Ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir. En güzel şiirler

---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

gitme demedim mi sana
dönersen bulamazsın beni
bıraktığın noktada..
sarmadım mı ellerini sıkıca
korktuğum gidişinden çok
dönüşündü anlasana..
sen yine de gittin..onu geçtim
şimdi dönüyorsun bana..
ben bende miyim..bir sorsana.
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

iderken sen tek hatırladığım
umarsızca çevrilen gözlerindi
sanki hiç üzgün değillerdi..

gitmeye çoktan hazırmışsın aslında
sadece ben bilememişim..

git şimdi gidebildiğin yere kadar
yolun var..
ama unutmaki her yolunda bir sonu var.


birgün tükenince yollar
yine bana döneceksin..

ama ben halen bıraktığın yerde olurmuyum
işte orası meçhul..
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Adam gibi hüzünlerdir
Adam eden adamı
Gülmektir seni mutlu eden
Hüznümdür benimse
Gündüzleri bile
Karanlıkta kalmayı bilir misin
Yalnızlığın kollarında
Hüzünlenmek
Yalnız kalmak
Yada
Yalnızlıkla başbaşa kalmak
İkiside aynı şey belkide
Senin için öyle yada
Benim içinse farklı
Hüzünlerdir bende kalan
Yanımda olan
Beni anlayan
Hüznümdür belki benim mutluluğum
Gülmeyi çoktan unuttuk
Belkide ağlamayı çok sevdik
Gülerken bile ağladık
Ağlamamıza güldük dedik
Ama
Bu kadar çok ağlamak
Bu kadar çok hüzünlenmek
Çok şey öğretiyor
Yıllardır koştuk mutluluğun peşinden
Yakaladık yine hüzünlendik
Geç bulduk ama ¤¤¤ yitirdik
Bu genç yaşta
Saçlarımıza karlar düşürdük
Peki
Bu kadar hüznü hakettik mi acaba
Dertlerin ardı arkası kesilmez
Emre nin üstüne bu kadar dert yüklenmez
Dedimya
Gülmektir seni mutlu eden
Hüznümdür benimse
Banada öğretsen
Belki yeni bir sayfa açarım
Yılmaz Erdoğan ın dediği gibi
"Yeni bir sayfada sana bakarım"
Ama sen o kadar mutlusun ki
Kendince
Bana göre
Belkide sahte mutluluk
Bilemem
Beni görmen bile imkansız
Belkide görüp görmemezlikten geliyorsun
Nasılsa alışkın hüzünlere diyorsun
Boşver diyorsun
Ama bir gülümsemene
Bir bakışına
Gönlünden
İçinden gelerek
Ortak etsen beni
Biter bu hüzünlerim belki
Nasıl anlatayım ya
Bilmem ki
Hüzün desen anlatayım
Mutluluk uzak kalmış artık
Tarif edemiyorum
Sen biraz yardım et
Paylaş benimle
Yapamam diyorsan
Gel o zaman
Hüzün paylaşalım
Belkide hüzünle başlayıp
Mutluluğun merkezine gideceğiz
Anlatılmaz işte yaşanır derler ya
Yada gör artık
Bir kapı aç
Yada hüzünden içeri gel
Ama umudum yok
Gelmezsin
Sahte yada gerçek
O kadar kapılmışsınki pembe bulutlara
İnşallah o bulutlar kara bulut olmaz
Gelmeyeceksen
Yada bana bir kapı açmayacaksan
Unutulduk artık derim
Zaten beni benden başka herkes unuttu
Birtek hüznüm unutmadı
O hep yanımda
Ben
ve
Hüznüm
Uzun uzadıya gider bu
Ama
Geç olmadanda anlamanı çok istiyorum
Bilirsin belki
İnsan kendine yetmez
Nereye kadar
Ben bekliyorum seni
Her sabah doğan güneşte
Her akşam doğan ayda
Mutluluğun yada hüznünle
Gülücüklerinle yada gözyaşlarınla
Sendeki kalbi biliyorum
Uzatılan bir el varsa
Geri çevirme yada sen uzat elini
Ondan önce
Tertemiz kalbinle ver sevgini

Adam gibi hüzünlerdir
Adam eden adamı
Unutma sakın
Ağlamayı bilmeyenin
Kahkahasından da bi b.k olmaz..........
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Sen ruhumun tek iklimi
Aşkımın gerçek mevsimi
Sayfa sayfa okuduğum
Name name söylediğim
Tek güzelliğimsin
Nerden başlasam
Nasıl anlatsam
Hislerimi tarif edemiyorum
Biliyosunki seni çok seviyorum
Bıraktığın resim yetmiyor bana
Doyamıyorum
Ellerine sesine kokuna bakışına
Uyuyamıyorum
Başımı dizlerine koymayınca
Yirmidört saate sığmıyor günüm
Bir kıblede birde sende yönüm
Ne bu şehre sığar nede gönlüme
Sana olan sevgim

gözlerini kana kana içtim ben
hiçbir pınar böyle engin olmadı
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Hava kararmıştı
yağmur yağıyordu
dudakları sımsıcaktı
elleri üşüyordu
bir öptüm
bir daha öptüm
kimseler görmedi öpüştüğümüzü
yağmurdan başka
iki gözüm çıksın
şimdi ne zaman yağmur yağsa
utanıyorum...
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

ir ayrılık çıktı içimden

ıssız kaldırımlara çalınan.

Nefes nefese bir hızla önümü kesti karanlık

sebepsiz kelimler yığını budanmış hayatımda.

Yağmur sesinde yalnızlık

Gözyaşı sessizliğnde yalnızlık.
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Küçücük bir kız çocuğuyla annesi olmadan ilgilenmek ne zordur bilir benim babam..
Küçüktüm çok..
Benim için sadece annem vardı.. Bilmezdim çok babamı..
Tek bildiğim o zamanlar babadır evin direği Koruyucusu Kollayıcısı..
Birgün yoktu annem uyandığımda..
...Ve bir adam gördüm ağlıyordu..
İşte ben babamı aslında o günden sonra tanıdım..
Bana sarıldı ve ağlıyordu..
Belki bundan sonra nasıl olacağını bilmediği için belkide çaresizliğinden..
Ben ilk kez görmüştüm..
Evimizn direği ağlıyordu ve ilk kez bizi koruyabilecek güçte değildi..
Öyle çok acıdı ki içim çocuğum ya birde..
Canım yandı birşeyler dokundu sanki..
Dedim ya o zaman tanıdım babamı..
O günden sonra epey sustu..
Hiç konuşmadı sadece bize baktı..
Yalnız hissetmiştim başlarda kendimi annem yok ya artık..
Babamıda böyle bilmzedim olmayacaktı yanımda..
Ama yanılan benmişim babam tahminimin aksine dahada çok yanımda oldu..
Babam değil annem bile oldu..
Ben ne zaman bir şeye ağlasam bana geçecek kızım gücünü verdi..
Ne zaman özlesem annemi onun kollarında buldum kendimi..
Bir tek onda yaşadım ben o kimsede bulamadığım çıkarsız şefkati..
Öyle çok sevdimki babamı ve öyle çok benimsedimki..
Ben babamı doğduğumdan beri böyle tanımamışım meğer..
Benim vefalı.. Herşeyden önce canının bile önüne beni koyan babam..
İyiki varsın babam iyiki..
Sakın bırakma beni..
Sakın alma benden şefkatini..
Kocaman bir kız olsamda hala muhtacım sana ve sevgine bilki
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm korktum.
Ağladım.


Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm
korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. ..
Ağladım.


Yaşamayı öğrendim.
Doğumun hayatın bitmeye başladığı an
olduğunu;
aradaki bölümün ölümden çalınan zamanlar... olduğunu
öğrendim.



Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla
yarışılmayacağını
zamanla barışılacağını zamanla öğrendim...

İnsanı
öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra
da her insanin içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi
öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha
kalıcı olduğunu
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim.


İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh
bulunduğunu.. .
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu
öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın
yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni
aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra
barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği
hakça üleşmenin bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı
öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra
yazı kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra
dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya
tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...
Sonra
kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da
asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.

Düşünmeyi
öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra
sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
olduğunu öğrendim.

Namusun
önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin
namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun günah elinin altındayken
günaha el
sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir
gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının yemeğe
olduğu kadar hayata da
“lezzet” kattığını öğrendim.

Her
canlının ölümü tadacağını
ama sadece bazılarının hayatı tadacağını
öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur
ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı
ruhumla severim.
O ne durur ne de unutur ...
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Ben Sende Aşkı Yitirdim

Fakat bitmemeliydi!
İşte bu yazılı kalbimin en derininde
Derin dediysem de
Sen yinede gün ışığıyla süslenmiş say hazin sonumuzu
Ayrılığı yakıştır üzerine.


Bir söze tutsak kılmasaydık ya sevdayı
Bak sözlerde tutulmazmış
Sende öğrendim boş yeminleri.


Bırakın ellerimi ayaklarımı
Gitmek istiyorum
Dönmek yok!
Aşk yok!
Kalırsam boğulurum.


Salın hadi umutları
Ardından batırın güneşi
Durdurun zamanı.
İhtiyacım yok tabiat renklerine
Ve dalga sesine hırçın denizin
Gözlerimde perde kulağımda çınlamalar
Dostlarım yaklaşmayın kalp kırarım.
Biliyorum her şey iyiliğime
Ama bu sefer yalnızım…


Kendine geldiğin zaman
Hani kulağındaki buğulu melodi sustuğu
Gözlerinin önündeki sihir kalktığı zaman
Aklına düşeceğim.
Arar mısın eskiyi bilmem
Ben özleyeceğim.
Derindesin ya nasıl sileyim!
Yitirdim aşkı
Ne bir iz ne de çıkar yol var.
Kaybettim birçok şeye
Sana sevdaya zamana…


Ve şimdi gitmek istiyorum yalnızlık beni seçti.
Eskiyi arayacağını
Zamanın bizden çaldıklarını tebessümle karşılayacağını umuyorum
Aklına düşeceğim eminim
Sen düşlerinde yitirmiş olabilirsin beni
Ben sende aşkı yitirdim…
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Bir ince iştir Yaşamak dediğin!
"Sana" yürümek düşer...
Çünkü; yol olur yeryüzü yürümeyi bilene...
Yeter ki
vakar olsun duruşun özlemli olsun yürüyüşün!
"Yürümek"
kavlin olsun ahdin olsun vefan olsun...
Vur kendini yollara..
İmdada sesin olsun dara uzansın ellerin zora dayansın bileğin..
Olurda sürçerse ayağın;
dayandığın güvendiğin
her daim RABBİN olsun!
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Ne olur ne olur bırak artık beni...Git ne olur bırakta git artık. Neyim varsa aldın götürdün. Bak artık gülmüyorum unutturdun bana gülmeyi ve artık sevmiyorum hiç birşeyi zevk alamıyorum yaşamaktan bile. Gittin gitmesine ama yüreğimide aldın götürdün. Sözlerim hep hüzünlü dökülüyor dilimden ve gözüm yaşlı bakıyor etrafa. Seni arıyorum sevda kokulum... Önceleri unuturum sanmıştım üç gün sürer sancısı yüreğimin demiştim. Öyle değilmiş bitmezmiş sensizliğin sancısı anladım anladım ama ne çare sen gitmiştin dönmemek üzere ve bende olan iyiye güzele dair ne varsa alıp götürmüştün Bana sadece özlemini ve hasretini bıraktın birde hiç dinmeyecek olan gözyaşlarımı....
Neyse be güzel zorda olsa seni seveceğim sensiz saatlerde her sabah güneşe bakacağım parıltısında seni göreceğim ve güleceğim uzatacağım ellerimi belki tutarsın diye. Beni atsanda yüreğinden beni silsende hatıralarından ve beni kovsanda yüreğinden ben hep seni seveceğim..Benim olmayacaksın biliyorum ama bu yürek hep senin olacak kayıp düşlerimin saklı sevdası....

Şimdi çık git artık hayatımdan bir daha geri dönmemek üzere...Bırak hep temiz kalsın sevdamız...
Sana sevdamı helal ediyorum
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Gitttiin... arkana bakmadan.. Yüreğini aldın ve gittin ama anlamadınki benim parçamıda aldın giderken.. Görmedinki .. Bakmadınki yüreğine .. hissetmedinki yüreğindeki ağırlığın bir yarısı benim yüreğim olduğunu..


Neden geldin hayatıma gidiceksen.? Neden sevdin beni bitireceksen..?
Neden sevmiyorsun.. Neden gidiyorsun?
Konuş.. susma birşeyler söyle ama konu.. Çığlıklarına bile razıyım ama susma konuş..



Bitti mi dersin ? Acaba geri gelicek misin ? Şimdi nerdesinHangi nefestesin?
Hangi sokaktasın.. bilmiyorum.. her sokakda gözlerim seni arıyor.. Her köşebaşından cıkıcaksın diye bekliyorum ama yok...!
Cıkmıyorsungelmiyorsun..

Gelirsen eğer bir gün.. gözlerine yenik düşerim.. cektiğim acıları unutur sana gelirim..

Yapma bunu bana.. gitmeden gel.. bak sokağın en başındayım.. sense en sonunda.. ben sana bakıyorum sen arkana bakmadan önüne bakıyorsun.. ben sırtımı dönemiyorum sense yüzünü dönemeden gidiyorsun.. Kalbim snaa hala acık ama sen inatla hızlı adımlarla yürüyorsun..


Dur.! gitme daha fazla dur.! Dönme o köşe başını.. dönme ki sırtını görebileyim bari.. yüzünü dönmüyorsun bari sırtını göreym.. sen bilemessin ama ben hala seni bekliyorum büyük bir sabırla geliceğin güne dualar ediyorum bir umutla..





Kuşlar gibi çırpınıpta geri gelecekmişsin gibi
Gözyaşlarımdan biriken suyu içecekmişsin gibi
Öpüp öpüp kokluyorum yıkanmamış elbiselerini
Bir de masamda hala duran ikimizin resmini
.. <3<3 ..
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Bir ihtilal kadar yalnız
hazin bir ölüm kadar sessiz acıların koynundayım..
Bu kaçıncı mevsim özgürlüğün bekleme odalarında..
Her akşam gürültüyle üzerime kapanan demir kapıların paslı ağırlığıyla
serin bir poyraz esiyor bahçemde..
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Sen Gittiğinde Ne mi Oldu ?

Gittiğin Gün
Tüm Renkler SOlmuştu ya Hani Şimdi Tüm Renklerim Eski Yerlerini Aldılar..
Hani Hep Güçlüsün Sen Derdin ya Bana..
Bak Görüyorsun İşte. Gülüyorum Tıpkı Senin Yaptıgın
Gibi . Biliyorum Bu Satırları
Hiçbir Zaman Okuyamicaksın Ama Sunu Unutma
" Sen Unutuldun " Hani
Unutmak Demek Hatırlamakmış ya
Evet Hatırlıyorum Ama Seni Değil Yaptıklarını ! Sana Kızmıyorum
Ben Hala Annemin Kucuk Kızıyım..
Cocukluk Herseyi Kendin Gibi Görmek Siyahı Bile
Beyaz Görmektir Herseyi İyi Sanıup Kanmaktır. .
Senin Pis Kalbini Temiz Sanan Senin Bi Gülmeni Ömür Sanan Senin bi Seviyorum Demeni GERCEK Sanan
Kucucuk Bi Cocuguyum..
Gittiğin Gün
Ağladım Hıçkıra Hıckıra Sonra Bi Baktım Eski Sevgilinle Sahte Aşk Karelerinizi Gördüm..
Solugum Kesildi Birkac Saniye Belki Nefes Alamadım .. Gözümün Önünden Gecti Sana Agladıgım Üzüldüğüm Zamanlar..
Hepsine Lanet Okudum . Kendime Kızdım . O Karelerde BEN OLMALIYDIM. Dedim. O Kareleri Görünce
Sen Bittin. Ağlamayı Kestim Resimlerini Paramparça Yaptım ve Teker Teker Yaktım .. Sonra Ne mi Yaptım ?
Sokak Köpeğin Önüne Attım.. Layik Oldugun Yerde Oldugunu Anladım ve Sana Layik Oldugun Hayatta Mutluluklar Diledim..

Gittiğin Gün
Hayatıma Biri Girdi Yani Daha Dogrusu Girmeye Calıstı Biliyormusun Sana Çok
Benziyordu Gülümsemesi Bakışları Hatta Boyu Posu . O da Senin Gibi SAHTE GÜLÜMSEMELER
Dagıtıyordu Etrafına Oda Senin Gibi YALANDI. "Beni Seviyormuş Senin Gibi 3 Günde Sevdi Oda Beni..
Senin Gibi 3 Günde Baglanmıs ...
" Oysa Ben Yine Senin Eski Sana Dönerek ".. Başka-sı.. "
Var DiyebiLdim..
Başka-sı ..
Gercekten O Baskası Nerde ?
Yanımda mı ? Aklımda mı ? Nerde ? Nerde ? Sanırım ..
Anılarımda.. O Güzel O Seni Bazen Özleten O Senden Bazen Nefret Etmemi Sağlayan Anılarım da..

Gittiğin Gün
Sana Yazdıgım Tüm Sessiz Harflerimi Yitirdim..
Gittiğin Gün
Asıl Benliğime Geri Döndüm.. Hayatıma Nasıl Yön Vereceğime Asılda Kim Olmam
Gerektiğini Öğrendim..
Gittiğin Gün
Sanki Benden Birşey Kopmuştu Bir Canımı Almışlar Ruhsuz Kalmısım Gibi..
Hissiz. Kimsesiz Gibiydim..
Gittiğin Gün
Dedim Gitmiş Bu Sefer BENDEN gercekten Gitmiş Bu Cocuk ? Beni Sevmiş mi ?
Sevseydi Bırakırmıy dı ? Dedim. Sorularıma Yanıt Ararken . Sahte Aşk Karelerini Gördüm.
Ve Tüm Sorularım Cevaplanmıştı .
Şimdi Gittiğin İçin Hiç Üzülmüyorum Kaç Gün Oldu Bile Bilmiyorum ..
O Günden Beri Artık Sana Dair 3 Kelime Kurabiliyorum " Bitti Bittin ve Bittik ".
Sen Başlamamak Üzere Bittin. Aklıma Geliyorsun da Bazen. Ama Artık Baskası Olsun İstiyorum Biliyor musun ?
Ben BASKASINI sevmek İstiyorum .. :)
Şunu da Bilmeni İsterim..
Anılarımdan Asla Vazgecmeyeceğim..
Anılarımın Her Birinde Sen/Biz Varız..
O Anılar Bana Hayata Nasıl Ayak Uydurmam Gerektiğini..
Öğretti./ler ..
Öğrettiklerin ve Bana Yalandan da Olsa
Süslü Cümleler Kurdugun İçin Teşekkür Ederim..
Hayat'a ve Sana..




Şimdi Herseye Ragmen Gülümsüyorum..
Senin Hep Dediğin Gibi Bakıyorum Seciyorum Gülüyorum
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

sesin
Uzun namlulu
Bir silah gibi
Soğuk ve zalim
Menzili yüreğim
Sesim
Değmez sesine şimdi
Şiirim
Adresini yitirmiş mektup
Düşer kuytu sessizliklere…
Mevsimsiz zamanlardı
Kalkıp sana gelmiştim
Yitik zamanların ekspresiyle
Bir masal başlangıcıydı
Havada akasya saçlarımda bahar vardı
Yıldızları indirip gökyüzünden
Göğsüme takmıştım gözlerin diye
Hiç bir şey almamıştım yanıma
Yüreğim senden başka herşeye dardı…
Sorsaydın hatırımı
Yüreğini koyup sesine
Böyle koymazdı elbette suskunluğun
Bir fincan kahvenin hatırını
Sarardım ekşinen ellerime.
Mevsimsiz zamanlardı
Kalkıp sana gelmiştim
Çocuk yüreğimde küçük sevinçler vardı
İpek tüllerde gülüşler getirmiştim
Oysa bilmezdim
Sesinde gizli hançerler taşıdığını
Bilmezdim
Sözcüklerin böylesi kanatıldığını…
Sevseydin beni
Bu şehrin gecelerine
Böyle yazmazdım seni
Gözümü yatırıp lila rengi ufuklarıma
Sevsedin beni
Bu şehrin sokaklarına
Böyle düşürmezdim beni
Sesini saklayıp titreyen soluklarıma…

Mevsimsiz zamanlardı
Aşk diye tutuşan bir meşaleydi mehtap
Ben kalkıp sana gelmiştim
Ardımda bıraktığım sadece korkularımdı
Kemanlar uğulduyordu göğsümde
Çelik aynalarda yankılanan adındı
Oysa bilmezdim
Dudağındaki ıslıkla gövdem ke*** içinde kalırdı…
“bu sevda bu şehre sığmaz”
Göğsüm hüznün yatağı artık
Kalkıp gidemem şimdi
Sevinçlerim satılık
Veda
Uzun namlulu bir silah
Menzili yüreğim
Mermisi ayrılık…
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

içim yanıyor seni terkedemiyorum
Bırak beni
Seni terketmeliyim bügün.
Gözlerine bakmalı sarılmalı
Sonkez dudaklarına dokunmalı
İz bırakmadan yara almadan
Çok geç olmadan gitmeliyim...
Kal dememelisin susmalısın
Ağlamamalı vurdumduymaz olmalısın
Zor deme bunu yapmalısın.
Ben giderken sen güçlü durmalısın...
Zavallı ben bu kez yenilmemeliyim
Sağanak sağanak senin için coşan duygularıma.
Zavallı ben bu kez aldırmamalıyım
Hıçkıra hıçkıra sana ağlayan yüreğime.
Bu kez mantığımın dikine
Bakmadan son kez gözlerine
Sarılmadan titreyen bedenine
Seni sevdiğimi inkar edercesine
Gitmeliyim bugün.
Geçmeliyim senden yüreğimden
Geçmeliyim kendimden anlıyor musun?
Seni terketmeliyim bugün...
Neden dememelisin...
Bilmiyorsun...
Nasıl keskin bir bıçak ayrılık.
Nasıl bir acı yanlızlık.
Seni terketmek
Seni terk etmek nasıl büyük bir ahmaklık...
Biliyorsun yapamam
Sensiz bir an yaşayamam
Biliyorum biliyorsunda tüm bunları...
Bilmiyorsun!...
Neden sarılınca sana saatlece ağladığımı
Bilmiyorsun gölerine bakıp bakıp
Neden uykulara daldığımı
Bilmiyorsun ellerini neden hiç bırakmadığımı
Çocuk sevgilim deyip gülümsüyorsun
Gülüyorsun ama
Yinede bilmiyorsun
Sana nasıl taptığımı...
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Gel ‘ben’ bildiğim…

Zaman sensizlik…
Saat; yalnızlığı ‘sen’ geçiyor…
Her hecesi ‘sen’ kokan özlemler biriktiriyorum içimde…
Ve gözlerime sığınmış yüreğimde saklanmış sessizliğin…

Yalnızlık değil çığlığım yokluğun sebebim…
Oysa ben varlığının sesiyim…
Yokluğunun hüznüyüm…
Ve sana adanmış özlemlerin en kuytusuyum…

Ah bu uzaklar…
Sana beni bana seni uzak eyleyen yollar…
Tükenmiyor bu yokluklar…

Ben ki
Yanındayken bile sana özlem dolu…
Yüreğine tutsağım…
Gel ‘aşk-ı yar’ eylediğim…

Sensizliğe alışmak yerine sen’li zamanda kaybolmayı istiyorum…
Şimdiki zamana uyarlamak istiyorum ‘seni’…
Ve özlemin varlığında anlam olsun istiyorum...
Seni yaşayan benliğime…

Ve şimdi...
Zaman sensizlik…
Saat; yalnızlığı ‘sen’ geçiyor…

Lakin
Yüreğine uzak düşen yüreğim seni yazıyor zamana…
Zaman ki sensiz bir asır seninle bir an ‘bana’…

Ve ben yine...
Özledim çok özledim…
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Günün tüm yorgunluğu geçecek sanmıştım bu gece geçmedi. Bütün gün akşam evde olabilmenin hayali canlı tutmuştu beni yalancı enerjiler odama ilk girdiğim andaki huzur geldikçe aklıma içim soğumuştu üzerimdeki tüm yorgunluğu ve sensizliği alarak.


Yoksun hep niye? Kim bilir kaçıncı kez niye ...

Olduğun yerde ne kadarım ne kadar içindeyim bilmiyorum bilinmiyor ki. Nasıl bilebilirim ki? “Aklımdasın” diye hatırlatmadıkça fısıldamadıkça; sen... defalarca niye?

Yoktum işte biliyorum. Hep yok kalsam mı diye geçiyor içimden. Yok olsam.

Tüm sevdiklerimden gitsem dönüşü olmayan uzaklara yolculuklara. Düşler alsam yanıma yetecek kadar defalarca. Ruhsuz bir ruh hali içindeyim şu an. Bu da nasıl oluyor? Nereden bileyim işte oluyor. Öyle bir yokluk ki bu bir bilsen daha neler oluyor.

Ne kadar söz varsa söylenecek ve cümleleri saçma kılacak tekrarlayasım var.

Çalkalamak istiyorum hepsini mavi bir kavanoza doldurup karmakarışık yapmak. İçine de mavi damlatmak. Belki biraz da kırmızı hani aşkınkinden. Neye benzer? Şu an ki bana. İçimde ne varsa üst üste ayrışması çok zor. Saklamak lazım. Kasvet –içimdeki- kum olsa kumları okyanuslara serpmek lazım. Öyle ki o derinlik bile sığ kalacak.

Kısacık olsun dur! Yazmayayım daha kısacık olsun ki bende kalsın acıların fazlası yine üstüme alayım tüm kumları. İçimde tonlarca kum.



Sudan çıkmış balık gibiyim bir de oysa bir balığın sudan çıkmış ruh hali nasıl olur ki? Nasıl sudan çıktım nasıl balık gibi?

Balıklar sudan çıkmışken karaya vurmuşken ya da bir oltanın hain iğnesinden alınmışken neden çırpınır? Gözümden düşen o balığa yeter mi can katar mı ömrüne beş dakika bile olsa? Ağlasam düşse gözümden geçse birazcık.

Yağmuru beklemeli şimdi yoruyor çırpınmak hissediyorum balık cım seni.


Ve sen

...

Sahi neden yoksun?
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Eskiden;

Yazgımın son noktası
Yüreğimin her sayfası
Şarkımın la notası
Yemeğimin her lokması

Şimdi;
Yoksun hiçbir kelimemde artık. Seni unuttum diye değil unutamadım diye adını anmıyorum. Senden nefret etmiyor istesemde edemiyorum. Çünkü biliyorum ki şimdi adını nefretle anacak olan zalim yüreğim on dakika geçmeden senin adını hıçkırıklara boğularak yalvaracak Tanrı'ya... Dönmeni isteyecek her kelimem bakmanı isteyecek her kör oluşum aşkım... Seni bana hatırlatacak her şarkı sözleri sözlerim senden bir parça taşıyacak sefertasımdaki öğle yemeğim...

Senden çok uzakta olacağım; şunun şurasında nedir ki üç beş ay.. Sayılı vakit nede olsa çabuk geçer. Üzülmezsin yokluğuma şimdiki gibi. Anmazsın adımı benim sana git diyen dilim kal diyen yüreğim kadar. Zarûri bir hayat yoksunluğusun hayatımın ek***liği olgular tutanağımın ilk ve sonuncu sayfasısın... Seninle doğdum seninle öldüm...

Bu satırlarda ise;

Dön diyorum kalbimin vuruşunda nabzımın her atışında...Dönme git diyorum her mısramda her satırımda... Dönmeni istemiyormuyum sanıyorsun? Sensiz hayat bana çok mu güzel geliyor? Sensizlik bana haz mı veriyor?

Söyle senden önceki hayatıma mı döneyim? İki günlük ilişkiler peşinde koşan adi bir yatak bekçisi mi olayım? Kaderime bir kez daha lanet edip Allah'a bir kez daha mı isyan edeyim seni benden aldı diye?

Şimdi yanına geliyorum... Evet yanına.. Garipseyeceksin beni nasıl bulabilirsin ki diyeceksin içinden... Ve içindeki diğer ses diyecekki;

-Bulur...

Evet bulacağım seni. Hemde hiç ummadığın bir yerde bulacağım. içinde... Senin en derin en gizli köşende saklı oan beni ortaya çıkaracağım. Ama bunun için yapmam gereken bir şey var..

Ölmeliyim...

Hiçbir zaman izlenmeyecek bir filmdim hayatında kare kare aklından çıkmayacak...

Sonrası;

Bir tutkuydu bizimkisi
Hiçbir zaman unutamayacaktık
Bir gelişti bizimkisi
Hiçbir zaman ulaşamayacaktık..


İnsan umudu taşıdı kimisi kırdı umudu lâkin kiminin sahip olduğu tek şey oydu hepsi buydu...

Benim kalemi bir kişi yıktı kalemimi kırdı. Sözlükte sefgiliydi anlamı...



Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara?
Kaç yalan yıkacak güvenleri?
Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına?
Kaç damla gözyaşı dökeceksin uğruna?
Kaç yarın bekleyeceksin?
Sonralara kaç damla gözyaşı?
 
---> Derin DüsünceLer. *ar$ivim.

Biten neydi acaba diye hep düşünüyorum o kadar çok soru var ki beynimde çıldırabilirim inan...

Bir hatam yüzünden bu ayrılığı nasıl istersin nasıl böyle başı boş bırakırsın beni? Çaresiz elsiz kolsuz ruhsuzsensiz..... "Sevgi fedakarlıktır bende bunu yapıyorum“ diyorsun beni böyle ortada yapayalnızsevgisiz bırakmak mı fedakârlık ? Yine beraber olsaydık yine yüreklerimiz uzaktanda olsa birbirimize ait olsaydı da sorunlar beraber göğüsleseydik....

Mantıklı düşünemiyorum belki de böylesi daha iyi ama çok zamansızdı terk edişin. ”Sen iki çiçeğine bende bir böceğime sarılacağim“ şimdi öyle mi? Hangi moralle ? Sana nasılda alışmışım nasılda sevmişim seni.. Sana danışmaktan her şeyimi nasılda keyif alıyormusum.

Seni yüreğimin en nadide köşesine koymuştum asla yeri doldurulamayanların yerine... Ömrüm boyunca da boş kalacak yere... ”Eskisi gibi olamam artık bu sana da bana da saygısızlık olur” diyorsun. Neden ne olur bana açıklar mısın? Ayrılığın acısını mı yaşayacağız bu kadar çok severken birbirimizi.

Çiçeklerin sana ihtiyacı var biliyorum böceğimin de bana olduğu gibi.. Tek yürek olsaydık daha iyi olmaz mıydı ? Hani ben senin gülündüm gülün dikenleri de olur beraber seversin benim sevdiğim gibi... Dikenler mi ön plana çıktı.. bülbül gülsüz ötmezmiş yaşamazmış bana nasıl yaşayacağımı öğret öyle git... Sen benim türbem gibiydin bunu biliyorsun ben şimdi kime yüz süreceğim?

Aklım paramparça soruların cevaplarını bulamıyorum. Kim haklı kim haksız... Her şeyi affetmeye yada özür dilemeye razıyken ben... Bütün ümitlerimi söndüren sen... Sana ah ediyorum benim gibi cevapsız sorularla kal... Anla halimi...
____________________
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst