bir tek seni unutamam..

Biri fazla




Her düşündüğünü söyleyebileceğini öğrendiğinde
Her söyleyebileceğini düşünmeye başladı insan
Ya düşünmek ya konuşmak… Biri fazla.
 
Burası Dünya

“Mezopotamya anadan mı kargışlısın babadan mı”?

Burası Filistin intifadası...
Etin çeliğe karşı durduğu yer
Buradan gökler miraca aralanıyor
Ve söylesene başka nerede
Sapanlarla tanklar kovalanıyor.

Burası Irak...
Savaşın beşik kertmelisi
Bebekleri kesiyor eli kanlı kasap
Ve artık dönmüyor bilesin
Bağdat’tan hiç bir yanlış hesap.


Burası da Çeçenistan..
Sarp kayalarda şahadet yankısı
Nidalar geliyor “firavun öldü”
Burada bir avuç Allah yanlısı
En büyük fitneyi kırka böldü.

Burası da Bosna...
Anaların feryadı arşa değdi
Allah diyen ölüm şerbeti içti
Utandı tarih ondan başını eğdi
Ve önünden bir Aliye İzzet geçti.

Burası dünya...
Çağ uzay çağı aydınlık çağı
Hayvanlar bile refah içinde
Bırakın insanı öldürmeyi
Bilim “insan yaratmak” peşinde !
 
Seyyar Satıcı


İçimi sergileyecek bir vitrinim olmadı hiç.
Bir seyyar satıcı kılığında sevdim seni hep.
Bu yüzden şehrin tüm caddeleri bilir aşkımı.
Seni mahalle aralarına bağırdım.
Kirli peştamalım anılarıma sığınak,
Papatya desenli tezgâhım hayatımın iskeleti.
Seni, kimsesiz çocuklara bağırdım.
Cuma günleri Pazaryerine
Akşamları lüks semtlere
Gece gündüz çalışıp,
Kurtaracaktım güya icrada olan aşkımızı ya!
Nafile... İki zabıta el koydu tezgâhıma.
Son taksitinle birlikte sen de gittin.
Şimdi bir şaşkın kılığında seviyorum seni.
Ve şehrin tüm şaşkınları biliyor aşkımı.
 
Sahte Serinlik Aygıtı


Sıcaktan süzülmüş ve buna üzülmüş serinlikler…

Derinlikler içinde olma isteği depreşmeleri tutan
ve umudunu bununla uyutan zavallı andavallılar !
Denizin haberi yok kurduğunuz hayallerden
Bilin ki
Plankton kadar değeriniz yok gözümde…

Sizinkisi
Güneşi dev bir beşibirliğe benzeten kuyumcu zihniyetidir
Kaçan bir çeyrek altını andırması da bundandır kayan bir yıldızın
Sahte Serinlik Aygıtları alsın ateşinizi
Camlarda damıtılan nefes suyu kadar değeriniz yok gözümde…

Bilmiyorum yazar mıydı en halis romanı
Boş kitaplar koysaydık “matrix yağmurlarının” altına
Ve hep bu yağmurlar
Babama açıklayamayışlarımı getirir aklıma
Güneşli havalarda çamuru nereden bulduğumu

Hem sizi neden kızdırıyor
Şiirin başlığı ile bir alaka kuramamanız
İnanacak mısınız desem ki
Bütün bunları
Bakteri üreten boyun tutukluluğu yapan bir klima düşündürdü bana.
 
Gerçek Bir Yalan




Buldum dermanı derdime,
Her zerreme mahrumiyet
Doymayacak bu nefsime,
Zevk, sefadan mahrumiyet.

Bir savaş meydanı beynim.
Her dem fikir düellosu
Süvarinin biri benim.
Diğeri ölüm korkusu...

Hayatı zahirde süren,
Aynalar değil, benmişim.
Yalnız ölüme götüren
Hayal gemiye, binmişim.
 
Eylül’den Kalanlar



Ve yandı zaman
Eylülden geçerken...

Eğilip su içerken aynadan
Ağzımın içine düştü deniz
Bu yüzden mavi ağlarım haberin ola...
Ey hayalime uykusuz giren
Turuncu renkli bir elbiseden soydum seni
Sıcaktır diye eylüldür diye
Buzluğa kışlık anılar koydum

Saman sarısı zamanlar düştü kestanelerden
Mevsim normalleri diye seslenmedik
Derken kestanelerde düştü
Pay düştük zamandan ayrılığa
Adını eylül koyduk
Nur topu gibi bir eylül kaldı bize bu aşktan
Eylüle doyduk...
 
LISE 1.SINIF
Ingilizce dersinde yanimda bir kiz oturuyordu
onun için "benim en iyi arkadasim" diyordum..
ama ben onun ipek gibi saçlarina bakip onun benim olmasini istiyordum..
Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalkti ve geçen gün sinifta olmadigi için o günün notlarini
istedi
ona notlari verirken bana tesekkür etti ve yanagimdan öptü.
Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum
ama çok utaniyordum..
LISE 2.SINIF
Telefonum çaldi,
arayan oydu ve agliyordu bana abdullah nasil kalbini kirdigini anlatti,
beni evine çagirdi, yalniz kalmak istemedigini söyledi, bende tabiki gittim, koltuga, onun yanina oturdum,
güzel gözlerine bakmaya basladim ve onun benim olmasini diledim
2 saat sonra Drew Barrymore´un bir filmi basladi ve onu izledik
filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her sey için tesekkür etti ve yanagimdan öptü.

Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum,
onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum
ama çok utaniyordum..
 
SON SINIF
Mezuniyet balosundan bir gün önce yanima geldi ve
çiktigim çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi,
benimde çiktigim biri yoktu ve 7. sinifta birbirimize söz vermistik
eger çiktigimiz biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadas" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o aksam çok güzeldi,
her sey yolunda gitti,
partiden sonra onu evine kapisinin önüne kadar biraktim,
kapinin önünde ona baktim o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek bakti.

Onun benim olmasini istiyordum..
Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum,
bana "hayatimin en güzel zamanini geçirdigini" söyledi ve yanagimdan öptü.
Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utaniyordum..
Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çatti..
Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için
sahneye çikarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi
 
Onun benim olmasini istiyordum..
Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum.
Herkes evine gitmeden önce yanima geldi ve aglayarak bana sarildi sonra basini omzuma koydu ve
"sen benim en iyi arkadasimsin, tesekkürler"
deyip yanagimdan öptü.
Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum,
onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum..
Aradan yillar geçti..
Bir gün bir nikah dairesinde ve o kizin nikahini izliyorum..
evet artik evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatina girmesini izledim, baska bir adamla evli olarak.
 
Onun benim olmasini istiyordum..
Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum.
Yeni hayatina girmeden önce yanima geldi ve nikahima geldin tesekkürler " deyip yanagimdan öptü.
Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum,
onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum
ama çok utaniyordum.. Yillar çok çabuk geçti.. Su an benim bir zamanlar en iyi arkadasim olan kizin tabutuna bakiyorum,
esyalari toplanirken lise yillarinda yazdigi günlügü ortaya çikti..
Hemen günlügünü aldim ve günlükte okudugum satirlar Söyleydi..

"ONUN GÖZLERINE BAKARAK ONUN BENIM OLMASINI DILEDIM..
AMA O BANA BENIM ONA BAKTIGIM GÖZLE BAKMIYORDU BUNU BILIYORDUM.
ONU SADECE ARKADAS OLARAK ISTEMEDIGIMI BILMESINI ISTIYORDUM,
ONU ÇOK SEVIYORDUM AMA SÖYLEYEMIYORDUM NEDENINI BILMIYORUM AMA ÇOK UTANIYORDUM..
KESKE BANA BENI BIR KEZ SEVDIGINI SÖYLESEYDI..


alıntı
 
Sana doğru attığım her adıma bir dua iliştirip düşmüşken yollarına, sen muzip gülüşler ilişmiş dudaklarını benden başka her kelimeyle süslerdin. İçimden sana kontra susuşlar biriktirirdim en azından yanında olabilmenin mutluluğuyla… Sitemlere yatıramadığım en duru duyguydun sen içimde, bu yüzdendir ki “gözlerine deniz düşmüş” en sevgilisin hâlâ benim için. Dalgalar, martılar, muştular, umutlar, yarınlar hepsini gözlerinden içmişliğim, işte ondandır bu bir türlü senden vazgeçememişliğim… Oysa hiçbir gidene kal dememiştim
Şimdi zaman su gibi akıp gidiyorken damarlarımdan, senden ayrı geçirdiğim her saniyeye bin özlem yükledi kalbim… Her söylediğin sözün arkasında bir mana aramaktan vazgeçeli çok oldu, hâlâ hayatımda olmaklığınla avunmak, kaçışların en güzeli belki de korktuğum o acı sondan.
Seni görmeden önce yaptığım konuşma talimlerinden ve karşılaştığımızda memleket kurtarırken aslında içimden seni ne çok seviyorum diye haykırmaktan yorulmadım belki ama bir bakış bile yakalayamamanın hüznü içimde açılan yaraların en derini...
Her şeye rağmen; yazmalara küsmüş kalbim bir dirilişe geçtiyse seninle yine, o umudu hep diri tutan, senle geçen “bir gün”e bir ömrü yaymışlığımdır belki de… Bir “ahirim sensin” kaç “seni seviyorum” eder ki acaba? İki kelimeyle toplayıp sevdamı, bir gülüşle yollasam yine sana, konar mı kalbinin pervazına? Bir temmuz güneşi olur mu kışın en soğuk gecesi avuçlarında, bir gülsen geçecek o içimdeki derin sızı…



Bir zamanlar duygularımı süslerdi bu güzel anlam sonra kalbimde sıkıştı ardından yetmedi bu küçümseyiş söküp alındı duygularım sevgi her insanın hakkıdır oysa karşılıklı yada karşılıksız veya bir zamanlar karşılık görmüş ama sonrasında vazgeçilmiş sebebini bilmeden kırılmış iki yüzlü insanlarca yok edilmiş bunharca...
 
SEVGİ SÖZLERİ........

Güneşin Doğduğuda bir gerçek,Battığıda.Kalbimin attığıda bir gerçek...Ne geçer Elimize gerçekleri bir bir saysal? SENİ SEVİYORUM İşte en büyük gerçek!!!
Kimi Zaman Düşünüyorumda, Ben Seni Düşünürken , Seninde Beni Düşündüğü Düşünüyor Olmak Diye DÜŞÜNÜYORUM..

Biliyorum ki Sen Güneşsin Bütün Gezegenler Etrafında Döner, Ama Şunu Bil Ki Bende Dünyayım, Yalnız Bende Hayat Var

Dünyada ki , En Acı Şey; Birgün "MERHABA" Diyerek Kavuşan Ellerin, "ELVEDA" Diyerek Ayrılmasıdır..

Yüreğimdeki Tüm Çiçekleri Sana Kopardım. Ben Toy Bir Mehtap Kelimeler Birer Varsayım...

Bir Aşk İstiyorum, Sessiz,Sakin.Işıklar İstiyorum Ama Başka Şehirlerin.Tuttuğum Herşeyi Aşk Belliyorum,Ama Aşk Başka Seyirlerin...

Seni Sedigim Kadar Yasasaydim,Ölümsüzlügün Adini SEVGI Koyardim

Aşkı Gerçekten İsterseniz, SİZİ BEKLER BULACAKSINIZ
 
Aşk İki Yalnızlığın Birbirine Dokunması , Koruması ve SELAMLAMASIDIR

Aşk, İYİ GECELER ÖPÜCÜĞÜNÜ UZUN TUTMAKTIR..

Sevgi bir defa ayaklar altına alındıktan sonra, BİR DAHA DOĞRULAMAYACAK KADAR NAZİK BİR ÇİÇEKTİR

Bir delinin seni öpmesine izin ver ama, BİR ÖPÜCÜĞÜN SENİ DELİRTMESİNE İZİN VERME

Sevgiliyi aylarcaa görmeyen aşığa, sevgili için akan gözyaşı bile güzeldir.

Rüzgar alabildiğine hırçın,yağmur alabildiğine inatçı, yüreğin onlara inat sanki bir liman.. Tıpkı gözlerindeki huzur gibi

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin, umulmayacak kadar yakın, tek başına yaşanmayacak kadar takımdır.​
 
Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur.

Erkeler kadınların ilk aşkı , kadınlar ise erkeklerin son aşkı olmak ister..

Eğer bir gün gelirde beni sevmediğin hissine kapılırsan sana olan sevgimi tekrar düşün..

Rüzgar alabildiğine hırçın,yağmur alabildiğine inatçı, yüreğin onlara inat sanki bir liman.. Tıpkı gözlerindeki huzur gibi

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin, umulmayacak kadar yakın, tek başına yaşanmayacak kadar takımdır.

Bazı anlar vardır ki hiç bitmesin.Bazı günler vardır ki seneler sürsün gitsin, bazı kişiler vardır sevmesini istersin, kimi düşler vardır gerçekleşmesini istersin, Yıldızlara bakıp onu düşlersin, keşke beni seviyor olsa dersin.

Korkunç uçurumlara bırakmak kendimi, uçsuz bucaksız denizlere atmak isterdim kendimi. Ama içimde sen varsın ya sana bir şey olursa?​
 
Güneşsiz bir sabah, aysız bir gece, dikensiz bir gül, yapraksız bir dal, yağmursuz bir kış, ağlamaış gözler, sevgisiz bir yürek, sütsüz bir bebek, susuz bir tarla, ölümsüz bir hayat, kavgasız bir dünya, bir de seni SEVMEMEK mümkün değil asla!

Aşktı o değştiren tüm gerçeklerimi, aşktı o!!, beni durup durup yenileyen, oydu duyulu yapan hoyrat ellerimi, oydu dolu dizgin gidiime dur diyen.

Biliyorum ki Sen Güneşsin Bütün Gezegenler Etrafında Döner, Ama Şunu Bil Ki Bende Dünyayım, Yalnız Bende Hayat Var

Yokluğunda konuşmadım. Hiçbir gülü koklamadım. Hasret vurdu taştı amma. İnan sensiz ağlamadım GÜLÜM. Yağmur yağdı ıslanmadım. Kar döküldü uslanmadım. Hayalini yorgan yaptım. Yine sensiz uyumadım GÜLÜM . . . OY GÜLÜM . . . Mor dağlarda ay sümbülüm. Bu yer bu gök seni arar. Gel kalbimi aç gör gülüm. Senin sevdan ile yandım. Beden yandı tuzla sardım. Acın bile bir bambaşka. Gül yüzüne türkü yazdım GÜLÜM . . . Gecelere gün bağladım. Uykulara can bağladım. Belki gözlerimi bile. Sensiz üst üste yummadım GÜLÜM . .

Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın inan ki bir tanem her gün yağmur yağardı...

Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın...​
 
Güzelsin, şirinsin, şahanesin. Çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi, şeytan mı bilmem ki nesin...Tuzaktan tuzağa atsan da olur ben seni seviyorum sen sevmesende olur...

Bazı aşklar okyanus gibidir görmesende sonunun bir yerlerde bittiğini bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi.Görmesemde sonunu biliyorum sonsuza kadar bitmeyecek ...

Zannetmeki gözlerim sana baktıkça bıkacak ölsemde ruhum seninle kalacak kapanırsa gözlerim senden önce bu hayata inanki son sözüm seni seviyorum olacak...

Sen en mükkemmel sevgiyi hak edicek kadar güzel fakat herkesin seni sevmeyi hak etmiyeceği kadar özelsin...

Bugün ağlamayı düşünüyorsan sakın yapma çünkü bir yerde senin bir gülüşün için yaşayan biri var...

Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder büyük'lerini ise yüceltir.Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi körüklediği gibi...

Sana dünyanın en güzel şeyini vermek isterdim ama seni sana veremem ki...

Sen çölde açan bir çiçek olsaydın,Seni kurutmamak için gözyaşlarımla sulardım...
 
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum,kaç tane oldu bilemiyorum ama, artık benimde bir gökyüzüm var...

Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı...

Kül olmuş ateş yanarmı? Buz tutmuş su akarmı? Bu gözler seni sevdi başkasına bakarmı...

En feci olay:"yanlızlık", En acı olay:"ölüm", en üzüntülü olay:"unutulmak", En soğuk cevap:"hayır", Fakat en sıcak kelime:"seni seviyorum",En önemli şey:"SEN".

Seni T.C ceza kanununun aşk maddesi hasret fıkrası sevgi hırsızlığı gereğinden izinsiz kalbime girmekten dolayı şahsım tarafından ömür boyu kalbime hapsediyorum...

Ne seni unutacak kadar zaman geçecek, ne geçen zaman seni unutmaya yetecek, yıllar geçsede sakın unuttum sanma, zaman hasreti öğretir unutmayı asla...
 
Sen benim dünyamda özel sevgisin sen benim dünyamda tatlı bir hayalsin sen yanımda olmasanda hep benimlesin...

Her yağmur damlasında sen varsın... Ne isterdim biliyormusun? Hergün yağmur yağsın...

Sevgiler vardır ölmeye değer aşklar vardır ölünceye kadar yaşamaya değer ama sen varsınki inan tanrıdan sonra tapmaya değer...

Seni ne kadar sevdiğimi bilseydin benim olurdun çiçeğim...

Ben seni asil insanların basit sevgisiyle değil,basit insanların asil sevgisiyle seviyorum...

Sen uçurum kenarında açmış bir gül olsaydın düşeceğimi bile bile seni koparmaya gelirdim...

Seni ne zaman sevmiyeceğimi sorma çünkü ne zaman öleceğimi Bilmiyorum
 
Aşkımı dağlara yazacaktım ama aşkımdan büyük dağ bulamadım...

Hayatta üç şeyi sevdim; Seni, kalbimi, ümit etmeyi...Seni sevdim, sensin diye, Kalbimi sevdim, seni sevdi diye, Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye...

Ben seni seçtim sen benim için yalan dünyadaki tek gerçeksin...

Beni ateşlere at bütün vücudum yansın;yalnız kalbimi bırak çünkü orada sen varsın...

Bütün gün uyuyorum diye bana deli diyorlar... budalalar rüyamda seni gördüğümü bilmiyorlar...

Ne zaman çöller deniz denizler çöl olursa,güneş doğmayı unutup ay çimene düşerse,dağlarda nilüfer çamlarda gül biterse,işte o zaman seni unutup başkasını severim...
 
Senden başka hiçbirşeyi olmayan ben benden başka çok şeyi olan sana acıyorum...

Unutmak zor anlatmaksa imkansız çünkü sen unutuldukça hatırlanan anlattıkça bitmeyensin...

Sana olan aşkım,sağır bir ressamın kristal bır yüzeye düşen gülün sesini çizdiği zaman bitecek...

Daima gülümse; çünkü dudaklarınla yapabileceğin ikinci en iyi şeydir...

Aşk bir kum tanesi ise sana kumsalları vereyim...

Sokakta bir kiz gördüm takildi gözlerim gözlerine, Aşıgım zannetti beni kendine, halbuki ne bilsin, benziyordu gözleri gözlerine...

Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğimki bir daha cennetine dönemeyeceksin...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst