Aşk Şiirleri

Dalgalar
Sesinden uyutmaz bazen
Vurur sahile
Bazen sessiz kalırlar çünkü sen uykudasın
Yada ben sensizlikteyim bana arkadaş olurlar
O yüzden ses çıkarmazlar
Bazen derimki yarime götürün beni
Sahilde beklerken seni
Ama götürmezler beni hırçın dalgalar
Benimle ağlar dalgalar
Derdimi bilirler yardım etmek isterler ama
Yapamazlar
Neden mi
Ankarada deniz yok ki
 
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttugunuzu sandiginiz
ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz
ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini
bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz.

Rüyalariniz, içinizdeki o gizli,
esrarini ele vermez büyücü,
siz çarsaflarinizin arasinda,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattiginizi sandiginiz bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yigilmis cephanelikleri
birer birer atesleyiveriyor.
infilaklarla sarsilarak uyaniyorsunuz.
Hayatinizda olmayan birini hayatiniza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kivranirken
buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakici istek,
bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor.
Özlediginiz ise çok uzaklarda...
Yaninda olmasini istediginiz halde
yaninizda olmayan bir tek kisi,
yaniniza bile yaklasmadan,
hatta onu özlediginizden
ve onu istediginizden haberdar bile olmadan,
bütün hayati,
bütün görüntüleri eritip
baska kiliklara sokuyor..
 
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem,
İçimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.

Hepsi varken baharımda yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde,
Cihana eşitti dost bildiklerim.

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler,
Acıdan kahrolup yandığım günler,
Ta canıma yetti dost bildiklerim.

Meydana çıkalı asıl çehreler,
Aydınlanmaz oldu artık geceler,
Yalanlar tükendi,indi maskeler,
Birer birer bitti dost bildiklerim.

Korkar oldum bana "dostum" diyenden,
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden,
Ne onlardan eser kaldı ne benden,
Beni benden etti DOST BİLDİKLERİM.
 
Hasreti biledim düş doğumuna
Yarın sevgi ülkesine sefer var
Yüreğimde büyük bir yangın
Küller savrulur dağlar diz çöker çöller biter
Her sabah gün diye sana başlarım

Ya gel dindir bu kar boranı
Ya git eşiğimden açma kapımı

Son sarhoş turnalarda uçarken gökte
Çırparlar kanatlarını bir ezgi tadında
Dolmayan boşluklar yaşadım
Kanım donar açmaz baharım
Ardımda döküldü arkadaşlarım

Ya gel dindir bu kar boranı
Ya git üzme daha fazla bu canı
 
Duygularım bulanır düşlerim kararır
Umutlarım sel olur sevdana akar
Sana geleceğim aşkım beklemesende
Seni seveceğim aşkım istemesende
Aldığım her nefes dönüşe varır
Razıyım rızamı istemesende

Sebebim sensin ben ölmüşüm ne çıkar
Al götür istersen bir yüreğim var

Bir ırmak köpürür uçsuz bucaksız
Sevgiyi anlatmaz yürekte yaşarız
Gözyaşlarım dünyayı sele boğarda
Açmaz güneşim sensiz her sabahta
Kalırım karanlıkarda
Beklerim ölümü yalnızlığın kucağında

Sebebim sensin ben ölmüşüm ne çıkar
Al götür istersen bir yüreğim var
 
Seni koklarım
Gülleri elime alınca gülistanda
Seni görürüm
Dalgalara ayın şavkı vurunca yakamozda
Seni işitirim
Cama vuran yağmur damlalarında sonbaharda
Seni hissederim
Güneş tenime vurunca temmuzda
Seni severim
Her kalp atışımda kalp otağımda
Uzakta da olsan ben yanındayım
Sen yanımdasın
Akşam olur yıldızlar ışır gökte
SEVGİLİM burda olsaydın
 
gelecek gideceksin buralardan biliyorum
Yavaş yavaş kaybolacak bindiğin tren
Karlar eriyecek üzerime
Bütün aşkım umutlarım akıp gidecek
Terkedeceksin beni biliyorum korkuyorum
Seninle nefes alıyorum biliyosun
Kalp atışımda senin aşkın var
Sen yaşama sebebim
İlk aşkım
"Üzülme" diyeceksin giderken
"Unutursun" diyeceksin biliyorum
Neden ama
Gecelerim uykusuz kalacak
Gündüzlerim güneşsiz
Açmayacak çiçeklerim
Aşkımıza ışıktan şehirler kurardım
İçi sevgi ve mutluluk dolsun diye
Gitme
Gidersen
Ne kalacak anılardan acıdan başka
Sen sanki mutlu olacak mısın
O yaban elde zalim yerde bir başına
Kan kaybeder aşkımızın yarası
Düşler bestelenir sevdamıza
Eğer
Hala aşıksan bana
Bırakma beni aşkım
Bu yaşadıklarım bir rüyada olsa
 
Benimde kaderimde varmış ayrılık
Bende istemez miydim mutlu mesut olmak
Neyin varsa aldılar elimden
Sesin
Kokun
Nefesin
Bir canım kaldı bende de verecek aşkım
Senin sevgine adağım
Herkes gibi bizde mutlu olsaydık
Garip yuvasız serçeler gibi
Yuvamızı kursaydık

Ne güzel hayallerimiz vardı
Şimdi ne oldu halimiz
Varsın buna kader diyelim
Tanrım böyle istedi
Ayrılacakmış yolumuz
Herkes gibi bizde mutlu olsaydık
Garip yuvasız serçeler gibi
Yuvamızı kursaydık
 
Kalbinden yaralı
Gidenlere hep ağlamaklı
Gidenler anlamaz ki
Gidenlerin seven yüreği olmaz ki
Yürek taşırlar, ama
Taşıdıkları yürekler taş kesilmiş
Seviyorum diyen diller ise yalana mahkûm edilmiş
Oysa ne hoş geliyordu kulağıma
O sözler. O kelimeler
Şimdi anlıyorum ki
Hepsi yalanmış meğer
Demek ki
Yalanmış seviyorum diyen sözler
 
aşkın ihanete uğradığı gün
yangınım olmustun hatırlar mısın
kalbim seni aradığı gün
"elveda" demiştin hatırlar mısın
ilk doğum gününü kutladığımda
yutkunup kalmıştın hatırlar mısın

alevler kaybolur dumanların içinde
masum aşklar artık roman içinde
neleri unutmadık ki geçmişten bugüne
adımı sorsalar hatırlar mısın
 
aylar takvimlerde buz tutmuş gülüm
bitmeyen kışımın baharı hani
yollarım bir çıkmazda biter gülüm
öfkemin hışımın baharı hani

meltemlerin bestelediği türküler nerde
kuşların söylediği şarkılar nerde
mehtapla uyanan uykular nerde
tek gerçek düşümün baharı hani

güneş doğmazsa gün ağlar
yağmur düşmezse toprak ağlar
benim gözlerim zaten ağlar
dertli başımın baharı hani
 
Yer yok,
Mekan önemsiz,
Zaman sıfır...

Bana şah damarımdan daha yakın olana sığınarak!..
Hala acının acemisiyim ve hala sensizliğe bakamaz gözlerim.

Kaybolmuyorsun,
Bitmiyorsun,
Çoğalmıyorsun,
Eksilmiyorsun.

Çıkmaz bir vuslata sürüklenen yüreğimde sen yanıyorsun!
Bu gün kelimelerin tutsaklığına yer yok yüreğimde;
ister anla, ister es geç ve vur sensizliği yalnızlığıma. Çiğne kalabalığımı, tıkansın yürüyüşlerimi ve duyma ayak seslerimi gidişinin ardından.

Gittin, durdum.
Duydum, sustum.
Konuştun, kırıldım.
geldin, yıkıldım.

Susturduğum sabır taşı bu gün dillendi.
Ah, zaman!...
Nereden sürgülendiğini bir bilsem.
Derdim ne seninle, ne de sensizliğe...
Sürülsem kendimden ve benliğim el seluleti gibi yansısa aynalardan.
Ve hırçın bir fırtına sonunda durulsa içim.

Seni düşünmedim,
Yalan!
Seni beklemedim,
Yalan!
Seni hiç önemsemedim,
Koca bir yalan!...

Böyle düşünmemiştim hiç.
Ne seni, ne kendimi ve ne de bu vakitsizliği...
Akrep sancılanmayacaktı zamanda ve akrep umursamaz dönecekti kolumda.

Denizine açtım gözlerimi.
Varlığın ne zaman süzüldü içime?
Zamansızlığındaki çokluğun ve yalnızlığımdaki azlığın...
Neden bu kadar zorsun?

Uzaklarda dolanışım varlığına duyumsadığım ihtiyaçtan ve senden bana arta kalan, durgun anlarımın yalnızlığına...

Söylemediğim
Ve
Söyleyemeyeceğim
Sadece iki kelimeyle...
 
Ne sevmek ne de sevmemek değil bu
Beni biraz kendine sor ne olur
Her sevda dile gelmez söylemez dil
Gönül işidir bu biraz gönül yor ne olur

Sevda içimdedir özümdedir kat kat
Her katta ayrı bir saltanat
Sensin bu kalbin sultanı
Feda olsun sana binlerce taht

Kan kaybeder aşkımızın yarası
Düşlerim bestelenir güllerin açılışına
Aynı acıları duyduk ikimizde
Bıçak bile bizi ayıramadı
Güneşi kaybettik soğuk ayazlarda
Sıcak bile bizi ayıramadı

Sevda zor gelecek baharı bekler
Gözlerinde ağladığın ben
Her gönül bir ömür aşkı bekler
Yüreğimde yandığım sen
Reyhanlar açtı yine neşe içinde
Beklerim beklersin bir umut içinde
 
Gün
Gittiğin o gün
Arkana bile bakmadığın
Benimse bakmaya kıyamadığım
O okyanus gözlerinle bakmadığın
Gün
Gittiğin o gün
Sonbahar yaprakları düştü üzerime
Gündüzlerim karardı
Güneşim battı
Ay bile doğmadı
Yüreğim bu sensizlikte daraldı
Dayanamadı artık gözyaşımda aktı
Gün
Gittiğin o gün
Yüreğimi binlerce kez vurduğun
Düşmanlarımı bana güldürdüğün
Beni diri diri toprağa gömdüğün
Gün
Gittiğin o gün
Sonbahar yapraklarını döktüğü
Ben gözyaşlarımı döktüğüm
Seninse hiçbirşey olmamış gibi davrandığın
Gün
Gittiğin o gün
Senle yıllarca yaşadıklarımızı yaşanmamış
Yaşadığımız o büyük aşkı
Bir rüya bir hayal bir masal say
Seni çok sevdiğimi bilirsin
Artık hiç sevmemiş say
Çünkü ben seni unuttum
Beni bırakıpta
Gittiğin o gün
 
Gülüm
Sen ruhumun tek iklimi
Aşkımın gerçek mevsimi
Sayfa sayfa okuduğum
Name name söylediğim
Tek güzelliğimsin
Nerden başlasam
Nasıl anlatsam
Hislerimi tarif edemiyorum
Biliyosunki seni çok seviyorum
Bıraktığın resim yetmiyor bana
Doyamıyorum
Ellerine sesine kokuna bakışına
Uyuyamıyorum
Başımı dizlerine koymayınca
Yirmidört saate sığmıyor günüm
Bir kıblede birde sende yönüm
Ne bu şehre sığar nede gönlüme
Sana olan sevgim

gözlerini kana kana içtim ben
hiçbir pınar böyle engin olmadı
 
Yaşıyorum,tek başıma bir bende ben
Tutsağınım,soğuk gecem de yapayalnızım
Aniden gözlerin geliyor aklıma ağlıyorum
Susuyorum;hatalıyım,biliyorum
Derken;elime konuyor resmin
Nerden,nasıl geldiğini bilemiyorum
Korkuyor yüreğim,bendeki senden
Sensiz yaşamamaya and içiyorum
Sabah olmak üzere,güneş doğuyor
Ben,cehennemindeki alevlerde donuyorum
 
Çok ince benim meselem çok
Bir akşam üstüydü onunla tanışmamız
Elini verdi eridim elimi tuttu eridim
Zor bela merhaba diyebildim
O kadar güzel o kadar güzeldi ki sorma
Gözleri bahardan tatlı
Saçları kömür karası
Durmasımı desem bakmasımı
Hele o konuşması mest ediyordu beni
Evleri yolumun üstündeydi
O muhteşem o çok şahaneydi
Onu görmek herşeye değerdi ya
Dolayısıyla sık sık eve gidip gelmelerde
Hep bahaneydi
Seni seviyorum demek an meselesiydi
Her defasında erteledim utandım
Bugün olmasa yarın olur,olur sandım
Sana nasıl anlatayım
Ben çok aptal bir adamdım
Bazen caddede karşılaşırdık
Tokalaşır hal hatır sorardık
Ama o hal hatır sorardı
Ben aşkı ile yanardım
Sana nasıl anlatayım bilmemki
Ben çok aptal bir adamdım
Ve bir akşam üstüydü
Onu gelinlikle
Kuaförden çıkarken gördüm
İçimi bir tufan sardı
Dünya yansa ne yazardı
İnanamadım
Acele edecek
Evlenecek ne vardı
Başıma taç yapmazmıydım?
Gözüm gibi bakmazmıydım?
Nasıl anlatayımki
Ben çok aptal bir adamdım
Ve yine bir akşam üstüydü
İstemeye istemeye
O kahrolası sokaktan evime dönerken
Evleri'nin önünde bir feryat bir figan
Aman Allahım
O an aklıma gelen
Başıma gelmişti
Hayatımın anlamı hasretim özlemim
O sevdiğim kadın o ölmüştü
Vay anasını sattığımın dünyası vay
Vay anlımın kara yazısı
Tarifi yok pişmanlığımın anlamıda yok
Giden gitmiş felek edeceğini etmişti
Gözümde dünyanın tüm güzellikleri bitmişti
Yahu ona bir açılabilseydim
Onu çok
Ama herşeylerden çok sevdiğimi söyleyebilseydim
Ne olurdu
Artık nasıl sevdiğimi bilmeyecek
Ve ben kendimi hiç affetmeyecektim
İçme diyorsun iyi söylüyorsun
Biliyorum beni düşünüyor beni seviyorsun
Önceleri kızardın bakıyorumda
Şimdi anlıyorsun ve sende içiyorsun
Boşver can arkadaşım
Yazılan gelir başa
Çekilen tasa boşa imiş
Kendim ettim kendim yandım
Anlayacağın anlayacağın
Ben çok aptal bir adamdım
 
Gelemiyorum yanına !
O kadar çok engel var ki arada
Bir uçurtmanın kuyruğuna takılıp
gelmek istedim;
Çekmedi yorgun bedenimi.
Bulutlara takılmayı denedim;
Bir yıldırımla attı üzerinden.
Dalgalara bıraktım kendimi
kıyılarına vurmak için
Kağıttan bir gemi kesti yolumu
Koparılan takvim yapraklarıyla
gitgide tüketiyor zaman beni
Gün geceye gömdü gözlerimi
Gece güne savurdu yüreğimi
Küle dönen kor tenimde
İzi kaldı dokunuşlarının.
Üşüyorum...
Sıcaklığını bulmak için
vurdum kendimi sahranın göbeğine.
Güneşin ortasına attım
ip merdivenimin ucunu.
İp tutuştu...
Ben yanamadım.
O kadar nasırlaştı ki sensiz can
Öylesine mahsun kaldı ki duygular
Sevda nerdedir,
Özlem ne tarafa düşer?
Ne yönüm kaldı, ne mevsimim
Sana çıkan yolu bulamadım...
Tuttuğum nefeste kaldı,
Bir boğum daha ukte sevdam.
 
Mevsim Sonbahar, aylardan Kasım'dı .
Ilık bir Sonbahar günü inceden inceye yağmur yağıyordu.
Boğaz köprüsnden geçerken İstanbul bir başka güzel görünüyordu gözüne..
Biraz sonra sevgilisi ile buluşacaktı, heyacandan tirtir titriyordu.
Hayatının anlamı olan, o büyük bir tutku ile sevdiği erkeğinin kollarında olacaktı.
Belki defalarca kırılmış defalarca incinmişti öyle acılar vermişti ki kalbine, öyle çaresiz bırakmıştı ki! ..
Çare sevdiği idi biliyordu.
Biliyordu …
Yüreğindeki acıları yok etmeyi ..
Sevgisi onu hep yenilemişti..

Oysa !? sevdiğinden…
Hep sevildiğini duymak isterdi.
Nedense o
Sana çok değer veriyorum derdi…

Kendisi ise
Seni seviyorum derken hakkını verenlerden olmak istiyordu ..
Bu sevgiyi dolu dolu yaşamak için tek çaresi...
İçindeki tutkuyu sonsuza dek korumaktı..
Seviyordu hemde ölürcesine ..

Sevmek onun için;
Yürek isterdi. İnanmaktı, güvenmekti
Çok sevmek ise küçülmek değildi,büyümekti
Aşkımın adı ise sevgi idi …Karşılığı ise yoktu..
Ağladıka büyüdü sevgisi.
Ayrılıklarla beslendi ..

O hayal kırıklığına uğramıştı.
Fakat asla kalbindeki sevgiyi zedelemesine izin vermemişti .
Kalbindeki aşkın büyüklüğü ona defalarca göstermiş,
Yarınlar için emin olmasa da ;
Buğün sahip olduğuma sarılmak ,ama bu sevgiyi tüketmek istemiyordu..
Biliyordu ki verdiği sevgi mutlaka ona geri dönecekti.

Yaşanmışları inkar edilemezdi
Sevdiğinin yokluğunda yaşıyordu ;
Seviyordu onsuz cennet bile ona cehennem oluyordu..
Yağmurlu bu kasım günü bile ona bir ilkbahar mevsiminin mayıs ayı gibi geliyordu.
Dolmuştan inmişti.Buluşacakları köşe başına gelince nefesi durmuş
Kalbi hiç atmıyodu sanki
Birden yanında belirivermişti.Ellerinden tutup ..
Sevgisi kadar sıcacık bir öpücük kondurmuştu yanağına.sevmişti yanılmamış
sevdiği de yanıltmamıştı ..
Sevgisine ve sevdiğine güvenmişti
Sevgi .Aşk kazanmıştı…

Sevgileriniz karşılığını almanız umudu ile
 
İçmeden resmine bakamıyorum
Kırılırsın diye aklım çıkıyor
İçince karşına çıkamıyorum
Darılırsın diye aklım çıkıyor...

Korkarım derdimi sana dökerken
Utanır gözümden yaşlar akarken
Uzunca yazamam belki okurken
Yorulursun diye aklım çıkıyor....

Yakasız gömleği giysem eğnime
Biricik resmini koysam koynuma
Nezaman geçirsem ipi boynuma
Sarılırsın diye aklım çıkıyor.....

Her beden bir candan sorumlu sanma
Hey ! Ruhu kalbimi saran muamma...!
Benim bir kurşunluk işim var amma!
Vurulursun diye aklım çıkıyor....
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst