Aşk Şiirleri

Dünden bu güne.. kayıp bir benlik ile..
Nedenini bilmediğimiz savaşlarla.. döktüğümüz onca kanla..
Hüsranlarla.. bolca acıyla.. yasakla.. hatalarla..
Hep tam buldum dediğimizde aslında daha fazla uzaklaştığımız hissi veren..
Yaşama amacımız belki de.. belki değil..
Geliş sebebimiz belki de dünyaya.. onu bulmaya..
Peki ya o hiç olmadıysa.. ya sadece masallardan ibaretse..
Korkma.. sende benin kadar biliyorsun.. masallar güzeldir..
Ama masallarda kimse ölmez.. ve masallarda kan dökülerek mutlu olunmaz..
Bu bir savaş bebeğim.. sen bunun için çok masumsun..
Kan ve duman kokusu altında.. ölü bir beden sarmış seni.. koruyor..
Annendi belki.. yada başka bir kadın.. ne fark eder..
Sen bu savaş meydanında artık bir başına kaldın.. ağlama bebeğim..
Gel sana bir masal daha anlatayım.. yine mutlu sonla bitsin..
Sonra sarılayım sana.. rüyalarda mutlu sonu bulalım..
Ve sabah olduğunda hala nefes alıyor olmayı umalım..
Savaş çok acı bebeğim.. savaş çok acımasız..
Sakın ağlama bebeğim.. bak annen orada.. bulutların ötesinde.. sana bakıyor..
Şimdi gitmem gerek bebek.. sen bir gün daha yaşayabilesin diye.. kan dökmeye..
 
Kapıları kapattım. Neye karşı, kime karşı bilmeden… Bütün kapıları kapattım. Yetmedi, üstüne zincirler taktım… Dışarının havası dokundu. Hava içinde havasız kalmıştım, bunalmıştım. İşlemin tersini yapıp havasızlık içinde hava bulurum diye pencereleri de kapattım… İçeriye ışık süzülsün istemedim. Sanki ışık ruhumun, beynimin, kalbimin, düşüncelerimin en uç noktasına kadar girip her şeyi aydınlığa çıkaracaktı… Perdeleri de çektim.

Aslında ben kapıları kendime kapattım. Kendi kendimi hapsettim, perdeyi kendi üstüme çektim… Yalnızlığa sığındım. Kimden, neden kaçıp da sığınmıştım peki? O, bu, şu ya da onlar, bunlar, şunlar… Hayır! Sığınmışlığın nedeni korkularımdı. Peki ya korkum, o nedendi? Beni bu kadar kendime kapatacak korkum nedendi? Yüzleşmek… Yüzleşmekten korktum ben. Düşüncelerimin, duygularımın ortaya çıkmasından korktum-kaçtım... Yalnızlığa sığındım…

Biliyorum, artık yüzümden bile anlaşılır olmuştu düşüncelerim… Bu düşünceleri kendime itirafım bile zor olmuştu. Yine bir şeylere bir yerlere sığınmışlıklarım olmuştu. Zor da olsa sessizce gizli bir şekilde kendime itiraf edebilmiştim sonunda… Daha fazla içimde tutamadım. Dilimde tutsam da gözlerimde tutamadım. Gülümsememde tutamadım.

Dalıp dalıp gitmelerim olmuştun
Gecenin sessizliğine karışan hıçkırığım
İki damla göz yaşım oldun
Gözümdeki sevinç ışığım
Bir anlık tebessümüm oldun
Bir şey var sende dediler
Evet bir şey var bende
Bende sen varsın!

Diyemedim ama
Yine kaçtım
Yine korktum
Sığınmışlığım bu yüzdendi
Sendendi
Bendendi…
 
Akıttım zehirini hayatımın
Ne varsa içimde hayata dair....
Hiç bir anlamı yok adımların...
Ben bittim.....

Göz yaşım kalmadı akıtacak
Yerim kalmadı yaşayacak....
Kimseler duymadı adımlarımı
Çok sessizdim belkide
Sessiz kalmayı ben seçtim....

Herşeyi kabullendim
Hayır demeyi unutmuş hecelerim....

Göründüğüm kadar güçlü değilmişim
Göründüğüm kadarda masum....

Kimseleri istemiyorum
Kimseler gelmesin
Kimseler gitmesin
Kimseler sevmesin.....

Ne kadarı benimdiki hayatımın
Hep başkalarını oynamadıkmı?

Ne kadar ben olabildik
Kimleri koyduk yerimize
Kimi yaşadık ki...

Neden geldik neden sevdik neden sevildiğimizi sandık......
Ben istemedim ben seçmedimki dünyaya gelmeyi
İstemedimki kalp kırmayı...

Söyleyemediğim cümlelerim kaldı sadece
Duyuramadığım sesim,nefesim...
Haykıramadığım çığlıklarım....
Anlayamadığım yada anlatamadığım saçma zamanlar......

Zamanlar sessiz kalsın artık
Duymak istemiyorum sessizliğin çığlığını
Kapatın kulaklarınızı şimdi her zamanki gibi

Kimseler duymasın gidişimi
Adımlarım hala sessiz
Ve sessizce gidiyorum
Dokunmayın yaralarıma
Dokunmayın ruhuma Ben şimdi gidiyorum....

E L V E D A........................
 
o son cümleyi hiç söylemiceksin..
biliyorum..
karşılaşmak imkansız bir daha..
ihtimaller tükenince biter umut..
ve sen de o zaman başlarsın içimde kanamaya..
biliyorum..
sen,cennetten kovulunca ağlayan havvanın
gözlerindeki yaşa inat,
ağzında kalan o tat gibi..
o tadın herşeye rağmenliği gibi..
cennetin kaybolmuş yolunda sızlarsın damağımda..
biliyorum ki
imkansız artık senden o son sözü duymak..
bu yüzden söylediğin her şey çınlar kulağımda,
bir ucu sonsuzluğa uzanan o cümlelere nokta koymak
zor artık..
bu yüzden bitmez anımsayışlarım
arayışlarım..
umut bitince ölümsüzleşir aşk..
ve sen o zaman..
yaşarsın içimde..
yokluğuna inat..
 
ben büyük şehirin sokak kızı olacağım
büyüdüğümde..
bir iki kafadar yanımda..
kirli bir ceket omzumda..
saçlarımın sönen pırıltısı gözlerimde..
siyah beyaz filmlerin unutulmuşluğunda kalmış
naftalin kokulu yaşamlardan birinin kahramanı olacağım..
kimi erkek fatma diyecek,
kimi gülüp geçecek..
ben sokak kızı olacağım büyüyünce..
hangi kaldırımın bozuk paraya gebe
hangi izmaritin içmeye değer olduğunu
bileceğim..
ve bununla gurur duyacağım..
dudaklarımda en adi küfürlerle
söveceğim tini mini hanımları
botları çamura bulanınca suratı asılan
hanım evlatlarını..
okul kapılarından geçerken içim hiç acımayacak..
hayat okulu yetecek bana,
mühendisliğim hayat üzerine,daha ne..
sokak kızı olacağım büyüyünce..
seni hiç anımsamayacağım o zaman..
sokak kızları aşık olmaz..
aşık olan sokak kızı olamaz..
bu yüzden seni hiç hatırlamayacağım..
yüzün silinip gidecek eski halimle beraber..
kıyafetimle beraber ruhum da değişecek..
kimbilir yolda görsem,
züppe diyeceğim sana..
nanik yapacağım..
ben büyüyünce,
seni hiç anımsamayacağım..
 
Kanmışım yine gözlerine
Deli divane olmuşum o kadar sadakatsizlikten sonra
Kara talihimin üzerini çizerek
Gelmişim yine senin ardından

Beklemişim kavuşmak için kaç sabah
Ne değişecek bu kadar soğukluktan sonra
Ah kalbime anlatabilsem
Olmazsa olmuyor diye fısıldasam yüreğime

Çekip gitsem bir delikanlı gibi
Arkasına bir daha hiç bakmaksızın
Yeminlerle, salıp gitsem sevdanı
Ne olursa olsun desem

İçimdeki aşkı parçalayıp atsam
Gururum vazgeçilmez aşkım olsa
Tamamen unutsam seni mazinin inadına
Vurduğum kapıyı bir daha çalmasam
Ve
Siyah gözlerini matem yapsam
Sevdamdan ölsem de
Sessiz soluksuz yaşasam kendi kendime sensizliği
 
Gittin...
Ben arkandan sadece baktim...
Oysa,,, Oysa söylenecek o kadar çok seyim vardi ki...
Gidersen, iyiye dair ne varsa içimde, yitirecegim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ates ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanliga mahkum edeceksin gözlerimi, o karanlikta yolumu
kaybedecegim.
...diyecektim sana...
KONUSAMADIM...

Gittin...
Gidisini görmemek için gözlerimi kapadim.
Öylesine acidi ki içim; tutup koparsalardi kolumu, bacagimi bu kadar aci
duymazdim.
Acim yas olup akmaliydi gözlerimden.
AGLAYAMADIM...

Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa...
Tutkum seninle olmakti, tutkum teninde erimek, tutkum hayati sadece
seninle paylasmakti.
ANLATAMADIM...

Gittin...
Gidisini önlemek için tutmak vardi ellerinden.
Ellerim degil miydi her dokunusumda seni ürperten? Ürperirdin yine,
biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini, gitmek için biriktirdigin bütün
cesaretin kaybolurdu.
TUTAMADIM...

Gittin...
Bir yikim gibiydi gidisin.
Sen adim adim uzaklasirken benden, çöküp kaldi bedenim oldugu yere.

Nice terk edilislere dayanan bu yürek, bu kez yenilmisti.
Bu kadar zayif degildim ben kalkmaliydim.
KALKAMADIM...

Gittin...
Oysa geldigin gün gidecegini biliyordum.
Hazirdim gidisine. Kaçak zamanlari yasiyorduk. Zaman bitecek ve sen
gidecektin.

Bense gidisinin ertesi günü hayatima kaldigim yerden devam edecektim.
DEVAM EDEMEDIM...

Gittin...
Bir sey söyledin mi giderken?..
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?...
"Bekle beni, dönecegim..." diye umut verdin mi?..
Beynim öylesine ugulduyordu ki.
DUYAMADIM...

Gittin...
Nereye gittigin önemli degildi.
Binlerce km. uzakta da olsan, iki metre ötemde de fark etmiyordu. Artik
yoktun ve asil bu düsünce beni felç ediyordu.
Kurtulmaliydim senden, bu yokluk duygusundan kurtulmaliydim.
KURTULAMADIM...

Gittin...
Unutulanlarin arasina katilmaliydin.
Anilari sandiga koyup hayati yeniden yakalamaliydim.
Bu ask noktalanmaliyd, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
YAPAMADIM...

Gittin...
Bir okyanusun ortasinda, tek küregi kaybolmus sandalda dev dalgalarla
bogusan bir denizciyim
simdi.
BIL KI SEVMEKTEN VAZGEÇMEDIM SENI,
BIL KI SENINLE BIRLIKTE, SEVDANI DA TASIYACAGIM YÜREGIMDE,
BIL KI;
SENI ASLA UNUTMAYACAGIM
 
Yüzünde
İntihara gebe kalmış son bakışım
Asılırken kirpiğinde bir hiçlik gibi..
Gözlerimi kapamadım!

İsterdim oysa
Gözüm gibi
Düşlerimi de yumup
Kalmak içinde..
Öylece bir gece ölüp
Sonra
Apar topar doğmak
Yastığın kenarına ilişen gülüşünde..

Olmadı..
İzlemek düştü payıma
Senin dahi fark etmediğin
Ömrümde kimsesiz kaldığım tek anımı..
 
Dur ağlama
Bu zifiri gece, inan şimdilik!
İçinde kaybolduğun karanlığa,
Yarın güneş doğacak....
Hem gelirken,
Sesimi de getirdim...
Artık susuşların olmayacak!

Geçmişe darağacı kur,
Ve küskünlüğünü oraya as!
Yüzüne yeniş gülüşler getir..
Sen ne kadar gülsen,
O gül yüzüne hepsi az...

Ve yaz kederini,
Herhangi bir eylül yaprağına...
Rüzgar esince göreceksin.
Hüzünden bir eser,
Kalamayacak yarına...

Sonrası sevda...
Sonrası,
Bitmeyen bir şarkıdır dudağında
 
Yapacak bir şeyim olmadığı zaman,
Seni düşünüyorum.
Bir fırtına başlıyor hemen, kıyasıya.....
Sen yüzeye çıkıyorsun,
Ben düşüyorum uçurumlara.....

Sanki milyonlarca yıl ötedesin
İşte bu kadar uzağız birbirimize...
Ben seni,
Hiç görmemişçesine özlüyorum.
Kollarımdayken bile..

Düşünmeye başlayınca kopan;
O acımasız...
O insanın soluğunu kesen fırtınanın içinde,
Seninle olmak vardı.
Seninle karışmak vardı toza-dumana...
Çözülür çözülmesine bu düğüm
Fakat her çözdüğümde,
Bağlanıyorum boşluğuna...

Sen şimdi,
Düştüğüm o uçurumun neresindesin?
Söyle bana!
 
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...

Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde.
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi..
Seni unutmam için öldürseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim..
__________________
 
Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan,sevgi gerçektir.
Aşk sudur,sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir,beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır,sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır,sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini,gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe,yeşile,çimene
Aşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür,aşk öldürür.
Aşk kıskançtır,nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair…
 
Karanlığın Sessizliğinde,
Zifir duygularıma,
Sordum seni.
Hayatımın en derin hücrelerinde.
Varlığını Gördüm.
seni sensiz yaşamak,
O kadar zor değildi,
Hayalınla yaşamak da,
Bana mutluluk veriyor.

Geceye sordum seni.
Gecenin ayazında.
Kayan yıldızların altında.
Uluyan kurbağa sesleri,
Dinlerken yalnız...
Tek seni düşündüm..
Hayatımdaki, yerini, önemini.
O kadar büyüktü ki,
Anlatamadım Kurbağalara.
Anlatamazdım.
Seni Ne kadar sevdiğimi.

Geceye Sordum seni.
Yağan yağmurun altında.
Islanmış bedenim üşüyordu.
Seni sensiz yaşıyordum.
Islak bedeni.
Çamurlu bahçeleri.
Hayalınla sensiz geziyordum.
Gökten gelen her yağmur tanesi,
Bana senden haber getirir.
Haber verir diye umut ediyordum.
Seni sensiz bekliyordum.
Yağan yağmurun altında.

Geceye Sordum Seni..
Nereye sakladın diye,
Karanlıkla Konuştum.
Çamurda yürüdüm.
Üstümdekileri parçaladım.
Gök yüzüne bakıp bekledim.
Göz yaşlarım, yağmurla sel oldu.
Sana sensiz ağladım.
Seni senden çok sevdim,
Haberin yok
 
En eski yalnızlığımdır aşk benim
Gitgide büyüyen karanlıklarla
Ne zaman sevdiysem kavruldu tenim
Bir ateşin açtığı yanıklarla

Sabahı olmazdı çok gecelerin
Alır, götürürlerdi beni onlar
Öptüğüm elleriyle, korkunç derin
Bir uçurumun kenarına kadar.

Sonra bırakır giderlerdi, üzgün
Bakardım sessizce arkalarından
Sonra umutsuzluk, gözyaşı ve kan.

Bütün umutlarım biterdi bir gün
Bir gecenin orsatında kalırdım
Tek başıma ben, ben ve yalnızlığım.
 
Bitmiyor sensizliğin kahredici çilesi
Bitmiyor gurbetin o hazin bestesi
Bilmem kaç sene oldu ayrılığın yutkunamıyoruz
Gel artık ruhumuzda hasretin dayanamıyoruz
Mesafeler yollara düşmüş seherlerimizde sancı
Ne yolda bekleyenlerin mutlu, ne de ikram sahibi Hancı
Gözlerimizde gözlerin bitsin artık işkenceler
Yıkılsın hapsolduğumuz hasret yüklü kaleler

Gel Gül Yüzlüm
Dinsin ayrılığın bitsin artık bu acı
Gelde teselli ver sustur hicranımızı
Yağar gözlerimizden özlemin kan olur ağır ağır iner
Sensiz hissemize felekten bize gam tasa düşer
Şafaklar karanlık bize sökün etmiyor bahar
Semadan sana hasret dolu dualar yağar
Artık bizde sözler bitti duygularımız bil ki hazan
Yok tesellimiz kader diye yazılmış hicran
Yürümüyor savruluyoruz
Bu matem yüklü sılada sensiz kahroluyoruz.
 
Kuruyan bir yaprak olsam bağlarda
Yolumu kaybetsem karlı dağlarda
Çırpınan bir balık olsam ağlarda
Yine sensizlikten beter olamaz
Sensiz yaşamaktan beter olamaz

Olamaz
Olamaz
Sensiz olamaz
Seni benden başka kimse alamaz
Sen olmazsan aşkım kalbim huzur bulamaz

Alevli çöllerde kavrulup yansam
Erisem bir deri bir kemik kalsam
Bir duvar dibinde dilenci olsam
Yine sensizlikten beter olamaz
Sensiz yaşamaktan beter olamaz

Olamaz
Olamaz
Sensiz olamaz
Seni benden başka kimse alamaz
Sen olmazsan aşkım kalbim huzur bulamaz
 
İlk gecedir bu ayrılığın rüzgarıyla uyuduğum
Ve ilk sabah olacak yokluğuna uyandığım
Yalnızlığın ilk soğukluğunu hissettiğim bu gecede
Yalnız seni dü$ünüp yalnız seni yazacağım

İsyankar direni$ler çözüm değil artık
Ayrılık bu,kabullenmen gerek önce
Ve bilmelisin ne ölümlerin yeter bu saatten sonra
Ne de a$kın
Acını dindirmeye...

Yalnızlığın bo$luğunu ağır ağır hissettiğim bu gecede
Ne ağlamak fayda ediyor,ne de yalvarmak
Geri dönüşler için...
Engelleyemiyorum sevdiğim sen yerine yalnızlık sızıyor yüreğime

Sen yoksun $imdi yanımda
Çaresizlik engelliyor yapabileceklerimi
Bütün çabalar,uğra$lar bo$una
Ne yapzsam,ne yapsam ne tekrar kabullenebilirim yüreğini
Ne de sensiz ya$ayabilirim...
 
Ey esmer hüznü hıcrandan besleyen sevgılı
kendını bana benı yollara surgun etmeden bılkı
mavı duşlerıne sardıgın o acar delıkanlın
seni ve askını zehır bır yurekle kusandı ama
gun olur umutlarda yenılırse kallesbır kursuna
bırlık olup buyuttugumuz ısıkları soner sanma
ve unutma guluşu yaralım o uslanmaz ınadın
bırı sen dıgerı ben olduktan sonra
seruvencın nasıl olsa nerede olsa bulur
 
Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Öyle usulca değil, aniden gideceğim hayatından.
Yaralansamda, acısamda, kanasamda,
Dönüp arkana baktığında, yokum!
Gitmişim çok uzaklara...

Güneş yine senin kalbinde doğacak,
Kararmayacak hiç umutların.
Bulanmayacak ırmakların,
Buz gibi içine akacak,
Öyle serin, öyle ferah,
Yanmayacak hiç yüreğin...

Yine konacak pencerene kuşlar...
O an kanat çırpacak kalp atışlarında hatıralar...
Kopan bir inci kolye gibi dağılacak gözlerinde
Yaşadığımız senli benli dakikalar...
Ve ateşten bir kor düşüp yüreğine,
Yine yakacak seni, hülyalı bütün sevdalar...

Yıldızlar yine yerli yerinde duracak...
En parlak, en pak-yıldızın belki olmayacak...
Ama sevgim bir yıldız gibi gözlerinde parıldayacak.
Yanıbaşında soluklanacak sevgim,
Sevgim hep, yüreğini kucaklayacak...

Yine iki filiz verecek her bahar belki
Annenin hediyesi olan saksı çiçeğin...
Birisi sen olacaksın yine, ben olmayacağım ötekisi...
Ama sevgim saracak hayatını bir sarmaşık gibi...
Gözlerim gözlerinde yeşerecek her mevsim...
Sevgim hep, çiçeğe duracak bahçende yediveren gül gibi...

Yağmurlar yine yağacak toprağın üstüne..
Ve sen canım, yine duyacaksın kokusunu toprağın...
Zannetme ki benim tenim olacak yine kokladığın...
Bir ben, bir benim kokum, bir de benim gözyaşlarım,
Yağmayacak artık nisan yağmurları gibi içine...
Kimbilir, bir hiç kimse gibi ben,
Hiç kimsesiz olan, karabulutların içinde saklanacağım...
Ama sevgim, dolu dizgin yağacak gökyüzünden üzerine...
Aldığın her nefesi sellerine katacak sevgim...
Sevgim hep, su serpecek yağmur bereketiyle gönlüne...

Yine yürüyeceksin yürüdüğümüz o sahillerde..
Yine sıcacık, yine titreyen bir başka el olacak belki ellerinde...
Belki de, sevgim ısıtacak denizlerindeki enginliği.
Sevgim hep, çöl güneşi gibi yansıyacak denizlerine.
Ve denizlerinin kokusu, tuzu, medd cezri,
Ve de sevgim, ruhuna akacak bir meltem esintisiyle.
Ve sen canım, yine seveceksin taşıdığın can gibi sevgilini...
Yine aşkımsın, yine canımsın diyeceksin birilerine...

Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Yüreğim avuçlarımda, yansamda, kül olsamda,
Sevdaların en masumundan payımı alıp,
Bir sonbahar gününde, öyle usulca değil..
Veda bile etmeden, aniden uçacağım!
Yokluğun, kimsesizliğin ve sensizliğin diyarına...

Yine bir hiç olacağım belki...
Belki de, yok olacağım, hiç kimsesizliğin hiçliğinde!
Ve belki kanayacağım, sensizliğin en zirvesinde!
Ama sevgim, dağ gibi yücelecek ufuklarında...
Taze bir fidan gibi büyüyüp köklenecek sevgim...
Sevgim hep, hayat verecek, su gibi damarlarına.
Ve sevgimin şarkısını mırıldanacak dudakların..
İşte öyle birşey, işte, öyle birşey diye...
Ama hüzün değil, sonsuz bir umut doğacak,
Sonsuzluğa değin içine...

Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Öyle usulca değil,
Aniden çekip gideceğim hayatından.
Nasıl var olduysam yanında,
Öyle yok olacağım yokluğunda!
Bir tek şiirlerim,
Bir de, adım kalacak dudaklarında...
 
--------------------------------------------------------------------------------

Ümitsiz bi aşkın esiri oldum
Aradım hatayı kendimde buldum
Herşey Allahtan gelir
Zulum ise kullardan
Ağlamaktır artık mutluluğum
Zulümdür artık sevincim
İsyan etsede kalp bu olanlara
Alışkınız artık kara zındanlara
Aşkımız müebbet olsada
Hergünün sonunda atarız bi çentik
Bu günde bitti diye hüzün duvarına
Bekleriz yeni günü
Umut olsada olmasada
Sevinç olsada olmasada
Aşk olsada olmsada
Hasret olsada olmasada
Sen olsanda olmasanda
Aşka mahkum edilen garip gülemezmiş
Aşk herkese mutluluk getirir
Benimse hep gözyaşım oldu
Dört hüzün duvarı
Aralarında ben
Yinede içimde hep bi umut olacak ama
O küçük delikten gelipte yüzüme vuran güneş ışığı
Beni nasıl bulduysa belki bende bulucam artık
MUTLULUĞU........
Ama ne zaman bilmem işte
Bu dünyada olmazsa diğer tarafta kesin bulurum
Zaten oraya gidişimde yakındır fazla beklemem
Mutluluğu bulmayı.......
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst