»Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Hiçbir adam senin kadar sevilmeyeceği gibi
hiçbir kadın sevemeyecek seni benim kadar hiç kimse benim gibi aşkla bakmayacak gözlerine.
Seni gördüğünde heyecanlanan biraz da dizleri titreyen bir sevgilin olmayacak bir daha mesela
senin ağzından çıkacak tek bir kelimeyi benim kadar kimse önemsemeyecek.
Hasta olduğunda; senden daha fazla acı çeken birisi de olmayacak bir daha yanında
benim gibi sarılamayacak kimse sana..
Mesela elini kalbime koyduğunda ki o çarpıntıyı duyamayacaksın bir daha kimsede
senin triplerini çekmeyecek kimse benim gibi.
Tek bir mesajınla dünyanın en mutlu insanı yapamayacaksın bir daha kimseyi ne çok şey kaybettiğini görüyor musun sevgilim?
Ve hiç kimse pişman olmayacak senin gibi
Anlıyorsun değil mi?
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Sevgilim , gitme olur mu? bu gece de sarılmak istiyorum sana , hiç bırakma beni .Sen gidince kokun burnumda kalıyor , yanımdayken bile özlüyorum mesela , şimdi bir de gidince düşün beni.Hep sarılmak istiyorum sana , gözlerinin içinde kendimi görmek istiyorum , hep güçlü kollarının arasında güvende hissetmek istiyorum kendimi.Sen yanımdayken bana hiçbir şey olmaz çünkü . Sen yokken çok yalnız ve güçsüz hissediyorum , gülemiyorum , ağlayamıyorum bile.Sen yokken kimse yok , çevremdekiler , arkadaşlarım , ben yokum sen yokken ben , ben olamıyorum.Sensiz olmaz sevgilim , sana sarılmadığım her an kötü geçiyor , elimi tutmanı , pamaklarını yüzümde gezdirmeni istiyorum sonra beni öpmeni istiyorum , ilk kez öpermiş gibi .Seni görünce hala heyecanlanıyorum kalbim daha hızlı atıyor , ellerim terliyor , yüzüm pembeleşiyor .Gördüğüm an boynuna atlamak istiyorum , öpmek istiyorum.Öyle bir sarılasım geliyor ki canını yakarım diye korkuyorum . Yokluğunda bana bıraktığın , sen kokan fotoğrafa bakıyorum her gece onunla uyuyorum , seninle uyuyorum sonra sabah kalkıyorum burnumda senin kokun , elimde fotoğrafın , gözlerimden akan yaşlar . Diğer elim bütün gece seni aramış , dudaklarım öpmek istemiş seni ama sen yine yokmuşsun , bedenim sıcaklığını aramış üşümüş bütün gece.
Sevgilim . Gitme olur mu ?
Bugün de sarıl bana.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül


Sevgilim, sana söyleyecek onca söz yerine gülüşünü koydum gözümün önüne. Geçmişimi aydınlatan, yüzümü tamamlayan gülüşünü..
Beni büyüten, ısıtan, koruyan gülüşünü..
Gözlerini sonra..
Rengarenk ışıklarıyla gözlerini..
Yol gösteren, soru soran, ne zaman düşecek olsam elimden tutan gözlerini..
Ayağa kaldıran, cesaret veren gözlerini..
Ömrüm seni seyrederek geçsin istedim. Gözlerine bakarak yaşlanmak, gülüşünle neşelenmek istedim.
Bir ömürlüktü aşkımız. Bak da hatırla!
Kalbimi açtım ben sana.
Hep senin yanında, senin sıcaklığınla geçsin ömrüm.
Dilimden hiç düşmeyen iki hece oldun..
Gecelerce uyur uyanık hep seni sayıkladım. Her yerde sesini duydum.
Kokunu alıp gelirdi bir rüzgar, sarhoş olurdum.
Bir dalga kıyıya vurdu mu seni bırakacak diye beklerdim.
Gökyüzüne bakar, yıldıza ismini verirdim.
Dağım, denizim, ağacım, suyum, yağmurumdun sen.
Yaşamak deyince aklıma ne gelirse içinde hep sen vardın. Bu dünyada olmak seninle olmaktı.
Bir gençlik hevesiyle sevmedim ben seni. Bir ömre yetecek kadar heyecanla, tutkuyla, aşkla sevdim. Sen yoksan, ben de yokum.. Biz yoksak, hiçbir şey yok. Hadi gel sevgilim.. Bana gel. Yeniden başlayalım.
‘Böyle ayrı ayrı.. Böyle yarım kalmayalım.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Manni: Lola, ben ölsem ne yapardın?
Lola: Ölmene izin vermezdim.
Manni: Pekala ya ölümcül bir hastalığa yakalansaydım?
Lola: Bir yolunu bulurdum.
Manni: Ya komada olsaydım ve doktor ”sadece bir günü kaldı” deseydi?
Lola: Seni denize atardım. Şok terapi.
Manni: Tamam ama yine de ölseydim?
Lola: Ne duymak istiyorsun?
Manni: Söyle hadi.
Lola: Rügen’e giderdim ve küllerini rüzgara doğru atardım.
Manni: Ya sonra?
Lola: Ne bileyim ben sorun çok saçma.
Manni: Ben cevabı biliyorum. Beni unuturdun.
Lola: Hayır!
Manni: Kesinlikle unuturdun yoksa hayatına devam edemezdin. Tamam ilk haftalar yas tutardın. Fena fikir de değil. Gerçekten üzülecek, ağlayacak, yas tutacaksın. Her şey bitti gibi gözükürken, herkes senin için üzülürken, ne kadar güçlü bir kadın olduğunu kanıtlardın. Herkes senin için ” Ne güçlü bir kadın ağlayacağı yerde nasıl da dimdik duruyor.” derdi. Ve bir gün yeşil gözlü bir yakışıklı çıkardı karşına. Çok anlayışlı, şefkatli, bütün gün seni dinleyen bir tip. Ona ne kadar acı çektiğini anlatırsın. Yaşadıklarının senin için ne kadar zor olduğunu hayatın devam ettiğini ve zamanın ne göstereceğini bilmediğini söylerdin. Ve sonra beni silip onunla birlikte olurdun. Bu işler böyle yürür.
Lola: Manni.
Manni: Ne?
Lola: Sen daha ölmedin.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

“Aynı uykuyu uyumak istiyorum aslında onunla. Aynı anda aynı yatakta beraber uyumak değil kastettiğim. Ayrı coğrafyalarda da olsak, ayrı mekanlarda da bulunsak aynı uykuyu uyumak, aynı rüyayı görmek. Göz bebekleriyle, beynin arasında gidip gelmek, kalbindeki uykuya dalmak istiyorum.”
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Birini sevmek… herhangi birini, herhangi bir şekilde sevmek. Bağrına basmak ya da başka yerine basmak. Bir şeyi sevmek… herhangi bir şeyi sevmek. Nesne olmak, züğürt olmak. Sevmenin tadını çıkarabilmek adına sevmek. Sevdiğinin farkında olmaktan bir şeyi sevmek. Birinin birini sevmesinden çok, birbirinin bir şeylerini sevmek. Titremenin verdiği huzursal hissin köküne inmek. Yutmak; ne varsa, her şeyiyle sevmeyi yutmak. Tuttuğunu koparmadan sevmiş olmanın rahatlığını yaşamak. Sevilmeden sevmemeyi sevmeye çalışmak. Sevmek… hınzırca, aşağlıksız, isteksiz ama bir o kadar da istekle sevmeyi başarabilmek. Ödüllendirmek bedenini ve sevilmeye devam etmek. Sonra her iki taraflı sevilmek. Daha sonra… küçük şeylerin açtığı derin yaraların asla kapanamayacağını anlamanın verdiği lanet hissiyatın dibinde, kuma batmak. Oturmak ve öylece bakakalmak. Anlayışsızlığa afallamak. Saçını taramadan damat olmak, boya sürmeden gelin olmak. Çıplak olarak düğüncü olmak. Olamamanın verdiği değeri iyi biçmek, biçildiğin yerlerini ört bas etmek. Faile karışmak, avucundakiyle yetinmek ve olmadık yerlere yığılmak… geri hep geliyorsun ey şanssızlık. Hiç gitmiyor, bizleri bitirmeye devam ediyorsun. Geber artık. lütfen… geber kahrolasıca; elle tutulmayan şanssızlık! Hiç bir yıkanmanın fayda etmediği, iki saniye ara ile kaçırdığımız şansların göstergesi olan, sürünen ayaklarımızı çivileyen yücesiz şanssızlık. Ne istiyorsun? daha neyimizi, neyimi, neyini istiyorsun? Bir gün tüm istediğinle geleceğim sana ey şanssızlık… beklemeye devam et beni, çünkü ben seni artık hiç beklemiyor olacağım… (İçimden halıya damlayan kanın, gözümden çıkamadan kuruyan şelalenin yegane nedenine…)
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

"Durup durup seni büyütüyorum içimde,
Seninle acılar büyütüyorum,
Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz,
Kirli sular yürütüyor iliklerime,
Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun."
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Ben burdayım
Sen istersen.
Etrafına bak, o zaman beni görürsün.
Hiç fark etmez
Nerede olduğun.
Bana dokunursan
Seni bırakmam.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Aşkla savaşın birçok benzerlikleri vardır.
Aşk ta savaşta bir kere başladı mı, bir daha önüne geçilmesi imkansızdır.
İstediğiniz kadar kendinizi zorlayın, hayır bir daha aramayacağım diyin, bir dakika sonra elinizin telefonda olduğunu görürsünüz.
Savaşta başladı mı, ne kadar kanlı olursa, ne kadar yıkıcı olursa olsun, kaybedeceğini bilsen de devamı sürekli gelir, ta ki gerçekten sonu gelinceye ka...dar.

Aşk ve savaş sonuna kadar devam eder,
aşk köleleştirir, savaş köpekleştirir.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Artık sadece yaşamıyorum.
Bir çok amacım var artık.
Seni görmek var
Sana dokunmak var
Seni öpmek var
Seni hissetmek var
Sana sarılmak var
Bana sarılman var
Gözlerinde kaybolmak var
Yüreğine sahip olmak var
Yüreğime sahip olman var
Anlayacağın, çok dolu bir hayatım var.
Sen hala yoksun.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Herkes unutur seni,
hiç kimse belki de özlemez,
ben onlar değilim.
sen yanımda olsan da,olmasan da,hep varsın."
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Yatağının kenarına bir çarsaf gibi sıkıştırıp durma sevgimi. Tam üzerine yat uyu....
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Çok özledim ben seni, neden gelmiyorsun?
Anladım, müsait olmadın. Yoksa gelirdin değil mi?
Beni yine çok severdin.
Çünkü sen benden vazgeçemezsin. Öyle söylemiştin.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Gülümsemene bayılıyorum. Hep gülümse istiyorum. Ama sevgilim ağlarken bile bu kadar mükemmel olman beni üzüyor. Çünkü bende başka herkes ya da çoğu kişi seni görüyor. Sokakta,alışveriş merkezlerinde, sinemada, tiyatroda ve bir konserde. Ama senin önünden geçip gidiyorlar. Bende öyle yapıyorum. Kimseye dikkat etmiyorum. Belki bu gün karşıdan karşıya geçerken ayağı tökezleyen çocuk birinin sevgilisiydi. Ama umurumda da değil. Diğerleri de bizi umursamıyor. Yedi milyar insan var.
Bende onlar gibi olmak istiyorum. Sadece sokakta görebileceğim biri olmanı istiyorum. Herhangi gibi olmanı istiyorum. Ama sen çok farklısın. Bir sürü insan senin için uyumuyor, ağlıyor. Gitgide daha da artıyorlar. Sana dokunuyorlar. Hatta bazıları seni öpüyor. Ama sen benim kim olduğumu bile bilmiyorsun. Hatta böyle biri olduğunu bile bilmiyorsun. Sonuçta ben senin için yoldan geçen bir insan gibiyim.
Sanırım gitgide anlıyorum. Bu kesinlikle imkansız bir şey gerçekten ulaşılmazsın. Çok uzaktasın sana yetişmeye çalışıyorum. Ama her geçen saniye biraz daha yoruluyorum.
Sonra senin o yeşil gözlerini ve sıcacık gülümsemeni görüyorum. Beni üzeninde, sevindirenin de sen olması ne kadar garip bir şey değil mi?
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Gülümsemene bayılıyorum. Hep gülümse istiyorum. Ama sevgilim ağlarken bile bu kadar mükemmel olman beni üzüyor. Çünkü bende başka herkes ya da çoğu kişi seni görüyor. Sokakta,alışveriş merkezlerinde, sinemada, tiyatroda ve bir konserde. Ama senin önünden geçip gidiyorlar. Bende öyle yapıyorum. Kimseye dikkat etmiyorum. Belki bu gün karşıdan karşıya geçerken ayağı tökezleyen çocuk birinin sevgilisiydi. Ama umurumda da değil. Diğerleri de bizi umursamıyor. Yedi milyar insan var.
Bende onlar gibi olmak istiyorum. Sadece sokakta görebileceğim biri olmanı istiyorum. Herhangi gibi olmanı istiyorum. Ama sen çok farklısın. Bir sürü insan senin için uyumuyor, ağlıyor. Gitgide daha da artıyorlar. Sana dokunuyorlar. Hatta bazıları seni öpüyor. Ama sen benim kim olduğumu bile bilmiyorsun. Hatta böyle biri olduğunu bile bilmiyorsun. Sonuçta ben senin için yoldan geçen bir insan gibiyim.
Sanırım gitgide anlıyorum. Bu kesinlikle imkansız bir şey gerçekten ulaşılmazsın. Çok uzaktasın sana yetişmeye çalışıyorum. Ama her geçen saniye biraz daha yoruluyorum.
Sonra senin o yeşil gözlerini ve sıcacık gülümsemeni görüyorum. Beni üzeninde, sevindirenin de sen olması ne kadar garip bir şey değil mi?
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Hαyαt bir şekilde vαzgeçmeyi öğretiyor insαnα

Adam: Birine bağlanmak için fazla gencim.

Kadın: Onu hiç özlemiyor musun peki?

Adam: Bazen aklıma geliyor dudağımda hafif bir gülümseme oluyor. Düşüncelere dalıyorum. Sonra bir sigara yakıyorum her şey düzeliyor. Peki sen eski sevgilini özlüyor musun?

Kadın: Onu özlemekten bir an olsun vazgeçmedim. Gülüşünü hala hatırlıyorum. Kokusu sesi zihnimin bir köşesinde saklı hala. Onun adını duyduğumda kalbim acıyor. İnsan nefes alırken acı hisseder mi hiç? Ben hissediyorum işte.

Adam: Üzülme. Bir gün bunları unutacaksın ve tüm olanları gülerek hatırlayacaksın. Birinden vazgeçmesini öğrenmelisin. Yoksa canın çok yanar.

Kadın: Birinden kolayca vazgeçmeyi nasıl öğrendin?

Adam: Hayat bir şekilde vazgeçmeyi öğretiyor insana. Hem hayat bazılarına mutsuz olmakladuygusuz olmak arasında tercih hakkı tanır daha fazlasını değil.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

İnsan ne kadar güçlü olsa da aşkta, aşk hep yenilen oluyordu ayrılığa. Tokat gibi bir “git”le çıktı bir gün karşıma. Ummazdım bu kadar yanacağını canımın. Çok ağladım… Ağlamalarım ağlamalardan utandı.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi. Kaç kişi güzelliğini sevdi. Belki gerçek aşkla; belki değil Ama bir tek kişi seni sevdi. Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst