Ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir. En güzel şiirler

---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

ay çok mu gecikti neredeyse çıkar
sen yanlızlığıma varır varmaz
az sonra yağmuru durduracaklar
rüzgarı değiştirdim
ustura ağzı poyraz


yok canım yıldızları unutmadık
mutlaka yerlerinde bulunacaklar
kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
sütlü çıplaklığını örtecek kadar
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

senin için olduğu asla bilinmeyecek
yapraklarını birden dökecek dutlar
şafak sökerken sekiz on kadar şimşek
balkonda işlemeli müstesna bulutlar


ayak bastığın an şehir de değişebilir
yoksa Moskova mı
belki berlin belki dakar
belki 30'lardan mehtap yorgunu izmir
körfez'de şerefine donatılmış vapurlar


nerede ne zaman kaç kere yasadık
nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
dudaklarımızda birbirimizden mısralar
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

gülüm uzak değilsin bana
sen kalbimin her atışında
damarımda akan kızıl kanda
sen çağırdığın anda bu sevdalı yanında

urkerken ıssız karanlıklarda
korkularından korktuğun anda
ayağımda paslı pranga lar da olsa
sen istediğin anda bu sevdalı yanında

ateşin bedeninde yangın olursa
alevini söndururum kanımla
belki benda yanarım gulum
yinede sen çağır ben gelirim

korkutamaz gözumu uçurumlar
kapatamaz yolumu kayalıklar
dağları delerim çolleri yırtar
kalbimde aşk ın varken gönlum kanatsız uçar

pranga da bile olsam sana uzanır ellerim
uşuduğum geceler seni hayal ederim
isyan etmem halime kaderim der geçerim
sen iste yeterki gülüm sen çağır ben gelirim

kalbimde aşkın varken yakmaz beni ateşler
kalbim deki bu ateş guneşi dahi yakar
cehennemde de olsan cehenneme gelirim
sesini duyduğum anda aşk la uçarım sevgilim
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Acıyı yaşayanlar öldü.
Acıyı yaşayanlar öldü.
Zevk peşinde koşanlar da...
Bir iz kaldı
Bir de izinde koşanlar kaldı.
Ne zormuş şu dünya.
Zor olanı yaşamak mı şu dünyada
Var olanlar nerdedir.
Fakat kimin bu dünyanın arzuları ile.
Ve güzellikler
Ve güzelliklerde yaşayan güzeller
Ya çirkinlikler olmuyor mu?
Bu dünya hep güzellerin mi?
Fani değil miyiz?
Ölüm bizimle değil mi?
Ben zor olanı istemiyorum
Zor olanlara sor.
Sor zor olanlara…
Ne isterler.
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Ay doğarken bir söğüdün ardından
Beni düşün unutma... Göl yüzünde sisli bir esintiyle
Akşamın göğsüne hüzün serperek
Ve yağmurdan geceye
Çiçekli perdeler çekerek
Beni düşün...
Beni düşün unutma...
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Şimdi karşıma geçmiş düştüğüm tuzağa gülüyorsun
değil mi?

İYİ SEYİRLER SEVDAM ...
bende perde kapandı...
oynadığın tek kişiliksiz filmde
Başrolü ve geri kalan tüm yan takımları sana bırakıyorum
ben yokum
ben bittim
ben vazgeçirildim....
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Her sabah uyandığınızda aklınıza gelen birisi varsa…
Ona günaydın diyebilmek için can atıyorsanız
virgul.gif

Biraz geç kalsa takılıyorsa aklınıza…
Geldiğindeki yüz ifadesinden nasıl olduğunu anlamaya çalışıyor
virgul.gif

