fıkralar zuhahahaha

TÖVBE
Hoca, komşusu ile ağaç gölgesinde oturmuş, konuşuyorlarmış."- Bak şu Allahın işine!", demiş, Hoca.- Koca kabak, incecik ota bağlanmış. Küçücük elma, koskaca ağaca tutunmuş! Bu nasıl iştir?!Tam o sırada daldan bir elma kopmuş.Hoca'nın başına düşmüş.Hoca, şaşkın, ellerini göğe kaldırmış:"- Tövbe!, Bir daha işine karışmam!", demiş.
 
BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATSIN
Nasreddin hoca bir gün akşehirde camide vaaz vermek için kürsüye çıkıp:

-Ey cemaat bugün size ne söyleyeceğimi biliyormusunuz.Diye sormuş.Camideki topluluk:

-Bilmeyiz demişler.bunun üzerine hoca:

-Siz bilmeyince bensize ne söyliyeyim.diyerek kürsüden inmiş ve camide kendisini dinlemeye hazırlanan topluluğu yüz üstü bırakarak cübbesini giydiği gibi camiyi terk etmiş.Hoca ertesi günü yine vaaz etmek için aynı kürsüye çıkmış bu sefer yine topluluğa aynı soruyu sormuş camideki topluluk bu sefer hocayı kaçırmamak için:

-biliriz cevabını vermişler hoca bu seferde onlara:

-Mademki biliyorsunuz o halde benim söylememe ne lüzum var demiş ve yine topluluğa küserek cübbesini giydiği gibi camiyi terk etmiş.Ertesi gün camideki topluluk hacayı vaazdan kaçırmamak için kimisi biliriz.kimisi bilmeyiz demeyi kararlaştırmışlar.

Hoca ertesi gün vaaz etmek için kürsüye çıktığında topluluğa yine aynı soruyu sormuş.Toplulukta daha evvelden kararlaştırdıkları gibi bazıları biliriz bazılarıda bilmeyiz diye karşılık vermişler.Bu sefer hoca büyük bir ciddiyetle topluluğa dönerek onlara:

-Ne âla öyleyse bilenleriniz bilmeyenlerinize öğretsin cevabını vererek yine kürsüden inmiş ve cübbesini giyerek camiyi terk etmiş.
 
ÇEKTİR
Nasreddin Hoca'ya bir kişi sormuş :
-Hocam gözüm hastalandı, ne ilaç kullansam olur?
-Benim dişim hastalandığında çektirip kurtulmuştum.Sen de çektir, kurtulursun, demiş.
 
ÖNCE KAÇANLARI YİYELİM
Akıl hastanesinden iki deliyi salivereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi?" demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına cağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dokmuşler ve
-"Buyrun beyler, yiyiniz." demişler. Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, oteki araya girmis,
-"Once kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!
 
RAFLARI TAŞIYOR
Akıl hastanesinde 3 deli iyileşmek üzereymiş ki doktor; _ "Gelin bakalım yanıma siz üçünüz." der. Üç deli doktorun yanına gelir ve doktor derki; _ Bakın şu buzdolabını şurdan şuraya taşıyın sizi taburcu edeceğim. Deliler tamam deyip işe başlarlar, ve dolabı doktorun dediği yere koyarlar. Doktor sorar; _ Öbür arkadaşınız nerde? Delilerden biri cevap verir;
_ O dolabın içinde rafları taşıyor.!!
 
ZİL ÇALDI
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.
Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı,
uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli,
ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.
Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli,
ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.
Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden
başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!
 
KAÇ DELİ VAR?
Bir gün tımarhaneden nasıl olmuşsa 20 deli birden kaçmış.Doktorlar ne yapacaklarını düşünürken,biri fikir vermiş;
"-Birimiz dışarı çıksın..Lokomotif gibi "çuf çuf" diyerek şehri dolaşsın.Eminim hepsi peşine takılacaktır..
Bakmışlar başka çare yok,birini bu iş için dışarı göndermişler..Adam akşam döndüğünde peşinde 20 değil 65 kişi varmış!..
 
BAŞLANGIÇ
Churchill bir tımarhaneyi geziyordu.Rastladığı bir deli sordu;
"-Adın ne ahbap?..
"-Winston Churchill..
"-Vah vaah benim hastalığımda böyle başlamıştı..
 
KAÇ KİŞİ
Delinin biri tımarhanenin penceresinden bakıyormuş..Yoldan geçen bir adam deliye seslenmiş;
"-Hey siz içerdekiler kaç kişisiniz? Deli;
"- Siz dışarıdaki deliler,esas siz kaç kişisiniz?
 
YÜZME BİLMİYORUM Kİ
Mühim bir şahsiyet, bir akıl hastalığı kliniğini gezerken delilerin bahçedeki havuza
atladıklarını görür ve başhekime dönerek :
-Mükemmel, hastalarınızın her türlü ihtiyacını karşıladığınızı görüyorum.
Başhekim teşekkür eder, sonra da sözlerine devam eder :
-Hele siz bir de su doldurabildiğimiz zaman gelin de görün!
Havuzun boş olduğunu oğrenen adamcağız dehşet içinde tramplenin altına koşar ve
heyecanla atlamaya hazırlanan deliye "atlamamasını, havuzun içinde su olmadığını" söyler.
Deli :
-Ne zararı var? Zaten ben de yüzme bilmiyorum ki!
 
ŞEMSİYE
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?
 
DAHA ÇOK İSTİYORMUŞ
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
 
SERT KOVBOY
Bir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlantı sonucu at kayar.
-Bir,der kovboy kısaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-İki, der kovboy.
Biraz daha ileride, at bir engel karşısında, az kalsın dengesini kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadını attan indirir ve :
-Üç, der!
Ve bir tabancayla atı öldürür.
Genç evli kadın, dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.
-Herşeye karşın, biraz sert, yapmamalıydın!
Ve kovboy sayar :
-Bir!
 
BAKAN
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
 
İKİ VAKTE KADAR
Eski deyimle basur (yeni ve bilimsel söylenişiyle hemoroit) çekenler bilir, çok ıstırap veren bir hastalıktır. Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki...Derken biri Kahve telvesi sür deyince, bir yerlerden kahve bulmuş.Bol bol koyup pişirmiş.Sonra da avuçladığı gibi sürmüş.Sürmüş ama...Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş, eğilmiş.Doktor da eğilmiş, bakarken...Hasta sormuş :
-Ne var doktorcuğum? Ne gördün?
-Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.Birde uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.Haaa Bir de mektup var.
 
ÜÇ KEZ
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
 
AYNI İLAÇLAR
Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira aliyordu. Bunu ögrenen Kayserili, muayeneye ilk gidisinde:
- İşte yine geldim doktor bey dedi.
Doktor soyunmasıni söyledi. Muayene etti, ücretini aldı:
- Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam edin!
 
ÖKSÜREMİYORUM Kİ
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demişki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda: Cesaret edipte öksüremiyorumki,demiş.
 
SANA NE
Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.
O sırada, bakmış ki; bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla, kırmızı yanarken karşıya geçiyor.Hemen seslenmiş :
-Hanım, hanım! Nereye?
Kadın dönüp :
-Vıy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom.
 
SARIŞIN BU
Bir sarışını kaçırmışlar. Zorro da onu kurtarmaya gelmiş. Kaçıran herifi bir-iki hareketle devirdikten sonra Zorro, adamın giysilerine kılıçla "Z" harfini çizmiş. Sarışın hayranlık içinde şöyle demiş: "Sağol Züpermen!!"
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst