sir.altan

---> sir.altan

..yas 70 oldu ama hala ogrenecegim cok sey oldugunun farkindayim,benim cok aceleci bir kotu huyum vardir,bir sey kafama takildiysa o is ya yapilacaktir ya da yapilacak tir,mesela bankaya mi gidecegiz bankanin acilis saatinda kapida olmaliyim,ogleden sonra banka daha bos olur,ama olmuyor iste.
...yazicimda bir kac kagit cikarmam lazimdi, aha siyah murekkep bitmis bir digeride bitmek uzere,bunlara cartridge deriz,canon marka bir printerim var,Hatun yakinimizdaki bir markette bunlari ucuza koymuslar dedi,hemen gittim orijinal bir kutuda 2 cartridge var hemen aldim 33 dolar, eve geldik cok benzer olmasina ragmen numarasi degisikmis olmadi tab,sabahleyin geri goturdum aldilar ama istedigim sey yok,yakinda bir baska magaza var ordada satiliyor,ordada bulamadim.4-5 km uzaklikta office work diye magaza var her sey satiyor,gittim burda aradigimi buldum orijinal canon murekkep,bir siyah birde sari aldim, iki kutu 64 dolar,iclerindede 20 gram murekkeb bulunmaz yani,neyse yerine taktik bir kac copi yaptim.

...aradan bir zaman gecti netten cartridge arastirmaya basladim, aneeeyyy benim 33 dolara aldigim cartridge leri ebay da 6-7 dolara satiyorlar,her renginden bir kac kutu ismarladim, 50 dolarlik olunca postasida bedavaya geliyor.bazi seylerde biraz sabirli olup arastirmak lazimdir,bundan sonra kendime soz verdim hic bir seyde aceleci olmiyacagim.:12035jr8::12035jr8:eek:rjinal 3 kutu murekkep alsam 100 dolar tutar, aslinda benim printerin yenisini 100 dolara alabilirim,adamlar yazicidan cok murekkep satmaktan para kazaniyorlar.
 
Son düzenleme:
---> sir.altan

..21 gunluk amerika ve kanada gezime sadece 2 hafta kaldi,diger gezilerimden evvel hep heyecen duyar ve yolculuk gununun gelmesini iple cekerdim,ne hikmetse bu defa hic heyecan duymuyorum,yine eski gezilerimde bilet aldigim an goturecegim sahsi esyalarimin listesini yapar,valizler ve cantalar hazir olunca bir bir iclerine atar eksiz bir sey birakmazdim,bu defada sanki hic bir sey umurumda degil gibi.
...kismet ise 16 mayis gunu australia saati ile 13.00 de ucaga binecegiz,13,30 saat uctuktan sonra amerikada ayni gun oluyor san francisco sehrine inecegiz,rda iki gece kaldiktan sonra 2,5 saatlik ucusla Seattle sehrine gidecegiz,guzel bir sehir,bu sehirde de 5 gece kalip etrafi gezecegiz, altinci gunun sabahinda trene binip kanadanin vancouver sehrine gidecgiz 3,45 saatlik bir tren yolculugu olacak her halde dogayi seyrede seyrede kanadaya girecegiz.o bolgelerde yaz gelmedigi icin havalar biraz serin olur ama bizim gibi yasli insanlar icin biraz serin havada dolasmak daha iyi oluyor,zaten kanadanin en sicak ayinda hava sicakligi 26 derece yi gecmiyormus,6 gece vancouverde kaldiktan sonra yolculugun son etabi olarak hawaii adalarina gidecegiz honolulu sehrinin waiki ki bolgesi,gerek turkiyede gerek baska devletlerde bir cok yerler gezdim ama ben bu hawaii adasina waikiki bolgesine doyamiyorum,bu dorduncu gidisimiz olacak,waikikide de 9 gece kaldiktan sonra tatil bitecek ve memleketimize donmek uzere ucaga binecegiz 10 saat kirk dakikalik ucustan sonra sydney de olacagiz.insallah her seyler yolunda giderde guzel bir tatil yapmis oluruz,hawaii ye gidince dinleniyoruz ama gormedigimiz bir sehire gidince mecburi geziyoruz biraz yorucu oluyor ama degiyor.
.....epey arastirdiktan sonra cok uygun fiatli biletler aldik, ne varki otel fiatlari cok pahali, tabiki ucuz oteller var ama guvensiz oteller,ucuz bulabildigimiz guvenlikli ve sehir merkezlerine yakin otellerin geceligi turk lirasiyla hemen hemen 500 tl bazilarida daha yuksek.
....turkiye ye gittigimiz zaman hep turlara cikariz 8 gun 10 gun filan,bizim bu amerika ve kanada tatili icin odedigimiz para yaninda o turkiye turlari sanki bedava gibi,tabi turkiye icinde yasiyan bir cok insanimiz icin o turlar bile cok zor,bizim icin ucuza geliyor birde acik bnufe sabah kahvaltisi aksam yemekleri filan beles valla.
 
---> sir.altan

Amca sen hala geziyo musun ya?

geziyorum sevgili kardesim,yas 70 oldu bundan sonraki yasamimin neler getirecegi hic belli olmaz, bu yuzdende firsat buldukca geziyorum,cunku bu gunleri arar duruma dusebilirim,gittigim yerlerde bol bol resimler cekip forumlarda paylasirim,bu seferde oyle yapacagim,ne varkim foruma apload yapacak dogru durust bir site bulamiyorum.
 
---> sir.altan

Kişisel Sayfanızda Kural Dışı Bir Durumla Karşılaşılmamıştır.

Keyifli Forumlar :asigim:

İlk Mesajınızın Sizi Tanıtan Özellikte Olmasına Dikkat Ediniz.

Aynı süre içerisinde peş peşe mesaj atma (Post Kasma) konusunda hassas davranınız.

 
---> sir.altan

geziyorum sevgili kardesim,yas 70 oldu bundan sonraki yasamimin neler getirecegi hic belli olmaz, bu yuzdende firsat buldukca geziyorum,cunku bu gunleri arar duruma dusebilirim,gittigim yerlerde bol bol resimler cekip forumlarda paylasirim,bu seferde oyle yapacagim,ne varkim foruma apload yapacak dogru durust bir site bulamiyorum.

Abi idolümsün. Sene sonunda kısmetse Prag ve Budapeşte seyahatimiz var. Varsa tavsiyelerin alırım.
 
---> sir.altan

...australyanin neseli ve guleryuzlu insanlarla dolu oldugu soylenir,istatiklerdede ust siralardadir...,turkiyeden gelen dunurlerim var bir muddet kalip gidecekler,gunleri dolmak uzere,firsat buldukca bende onlari gezdiriyorum, degisik yerlere goturuyorum..Cumartesi gunu yine bir yere gidelim dedim, sydneyin meshur warragamba dam, baraji var epeydir gitmemistik, hadi oraya gidelim dedik, etrafinda pik nik masalari filan var,gittik,barajin duvari uzerinde yuruduk yemyesil doga harikasi bir yer, done done merdivan yapmislar dis kisimdan duvarin dibine iniliyor oraya indik,yesil park gibi olmus yorulduysan kanapelere otur,neyse gezimiz bitti,yanimiza biraz yiyecek almistik,biraz daha yukarda pik nik alani var, oraya girip oturduk bir masaya allah ne verdiyse yemeye basladik, o sirada yanimizdan polis devriye arabasi gecti,icinde iki polis var, bir tanesi el sallayip iyi gunler dedi,bizde selam verdik,dunurum bayan, ya gercekten guler yuzlu insanlar var, bakin polis bile gecerken gulumsiyerek selam verdi dedi, bende evet bizim buralari bir baskadir dedim,evden cikarken kiz torun gelmemek icin biraz naz yapiyordu,hadi gel seni guzel yere goturecegim hayvanlar kuslar var filan diye kandirdim,gitigimiz yerde bir kac karga gorduk, derken masamizin bir kac metre otesinde bir agac var,icine kucuk bir papagan girmis bize hello hello merhaba demeye basladi,birden sasirdik yani, sonra dunurume donup sakayla karisik bak bizim burda kuslar bile guler yuzlu,onlardan biri de bize hello diyor dedim...
 
Son düzenleme:
..21 gunluk bir amerika ve kanada gezisi yapip yasamakyta oldugum australyaya dondum.benim gezilerim gercek olarak gormedigimyerleri merak edip gormek icindir,bir cok insanlara bazi gezilere sadece dinlenmek icin giderler,australya 7 milyon klometre kare bir ulke oldugu icin sakin dinlenecek kafa dinleyecek bir yer ararsam cok var cunku koca kitada sadece 25 milyon insan yasar.
..yeni yeni gormek istedigim yerler derken de dorduncu defa gittigim bir yer var oda hawaii ohau adasi,gidip gidip de doyamadigim bir yer,gecen hafta ordaydik dolasiyoruz, hatuna gel bak surda bir eskici pazari kuruluyormus.tabi haftanin bazi gunleri hadi gidip gorelim,biraz degisiklik olur dedim, hatunda bos ver simdi bir daha geldigimiz zaman goruruz dedi,anladimki oda burdan bikmamis.
...sanfrancisco sehrinde iki gun kaldik ve ordan ucakla seattle sehrine gittik guzel bir yer 5 gece kaldik ve trenle kanadanin vancouver sehrine gectik 3 saatlik bir yolculuk,kanadanin soguk oldugunu bildigim icin kalin ceketlerde almistik, 4 yil evvel mayisin basinda toronto sehrine gitmistik havalar serindi ama soguk degildi,mayisin 23 unde vancouvere gittik bayagi serindi arasirada yagmur yagdi,10- 15 derece asiri soguk sayilmaz,kendimizi usutmeden yine gezebildigimiz kadar gezdik.
...kulaklarim tikali zaman zaman isitme aleti kullaniyorum,giderken onlarida aldim ve kullandim, yanimada 4 tane yedek pil almistim,derken kulagimdaki pillerden biri ben bitiyorum diye sinyal vermeye basladi,yedek pilleri aradim yok.otel odamizda sari sayfa kitap vardi aldim arastirmaya basladim,arka sokakda kulak muayenesi yapan bir yer varmis, aldim adresi yurudum gittim bir binanin 4 uncu katinda kapi kapali ama tabela var, tikladim kapi acildi masada guzel bir bayan var, cok ozur dilerim bana acil olarak bu pillerden lazim dedim, ister iki tane ver ister bir paket 6 tane oluyor,bayan 6 lik paketi verdi, elimi cebime attim ne kadar diye sordum, hadi gule gule para filan istemez dedi,tesekkur edip ayrildim.
....otel de her sabah kapimiza gunluk gazete birakiyorlar bende alip okuyorum, komik bir haber gordum,kanadanin meshur kargalari varmis, canuck diyorlar,sehir merkezinde bir adam bir kac kisiye bicak cekiyor,gerci kimse yaralanmiyor,polis geliyor,bicagi at diye adama bir kac ikaz yapiyor,adam kufur ediyor saldirir gibi yapiyor,polisde adama ates edip yaraliyor,bicak yere dusuyor,iste o sirada meshur kanada kargasi gelip delil olan bicagi alip kaciyor,her halde bicak agir gelmis 50-60 metre oteye bicagi dusuruyor, haberi okuyunca kendi kendime guldum ve amma kargaymis be dedim.
....bir gun gecti aradan hatun biraz keyifsiz,oyleyse ben biraz cikip yuruyus yapayim dedim,yurudum yoruldum otele dogru yuruyorum yol kenarlari agaclik,tam caddeyi karsidan karsiya geciyrdum ki bir sey saclarimi siyirarak uzerimden gecti,birden korktum sonra kafami kaldirip baktim meger o koca kargalardan biriymis,agaclarda yuvalari ve yavrulari varsa insanlara Saldirirlarmis.
...aradan yine bir gun gecti yine bir kopru nuzerinde yuruyorum karsimdan bir genc adam geliyor,yanima gelince yavasladi ve gerideki agaclari gosterip aman arkadasim ordan gecerken kargalara dikkat et, biraz evvel biri kafamdan sac kopardi dedi.
 
Abi hayat sana guzel yaa...

Allah saglikli huzurlu hayat versin...

Abi ingilizce yazsan da ingilizcemiz gelisze
 
..yurt disi gezilerimizde kotu bir huyumuz vardir restaurantlarda yemek yiyemeyiz,otele yerlestikten sonra,ilk isimiz lobide gorevliye en yakindaki super marketin nerde oldugunu sormakdir.Markete gideriz kahvaltilik aliriz oglen ve aksam yemek icin hazir yiyecekler aliriz, balik konserve seyler.
....seattle sehrinde otelin cok yakininda safeway marketi vardi ne aradiysak bulduk bir kilolukda chobani yogurdu aldik,bir cok otel odalarinda mikro dalga firin,kucuk buzdolabi,para kasasi,cafe makinesi bulunur,coguda bedava kahve ve cay ,seker birakirlar.seattle deki birde paket misir birakiyordu,micro firina koyup 90 saniye isitince misirlar patliyordu,cok guzeldi.kanada otelinde micro firin yoktu,biraz problem oldu,turkiyeden alma bir elektrikli koca cezve var onu goturmustuk,hatun icinde makarna pisirdi yogurtla yedik.eh agzimiz yogurda alisti zaten evimizde yogurt hic eksik olmaz.
...Geldik hawaii waikikiye,odada buz dolabi var kasa var,baska bir sey yok,mubarek yerde ABC diye kucuk kucuk shoplar var biraz yiyecek koyuyorlar gerisi hep hediyelik esyalar hawaii gomlekleri,yogurt ariyorum,kucuck kapta 100 gramlik meyvali yogurtlar var,iki kasikta biter,yine lobideki gorevliye gidip ya arkadasim buralara super market yokmu dedim,var ama ya otobusle bineceksin yada 40 dakika yuruyeceksin dedi,otobus 2,50 adam basi gidis donus iki kisi 10 dolar tutacak yogursun buyuk kutusu zaten 10 dolar-- yogurt 20 dolara gelecek, vaz gectik,ne yapalim eve gidince bol bol yeriz dedik,bir gun sonra otobusle bir yere gidecegiz durakta genc bir bayan bar esmer hawaiili neyse laf atip mevzu actim,sonrada ya bu safe way niye bu kadar uzakta,baska bir super market yokmu dedim,sol tarafi gosterip biraz ilerde food pantry diye market var her seyi bulabilirsin dedi,gidecegim yerden vaz gecip asagi yurudum gercekten sokagin icinde koca bir market,gittik koca bir kova yogurt aldik,sonrada o lobideki adama bir kac laf soyliyeyim dedim ama vaz gectim.
....uzun seneler utulu pantolonlari terk etmisimdir hep kot pantolonlar giyerim evde 5-6 tane vardir,neyse ana caddede macy,s diye bir magaza var kaliteli seyler satar,bir koseyede tek tuk kalmis giyecekleri koyup %70 indirimli satar uzerinize uyacak size bulursaniz cok kar edersiniz,neyse girdik magazaya hatun kadinlar kismina bakiyor bende erkekler kismina ucuzlatilmis seylere bakiyoruz tabi ne goreyim istedigim tarz kot lar var fiatida 16 dolar filan bedava bana uygun size buldum cikardim,aha birde baktim moda olarak o dizleri yirtik olanlardan,birini birakip digerine bakiyorum mubarek hepside dizleri yirtik modadan mis
 
Son düzenleme:
...malum ramazan dayiz, evde bir kisi oruc tutar,hatun ile benim midelerimiz problemli pek orucla aramiz iyi degil butun oruc tutanlarin oruclarini allah kabul etsin diyorum,ramazan olunca arasira turk marketlerinede gitmek gerekiyor,neyse auburn diye bir turklerin yogunlukda oldugu bir semt var,orda bir kac tane turk marketi var, yani truklere ne lazimsa auburn da bulunur doktoru discisi tercumani avukati filan neyse market buyuk,tekerlekli bir sepet aldik hatun istediklerini aldi,geldik kasap kismina,hatun adama bir kilo su kiymadan ver dedi, adam eline plastik torbayi aldi iki avucunla kiymayi alip teraziye koydu,artisi eksisi yok,uzerine fiatini yazdi,bende dikkat ediyordum, masallah be arkadasim elin terazi gibi olmus dedim,alistik abi dedi,neyse icime bir merak girdi,acaba bu kiyma ne kadar dogru eksisi artisi ne kadar diye merak ettim,evde kucuk bir mutfak terazisi vardir,diyet icin kullanilir,aldim kiymayi hassas elektronik teraziye koydum, yalan yok tam 995 gram geldi,adamin eli gercekten terazi gibi olmus.
...babamin meslegi mahalle bakkaliydi tabiki 50 60 yil evvelinden diyeyim,bos zamanlarimda bende babama yardim ederdim, o zamanlar her sey gramla satilirdi 100 gr peynir 200 gr helva 250 gr zeytin yag filan,iste o zamanlar benim elimde terazi gibiydi 200 gram beyaz peynir keseceksem cok az artisi veya eksisi olurdu.
 
gezimden yazilar .sanfrancisco.
2016 gezimden anilar.1,st leg san francisco
16 mayisda Sydney den Qantas ucagina bindik,tabiki havalanina gitmek icin 3,30 saat evvelden evden ciktik,trafik biraz cozuldugu icin 35 dakikada hava alaninda olduk.Artik aileden kim yurt disina giderse hava alanina birakip hemen geri donuyoruz,araba parki saati 18.00 dolar,park edip ucak kalkacagi saate kadar yolcu ugurlamak icin beklemek masrafli oluyor.
.hava alaninin ust katindan girince levhalara baktim ve Qantas check in I buldum, yuruduk sirada pek kimse yok,elimizde sadece iki carry on canta var valiz almadik,bir yumusak torba cantayida aldik bir seyler alirsak onu kullaniriz diye,amerikanin ic hatlarinda check in valizlere 25 amerikan dolari aliyorlar..
..boarding kartlarini aldiktan sonra orda yapacagimiz fazla bir sey yoktu,pasaporttan gecip ic kisimda beklemeye karar verip pasaporta yuruduk, bir gorevli ne pasaportu diye sordu bende ozi dedim,bu tarafa git dedi,pasaport standlari bos gibiydi birine gittik pasaportlari ve cikis kartini boarding kartlarini verdik gorevli memur,computere girdi pasaportlari makineden gecirdi hadi gule gule dedi,ne hikmetse benim pasaporta bir defa bakarlar ama yuzume iki sefer,pasaporttan sonra kontrol guvenlik bolgesine geldik, cantalari verdik rontgene, uzerimizdekileri plastik kutulara bosalttik onlar makineden bizde tarama makinesinden gectik boylece her sey yolunda gitti,ucagin yolcu alacagi kapiyi bulduk yakin bir yere oturduk,ucagin kalkmasina 30 dakika kala iceri aldilar,koltuklarimiz kapiya ve tuvaletlere yakinmis iyi oldu,ama tam kanat uzerindeydiler malum motor sesleri.
.qantas ucagi eski model ama 4 motorluydu,bilet veren gorevliye cam kenarinda ikili koltuklar varsa ordan ver dedim ,yoksa ortalardan ver diye rica ettim, cam kenarindan vermis ama 3 lu koltuk,cam kenarinda bir bey vardi bizde ikinci ve ucuncu koltuga oturduk.
..gidecegimiz yer amerikanin san Francisco sehriydi ve yolculugumuz 13,30 saat tutacakti,yarim saat rotar ile ucagimiz kalkti,koltuklarin arkalarinda ekranlar var film seyredebiliyoruz muzik dinliyoruz dokunma ekranlar,ne varki mubarek kaptan pilot veya yardimcisi ancak tam 4 saat sonra bunlari faaliyete gecirebildi,kahvaltilik verdiler, cay kahve icki verdiler,kirmizi sarabi severim bir kucuk sarap aldim,eskisi gibi buyuk siseden dokmuyorlar.kucuk plastic sise yapmislar yaninada bir bardak veriyorlar,biraz uyumaya calistik ama pek basarili olamadik,tabiki 14 saate yakin bir yolculuk kolay olmuyor,boyle yolculuklarda ayaginiza cok rahat ayakkabilar giymeniz tavsiye ediler.bir ara birer dondurma verdiler,sonra kucuk birer cukulata,daha sonrada birer tane elma filan, yemek verdiler, 4 saat sonra video calismaya baslayinca bir iki film seyrettim haritadan ne kadar yol aldigimiz ve daha ne kadar gidecegimize baktim,uzun bir yolculuk ama zaman geciyor iste.
…oyle boyle geldik san Francisco SFO hava alanina ucagimiz indi,yanasacagi yere yanasti,koltugumuz kapiya yakindi,cantalarimizi aldik ve ciktik,baska bir ucaga binmiyecegimiz icin acele etmeden gumruge girdik,tabiki bir kac ucak geldigi icin pasaport kuyruklari bir hayli uzundu, amerikan pasaportlulari ve green kartlilari degisik tarafa yonlendirdiler biz turislerde degisik giselere gittik, gise numaralarina baktim 38 tane filan gumruk masasi gordum ama kac tanesinde memur vardi bilemiyorum,45 dakika sonra sira geldi, tabiki sirada beklerken gumruk masalarina ve memurlara bakip hangi masaya gidecegimizi tahmin etmeye calisiyordum, kiminde asyali memurlar kiminde amerikali memurlar kiminde siyahi memurlar, birazda Hispanic tipli memurlar.
..sira bize gelinde asyali genci bir memurun .standina yonlendirildik,neseli bir gumrukcuydu, oo sen daha evvelde burda bulunmussun parmak izlerin hic degismemis dedi,karantina kartinda yiyecek var diye isaretlemistim,yanimiza 2paket cikolata,2 paket buscuvit,yarim kilo kuru badem almistim,bunlar var dedim,karta kirmizi bir okey cekti,ve amerikaya hos geldin dedi,pasaportta dogum yerim Istanbul yaziyor,malum istanbulu bilmeyen yok gibi,insallah bir gun bende istanbula giderim dedi.
..ucaktan alacak valizimiz olmadigi icin hemen disari ciktik,ust katta sehir icine giden BART trenleri vardi oraya gittik makineye 2x10 dolar atip 2 bilet aldim biletin fiati $ 8,95 ama fiati yazmayi beceremedim,evdeyken netten bu makineyi iyicene incelemistim ama aklimda kalmamis yani birer dolar fazla verdik,trene bindik powel stationda indik, burasi san Francisco nun kalbi sayilir,otele gitmeden super marketten bir seyler alalim dedik zaten istasyonun ustu westfield shopping centre,super marketi buldum,kucuk bir market bir paket dilim ekmek aldik,bir paket dilim peynir tezgahtar kiza 10 dolar uzattim 1 dolar bes cent daha dedi,yuh be bir paket ekmek bir paket dilim peynir bu kadarmi olur dedim, sise sularina bakmistik 700 gram su 2 dolarin ustunde….ilerde bir info merkezi var oraya gittim van ness avenue otobuslerini sordum bir asyali gorevli surdan bu otobuse bineceksin dedi bir de harita aldim,nette arastirmistim verdigi bilgi biraz kafami karistirdi, 45 ve 49 nolu otobusler van ness avenue de isliyorlardi,neyse yine ana caddeye ciktim tabi yogunlukda var otobus numaralarina bakiyorum ama hic van ness yazani veya 49 numarali gormedim, union square var genellikle otobusler ordan kalkar oraya dogru yururken, bir taksi cevirdim, asyali bir sofer otelin ismini numarasini sokagin ismini verdim,neyse otele getirdi bizi sayac 10 dolar,45 cent yaziyordu 11 dolar verdim, adamin yuzu asildi benim bahsisim nerde,benim bahsisim nerde diye iki sefer sordu,iki dolar cikarip adama bahsis verdim.
..van ness sokagi cok guzel bir cadde eski tip evler genellikle yuksek binalar var temiz bir cadde,sonu fishermen wharf a iniyor.otelimize girdik, gorevli meksikano tipli birisiydi,sizin odaniz henuz hazir degil biliyorum uzaktan geldiniz isterseniz icinde iki tane queen yatakli bir oda vereyim,hemen gidin dedi, otel dort katli motel tipi bir sey kare seklindeorta bos, asagida havuz var,odalarda balkon yok kapi yurume yoluna acilyor,yani pek kapiyi veya perdeyi acma sansimiz yok,otelin ismi da vinci villas olacakti,sehir merkezine uzak olmasina ragmen en ucuz buldugumuz otel oydu, belki o gunlerde sehirde bir eylence veya baska bir sey olmaliydi cunku sehir merkezindeki oteller en azindan 300 aud dan basliyordu 2 gece icin 486 aud odedik,odada kasa, kahve makinesi ,kucuk buz dolabi vardi,iki gece icin fena degildi..
..otele yerlesip biraz dinlendikten sonra lobiden biraz bilgi aldim asagi dogru yururseniz deniz kiyisina inersiniz dediler,ciktik bayir asagi yuruye yuruye deniz kenarina indik, 2011 yilinda gelmistim sanki anilari tekrar canlandirdik..
..fishermans wharf renkli ve hareketli bir yer shoplar café ler,restaurantlar,otobusler trollybuslar tramvaylar filan,burda bir hayli yuruduk,gezimiz bir kac etapli oldugu icin alacagimiz pek bir seyler yoktu,buz dolaplari uzerine takilan miknatisli hatiraliklar vardir,bende san Francisco dan 3 tane model cable car aldim,14 saat ucak yolculugu bizi bir hayli yormustu,yine van ness sokaginin basina gelip yavas yavas otelimize yuruduk,otel odasinda peynir ekmek yiyip cay kahve icip karnimizi doyurduk ve derin bir uykuya dalmak uzere yataga serildik…
Sydney den Pazartesi gunu ayrildik ucagimiz saat 13.00 de kalkmisti13,30 saat uctuktan sonra yine Pazartesi gunu sabah saatlerinde san Francisco da olmustuk,burda birde Sali gunumuz vardi,onuda degerlendirelim dedik, sabah kahvaltisindan sonra otelden ayrilip yine caddenin sonundan fisherman wharf a indik,bir plajda insanlar yuzuyordu bir suru okul talebeleri vardi,sag tarafa yurudukce etraf daha canlanip renkleniyordu,daha evvelki gelisimizde golden gate koprusu uzerinden gecmek kismet olmamisti,belliki bu seferde olmiyacakti onun icin bende altindan gecmeye karar verdim,bir saatlik tur gemisi icin bilet aldim delere ninelere biraz daha tenzilatli oluyormus,bir iki dolar karimiz oldu,saati gelince bindik gemiye, gemi kalkarken rehberde anlatmaya basladi,yavas yavas sahili izleyerek kopru altina dogru seyir aldi,sehirin uzaktan gorunusude bir baska oluyor, bir hayli resim cektim,bu defa buyuk makinemi almamistim kucuk bir Nikon ile idare ettik,tekne koprunun altina gelince biraz durdu guvenlikci yukari geldi,yani resim cekmek icin millete firsat verdiler,sonra yavas yavas geriye donmeye basladi donus guzergahi Alcatraz hapisane muzesinin arka tarafindan oldu,biraz yaklastik,yine yavas yavas limana yaklastik, bu arada citi piti iki genc hanim turkce konusuyorlardi,selam verdim bir kac dakika sohbet ettik ogrenciymisler,turist olarak gelmisler biri daha evvel sudent exchange programiyla amerikada kalmis,bizim siteyi soyleyip davet ettim,bir saatlik tur bitince tekne yine iskelesine yanasti bizde indik, biraz otede deniz uzerinde tembel fog baliklari vardi onlarin yakinina gittim resimlerini cektim,her halde orda birileri bunlari besliyordur diye dusundum,birazda kokuyorlardi,hemen yan tarafta plaza gibi bir yer var biraz orda dukkanlari dolastik.
ARKASI GELECEK.
 
..fishermans wharf bolgesinde biraz dolastikhep kucuk capli dukkanlar,en iyisi burden sehir merkezine gidelim ve karnimizi doyuralim sonrada otele gideriz dedik,eh sehir merkezine cable car ile gidelim diyerek duragina yuruduk,cable car bekliyor ve millet siradaydi,yakindaki giseden iki bilet aldim, 5 yil evvel 5 dolardi simdi 7 dolar olmus,eylene eylene sehir merkezine geldik bu arada cable cardaki gorevliye van ness e hangi otobus gidiyor diye
sordum,oda iki aktarma yapmami soyledi,neyse sehir merkezinde yine super marketin oldugu yere gittik marketten hatun pilic aldi,ben pek et sevmem bende kendime baska yiyecekler aldim, karnimiz doyurduk,alisveris merkezi icinde biraz dolastik,sonra yine info ofisine gittim bu sefer bir asyali bayan vardi,van ness avenue hangi otobuse gidecegimi sordum,Kadin iyi yardimci oldu bir harita cikardi iki yol var,ya iki otobus aktarma yapacaksin yada alisveris merkezinin altinda metro var,ordan outbound trene bineceksin 2 istasyon sonra van nes avenue nin istasyonunda inip otobuse bineceksin dedi,san franciscoyu incelemistim ama metro gozume carpmamisti.
Market street uzerinde biraz yuruduk,uzerimizde hala yorgunluk var,haritama baktim turk street direk van ness e cikiyor hadi hatun 15 dakka yururuz ordan da otobuse bineriz dedim ve yurumeye basladik,haritada yol kisa gozukuyor ama 25 dakika filan yurudukten sonra van ness e ciktik,bu ara yolda bir bakkaldan bir litre su aldim, 1,70 odedik,sokagi hic gozum tutmadi,bu arada iki genc siyahi hanim icinde bebek olan bebek arabasiyla yuruyorlardi yanlarina bir bayan ve bir erkek polis geldi,siyah kadinlar yari cipklak ama sicak havada bebegi cok sarmislar galiba,polis bebegi acti birazda onlarla konustu,van ness in basina gelince otobus duragina gittik bir iki dakika sonra otobus geldi 2 tane birer dolarlik kutuya attim ve senior dedim,sofer bilet Verdi,galiba normal bilet 3 dolar,neyse otelimize geldik,dinlendik cayimizi kahvemizi ictik,hava kararinca yine kisa bir yuruyus yaptik,otele gelince , cantalarimizi hazirladik,otelde odaya cikmadan evvel lobide ki gorevliye sabahleyin 5.00 uyandirmalarini soyledim,,,Seattle ye gidecek ucak 9.00 da kalkacakti,her ne hikmetse o gece sabaha kadar bir damla uyku uyumadim.
Ucaga binmeden evvel kahvaltilik icin bir iki dilim sandovic hazirladik,sabah 5,20 de otelden ayrildik,karsitarafta biraz solda otobus duragi var oraya yuruduk.durakta elektronik tabela var otobusun ne zaman gelecegini dakika dakika gosteriyor,13 dakika sonra gelecekmis,durakta iki kisi oturuyrdu hallerine bakinca evsizlerden oldugunu anladim,gercek olarak san Francisco cok guzel bir sehir ne varki her kosede bir evsiz insan var,kimileri zararsiz,kimileri para ve yardim istiyorlar,kimilerinin elinde kagit var acim diye yazmislar.bunlar sehirin guzelligini bozan seyler ama hukumetin yapacagi fazla bir sey yok.
…otobus geldi,sofere nerde inecegimi soyledim ve duraga gelince lutfen haber ver dedim,sabah sabah bir genc asyali Kadin yuruyordu,elinde birkac kagit torba vardi galiba dukkani var mal goturuyordur diye dusundum,gordumki oda cop kutularini eseliyor,amerikada geri donusum malzemeleri cop vidonlarinda durmuyor, plastic ve cam siseler teneke kutular alumunyum kutular kartonlar devamli insanlar tarafindan toplaniyor.
Otobus bir kac durakta durdu bir iki evsizlerden arka kapidan girdiler ne selam verdiler nede bilet aldilar baktim sofer hic sesini cikarmiyor alismis artik.
..otobusde sofere yakin oturuyordum,bir durakta burdu ve bana seslenip burasi market street burdan metroya bineceksin dedi tesekkur edip indik,etrafa bakiyorum gozle gorulur bir sey yok,neyse biraz ilerde asagiya inen yuruyen merdivenler varmis,indik,bir gorevli standi var genc asyali Kadin yeni gelmis masasini siliyor,hemen yanina gidip bart trenlerine powel istasyonuna gitmek istiyorum yardim edermisin dedim, bilet makinesine gittik,seniormusunuz dedi evet dedim iki dolar makineye at dedi attik iki bilet dustu,bir iki dakika sonra metro treni geldik atladik iki istasyon sonra indik…Hava alanina gidecek bart treni ya ustten yada alttan kalkiyordu hatirlamiyorum sorarak buldum,makineden 2 tane 8 dolarlik bilet aldim gercegi 8,95 olmasi lazim ama bilerek yaptim..tren gelince bindik,vagonda bir kac valizli insan vardi,birde bisikletli,bisiklet dayamak icin rack yapmislar.
Yarm saat sonra hava alaninda olduk, zaten son durak
oluyor,turnikelere geldik bileti verdik ama makine acmiyor,hatununkide ayni sebebini biliyorum,bir gorevli vardi geldi, bilete bakti,birer dolar daha atmaniz lazim dedi,cebimde hic bir makinenin almadigi bir dolarlik vardi onu koydum makine almadi,gelis biletlerimde cebimdeydi o zaman birer dolar fazla vermistik onlari cikarip bak arkadas ben gelirken 10 dolara geldim yani 4 bilet 36 dolar ediyor dedim,pek hosuna girmedi ama biletleri aldi ve yan kapiyi bize acti,galiba burdan yine merdivenlerden yukari ciktik,hava Alani icinde isleyen kucuk trenler var onlara gittik united ile ucacaktik baktim 3 unu terminaldeymis atladik kucuk trene 3 terminalde indik,elevatorlardan asagiya inince check in e geldik,burdada makinelerden check in yapiliyor,bir ispanyol meksiko tipli gorevli bayan vardi, bunlardan anlamiyorum yardimci olurmusun diye sordum,benden once baskalarida yardim istemis bunlar halledeyim size bakarim dedi,oyle yapti bizede boarding katlari aldi, makineden check in yapinca koltuk secme sansimiz pek olmuyor,koltuk numaralarina baktim biraz cam kenarina benziyordu,ic hatlarda olsa cantalar ve kendimiz aramadan gectikten sonra yolcu salonuna girdik kalkis kapisini bulduk,vakit coktu kahvalti icin sandevicimizi yedik.
Boarding kartinda grup 3 diye bir Numara vardi,allah allah bu niye diye dusundum,ucaga girecegimiz yere gidince dikkat ettim kucuk seritli yollar yapmislar hepsine 1 grup 2 grup 3 grup diye Numara koymuslar,ucaga yolu almaya baslaninca bizde 3 nolu seride girdik,sonra ucaga girdik ucagin ici 6 koltukluydu yani 3 sagda 3 solda bizimki cam kenariydi yanimizada bir bayan oturdu,yoculugumuz 2 saat surecekti,her sey tamam olunca ucak kalkti ama havadan san Francisco ya bakacak pozisyonum olmadi.galiba ucakta meyva suyu ikram ettiler…seattle ye giderken oralarda bir yerde yuksek sivri tepeli bir dag vardi resimlerde cok gormustum tepesi karlarla kapli,cok evvelden fotoraf filmleri
kutularinda oyle bir dag resmi bulunurdu,dag ve etrafi gercekten doyum olmaz bir manzaraydi…..uzun yolculuklara alisik oldugumuz icin iki saatlik ucak yolculugu cok kisa geldi,,gezimizin ikinci ayagina baslamak uzere seattleye indik. 2011 yilinda san Francisco sehrinde bir hafta kalmistim ve ayrilirken birdaha bu sehre yolum dusmez demistim ama 5 yil sonra yolum dustu sebebide aktarmali ucaklar arasinda zamanin az olmasiydi,stress e girmemek icin iki gun sfo da konakladik masrafli oldu ama degdi derim…sanfrancisco California eyaletinin sehriydi,bende California yi terkedip WA WASHINGTON Eyaletine gidiyordum bu gezimde USA de 3 eyalet ve canadadan bir eyalet de bulundum.
..burda iki gun icin dunyanin yazisini yazdim.SEATTLE icin ne kadar yazarim allah bilir.
 
..hatirlamiyorum ama belki daha evvelde yazmis olabilirim,hani bir soz vardir her kes gider mersine biz gideriz tersine gibi,bu sozu bende yasadigim ulke australya icin soyluyorum,buyuk ve cok guzel bir ulke tabiki avrupaya ve baska devletlere gore bazi ters taraflari var,en basta trafigi gelir,biz araba sollamayiz araba saglariz,yani gidip gelmeler yolun ters tarafindadir, arabalarda direksiyonlar hep sag taraftadir,baska bir ulkeye gittigim zaman arabanin onunde oturacaksam,sol kapiya giderim araba sahibide ya senmi kullanacaksin yoksa benmi der.
...avrupaya asyaya uzak oldugu icin saat farklarida coktur, bu anda turkiye ile aramizda 7 saat zaman farki var,biz onde gidiyoruz,turkiye kisa girerkende bu fark 9 saate cikacak.
..burda pek turk televizyonlari yok gibi, daha evvelden bir iki sirket uydudan yayin yaptilar 7-8 turk kanali koydular tabiki bize gore pahaliydi onlarda iflas ettiler,turk televizyonunda beyendigimiz bir programi internet uzerinden izlemek istiyorsak,gece yarlarina kadar beklemek lazimdir,ben netten muge anliyi izliyorum,neyseki turkiye saatine gore saat 10.00 da basliyor simdilik bizdede aksam 17.00 oluyor,gecen hafta sezon finali yapti,turkiyenin ogleden sonraki proglamlari bizler icin gecenin gec saatlerinde oluyor,avrupa kupasi maclarinida netten izlemeye calisiyorum,fransayla galiba saat farki 9.00 saat oluyor onun icin maclarda sabaha karsi oluyor.
....Tersine giden diger bir sey daha,3 hafta evvel hawaii adalarinda tatildeydim,her yer sicak sicaklik 28-30 derece millet plajlarda,eh tatil bitti bizde eve donduk ucagimiz gece 21.00 e yakin indi disarsi 10 derece,yani avrupa ve diger ulkeler yaz mevsimine girerken bizde burda kisa giriyoruz, haziran ayinda resmen kis mevsimi basladi,2 gece evvel son 10 senenin en soguk gecesi olmus yani sifira inmis,120 km uzaklikta mavi daglar var cok guzel yerlerdir, haberlerde birde gorduk millet kar topu oynuiyor lapa lapa kar yagiyor, onun ayazida ta bizim oturdugumuz yere kadar geliyor .
...biliyormusunuz cok uzun yillar australyadayim,bizim bolgelere hic kar yagmaz,bende bu ulkeye geldigimden beri kar yagisina hasret kaldim diyebilirim,kar yagisini ancak haberlerde goruyoruz.forum oyunlarinda bir oyun var bu an nerde olmak istersiniz diye,iste bende sicacik bir yerlerde olmak istiyorum.sabahlari ve aksam uzerleri soguk oluyor,ama gunduz saatleri yine 14-16 derecenin uzerine cikiyor,disari ciktigimda ben ceket giyorum,ama birde bakiyorum bazi kadin erkek bazi insanlar incecik ve kisa kollu giyeceklerle dolasiyorlar.
 
..yurt disinda yasiyan turk vatandaslarinin muhakkak bir gun turk konsolosluguna yollari duser,pasaport olur, nufus kagidi icin olur,baska isler icin olur,bizim aile turk pasaportu kullanmiyor,nufus kadigimiz duruyor,konsoloslukda bir muamele yapilacaksa kimliksiz islem yapmiyorlar,turkiyeden bazi miras problemlerimiz var,dun yine konsolosluga gidip vekaletname yaptirmamiz gerekti, sabah ayazinda otobus duraginda olduk,bir otobus iki tren kullandiktan sonra 8,50 de konsolslugun kapisinda olduk, neyse kapiyi actilar iceri girdik,ilk musteri benim, saat 9.00 oldu bir gorevli ne istedigimi sordu, elimdeki ornek kagitlari verdik boyle vekaletname yapilacak dedim bir seyler izahat ettim yazilacak sadece iki sahife.hanfendi kagitlari Aldi bunun 78 dolar ucreti var pesin aliyoruz dedi parayida verdik ve islemler basladi, saat 10.00 oldu bitmedi ya bu hanfendi hayatimin romaninimi yaziyor diye sinirlenmeye basladim, saat 10,30 oldu hic ses yok,sinirler tam gerildi,kendimi zor tutuyorum,10,55 de hanfendi geldi geciktigimiz icin ozur dileriz vekaletname hazir suralari imzalayin dedi, attik imzayi,ondan sonra imza icin konsolos beye goturuldu bir 10 dakikada oyle gecti,allaha sukurler olsun iki sahife vekaletnameyi 2 saat 5 dakikada alabildik 2 saat gidis iki saat gelis iki saatde konsoloslukda gecti bir vekaletname 6 saat zamanimizi aldi.
...burdada emekli oldugumuz icin zaman zaman sosyal servise yolumuz duser siraya girer ne istedigimizi anlatiriz cok kalabalik olmasina ragmen en cok 45 dakikada sira gelir isimiz hallolur,turk isi olunca da bekle babam bekle oluruz.
 
Gezi.2nd leg SEATTLE
)
Amerika ve kanada gezimin ikinci etabi,seattle sehriydi,seattle north amerikanin California eyaletinin yukarlarinda WA Washington eyaletine bagli bir sehirdir kanadanin vancouver sehrinide gorecegim icin yakin yolculuk olsun diye bu sehri secmistim,aslinda Portland sehrine gitmeyi dusunmustum,internetten biraz arastirma yapinca seattle nin daha uygun oldugunu gordum.

….San Francisco dan seattle ye ucakla gidecektim,2 saatten fazla bir ucak yolculugu.san Francisco hava alaninda otomatik makinelerden boarding kartimizi aldiktan sonra gumruk kontrolunden gecip yolcu salonuna girdik,bir hayli uzun bir terminal..
…sabah saat 9.00 da ucagimiz kalkti,bana gore kisa bir yolculuktan sonra seatac hava limanina indik,bilmem bilirmisiniz tum hava alanlarinin kisa bir isimleri vardir,newyork jfk, los angeles lax.san Francisco sfo,Vancouver YVR.
.SEATTLE hava alanindan nasil sehire giderim diye inceleme yapmistim,tabiki bir cok yollar var taksi otobus tren shuttle gibi.benim icin en uygun olani light rail treniydi,istasyon hava Alani araba parkinin dorduncu katindaydi, rehber tabelalara bakip bir hayli yuruduk ve istasyonu bulduk,yine elevator ile istasyona cikiliyor,asagida bilet makinesi var bunuda internette incelemistim,burdada seniorlar icin biletler bir dolar ,ama makinede senior isini beceremedim ve kisi basi 3 dolarlik normal bilet aldim,becerebilseydim 4 amerikan dolari kazancim olurdu,hani bazen adam sende 4 dolar neymis diye dusunuruz ama,ben oyle dusunmem ve paramin kiymetini bilirim 4 dolar 4 dolardir.

.biletimiz aldik ve yukardaki perona ciktik bir kac dakika sonra tren geldi,inecegim istasyonun adi Westlake ve sondan ikinci istasyondu,her halde 20 dakikadan fazla trende gittik,tabiki gormedigim bir sehire gittigimiz icin merakla etrafi seyrederim,sehirin dis bolumleri pek ic acici gibi gelmedi,evlere baktim oyle ahim sahim evler yoktu yani gariban usulu,gariban usulu deyince cok gormemek lazim, her ulkenin kendine gore yasam ve alim gucu sartlari vardir.

..Trenimiz Westlake istasyonunda durunca bizde cantalarimizi alip indik,otelimizin adi Mediterranean(akdeniz) hoteldi ve queen anne caddesi uzerindeydi,yine daha evvel yaptigim arastirmaya gore istasyon ile otele yurume mesafesi 2,2 km,ohoo biz bunu rahatla yururuz demistim,queen anne ye cikan iki cadde vardi 1,st strret ve 2,nd street,istasyondan cikarken bir gorevliye birinci caddeye nerden cikacagimi sordum tariff etti tesekkur ettim ve birinci caddeyi bulduk.
..bilmedigim bir sey vardir, elimde harita yok, birinci caddenin uzerindeyim,caddenin bir ucu queen anne ye cikiyor ama saga mi gidecegim solami iste problem burda basliyor,bir tahmin yaparak 200 metre kadar sol tarafa yurudum sabahleyin cadde kalabalik,yol kenarinda bir kac insaat iscisi var,bir tanesine queen anne caddesi bu taraftami diye sordum,adam valla hic duymadigim bir isim ozur dilerim dedi,bir yuz metre kadar daha yuruduk,yine is uniformali bir kac kisi var,bir tanesine daha sordum,sag tarafi gostererek bu tarafta ama ne kadar uzaktir bilemem dedi,bizde tamamen ters tarafa gidiyormusuz,hemen hemen 300 metre filan yalnis tarafa yuruyunce yolumuz 600 metre uzamis oldu,hatuna baktim yururmuyuz yururuz ya allah deyip basladik yurumeye,yurumeye alisik insanlariz ama bu caddenin sanki sonu yokmus gibi geldi ,bir kosede iki genc kiz otobus bekliyorlardi onlara sordum,ozur dileriz bizde burali degiliz dediler,
…basa gelen cekilir yuruduk yuruduk ve queen anne nin basina geldik,burdada sagami gidecegiz solami gidecegiz diye dusunurken binalarin kapi numaralarina bakip saga gidecegimiz tahmin ettim yine yurumeye basladik,ama onumuz bir hayli yokus,elimizde birer carry on cantalari var,hatun ben artik cantayi cekemiyecegim dedi,bende her iki cantayi cekmeye basladim,aslinda 10-15 dolara buraya taksiyle gelebilirdik,ne varki bazi oteller erken saatlerde musterilerini almiyorlar,bende yururken biraz vakit gecer diye dusunmustum,200 metre kadar bayir ciktiktan sonra otelin kapisinda olduk,iceri girdik adimizi soyledik, sag olsunlar hemen 420 nolu odayi verdiler,galiba 6 katli bir otel olacak biz dorduncu kattaydik,zaten otellerin bir kac katlari araba parklari oluyor.Odamiz kucuk olmasina ragmen guzeldi yani icinde kitchenette olan bir oda,kahve makinesi,kucuk buz dolabi kasasi microwave filan tek penceresi vardi gorulecek pek manzarasi yoktu diyebilirim.otelin lobisindede kahve cay ve soguk su vardi ister cay yap ister kahve yada soguk su,suyun icinede biraz limon filan atiyorlar tadi degisik oluyor.
Otel sehir merkezinde olmamasina ragmen hareketliydi, her gun gelenler ve gidenler oluyordu,zaten seattle de butcemize en elverisli otel buydu
…biraz dinlendikten sonra asagiya indik,yiyecek bir seyler almamiz lazimdi,otelin lobisindenden bir local harita aldim,sonra yakinda super market varmi diye sordum,gorevli bayan disari cik sola don asagi dogru yuru orda safeway marketi var dedi, cok yakinmis hemen indik marketi bulduk lazim olan seyleri aldik.Geriye otelimize donduk,ana 419 var 421 var bizim odanin kapisinda Numara yok,kapida degilde duvarda oluyor,biraz sasirdik ama kapiyi actik bizim odamizmis,daha sonra lobiye inince yaw bizim odanin duvardaki numarasi kaybolmus dedim,Adam gulerek yinemi caldilar dedi,kapi numarasi calan insanlar veya musterilerde oluyormus demek..

…Daha sonra yine dinlendik yine asagiya indik,yakinda gorulecek bir yer varmi diye sordum,hemen karsida seattle center var dediler,yolu karsiya gecip asagiya dogru yuruduk,tabi haritada cebimde ne olur ne olmaz,kaybolmayi cok sevmem ama bazen kaybolurum, her halde yasliliktan oluyor.Seattle center guzel bir yer kocaman bir parki var ortasinda kubbeli bir havuz fiskiyeleri filan var,biraz otesinde space needle diye kule var,resimlerde gormussunuzdur,SEATTLE center bir kultur merkezi gibi bir yer,tiyatrolari var muzeleri var cocuk parki var,kocaman bir binada yiyecek yerleri var,bazi saatlerde vicik vicik kalabalik.parkin etrafinda biraz dolastik kanapelere oturup dinlendik,kuleye yakin bir yerde monorail gordum,bir kac vagonluk tren sehir merkezine gidiyormus.birinci gunduzumuz boylece bitti sayilir otele donduk dusumuzu aldik karnimizi doyurduk,kahve makinemiz var microwave var sag olsunlar her gun bir paketde patlamamis misir birakiyorlar,microwave de bir kac dakika icinde tabi kagit torba icinde patliyorlar,boylece bes gun misir patlattik.bir seferinde de hazir plav pisirdik oda torbada,torba icinde pisiyor.

…dikkat ettigim bir husus amerikan tv lerinde pek doyurucu program yapmiyorlar,gercek programlar herhalde parali kanallarda olmali,benim ilgimi ceken program, katilleri yakalama cimayetleri cozme programlari, hatunda bunlari pek sevmez,gittigim yerlerde yemek programlarina baksin diye tv remotunu hep hatuna teslim ederim.

……Gun sehir merkezine inme gunu,kahvaltimizi yedikten sonra asagiya inip 5-6 dakika kadar yuruyup monorail istasyonuna gittik,2 tane senior bileti aldik birer dolar tanesi,tren geldi atladik bir kac dakika sonra sehir merkezinde olduk.
.4 tane ana cadde var yuksek binalar ve shoplar bu caddeler uzerinde,monarailin sehirdeki istasyonu zara adli shopping centerin en ust katinda bulunuyor,ya asagidan asansorle yukari cikilacak ya da

---- Mesajlar Birleştirildi ----

en ust katinda bulunuyor,ya asagidan asansorle yukari cikilacak ya da plazanin icindeki yuruyen merdivenlerden.biraz caddeleri dolastik,fazla alacagimiz bir sey yok,macy,s magazasini gorduk, daldik iceri alt kati erkekler icin,ayagimdaki spor ayakkabilarin burunlari acilmak uzereydi,zaten bunlari amerikada atar yenisini alirim diye dusunmustum,alacagim ayakkabi cok yumusak ve hafif olmaliydi,ayagimdakilerde ayniydi,bazi model ayakkabilarda indirim yapmislar bir kac tane denedim beyendiklerimden istedigim renkte yoktu,en son beyendigim mokosen tipi spor ayakkabi ne yazikki onunda siyahi ve baska rengi yok, acik yesile bakan bir renk, fiati 30 dolar aldim normal olarak 8,5 giyerim ayaklarim cok sismis aldigim ayakkabi 10 size…biraz ilerde erkek giyeceklerini %70-80 indirime koymuslar,pek fazla alacak bir seyim yok, baktim guzel bir polar ceket var hoodlu,ici kurklu gibi,uzerinde markali yazi var,gerci giyecek ceketim cok,fakat cok hosuma gitti 16 dolara indirmisler,sezon sonu diye kisliklari elden cikariyorlar,biraz dusundukten sonra dayanamayip aldim,(iyiki almisim),bir tane ogluma bir tanede damadima almayi dusundum,hatun cantalarda yer yok deyince vaz gectim,hawaiide de bir kac tane macy,s magazasi var orda bulursak aliriz diye dusundum..
Ana merkezde biraz dolasip yine monorail ile otelimize geldik yol uzerinde parkda durup dinlendik,her taraf yemyesil,boyle parklarda sincaplar olur ama ben hic gormedim..
.parkdan otele dogru yururken bir suru binalar var,her kosede evsiz insanlar,kimileri kanapelerde uyukluyor kimileri bina koselerinde, hele bir cardak gibi yer vardi,burdada genc issiz gucsuz insanlar doluydu, sirtlarinda sirt cantasi her halde sabah gelip aksama kadar burda bir birleriyle lak lak yapip gun olduruyorlar diye dusundum,yanlarindan yol geciyordu ama pek yaklasmadim, sehir icindede ayniydi, bir cok otobus duraklarina toplanmislar bagiriyorlar birbirlerine sakali pis laflar soyluyorlar…

Bir muddet icin uzaga tatile gitmeyi dusunursek yanimiza neler aliriz.,tabiki giyeceklerimiz ve paramiz dersiniz,ben bunlarin yaninda cocuklarimi ve torunlarimi birde muzigimi de gotururum,nasil olur dimi, yuzlerce resmi ve klasik sarkilari 4 gb lik bir usb ye yuklemistim,bir hafta dolmadan cocuklari ozledigimizi anladik,cocuklardan ziyade kucuk torunlari daha cok ozluyoruz,otel odasinda usb yi tv ye taktim ama basarili olamadim,ne kadar denediysemde usb yi acamadim

.asagida lobinin yaninda kucuk bir salon ve 3 tane computer var,otel musterileri icin yapmislar, bir tanesine oturdum ve usb yi taktim,hatunla beraber ailenin resimlerine baktik,bu arada bilgisayarlarda internet oldugunu gordum.,ordan biraz turk gazetelerini okudum.cok iyi oldu biraz hasret giderdik ayni zamanda foruma da girip neler olduguna baktim.yine bir gun bilgisayarbasinda oturuyorum 3 computer birincisinde bir zat var galiba mesaj gonderecek,bana donup spelling yapmaniz iyimi dedi s harfi ile bir kelime soyleyip hecelermisin dedi, I am sorry dedim,ingilizce hem kolay hemde zor bir lisandir,iyi ingilizce bilenler bile bazi kelimeleri yazarken sasirirlar bocalarlar,bir coklari bu kelime yi hecelermisin diye sorar ya da sozluge bakarlar hecelemek yani kelimeleri harfleriyle soylemek.,ortadaki bos computere iri yari bir vatandas geldi,yaninda bir sirt cantasi var, once bosmu diye sordu, bende kimse yok dedim, oturdu,computerin biraz gerisdinde miting masasi gibi masa var,cok gecmeden oraya da zayif bir adam geldi elinde bir kac drink,iri yari amerikan computere bir seyler yazarken kapida iki polis arabasi durdu,sonradan gelen adam drink getiren hemen toz oldu,polisler lobiye giderlerken iri yari adam yerinden kalkip polislere benim icinmi geldiniz sir diye sordu,her halde biri sikayet etmis, polisler kimlik sordular otel musterisimisin dediler, adam degilim dedi,hadi pilini pirtini topla cik burdan dediler, adamda cantasini alip cikti gitti.

…..seattle centre de space needle diye kule var,buraya kadar gelmisken kuleye cikip sehire kus bakisi bakmadan gitmek olmaz degilmi,sabah kahvaltisindan sonra sokaga ciktik ve kuleye dogru yuruduk, bu arada eski spor ayakkabilarimi torba icinde bir koseye biraktim belki bir gariban alir giyer diye.
..kulenin onunde bilet sirasina girdim hatun ben asagida beklerim sen cik bak dedi, kulenin en alt kati hediyelik hatiralik esya shop u,7-8 dakika sira bekledik biletimizi aldik,senior olunca bir kac dolarda karimiz oldu,yine siraya girip asansor kuyruguna girdik.sira geldi, asansor rehberi genc bir bayan,tepeye cikis bir dakika surmuyor,kizcagiz kisaca kulenin tarihini anlatiyor, ayni papagan gibi olmus,kimsenin yuzune bakmadan robot gibi anlatiyor,yani her bir kac dakikada bir yukari yolcu cikardigi icin hep ayni seyleri anlatmaktan robotlasmis.nihayet tepeye ciktik,bir hayli resimler cektim,selfie yapamiyorum neyseki bir vatandas bulup kamerayi eline tutusturdum ve iki poz resmimi cektirdim.yarim saate yakin tepede kaldim,sonra asagiya indim hatun shopda bir kosede oturmus bekliyor,biraz hediyelik seylere baktik giyeceginden tutda porselen seylerden bir yigin hediyelik,hatiralik var,biz bir sey almadik…
Hatun kendimi yorgun hissediyorum deyince biraz parkda dinlendik ve otele donduk..hani bir sey vardir her sey genclikde olur diye,cok dogru bir kelimedir…hatunun kalbinde kocaman madeni kapak var kan sulandirici kullandigi nicin seyahat sigortalari sigorta yapmiyorlar,her seyi riske alip geziyoruz.



.sabah kalvaltisindan sonra yine sehir merkezine inmeye karar verdik,otelin onunden otobus geciyor biraz yukarda duragi var,bu sefer otobusle gidelim dedik,seattle nin meshur marketi var,Pazar gibi yiyecek icecek seyler satan, pike place olacak ya da pike market,burayi gormedende olmaz yani, otobus soferine pike markete yakin bir yerde inecegimizi soyledim, sehir icine geldik, sofer soylemis ama ben ya anlamamisim ya da duymamisim bir yerde durdu burasi son durak dedi,indik 5-6 yuz metre geriye yuruduk,burdanda deniz kenarina inecegiz,pike markette deniz kenarina yakin,bayir bir caddeden indikten sonra deniz kenari Alaskan way caddesine indik,burdada bir yigin hediyelik seyler satan dukkanlar var,is olsun diye hepsine girip ciktik,yururken tur gemisinin kalktigi bir iskeleye girdik bes on kisi sirada bilet aliyorlar iki tur var biri 2,5 saatlik digeri bir saatlik uzun tur olan gemi kalkmak uzereydi bilet varmi, var dediler ne var ki gemi geri donmuyormus,en son bir yerde yolculari indiriyormus ve yine tur sirketinin vasitalari yolculari geri getiriyormus,ne yazikki bu vasitalarda yer kalmamis, bilet satan gorevli kendi imkanlarinizla geri doneceksiniz dedi,bilmedigim yer oldugu icin pek hosuma gitmedi yarim saat sonra kalkalcak bir saatlik tur icin bilet aldik,cok uzun bir sahil yolu, bir hayli yuruduk ve saat yaklasincada tur gemisine geldik,gemi gelip yolcularini indirdi ve bizi bindirdi ,bir saat kadar limanda dolasti, rehberi anlatti.hani bir soz vardir orman gormek icin ormanin disina cikacaksin diye,iste tur gemisiyle sehire bakmakta gercekten baska oluyor.

….tur teknesindede bir hayli resim cektim,yine bir vatandasi yakalayip iki poz kendi resmimizi cektirdik,gemi iskeleye yanasti ve indik. Bir tekne gezisi san Francisco da yapmistik bir tanede burda yaptik,okyanus havasi,hatunda bunlardan birinde sifayi kapti ..bulundugumuz sahil seridi alcak yerde sehirin ana caddeleri bir hayli yuksek, yamac yani,bazi yerlerde bir hayli merdiven cikmak lazim,elimde harita var,yavas yavas yuruduk merdivenlere geldik,merdivenlerin sonu kucuk bir caddeye cikti ana cadde degil,biraz ilerde bir kac kisi bir binanin onunden asansore bindiler,bir siseci dukkani vardi iceri daldim biraz baktim sonra ya ben bu pike

---- Mesajlar Birleştirildi ----

siseci dukkani vardi iceri daldim biraz baktim sonra ya ben bu pike markete nerden giderim diye sordum,saolsunlar asansoru tarif ettiler,baktim bir kac kisi bekliyor,asansor geldi girdik iceri,bu arada bir bey e ya 3 uncu caddeye nasil giderim diye sordum,asansorden inice adam burasi pike market,beni takip edin size ana caddeyi gostereyim dedi,kibar bir amerikali,yukarda biraz yuruduk ve bir sokagin basina geldik burdan yukari yururseniz ucuncu caddeye cikarsiniz dedi,tesekkur ettim, biraz pike markette dolastik,bir balikci dukkanina yeni balik gelmis, her biri 3-4 kiloluk baliklar getiren kisi karpuz atar gibi baliklari atiyor oburude havada yakaliyor,tam bir Pazar,biraz dolastik bir iki muz bir iki elma aldik,market gercekten kalabalik,bir bolumde yiyecek dukkanlari ve café ler var,biraz orda dolastik,sonra biraz macy,s birazda ross magazalarina girdik,indirimli cok seyler var ama cantamizda pek yer yok..
…seattle guzel bir sehir ayni zamanda kucuk bir sehir,gordugumuz yerler hep sehir icinde oldu,tabiki bir cok muhitleri vardir,ben gorecegimi gormustum,ayni zamanda ayaklarim sismeye basladi yeni almis oldugum ayakkabilar bile ayaklarimi acitmaya basladi,eskilerini attigima pisman oldum,ross magazasinda hafif guzel bir spor ayakkabi gormus ve denemistim ama yuk olmasin diye almamistim.
..son gunumuzun aksam uzeri otelde ve otelin civarinda yurumekle gecti,ya bayir yukari gideceksin yada bayir asagiya, ne derler her inisin bir cikisi vardir diye.otelin yakinindan da bir yol sahil yoluna iniyor bir iki gun evvel gidip bir saat kadar yurumustuk,tabiki geri donuste bayir cikiyoruz,deniz kenarina guzel parklar yapmislar,bisiklet ve yuruyenler icin yol yapmislar,bazi yerlerde kayaliklar var bunlarida fok baliklari yavrulari icin yapmislar galiba yavrulari filan geliyormus…kayaliklar arasinda bir afro amerikan genc adam gordum odunlari cekiyor kartonlari cekiyor,evsizlerden iste,kendine signacak bir yer yapmaya calisiyordu.
…son gecemizde yemekden sonra cantalarimiz hazirladik,son kahve ve cayimizi ictik,sabahleyin kanadanin Vancouver sehrine

---- Mesajlar Birleştirildi ----

uzere tren garina gidecektik..Seattle de 5 gece nasil gecti bende anlamadim,yuruduk dinlendik cok az alisveris ettik derken burdaki tatil bitmis oldu.Seattle de bazi amerikan sehirleri gibi bir kucuk sehirdi,ne gordun derseniz cok bir sey gormedim derim ama yinede bir sehir hakkinda biraz bilgim oldu.
…the end..

Bir hayli uzun bir yazi oldu,usenmeden okuyanlara tesekkurler.
 
census
census austrayada nufus sayimi oluyor,her 5 yilda bir yapilir, daha evvel evlere forum birakiyorlardi,doldurulunce topluyorlardi,simdi herkesde bilgi sayar var %90 bilgi sayar uzerinden oluyor.bilgi sayari olmayan telefon edip form isteyebiliyor,sayim gunu 9 austos 2016.
.neyse evlere bir forum attilar,forumda bir numara var adrese girdik numarayi yazdim ve bana yine 9 rakkamli ayri bir numara verdiler,ben cumartesi gunu forumu net de dodurdum,butun suallere cevap verdim,kimsin nesin nerden geldin meslegin, yasin konustugun dil, din,coluk cocuk,ev kac odali senini kiracimisin ev borclumu kapida kac araba var,falan filan tahsilin nedir,ana dil hangisi evde hangi dil konusuluyor...eh cumartesi gunu forumu doldurdum,ama net bir turlu bitis yapmiyor, eh 9 agustos gecesi evde biri yokdu o kimdi diyor,yaw 9 austosa 2 gun var bu ne bicim soru,pazar ayni seyi denedim yine ayni soru,pazartesi yine ayni sey 9 austos gecesi evde biri yoktu o kimdi diyor,hmmm anladimki forumu sali gecesi kabul edecekler boyle bir soru koymuslar,milleti de sasirtiyorlar,pazar aksami soruya kopegim evde yoktu diye yazdim yine kabul etmediler.sali gunduz iki deneme yaptim ayni soru,forum kabul edilmiyor. aksam uzeri saat 17.00 yi gecti biraz sonra yine nete gidim forumumu buldum,baktim bu sefer evde kim yoktu sorusunu kaldirmislar,forumu tamamladim,kabul edildi diye birde numara verdiler,bizde vatandaslik gorevimizi yapmis olduk.
.....benim yasadigim sehirin adi sydney dir turkiyenin istanbulu gibi,nufusu 5 milyona cok yaklasti,sydney de yasiyan nufusun %40 i yurt disinda dogmus insanlar,ayni zamanda tum australya nufusunun %28 i yurt disinda dogmus yani gocmen olarak gelmisler, hemen hemen gocmen kokenli insanlarin sayisi ulke nufusunun %40 i oluyor....iyi bir ulke sessiz sakin her kes kendi isinde derdinde ne dincilik ne de siyasetcilik var,boyle bir ulke de yasadigimi icin cok mutluyum,kendi oz vatanimi sevdigim kadar bu ulkeyide cok seviyorum,bize cok sey verdi ve cok sey ogretti.
 
Son düzenleme:
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst