Marksentius
Kayıtlı Üye
---> Mezbaha Terörü
Etrafımızdaki bu "güzel" görüntüler bir efsaneden ibaret. Onların güzelliği Afrodit hikayeleri gibi: Uydurma yani. Güzellik, multimilyar dolarlık endüstrilerin güzellik imajları yaratmak ve kadınlardan oluşan kitlelere bunları yedirmek için kullandığı bir uydurmaca. Güzellik kadınları erkeklerin onları görmek istediği yere, güç yapısının dışına itiyor.
Kapitalizm ve ataerkil toplum güzelliği kültürel tüketime yönelik tanımlıyor; düşmanlık ve arzu yaratmak için güzellerin görüntülerini her yere yapıştırıyor. Bu görüntülerin teşvik ettiği açgözlülük, para kazanma ve statükoyu koruma amaçlarına hizmet ediyor.
Her şeye rağmen kimse güzele bakmayı ve baktığı şeyden zevk almayı bırakmadı. Güzele bakmamak, ağlayan bir bebeğe dönüp bakmamak kadar zor. Tabii burada kadınların da suçu var.
Kadınlar da güzellik endüstrisinden yararlanıp güzelliğin onlara verdiği gücü "en iyi şekilde" kullanmıyor mu?
Dove'un "Gerçek Güzellik Kampanyası"nın amacı medyada yer alan "güzel" kavramının sorgulanmasını ve her gün daha fazla kadının kendini güzel hissetmesini sağlamak. Umarım bir fark yaratılır.
İnsanların güzel olanı neden bu kadar arzuladığı sorusuyla karşılaşan Aristo, "Kör olmayan herkes aynı şeyi sorabilir." cevabını vermiş. Tamam, bunu engellemek mümkün değil, zaten engellense bu da bir tür ayrımcılık olur.
Biz iyisi mi bu güzellik arzusunu fazla abartmayalım! Abartılacak bir yanı yok çünkü.
---- Mesajlar Birleştirildi ----
Kadınlar inceldikçe, pürüzsüzleştikçe ve delirdikçe estetikçiler servetlerine servet katıyor. Buna bir dur demenin vakti geldi. Böylece hepimiz huzurlu yaşlanabiliriz. Kırışıklıklar güzel olabilir.
Meğer büyüme hormonu kırışıklıkları yok ediyormuş ama uyarılıyoruz. Bu hormon sizde var olan kanser riskini tetikleyebilir çünkü kötü hücreler de katlanarak artıyor.
Ne risk değil mi? Güzel görünmek mi, ölmek mi? Seçimimizi yapalım!..
---- Mesajlar Birleştirildi ----
Sıfır beden meselesi bu aralar moda dünyasını sallayan birinci gündem maddesi. Yıllardan beri zayıf mankenlerin basında yer alan görüntülerinin genç kızları kötü yönde etkilediği, onları anoreksia hastalığına sürüklediği konuşulur durur ama bu konuda bir şey yapılmaz, herkes konuştuğuyla kalırdı. Nihayet, yetkililer harekete geçti ve sıfır beden mankene podyum yasağı getirilmeye başlandı.
Önce İspanya'nın başkenti Madrid'de "cılız" mankenlerin moda haftasında podyuma çıkamayacağı açıklandı. Şimdi de Londra ve Milano'da bu yönde bir karar alınması konusunda ısrarlar sürüyor. Cılız mankenden kasıtları ise boy ve kilo oranına göre hesaplanan vücut indeksi 18,5'in altında olanlar. Bu hesaba göre podyumların yıldız süpermodellerinin çoğu barajı geçemiyor: Esther Canadas, Naomi Campbell, Kate Moss, Eva Herzigova, Gisele Bündchen...
Etrafımızdaki bu "güzel" görüntüler bir efsaneden ibaret. Onların güzelliği Afrodit hikayeleri gibi: Uydurma yani. Güzellik, multimilyar dolarlık endüstrilerin güzellik imajları yaratmak ve kadınlardan oluşan kitlelere bunları yedirmek için kullandığı bir uydurmaca. Güzellik kadınları erkeklerin onları görmek istediği yere, güç yapısının dışına itiyor.
Kapitalizm ve ataerkil toplum güzelliği kültürel tüketime yönelik tanımlıyor; düşmanlık ve arzu yaratmak için güzellerin görüntülerini her yere yapıştırıyor. Bu görüntülerin teşvik ettiği açgözlülük, para kazanma ve statükoyu koruma amaçlarına hizmet ediyor.
Her şeye rağmen kimse güzele bakmayı ve baktığı şeyden zevk almayı bırakmadı. Güzele bakmamak, ağlayan bir bebeğe dönüp bakmamak kadar zor. Tabii burada kadınların da suçu var.
Kadınlar da güzellik endüstrisinden yararlanıp güzelliğin onlara verdiği gücü "en iyi şekilde" kullanmıyor mu?
Dove'un "Gerçek Güzellik Kampanyası"nın amacı medyada yer alan "güzel" kavramının sorgulanmasını ve her gün daha fazla kadının kendini güzel hissetmesini sağlamak. Umarım bir fark yaratılır.
İnsanların güzel olanı neden bu kadar arzuladığı sorusuyla karşılaşan Aristo, "Kör olmayan herkes aynı şeyi sorabilir." cevabını vermiş. Tamam, bunu engellemek mümkün değil, zaten engellense bu da bir tür ayrımcılık olur.
Biz iyisi mi bu güzellik arzusunu fazla abartmayalım! Abartılacak bir yanı yok çünkü.
---- Mesajlar Birleştirildi ----
Kadınlar inceldikçe, pürüzsüzleştikçe ve delirdikçe estetikçiler servetlerine servet katıyor. Buna bir dur demenin vakti geldi. Böylece hepimiz huzurlu yaşlanabiliriz. Kırışıklıklar güzel olabilir.
Meğer büyüme hormonu kırışıklıkları yok ediyormuş ama uyarılıyoruz. Bu hormon sizde var olan kanser riskini tetikleyebilir çünkü kötü hücreler de katlanarak artıyor.
Ne risk değil mi? Güzel görünmek mi, ölmek mi? Seçimimizi yapalım!..
---- Mesajlar Birleştirildi ----
Sıfır beden meselesi bu aralar moda dünyasını sallayan birinci gündem maddesi. Yıllardan beri zayıf mankenlerin basında yer alan görüntülerinin genç kızları kötü yönde etkilediği, onları anoreksia hastalığına sürüklediği konuşulur durur ama bu konuda bir şey yapılmaz, herkes konuştuğuyla kalırdı. Nihayet, yetkililer harekete geçti ve sıfır beden mankene podyum yasağı getirilmeye başlandı.
Önce İspanya'nın başkenti Madrid'de "cılız" mankenlerin moda haftasında podyuma çıkamayacağı açıklandı. Şimdi de Londra ve Milano'da bu yönde bir karar alınması konusunda ısrarlar sürüyor. Cılız mankenden kasıtları ise boy ve kilo oranına göre hesaplanan vücut indeksi 18,5'in altında olanlar. Bu hesaba göre podyumların yıldız süpermodellerinin çoğu barajı geçemiyor: Esther Canadas, Naomi Campbell, Kate Moss, Eva Herzigova, Gisele Bündchen...