ŞiiRLerim .. [ ArşivLik ]

Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden
Her yerde, her zaman onsuz edememek
O en tatlı hayal, en büyük gerçek
Anlarsın taşan o, günlerden gecelerden


Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi


Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
Bir aşk çizgisi var her şeyden öte
O çizgiden başka bütün çizgiler
Aşkı tüketmede


Her düşünce aşka teğet geçiyor
Tanığı çizgiler var olduğumuzun
Bir aşk çizgisi var her şeyden önce
Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?


Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı


Ne bir anlayışlı el,ne bir dost bakış
Biraz ümit,biraz hayal sonra aldanış
En güvendiğimiz tepelere kar yağmış
Deniz o deniz değil,dağlar o dağlar değil...


En ağır işçi benim;
Gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.


Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum


Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden


Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
 
hasrett...
Sözlerin vardı, aşılması güç, asi bir ırmağa benzettiğim,
Gözlerin vardı, gözlerimden uzaktılar, bir bakışı için her şeyimden vazgeçtiğim.

Düşlerin vardı, tozpembeydiler,
bir kez olsun içinde olabilsem diye gecelerce, günlerce dua ettiğim.

Ah bir bilseydin seni ne çok sevdim,
Biliyorum, bu aşkın acısı geçmez, içimden silinmez hasretin,
Kavuşmadan özlemime özlemin,

Yeter ki üzüldüğünü görmeyip, mutlu olduğunu bileyim,
Ben seni içimdeki bu ölümcül hasretinle,
yabancı şehirlerin karanlık gecelerinde de severim.
 
yok
Kaldırımlı sokaklarda,bilmem saat kaç!
Nemli gözlerim saati bile görmüyor.
Ilık bir rüzgar esiyor yağan yağmurla
Üşümüyorum,aksine terliyorum.
Sensizliğin vermiş olduğu sıkıntıyla,
Sokaklar karanlık,sokaklar ıssız.

Birazdan ekip arabası gelecek.
Saat beş otuz olacak,yine beni alacak.
Dün ve daha önceki günler gibi,sorgulayacak!

Onlar soracak,ben susacağım
Ben soracağım onlar susacak.
İki sokak sonra "hadi,git dolaşma" diyecekler.
Gözdağı verecekler...

Sabah oluyor yine,
Sokaklarda ayak sesleri çoğalıyor.
Beynim uyuşuyor.gözlerim kapanıyor
Bak,sensiz bir sabah daha oluyor!
 
peri.......
acaba cennet dedikleri yer,
kuşların uçarken vurulmadığı,
ağaçların yeşilinin kurumadığı,
çiçeklerin solmadığı,
karsım da hayalin değilde,
bizzat senin olduğun bir yermi?

acaba cehennem dedikleri yer,
sensizliğin ta kendisi mi?
ve ateşleri,
senin hasretin den mi?

kimsenin göremediği,
meleklerin meleği,
rüyamın tek dileği,
yoksa bi tanem,
o peri senmisin....
 
Ölümü yasiyorum
Yasamak bir an'a bagliysa
O an'in senin yaninda olmasini isterdim
Yasamak bir ömür demekse
Bütün ömrümü senin yaninda geçirmek isterdim
Eger yasamak ayni zamanda ölümün habercisi ise
Sana hiç bir sey söylemeden giderdim
Ama biliyorum
Daha çok yasamak fayda getirmiyor insana
Ömrünün sonuna kadar mutlu mu olacaksin?
Yada ömrünün sonuna kadar hiç agalamayacak misin?
Bos laf bunlar
Ben yasamanin ölümün habercisi oldugunu biliyorum
Her gün ölümü bekleyerek yasanmaz ama
Ölüm kapimdaymis gibi yasiyorum
Eger ölüm yasamin sonu ise
Ben ölümü yasiyorum.
 
eğer beni anlasaydın
şimdi böyle olmazdık
gözlerimize bakardık birbirimizin
sıcak hayallere dalardık
gülerdik
neye güldüğümüzü bilmezdik
elini tutardım sonra çekinerek
romantik bir söz söylerdim
gözlerine bakardım sonra, tüm cesaretimle
sen gülümserdin
hiçbir şey söylemezdin, gülerdik
ayrılırken, arkanı dönüp gülerdin
neye güldüğünü bilmezdim, gülerdim
bazen sinema çıkışında
arada bir sarhoşken
sıklıkla beraberken
daima gülerdik.
 
adı hüzün olsun.....
Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
Ve senden sonraki yaşantımın,
Adı hüzün olsun!
Öteki renklerini aldığın,
Tek mevsimlik dünyamın,
Ve senden bana kalanların,
Rotasız başlayan yolculuğumun,
Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
Adı hüzün olsun!
Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
Bir yarısı sende kalan geçmişin,
Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
Adı hüzün olsun!
Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
Azalan ideallerimin,
Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
Birbirine benzeyen her günün
Adı hüzün olsun!
Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
Anılarını sakladığım kirli odamın,
Yağan yağmurun,
Cama dayanmış soluk yüzümün,
İçimde ağlayan çocuğun,
Adı hüzün olsun!
Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
Adı hüzün olsun!
Değişmeyen şeylerin,
Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
Ve bu şiirin adı hüzün olsun!
 
sürgün sensizlik
geceye inat yokluğunda...
bir bedel ki sürgünlerde sensizliğim
sonu yok... dönüşü yok...
bedeli bensizlik olsun ihanetinin...


&


gözümün sen kenarı
yenildim sen çıkmazında vefasız bir aşka...
şimdi günahlarda adaklarım...
söz geçer mi göz pınarlarıma...
bir damla kalır aşkıma inat...
gözümün sen kenarında...
 
Kara sevda....
O kadar fazla acı çektik ki ,
Acılar bile acıdı halimize
Şeytan azapta gerekti,
Azap bile düştü bizim peşimize

Gözyaşlarımız yedi kere yıkanmıştı
Öyle berrak öyle duru öyle saftı
Ya rab!tüm talihsizlikler bize mi çattı
İsyan değil yaptığımız mübahtı

Kara sevda kuru sevda boş sevda
En zorunun bizdik bahtı
Fedakarlıktı her derde deva
Cefa çekeninde sefa süreninde tadı kaçtı

Sevda gökte gökkuşağı,yered bir çalı
Kara sevda dediğin gökte yaşanmalı
Gökler ki yalan dolandan arınmalı
İnsan bir tek kara sevdasına sarılmalı
 
Seni sevdiğimi sana söylemedim
Kimselere söylemedim seni sevdiğimi
Şehri baştan başa dolaştım
Yüreğimi baştan başa
Dere tepe düz gittim
Kendi kendime ağladım
Ağladığımı kimseye söylemedim
Kendimden sakladım seni sevdiğimi
Rüzgara, buluta söyledim
Yokluğunda yandım
Sigara gibi
Ateş kırkbir
Yanık üç
Duman oldum
Duman oldun
Benim oldun
Dumanını ciğerime üfledim
Seni sevdim işte
Daha ne olsun
Seni sevdim
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Var mıydın yok muydun bilmiyorum
Bu ne biçim tutku Allah'ım
Hani bir yürek yansa bir gemi dolusu yürek
Yürek dayanmaz, dayansa
Hani sevenleri korur
Hani bir liman olurdun
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Dalıp gittim üçsüz bucaksız göklere
Sanki ufuktan gelecekmişsin gibi
Şişelere mektup koydum
Dalgalardan dilek tuttum
Bildin, bileceksin gibi
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Mevsimlere yıllara inat
Üstümden çığ gibi geçti zaman
Çiçekler açtı, yapraklar döktü
Göçmen kuşlar havalandı yüreğimde
Bana mısın demedim
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
İçin için ağladığımı görmediler
Yalnızlık yorgunuydum
Ne elimi tutan oldu
Ne halime yanan
Görmedim duymadım neler dediler
Hiç biri senin yerini tutmadılar
Senin gibi sevmediler
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Gölgeye sığmadım
Gölgem sığmadı
Gün gelir söylerim sandım
Güneş doğmadı
Rüyalarıma girseydin keşke
Olmadı işte olmadı
 
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Saatlerce kaldırımlarda tur attığımı
Şehrin üzerime çöktüğünü
Koca şehrin yorganımda yattığını
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Sabahlar bitirmedi gecelerimi
Akşamlar getirmedi
Doğmayan güneşim sendin
Düşmeyen ateşim
Şakaklarıma yağarcasına
Güvendiğim dağlara kar yağdı

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Kalabalıklara attım kendimi
Kim, nereden bilecekmiş ki?!
 
UÇurum Gülü...
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam.
Seni tarif edemeyeceğini biliyorum.
Ulaşılmaz oldun hep.
Dokunmak,
Hissetmek ve,
Dolu dolu yaşamak isterken seni.
Kocaman bir yanlızlıktı payımıza düşen.
Payıma düşen her şeyi erteledim,
Ama erteleyemediğim bir şey vardı,
Sana benziyordu...!
Su olsan,dokunduğumda bozuluyordun.
Bozulmayan bir şeydin.
Gidilecek bir yer olsa sonu olurdu.
Sonu olmayan bir şeydin.
Uykuda görülecek bir rüya olsa uyanırdım.
Beni rüyamdan uyandırmayacak bir şeydin.
Simsiyah saçların olsun istiyordum.
Ama baktım değil.
O gün seni gözlerinden .
Ana fatmadan...!
Üç ırmağın birleştirildiği yerinden,
Öpeyim desem,Aklıma ırmaklar gelir...!
Düşünki yılan dağından aşağıya iniyoruz ve,
Dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış onu söylüyoruz.
Öyle bir şeysin sen...!
Seni düşünürken yoruluyorum desem.
Dünyanın en büyük yalanı olur.
Yalanım Yok..
Bu günden yarına ne kalır bilmem.
Ama sen kalırsın.
Tıpkı yatağı değişmeyen bir ırmak gibi.
Yaşadıklarımız azdı.
Zamana sığmadık,yaşamak isterken herşeyi.
Bugün şarkı söylüyorsam,O gün şarkı değil,
Şarkı gibi seni yaşamak isterim.
Halkıma benziyordun,
Bir yanım göç,bir yanım toprak kokuyordu hep.
Gezmediğim yerin kalmadı,
Bazen yasaklandın bana,
Bazen bir suç gibi boynumda taşıdım seni...
Yedi telli sazımla bile anlatamadım,
Sen bir uçurum gülüydün.
Ellerimi her uzattığımda,bin kırıkla geri döndün.
Yasaların bile tanımlayamadığı bir şeydin.
Haritalara sığmazdın,
Her ülkede bir başka gülüyordun,
Uzundun,İnceydin,,,
Dokunduğumda,nereli olduğumu seninle hatırlardım.
Bana hep kendimi hatırlatan,birşeysin sen.
Uzaksın,yakınsın,Özlenensin,ama,
Bu gün değil,Yarın gibi bir şeysin sen.
Bu gün herşeyi değiştirmek için çabalarken,
Sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda,
Kabul ediyorum,dünyaya bu kalsın ama,sen,
bilmem...!
Dünyada kaç iklim,kaç zulüm,kaç ölüm var,
Bir seni bunların karşısına koymak,
Nasıldır bilemezsin...
Bu gün her ölümle biraz ölürken,
Seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden.
Gecenin en karanlık yerindeyim,
Bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan,
Yinede istiyorum seni.
Sadece benim seni anladığım,
Kimsenin unutmamak için defterde not düşmediği,
Ama hayatında hep bir dipnot olarak kalan,
Kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni.
Dağları delmiyorum,inmek istiyorum oralardan,
Herkes gibi sevmek istiyorum.
Adına aşk diyorlar,gelecek diyorlar,
Bana yetmiyor...!
Her şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum,
Bir başka dilden seviyorum seni,
Kırmızıdan daha uzundun.
Gelincikler gibi bir mevsim değil,
Dört iklim,köşe bucak,
Kim nederse desin geri dönecek yerim yok.
Bir kentin ortasında çığlık çığlığa bağırarak,
Tek başıma kalsamda,,,
Yinede seviyorum seni...
Bu bir suç duyurusudur,
Kendimi ihbar ediyorum...!
 
masal bu...
Masal bu..
Seni sevmek bir masal
Bütün düşler seninle
Sebebim sensin
Ey Sevgili
Kalbim güller içinde

Saklamadım
Hiçbir zaman
Ne nefreti ne de aşkı
Böylesine bir zamanda
Sevgililer düş masalı

Bir ormanda yasaklı
Kurtlarla kuşlar yaşar
En içinde, en derinde
Küskün bir peri saklar

Güller açar ipekte
Masallarda buluşur
Yıldızlar düşer suya
Gizli bir aşk dokunur

Sana aşık olmaktır
Böyle masal anlatmak


Bu yüzdendir hem aşkı
Hem de eski masalları
Tek başına
Yaşamaktır
 
Ne zaman karsidan bir gemi geçse
Kalbim durur, ölür gibi olurum.
Ayrilip gidisin gelir aklima
Mendiller sallanir ben kahrolurum

Ne zaman bir siir okunsa aklimdasin
Ne zaman bir telefon çalsa karsimdasin
Sen tanrimin en güzel armagani
Sen hayatimin en gerçek yalani
Sen bütün huylarimi ezbere bilen
Sen gözyaslarimi en iyi silen
Sen dünyanin en güzel kadini..

Ne zaman baksam resimlere
Bir genç kiz, bir delikanli görmek isterim
Varsin bir sahilde
Varsin bir ormanda
varsin bir odada çekilmis olsun
Fark etmez
Bakarim bakarim
Dudaklarimdasin!

Ne zaman baksam gazetelere
Ask dolu bir siir okumak isterim
Varsin Ümit'ten olsun
Varsin Nazim'dan
Fark etmez
Okurum okurum
Ellerimdesin! ...

Ne verdin sen bana hasretten baska
Yaninda çektigim gurbetten baska
Kim olsa yanardi böyle bir aska
Gölgeni dünyama yasaklasaydim
Keske bu sevgiyi hep saklasaydim
Kalbimi elimle biçaklasaydim
Inan böyle aci çekmeyecektim

ne varsa aradigim bil ki sende bulmusum
senden öncesi yoktu seninle var olmusum
sende bütün ümitler,sende bütün özlemler
beni bende arama artik ben sen olmusum

Ne sen degis artik ne söylenip dur
Bu tatsiz kavgalar bitsin ne olur
Bende bu mutsuzluk sende bu gurur
Inata, kaprise, naza gerek yok
Aci bir siteme söze gerek yok
Inan ki bu sona çok geç kaldik çok

Ne olurdu saadetlerin en büyügü
Iste ellerimde al, diyebilseydim
Anlardin ve hiç gitmezdin, degil mi
Bir gün oldugun gibi kal diyebilseydim.

Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düslerimden, var git bu aksam
Tam unuttum derken aklima düsme
Var git hayalimden, var git bu aksam

Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düslerimden, var git bu aksam
Tam unuttum derken aklima düsme
Var git hayalimden, var git bu aksam

Ne köleyim ne de bir kul
Vicdan bir borç, hayat okul
Alin sizin olsun akil
Ben bu köyün delisiyim

Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçlarin var sapsari
Anlasana o yalansiz gözleri
Düsündükçe bastanbasa özlem kesiliyorum

Ne gezer ki sende vefa
Ask nerede sen nerede
Merhametsiz gecelerde
Yalnizligi ne bilirsin
 
Ebedi Aşk
Gururum engel oldu sevgime
Aşkla gururu karıştırdım bir kere
Sana değil sitemim bahtsız kaderime
Oynadı oyununu felek bir kere

Tanrıya adadım kurban diye kendimi
Alın yazıma bağladım tüm sevgimi
Bundan böyle sitemlerini çek benden geri
Sensizliği ben asla istemedim ki...!

Duymak istemem bundan böyle sesini
Tutmak istemem güzel ellerini
Görmesin gözlerim artık yüzünü
Çıkarıp atasım gelir sana ait şu kalbi

Tuttuğun ellerim kopsun kökünden
Okşadığın saçlarım dökülsün tel tel
Seviyorum dediğim dilim tutulsun
Sana ait şu kalbim cehennemde kavrulsun

Söylemem bundan sonra seni sevdiğimi
Kimse silemez bil, kalbimdeki yerini
Kara topraklara versen de bedenimi
Ruhumla birlikte, AŞKIM EBEDİ...!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst