Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir. En güzel şiirler
Gelceksin değil mi? Ellerimi uzattım gittiğinden bu yana avuçlarım yokluğunun yağmurunda dolup taştı. Bazen kan damladı yüreğimden bazen özlemim kadar yakan gözyaşları..Yokluğunda ölüm bile anlamını yitirdi biliyor musun? Ben akıl erdiremiyorum sensiz nefes alamıyorum ama bitmiyorda bekleyiş.. Araftayım yokluğunda..
"Sana mucizeler vaat edemem ama mucize aratmayacak kadar çok sevebilirim seni"
Bir sevda masalı bu... Yazmaya henüz başlamadım... İnsan yaşarken yazamıyor bazı şeyleri aynı kelimelerin arasında gidip geliyor.... Ne zaman yazmaya kalksam hep aynı cümleler... Onun için yazmaya başlamadım daha...Ama bu bir masal... Bu bir sevda...
Ben seni sevdiğimde aklım hür bir çocuktu... Ne istersem yapabileceğimi ol dersem olabileceğini dünyanın ekseninde ömrümü geçireceğimi sanıyordum... Ben seni sevdiğimde en çok kendimi seviyordum...Şimdiyse seni...
Sana dair ilk cümlem “korkuyorum senden” di... O anki gülüşün hala aklımda... Anlayamayan hoşuna gitmiş kafası karışmış bir gülüş... “masalları sever misin?” demiştin bana sonra da küçük kızının masal kitabından bir masal okumaya başlamıştın... Ben de bu sevda masalını yaşamaya... Masalları severdim evet... Ama bunu sana söyleyemedim. Korkuyordum senden... Şimdiyse seni kaybetmekten...
Konuşamıyordum anlatamıyordum dinleyemiyordum dizginleyemiyordum duygularımı içimde deli bir nehir gibi çağlayan aşkı tutamıyordum...
Yapamadığım çok şey vardı... Ama sevdim seni...
Sana mucizeler vaat etmedim...
Ama sen mucizenin ta kendisiydin...
Ben de seni mucize aratmayacak kadar sevdim.....
ßen Ve O
Doğan güneşle başlardı hüzünlerimizin saatleri
Gece olmasını beklerdiksabrımız yetmezdi.
Kavuştuğumuzda geceyeyıldızlar kaybolurdu sessizce..
Dalardık koyu bir karanlığa
Sürerdik ruhumuzu karanlığın ellerine..
Gizlice ağlardık…
Sabahımsı bir renkte idi gözyaşlarımız.
Kimse görmesin diye usulca bırakırdık kirpiklerimizden sineye..
Neye ağladığımız bilinmezdi oysa
Belki yarım kalmış bir sevdayaBelki kaderin müebbet esaretine..
Her sevdanın bitişinde bir ahımız vardı
Hiçbir sevdadan başımız dik ayrılmadık..
Hep hüzün vardıhep keder..
İmkansızlıktı sevdalarımızın ismi.
Şiirler yazardık Güzelliği ellerinde tutan sevgililere..
Ne saçlarına yüreğimizi bağlardıkne ellerimizi ellerine bırakırdık
Karanlık idi meskenimiz
Güneşten çok uzak bir diyarda yaşardık..
Sonunda anladık Yarimiz gece imiş
Yüreğimiz onun..
Yüreğimizde acıtürkülerimizde göz yaşı beslerdik.
Çayımızda hüzün vardıAşımızda elem
Dert kıyafetine bürünmüştük.
Unutmuştuk yarınıboş vermiştik yaşamayı.
Gecenin bilinmez saatlerinde mazimiz çalardı kapımızı
Eski hüzünlerikederleriimkansızlıkları bırakıp çekip giderdi
Ruhumuz acıya amade gönlümüz sürekli kanardı
Şiirlerin kayıp mısralarında arardık mutluluğu
Başkasının önümüze sürdüğü bir hayatı yaşardık..
Kendi hayatımız var mı yok mu ondan da bi haberdik..
Bazen dolardı gözlerimiz acı bir seremoninin eşliğinde
Hep uzak kaldıktanımadık hayatımızı
Rastlamadık kendimize
Mutlu olsun diye yarınlar sattık yüreğimizi kahpe gülüşlere
Sırtından vurulan bir aşk gibi mahsumduk oysa
Aşinası olmadığımız hatalardan sorumlu kılındık daima.
Anlam veremezdik sevdamızda yeşeren güzel hissiyata kurşun sıkılmasına.
Ne bir umudumuz oldu Ne dudaklarımızda tüttürdüğümüz şarkılar
Acılar acılara yol gösterdiAşk bize bi tarafını verdi.
Acı!
Hangi sevdaya el uzatsak acısı bizde kaldı.
Zemherinin nefesi idi yarin bakışları
Gözyaşımız dudaklarında donardı.
Gayri ihtiyarız şimdi.
Yazmadan bitirdik hazin bir şiiri
Baharın cilvesine aldanıp sonbaharın yağmurunda bulduk kendimizi.
Sevgili bizden çok uzaktaSon nefesimizde saklı.
Bir defa kavuşmak için sevgiliye.
Sayısız kere sattık kendimizi Azrail'e
Her ölüm sonrası yeniden ruhumuz dirilirdi
Her namludan çıkan kurşunun adresi yüreğimizdi
Her kurşunun yaftasında gördük ihaneti!
Şimdi sonsuz bir esarette son nefesini bekleyen zanlıyız!
Ne Azrail uğrar bizene yıldız doğar gecemize.
Koyu bir karanlığın gölgesinde
Sayılı nefesimizi sabırsızca çekiyoruz
Kavuşalım sevgiliye diye!
Etrafta bir yalnızlık kokusu…
Kuyularda Yusuf susturulmuş..
Köşe başları ise tutulmuş..
Korkular revaçta.
Başrollerde ise ölüm..
Ve mevsim sonbahar..
Ve gözlerden akan
Bir “ umut “ yalnızlığı…
Hem de sicim sicim…
Doğrul eğildiğin yerden..
Kopar at serçe ıslaklığı kirpiklerinden..
Adının sadeliğinde yaşa sadece.
Sana reva görülen acıya inat
Sen şükret Eyyubvari..
Bu kadar kolay olmamalı pes etmek ?
Bu kadar zor olmamalı direnmek ?
Alnının ortasına dayansa namluyu hayat
Bu kadar suskun olmamalı ölmek ?
Pes ediyorsan
Namlu hazır..
Yenilgiyi kabul ediyorsan
Mezar hazır..
Hayatı değil de
Uykusuzluğu istiyorsan
Ölüm hazır…
Ama tek bir şartla..
Önce beni öldür..
“ Kazandığım her şeyi senden bildim ben..
Varsın ölüm sen diye gelsin kapıma…”
sevmek; bakmak değil görmekse eğer
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer
SENİ SEVİYORUM....
* * * * *
sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; yatağa uzandığında seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
Daha Ne oLSun SevGiden BaşKa Neler BekLenebilinir ki ?
Aynı gözle ağlayacaktık.
Hani
Ayrı düştüğümüzde
Her ölüme beraber gidecektik.
Param parça bir sevgi var sanki aramızda.
Allah biliyor ya
Sen varsın her zaman
Tüm acımasızlıklar beni vurduğunda.
Zorla değilseni içimden seviyorum.
Düşlerimi nereye koyduğumu bilmiyorum.
Kızıl karanlığın köşesinde
Kendimce seni pek ala seviyorum.
Cesaretim kaybolup gitmiş karşında.
Dövüşüyorum rezilcesine sevgiyle
Ölesim geldisoğuk berbat sarhoş gecede.
Sen gizli sevgininsessizliğini duydun mu?
İlk kez gözlerimdeki yağan yağmurla
Sana nakış işleyen yüreğimi sordun mu?
Koca bir yalana sığdırmışız kendimizi.
Gözlerim sana takılmasın diye firarda.
Boş ellerle dönüyorum her gün sana.
Her gülüşün çirkinliğin bir ifadesi sanki.
Senin yüzünde ağlıyorum bunu bildin mi?
Yüreğim karşındadokun ellerinle.
Sevmeye gelmişim tut beni kapında.
Umutlarımı kaynattımyakan öpüşlerimde.
Bu geceyi sende sevdimher gelişimde.
Seni gözlerime kim düşürdü bilmiyorun böyle.
Sende yakmışım sevgiyişöyle ya da böyle
Sonsuzluğun bir ucunda çıplak ayaklı ölüler
Kara yazgımızıiçimize sessizce gömdüler.
Biliyor musun
Senin tüm düşlerinden kovuldum.?
Her gece seni düşünmekten
Geceyle aram bozuldubir hiç uğruna.
Gündüze rezil ettin her gecenin ortasında.
Dilim dolaşıyor hep adını andığımda.
Ama senin yüreğine bir söz bıraktım
Yalnızca bir söz...
Bırak gözlerin yalan söylesin
Bırak dudağında sevgi olmasın.
Bırak cesaretim ellerini tutmasın
Bırak bir kez olsun....
Çığlıklarım duyulurdu geceleri pencereden
Üstümü örtmeden uyurdum yıldızlar gibi çıplak
Bedenimde kor alevler vardı derinden gelen
Yalnızca hayalin avuturdu en yalnız saatlerde
Düşlerimde senin düşün vardı bana verdiğin
Özlemimde ellerin vardı tuttuğumda geldiğin
Yüreğimde adın yazılıydı tıpkı temmuz akşamı gibi
Gönlümde ufak bir kırgınlık gittiğin saatlerdeki gibi
Herşeyi bırakmıştım her hayalimi
Herkesten vazgeçmiştim kan bağımdan bile
Bir tek sen mi koparmıştın beni hayattan
Yoksa bir tek sen mi bağlayandın beni hayata
Ağustos ayında açan bir çiçek gibi
Suya hasret toprağa bağlı güneşe susuzdum
Sonbaharda koptun benden
Dökülen yaprak misali hala yerdeyim
Elimde elinden aldığım resmin
Duvarda yanık bir mektup
Şöminede yanan elbiselerin
Ve gazı bitmiş çakmakla kaldım odamda
Çoktan bitmişti bu serüven
Ben neyin peşindeydim
Kime anlatırdım derdimi
Derdim sensizlikti seninki ise beraberlik
Bak ne çabuk ayrıldık gece gündüz gibi
Bak ne kadar uyumsusuz siyah beyaz gibi
Şimdi sen gittiğinde yerde
Ben ise yüreğimin götürdüğü alabildiğine karanlıklardayım
Neden bilmiyorum...
Gözlerim gözlerine yalan söyleyemiyor... Benim için çok önemlisin... Tahmin ettiğinden de çok... Öyle çok ki korkuyorum... Bir daha yaşam amacım olmayacağına... Bir köşeye atılıp
fırlatılacağıma... Karşılık bile değil...saygı bulamayacağıma... Herşey birkaç kelimede gizli... Ve onlar senin... Sadece... Senin... Benim olansa ... Senle geçirdiğim zamanlar.. Seni dinlediğim ...anlar... Hayata inanışımın...insan olduğumuzu.... Anladığım anlar... Sen çok şey kanıtladın bana.... Mesela yaşadığımı... Saçların
gözlerin
ellerin aslında... Ne kadarda güzel olduklarını... Doğru insandayken... Çok şey öğrettin bana... Mesela yaşamayı... Amaçları gösterdin... Zordu ama sendin...onlar... Sadece... Sendin... Bana korku nedir...öğrettin... Kaybetmenin acısının ne büyük olacağını... Çaresizliği... Hiçbir şey yapamamayı... Ağlamayı...çaresizce... Bağlı olmayı...bağlanmayı... Yitirince güvensiz kalmayı... Her insanın sevgiye layık olmadığını... Acıya karşı en korunmasız olduğum zamanın... Sevdiğim zaman olduğunu... En çaresiz olduğum zamanın ise... Seni yitirdiğim zamanın olacağını...
Demedim mi bu hasret bitirir seni
Ay dolanır gider yalnız kalırsın
Her gün yeni baştan dağılır ufalırsın
DEMEDİM Mİ YÜREĞİM SEVME!!!
İşte ne gözyaşı ne yemin ne söz....
Geri dönen hangi güvercinin var?
Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
DEMEDİM Mİ AKLIM İNANMA!!!
Bir gün naza çeker kendini demedim mi?
Görmesen zindana döner bu şehir...
Görsen umursamaz aldırmaz
DEMEDİM Mİ GÖZLERİM BAKMA!!!
Demedim mi bu ürperten sıcaklık...
Bu taze güzellik kaybolur bir gün?
Sonra boşu-boşuna aranır dövünürsün
DEMEDİM Mİ ELLERİM DOKUNMA!!!
Demedim mi bir gün susar şarkılar
Sesine ses veren rüzgar olur...
istediğin kadar artık bekle dur...
DEMEDİM Mİ KULAĞIM DUYMA!!!
Bir gün çıkıp gideceği belliydi
Ayan-beyan belliydi anlayamadın.
Başka bir rüyada şimdi o
DEMEDİM Mİ KOLLARIM SARMA!!!
Bütün çektiklerim senin yüzünden
Gölge bile geçirmezdin bir zaman üzerinden
Ah! şimdi paramparça oldun bin bir yerinden
DEMEDİM Mİ GURURUM KIRILMA!
Uykuların kaçar geceleri bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin faziletin iyiliğin güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne ama bembeyaz.
Uzanır gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz
Ama yorgun
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
tutacağın eli sakın bırakma...
Bırakacağın eli sakın tutma...
Sahte sevgilere gül olmaktansa...
Gerçek sevgilere diken olmaya değer bunu unutma…
paketimdeki son sigarayla silahımdaki son kurşunu senin için ayırdım
seni düşündüğüm zaman sigarayı yakarım
seni unuttuğum zamanda o son kurşunu kafama sıkarım...
Sen kalbime giren bir sevda kurşunusun
ya seni bırakacaklar benim olacaksın
ya da çıkartırken canımı alacaklar sonum olacaksın.
yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık kemana döndüm
canım aldın can evimden vurdun ya sende
küstüm sana faydası yok geri dönsen de
sende vefasız çıktın sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin
sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda
ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin
dağda dört mevsim erimeyen kar varya
yokluğum öyle erimesin
sende vefasız çıktın sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
İBRAHİM SADRİ
Bir gün bitecek sanıyorum
Yüzündeki gülücükler..
Korkular sarıyor dört bir yanımı..
Yukardan uçaklar düşüyor- İçinde ben varım !
Gemiler batıyor usul usul-Ben içindeyim !
Sana gelmek istiyorum o an...
Sen evdesin biliyorum.
Her adım atışımda
Gurbete giden bir yolcu gibiyim.
Yollar bitmiyor bir türlü..
Soluk soluğa sana yaklaştıkça...
Seni düşledikçe geçmeyen zaman
Uzadıkça uzuyor.
İşkence oluyor....
Çiviler çakılıyor beynime.
İçim yanıyor...
Sen evdesin biliyorum.
Sen beni yüz üstü bırakmazsın biliyorum
Bak geldim işte !!!
Bu gece sana çok ihtiyacım var
BU GECE BENİ BIRAKMA...
MutsuzLuk yakanı bırakmaz kimi zaman
Sıkıca sarıLır yakana
Kimi zaman boğar seni ~ Geçmişe atar sürekLi
SiLemezsin geçmişi
Atamazsın bir kaLemde ~ GeLeceğim geLsin artık dersin
Onu ümitLe bekLersin
UmutsuzLuk oLur herşey bir anda
Kimse yoktur ~ VarLğın içinde yokLuk çekersin
KimsesizLikLe doLudur her yanın
Birtek ses bekLersin ~ YanLızLığını doLduran
MutsuzLuk yakani birakmaz kimi zaman
Iste o zaman sen mutLuLuga sariL