Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

...GÜL MEDENİYETİ...


Gül, çiçeklerin en güzeli.
Gül, güzelliğin, estetiğin, temizliğin, sevginin, aşkın sembolü.
Gül, aynı zamanda Peygamber Efendimizin sembolü.
Halkımız gülün kokusunu, O Gül Yüzlü’den aldığına inanır.
Bu yüzden şiirlerimizin, türkülerimizin içi güllerle doludur. Şairlerimiz gül diyerek O’nu anmış, O’nu hatırlatmış.
Bu yüzden ecdadımız, evini, bağını, bahçesini, hayatının her alanını güllerle donatmaya çalışmış.
Kadınlarımız, kızlarımız gülün her çeşidini, her şeklini, evlerine, elbiselerine, çeyizlerine resmetmiş.
Çocuklarına, Gül, Gülizar, Gülben, Gülşen, Gülnur, Gülgun, Gülçin, Gülendam, Gülistan ve daha nice nice isimler koymuş.
“Gül gibi” sözü bütün güzellikleri içinde barındırır. Burada gülün sembolize ettiği değerleri “içselleştirmek” söz konusudur.

Bugün böyle bir medeniyetin mirasçıları maalesef sahip oldukları değerlerden büyük ölçüde uzaklaş(tırıl)mış ve tamamen farklı bir dünyanın peşine takılmıştır/taktırılmıştır.

Bu dünyanın insanı, imar etmekle görevli olduğu yeryüzünü yaşanılmaz hale getirmiştir. Kaynaklarını en adaletsiz bir biçimde tüketmiş, tüketmeye de devam etmektedir. Kendi kendini yenilemek ve temiz tutmak dinamiğine sahip dünyanın dengelerini bozmuş, kirletmiştir. Uzayı bile çöplüğe çevirmiştir. Hayatın en vazgeçilmezlerinden olan suyu bilinçsizce kullanması sonucu “su savaşları” kapıdadır. “En sadık yar(dost)” olan toprağı kullanılamaz hale getirmiştir. Solumak zorunda olduğumuz hava kirliği bir başka faciadır. Var olandan çok daha fazlasına yetebilecek gıda kaynakları tükenmektedir. Hormonla giderilmeye çalışılan gıda açığı, insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.

İnsanı insan yapan manevi değerler ise fizik dünyadan çok daha fazla bozulmuştur. Nefsinin isteklerine ram olan insan, kendisine yakışan her şeyden uzaklaşmış, insandan çok hayvana yaklaşmış, hatta daha aşağı derekelere yuvarlanmıştır. Kültür adına hep nefsine hitap eden şeylerin peşinden koşmaya başlamıştır. Aslında hayatı anlamlı kılan ölümden kaçmak, ölümsüzlük mümkün olmadığına göre hiç olmazsa ölümü unutma adına, modanın, müziğin, sporun, yetmediyse, içkinin, uyuşturucunun, kumarın, zinanın, eğer bunlar da yetmediyse intiharın peşinde ömür tüketmektedir.

İşte Gülzar Çevre ve Kültür Derneği böyle bir zamanda Allah’ın eşref-i mahlukat olarak yarattığı insana asli görevini hatırlatmaya katkıda bulunmak gayesi ile kurulmuştur. Gülzar, gül bahçesi demektir. Derneğin amacı da, Allah’ın yeryüzünü imar etmekle görevlendirdiği insanın hem dış hem iç dünyasını “gül gibi” yapmaktır.

Dünyayı ama ondan daha önce de insanın gönlünü gül bahçesine çevirmektir. Yani gül gibi güzel, gül gibi temiz, etrafına gül kokuları saçan, dünyayı gül bahçesine çevirmeyi gaye bilen biri yapmaktır. En önemlisi gülün güzelliğini ve kokusunu kendisinden aldığı O Gül Yüzlü Sevgili’yi gerektiği kadar tanımak ve sevmek, tanıtmak ve sevdirmektir. Ve dahi O’nu kendine sevgili(habip) bilen, kendi sevgisini O’nun sevgisine, O’na itaate, O’na benzemeye bağlayan Allah’ın sevgisine ve rızasına ulaştırmaya vesile olmaktır.

O Allah ki, sevdiği için yaratmıştır. O Allah ki sevginin kaynağıdır. Vedud’dur, yani seven ve sevilendir. O Allah ki “Cemal” sahibidir. Celal’inde bile “Cemal” gizli olandır. Güzel düşünmeyi, güzel bakmayı, güzel görmeyi, güzel konuşmayı, güzel yapmayı, kısacası güzel olan her şeyi rızasının merkezine koyandır.

Güzele talip olanlara, güzelin peşinden gidenlere, gül vurgunlarına, gül tutkunlarına ne mutlu…
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

romanticflowersetting23.jpg


33y2uti.jpg
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

guller ve diger cicekler olsun sus diye hediye diye koparanlari sevmiyorum

birak dalinda solssun... dimi dimi dimi?
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

Ben de dalında seviyorum ama evimden uzak bir yerde gördüysem sahibinden istiyorum bazen çok sevdiysem xD
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

Gül Yetiştirmek

Gül bir bahçe bitkisidir. Gölgeli yerlerde iyi gelişemez. Saksıda da yetiştirilebilir ancak çok fazla dikkat ve özen ister.

Güneşe çok fazla ihtiyacı vardır. Tam gün olmasa bile sadece öğleden önce veya sadece öğleden sonra iyi güneş alabilen yerler de uygundur. Yetersiz güneş ise sağlıklı gelişim açısından hiç uygun değildir.

Doğal güller çok dikenli olur. Bazı yeni türleri az dikenli olabilmektedir. Aşılı güllerde de diken az olur.

Güller pekçok hastalıklara maruz kalabildiğinden dolayı ilkbaharda gerekli ilaçlamaları yapmak ihmal edilmemelidir. Camekânlı balkonlar gibi kapalı yerlerde hastalıklı olmaları daha yaygındır.

Saksıda Gül Yetiştirmek

Saksıda yetiştirmek için en iyi tür minyatür / cüce güllerdir. Hemen her toprakta yetişebiliyor.

Çoğaltmak için ilk baharda üst dallarından kesip ekerseniz kolayca köklenir büyür hatta sonbahara kadar çiçek bile açar. Ben yıllarca denemişimdir. Bunların tek kusuru kokusuz olmalarıdır. Ama bütün yıl çiçek açarlar.

Camekanlı bol güneşli balkonda kışın da çiçek açar. Uzun yıllar yaşarlar.

Gül Türleri ve Sınıflandırılması

Gülleri sınıflamak birkaç şekilde olur. Bu sınıflandırmalardan biri: Senede bir defa ilkbahar ortalarında, yaz başlangıcında çiçek açan türleri ve bütün yıl, hatta kışın dahi çiçek açan türleri (yediveren gülleri) olmak üzere ikiye ayrılır.

Yediveren Gülleri
İlkbahar sonlarından kış başlangıcına kadar çiçek açar. Soğuğa dayanıklı türleri kışın da “havalar çok soğuk gitmedikçe” çiçek açabilir.

Ayrıca sarmaşık gülü denen uzayıp giden gül çeşitleri olduğu gibi boyu 2 metreyi bulamayan ağaççık veya çalı çeşitleri de vardır. Fazla uzayan dalları kurur gider. Bir de bodur gül cinsi var. Ayrıca saksılarda çok kolay yetiştirilebilen bir karış boyunca cüce güller vardır ama bunlar kokusuz olur.

Bütün gül çeşitleri zaman zaman kökten kuvvetli sürgünler verir. Aşılı güllerde bu sürgünlerin yok edilmesi gerekiyor.

Aşılı Gül
Bunun makbul olduğunu düşünenler var. Oysa makbul görülecek hiç bir yönü yoktur.

Aşılı güllerin kötü ve hatta tehlikeli yönleri: Normalde olması gereken kokusunu büyük ölçüde kaybeder. Bilindiği üzere, bitkilerde aşı şu şekilde olur: İyi cins bir bitkiden bir parça alınarak aynı türden olan ama iyi kalitede olmayan başka bir bitkiye aşılanır. Aşı yapılan yerden çıkan dalın dışındaki dallar yok edilir. İşte aşılı gülün tehlikesi buradadır: Gül kökten sürgünler veren bir bitki olduğundan, aşılı yerin daha alt ve kök kısmından çıkan sürgünler esas bitkinin özelliğini taşıyacaktır. Yani bir yaban gülüne aşı yaparsanız, kökten çıkacak yeni sürgünler yine yaban gülü olacaktır. Böylece aşı sonucu çıkan dalları korumanız, diğerlerini yok etmeniz gerekiyor.
 
Son düzenleme:
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

Gül Bakımı

Gül sıradan bir çalı olmadığı için elbette bakımı olacaktır. Bakımı toprağının işlenmesi, budanması ve Erzurum gibi kışları çok aşırı soğuk yerlerde donmaktan korunması gibi şekillerdedir.

Toprak: En sevdiği toprak hem killi hem kumlu ve demir açısından zengin kırmızı topraktır. Diğer topraklardan çok kireçli / çok kumlu / çok killi ve ağır / fazlaca humuslu-asitli toprakları sevmez. Suyu fazlaca tutan topraklar gül için hiç iyi değildir. Geçirgen olması gerekiyor. Bunların dışında normal toprakta da gayet iyi yetişebilir. Ama toprağı gübreden besinden mahrum edilmemelidir. En iyisi eski, çürümüş gübredir. Taze gübreler gerektiği gibi faydalı olamıyor. Bir de güllerinizi suni gübrelerle beslemeyin, veya bunu çok az yapın. Suni gübre yerine bulabilirseniz gül için özel imal edilmiş bitki besini kullanın.

Sulama: Aşırı sulamamalı. Hele bir de toprağı su tutan bir türde ise, çamur gibi toprak güllerin düşmanıdır.

Gülleri soğuktan, donmaktan korumak:
İstanbul, Bursa, İzmir gibi illerimizde gerekmiyor. Konya, Erzurum gibi kışları müthiş soğuk geçen illerde gereklidir. Dip kısmı gübre- saman-toprak karışımı ile iyice örtülür. Dalları hasır gibi yarı hava geçiren malzemeler ile sarılarak korunur.

Gül Dikmek

Eğer gül fidanı satın almak ve bahçenize dikmek istiyorsanız: Bu işi ılıman iklimli yerlerde sonbahar sonunda, kışın çok soğuk olan yerlerde ise ilkbaharda yapmalısınız. Bol güneşli bir yer seçmelisiniz. Yarım metre kadar bir çukur açarak dip kısma çürümüş gübreli iyi bir toprakla doldurun. Fidanınızı bunun üstüne koyarak üstünü toprak ile kapayın. Toprağı hafifçe sıkıştırın. Sonra bolca sulayın.

Saksıya dikecekseniz yine gül için uygun toprak kullanarak, kalın toprak saksılara ekin. Plastik ve metal tür saksılar gül gibi bol güneş isteyen ve dolayısıyla bol güneşli yerlerde bulundurulan bitkiler için sağlıksızdır.

Sarmaşık gülleri saksıda yetiştirmek için pek uygun değildir. Bodur cins güller ve cüce güller saksıda yetiştirmek için en ideal türlerdir.
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

Bülbül İle Gülün Aşkı

Hergün geçtiği o yolda, sayısız güllerin bulunduğu bir de bahçe vardı bülbülün. Kiminle geçse o bahçenin yanından; yanındakiler güllerin büyüsüne kapılıp, güllerin ne kadar güzel olduğundan bahsederdi. O ise aldırış etmeden "Alt tarafı gül işte" der geçerdi bahçenin yanından. Güllere bakmazdı bile. Sevmek istemezdi gülleri. Solardı çünkü güller, terkederdi bir süre sonra. Ha! Bir de dikenleri vardı güllerin. Batırırlardı dikenlerini sevenlerine hiç acımadan.

Bir gün geçiyorken bülbül yine o bahçenin yanından yalnız başına, gayri ihtiyari dönüp baktı herkesin hayran kaldığı güllere. Evet sayısız gül vardı o bahçede ve güzel bir ahenk oluşturmuşlardı. "Sana ne" dedi kendi kendine.

Sahip olamayacağı güzelliklerden uzak durmaya çalışırdı çünkü. Yüzünü çevirirken bülbül, gözüne bir gül takılıverdi. Onca gülün arasında duruyordu. Gözleri kilitlendi ona görür görmez, "Alt tarafı gül işte" diyemedi dili bu kez. Olduğu yerde durdu, bakakaldı. Korktuğu başına gelmişti. Elde edemeyeceklerinden uzak durması gerektiği aklına geliyor ama bunu kabullenemiyordu.

Neydi farklı olan? Ne vardı ki onda, bülbülü kendisine hayran bırakan? Benzese de hepsi birbirine, gözleri ve yüreği ile ayırabiliyordu onu diğerlerinden. Ama gözlerini ayıramıyordu bülbül, o gülden. O an "Kendine gel" dedi ve istemeye istemeye ayırdı gözlerini. Gözlerine hükmetmişti ama kalbine hükmedemiyordu. Anlam veremiyordu bir türlü. Onca gülün arasından seçtiyse onu bir sebebi olmalıydı. Aşk bumuydu?

Gün boyu onu düşündü. Gece uyutmadı hasreti. Bir daha görememe korkusu büyüdü içinde. Daha fazla duramazdı görmeliydi onu bir kez daha. Yine o bahçenin kenarında uzaktan uzağa seyretti gülünü ertesi gün doyasıya.

Evet, onun gülüydü o artık. Bir başkasının olmasına tahammülü yoktu. Her gün o bahçeye gidiyordu, geceleri ise gülünü hayal ediyordu. Güzel hayalleri güzel planları vardı gülü için. Bir gün sevdiğini söyleyecekti gülüne, gülü de onu sevecekti. Mutlu olacaklardı elbet beraber oldukları sürece.

Zarar verebilecek herşeyden koruyordu gülünü. Küçücük vücudunun yettiğince yardım ediyordu gülüne. Susuz kalmaması için bulutlara, gülünü ayakta tutması için toprağa şarkılar söylüyordu hergün. Bulutla toprak yardım ettiler güle ellerinden geldiğince. Onlar da hayrandı çünkü bülbülün sesine. Bülbülün elinden gelen buydu; yardım edebilecek herkese şarkılar söylüyordu gülü için.

Derken zaman geçti; onsuz olamıyordu artık bülbül, bir an olsun ayrı kalamıyordu. Hasret acısı, sabır taşından ağır gelmeye başlamıştı bülbülün küçük yüreğine. Uzaktan sevmek yetmiyordu artık. Sarılmalıydı ona, en güzel şarkıları söylemeliydi gülüne.

Ama sevecek miydi gül onu. Sevgisine karşılık verecek miydi acaba. Çok sevse de, ortada bir gerçek vardı. Habersizdi gül bülbülden. Bülbül onu seviyor, her kötülükten koruyor, hatta yardım etmeleri için hergün, o güzel sesiyle dostlarına şarkılar söylüyordu. Ancak güllerin en güzeli bundan haberdar değildi henüz.

Tüm cesaretini toplayıp bir gün, gülünün yanına gitti sonunda bülbül. "Ona bu denli yakın olmak... Ne güzel bir duygu..." diye düşündü. Hayallerinden biri gerçek olmuştu. Tüm hayallerini gerçekleştirmek için ise artık konuşmalıydı onunla. Ve sözlerine başladı o güzel sesiyle. Aşkını itiraf etti en güzel kelimelerle. Sesi o kadar güzeldi ki, güllerin en güzeli kayıtsız kalamadı bülbülün aşkına. İlk kıvılcımın çakmasına sebep olmuştu bülbülün sesi. İlk kıvılcımdan sonra, bülbülün o büyük aşkı, sonsuza dek sürecek sevgisi, gülün de onu ölesiye sevmesini sağladı. Her gün buluşuyorlardı. Bülbül gece gündüz, zamanının tümünü gülüyle geçirmeye başlamıştı. İşte hayalleri gerçek olmuştu sonunda bülbülün.

Bu durum bülbülün sesine hayran dostlarını üzmeye başlamıştı. Artık onlara şarkı söylemiyordu bülbül. Ve bu durum kızdırdı bulut ile toprağı. Bize değer vermeyene biz hiç vermeyiz dediler. Kestiler güle yardımı. Suyunu kesti bulut, desteğini çekti toprak gülden.

Bülbül ise habersizdi tüm olanlardan. Farkında değildi dostlarının kendisine yüz çevirdiklerinden. Onun gözü gülünden başkasını görmüyordu. O kadar kördü ki artık, gülünün ihtiyacları olduğunu bile göremez olmuştu. Unutmuştu güllerin ömrünün kısa olduğunu. Unutmuştu, gülünün bu kadar uzun yaşamasının bulut ve toprağın sayesinde olduğunu.

Günler geçtikçe gül solmaya başladı. Bülbül anlam veremiyordu olanlara bir türlü. Gülü gözlerinin önünde soluyordu ve elinden birşey gelmiyordu. Unutmuştu güllerin solduğunu. Bu acıya hazırlamamıştı kendisini. Gülleri sevmemesinin nedenini unutmuştu. Aşkın gücü bunu unutmasını sağlamıştı.

Kısa süre sonra soldu gül. Bülbül gözü yaşlı, doyasıya sarıldı gülüne son bir kez sıkı sıkı. Ancak unutmuştu... Dikenleri vardı güllerin. Daha önceden gülleri sevmemesine neden olan dikenleri unutmuştu. Batıyordu bülbülün minik vücuduna gülünün dikenleri. Ama o aldırış etmiyordu bile. Küçücük vücudundan sızan kanların ne önemi vardı ki artık sevdiği yanında yokken. Ölüm korkutmuyordu onu. Hatta ölmek istiyordu.

Etrafındakilerin yardım etmesine izin vermedi. Gülünün toprağa serilmiş cansız vücudunun yanına uzandı bülbül ve yavaş yavaş kapandı gözleri.

Hayatta karşısına çıkan güzellikleri ve aşkı yaşarken, bazı şeylerin ihmale gelmeyeceğini, sadece sevginin yetmediğini, özverinin de gerekli olduğunu anlamıştı artık bülbül son nefesini verirken. Ve her ne kadar bedelini hayatıyla ödeyecek olsada en ufak bir pişmanlık dahi duymuyordu bülbül.

Bu aşk ona; sevgiliyi iyisiyle, kötüsüyle sevmesi gerektiğini öğretmişti. Dikene rağmen sevip kucaklamıştı gülünü.

İşte o günden sonra bülbül ile gülün aşkı dilden dile dolaşır oldu. Bu aşk ile gülün güzelliği bülbülün sesi efsaneleşti ve geriye iki cansız küçük beden ile insanların alması için birkaç ders bıraktı...
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

rose007020.jpg


Çiçeklerin En Güzeli Gül ve Güzellik Sırları

Romantizmin, aşkın, umudun simgesi olan gül, güzelliğin de en büyük yardımcılarından biridir. Gül, kusursuzluğun ve ihtirasın sembolüdür. Güzelliğe olan katkısındaki güç ise tartışılmaz.

Son yıllarda insanlar doğal ürünlere daha çok ilgi gösteriyor. Gülsuyu da bunlardan birisidir. Kleopatra’nın bile gözdesi olan gül, kozmetik alanında pek çok işleve sahip. Gülsuyu ile cildinizi temizleyebilirsiniz. En doğal tonik vazivesi görecektir. Üstelik hassas ciltlerin bile rahatlıkla kullanabileceği gülsuyu, hem kızarıklıkları yok ediyor, hem cildin nem yapısını düzene sokuyor.

Maske ve ampul şeklinde bulabileceğiniz yabangülü yağı, özellikle kuru ciltlerde muhteşem sonuçlar çıkarıyor. Yoğun bir bakım uygulayarak, hücre yenilenmesini hızlandırıyor ve kuruluktan kaynaklanan küçük kırışıklıkları düzeltiyor.

Gözaltınızda şişlikler ve morluklar varsa, gül özleri içeren göz jelleri ile bu soruna çözüm bulabilirsiniz. Gözleriniz tahriş olmuş ve sulanıyorsa, gözkapaklarınızın üzerine, gülsuyu dökülmüş pamuklar koyun. Bir anda rahatladığını hissedeceksiniz.

Gül kokusu, sıkınyı ve stresi yok eder, ağrılara iyi gelir. Hafif afrodizyak etkisi yaratır. İnsanın teninin ısısıyla birleşince, hafiflik yaratır. Bu yüzden parfümlerde kullanılır. Gül yağını vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Teninizin kuruyan bölgeleri yumuşar, canlanır ve hücre yenilenmesi oluşur. Pek çok yaşlanma geciktirici kremin içinde bulunan bu yağ, saf olarak da satılır. Birkaç damlasını banyo suyunuza katarak, cildinizi zararlı dış etkilerden korumuş olursunuz. Ayrıca saçlarınızda da bu yağı kullanarak daha parlak ve canlı görünüşe sahip olabilirsiniz.
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

roseheart1.jpg


Roses, red roses

Roses of red
Roses of red fall in my head
Roses of red grow in my heart

If you want paradise
Then look at my eyes
I'm as clear as the sky when it's blue
If you want paradise
Then look at me twice
'Cause I'm not a normal red rose
 
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri

Roses Are Red, But Why Do You Look So Blue?

yuyyuy.png

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst