Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Kurudum,
Evet, olmayacak hayallerim yüzünden kurudum...
Tıpkı bir meyve gibi,
Tıpkı dalından koparılmadan oracıkta kuruyup kalan ham bir meyve gibi...
--------------ooOoo----------------
Kurudum,
Çünkü; olanaksız şeylerin arkasından koştum.
Çünkü; karşı ağaçtaki meyveye;
Hiç ulaşamayacağım bir yere gitmek istedim...
--------------ooOoo----------------
Kurudum,
Bu boş hayallere ulaşmak için çırpınarak
Bir rüzgarın beni alıp uzağa değil !!
O ağaca, o meyvenin yanına götürmesini umarak..

---------------ooOoo---------------
Kurudum,
Kurudum her bahar BİN kat daha.
Yerimin başakaları tarafından doldurulduğunu,
Onlar gitse bile diğerlerinin geleceğini bilerek...

--------------ooOoo----------------
Kurudum,
Yıllarca bu hayalin gerçekleşmesi için çabalayarak
Ama olmadı; olamazdı...
Ben kurudum ; o kaldı,
Ben unutultuldum; o mutluluğu yanlış yerde aradı...
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Her ne zaman,
Bir köşesine sızıp kalsam odamın ,
Korkularımı götürdüğüm düşlerimde,
Seni, Gülhâne’de ağlıyor bulurum
Ah Eylül Gülüm!
Sanma ki;
Kırılan bir yüzüğün peşinde özgürlüğüm
Ben bu dört duvarlık hayatı,
Yaşadıysam
Senin için yaşadım
Ve yine bu dört duvar arasında ,
Öleceksem,
Senin için ölürüm

Artık senden öte hiçbir şey,
Düzenimin bir parçası olmuyor
Gözlerimi kapatıyorum,
Fatih’te bir parkta,
Yağmur başlıyor
Ellerinden tutuyorum
Başın göğsüme düşüyor, sırılsıklam
Ah Eylül Gülüm!
Bir yorgun otobüs geçiyor gözlerimden,
Bir rüzgar geçiyor,
Her şeyi yeni baştan unutuyorum

Ah Eylül Gülüm!
Bu bir rüya olsun, ne olur
Sancılarımı taşıdığım bir rüya
Yine ağır-ağır,
Lodosa tutulmuş gemiler gibi,
Sarayburnu’nda beş parasız dolaşalım seninle
Ben çok üşürüm, bilirsin
Ama olsun
Otobüse gecikmeye çalışalım seninle
Oldu olacak, Anıt’ta çay içelim,
İçimiz ısınsın, gözlerimiz ısınsın
Ve gece, hiç uyumayalım, ne olur
Hiç uyumayalım,
Ömrümüzde böyle rüya olmasın​
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Şiir'im olmak ister misin?

O zaman sus, sus ve sadece dinle...

Ama ondan önce ya elini uzat bana yada bak gözlerime
Birazda kokundan bırak bana
Azcık ellerime
Azcık dudaklarıma
Azıcıkta yanağıma

Kalemim ağlıyor seni düşününce kağıtların üzerine
N'olur gitmeden önce
Azıcık kokunu bırak bana
Ve
Boya gülüşünü gözlerime
hatta
Birazda hayallerinden ver bana gitmeden önce
Beni bilirsin Ben küçük bir çocuk gibiyim sana
Koşar Koşar dizlerimi kanatırım
Sonra ağlarım kollarında
Derin bir nefes çek benden -ama son kez olmasın-
Birazda Kokunu bırak bana
Hiç değilse birtek o kalsın...

Biraz renginden ver bana
Kokunun yanı sıra renginede boyanayım
İçimde en güzel sözler sırada
İzin ver hepsini senin rengine boyayayım...

Rengine boyalı sözlere gülümse , göreyim
Ben şair'im Tanrım, Vakitsiz bir akşam üstü öleyim...
Ama ölmeden önce düşlerinden var bana
Hayatımda bir kerede olsa seninle güzel bir düş göreyim...

Uğur TAŞTEMUR​
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Bazen sevmek, gitmektir

Kavuşmaktır sevmek bazen
Ve bazen sevmek, özlemektir
Bazen incinmektir sevmek
Bazen koşulsuz affetmektir
Öfkedir bazen, deli bir ateştir
Ve bazen uyku gibi, gölge gibi sakin
Bazen çelişkidir sevmek, çaresizliktir
Bazen ise tek çaredir
Bazen bir kuytuda gizlidir sevmek
Bir yasakta yeşerir, karanlıktır
Bazen ise bas bas bağırır, arsızdır
Bazen öpmeden öpmektir sanki

Bazen yorar sevmek
Bazen ise dinlendirir
Bazen aynadır sevmek
Ancak sevilince sevebilmektir
Bazen karşılıksız, yankısız
Sadece kendi içindedir, sessiz
Bazen gençtir sevmek, ümitlidir
Bazen yalnız ve eskidir, ama güzeldir
Bazen bir tutkuda alev alır sevmek ve çabuk tükenir
Bazen ise bir ömür boyu, hiç tükenmeden sevilir

Bazen gelmektir sevmek, elini tutmak
Ve kalmaktır
Bazen ise sevmek
Bilmek, anlamak, kabul etmek
Ve gitmektir.
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Ne kaldı şimdi elinde, geriye ne
Yaklaştığın şeyler sana çok uzaktı,
Uzaklaştığın şeyler belki de çok yakındı,
Farkına varamadın kalbim
Ağladın, gecelerce, günlerce ağladın ...

Hep bir çare bekledin, bir çare
Oysa çarelerden çare aranmazmış,
Bunu şimdi anladın ...

Oysa güzel başlamıştı düşlerin,
Ümitliydin belki de düşlerinin gerçekleşmesine ...
Çaresi olan dertler sana gülmedi kalbim,
Çaresiz dert yolunu gözledi ...
Yarana merhem yerine acı sürdün hep,
Bir türlü iyileşmedi, oldukça kötüye gittin
Ümitli olduğun kadar ümitsizdin de aslında ...
Ya kendini yanlış tanıttın
Ya da bedeninde olduğun kişi seni tanıyamadı ...

Uzak diyarlara yelken açtın hep
Hiç yakınlarda göremedi seni gözlerim
Belki de görünmek istemedin
Yenilendin bazen, bazen ise yerlerdeydin
Yağmurlu havalarda dolaşmana rağmen,
Bir türlü doldurmak istediğin tasın dolmadı
Bir tek seni vurmadı yağmur
Göründüğün gibi olmaya çalıştın hep
Yanlış tanındın, yasaklandın ...

Yine ağlama vakti,
Yine köşeye çekilme zamanı şimdi







Mediha Şenzeybek
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Giden Bir Ömre Gazel


Zamanlar iyi kötü yaşanır gider
Sanma bu yol sonsuza uzanır gider

Anahtar açmaz olur bir gün kilidi
Ne kalmışsa içinde paslanır gider

Kişi çıktığı yerden düşer ansızın
Bir salıncak boşlukta sallanır gider

Bir gün anlar her şeyin boş olduğunu
İnsan insanlığından utanır gider

Çöker omuzlarına birden gökyüzü
Ne bulmuşsa hepsinden usanır gider

Dönülmez bir yerinde yaşantısının
Her insan bir rüyadan uyanır gider

Bir gün gelir ümitler solar çaresiz
Sevenler sevilenler aldanır gider

Anlarız her gerçeği son dakikada
Bir hançer bağrımıza saplanır gider


Ümit Yaşar Oğuzcan
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım –ma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar,sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda…
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!


Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum!
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum,
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum,
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık,
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim,
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı,
Sana bakan yanımsa toprakla aynı,
Ne yaparsan yap gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin,
Gözlerim yorgun, dudaklarım hissiz,
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır,
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların kavuşmaları hep beklentisiz,
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi, sesine aşina yanım onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil!

Çok çalıştım,
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı “git” izine,
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine,
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen,
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için çok çalıştım,
Daha önce de gitmiştim, kendi isteğimle!
Anladım ki daha önce sevmemiştim,
Çok çalıştım inan,
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye,
Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya,
Ve alışmaya kendime, bu göz gözü görmez dumanlı halime,
Çok alışmaya çalıştım hem de,
Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da,
Birini yaşattım, yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da!
Yorulmak dinlenmekle geçmiyor,
An be an çöküyor insanın içindeki güç,
Işığı sönüyor, beyaza dönüyor rengi gitgide, hissizleşiyor,
Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi,
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da,
İkisi de aynı acı,
Kolay değil!
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

-Aşık yanım..
-Kalp ağrım..
-Sancıyan yarım..
-Gizli yaram..

Sana dair kimbilir kaçıncı sayıklayışım..
Kaçıncı iç çekişim...
Ve kaçıncı kaçıklığım...

Avuçlarıma hapsolmuş harflerimi kaçıncı sıkışım..
Gözyaşlarımın değdiği kaçıncı üç noktalı cümlelerimin acıyışı..
Sayfamın tenine değen kalemimin kaçıncı kırılışı..

Ellerimin arasında can bulan şakaklarımın kaçıncı atışı..
Ve kaçıncı ağrışı düşlerimin...
Akla ziyan hallerimin kaçıncı halsiz kalışı...

Bir bilsen sevgili...
Ah bir bilsen...

Sahi?

Seni bu denli özlerken,dindirebilir misin acılarımı?
Sarabilir misin kanayan yaramı?

.

-Aklıma SEN düşünce...

Dilimde ıslanan sana dair biriktirdiklerim susar olur..
Seni anlatamayısısısan harflerim utanır karşında..
Katleder gözyaşım seni yazamayısısısan mürekkebi..
Anlatamadığım,yaşayamadığım otuzuncu harfim...

Sahi?











Damarlarımda dolaşan sen,akabilir misin mürekkebe karışıp?
Sen kokan sayfadan, silebilir misin suretini ?

.
.
.

-Yüreğime SEN değince...

Telaşlarım çocukluğuma karışır..
Bir serçe ürkekliğiyle ürperirim..
Titreyen dudaklarım parmaklarımda asılı kalır..
Üşür avuçlarım,yalnızlığımın elini tutar..

Sahi?

Çırılçıplak sana gelsem,giyinebilir misin beni?
Isıtabilir misin üşüyen hayallerimi?

.
.
.

-Düşüme SEN düşünce...

Gözlerinde tutuklu kalır yüreğim..
İçinde "sen" olmayısısısan düşümü düşürürüm düşümden..
Prangaya vurulmuş ayaklarımı sürüklerim peşinden..
Ömrümü ömrüne katarım her bir adımda..

Sahi?

Yüreğime vurduğun kelepçeyi çözebilir misin?
Sensizliğin esaret olduğunu bile bile,salıverir misin beni?
.
.
.

-Dert yanışım...
-Dağılışım...
-Savruluşum..
-Ve biraz da aldanışım...


Adına "aşk" dedim..
Aşk'a geldim sevgili..
Yani sana...
Sana susamış beni,serdim ayaklarına...

Hadi,Sarılsana...!


Bir bilsen...
Ne denli sevildiğini ve özlendiğini ah bir bilsen Sevgili...

Sahi?

Sen de sevmiştin beni değil mi?
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Ölümün kıyısındayım,
Kendim kendim değilim,
Bir başkasıyım artık...

Yok oldu benliğim,
Geçmişimde kayboldu,
Çocuklar gibi bağıra çağıra ağlamak isterdim...
Çekiniyorum işte olmuyor,
Çıkmıyor sesim...

Öylece dolaşmak istiyorum,
Sessiz, durgun bir deniz kenarına atmak istiyorum kendimi...
Ne bir limanı olsun, ne de yolcu bekleyen gemiler...
Yalnızlığımı doyasıya yaşamak istiyorum,
Doyasıya...

Sensizliğin "S" ini bile unutmak istiyorum...
Ölümün kıyısındayım,
Yalnız ve tek başıma...
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Haberin yok
Her gidişin
Karanlığıma açılan kapımdır
İçimdeki gülümsemenin
Yüreğimdeki çocuğun suskunluğudur
Gitme
Kal benimle

Sana yıldızları toplayacaktım daha
Mavi yıldızlı geceyi örtecektim üstümüze
Yakamozları seyrederken
Şarkımızı dinleyecek
Saçlarını dolayacaktım parmaklarıma
Gitme
Kal benimle
Sabahın kıyısında oturup
Martıları besleyecektik avuçlarımızda
Güneşin ilk ışıkları yüzümüzü aydınlatacaktı
Uzaktan bakacaktık şehre
Kalabalık sokakların kaldırımlarında
Seksek oynayacaktık
Gitme
Kal benimle


Daha yağmurlarda
Kumsalda yürüyemedik
Ay ışığında saçlarını görmedim
Avucunun içini bir kere daha öpmeden
Gitme
Kal benimle​
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.


Evet, yine sensizim bu koskocaman odada.
Yine yoksun yanımda
Yine aldım elime kara defterimi seni anlatıyorum, ağlayarak
Benim duman gözlüm diyorum bırakmaz beni
Çıkar gelir bir yerlerden alır götürür beni
Sever beni diyorum ama
Yoksun işte gelmiyorsun
Açmıyorsun kapıyı bir türlü
Ben yine kandırıyorum galiba kendimi
İlişkimizde olduğu gibi
Yok, olan seni var saydığım gibi
Olmayan ilişkimizi yaşatmaya çalıştığım gibi
İşte yine yoksun
Boşuna çabalıyorum belki de
Olmayan bir şey için boşuna
Bakma yüzümün hep güldüğüne
Bakma yıkılmaz gözüktüğüme
Sen beni hiç ağlarken gördün mü?
Görmedin görmeyeceksin de
Ben senin karşında ağlayıp ta sana aciz olduğumu göstermeyeceğim
Kalbim git koş kollarına sarıl bırakma onu dese de
Gelmeyeceğim sana bilirsin ne kadar inatçı olduğumu
Bilirsin yapmayacağım dediğim şeyi yapmayacağımı
Git hadi bırak beni bırak ta yeni sayfamı açayım
Senin olmayacağın beyaz sayfayı ..
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Özlemek de güzel şey
Zamansız gidişin olmazsa
Gözlerinin siyahında ölmek için
Elveda demeye zaman olsa


Uzağında kaldım her şeyin,
Senin,sevginin uzağında…
Ellerim boşlukta kaldı,kollarım yluğu sardı,
Sensizlik içime…en içime işledi.
Nedense bir türlü hazmedemedim gidişini !
Sanki hiç bir şey yapmamışsın gibi…
Sen gittin ben bittim…

Anlamsız savaşlar verdim inadına,
Zaman derman olmadı azan yarama,
Seni unutamadım,hasretinde toparlanamadım,
Yani gittin ya ! ben bittim…
Diremedim sensizliğe,
Kahırla,isyanla geçti her günüm.
Alıkoydu her şeyimi sensizlik nöbetleri,
Ta hücrelerime kadar eridim,
Bakma öyle bir şey olmamış gibi;
Sen gittin ben BİTTİM…

Gittin sen,tüm gidenler gibi…beni tamamladığını düşünürken,yi yarım kaldım.
Tebessümün takılı kaldı yüreğimde…
sonu y,ışığı y,ıssız bir yolda sessiz kaldı sevdam.
bak bunu yazabılırsın c guzel


son kez, konuşuyorum
Gözyaşlarımı derelere bıraktım,bitiyorum..
Sahillerindeyim, kumlarınla savur cihana
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.


Gelme Bana..

GeLme bir adım daha yüreğime.
Bir adıma BinLerce öLüm ya$arız SeninLe..
İçime gereksiz sevinçleri kattım,inandım kendime.
Yanılmayı sevdim ben,kırılsada çiçeğin rüzgara ihtiyacı olduğu gibi..
Kendimden söz etmeye hiç gelme.Anlatamam beni.
Bildiğim sensin tek kişi..
Yaşadığımı var saysam..Yani gerçek anlamda yaşıyor olsam..
Belkide yaşamaya çalışmam yüreğinde..
Zorla olmasada götürmeye kalkmam senide.
Tek başınalığı becerebilsem..Bu kadar zorlmam yalnızlığı..
Her derdi ona anlatıp,hep ona koşup sarılıp,Bu kadar bezdirmem onu kendimle..
Ben yalnızlık olup,yalnızlık ben olup ikimizde bir sen edemediğimiz problemler,
Hiç çözümü olmayan,örnek verilmemiş denklemler..
İçine içine girdiğim yalnızlık..Boğuluyorum sansamda nefes aldığım..
Ölüyorum sansamda yaşatmaya çalıştığım..Bütün çabalarımı boşuna harcadığım..
İçimden geçenleri bir bir ona adadığım..Duyulmamış yeminleri,söylenmemiş güzellikleri,
Avaz avaz susup,içime seni vurup ağladığım geceleri.
Kim inanır anlatsam bu aşkın bana neler ettiğini.?!
Konuşsam sessiz,çığlık atsam sensiz..
Neye yarar tebessüm aynamda sen yoksan eğer!!
Kalbimi her defasında yansıtıp görememek hayalini..
Hatırlamaya çalıştığım tüm değerli anlarımı unutmuşluğum..
Gereksiz bir anda zamanın içinden çıksan neye fayda.?
Ben şimdi istiyorum yüreğin neden ters tarafta..?!
Yakar canımı bambaşka..Değişiklikler dener üstümde kader
Karalanmış kağıttan ne farkım var..?
Ben ölsem ardımdan kim ağlar.?
Gözyaşı değil istediğim inan bende seller bile akar.
İstediğim zerresi sevginin..Kalbinde ne kadar yer tutar..?
Ne olur esirgeme,uzak geçen günler bana haram.
Her saniyesini aklıma,her gününü (sakladım) hatırama..
O cennet yüzünde var görmediğim bir rüya.
Göreceksin ben sende kaldım..ve bir gün uyandığında..
Hayalime masum bakakaldığında.
O zaman inanırsın bu gerçek bir rüya..



Yada anlarız belki çok geç olduğunda...
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Hep geç kalıyorum hayata…
Akrep yelkovanı değil, ben zamanı kovalıyorum
Kelimeler güçlükle çıkıyor ağzımdan
Su damlalarını avucumda biriktirmeye çalışıyorum
Seher vakti geç kalıyorum kuş cıvıltılarına
Sokağa çıktığımda, yağmur çoktan bitmiş oluyor
Ne zaman radyoyu açsam, şarkımın son melodisi
Ne zaman denize koşsam mavi, gri oluyor
Hep geç kalıyorum hayata…
Ay’la dertleşmeye başlasam, güneş doğuyor
Güneşime baksam, yakıp kavuruyor
Bir çiçek alıyorum elime, kokusu gitmiş
Ağaç diyorum, çoktan yaprak döküyor bile
“ oysa yeşil, benim en çok sevdiğim renk
o bile ebruleşmiş “
Birisi düşse gönlüme, kayıp gidiyor sessiz derinliklere
“ gecenin en parlak yıldızı kayıyor içime “
Tutmaya çalışsam bir köşesinden çoktan mazi oluyor
SEN diyorum; sensizlik geliyor ardından
BEN diyorum; yalnızlık bakıyor arkamdan
BIRAKIN diyorum; ilk terk eden umudum oluyor
“ oysa en sevdiğim kelimedir, ümit “
Birileri benden önce davranmış…O'nu bile almış…
İnatla kovalıyorum, inatla yaşıyorum
Ama hep sonradan…hep zamansız…
Hep geç kalıyorum hayata, hep geç
Bahara geç, sevgiye geç, şimdi de sana geç…
İyisi mi sevgili sen beni boş geç…
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Unut dediğin kolay değil sorma
Sanırım aldandım yıllar sonra
Yalan ölürüm inanmam buna
Bulurum dedin benden sonra ..

Umrumda değildin artık aslında. Sözlerin, lafların, davranışların .. Gereksiz görüyordum seni.. Manasızdın bana göre. Ama inanamıyordum işte.. €limde değil. Özgürdün bir kuş misali.. Aldandım o bakışlara.. Yıllar sonra, geriye baktığımda, aptal bir resim görüyordum karşımda...



Kaç yıl gerek bana dönmen için?
Kavruldu kalmadı yandı için
İnan bana canım sende özleyeceksin!

Benim gibi sende seviceksin birgün! Ah ettim tanrıya.. Umursamıyordum çünkü seni. Ne başka ilişkileri, ne sesini, nede başkalarının yanında nefes alış-verişlerini .. Önemsiz bir varlık olarak kalıcaksın ben'de.. Huzurumu da aldın yanına. Helal olsun sana! Sevme, istemiyorum zaten bundan sonra.. Hoşçakal bileti vermek kalır bana.. Geriye sadece ezeli bir düşman...

Hoşçakal aşkların en güzeli
Kavuşur elim sana günün birinde
Sarılıverir beline dokunur tenim sana yeniden ...

Hoşçakal...

Hoşçakal aşkların en güzeli.. Birgün, belki birgün tekrar buluşmak ümidiyle .. Birgün özlersin düşüncesiyle .. Birgün, herhangi birgün aklına gelirim belki diye hoşçakal..

Çok geldi bu vedalar.. Sevmem, bilirsin .. Sen onu bile yapamayacak kadar adisin!!


Hangi gün taşınır dönerim
Bilinmez boş kalacak yüreğim ..

Gidiyorum işte.. Seni sevenlerine, istediklerine, özlediklerine bırakarak mutluluğuma gidiyorum işte.. Demirimi attım limanıma.. Hangi gün geri dönerim bilinmez.. Sende özleyeceksin!! Yalnız kaldığında arayabilirsin.. Hani olurya..Arkadaşa ihtiyacın olur.. Gitmişim nasıl olsa.. Lanet olasıca bir ses.. Neyse....Böyle giderse geri dönebilirim. Uzaktan bakmak, hafif bir tebessüm sarfetmek sana karşı; belkide en güzeli...
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Offf...! Yine dalıp gitmişim;
Seni ve seninle olan her şeyi ne kadar da özlemişim,
Şimdi daha iyi anlıyorum, meğer ben sensiz bir hiçmişim,
Düşünüyorum da o kısa zamana çok şey sığdırmışız aslında,
Böyle kısa ve öz bir aşkı unutmak hiç de kolay olmayacak,
Gülme ama ne kadar acıda olsa her an seni düşünmek,
Yine de seni unutmak gelmiyor içimden,
Çünkü senli günlere mazi demek çok zor benim için.
Her gece yaralarım kanıyor, hasretin ölesiye vuruyor,
Hangi yana baksam sanki sen varsın, çıldırmamak imkansız,
Ellerin, gözlerin, o kısık sesin unutulur mu be canımın içi,
Unutulur mu o gizli gizli buluşmalar, o küsüp barışmalar,
Hayır hayır.. ben unutamam sen de unutamazsın,
Unutamazsın bu canım gibi, yarım kalan sevdamızı.
Ne günler ne geceler geçti böyle sensiz böyle acı,
Daha ne kadar sürecek bu derin bu öldüren sancı.
Artık benden hayır yok bari sen yaşa sen yıkılma,
Öldüğüm zaman da sakın üzülüp ağlama,
Sensiz zaten bir ölüyüm bunu da unutma,
Son defa kısık sesinle seni seviyorum söyle esen rüzgara,
Belki yetişir bana, girmeden mezara .
Ben haykırıyorum deli rüzgarlara; Seni seviyorum,
Seni seviyorum, seni seviyorum...​
 
---> Mavi bir düşüm ben düşmemek için uğraşan.

Senin için yazıyorum bu şiiri
Her mısrasında seni anlatıyorum

Ve seni arıyorum her gece rüyamda
Gel desem gelirmisin?

Ey sevda denen şey
Ey tutkuyla baglandıgım

Kahverengli gözlü sevdicegim
Gel desem gelirmisisn?

Arıyormusun ara sıra sende beni
Hatırlıyormusun o güzel günleri

Ve aglıyormusun sende düşündügünde ayrılıgı
Gel desem gelirmisin melegim

Böyle mi olacaktı sonumuz
Böylemi söz vermiştik birbirimize

Dayanamıyorum artık sensizlige
Gel desem gelirmisin

Beni tutkuyla tekrar severmisin
Boynuma ellerini dolayıp

Bana herşeyimsin kocamsın dermisin?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst