Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bu aralar korkuyorum,saatlerin geceye doğru akıp gitmesinden.. Oysa geceleri severdim ben,hayallerimi severdim, karanlıkta yarattığım sesini, kokunu, gülüşünü severdim. Ne oldu bana? Hayallerim.Ne oldu onlara? İstemiyorum, kendimle baş başa kalmak. Çünkü kendimde en çok sen varsın. Korkutuyor olmayan hayaller.
Hani biri vardır dokunmak istersin ama dokunamazsın,ellerini onun elleriyle ısıtamazsın,kokusunu doya doya içine çekemezsin,her istediğinde göremezsin,başını göğsüne yaslayıp uyuyamazsın,dudaklarını hissetmek istersin ama o an için imkansızdır ya hani.
işte o bitirdi benii
Mağazaya girip, önceden her şeyi planlamış gibi yapacağı şeyi yapıp çıkan insanın kararlılığını her zaman kıskanmışımdır. Oysa ben kırmızı mı yeşil mi diye bir saat düşünebilirim ve genelde en sonda ellerim boş dönerim. Hayatta öyle değil mi zaten; ellerini açarsın ve tutacak birisini arasın ama o eli tutan olmaz.
Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki, bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür.
Güzel tabir şu görüşmek üzere. Hem bir ayrılığı ima ediyor, hem de tekrar buluşma arzusunu. Ne tümüyle iyimser, ne tümüyle kötümser. İkisini de içinde barındıran bir ifade. Ölüm gibi.
- bekle
- ne var? - bilmiyorum. sadece bekle
- ne istiyorsun??? - bekle! sadece biraz bekle işte sadece biraz bekle
- tamam
- gerçekten mi?
- ben bir kavram değilim joel. sadece kafası karışmış bir kızım ben mükemmel değilim. - sende hoşlanmadığım hiçbir şey göremiyorum
- ama görüceksin, görüceksin! sonunda böyle şeyler düşünüceksin ve ben de kapana kıpılmış hissedicem çünkü hep böyle olur. - tamam?
- tamam tamam! - tamam!