Gönlüm Düştü Aşk'a

---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ne şiirlerim oldu...
Ne duygular aktı satırlara...
Hep sen dolu çoğunlukla sana sevdalar biriktiren
Bazen de hüzün dolukaramsarlıklara teslim olmuş
Ne şiirlerim oldu...
Hepsine güzellik kattın
Güzelliğini anlatmamda kelimeler yetersiz kalmıştı her zaman
Gülüşünümasum yüzünüsevimliliğini nasıl anlatabilirim ki zaten
Bu belki de hayranlıktı...
Bir de keşke tanıyabilsem seni
Güzelmasum yüreğini anlatabilsem şiirlerimde..

Bilmiyorum okuyor musun şiirlerimi?
Okuduğuna dair umudum var
Belki ben uyduruyorum;
Belki de okumanı istediğimden bu umudum.

Ne hüzünlü gecelerim oldu ama hepsi senle doluydu
Bilmem senin de aklına geldiğim oldu mu?
Bir şeyi bilmemek ne kadar kötü
Aslında bilmemekten daha zor olan öğrenememek.

Ama unutma ki;
Sen duymuyorsun diye sesim yok olmaz
Sen görmüyorsun diye gözlerim rengini yitirmez
Sen bilmiyorsun diye duygularım kaybolmaz
Ama hoşlanmıyorsan hiçbir şey yapılamaz
Çünkü gözburunyüztip değişmez
Zevkler de herkes özgürdür zorlanamaz.
Ve inanmıyorsan sevgime de ve bana da hiçbir şey yapılamaz
En çok acı çektiren bu olur bana
Ne sevmemen ne hoşlanmaman bu kadar acıtmaz yüreğimi!

Sessizliğimin son sesiydi bu
İkinci bir emre kadar sessizliğim susmuştur
Ama bu susuş sana hayran bir susuştur

Bir gün gözlerim gözlerindeyken gerçekleri öğreneceğiz ikimiz de.
İnanıyorumistiyorumumuyorumhayal ediyorum...
Bu hayalle yaşayacağım belki karanlıktabelki hüzünlü ama olabildiğine sevdalı...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde ne de bağıra çağıra söylediğim şarkı sözleriların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum.

Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!


Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup
kaybettiğim karanlıkta şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım gibi okumuşum gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

Elbette hiçbir şey ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum... Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba neye bunca isyan…

Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor elimi uzatıyorum tutmak için kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korktuğumu bilmiyor ki hiçbiri…
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Yaninda olmadigim günleri
Sensiz geciriyorum sanma
Varoluşumda sen varsin
Her nefes alisverisim seni sardırır
Hücrelerimin içine…

Bu kalbim bil ki sadece
Senin icin atiyor sevgilim.

Askinla sararip solucak
Sevginle bahtiyar olucak
Ugruna canimi verecek kadar
Seviyorum desem inanirmisin

İçimi ürperten bakışların
Gecem gündüzüm rüyam oldu da
Sabahı ettim begonvillerimle…

Duygularımın coşkusundan
Papatyanın duruluğundan
Ask taclari yaptim.
Kime ne armagan ettiysem
Sevgiye dair
Hep senin gül kokan yanagindan

Inan sevgilim
Ben bitip tükensem de
Sana olan aşkım
Bitmedi bitmeyecek
Bitemeyecek....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Aşkın Yarısı Yüzün Diğer Yarısı da Hüzündür Çocuk
I

Karanlığımda cılız ve titrek bir ışık oldun çocuk
birazcık sevinç birazcık coşku birazcık umut oldun
sonra bolca hüzün bolca keder bolca mutsuzluk
karanlığıma titrek ve solgun bir ışık oldun çocuk
ah ne yazık ne yazık karanlığımda boğuldun
oysa kimse beni senin kadar düşünmedi çocuk
ah ne yazık ne yazık karanlığında boğuldum
oysa kimse seni benim kadar düşünmedi çocuk

aşkın yarısı yüzün diğer yarısı da hüzündür çocuk
yüzüne yaslandım hüzün kesildim bunu hiç bilmedin
oysa kimse seni benim kadar düşünmedi bunu hiç bilmedin
ilk önce sen bıraktın kimsesizliğimi
gözyaşlarıyla sulanan aptal ve yanlış ihtilaller uğruna
sonra kalkıp aşk adına tiksinç yanılsamalar yaşadın
bilmez misin ki tenin tene sürtmesiyle aşk yeşermez
terli ve kirli tenlerin sürtüşmesinden fışkıran aşk değil fuhuştur

ellerinizle yüzlerinizle gözlerinizle yüreklerinizle hiçbir işe yaramayan büzüşmüş beyinlerinizle tepeden tırnağa kirlisiniz; baştan sona tüm hayatınız kirli. Bağışıklık kazandığınız kirleriniz arttıkça başkalarına bulaştırıyorsunuz; yılan gibi zehrinizi insanlara akıtıp duruyor sonra da onları yutarak içinizde boğup öldürüyorsunuz.

sokaklara atılmış unutulmuş çocuğum çocukluğum benim
sana ben kirli kentlerin yaralı ve sessiz göçmeni diyorum
bütün aşklardan ve ilişkilerden yanık ve yenik çıkmış sürgün bir şizofren diyorum
sana uzlaşmaz çelişkiler toplamı diyorum
sen ki hayatın çirkin tanrısına kafa tutansın
sen yalnızlığın ve hüznün yatağından
insanlığa yalınayak yürüyen
bir uzun yürüyüşçü militansın
sen insansın ah sen ne insansın
sokaklara atılmış unutulmuş çocuğum çocukluğum benim
aşkları ve düşleri bozguna uğratılan talihsiz çocuğum benim
yaşından büyük ve küçüklerle oynadığın oyunları hep ciddiye aldın ve hep yenildin
şaşkın ve yapayalnız hıçkırıklarla kendini avutup durdun
kanayan çığlıklarını paslı gecelerin karanlığına saplayıp durdun
tüm atar ve toplardamarlarını kesen celladındır yüreğin
usanmadın yüreğinden bıkmadın celladından
murdar mutluluklarla aşkları bir ganimet gibi
Kordon sefalarında alkole batırıp boğanlara yenildin ama yanılmadın
her sözünün bir karşılığı vardı hayatta
"fossmodern " aşklar yaşayan piyasa ***lerinin
feodal diye suçladığı o güzel beynini ve yüreğini öpeyim çocuk

aşkın yarısı yüzün diğer yarısı da hüzündür çocuk
sesini suskunluğuna hüznünü yüzüne yüzünü hüznüne gömüp duruyorsun
kendine hep hüzünlü aşklar buluyorsun
bulduğunda da kaybettiğinde de hüzne boğuluyorsun
hiçbir şeyi anlık yaşamıyor her şeyin kalıcı olmasını istiyorsun
biliyorsun ki anlık şeylerin anısı yoktur
ama yine de yanılsamalı da olsa anlık şeyler yaşarlar
onların anlık şeyleri gibi anıları da küller gibi yapraklar gibi
savrulur durur küçük esintilerle
cılız ve titrek bir ışığın anısı olmaz çocuk olmadı çocuk

cılız ve titrek bir ışığın anısı biraz incinmişlik biraz yalnızlık biraz arabesk acemilik biraz yaşanmamışlık ya da yarım kalmışlık ve sonra biraz yeni bir ilişkiye sinsice alaturka geçiş faslı ve ardından vicdan aklama operasyonlarıyla örtülmeye çalışılan bolca vefasızlık bolca belleksizlik ve bir ömürlük unutu(lu)ştur
cılız ve titrek bir ışığın anısı hovardaca harcanan zamanlardır / harcanmışlıktır

II

Bırakıp bırakıp arama da bulup bulup yitirme de baştan sona yalandır
oyundur çocuk
ağlamalar da gülmeler de gidip gidip gelmeler de oyundur
oyunlarla yaşamaya gerekçeler bulmak da yalandır
oyunlarla birlikte yaşam da yalandır oyundur
artık yüzler de gözler de sözler de yalandır
sevmek de sevişmek de üzülmek de sevinmek de yalandır
hayattan malulen erken emekli olmuş bütün hayatlar yalandır

yalanlarla ve yanlışlarla malul hayatlar hayata tutunamayışın ve erken emekli oluşun acısıyla acı hüzünlerini ve yalnız gülüşlerini gizledikleri yalanlarını ve yanlışlarını - evet sadece bunları - pohpohlayıp paylaşıp dururlar ve korkunç bir mistifikasyonun utanmazlığında boğulurlar

yalan yanlış ve kısır hayatlardan uzak dur çocuk
doğurgan memeleri olmayan kısır ve frijit hayatlardan uzak dur
her gün ama her gün kendi hayatlarını öldürenler seni de öldürürler çocuğum
veba bulaşıcıdır vebaya bulaşma çocuk
vebalı hayatlar sevmeyi bilmez sadece bulaşır ve öldürürler
çünkü var etmeye değil yok etmeye endekslenmişlerdir
onlar yaşatmayı bilmezler çocuk sadece öldürürler
insanal olan her şeyi yavaş yavaş öldürürler
kendilerince çok haklı gerekçelerle öldürürler
niye hep öldürürler biliyor musun çocuk
yaşayıp yaşatamadıkları için çocuğum
onlar hiçbir şeyi yaşayıp yaşatamazlar
bunun için yaşanan ve yaşatılan her şeye düşmandırlar
gürül gürül akan hayatın kıyısında köşesinde kaldıkları için
hayatı yaşayamadıkları için hayata düşmandırlar
kendilerini yalan yanlış şeylerle avutmaya çalıştıkça yalnızlaşırlar
gözlerini hırs bürümüştür yükselmek hep yükselmek isterler
kıç baş yalamaktan yalama ve yalaka olurlar ama yükselemezler
hep ama hep yanlış kulvarlarda koşup dururlar ama bir türlü yükselemezler
her gün ama her gün kendilerini öldürüp dururlar
kırık dökük yalan yanlış ilişkiler yaşarlar
baştan aşağı yalan dolan hayatlar yaşarlar
onlar sevgiyi hiç ama hiç bilmezler çocuğum
sinsi ölümlerden yanlış hayatlardan uzak dur çocuk
oltayı nereye atacağını öğren artık çocuğum
oltasını bataklığa atan solucan denize atansa balık tutar
oltanı bataklığa atma ve ağlama çocuk
yanlış insanlarla oynama oyalanma çocuk
evet doğru insanlar yanlışlar arasında boğulmuş
evet değerler erozyonunda tek tip insanlar var
evet etik ve estetik şu an için dışlanıyor
evet şu an için insanal olan her şey ilkel sayılıyor
ama insanlar boğulsa da bunalsa da varlar
soytarıların cirit attığı bir ortamda insanlar evlerine çekilmişler
ama varlar... üzülme çocuk ağlama çocuğum
bunu bil çocuğum her şeyi yıkan ve yapan biziz
biz yine geleceğiz ve dünyayı güzelleştireceğiz

faşizm insanların kendi özel hayatlarında hüküm sürüyor
aşk ilişkisinde bile faşizmin sinsi damgası vardır
faşizm hayatın her alanında vardır
işte en başta günlük hayatta faşizmi yıkmak gerekir çocuk
faşizm yıkıldığında yanlış hayatlar da bitecektir çocuk
işte o zaman aşkın yarısı hüzün olmayacaktır çocuğum
işte o zaman salt aşk gerçek aşk yaşanacaktır
aşk adına insanlık adına yaşa çocuğum
yalan yanlış ve yalnız hayatları ortadan kaldırmak için
insanal olan her şeyi yaşamak ve yaşatmak için yaşa çocuğum
biliyorum uzun bir süre yalnızlığınla yaşayacaksın
gözbebeklerine çöreklenen hüznünle yaşayacaksın
incinmiş gücenmiş ağıt gibi yüzünle yaşayacaksın
acılı sözlerinle öfkeli onurlu kederli sözlerinle yaşayacaksın
a be güzel çocuk insan çocuk yıkık ve yalnız çocuk
acı da hüzün de coşku da mutluluk da en güzel yakışmaz mı sana
sen bunların hepsini sapına kadar yaşamadın mı çocuk
şimdi güdük ve hödük bir yaşamı kabullenmeyişin de bundandır
kör ve yalancı aynalarda kör ve yalancı bakışların asılı kalmasını bağışlamayışın bundandır
bundandır yalnızlıklar ve yanlışlıklar toplamının bir araya gelerek
yalnızlıklarını ve yanlışlıklarını çoğaltmak için kolay anlaşmalarını bağışlamaman

aynı elbiseleri giyip aynı müzikleri dinleyen aynı kitapları okuyup aynı cümlelerle konuşan tek tip alışkanlıkların aynı tornadan çıkmış tek tip insanları aynı duygu ve düşünceleri paylaşıp duruyorlar onursuzca. Hiçbir etik ve estetik değeri olmayan durmadan aşınan durmadan eskiyen ve eskidikçe eksilen bir yalnızlık anıtı gibi duran bit pazarlarında alınıp satılan eskimiş eşyalar gibi hayata yenik düşmüş yılgın yorgun ve yalnız yaşantıların küçük ayrıntılarının labirentlerinde kaybolan genç ama tükenmiş ömürlerin tatsız tuzsuz yalan yanlış konuşmalarında da hep bir boşluğa düşen o yanlış ve yalnız susuşlarında da bir derinlik bir bilgelik bir yaşanmışlık bir hikmet arama çocuğum. Onlar ki sevgiden de sevişmekten de hiçbir şey çakmayan yüreklerin ve bedenlerin azabını ve ayıbını yaşar dururlar bir ömür boyu. Frijit yüreklerin ve frijit bedenlerin işkencesini bir ömür boyu yaşarlar acıyla ve onursuzca. Tüm ama tüm ilişkileri yalanla yanlışla yalnızlıkla doludur!
. Hiçbir şeyi tam anlamıyla ve derinlikli yaşayamadan bitirirler. Biterler. Her şeyi ama her şeyi gizli bir acı olarak yaşarlar. Hep bataklığa attıkları oltalarında solucanlar bulurlar en sığ sularda bile boğulurlar. Denizleri ve hele okyanusları hiç bilmezler. Bir bataklıkta çırpınıp dururlar ve çırpındıkça batarlar.

III

Evet kendini seviyorsun ama kaç kişi gerçekten seviyor ki seni
hep başkalarının acısıyla kanıyor yüreğin
ama kaç kişi senin için yanıp yakılıyor ki
hep sen mi yorulacak hep sen mi verecek hep sen mi üzüleceksin
peki senin yüreğini kim avuçlarına alacak
kim gözbebeklerindeki yalnızlığı öpecek çocuk
kendine arkaik ilkelerden oluşan kırık dökük bir düşler sığınağı kurmuşsun
bu düşler sığınağının tapusu olmadığı için yıkılmak isteniyor postmodern zabıtalarca
senin düşler sığınağın acı gerçeklerle toslaştığında yara alıyorsa
daha hırsla daha hınçla gerçekleri değiştir çocuğum
gerçeğin asit yağmurları yüreğini bunaltıyorsa yerini değiştir
gerçeklerin acısına ve bunaltısına duyarlı ve yufka bir yürek dayanmaz çocuk
hayatın gerçeklerine gerçekçi bir yürekle karşı koyabilirsin ancak
bunu yaptığında bu yürek kanamaz ki durmadan
zayıf kırılgan ve yalnız damarlarını iptal etmeli kanamayı durdurmalısın
başkalarının acısını yaşayarak kazanmalısın
yüreğin avuçlarında başkaları için savaştın ve savaşmalısın
onlar yalnızlaştıkça sen çoğalmalısın çirkinleşen güzelliklerde
başkalarının acısını yaşadıkça güzelleşeceğini bil çocuğum


acılara git çocuk acılara git acılara
acılarla acılara acılarla acılara acılara...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Aşkın adını sevdanın yüzünü
Sen bilmezsin bilemezsin..
Çünkü hiç sevmedin ki.
Sevda bu kadar kolay değil inan!
Hele bir de karşılıksız olacaksa
Sen belki kırda bulduğum çiçektin
Ama değmezsin kitabın arasına koymaya.
İnan bana…Güzelim.
Yüreğimi yakan işte bu aşktı.
Aşkın yüreği yanmazmış yalan!
Hiç aşık oldun mu?
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

(Bir kovada hiç balık gördün mü gözlerine bak denizine ulaşmanın umudunu
görürsün.)

Bir yanım korkularda bir yanım ise çöl
Firavunun ordusu arkamda seraptan tül
Vaad edilmiş topraklarımsın canım gül
Bir yanım yarılmış nehir bir yanım kül
Musa aşkına nerdesin

Mucizelerden de eser mi yok sevgimizde
Uzun çivi ellerimde ayaklarımda benimde
Çarmıha gerilmişim yükselirken bedenimde
İstavrozlu mummuyum kilisenin her yerinde
İsa aşkına nerdesin

Kapandım evime çıkmıyorum oldum tam bir sır
Örümcekler de ağ örmüş kapıma sanki bir asır
Münafıklar arar bulamadı yaşıyan yok sanır
Gel aşkıma müminim ol inancım senide ısıtır
Muhammet aşkına nerdesin

Gönül defterimin vefasızı yuttum acıların binlercesini
Hasretin gömdü beni yaşamadan senle aşkımın yücesini
Gündüze alıştım gecem oldun bozdun şiirlerin hecesini
Gülüne toprak olayım sen diye alırım ben her nefesini
ALLAH aşkına nerdesin
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Derdine düşmüşümbir vefasızın
Yürek deryasındangeçemiyorum
Boğulurum belkibir gün ansızın
Aşkına susadımiçemiyorum

Ne kadar istesemolmuyor inan
Bağ benim olsadaderemiyorum
Ateşler içindeolsamda yanan
Gönül kapısındangiremiyorum

Kapılar kapalıçekik perdeler
Ne kadar baksamdagöremiyorum
Ellerim havadayüreğim inler
İpek saçlarınıöremiyorum

Öyle bağlandımkikurtuluşum yok
Çıkıp başka yolasapamıyırum
Kaşlar hilal gibikiprikleri ok
Tutup yanağındanöpemiyorum

Vardır bir çaresideyip dururken
Günüle su gibiakamıyorum
Kıyıma denizimderyam vururken
Alevler içindençıkamıyorum
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sana ben anlatamadım dinletemedim
doyamadım gözlerine
Kimseler yapmadı bana etmedi bana
Böyle acılar ilk defa

yar uyan adına kurban
oluram yoluna revan
Aldırma derdin ya ardımdan ağlama
Al beni yanına ben dayanamam

Yoruldum yol bulamadım gelmedi yazım
kıyamadım zemheriye
Kimseler yapmadı bana etmedi bana
Böyle acılar ilk defa

Günes kusmus salkimiyor sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana
Keder es oldu yenemiyorum sensiz
Baldan tatli sözlerinle gül bana

Diken sarmis güllerimi deremiyorum
gülden nazik ellerini uzat bana

Günes küsmüş salkimiyor sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana
Keder es oldu yenemiyorum ah sensiz
Hasret yanar gecelerim ah sensiz
Baldan tatli sözlerinle gül bana
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

(Dürüstlük belde değil beyindegüzel sözler lafda değil yürekdemutluluk
vadi ardında değilmiş herşey seni sevmede)

Ayrı şehirlerde
Ayni gökyüzüne bakıyoruz
Ben de sevdalı bakışlar
Sen umutsuz gözler
Sevdamı seyrediyorum
Hissediyormusun
Yolunu kaybedenin ışığını
Çoban yıldızını görüyormusun
Oda sevdalı
Sana selam gönderiyorum
Mahkum yüreğimden
Çaresizliğime
Gelirsen dağınık dilimdeki sözcükler
toparlanır
Gelmezsen bir ağaç gibi ayakda ölürüm
Aşkından bir ömür boşasam bile
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

O ceylan bakışların kalbime korku taşır
Aşkınla uçur beni dert deryasından aşır
O sabır ağacında meyva geç olgunlaşır
Sesini duyuşumla ancak gönlüm yatışır.

Her nefes alışımda kalbim sana alışır
Sevgin bana vurdukça gecem gün gibi ışır
Özündeki ateşle gönlüm sana karışır
Gülmekte bir güzele bu kadar mı yakışır.
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Gitmek zorunda olsak da seninle yaya
Biliyorum; Bir gün varacağız mehtaba Güneş'e ve Ay'a.
Yaşamak hayatta en güzeli seve seve doya doya.
Gülmek her zaman gülmek;
Meydan okumak ayrılığa ölüme ve doğaya.

Aşmak zorunda kalsak da seninle dağları
Biliyorum; Bir gün eriteceğiz o hiç erimeyen karları.
Hayata direnmek en güzeli bu belki sevmekten de öte.
Tırmanmak o hiç varılamayan dağları.
Aşkımızın ateşi ile eritmek o erimeyen karları.

Bir gün ölmek zorunda olsak da seninle beraber
Biliyorum yine de bizimle dolu olacak her yer.
Yaşamak en güzeli bu öldükten sonra da yaşamak.
Hayata direnmekten mehtaba Güneş'e Ay'a varmaktan da öte.
Yaşamak; Doyasıya yaşamak seninle aşkı.
Ölesiye sevince insan nedir ki yaşamanın ölümden farkı?

Aşk; öldükten sonra da ardımızdan söylenen tek anlamlı şarkı sözleri.
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

seni düşündüğüm türkü...

Benim bir canla sevip bin özlemle andığım
Bari gölgeni bırak bana
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur
Giderken gölgelerini verirler suya.
Güz akşamları dal kıpırdamazken
Suda halkalanan gözleridir
Sen de gölgeni bırak bana.
Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim
Güzelliğini burada ince ince aratma.
Bir kıyıya bir gün inen fırtına gibi
Birdenbire bir şeyler bırak.
Birşeyleri soğut birşeyleri yak
Dağıt birşeyleri birşeyleri kur.
Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma
Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim
Sonsuza uzanan sevinç güzele vurgun tasa
En azından bin yılda arayıp bulduğum
Bana aşk şiirleri yazdırma artık
Beni burada gölgen gibi bırakma
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Gönlüme düştün yine bu akşam..

Ağır gelir oldum kendime
Nihayetsiz hüzün ikamet ediyor gözlerimde
Kirpiklerimin ucunda bulutlar
Kırıldı kanatları sevda kuşlarının
Boynu büküldü gül goncalarının
Gittiğin günden beri girdabın ortasındayım
Boğuluyorum işte sen olmayınca
Sen yanımda yoksun
Mağlup bir kumandan gibi kederliyim
Acı bir tebessüm yadigar dudaklarımda
Sensizlik amansız bir iştahla kemiriyor bedenimi
Biri bitmeden bini başlar ardı ardına
Hüzünler biriktiririm kumbaramda
Yalnızlıklar büyütürüm boyumca
Yokluğun yanıma kar kalınca
Varmıyor geceler sabaha
A benim gözleri denizlere benzeyenim
Olmuyor işte sen olmayınca
Sen vardın yazılmamış satırlarda
Seni görürüm her daim
Sonunu bilmediğim rüyalarda
Kan ter içinde uyandığımda
Gecenin bir yarısı
Seni bulurum dört yanımda
Hayalin gezinir odamda
Bir lokma ekmek
Bir yudum su gibisin soframda
Geçmez de takılırsın boğazıma
Hasretini vurup sırtıma düşerim yollara
Yürürüm adım adım bu sabahsız şehrin
Takılıp düştüğüm sinsi kaldırımlarında
Gel be canım tut ellerimi
Yürünmüyor işte sen olmayınca
Uykusuz gecelerin sonunda
Güneş doğar tepelerin ardında
Hasretin sancısı çöker birden omzuma
Süzülür ilk ışıklar penceremden odame
Bir sıkıntı basar içimi
Bir ateş dağlar ciğerimi
Yüklenir dertler bir bir sırtıma
Çekilmiyor işte sen olmayınca
Bu deli gönlü bağlamışım saçlarına
Hiç düşünmeden gençliğimi vermişim avuçlarına
Fedadır bu canım bir bakışına
İster al padişah eyle sarayına
İster vur zinciri köle eyle kapına
Başkasını seveceksen vur hançeri sırtıma
Bitecekse böyle bitsin bu sevda
Gittiğin günden beri gözüm yollarda
Belki ansızın gelirsin diye
Kulağım hep kapılarda
Göz göz oldu yürek
Gece gündüz yangınlarda
Rüyalarda hayalini kucaklasamda
Yetmiyor işte yanımda sen olmayınca
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

aşklar büyür geceleri
gecelerden daha kara
kara ve daha sessiz
sessiz ölür
ölür sabaha kimsesiz
kimse duymaz
duyulan yiter güneşle
güneş te doğsa üstüne...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde ne de bağıra çağıra söylediğim şarkı sözleriların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum.

Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!


Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup
kaybettiğim karanlıkta şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım gibi okumuşum gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

Elbette hiçbir şey ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum... Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba neye bunca isyan…

Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor elimi uzatıyorum tutmak için kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korktuğumu bilmiyor ki hiçbiri…
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Değişiyor...


Hayal kırıklıkları çiziyor yolumu artık
Cebimi deniz kıyısından topladığım taşlarla değil
Yaşarken akan nehirden
Arta kalanlarla dolduruyorum…


Masum değil olanlar
Etrafımdaki insanlar
İlkokuldaki gibi çorbama kaşık atmıyor
MehmetAyşe…
Tabağımı alıp gidiyorlar..

Arkama dönüp bakamıyorum korkumdan
Daha ne kadar çok şey değişti acaba?
Demekten korkuyorum
Korkuyorum yalnızlığımı yüzüme vurmasından zamanın


Öğreniyorum bilmemem gerekenleri
Beni üzüyor bazı duyduklarım
Kapatamıyorum kulaklarımı
Acıtıyor içimi sonra
İçimde yaşadıklarım
Yağmur olup üşütüyor sonra da…


Ben böyle yaşıyorum
Yaşıyor muyum;bilmiyorum…
Belki bir gün uzatırsın elini
Çekersin beni kendi hayatına diye
Bekliyorum…
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Geçerken ugradim son bi kez..

Dün gece geçerken sehrinden..
son kez geçtim senden.!

sana dair ne var ne yok ise
herseyi savurdum
bir hoyrat rüzgar olup..estim sehrinde son kez..

ellerimde ellerinden kalan izi kanadi kirik bir kus a sattim..
dün gece simsek oldum çaktim üstüne..

sevinçlerim zaten yoktu bize dair..
hatirlasana çoktan tükettik onlari biz..

Hüzünlerimi son kez hüzünlenip biraktim bulutlarin arasindan..
yagmur oldum yagdim son kez sehrine..

"Geçiyordum ugradim" dememek için
binlerce bahane düsündüm..
hiçbiri uymadi...
ve ben dún gece sehrini bastan sona adim adim gezdim..
geçiyordum.. ugradim...
bende alacaklarin vardi..
biraz húzün...
biraz gözyasi..
biraz da tükenmis umutlar..

artik tasiyamiyacagimi anladim ve
dün gece son kez geçtim sehrinden ve senden..

dedim ya "geçerken ugradim" dememek için
herbiseyini geri getirdim..

Geçerken ugramadim..
son kez sana geldim..
kalan emanetlerini vermek için
zaten tükenmis yanlarimizi hepten tüketmek için..
seni sevmiyorum u söylemek için
mutluluklar temenni etmek için..

ve herseyi bitirmek için..
Geçiyordum..ugradim dyebilmek için........
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

bence şimdi sen de herkes gibisin

herşeyherkestüm dünya girdi aramıza
boş kollarda aradın paha biçilmez mutluluğunu.
bendeki aşkı hiçe saydın
senin gibi bir dünya servetine kanmadım
gidipte beş para etmez insanlarlaaramızdaki aşkı öldürmedim..
kendimi senin gibi farklı göstermeye çalışmadım
yalan konuşmadım adilik yapmadım
pekiiiii

sen şimdi rahatmısın??
eğlenebiliyormusun sahte gülüşler etrafında
ya da eğlandirebiliyormusun yalanlarınla.
hala eskisi gibimisin?
hiç mi değişmedin?
biliyorum seni değiştirmeye hiç hakkım olmadı
günlerce yazabilirim seni
ya da bir anda silip atabilirim.
herzaman yaptıgım gıbı belkı bende de hata oldu
bi anda sildim seni ama herkes hakkettigini yaşarmış
duyduguma göre üzgünmüşşün nafile be canım
bi insana bi kere şans verilir

Bence sen de simdi herkes gibisin
Gözlerim gozunde aski secmiyor
Onlardan kalbime sevda gecmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Cünkü bence simdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaciyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktim da iste iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Busbutun unuttum seni eminim
Maziye karisti simdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de simdi herkes gibisin
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bir şiirim oLsa Diyorum Bizi Birbirimize Kavusturan..

Her nerede ve ne yapıyor olmanı bilmememe rağmen
Biliyorum ki sana ulaşır şiirlerim
Dolu dolu yaşarken hayatın anlarını bir
eksiklikler hissettiğimde
Kim olduğunu bilmeden seni düşünerek avuturum kendimi.

Yaşanılan anın her damlasında bir gurbet sancısı
Sana duyduğum his hasret acısı
Her günün sonunda sana yaklaşmanın
seni yaşamanın heyecanı.

Biliyorum sana ulaşır şiirlerim.
Seni sensiz yaşamakla veriyorum hayatın en acı sınavını
Biliyorum geçeceğim zor da olsa bu imtihanı
Unuturum seni düşündüğümde çektiğim sıkıntıları
Sen duymasan da sana ulaşır şiirlerim

Bir bilmece gibi oldu bu aşk
Her anı her saniyesi karmaşık bir senle dolu
Her anım ancak seni düşündüğümde dopdolu
Sen bilmesen de sana ulaşır şiirlerim

Bir şiir yazıyım diyorum
Mısra mısra kafiye kafiye..
Her şeyiyle beni ve aşkımı yansıtan
Bir şiirim olsa diyorum bizi birbirimize
kavuşturan
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

belki bugün belkı yarın..

Seni seviyorsam eğersenden vazgeçemem demek değildir.
Sevgiyi seninle en yücesinde
Dostluğu seninle en güzelinde
Acıyı seninle paylaşsakta ölesiye
Biraz da mutlu olmak için çok geç.
Bir gün biter canımbir gün bitecek.
Belki bu gün belki yarın belki daha sonra.
İçimizdeki sevgiyse eğerryakarda geçer.
Aşk olmadıktan sonra.
Unutursununutulur günler geceler.
Tatlı bir anı kalır yüreklerimizde
Buruk bir sarhoşluk gibi
Sonra gelir geçer.
Anılarmı canlanır yüreklerimizde
Damla damla yaşlarmı birikir gözlerimizde
Hiç biri degil
Bir mum alevi gibi yanar sönerde
Kısacık ömrümüzde.
Ben en güzelini yaşadım sende
Bir gün tüm güzellikler sana da gülersakın üzülme.
Büzme dudaklarını ağlamaklı
Ağlama hiç ağlamaya deymez
Islanmasın hiç o küçücük gözlerin gözyaşlarınla
Yanaklarından süzülmesin damla damla yaşlar
Yattığım toprağa.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst