Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok !
küçük bir velede verdim onu oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak
köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse...
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalmış bir kalbim yok!
YOK! yokkkkkkkkkkkkkkkk yok artıkkkkkkkkkkk...
Sevgilim Sözlerime Nasilsin Diyerek Başlamak Istemiyorum Ama Sormadan Duramiyorum...
Benden Sonrayikik Ve Perişan Olduğunun Cok Iyi Farkindayim
Farkindayim Kii;
Bende Perişanim Sensiz
Burasi Cok Dar çok Soğuk Ve Cok Karanlik üşüyorum Korkuyorum Yilanlardançiyanlardanböceklerden üstüme Cikiyolar Etimi Kopariyolar Ama Canim Acimiyor...
Canimi Acitan Sensizliksensiz Nasil Alişicam Buraya…
03.03.2005
Sevgilim
Nasilsin Diye Sormak Istemiyorum Ama Nasil Olduğunu Biliyorum
Iyi Durumdasinaliştin Bensizliğe Mutlusun.
Ama Ben Sensiz Burada Mutlu Değilim.
Hiç Değilim.alişiyorum Galiba Buraya Arkadaş Oldum Yilanlarla çiyanlarla Böceklerle.artik Vücudumdan Bi şeyleri Almalari Kizdirmiyor Beni Ben Isteyerek Veriyorum
Hayatin Normale Dönünce üzüldüm Biraz Ben Burda Soğukta Karanlikta Daracik Bir Mezarda Iken Sen Nasilda çabucak Unutuverdin Beni....
Anlamiyorumanlayamiyorumanlamakta Istemiyorum
Seni Her Zaman Izlediğimi Bildiğin Halde Nasilda Umarsizca Rahatsin.bir Bakimdan Seviniyorum Bu Duruma
-benim Için Artik üzülmüyor Seviniyor Gülüyor şarkilar Söylüyorsun
Duamda Buydu Yatek Duam Buydu.canim Sikiliyor Rahat Değilim
Hele Birde Yağmur Yağinca öyle Bir Islaniyorum Ki Anlatamam......
19.09.2005
Sevgilim Görüyorum Seniizliyorum.görüyorum Ki Iyice Unuttun Beni Artik Düşünmüyorsun Mezarimi Sulamiyorsun Dua Okumuyorsun.mezarliğin Yanindan Gecerken Bile Bakmiyorsun Mezar Taşimaüzülüyorum Aşkim...
Ağliyorum Ben Ağlayincayilanlar çiyanlar Böceklerde Ağliyor.
Onlarin Ağladiğini Görünce Ben Daha Da Bi Hiçkiriyorum Halime Onlar Bile Anliyorlar Beni Ama Sen Anlamiyorsun Günler Geçmiyorki Burda
Nasil Bekliyeyim Ahireti Ahirette Senle Buluşmayi…
03.03.2006
Sevgilim Biliyorum Cok Mutlusun çünkü Bu Gün Evleniyorsun Gelin Arabasini Gördüm.içinde Cok Mutluydun Nasil Yaptin Bunu Bana Ne Kadar çabuk Unutuverdin Beni O Takim Elbiseler Içinde Ben Olmaliydim O Değil.bu Gece Benim Olacaktin Onun Değil.
Nasilda Yaptin Bunu Bana Bilmiyorum Gözlere Aldandin Sözlere Kandin…ama Yaptin
Lanet Ediyorum Artik Buraya Bu Mezara.
Yilanlari çiyanlari Soracak Olursan Onlarda Iyi Değilbiliyolar Bu Gün üzgün Olduğumu Almiyolar Etimden Bir Parçaben Veriyorum Bu Sefer Benim Gibi Olmasinlar Diye.
Benim Gibi Vefaya Aç Kalir Gibi Aç Kalmasinlar Diye
Bilsinler Vefayi Sevgiyi Dostluğu Hatiralari Bilsinler Diye....
22.06.2007
Sen Yeni Anne Oldun Allah Bağişlasin .
Nasilda Benziyorlar Sana Nasilda Gülüyolar Sen Gibi
Sende Gülünce Bebeğe Benzerdin.onlarda Sana Benziyolar
Artik Yilanlari çiyanlari Sormana Gerek Yok.
Gelmiyolar Artik .unuttular Beni
Onlarda Gitti. Bu Mezarda Bu Soğuk Yerde
Bu Daracik Yerde
Bu Karanlik Yerde Tek Başima Kaldim....pardon Ben Ve Hatiralarim
Kendine Iyi Bak.artik Mektupta Yazmiyacağimzaten Yazdiğim Mektuplari Gönderme Cesaretini Bulamadim Hepsi Burda
Bak Baş Ucumda Yanimda
Ebediyet Buketinde çiçek Olamadim Bari Bu Mezarin üstündeki çiçeğe Bir Yaprak Olayim...senin Olamadim Ama Hayallerinle Avunayim...
Tek hamlede yıkacaktım benliğini
Tek hamlede yerle bir edecektim yüreğini…
Ama susuyordu gözü uzaklarda
İçimde çırpınışlar…
İdam sehpasının itilmesini bekler gibi bekliyordum…
O karanlık günlerin hesabını bir yudumda alacaktım. Yeminlerimin bağını çözümleyecektim.
O ayak yalın çocukluğumu yok eden adam karşımdaydı o masumluğumu aynalara hapseden adam yüreğimi harabeye çeviren adam yalnızlığımın yarım geçmişinin hesabını verecekti…
Boğazına yapışacak ‘ bu ıssızlığımı bu sessizliğimi al benden ver çocukluğumu bana…’ diye haykıracaktım göz yaşlarımın tuzu üzerimdeyken…
O paramparça benliğimi birleştirmesini söyleyecektim. Ellerimin kırgınlıklarını aldıracaktım. Gidiş yollarımı yakan adam ‘ ver gemilerimi’ diyecektim.
umrumdamı sanıyorsun bu şehir ..
bakma öyle acıyarak
özgürlük istedigim tek şey
çok mu?
kurtarabildim ben bedenimi belki
ama tanıdıklarımın
ayrı yerlerde kafasıyla gövdesi..
bakma öyle acıyarak güçlüyüm ben..
ama özgür olamayacak kadarda güçsüz hissediyorum kendimi..
çokmu yaşlı görünüyorum?
yada çokmu yaşlı bakıyorum gözlerinin içine içine
aldanma sen gözlerime..
bazen yalan söyleyebiliyorlar işte
aldanma yaşlı bakışlarıma ...
ben daha küçüğüm istemesemde..
ve en önemlisi özgür degiliz biz..
özgür değilim..
oyuncağımı kaptığım gibi kaçmak tek emelim...
oyuncağımı kaptım şimdide sıra kaçmakta..
hayallerime kaçacağım
bende özgür olacagım..
güçlü olacağım..
Yavaş yavaş kayacağım gözlerimden
Kayıp gidecek yıllar avuçlarından
Tutamayacaksın zamanı
İçeceksin koca ömrü bir yudumda
Benden uzaklarda uyuyacaksın yalnızlığın koynunda
Ya güzelim OLAMAZ deme
Sende yaşayacaksın bu yalnızlığı
Yokluğumu
Çatlamış dudaklarında
Çatık kaşlarında
Soğumuş avuçlarında…
Damarlarında duyacaksın beni
Her şeyi yakacaksın
Çekip gideceksin uzaklara
Bir gün BENSİZ…
A benim kadrimi kıymetimi bilmeyenim
Bakma resmime
Bakma hep güldüğüme
Bakma yıkılmaz gözüktüğüme
Sen beni hiç ağlarken gördün mü?
Görmedin ve göremeyeceksin
Uyanacaksın Sekiz Mayıs sabahı
Ağlayacaksın
Sızlayacaksın
İçin yanacak
Gözyaşların sele dönecek.
Ve soracaksın kendine
“ Ben neden gittim? ”
“ Ben nerede hata yaptım” diye.
Bulsan da cevabını
Faydası yok artık zalim sevgili!
Çok geç kaldın
Şimdi hazırlan zalim sevgili yokluğuma
Çünkü sende bir gün
BENSİZ yaşamaya alışacaksın..
Sana sensiz yaşayamam demiştim
Yaşıyorum….
Senden başkasını gözlerim gülmez demiştim
Gülüyorum…
Sensizlik acı çekerek yaşamaksa
Yaşıyorum be gülüm..
Ne seni nede sevgini istiyorum
Sana olan o çocuksu saf sevdamı
Sende olan yarımı istiyorum
Ve sana en büyük dostum YALNIZLIĞI bırakıyorum…
Göremedim bakarken Seni Ya da görmeyi istemedim.
Kapattım sana tüm kapılarımı...Olamazdı
Bekleyenim var geride Seninse önünde özgürlüğün
Üzerlerine basıp tırmanamazdım sana doğru
Sonrasında bakamazdım kimseye eski ben olarak
Olmazdı....Gereken görmemekti seni karşımda olsanda
Hissetmemeye çalışmaktı içimdeki sızıyı
Derindeki acıyı yok saymaktı farketmemekti...
Nefes alamadığımı belli etmemekti...
Yok sayamadığımı farkettiğim an bu hissi;
Aynaları bile kaldırdım etrafımdan
Kendi kendimle yüzleşmemek kızdığım Ben'i görmemek;
Aynada gördüğüm aksimde
Aslında Seni gördüğümü inkar edebilmek için....
Üzerine attığım külleri hiçe sayıp sönmeyen
Daha da alevlenen duygularımı yok saymak için
Şuan ardından en zor olanı kaldı bana
Kendi kendime itiraf edemediğim
Görmesi kolay bir düş yaşaması zor bir keder.
Kördüğüm kor ateş
Eskiden olmazmış gibi gelenşimdiyse içine düştüğüm bir alev.
Aslında öylesine özlemişim ki yanmayı
Seneler sonra...
Sevebildiğimi öğrenmek hissetmek
Şimdiyse...
Geç öğrenmişliğin verdiğiisyanıma dur diyebilmek.
Ben artık SEN diye baslayan siirleri sevmiyorum..
Bu satırlar sana;
Yakıp yıktıkların Kanatıp bıraktıkların için.
Bu satırlar sana:
Bir avuç kırıntı sevgilerinYetersizliğini yüzüme fırlattığın için.
Bu satırlar sana;
Öğrettiklerin için...Yaşattıkların için.
Ne insanlar bildik;
Adları sanları başka
Ama kimlikleri var idiler.
Ne insanlar sevdik;
Kocaman yürekleri ellerinde
Ateş hırsızları idiler.
Ne insanlara gönül verdik;
Güneşin sofrasına kurulmuşlar
Kiher biri düşbaz adam idiler.
Ne insanlar tanıdık;
Kabulümüzdür halkımız diye
Güle oynaya ölüme gider idiler.
Ne insanlar gördük;
Yaşanan onca ihanetin içinde
hayatta oldukları sürece
Hiç ama
Hiç bir zaman
Vede hiç bir şey için
Bir kez dahi olsun
Sitem etmez idiler.
Ne insanlarla yaşadık;
Uzunca süren serüveninde yolculuğumuzun
Artık yoksalar
Ve olmasalar da bedenen hiç aramız da
Bize düşen görev bildik
Onların anılarının nezdin de
Her zaman olduğu üzere
Şimdilerde daha bir yoğunlaşarak
Pek
.......Ama
...............Çok
İnançla durmayı hayata...
İşte bu gece bitti hayat
Sözler sustu
Kalp durdu
Gönül kararını verdi
Ve yaşam bitti
Artık aşk yok
Sevmek hiç yok
Umutlar dagıldı
Yanmaz artık gönül
Sen yoksun bedende
Şiirler sensiz
Ben sessiz
Şarkılar anlamsız
Şiirler öksüz
Bu durgunluk
Bu sensizlik
…………Ölüm…
Bu kadarmış deger
Hayat işte üç gün
Sen sen ……
Hiç yoksun…
Gözlerde yaş yok
Gül sen …
Ben ben karanlıktayım
İşte böyle bu gece
Sensizlik
Satırlarım duygularım
Belki de isyanım
Ama sus dilim
Konuşma
Göm taa derinlere
Acını.
Bilmesin duymasın
Hiç hiç kimse
Gülmesin aciz haline
Sen düşme
Kalk ayağa
İşte bu hayat…………..
Yanmıştım herkes gibi ama yalanım yok herkesten bir fazla yanmıştımhayata aşkla bakıyordum yalan yok toz pembe bakıyordum herkes bana güzeldi ama sen bir fazla güzeldin yaratandan ötürü herkesi çok severdim ama seni hep bir fazla sevmiştim herkesler bir gün çekiliverdi hayatımdan çok acılar çekmiştim ve sende benden gitmiştin gidişinle de herkesten çektiğim acının bir fazlasını senden çekmiştim.
Dedim ya ben senin çifte kavrulmuş aşığındım.yarenler birbirlerine can derlerdi ben sana can can can derdim birbirlerine hayran derlerdi ben sana hem hayran hem de kurban derdimcanım seni seviyorum dediklerinde ise ben sana seni çooook seviyorum derdimher zaman herkesten bir fazla sana söyleyeceğim vardı onlar küçücük alemlere sığdıramazdı sevgililerini bense deryalar kadar geniş nice alemleri barındıran yüreğimi sana açmıştım..
Çifte kavrulmuş aşığınım ben herkes sevdiklerini kendine bir parça etmek isterken yüreğini bana ver derken ben kendimi sana ait bir parça hissedip yüreğimi de düşünmeden senle doldurup kapında bırakıp gitmiştim.
Çifte kavrulmuş aşığınım ben sen “seni sevmiyorum” dediğinde de ben yüzümü ekşitmeden “ben seni seviyorum” dedim. Hayatta çıkmazlara girdiğimde seni kendime kapı bilirdim içim daraldığında alemi senden seyretmeye başlar hüzün bulutlarını toz duman ederdim….
Ben senin çifte kavrulmuş aşığınım sana bakar seni seyrederdim bıkmadan saatlerce…
Sonra karşı tarafa yani sana geçer ve bu seferde senden kendimi seyrederdim yine saatlerce seni seyrederken aşığındım karşıda kendimi sende hisseder maşukum kesilirdim hayatı hep çift kişilik yaşadım hep çift kişilik mutluluk yaşadımçift kişilik acı çektim……
Ve hepsinden de önemlisi ben aşkı hem kendi yerime hem de senin yerine yaşadım. Sana öyle bir aşık oldum ki sanırsın ki cennet kesilmiş her bakışım senden de öyle bir kendimi seyre daldım ki gıpta ettim ve dedim ki; keşke beni böyle seven biri olsa da gül olsam ve kollarında solsam diye az geçirmedim içimden…
Ben razıydım yaşadığım hayattan senin bakışında çifte mutluluk hüznünde çifte hüzün yakışında çifte yanmak bulmuştum hayatım dolu dolu geçti sayende ben hep çift kişilik yaşadım…
Dedim ya ben senin çifte kavrulmuş aşığınım sen çok aşığın varmış sanırsın halbuki aldanmışsın sana aşık zan ettiklerin aklını yüceltip en büyük darbeyi yüreğine indirirken ben hem kendi acımı hem de senin acını çektim. Bir yandan seni sevdim bir yandan da göstermen gereken nefretini ben çektim işte o yüzden ben senin çifte kavrulmuş aşığınım…..
Gel ey yarrr! aldanma yeni yetmelere kendilerine faydası olmayan biçarelere bak ben senin yerine de severim senin yerinede nefret ederim…. Sen gel yeteR İSTERSEN SEVME YERİNE KENDİMİ DE SEVERİM...
İlk önce bakışlarınla tanıştım.
Gözlerindeki parıltıya alıştı
ve yalnızlığımı yenmeye çalıştım
çalıştım ama aramıza koyduğun mesafelere takıldım.
Senin buhranlı gecelerime ışık saçmanı ben mi istedim?
İkide bir karşıma çıkmanı elimi tutmanı ben mi söyledim?
Yoksa gönlümün her an seni anmasını ben mi arzuladım?
Ben yalnız bir kuru ümide bir sıcak sevgiye sarılmayı diledim.
Bir hasret ki günden güne vücudumu sarıyor
sanki kör testereyle kalbim parçalanıyor.
Umudunu yitirmiş ellerim tutunacak dal arıyor.
İdrak içinde bedenim hakka yöneliyor.
Sende bir yıldız gibi kaymışsın ne çıkar?
Sevginin kaynağı o sevmemeye imkan mı var?
Sahte sevgilere kanarak kalmışım bizâr...
Yaradan'a bir gün dönmemeye çare mi var?
Aşk aşk diye inliyoruz durmadan
Duygularımız akıp gidiyor satırlara
Kelimelerdizelerşiirlerardı sıra
Geçek aşk'ı yaşıyor muyuz acaba?
Şimdiki aklım olsaydı eğer
Sorardım kendimeaşık olmadan önce
Bu güçbu hırsbu azim var mı diye.
Sorardım sevdiğime
Beni sevmek yürek ister
Sende bu yürek var mı diye.
Aşığım demekle aşık olunmuyor
Sevmekölesiye sevmek yetmiyor.
Sevgi karşılık isterözveri ister.
Aşk verdiği kadarını almak ister.
Aşığım demekle aşık olunmuyor
Bozulmuşsa terazinin bir kefe'si
Gelmiyorsa verdiğin sevgi geriye
Kabuslar görürsün tüm gecelerin de.
Aşığım demekle aşık olunmuyor
Çalışacaksınüreteceksinhep vereceksin.
Seviyorsa o da senisenin sevdiğin gibi
Elbet dönecektir sanaverdiğin sevgi.
DoKunMa!!!
Sen beni sevdiğini söylediğinde ben seni unutmaya çalışıyor olacağım belki de..Elimden gelen herşeyi yaptığıma inanıyorum ama insanların ihtiyaçları farklı farklıdır belki de senin isteyebilceğin hiç birşeyi yapmadm..Evet kendi açımdan gerçektn yaptım ama seni anlayamıyorum ki o araya ördüğün duvar engelliyor beni..Neden böyle yapıyorsun?Sana ulaşmamı niye engelliyorsun?Ya da ben mi çok safım?Her seferinde kalbimi içtenlikle açıp karşılık görememekten bıktım.Anlayamıyorum insanları anlayamıorm…Ne kendimi ne de seni.. Anlayamıyorum!Çok şey mi bekliyorum?Sen başlattın her şeyi ve elimden gelen her şeyi yapmama rağmen niye senden hiç bir ilgi göremiyorum?Sevgiye ihtiyacım olduğu anlarda hep yalnız kaldm.Ne zaman sıcak bir dokunuşa ihtiyacım olsa kimseyi bulamadm.Ben sevdikçe kaçtı hep herkes.Ben sevdikçe uzaklaştı.Ama neden?Sorun bende mi?Yoksa sevdiğini söyleyip ilgilenmeyende mi?Niye anlatamıyorum kimseye derdimi?Niye herkes bu kadar değişti?Ne yaparsm yapayım yalnızlığım bırakmıyor peşimi.Mutluluk nerede gerçekten?Mutlu olduğunu söleyenlere mi inanmalıyım yoksa bu mutsuzluk denizinde boğulmaya mı alışmalıym?Herkes yalan mı söylüyor ya da mutluluk adı altında sahte dünyalar mı kuruyor?Eğer öleyse bile ben yapamıyorum işte..Kendi kurduğum dünyamı kendi ellerimle yıkmak zorunda kaldım.Yeni bir düzene alşmak ise..Yok olmuyor bir yerden yakalasam hayatı birşeyler ters gidiyor.Bir kısır döngünün içinde dolanıp duruyorum.Ne sesimi duyan var ne gözyaşlarımı gören.Kendim olamıyorum ya da belki de kendim gibi birini bulamıyorum. Herkesin olduğundan farklı görünmesindn bıktım!..
İnsanlara ulaşamadıkça kendimi sorguluyorumkendime yükleniyorum.Ben mi yanlışım yoksa etrafımda beni sevdiğini söleyenler mi?Herkes oyun oynuyor ve ben bunu çok sonrakalbimi tamamen açtıktan sonra fark ediyorum.Her seferinde yara alıyorum.Artık tanınmaz bir haldeym.Amacım ne benim?Benim hayatım mı yalan yoksa etrafımda gerçekleşen olaylar mı?Ben yaşıyor muyumgerçekten seviyor muyumbaşkalarını anlayabiliyor muyum?İnsanlardan çok şey mi bekliyorum?Gerçekten bencil gibi mi davranıyorum?Ama her seferinde duygularıma esir oluyorum.Kendi hayatımı aklımla yönlendiremiyorum.Hata üstüne hata yapıyorum.Peki eğer gerçekten yanlış olan bensem niye değişemiyorum?Niye hayatı bi yerden yakalayıp sahte mutluluğu oynarken gerçek mutluluğa ulaşamıyorum?Niye herşey bu kadar uzakuzak olduğu kadar da çekici?Niye hayat zor ve zor olduğu kadar da bırakılamayack kadar gerekli?
Yaptığım yanlışlar önümü tıkayacak bir gün belki de..Elimde olmadan yaptığıma en yakınlarım bile inanmazken nasıl sevildiğime inanabilrim ki?Yeni bir dünyaya açılmak gerekli belki de..Geçmişin sorgulanmadığıen tatlı duyguların yaşandığı ve herkesin birbirini anladığı bir yere..Ama hayat bu ve sadece bu dünyada var.Yapılacak tek şeyse ne kadar batmış olsan da sonuna kadar yaşamak..Aldırmadan kötülüğeher zaman iyi olmak…Evet zor gerçekten herkes beni kırmak için sanki birbiriyle yarışıyorken!Yaşamak zor…Her zamankinden çok daha zor…Umursanmamakaldatılmakaptal yerine konmak ve bunun üstüne bunu yapanı bile sevmek hemde hayatta hiç kimseyi sevmediğim kadar sevmek gerçekten çok zor…Aşk tek kişilikmiş gerçekteneğer çok seviyorsan karşılık göremezsin çok seviliyorsan karşılık veremezsin…Kimsenin suçu değil belki de bu.İnsan olmanın gereği acı çekmek ve delicesine sevmek..Hiç birşey olmamış gibi yaşamaya devam etmek..
Her ne kadar zor olsa da hayata inat bende bunu yapıyorum.Kırılsam da ağlasam da yalnız kalsam da kendi hayatımı yaşıyorum.Belki doğru belki yanlış..Bir gün bana bunları içtenlikle söyleyebilecek birini bulacağım ve ben işte o zaman gerçekten mutlu olacağım..Onu bulana kadar dokunma bana AŞK!Dokunma!!…
ASK
Tanrım Sana Sen Gibi Bir Sevgili Versin
Umarım Sende Onu Ben Gibi Seversin
Sevdiğin Sever Sen Gibi Bir Başkasını
Sen Sevdiğini Seversin ...Sevdiğin Bir Başkasını
" Oyuncakları Bırakıp Yüreklerle OynayalıOyunların Adı AŞK Kaldı...Bense Çocuk...Ya Umutlarda Biterse...."
Hiç olmadın ki!
Gidişinde gelişin gibi sadece hayaldi belkidüşlediğim düşlerim gibi.Hani hergece düşüveren rüyalarıma ve lacivert sisli bir gecede geleceğine inanmakaslında hiç gelmeyeceğini bilmek gibi.Gidişinde aslındaüzmedi beni yokluğun kadaryoktun ki aslında.Yokluğun kadar sevdim seniyokluğun kadar özledimyokluğunda hayal ettim.Şimdi ancak yokluğun kadar nefret edebiliyorum sendenne acı.Gittinyoktunhiç olmadın.Seni düşlemek mi?Yine de güzeldi
Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye.Seni düşünüyor ve gecenin ayazında üşüyorum...Veda bile etmeden gidişin geliyor aklımasadece susuyorum...
Dolunaya baktığında hissettin mi hiç
Yapayalnız derin bir karanlıkta olduğunu
Ve acı bir şekilde farkına vardın mı
Kalabalık içinde sessizce dolaştığını…
Düşündüğün şeyi bilmeden uzaklara takılır gözlerin
Ellerin bilmediğin elleri tutar sanki
Tuttuğun el sana huzur verir de
Sen o huzurla bir türlü rahatlayamazsın…
Boğazında kelimeler düğümlenir yutkunursun
Bakışların buğulanır gözlerine kısarsın
Tek damla düşmesin diye çabalarsın
Bilirsin ilk düşen damla habercisidir sağanakların
Bilirsin sağanakların ardından körelir duyguların
Bilirsin ki içindeki yangınlar büyür sağanaklarda…
Sen bilirsin ama kalbin bilmez bunları
Yaşadıkça yaşar sevdalar kalbinde
Büyüdükçe büyür kalbin her sevdayı saklar içinde
Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne
Taşıyamaz olur bedenini artık yorulur…
Duyguların ağır gelir ezilirsin
Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende
Teslim olursun ölüme
Sessizce…
Şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkı sözleridır sevmek.
Canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek biraz olsun mutlu ediyor beni.
Sürüklenmiyorum dikkat et gidiyorum...
Sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi...
Yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken
Senden daha cesur olduğum için utanma sakın.
Bu cesaret masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece.
Bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi
Korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum...
Bir yüreği özlediğin vakit umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için...
Bana ait olan ve olmayan bütün soruları
Ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum.
Bir sevda bırakıyorum sana...
Yolun açık olsun..!
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Korkar oldum noktalar koymanın ardından yeni cümleler kurmaya...
Artık yokmuşsun artık yokmuşum artık yokmuşuz...
Gün batımları yokmuş oturduğumuz odanın sarı duvarlarına yansıyan...
Ellerin yokmuş en beklenmedik anda ellerimle kavuşan...
Aşklar yokmuş artık bir zamanlar var olduğuna inanılan...
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… İçimde kırılan bir ayna kaldı sadece...
Geceler yokmuş artık gündüzler de…
Saatlerin kadranları kırılmış küsmüş zamana...
Kala kala bir rüya kalmış geceleri buluştuğum...
Bir zamanlar bir romantiğin sarhoş eden gitar sesini dinlediğimiz yer de silinmiş gitmiş haritalardan...
Ne çok şey kalmamış ne çok hiçbir şey var olmuş yaşanıp bitmişlerden…
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi…
En çok da isminin içinde geçenleri...
Bir pusula ömründe ilk kez yanlış yönü göstermiş...
Gururuyla intiharı seçmiş düşüp kırılmış yanlış yönü gösterdi diye...
Güney de yokmuş artık kuzey de… Sabahları yaşadığımız doğu silinip gitmiş batıysa hiç olmamış ki daha önceden zaten…
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi…
Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış...
Sadece üç nokta…
Apostroflar yokmuş artık virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine...
Ne bir ünleme rastlayabilirmişiz artık bu ucunu göremediğimiz sokağın ortasında ne de kendini sorgulayıp duran tek bir soru işaretine…
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi…
Yok olmuş dakikalar saatler saniyeler...
Ve sen biraz da...
Sahi biz hiç var olduk mu dersin? Belki olduk belki olmadık...
Aslında ne kadar yanıldık ne kadar aldandık...
Biz koskoca birer yalandık... Odanda dağınıklığımı toplayan bir gölge vardı ya hani o da yok artık...
Dağınıklığım da yok serzenişlerim boşvermişliklerim de...
Artık biz yokuz ki…
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi…
Ancak bana aldırmadan geçip giden zaman kalabilirdi ardımdan...
Devam etti takvim yaprakları ardı ardınca koparılıp atılmaya...
Aylar yıllara dönüp gitti...
Artık ay yok yıldızları da kaybettim ne zamandır...
Sahi gökyüzü var mıydı seni sevdiğim zamanlar?
Bilmiyorum ama banyonda her sabah baktığım aynada gördüğüm siluetin yok artık...
Ya da telefonlarda duyduğum sesin...
Yoklar ne zaman var oldu! Veda etmeyi mi unuttuk artık olmayanlara yoksa!
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi…
İki şehir bir köPage Rankü vardı bir zamanlar...
Eskiden izlediğimiz filmler yok artık ilk kez gittiğimiz bale de oynanmadı bir daha hiç...
Belki bir tiyatro oyununun ta kendisi bizdik...
Tanrım sen ve ben ne çok şey yitirdik...
Birdik bizdik “en”dik tektik…
Sahi biz ne zaman bittik! Ne kadar zaman geçtiyse üzerinden bu gece o kadar yutuyorum sesli harflerimi…
“Ah”larımı yutuyorum artık...
Avaz avaz susuyorum sessiz sessiz çığlıklar atıyorum bu gece kendi kendime...
Bitenlere gülüp başlamak isteyenlere ağlıyorum...
Hüzünler mutlu ediyor beni mutluluklara ağlıyorum...
Her şey ters dönüyor ama ben yırtıp atıyorum bir kağıda yazdığım seni yutuyorum bütün sesli harflerimi…
Elveda sevgili…
kırık bir aşk.................hikayesi bu...♥
♥umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu...♥
♥güneşinden yoksun; umut bulutlar ardında♥
♥gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız♥
♥yollar aşılamaz türden ufuklar bizden uzak♥
♥bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz♥
♥amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz♥
♥görüşebilmek zor görüşmemek zor.♥
♥sevebilmek ve de sevilebilmek♥
♥ne kadar mümkün sence?♥
♥ne kadar olası bu düş?♥
♥birleşebilir miyiz?♥
♥sen-ve-ben♥
♥bir gün!♥
♥♥♥♥
Dize geldim anladımki bu alem budur
Yazamadım sevdiğime beş altı satır
Neyse dedim ve duruldum tutuldum aşka
Hem üzüldüm hemde üzdüm susaydım keşke
Duman oldu o halimden eser kalmadı
Aşkım ziyanım gülüm baharım
Meyhanelerde sakiler derman olmadı
Çok istedim olsun diye sensiz olmadı
Bana yine gül yüzünle gel tek sözünle gel
Gözüm yolda gönlüm sende kaldığı anda gel
Yana yana yaz oldu kışım kor oldu düşüm
Can yürekte yürek sende kaldığı anda gel
Geceleri gündüzlere katıp dururuken
Sıkılmadan orda burda atıp dururken
Uzun ince bu yollarda kayarken alem
Ne hallelere düştük ulan durup dururken
Duman oldu o halimden eser kalmadı
Aşkım ziyanım gülüm baharım
Meyhanelerde sakiler derman olmadı
Çok istedim olsun diye sensiz olmadı
Bana yine gül yüzünle gel tek sözünle gel
Gözüm yolda gönlüm sende kaldığı anda gel
Yana yana yaz oldu kışım kor oldu düşüm
Can yürekte yürek sende kaldığı anda gel
Bir savaştan başka bir şey değildir aşk
Kendinle kapışmalarının sonucudur gidilen taraf
Bir şarkı sözlerida belki de bin şarkı sözlerida bulursun kendini
Baktığın her yön sıktığın her elde ona aitlik vardır
Kendi kimliğini onun kalbine üfleyip terk edersin
Bir boşluktan başka bir şey değildir aşk
Bu boşluğu doldurman imkânsızdır aslında bilirsin
Ve sebebi sadece sensin burada tek suçlu var sen
Yaşamının suç olduğunu anlarsın günah olduğunu
Bütün yanlışlara düşersin çıkarsın ama olmaz
İçinde dolmayan bir boşluk hep kalacaktır
Dudakların öksüz sözlerin karşılıksız öylece duracaktır.
Bir yok oluş hikâyesinden başka bir şey değil aşk
Aslında varlığını hissedersin onun bakışlarında
Ama geçtir artık geri dönmesi imkânsız yollar için
Attığın her adımın onu sana getireceğini inanmışsındır
Ama ona giden her adımda kendini öldürdüğünü
Bilmezsin
Ve çıkmaz bir sokakta koştuğunu bilmeden beklersin
Sadece sonunu görebilme hevesidir içini kemiren
Seni yaşatan belkilerdir pişmanlıklara rağmen
Aşk içinden geçemeyen katı bir tortudur
Aklının ölümü bedenini yaşatmaz nasıl olsa
Sana ait olmayan fikirler soluğunu keser
Ve karşında olmasıda acıtır çok uzağında olmasıda
Bu yüzden bir çaresizliktir ya aşk
Hiç olmayan birine yazılmış hiç okunmayacak bir şiirdi
Ümitlerin can çekiştiği hayallerin kırıldığı bir andır
Yaşamın hiç yer bulamadığı bir dönüm noktasıdır
Bir intihar biçimidir aşk oysa
Kendini öldürüp onun varlığına razı olmaya
Hiç gelmeyeni hiç olmayanı beklemektir
Acı çekmeyi birazda olsa göze alabilmektir
Bir şereftir aşkın dudaklarına kondurduğu buse
Ve diline doladığı o güzel türkü
Aşk;
Hiçbir şey için her şeyi göze alabilmektir
Hiç adın duyulmadan sahneden inebilmektir.