fıkralar zuhahahaha

SAĞANAK
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp basından aşağı boşaltmış. "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağnak zaten bekliyordum" demiş.
 
Son düzenleme:
MİRAS
İki kardeş babalarından kalan toprağı bir türlü paylaşamıyormuş. Köyün muhtarına gidip yardım istemişler. Muhtar,

- “Biriniz yazı-tura atsın. Diğerinin tuttuğu çıkarsa o toprağı istediği gibi bölsün.” demiş. Kardeşlerden biri;”

- Bu çözüm değil” diye atlamış lafa, “Başladığımız yerdeyiz”. Muhtar,

-“Hayır” demiş. “Yazı-tura oyununu kazanan toprağı bölecek, ama ilk seçim hakkı diğerinde olacak."
 
TARTI SEFASI
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadın girmiş. Tartının üzerine çıkıp parayı atmış. Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar tartılmış. Yine sıkılmış eteğini çıkarınca, Temel atılmış ve parayı atmış,


- Devam edin bundan sonrası müesseseden…
 
DİŞ HEKİMİ
Ünlü diş hekimi Sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı. Sam birden eşine bir soru sordu :

-"Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?"

-"O da nerden çıktı?" diye sinirlendi eşi, "cevabı öğrenmek istemezsin herhalde" dedi.

-"İsterim" dedi Sam. "Lütfen anlat."

-"Madem öğrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım" diye cevap verdi eşi.

-"Kimlerdi bunlar?" diye sordu Sam.

-"İlki" diye anlatmaya başladı eşi "hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğini kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi; hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açabildin..."

-"Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili karıcığım" dedi Sam. "Peki ikincisi?"

-" Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya, kritik bir by-pass ameliyatı olman gerekiyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün" dedi eşi.

-"Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?"

-"Hatırlıyor musun, yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 oy eksikti...'
 
SATIŞIN SIRRI
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde her şey ama her şey satılmaktadır. Patron sorar :

- Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?

- Evet köyümde bu işi yaptım. Patronun gözü çocuğu tutar :

- İyi, yarın başlıyorsun.

Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır ;

- Evet, bugün kaç satış yaptın??

- Bir!

- Ne bir mi? Diğerleri 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?

- 320.334 USD doları. Patron şaşırır ve sorar:

- Nasıl becerdin bunu?

- Adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:

- Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın? Genç çocuk cevap verir :

- Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle dedim:" Hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."
 
AKILLANMAK
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine hoca;

-'Ben balığın sadece başını yiyecem' der. Hancı bunun nedenini sorar, hoca da

-'Balık başı zekayı arttırır, balık başı yiyen insan akıllı olur' der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve hocaya

-'Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve balığın koca gövdesini hoca yer ve bir güzel karnını doyurur, diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve sonra hocaya seslenir;

-'Sen koca gövdeyi yedin, karnını doyurdun, ben sadece kafayı yedim aç kaldım' der. Hoca da bunun üzerine lafı yapıştırır;

-'Bak nasıl akıllandın'
 
OKUL BİTİNCE
Delikanlı okulu bitirdikten sonra müracaat ettiği mağazada çalışmak üzere ise kabul edilmiş. Büyük bir sevinçle ertesi gün işe başlamak üzere mağazaya gelmiş. Mağaza yöneticisi sevecen ve sıcakkanlı bir şekilde delikanlıyı karşılayarak,

"Hoşgeldin" diyerek ve delikanlının eline bir süpürge tutuşturarak, "İlk önce şu süpürgeyle arka taraftaki rafların altını temizleyiver" demis. Delikanlı kızgınlığı yüzünden belli olacak şekilde;
"Ben üniversite mezunuyum". Yönetici bunun üzerine bir adım geriye çekilerek,
"Özur dilerim, bilmiyordum. Süpürgeyi bana verirsen nasıl temizlik yapman gerektiğini gösteririm"
 
PORSCHE
Adam gazete okurken bir ilan görmüş: "50 DOLARA SATILIK PORSCHE".
Adam gözlerine inanamamış "ne bu yaaa şaka mı yapıyolar" demiş,ilandaki adrese gidip öğrenmek istemiş... Evin kapısını çalmış, kapıyı bir kadın açmış, adam gazetedeki ilanı göstererek "arabayı görebilir miyim?" demiş..
Kadın "tabi ki" deyip adamı arabaya götürmüş.... Adam bir bakmış resmen
gıcır gıcır muhteşem bir Porsche....
"Yaw insan böyle bir arabayı nasıl 50 dolara satar, acaba bir arızası falan
mı var?" diye düşünmüş, bir test sürüşü yapmak istemiş..
Kadın ona da "tabii" demiş adam test sürüşünü bitirmiş, araba tek kelimeyle
mükemmel..... adam sonunda dayanamamış ve kadına sormuş:
-Hanımefendi bu muhteşem arabayı 50 dolara satmak istediğinize emin misiniz..?????
- Elbette eminim...
- Kusura bakmayın ama çok merak ettim neden böyle bir arabayı bu kadar
komik bir fiyata satıyorsunuz??
Kadın "anlatayım" demiş..." kocam dün sekreteriyle kaçtı... bana da şu notu bırakmış" diyerek adama bir kağıt uzatmış.... adam kağıda bakmış şöyle yazıyor..
"Karıcığım biliyorum bana çok kızacaksın ama sonunda gerçek aşkı buldum ve
onunla buradan gidiyoruz.... hiç "ben nolucam" diye dırdır etmeye kalkma herseyi senin üzerine yaptım evi de eşyaları da istemiyorum,sadece Porsche mu sat ve parasını bana gönder."
 
ÇAY DEMLERİZ
Temel uzun yoldan gelir ve yol boyunca da eşini hayal eder durur. Ama eve geldiğinde çok yorgundur ve bu yüzden performansı ile ilgili tereddütleri vardır... Ya yorgunluktan bir şey olmazsa, ya yapamazsam rezil olurum diye düşünür. Sonunda ne yapacağına karar verir ve Fadime’ye seslenir...


- Fadime suyu ocağa koy! Olmazsa çay demleruz!
 
SIPA
Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken,iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve:

- Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye götürüyorsun böyle?

- Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir:

- Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım.
 
ELBİSE
Ingiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde
her zamanki gibi beyaz örtüsü vardir.

Davetten çıkınca bir gazeteci
sorar:

- Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?

Gandi, hiç aldırmadan cevap verir:

- Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.
 
YENİ BEBEK
4 yaşındaki Sevinç, yeni doğan kardeşine oyuncak almak için annesiyle oyuncakçıya gider.

Dolaşırlarken, bir bebek beğenir ve annesinden bebeği almasını ister. Annesi de Sevinç'i paylar;

-"Senin zaten bebeğin var ya kızım; yeni bir bebeği ne yapacaksın?

-"E ben vayken sen kendine yeni biy bebek aldın yaa!"
 
AT NASIL ÇALINIR
At çalmak için bir ahıra giren hırsız yakalanır.Evsahibi merak ederek,sorar:
-Nasıl at çalındığını bana öğretirsen bir daha atlarımın çalınmasına çare arayacağım ve seni de serbet bırakacağım.
Hırsız kabul eder.Adamın gözü önünde atın yularını çözer,gemini vurur,üstüne atlayıp dört nala uzaklaşırken bağırır:
-Öğrendinmi?işte at böyle çalınır.
 
GÖZLÜK
Yaşlı bir zatın gözlüğünü takan bir genç:
-Ahh....diye şikayet etmiş.ne kadar kötü gösteriyor.
Yaşlı adam:
-Beğenmedin;ama sana hediye edeyim demiş.
40 yıl sonra ne kadar güzel gösterdiğini anlayıp ah demeye başlarsın.
 
YAĞMUR NE ZAMAN YAĞAR
Kaptan Temel Fadime'ye yağmurun yağıp yağmayacağını önceden bildiğini der.
Fadime'de nasıl? diye sorar.
-Eger ki hamsiler suda oynayi,yağmayacak;oynamayi yağacak demektur.
Fadime:
-Ama yarisi oynayi,yarisi oynamayi....
-O zaman pelki yağar pelki yagmaz.
 
TORPİL
Temel acemi er olarak İzmir deniz komutanlığına sevk edilmiş.
Birliğine varan Temel'e bölük komtanı sormuş:
-Buraya herhalde torpille geldin.
Temel:
-Hayır komitanum,Trapzon'tan otopüsle keltum.
 
UTANMIŞ
Hakim, suçlu Temel'e çıkıştı.
-Yaptığın işin utanç verici olduğunu bilmiyormusun?Bu işi yaparken hiç utanmadınmı?
Temel sessiz bir şekilde;
-Utanmaz olurmiyum hakim emice.Pu işi yaparken çok utanduğum için maske takmişudumdur.
 
KAÇ YAŞINDASIN
Temel başındaki kasketi gösterip,
-Ha bu kasket penu on yaş gençleştirdu,demiş.
-Kaç yaşindasun,diye sormuş Cemal..
Temel,
-Kasketlimu,kasketsiz mu,diye yanıtlamış.
 
GÜNEŞ TUTULMASI
Küçük temel babasına:
-Öğretmenumuz bugün küneş tutulması olacağını söyleti.Tışari çıkup pakabilir miyum?
Babası:
-Olur ama sakun fazla yaklaşmayasun,dedi.
 
ASİT
Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:
-Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?
Nuri parmak kaldırıp cevapladı:
-Erimez, öğretmenim:
-Evet erimez, neden erimez?
-Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst