fıkralar zuhahahaha

BİR KARAVANA SÜT
Askerin biri mide rahatsızlığı için revire gelmiş.Doktor hazımsızlık teşhisi koymuş ve reçete yazmış;
-"Bikarbonat dö sut,her yemekten sonra içersin,demiş..
-"Asker iki gün sonra berbat bir halde tekrar gelmiş;
-"Komutanım,verdiğiniz ilacı kullandım ama ölüyorum galiba..
-"Sen ne içtin oğlum?..
-"Dediğiniz gibi her yemekten sonra"bir karavana süt"içtim...
 
HAYAT TECRÜBESİ
Bir diyetisyen, huzurevinde geniş bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz hersey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kirmizi et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahris eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir, Çin yemekleri karbonhidrat yüklüdür. Ayrıca hiçbirimiz içme suyunun barındırabileceği mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz.

Fakat bir yiyecek vardır ki içlerinde en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. Içinizde birisi en ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir mi ?"

Ön sıralardan 75'lik bir ihtiyar ayağa kalkar ve yanıtlar:
"Düğün pastası"
 
BENİM OLDU
Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş , son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ;
- uy cözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu ?
 
HANGİSİ UYGUN
Temel güzel bir at almış, yanlız bir problem var. At ahıra girip
çıkarken kulakları ahırın üst kirişine değiyor, hayvanın canı yanıyor...
Bir cumartesi günü Temel almış eline bir eğe ahırın üst kirişini eğeliyor.
Oldukça zor bir işlem olduğu için de iki saattir uğraşmakta... O
sırada ordan geçmekte olan bir ihtiyar soruyor Temel'e ve atın
kulaklarının kirişe değdiğini anlayınca, akıl veriyor:
" Oğlum böyle uğraşma al eline bir kazma da aşağıdaki toprağı kaz,
daha kolay olur.."
Temel cevap veriyor:
"Amca iyice bunadın galiba.. Atın ayakları sürtse dediğin doğru
da,atın kulakları sürtüyor, kulakları... Anladın mı?"
 
HANIMINDAN KORKAN KALKSIN
Elazığ'da adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben :
"Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın."
Ani bir gürültü, hayda herkes ayakta. Bir kişi hariç. Kahvenin tamamı hayretler içinde. Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve :
"Abe helal olsun be, deliganlı adammışsın. Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?"
Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince :
"Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim kırıldı, galhamadım." der.
 
HAYIRLI DAMAT !
Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayınvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".
 
ÇARESİNİ BULMUŞ
Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş: - "İki kişilik bir odada tek yatağım var, demiş resepsiyon görevlisi, ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir delikanlı yatıyor." - "Ziyanı yok", demiş gemici, verin bana o yatağı..." Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş: - "Nasıl uyuyabildiniz mi?" - "Çok güzel uyudum", demiş gemici. - "Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?" - Hiç horlamadı..." - "Ama nasıl olur?" - "Odaya girince yanağından "Merhaba güzel çocuk" diye bir makas aldım. Sabaha kadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu."
 
BOŞANMIŞ BARBİE
Adam kızına Barbie almak ister ve bir oyuncakçıya girer.
- "Vitrindeki Barbie bebek kaç para ?" diye sorar.
Satıcı
- "Hangisi beyim ?" ve devam eder:
- "Barbie spora gidiyor 19.95 usd,
Barbie alışverişde 19.95 usd
Barbie discoda 19.95 usd
Barbie plajda 19.95 usd
Barbie boşandı 265 usd."
, Adam şaşırır.
- "Neden hepsi 19.95 de, boşanmışolan 265 usd ?"
Satıcı cevaplar:
- "Cok basit boşanmış Barbie ile birlikte; Ken'in evini,
arabasını, mobilyalarını da alıyorsunuz."
 
BÖYLE SORUYA BÖYLE CEVAP
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne
sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt
ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp
masanın üzerine koydu.
Sonra:
"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını
kanıtlayınız."
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki
ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir
öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
"Hangi sandalyenin?"
 
NEREYE BAKIYORLARMIŞ
Ünlü Psikiyatr Mazhar Osman bir gün tüm akıl hastalarının duvarda bir yere baktıklarını görmüş.Yanlarına gitmiş, kimse oralı değil, herkes aynı yere bakmaya devam ediyor. Hoca da bakar, ama bir şey göremez. Bakılan yerde bir delik vardır. Hastalara sorar, “Neye bakıyorsunuz öyle? Ben baktım bir şey göremedim.” Hastalardan biri, “Hocam, biz bir saattir bakıyoruz da bir şey göremedik, sen öyle bir bakmayla ne göreceksin!” diye yanıtlar .
 
SAĞLIKLIYMIŞ
Hemşire Doktora, "Ne zaman tansiyonuna bakmak için eğilsem hastanın nabzı hızlanıyor, tansiyonu yükseliyor. Ne yapsam Doktor Bey?" "Bu sağlıklılık belirtisi Hemşire Hanım. Yakanızı iliklemeniz yeterli."
 
KARŞI KALDIRIM
Bir akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş : -Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek :
-İşte şurada, demiş.
-Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler
 
ÇALDIKLARINI YERİNE KOY
Salomon tatile çıkmış, ortağını arıyor.
- İşler nasıl?
- Herşey gayet iyi, ancak sana kötü haberlerim var.
- Ne oldu?
- Soyulduk.
- Saçmalama Mişon, aldıklarını yerine koy..
 
DUA EDELİM
Kasabanın semercisi ölmüş... Yeni gelen semerci işin acemisiymiş. Yaptığı kötü semerler yüzünden bütün eşeklerin sırtı yara olmuş. Eşekler başlamış semercinin ölmesi için dua etmeye.. Sonunda dualar kabul olmuş. Semerci ölmüş. Ne var ki yerine gelen daha da acemiymiş. Eşekler yeniden duaya başlarken biri demiş ki:
-"Yahu arkadaşlar anlaşıldı ki semercinin iyisi gelmeyecek... Semerci ölsün diye dua etmenin anlamı yok..."
-"Peki ne yapalım?"
-"Allah'a bizi eşeklikten kurtarması için dua edelim."
 
EŞEĞE NEDEN TERS BİNMİŞ
Bir gün Hoca, eşeğine binerek , arkasına takılan bir kısım insanlarla birlikte, camiden eve dönerken birdenbire durur, hayvandan iner ve yüzü insanlara dönük olarak eşeğe ters biner, yani semere ters oturur. Bunu görenler yaptığı hareketin nedenini sorarlar. Hoca şöyle der:

-Düşündüm taşındım, eşeğime böyle binmeye karar verdim çünkü saygısızlığı hiç sevmem. Siz önüme düşseniz, arkanızı bana dönmüş olacaksınız; usulsüzlük saygısızlık olur. Ben önde gitsem, size arkamı çevirmiş olacağım ki bu da doğru değildir. Böyle ters bindiğim zaman ise hem ben önünüzden giderim, siz de ardımdan gelmiş olursunuz; hem de karşı karşıya bulunuruz!
 
PERDEYİ BEN BULDUM
Bir ahbap topluluğunda Hoca’nın eline iş olsun diye bir saz tutturmuşlar:

-Hadi bize güzel güzel bir şeyler çal da dinleyelim!

Demişler. Hoca sazı eline alınca mızrabı bir aşağı bir yukarı teller üzerinde rastgele dolaştırmağa ve böylece tuhaf tuhaf sesler, gıcırtılar çıkarmağa başlamış:

-Aman Hoca demişler, saz dediğin böyle mi çalınır? Perdeler üzerinde usuliyle gezinmek gerek ...

Hoca , elindeki sazı dımbırdatmağı sürdürürken:

-Onlar perdeyi bulamazlar, aramak için gezinip dururlar. Ben buldum işte. Niçin boşu boşuna gezinip durayım, demiş. Gülmüş.
 
KAZAN DOĞURDU
Hoca komşusundan bir gün kazanı ödünç ister. İade ederken de hem teşekkür eder, hem içine minik bir kazan koyar. Komşusu merakla bu minik kazanı sorunca da, "Komşu, bizdeyken kazanın doğurdu" der. Komşusu bu işe pek sevinir.
Aradan epey zaman geçer, Hoca yine komşusundan kazanını ödünç ister. Komşusu da sevinerek verir. Ama bu kez aradan günler, haftalar, hatta aylar geçer, kazandan ve Hoca'dan ses çıkmaz. Nihayet bir gün komşusu konuyu açmaya karar verir,"Hoca bizim kazan ne oldu?" diye sorar. Hoca da üzgün bir ifadeyle,"Komşu çok zaman geçti aradan, senin kazan öldü. Sana nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum" deyince sinirlenen komşusu,"Hocam ne diyorsunuz? Hiç kazan ölür mü? Kazan canlı mı ki ölsün?" Hoca,"Doğurduğunu kabul etmiştin, sesin çıkmamıştı, şimdi ölünce nden feryat ediyorsun" der komşusuna.
 
KUTUP AYISI
Soğuk bir kutup gecesi..
Yavru kutup ayısı annesine yaklaşır :
- Anneeeee, ben kutup ayısı mıyım ?
- Evet oğlum
- Eee peki anneee sen de kutup ayısı mısın ?
- Evet oğlum ?!
- ee peki anne babam da kutup ayısı mı ?
- Tabii ki oğlum ?!
- Ee peki anne dedem, dedemin dedeleri falan hepsi kutup ayısı mıydı ?
- Evet oğlum hepsi kutup ayısıydı ?!
- Eee peki anne yani sülalemizde bi karışıklık falan yok di mi anne ?
- Yok tabi oğlum hepimiz kutup ayısıydık, niye soruyorsun ?
- O zaman ben niye bu kadar üşüyorum?..
 
EKMEK VAR MI
Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mı?
- yok..
- ekmek var mı?
- yok..
- ekmek var mı?
- yok..
- ekmek var mı?
- yok dedik ya..
- ekmek var mı?
- eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim.
- çivi var mı?
- yok..
- ekmek var mı?
 
ORUÇLUYUM
Tilki ormanda dolaşırken ağaca asılı bir but görmüş. Tam alacakken altındaki tuzağı farketmiş ve beklemeye başlamış. O sırada yanına kurt gelmiş ve sormuş:
- Neden yemiyorsun?
- Oruçluyum.
Bunun üzerine kurt buta saldırmış ve kapana yakalanmış. Tilki de butu alıp yemeye başlamış. Kurt, sinirle çıkışmış tilkiye:
- Hani oruçluydun.
- Şimdi top attı, duymadın mı?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst