fıkralar zuhahahaha

YILDÖNÜMÜ
Karısı adama sinirli bir şekilde söyleniyordu :
- Kafanda futboldan başka birşey yok, futbol, futbol, futbol... Ne zaman evlendiğimizi bile hatırladığını sanmıyorum!..
Adam sakin sakin cevap verdi :
- Tabii ki hatırlıyorum hayatım, Galatasaray ın Neuchatel i beş sıfır yendiği gün.
 
NİYE GİTMİYOR MUŞ
Iki fanatik futbolsever konuşmaktadIr. Biri :
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü…
Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun... Diğeri :
- Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor…
 
İSABET
- Baba insanlar bu adama neden kızıyorlar?
- Hakeme taş attı da o yüzden.
- Ama isabet ettiremedi ki?..
- O yüzden kızyorlar ya!..
 
SARIŞIN AKLI
Sarışının biri, İstanbul'da bir galeride yeni otomobillere bakıyordu. Bir spor arabanın önünde durdu:
-Çok hızlı gider mi bu?, diye sordu satıcıya...
-Hızlıdır... Bu araba sizin olsun şimdi, yarın saat 3'te Kars'ta olabilirsiniz... Almak ister misiniz?
-Biraz düşüniim, dedi sarışın ve evine gitti...
Ertesi gün galeriye geri döndü:
- Arabayı istemiyorum. Bütün gece uyumadim ve yarın sabah saat 3'te Kars'ta olmak için bi sebep aradım, ama bulamadım
 
EŞİTLERİZ
Yedi çocuklu karı koca boşanmaya karar verirler.Ancak çocukları bir türlü paylaşamazlar.Malum yedi ikiye bölünmüyor..Adam;
-"En iyisi biz seneye boşanalım,o arada bir çocuk daha yapar durumu eşitleriz"demiş..
Kadın dokuz ay sonra ikiz doğurmuş...
 
KİMSE YOK
Temel Fadime'yi aramış.
- Fadime ev boş yarın bize gel, demiş.
Ertesi gün Fadime Temel'in evine gidip kapıyı çalmış kimse yok.
 
AKILLI
Bir gün deli hastahanesinin doktoru hastalarına
"burnun nerede,gözün nerede"diye sorular soruyormuş.
Hepsi de yanlış cevap veriyormuş.
Ama bir hasta hepsini bilmiş.
Doktor da "sen çok akıllısın artık burada durmana gerek kalmadı demiş.
Hasta da sevinçle dizini göstererek
"buna kafa derler kafa"
 
HEPSİ ERİYOR
Deli , kahveye girdiğinde soluk soluğaydı.Boş bir masaya oturup ocağa seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , şekerleri atıp karıştırdı.Garsonadan yine şeker istedi.
Onları da atıp karıştırdı,yeniden istedi.
Garson; - Sekiz şeker koydun çaya ,dedi şaşkın şaşkın,
- Koydum ama , işte görüyürsun, hepsi eriyor!
 
SAVURGAN HÜKUMET
Iki deli, yağmurdan sonra kumaşı yırtık paslı bir şemsiyeyi açmışlar yolda gidiyorlardı.
Birincisi, gökkuşağını gösterdi;
- Bak bak ...ne guzeel..!
Obur deli baktı ve birden sinirlendi;
- Hükümet te böyle şeyler için para harcıyor da ,
Bizim gibi deliler için doğru dürüst bir hastane yaptırmıyor !cık cık cık
 
NOŞUT
Temel Afrika'ya safariye gitmiş.
İlk günün sonunda gece otelin lobisinde avcılar konuşuyormuş.
İngiliz ben bugün 1 gergedan vurdum demiş.
Fransız ben de 1 aslan vurdum demiş.
Temel de ben de 1 noşut vurdum demiş.
İngilizle Fransız anlamamış ama cehaletleri belli olmasın diye de sormamışlar.
Ertesi gün yine ava gidilmiş gece yine toplanmışlar.
İngiliz ben 2 kaplan vurdum demiş.
Fransız ben de 1 fil vurdum demiş.
Temel ben 4 noşut vurdum demiş.
İngiliz dayanamamış sormuş:
"Kusura bakma ama noşut nasıl birşeydir? Bunca yıllık avcıyım hiç duymadım."
Temel de "Ben de ilk defa burda gördüm.
Kara kara birşeyler insana benziyorlar.
ellerinide kaldırıp noşut noşut diye bağırıyorlar demiş.
 
BENİ YEDİLER
Avcının biri anılarından birini anlatıyormuş:
--Günün birinde av yaparken öyle bir yere geldim ki patikanın üst tarafı sarp kayalık,alt tarafıda uçurum.
Aniden karşıma bir ayı çıktı.
Arkamı döndüm bir de arslan geliyoooo!
Dinleyiciler:eeeeeeeeeeeeeeeeeee!?!....
--Mermimde bitmiş. Dinleyiciler:eeeeeeeeeee!...Peki sonraaa...?
--Beni yediler.
 
O ZAMAN GÖR FERYADI
Hoca eşeğini kaybetmiş ve arıyor, bu arada da neşeli bir türkü tutturmuş.
Birisi kendini sormaktan alıkoyamaz:
-Hoca Efendi, eşeğini kaybettiğini herkes bilirken, türkü söylemeni duymak eğlenceli görünüyor.
Oysa kaybına feryat edip ağlaman beklenirdi!
-Son bir umidim, eşşeğimin su küçük tepenin arkasında olabileceğidir, arkadaş.
Eğer değilse, bekle ve gör o zaman sen bendeki ağlamayı feryadı!!!!!!!
 
ÖNEMLİ NASİHAT
Hocanın kızı evleniyormuş.Gelin tam babasına veda ederken,hoca kızına son bir nasihat vereceğini söyleyerek kızın kulağına bir şeyler fısıldamış..Bu önemli nasihati merak eden damat gece sormuş;"-Baban sana ne dedi"?..
"-Ne diyecek,"kızım ipliği iğneye geçirdikten sonra düğüm atmayı sakın unutma"dedi..
 
FİKİRLER FARKLI
Hoca ve oğlu bir keresinde bir yolculuğa çıkarlar.
Hoca oğlunun eşeğe binmesini ve kendisininde yürümesini tercih eder.
Yolda birileriyle karşılaşırlar,
-Bakın şu sağlıklı, genç çocuğa! Bugünün gençliği. yaşlılarına hiç saygıları yok.
Kendisi eşeğe binmiş ve garip babası yürüyor! derler.
Bu insanların yanından geçince, çocuk kendinden utanmış hisseder ve
kendisinin yürümesi, babasının da eşeğe binmesi üzerine ısrar eder.
Böylece, Hoca eşekle giderken, cocuk da yanında yürür.
Kisa bir sure sonra baska insanlara rastlarlar,
-Şuna bak! Babası eşekle giderken, şu gariban çocuk yürüyor. derler
Bu insanları geçtikten sonra, Hoca oğluna
-En iyi yapılacak sey, ikimizin de yürümesi. der...
Kısa bir yol aldıktan sonra, yine başkalarına rastlarlar,
-şu aptallara bakın. Bu sıcak güneş altında ikisi de yürüyor, hiç biri de eseğe binmiyor!
Hoca oğluna döner ve
-Iste bu insanlarin fikirlerinden kurtulmanin ne kadar zor oldugunu gösterir, der.
 
GÜZÜN YERLER
Akşehirde otururken,Nasrettin Hoca'nın evine,dostlarından biri konuk olarak gelmiş.
Nasrettin Hoca bu konuğuna çeşitli yemekler hazırlatarak ikramlarda bulunmuş.
Tam yatacakları sırada,durmaksızın yemek yiyen bu obur konuk,
Hocaya bir mani söylemeye başlamış:
"Bizim iller,bizim iller,
Yatarken üzüm yerler..."
Nasrettin Hoca,konuğun ne demek istediğini hemen anlamıştı.
Ona bu saatte üzüm ikram etmeyi uygun bulmadığı için,
hemen bir karşı mani söyledi:
"Bizde böyle adet yoktur,
Saklarlar da güzün yerler..."
 
YALAN
Bir gün, bir ahbabı, Hoca´´dan eşeğini ister.Hoca ne düşündüyse:
"Bir eşeğin sözümü olur, yoluna feda ama, evde değil!"demeye kalkmaz,
eşek eşeklik edipde ağırda anırmaya başlamaz mı?
Ahbabı bir tuhaf olur. Tutar, Hoca´nın yalanını yüzüne vurur:
"Aşk olsun Hoca;
demek bir eşek kadar olsun yanında haysiyetimiz yok;evde ya işte!" deyince
rahmetli: "Yahu der sende pek tuhafsın;
Benim sözüme inanmıyorsun da eşeğinkine mi inanıyorsun!"
 
SECDE
Nasreddin Hoca ile arkadaşları Konya'da bir eve akşam yemeğine davet edilmişler.
Ev eski ve ahşap, bastıkça tahtalar gıcırdıyor, hoca laf atmış :
- Bu evin tahtaları ses veriyor!
Adam ukala ya :
-Hoca bizim ev pek sofudur, ara sıra zikreder!
Hoca laf altında kalır mı :
- İyi guzel de Ya aşka gelip secdeye varırsa!
 
AYAK NEREDE
Hoca güzel bir Turnayı kızartıp tepsiye koyar ve Timur'a götürmek üzere yola koyulur.
Ancak tepsiden gelen mis gibi kokular Hoca'nın ağzını sulandırır.
Bir ağacın altına oturup Turna'nın bir budunu koparır yer.
Timur, Hoca'nın getirdiği Turna'nın tek ayaklı olduğunu anlayınca :
-Bu Turna'nın bir budu nerede Hoca?...diye sorar.
Hoca hemen yanıtlar :
-Bizim köyün Turnaları tek bacaklı olur da..
Timur inanmaz, gözüyle görmek ister.Kalkıp Hoca ile birlikte göl kenarına giderler.
Gölde Turnalar tek ayakları üzerinde durduklarından Hoca keyifli keyifli söylenir :
-İşte devletlüm gözünüzle görünüz...
Timur, Hoca'ya döner :-Al şu oku at, birini vur... emrini verir.
Hoca çaresizlik içinde oku atar.Turnalar birden öteki ayaklarını da çıkarıp kaçmaya başlarlar.
Timur : -Gördün mü Hoca, hepsi de iki ayaklıymış...
Hoca lafın altında kalır mı? :
-Aman Sultanım, sizde sıkıyı görseniz iki ayağınızla kaçmaz mısınız?
 
NEDEN DÜŞMÜŞ
Hocanın karısı ölmüş.O da kalkış,bir dulla evlenmiş,Ama kadın durmadan eski kocasını metheder,anlatırmış.Bir gece yatmışlar kadın başlamış "eski kocam şöyleydi,böyleydi"diye anlatmaya..Hocanın sabrı taşmış,kadını bir tekmede aşağı atmış.Kadıncağız şaşkın;
"-Ne yaptın hoca"?
"-Ben bir şey yapmadım.Senin rahmetli,benim rahmetli, bir de biz dört kişi yatağa sığamadık.Herhalde ondan düştün..
 
KAVAKTAN ÖTEYE
Hoca canından bezmiş.Her ağaca çıktığında, ayakkabılarını kaçırıyorlarmış.Bir gün kavak ağacına çıkması gerekmiş.Ama bu kez ayakkabılarını kuşağına sokmuş.Yoldan geçenler merak içinde sormuşlar:- Hoca! ayakkabı ile kavağa çıkıldığı görülmüş mü hiç?Hoca bilmiş bilmiş gülüp, cevabı yapıştırmış:- Eee evlat! belli mi olur? Belki kavaktan öteye yol bulurum.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst