Melâl~

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #201

---> Melâl~

Odamdaydı bir daha sana asla dokunamamak ihtimali…
Soru işaretleriyle boğuştum önce…
Ardından ünlemler önüme dikildi!
Noktalandım.
Saat seni sen geçiyordu…
Zamanın ötesi berisi sendin ve geç kalmamıştık bana kalırsa… Bana kalmadı!

Özgür Gümüşsoy

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #202

---> Melâl~

Akla gelen her şeye amenna denilen bu cicim aylarında
Sadece sevilmeyi sevmenin ya da ilgi deliliğinin manası yok
Yineliyorum bak benim canım; aşk, kendiliğindendir!
Tıpkı Yara’dan gibi…

özgür gümüşsoy

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #203

---> Melâl~

Öyle apansız gelme fikrime
Ezberi kuvvetli değil ne yazık ki yüreğimin

ö. gümüşsoy

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #204

---> Melâl~

Dua gözlüm, küfründen öpüyorum seni.

Nasıl da hüzün kokar şimdi gözbebeklerin… Bilmem inanır mısın ama sen ağladığında ben içimdeki bütün insanlığı öldürüyorum.

[Özgür Gümüşsoy / Eski Zaman Terkleri]

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #205

---> Melâl~

“Topa tüfeğe gerek yok ki sevgilim
İki dudağının arasına bakar
Bana yalanlar söyle...”

[Özgür Gümüşsoy / Hiç Bey ile Herşey Hanım'ın Gönül Münasebeti]

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #206

---> Melâl~

-Uzuncadır yılan hikâyesi, bitmez haklısın…

-Aşkın başını küçükken ezmeli!

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #207

---> Melâl~

Gittin, kalp atışlarım o anda durdu. Ortalama yirmibeş dakikan vardı beni hayata döndürebilmek için… Evet ölüyordum ve Sen, bana ayrılan ömrü iyi kullanamadın!


[Özgür Gümüşsoy / Sen`in İmhası Level II]

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #208

---> Melâl~

“İçimde kök salıyor ve büyüyorsun iyiden iyiye
Bir de sağıma soluma çarpmasan ne güzel olacak;
Malum ya bu benim içim, acıyor…”


[Özgür Gümüşsoy / Ayık Atlar Zamanı]​

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #209

---> Melâl~

Bak mecazi unsurlar yok bunda, sadece sevdim ben seni
Film karelerini aratmayan bir gerçeklikte
Gözlerini başka bir iklim koşuluna uğurladı gözlerim
-ki bakışlarımızın en can alıcı repliğinde
Ne kadar yalanımız mevcutsa hepsini
Allah’a ısmarladık!


[Ö. Gümüşsoy / Elli Sekiz Saat, Son Çağrı ve Şeylerin Türbülansı]

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #210

---> Melâl~

Şimdilerde; asla uğrak gelememiş bir yolun sabrıyla bekliyorum seni, hiçbir yere varamayacak olduğumu bile bile hem de… Gelmiyorsun, hiç gelmiyorsun…

[Özgür Gümüşsoy / Hell'yum!]

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #211

---> Melâl~

Varlığım seninle… ​

Zamana senin adınla mühür vuruyorum. ​

O mühürler ki zamanın sonsuza uzandığı yerde ancak yine senin adınla açılır ​

yine senin adınla okunur.​

Yüreğim SeninLe MühürLensin..​

​

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #212

---> Melâl~

Bir gece Ay bana sordu "Neden seni aglatan birisi ile berabersin?"
Aya döndüm ve dedim ki "Sen gökyüzünden vazgeçer misin?''

Sen adını hala koyamadığım...
Gece düşümde gündüz hayaLimde canLandırdığım...
ve birgün eLbet gözlerine bakacağım
bir sevgiLi olmaLısın.

​

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #213

---> Melâl~

Uzaklığını unut..Ellerini uzat sadece...
Zamansızlığını bırak..Kal bende..Gitme...Tut ellerimi..
Topal olsa da yürüdüğümüz yollar yanımda kal..Gölgelerin yeter bana..
Kanatlarımı salma uçurumlara....Bırakma beni “ bana “ ..
Hep sende kalayım...

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #214

---> Melâl~

Değişiyor; sen, onlar, herkes.. bir tek "biz" aynıyız, anlamayan(!) sen; ve anlatamayan, sensiz yapamayan o küçük çocuk; ben!​

inanır mısın?
gittin ya hani,
dedin ya, "biz bittik!"
bendeki değil, yüreğindeki biz bitmiştik!
bende hep, bir parça sen vardın...
bir parça sevdan, bir parça hayallerin..
herşey, "sen" ile başlıyordu bende...
gitmeni hiç istemedim,
gitmeyi hiç! istemedim...
gittim,
anlatamadım,
dönüp haykıramadım: "Seni seviyorum!"
ve gittin...
arkandan "gitme" bile diyemedim..
yüzüm yoktu,
sadece yüreğimde bir üşüme,
birde sensizlik kalmıştı...
hayatımdaki herşey sendin!
ben...
ben, herşeyimi kaybettim... ​

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #215

---> Melâl~

Şiirlerimdeki martıyı vurdular
Bir güzel İstanbul akşamında
İbreti alem olsun diye

Bir pusuda kıydılar canına
özenip de martıma
Şiirler yazılmasın diye
Özgürlük, sevda üstüne

suçu yalnızca sevmekmiş
Kırıp esaret zincirini
Özgürlüğe kanat çırpmak
maviye kur yapmak
meğer ne büyük günahmış

Düşüme girdi dün gece
Bakarken yaşlı gözlerime
Azıcık mahzun, fakat başı dik
Dedi bekliyordum zaten bu sonu
Ağırıma giden yalnızca dostun kurşunuydu...

alıntıdır

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #216

---> Melâl~

AŞKIN DANSI​

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Ey ay, felek harab olmuş, ziyan olmuş senin için
Bizi öyle harab, öyle ziyan ediyorsun, etme.
Ey, makamı var ile yokun üstünde olan,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.
Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan ​

Sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.
Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize
Sen zehri o şeker, şekeri zehrediyorsun, etme.
Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme
İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.​

Mevlana​

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #217

---> Melâl~

Ahh zaman...
Neler alıp götürdü getirmeden...
Hep içindeyiz...
Hep dışında...
Kaybolamadan...
Benim zaman dilimime sevmek düşmedi..
Düştü de...
Zaman onu sevmedi..
Şimdi mutsuz birşey varsa...
Kahrolası zamanlamam...
Benimle birlikte..
Zamanlamak istemiyorum artık ben sevgileri..
Sonbahar kadar layıktır aşka ilki...
Kimse kusura bakmasın...
Ama ben de ağlarım...
Zaman zaman...
Saatleri sevmiyorum artık...
Zamanın esirleri onlar...
Kara haber bildiricileri...
Günde yirmidört defa...
Keşke..
Keşke..
Akrep yelkovanı soksa...
Gidiyorum...
Zamansızlığa...
Alışırım buna da elbet...
Zamanla..

alıntıdır

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #218

---> Melâl~

Günaşırı duygusal kemiklerim
Romatizmanın ömür fırçalayan kıkırtısında iken
Yalnız seninle beraber olmak için
Dünyadan bir haber, bekliyorum.
Düşmeden kalkamayan ayaklarım
Ve yollara kapaklanmış dizlerimle, silkiniyorum.
Dünyanın güzide harikaları
Aslanların şahı saçlarına fön çektiren
Vuran bu eşsiz rüzgârı öptüm, gidiyorum.

Kendime pay çıkartmak bir ekmeğin guduğundan
Kalıntısı, tortusu yani aynı şeye gelmek
Bir çayı tazelemek kadar kolay oysa
İşine gelirse, ben buradayım.
Hala kırık bardak bahanesiyle,
Elimden almaya utanma sakın.
Kanlar içinde içmenin kokusu,
Karanfil niyetine ölüm korkusu!

Dünyanın nesi var yine, tahtası eksik
Beraber kaldıralım bu düşler travmatik
İki elin nesi varmış, dünyanın nesi var?
Bana zille tokat girmenin andında
Ve ardında;
Apartman boşluğunda son buluyor,
Aslında seni isteyen
Ve ardında
Kapı kapanır gibi oluyor,
Açıyorum.
Yalnız senin omzunda ağlamak için
Kendimi zor tutuyorum.

Artık dünyadan bir haber!
Bir haber bekliyorum.

alıntıdır

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #219

---> Melâl~

Kızıl bir cemre bekledin şafaklarına

düşmedi…
Adına ihanet bir inatla en ayaz yanlarından vuruldun zemherice…
Kor halinde kar düştü yüreğine.
Çığlara isyanla silkindin ölüm kadar kara bir vedanın altından.
Gözlerindeki sellere verdin “kal” denilmeyişlerinin isyanını…
Gittin…

 

Thundeers

Anadolu'dan Bir Ses

Kayıtlı Üye

• 26 Şub 2011

• #220

---> Melâl~

Sevgilim ben şimdi küçük bir şehirde seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropda ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
İçeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi

alıntıdır