Hafif buruk görünse dalıyorsanız düşüncelere
virgul.gif

Ama yok keyfi yerindeyse sizinde yüzünüzde gülümseme beliriveriyorsa…
Gün içinde ne yapıyor ne diyor bir bir takip edip ; Eğer ki yerindeyse tabir ince eleyip sık dokuyorsanız anlayabilmek için…
Suratı ne zaman asık olsa biraz düşünceli görseniz kötü hissediyorsanız kendinizi…
Ve o mutlu olduğunda daha içten kahkahalar atıyorsanız…
Küçük bir atışma geçse aranızda içiniz içinizi yiyip bitiriyor ve bir an önce çözülsün istiyorsanız…
İlk adımı onun atması gerektiğini bilmenize rağmen alıkoyamıyorsanız kendinizi…
Arada bir kızsanızda beğenmesenizde hareketlerini yinede iyiliğine kefil olabiliyorsanız…
Suçlu olan o olsada kıyamıyorsanız ve bakışlarından etkileniveriyorsanız…
Bazen bir anda ona sarılmak istiyor her mimiğini sevip tutamıyorsanız kendinizi..
Hiç olmadık zamanlarda öpmek istiyorsanız onu…
Yanınızda olduğunda ki sıcaklığı kimseyle değişemeyecek kadar önemsiyor ve aslında ona belli etmemeye çaışıyorsanız..
Kuşkulanıyorsanız
virgul.gif
kıskanıyorsanız yanındaki her nefesten ve ona yakın olan her canlıdan…
Onu sizden daha çok önemseyen birine katlanamıyorsanız…
Nerde ne yapıyor ne yapacak bilmek istiyor ama aynı zamanda tüm bunlardan sıkılmasından korkuyorsanız…
Uzakta olduğunda özlemi çok hissetmiyor hatta tüm gün düşünmüyor ama sesini duyduğunda yada onunla iletişime geçtiğinizde yine aynı duygularla benimsiyorsanız…
Araya mesafelerle soğukluk girdiğini düşünürken gördüğünüzde aslında dahada sıcak olduğunu görüyorsanız…
Ve adını koyamıyorsanız…
Sürekli geçmişle karşılaştırıp aslında bazen ona ihanet ettiğinizi düşünüyorsanız…
Sevdiğinizi biliyor ama ne kadar sevdiğinizi kestiremiyorsanız…
Ayrılık dile kolay geliyor ama hayal edince bir şeyler düğümleniyorsa boğazınıza…
Sıkılıyorsanız…
Alıştıysanız varlığına ve o olmadan nasıl olurdu diye düşündüğünüzde olmazdı yanıtı verip oflayasınız geliyorsa…
Hatta ve hatta bazen sevmediğinizi onun alışkanlık olduğunu düşünüyorsanız…
Ayrılsam bile bir süre sonra alışırım diyorsanız zaman zaman…
Ama aslında kendinize bile itiraf edemediğiniz kadar benimsediyseniz onu…
Gelecek hayalleri kurarken çokta inanmıyor olsanızda bu hoşunuza gidiyor ve yüzünüz gülüyorsa…
Her ne olursa olsun
virgul.gif
başınızda sıkışsa mutluda olsanız onun yanında fazlalık gibi hissetmiyorsanız kendinizi…
Ve tüm bu hissettiklerinizi onunda hissettiğini düşüncesi şuan bir tebessüm yarattıysa dudaklarınızda…
O’ kişiyi hiç bırakmayın…
Adı ne olursa olsun ; İster aşk ister sevgi ister alışkanlık ister bağlılık…
O var ve iyiki var…
Bırakın düşünmeyin ne ayrılığı ne ne kadar sevdiğinizi…
Sadece bırakın gitsin yelkovana…
Bir gün olup onu kaybetsenizde dünyanın en güzel duygularını yaşayabildiniz sonuçta…
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Ne αşklαrım oldu benim.
Sen de bir şey misin.
Sαbαhlαrα kαdαr αğlαdım meselα durmαdαn.
Görenlere "en yαkınımı kαybettim" dedim.
Gözyαşlαrımα yαlαn.
Ne αşklαrım oldu benim.
Sen de bir şey misin.
Çocuğumu elimden αlmışlαr gibi çektim öksüzlüğü.
...
Hiç durmαdαn koştum yαğmurlαrı içtim αdım αdım.
Ne αşklαrım oldu benim.
Hepsi bir yαnα.
Bu şiirin sαhibi yine de sensin !
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

  • 309bi3gn1.jpg



    Sana akıyorum hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor.
    Çünkü sen her taraftasın.
    Sağımda solumda arkamda karşımda.
    Ne yana dönsem ne yana yol almaya kalksam
    ulaşılacak her noktada sen duruyorsun.
    Sana akıyorum çünkü senin yolunda yürüyorum.
    Önüme çıkan hiçbir sapak hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni.
    Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de.
    Ama tozundan toprağından çakılından çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun.
    Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
    Sana akıyorum çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım.
    Doğa her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa
    benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin.
    Sana akıyorum çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni.
    Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum.
    Kalemin bütün kapıları açık.
    Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum.
    Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.
    Sana akıyorum çünkü yüzüne gözlerine ellerine baktıkça kendimi görüyorum.
    Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
    Sana akıyorum çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var.
    Bugüne kadar paylaştığımız her şey daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi.
    Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup birlikte koklamak
    sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
    Sana akıyorum çünkü bir insanı tutkuyla beklentisiz
    delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum.
    Birini böyle seveceksem bu sadece sen olmalısın.
    Sana akıyorum çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor.
    Bu şölenin tadını çıkarıyorum.
    Böylesine keyifli böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.
    Sana akıyorum çünkü 'hayatın uslanmaz ruhusun' sen.
    İşte ben bu ruha aşığım aslında.
    Seninle yenileniyorum
    seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
    Sana akıyorum.
    Bütün coşkumla...
    Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana.
    Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen
    bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin.
    Orada kal.
    Ayrılma yolumun üzerinden.
    Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana.
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Karsiliksiz bir aska kurban ettim ömrümü!.
Iste gidiyorum
Toprak alsin benim de bu hazin öykümü..

Iste gidiyorum gurbet yorgunu gövdemi
Cukura kim indirecek?
Iste gidiyorum
Bu menhur cinayeti simdi cikip kim üstlenecek?
Cürüdü gözlerim yüregim bu yagmurlu sehirde..
Iste gidiyorum
Beni kaldirin hicranim kalsin tenesirde..

Size yüzyillardir sesini kaybetmis
Bir türküyü söyleyecektim..
Ve bir yayla rüzgari sefkatiyle
Kirpiginizin ucundan öpecektim..

Bir masum türküydü sadece
Yüzbünlerce magdurun gönlünde
Belki söyleriz hep birlikte
Belki mahserin birinci gününde..

Nasil sevmistim hepinizi.. nasil böyle oldu akibetim?
Ve nasil cöle döndü
O benim gül-gülüstan memleketim?

Iste gidiyorum hicbiriniz hicbir dilde beni anlamadiniz
Ben basimi verdim sizinse
Insafsiz bir linc oldu karsiliginiz..

Iste gidiyorum
Pencerisiz bir dünyanin bilinmez labirentine..
Iste gidiyorum
”Saclarindaki yildizlari arik koparabilirsin anne!.?

Sonunda kaptirdim gönlümü
Ölüm denen o kaypak türküye..
Ve iste kurtuldun benden
Sen olasin ey Türkiye !

Elbet benim de vardi
Kendime ve yurduma dair umutlarim..
Belki biraktigim yerden sürdürür
Dostlarim karim ve cocuklarim..

Catladi yüregim catladi sazim..
Demek ki böylemis yazim..
Sizlere armagan olsun
Sizlerden ödünc aldigim bu yürek sizim..

Bu nasil hapis Tanrim..
Sabah sabah bu ne hikmet bu ne sis ?
Kalbime son mermiyi sikmak
Sana mi düstü ey güzel Paris ?.

Iste gidiyorum kalmadi söyleyecek son sözüm..
Dediginiz gibi olsun be !
Dediginiz gibi olsun gözüm !.

Iste gidiyorum
Tükenmisti inancim bu nankör hayata dair..
Belki benim icin birkac misra döktürür
Hayaloglu diye bir sair!..
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

senin güçsüz kollarından tutup yüklendiklerinde ruhunuüsteleyipte gidişin
hani evin bahara bakan tek penceresine ters düşen yatağından kalkmak istediğin
o sonradan gözlerimi yoracak anlardabende vardım..
yani yıkık bir güneşin batmasına yakınizlediğimiz hal ütopyasında
korkusu dudaklarında saklısakin olamayacak kadar hayrandım sana
tüm ayrılık sözcüklerine kilitli dudaklarımuyanabilirim elbet sensiz sabahlara
akasyadan bozma teninde cennetin gizli düşleri saklıhep sesin kulaklarımda
bir köşesi vardı evinintek bir balkonuve o uyuduğun küçük oda
fazla ihtişamlı olmasadahayallerini avutacak kadar genişti salonu evin
bir nehri susatacak kadar toprağagün kokardı gözlerin
neyi bahşederken suyadenizlerin derin dehlizinde ellerin
üzülme dedinsırtımı sıvazlayıp!-
-rüyalarında söylenen yalan değil
bir gölge varve artık kayıp
umutlarını bulutlara gömüp eğil
çünkü bu ayrılıkaldığın son nefese kefil

ben seni öldüğün o mayıs selinde bıraktım
-OKYANUSTAKİ ESKİ SANDALIN
SANCILI SON SEFERİYDİN
YANGINLARIN ÜŞÜTTÜĞÜ O SON HALİNDE
BİR GARİP YAS TRAGEDYASINA BEDELDİN
SABAHA VARMADAN GECEUYANDIM
Dayandığım soğuk duvardakaderimin gölgesi
alfabesi olmayan yokluğun zor lehcesi
sessizliği yok ederekbu sensiz evin
GEREKÇESİ;
tutmayan ellerininavucumda kirlenmesi
yatağında bıraktığı kendini
bir gece ansızın ölmesi!
DOĞANIN ÖLÜM GEREKÇESİ
velhasıl izbe evinkendi odasında
ÖLÜMÜ ÖLDÜRMEK İSTEMESİ
yok sayarak varlığını güneşlerin!
yani yeni bir gün doğmayacak gibi
aynada kendini son kez çaresiz görmesi
aynı yalnızlığa varan sözlerin
bir anlık nükseden nüktesi!

sabır yok azizem!
söz kalmadı

MELEĞİMDEN HABER VER SEN
HALA KIRMIZIMI DUDAKLARI?
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık…
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N’olur gel,
Ay karanlık…
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık…
AHMED ARİF
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Şafakları ben balığa çıkarım
Akan akmayan sularda
Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden
Bir bahar akşamı dünyada.
Ben dört duvar arasında değilim
Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,
Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.
Zehirli kör yılanları
Ve sıtmasıyla
Gün yirmidört saat insan avında
Karacadağda çeltikler.
Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi
- Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
Sol omzunda nazarlık,
Dağ başında unutulmuş üşümüş,
Minicik bir aşiret kızının -
Damla-damla, berrak olur pirinci.
Kamyonlarla, katır kervanlarıyla
Beyler sofrasına gider…
Çukurovam,
Kundağımız, kefen bezimiz
Kanı esmer, yüzü ak.
Sıcağında sabır taşları çatlar,
Çatlamaz ırgadın yüreği.
Dilerse buluttan ak,
Köpükten yumuşak verir pamuğu.
Külhan, kavgacıdır delikanlısı,
Ünlü mahpusanelerinde Anadolumun
En çok Çukurovalılar mahpustur,
Dostuna yarasını gösterir gibi,
Bir salkım söğüde su verir gibi,
Öyle içten
Öyle derin,
Türkü söylemek, küfretmek,
Çukurova yiğidine mahsustur…
Tütünü bilir misin?
“Kız saçı” demiş zeybekler,
Su içmez her damardan,
Yerini kolay beğenmez,
Üşür
Naz eder,
Darılır
İki parmak arasında kıyılmış,
Bir parçası var kalbimin
İncecik, ak kağıtlara sarılır,
Dar vakit yanar da verir kendini.
Dostun susan dudağına…
Sokaklardan,
Kıyılardan,
Gök mavisinden,
Ekmeğinden,
Canevinden ayrı düşmeye
Yani bütün hasretlerin kahrına
Ve zehrine çaresiz kalmaların,
İlk nefesi Hızır gibi yetişir
Cibalide sarılan cıgaranın…
Tütün işçileri yoksul,
Tütün işçileri yorgun,
Ama yiğit
Pırıl – pırıl namuslu.
Namı gitmiş deryaların ardına
Vatanımın bir umudu..
AHMED ARİF
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?
Ah küçük hokkabazlık sefil aynalı dolap;
Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap!
Necip Fzaıl Kısakürek
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
YAHYA KEMAL BEYATLI
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
YAHYA KEMAL BEYATLI
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Biliyorum, unutamayacaksın!
Ağır ağır geçecek mevsimler,
Bir bir ağaracak saçının telleri
Solacak albümde eski resimler.
Beni hatırladıkça için ürperecek,
Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın.
Boşuna zorlama kendini, sevdiğim;
Biliyorum, unutamayacaksın.
Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım,
Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa
Şöhretmiş, servetmiş herşey geçiyor, inan
Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa.
Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Anladım diyemem ki! Suçluyum
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz
Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.


ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına…
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.


ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst