Gönlüm Düştü Aşk'a

---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Biliyorum söz tükenir

Yüreğimin ne olduğunu bilmediğim huysuzluğunda duygularımı dizginlemeye çalışırken sana çala kalem bu satırları yazıyorum.
Kapısından kovulan ev sahibinin merhametinden umudunu kesen ve her yanı kan revan içinde olan köpek gibi gecenin ayazında sensizliği yaşıyorum.
Kendimi kaza yapmış otobüsün can çekişen yolcularına benzetiyorum.Sana gelmeye güç yettiremiyorum.
Kendime buzdan kaleler yapıp aşka meydan okumaya çalışırken; senin sıcak gülüşün karşısında bütün dünyamı sel sularına kaptırıyorum; çaresizlik içinde boğuluyorum.
Şimdi suların içinden çıkan baygın bedenimle hayat öpücüğünü bekliyorum.Sensiz yaşayamıyorum.
Seni bir damla yalnızlığıyla yaşarken biriken gözyaşlarımda kuğu beyazlığında hayallerini yüzdürüyorum.
Biliyorum söz tükenir; geride yaşananlar kalır.Dilimde cümleler duygularıma son noktayı koyarken sana yaşattığım mutsuz paragraflar için özür diliyorum.
Seninle yaşamış olmamdan dolayı sonsuz huzur ve mutluluk duyuyorum. İnan içimi burkan hüzün ve gururla gözlerimi ıslatan bir duygu sağanağısın. Seninle sırılsıklam bir hayat yaşıyorum

alıntıdır
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Dar geliyor bana artık her yer
Sensiz ve yalnız kara geceler
Gitmiştin ya uzaklara
Bırakmıştın ya beni bana
Alışamadım hala yokluğuna
Gel bitanem geri dön bana
dayanamıyorum sensiz her ana

Alışamadımsensizburalara
Umutsuz ve yalnız yarınlara
Gel iki gözüm gel
kokun sinmiş yatağımaodama
Alışamadım bir türlü yokluğuna

Nerde bana verdiğin o sözler
Hani o gülen masum gözler
Bıraktığın o güzel günler
Nerde kaldı şimdi
Alışamadım bir türlü sensizliğin acısına
Canımın içinolur dön geri..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

seni terketmenin bile başkaydı tadı...

Ne diyor şair...
seni terketmenin bile başkaydı tadı...baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı..
...benim ışık ışık bakışlarımın altında
kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... yastığıma süzülen yaşlarım vardı...
bilemedin...





şimdilerde gözlerinin rengi var kalemimde..
ama tadı tuzu yok satırların..hani şu beğenmediğin hallerimin hepsi üstümde..
ve başka sevgiler de var avuçlarımda..senin yerini almaya çalışan..
ama hayatın en haylaz terine tutuşturduğum anıların hatrına...bırakmadım tuzunu...
ne büyük bir anı var yüreğimde..seninkinden uzun yüce ve değerli...

bütün şiirler sana çıkıyor ve karalamıyorum kitapları..
sana verdiğim sözler hepten aklımda....
şimdi dostların ve aşkların var belki de benim yaptıklarımın yerinde..
büğüler yapan...ya da kokular gönderenler...

dilerim özlemezsin benim kadar... ve hiç sızlamaz yüreciğin..
bir farkım vardı sade... benim ışık ışık bakışlarımın altında
kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... ve yastığıma süzülen yaşlarım vardı...
...bilemedin....

tıpkı şairin dediği gibi: seni terk etmenin bile başkaydı tadı...
...seni terk etmenin bile başkaydı tadı... baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı...
zeka; duyguları yönetenmiş... ve akıl da tek başına yetmiyormuş aşka
bana elma şekerim dediği günden beri freni tutmuyor yaşamımın..
tümden gelen bir matematik..ya da fiziğin kimyası...
bilmiyorum tutacak birimiz elinden yaşamanın....


Arzu LeyaL Gezer
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Seni İçimden TERKEDİYORUM...

Seni İçimden Terk Ediyorum
Binmediğim hiçbir otobüs
Beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde.
Gittikçe azalıyor hayat.
Neyi erken yaşadıysam
Hep ona geç kalıyorum.
Sana göçüyorum her sonbahar.
Yolların çıkmıyor aşkıma.
Unuttuğun yağmurların adı saklımda.
Seni içimden terk ediyorum...
Susmaktan yoruldum.
Kuşlar ve şarkı sözlerilar bu şehri terk edeli beri
Efkar demliyorum gözlerimde.
Yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum.
Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi.
Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp
Seni içimden terk ediyorum...
Ne unutacak kadar nefret ettin
Ne hatırlayacak kadar sevdin!
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin
Biliyorum.
Beni hep bulmamak için aradın.
Yanılgımdın
Yandığımdın
Yangındın...
Sensizliğe yenilmek
Sana yenilmekten zor olsa da
Ardımda bir sürü belkiler bırakarak
Seni içimden terk ediyorum...
Şimdi
İçimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan
İki yarım kaldık;
Tamamlayamadık bizi.
Elimden tutmadın yalnızlığımın
Saçlarımı da uzaklarına gömdün.
İçimin mavisi senin okyanusundandı.
Al! Geri veriyorum.
Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun.
Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
Sana bensizliği terk ediyorum.
"Yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin.
Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?
Ne tuhaf değil mi?
İçimi acıtan da sendin
Acımı dindirecek olan da...
Ya öldür beni dedim
Ya da git benden.
İçi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim.
Aldırmadın aldırmalarıma.
Bir gecede yakıp yarini
Şafaklara sattın ihanetini!
Külüme basanlar bile utandı yaptığından.
İşte soluk bir ömrün
Son nefesi.
Benden
İçimden
Terk ediyorum...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

TeK DiLeĞim BeNi UnUTmA

Her gökyüzüne baktığında
Her yalnız kalışında
Küçücük bir çocuğun sebepsiz ağlayışında
Beni düşün beni unutma…
Bir gün yalnız kaldığında
Başını omzuna yaslayacak kimsecikler bulamadığında
Gözünden akan her damla gözyaşında
Beni düşün beni unutma…
Bir yıldıza bakarken
Bir nehir yavaş ve sessiz akarken
Kalbinde bir ateş yanarken
Beni düşün beni unutma…
Akşam güneş batarken
Sabahın ilk ışığı pencerenin önüne vururken
Gökyüzünden bir yıldız kayarken
Beni düşün beni unutma…
Bir dostundan ayrılırken
Sevdiklerinle vedalaşırken
Ölümün yüzüne gülerken
Beni düşün beni unutma…
Sabah kalktığında günaydın diyecek kimsecikler bulamadığında
Ayağa kalkacak dermanın kalmadığında
Yanında ben bile olmadığımda
Beni düşün beni unutma…
Birde birde beni düşünürken
Seni sevdiğimi ve hep seveceğimi unutma
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

unutma yar sakın unutma..! katilimsin !!!

sanma ki kuytu bir köşeye sığınıp saatlerce ağladım gidişinden sonra.sanma ki gülümsemelerimin gözbebeklerine yağmurlar yağdı yokluğunun ardından bakarken.bilesin ki yüreğimin hiçbir köşesinde acılar adımlamadı duygularımın kaldırımlarını…zamanımın tek bir lahzasında bile aklıma gelmedi hayalin..!

şimdi kurşuni gecelerin buğusunda dünlerimin üstüne çizgi çekmek için sabahlıyorum.sırf geçmişin cam kırıkları yarınlarıma giden yollara dağılıp kanatmasın ayaklarımı diye…

yoo hiç üzülmedim kapıyı çarpıp çıkarken sen…ağlamadım gizli gizli odada valizini toplarken…sensiz kucakladığım ilk sabahı nefret kokan günlerime eklemedim.yüreğimde uçuşan kelebeklerin kanatları kırılmadı.saçlarım darmadağınalalade elbiselerle karşılamadım hiçbir geceyi senden sonra.

nasıl unuturum diye çırpınıp durmadım günlerce.yokluğuna nasıl katlanırım diye düşünmedim hiç…

görüyorsun işte sebepsiz çekip gidişin bu saydıklarımın hiçbirini yaşatmadı bana.

çünkü…

çünkü öldüm yar…

öldüm ben senin gidişinin ardından…

şimdi söylermisin banayaşayan bir ölü ne hissedebilirki? yaşayan bir ölü neyin savaşın verebilirki?

unutma yar sakın unutma !

katilimsin ..!
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Unutma

Keşke yalanla gerçeği ayırt etmemi sağlayacak bir cihaz olsaydı. O zaman yüzde kaçı dimdik durabilirdi karşımda yüzde kaçı arkasına bakmadan kaçardı merak ediyorum inadına. Şimdi biraz pembe olsa gökyüzüm biraz bahar koksa her yer Olmaz! Aşk kadar abes durur üzerimde. Sevgi kadar pot. Neden? Çünkü bataklığa adım attıktan sonra kurtulmak zordur. Kurtulsan da kokusu çıkmaz inatla üzerinden. Hangi parfüm gizleyebilir hayal kırıklığının kokusunu küf gibi ceset gibi? Hangi terzi dikebilir kalbimin yırtılan köşelerini?

Hiçbiri.

İşte bu yüzden tükürüyorum üzerine tüm yaşanmışlıkların. Hayatıma ucundan kıyısından girip bir parça koparmaya çalışan herkesin beni benden uzaklaştırmaya çalışan kendimden soğutan her şeyin. Görmek istediğini görürsün elbet gözlerime baktığında ama senin gördüğünle benim olduğum bir değildir her zaman unutma. İnsanların alkışlarla karşıladığı cümleler ezikliğini gizlemek için günlerce düşünerek oradan buradan keserek kurduklarınsa bırak alkışlamasınlar. Eğer sen olduğun için yüzünde patlıyorsa tokatlar inan acıtmaz bu canını hak etmediğin ıslıklarda izleyicilerine selam vermek kadar.

Biliyorum bugün bana yarın bir başkasına.

Ama kader yetiştirdiğin zehirli elmaları bir gün hiç anlamadan yedirir afiyetle sana.

İlahi adalet diye buna diyoruz biz.

Unutma.

Alıntı...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

ne dersin olur mu yar


Bir gece ancak bu kadar karanlık gelebilir bilmeni isterim ki ben sıkıldığımdaiçim acıdığında yalnızlığında dayanamadığımda kendimi gecenin şefkatli kollarına bırakırdım daha doğrusu geceye gömmek için dalardım kabuslu uykularıma bu gece ap ayrı bir gece hüzün yağıyor üzerime sicim sicim gönlüm vuslatını arzularken gözlerim firakını heceliyor sessizce ve derinden…..

İçim çok acıyorhüznüm ayyuka çıkmış karaya oturan bir demir yığınından ibaret gemi ölüsü gibiyim.yaşamam gerekip de yaşayamadıklarıma mı yanayım yoksa zamansız yaşadıklarıma mı üzüleyim muhasebesindeyken ipin ucunu kaçırdığımın farkına varıp da neyle telafi edeyim derdindeyim.Bütün nefeslerimi yarım yarım alıyorum içim o kadar sıkıntılarla dolmuş ki derinden tam bir nefes alamıyorum…

Bu halimden dolayı da kimselere kızgınlığım falanda yok.Sadece zamansız yaşadıklarımın daha doğrusu vakitsiz ölümlere atlayışlarımın ceremesini çekiyorum hayattan pek haz aldığımı söyleyemem senli hatıralarım hariç kendimi bir türlü affedemiyorum o kadar kızıyorum ki kendime mutlulukla asla yollarımı kesiştiremiyorum.Bardağım bana karşı o kadar dolu ki bir türlü boşaltamıyorumdamlayan her damla bardağımı taşırıyor ve köpürüyorum kendime anlayacağın sensiz ben bir hiçim sen olmayınca ben bile bana yabancıyım ve hep küskünümkendimle barışamıyorum ve hep savaş halindeyim….

Sen beni bana barıştıran yar!
İnan sensiz bu hayat bana dar
Yüreğim hep ayazister ki bir an evvel bana kazılsın mezar
Semamda hiç durmadan hüzünler yağar.
Gözlerim yollarında öksüz bakar….

Bu gece gözlerim gözlerine değdi yar ellerin avuçlarımda sıcaklığınla ayaktayımkokun üzerime sinmiş sen gibi kokmaktayım şimdi beni bırakıp gidersen yetim ve öksüz kalmaz mı bu yürek söylesene ey yar. Bunu bana yapma yar inan yığılıveririm bastığın topraklarasensizliğin acısı şiddetli dalgalarla yüreğimin kıyısında kol geziyor mutluluktan yoksun bırakılmış bu bedenim kendini taşımaktan acizken birde sensizliğin ağırlığını da yükleme ey yar….

Sensiz ben hiçim bilirsin yar yorgun düşen gözlerim ufkumda seni ararken bulduğum serabına yüreğimden nağmelerle eşlik edip teneşir olarak gördüğüm sensiz yatağımda cesetten ibaret cismaniyetimi pınarlarıyla yıkarken yokluğunla kavrulup dünya denen musallada yürüyen bu aşığına acımaz mısın ey yar. Bak ömür bitiyor gözlerimin perdesi sana açıkken aç kollarını bana hayat perdesini kapamadan kefensiz geliyorum sana beni sevginle sar ve toprağında defnet olur mu yar. Sana aşık ve susamışken hiç olmazsa böylece sana varayım ve toprağında tekrar bitip senle olayım ne dersin olur mu yar


alıntıdır
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Duydun beni dimi yar

Gölgelerin koynuna bıraktığım ruhumsahipsiz mezarları ziyaret ederkenben zamansız ölümünün sancılarıyla kıvranıyorum..

Neden öldün yar ?
Neden sahipsiz bıraktın beni ?

Hani söz vermiştik birbirimize biz...Hani hayallerimiz birgün mutlaka gerçek olacaktı.Sevdamızı yaşayacaktık herkese herşeye inat...

Nerede kaldı verdiğin sözler ?
Nerede kaldı yüreğimizle besleyip büyüttüğümüz o gül kokulu hayaller ?

Son kez bakamadım ya yüzüneson kez kavuşturamadım ya sesini sesimle yaradır içimde yar.Beni tek başıma koyup gidişin yaramdır...

Hani kıyamazdın sen bana ?
Hani “bir damla bile akmasın gözlerindendayanamam” derdin ?

Gözlerim çağlayanları misafir eder oldu kirpiklerinde senden sonra....Söylesene neden öldün yar ? Neden sahipsiz bıraktın beni ?

Ruhum eksik kaldı...Parça parça düştüm kaldırımlara...Üzerime her basılışında zeytin karası gözlerin geldi aklıma...Bir kere daha ağladım.Sonra bir kere daha...Ben hep ağladım yar...Senden sonra hep ağladım...

Mezarının başında söylediklerimi hatırlıyorsun dimi.Duyduğunu umut ederek anlattım anlatamadığım ne kadar şey varsa...Duydun beni dimi yar ? Duyduğunu söyleki canımdaki yangınlar hafiflesin.Duyduğunu söyleki geç kalmışlığın sancıları beni boğmasın.

Seviyorum seni ...
Güldüğünde gülecek
Ağladığında ağlayacak
Öldüğünde ölecek kadar seviyorum seni...

alıntıdır
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sanadır seslenişim ey yar

Hüzünlere aşina bağrı yanık açılmaz bir gül yüreğim. Sevdanın yabancısı değil gönül yaralarım. Çaresiz devasızım özlemli bir ney gibi; feryadımı duymuyor kimse. İçime sığmayan düşlerimin hazanı eğerken dallarımı sızma dertlerimi affetmiyor rüzgarın bundandır kırılgan cümlelerimin ateşi.

İtaat ediyorum artık gecenin karanlık mevsimlerine aşka hasretliğim dökülürken dudaklarımdan bin vuslata bedel arzularım kucaklar bulutları. Mahzun gözlerimin hayata tek savunması düşlerimdeki aşkı yaşama inadıdır.

Ey yar sana yönelişimi kesemez hiçbir engel. Gevşek parantezlerden düşse de anlamlarım bırakmam göz yaşlarımı kuraklığına. Tırnak içindeki ayrıntılarım sevdanın ayak izleri değil ise şayet uğramam imgelerine. Hakkımı helal etmem. Yaşamın kıvrımlarına yerleşir gerçeklerimle ölürüm sevgili ölsem de yürürüm sana doğru ilham olur akarım gönlüne. Kendime dirensem de unutamam. Gidemezsin sen de unutamazsın kabul et. Mazi olmayacaksın vazgeç sevgili.

Geceler çökerken üzerime kaygılarım üreyebilir dertlerin istilasıyla parçalanabilir umutlarım; olsun ben yine de elimdeki şiir parçalarıyla kırlarına koşarım. Hiçbir gerekçe değil ayrılığa sebep mısralara dayanır düşlerimle sarmaş dolaş yaşarım sevgili.

Kaç gece kanlı göz yaşlarımla ıslandım kederlere yaslandım. Çıkmazlara düştüğüm kaç gece Ay düştü solgun gönlüme karanlığa sevdam karıştı bilmedin hiç… Sevdaya rehin akşamları bilemedin yar… Yeminler kanarken yüreğimde düşman olduğum imkansızlığını sürdüm gönlüme. Bir belirsizlikle çınladı seven kalbim söyle kim su koydu katıksız sevdana sevgili. Bana gelen yollarda kim kesti umudunu. Zamansız düşlerimizden kim sıyırdı gecelerini. Gel vazgeç sevgili daha yaşamadık vazgeç yol yakınken hazin macera ölümlerinden… Mazi olmayacaksın vazgeç sevgili…

Şiirler yaşadıkça kanayan yaralarına seslendikçe mısralar; olacağım ben dizelerinin çıkmaz sokaklarında. Düşlerin arka planlarında hep gece saçlarım olacak kabul et... Sanadır seslenişim ey yar. Gürleyen gecelerden geçerken sevdalı ellerimi tut hadi aynı heyecanla alaca karanlıklarda ayazlara karışma. Sensizliğin uçurumlarına meyil verme düşerim. Bırak şu inadını.

Ömrümün en hazin macerası gönül yaram; bahar dalım ol ateşe ver yüreğimi gözlerinle. Kimliğini unut dirençli umutlarıma bırak kendini. Hani zordur ya çığlıklı karanlık yalnızlıklara yoldaş olmak. Bırak üşümüş ıssızlığını alevli yorganlarına sarılmayı bırak sevda kimsesizliğinde bana koş. Zemheri gecelerde dikenli yollardan geçip gitme sevgili. Beni ara beni sor gözbebeklerine sevdayı koy. İnat etme mazi olmayacaksın vazgeç sevgili… Vazgeç…
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

madem gelmiyorsun......bırak yaralarımı ve beni yüreğimle....


bugün anladım sevgilim...
aşkım bana ağlıyor bir köşede sessizce......
gözyaşları döküyor yaşanmamış sevdamıza.....
nasıldı bir görsen......



bu yüzden anlayamazsın sevdiğim.....
dokunmak istedim yüreğime....
istemedi....benden çok uzaklara gitti....


uzaklarda bana ağlayan aşkıma dokunmak istedim......
dokunamadım!......
istemedi ellerimi bir kenara itti.....
koktum!.....


dokunsam daha fazla kanayacak sanki....
bende sevdamla ağladım bu kahrolası çaresizliğime....
susturamıyorum gözyaşlarını....
sessiz sessiz ölüyor sanki gözlerim de......
ellerimde çare yok sevgilim!....

eğer dokunursam!... yokuluğunu görürse ya ellerimde....
çare senin ellerindeyken.......
ne sen dokunuyorsun...
nede ben dokunabiliyorum.....
sessizce ağlıyor bir köşede.....
ben seni gözlerinden bile kıskanırken.....
sen başka eller de.....
ağlasa ne fayda.....



sen vermişken sevdanı bir başka ele....
sus konuşma sevdiğim!....
hiçbir kelime bugün anlatamaz yokluğunu yüreğime.....
hiçbir sözcük avutamaz yüreğimi....
madem gelmiyorsun......
bırak yaralarımı ve beni yüreğimle....
bırak beni aşkım ve çaresizliğimle....
belliki ki benim daha uzun yolum var dertler de.....
ben alışmışken sensizliğime...
varlığın ne anlam getirir bilmem sevgime.....
sen uzak ve mutlu ol sevgilim!.....


dilekler kurdum yollarına.....
güzel olan ne varsa al git benden...
unutma gözlerini de......
isteklerim ne fayda getirir bilmem.....
sen mutluyken başkalarıyla.....
hayallerim bugün seni terkederken......
gitme kal desem.....sus diyebilir misin ağlayan sevgime......
ben söz geçiremiyorum artık gözlerime...
gel de sen söz geçir gözpınarlarımdan damlayan aşkına...
çaresizliğin tam ortasında ağlayan aşkıma......
sen gelsen diner mi ızdırabı sor bir kez yüreğime...
böyle bir köşede yetim bıraktığın sevdamı......
geri versen bana....


eskisi gibi güler mi söyle bana!.....
izler bıraktığın biçare yüreğimde.....
silemediğim gözlerin var gözlerimde....
ne dokunabiliyorum.....
ne sus diyebiliyorum yokluğunda kanayan gözlerime.....
bırak beni sevgim ve sensizliğimle....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

İkİ damla Yaş Aktı gözümden...

Bir hayalin peşinde koşabilmektir aşk.
Üstelik harcanan yılların sonunda o hayali hiç gerçekleştirememe olasılığına rağmen...
Günleri geceleri bir odaya kapanarak geçirirken bir telefon çığlığına bir kapı ziline ömrün yarısını verebilmeyi düşünmektir aşk
yada duyulacak bir sesle ömrün üzerine bir ömür daha ekleneceğini hissetmektir aşk.
Birine hayatını bağışlamışken onsuz yapamayacağını düşünürken bir gün yapa yalnız kalma korkusunun bütün vücudunu titretmesidir aşk.
İhanet dediğimiz iki yanı keskin bıçağın üzerinde yürüme riskini göze almaktır aşk.
Bu bıçak ki saplanabilir yüreğine.
Bıçağın verdiği acıyı bütün hücrelerinde hissetmene rağmen onu iyi edecek hiçbir ilacı bulamamanın verdiği çaresizliği yaşamaktır aşk.
Herşey çok iyi giderken mutluluk ormanına her gün yepyeni fidanlar ekerken
insanların sana ve ona bakıpta ileri baktığını düşünürken bir sabah uyandığında onu yanında bulamama fikrinin seni deli etmesidir aşk.
Terkedildiğinde hayata küseceğinisuçlayacak yüzlerce insan bulacağınıkin tutacağınıintikam yeminleri edeceğini bilmektir aşk.
Bir özlem şarkı sözlerisının içini eriten ezgilerinin kulağından girip yüreğine doğru akmasını sonrada gözlerinden damla damla dışarıya taşmasını hissetmektir aşk.
Hiç görmediğinhiç dokunmadığınsesini bile duymadığın birine tutkuyla bağlanmaktır aşk.
Belkide göreceğin ilk anda bitecektir bu tutku.
Buna rağmen delicesine özlemektir aşk.
Tutkun yüzünden aptallıkla suçlanmayıda göze almaktır aşk.
Sana aptal diyenlere söyleyecek hiçbir kelime bulamazken yüreğinin onu seviyorum diye haykırmasıdır aşk.
Plansız hesapsız ölçmeden biçmedenkaygısızca ama hep olumsuzluğunda göze alarak kendini bırakmaktır aşk.
Güçtür aşk.
Yenilgi sadece zayıflara mahsuzdur ve aşkın zayıflığa tahammülü yoktur.
Bu yüzden her türlü pisliğe vurdumduymazlığakalleşliğeiki yüzlülüğe karşı kazanılmış bir zaferdir aşk.
Yarını düşünmeden sadece içinde bulunduğun anın hazını bütün benliğinde hissetmektir aşk.Sayılarlaharflerle belirlenmiş herşeye meydan okuyan bir belirsizliktir aşk.
O belirsizliğin içinde savrulurken bir sonraki günü dakikası dakikasına planlamanın
ne kadar saçma olduğunu görebilmektir aşk.
Ve aslında hiçbir benzetmenin hiçbir tarifin aşkı tanımaya yetmeyeceğini bile bile bu konu üzerinde yazma cesaretini gösterebilmektir aşk...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

sensizlikle flört etmeyi sen degil
sensizlik bilir
sesi ses/sensizligi sensizlik bilir

korkma sana aşki ögretmeyen kendinin
ellerinden tut!
çok agrimiş kendinin siyah
ve ayaz kendinin
hep avuttugum düşler için bana bir gül ver...


bak palandöken daglarinda karlar erimiş
teknelerde kol kola bahar sulara inmiş
daglar için sular için bana bir gül ver
bir gül ver söküldügüm günler için

- ve önce kendinin ellerinden tut! -


kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çikmak yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye içip salaş meyhanelerde
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor

tutunca kendimin ellerinden
pusulasiz gemilerde yatmak
yaşli ve şefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kipirtisiz susmak geliyor

sevgilim iyi insan tutunca ellerimden
ömrümün içinden akmak geliyor...


sessizlik sensizligi ezbere bilir
sensizlik her şeyi bilir...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Git
Koyup her şeyi bir yana
Çek ellerini hayatımdan git
Hadi git
Artık ne kaybedecek
Ne de konuşacak bir şeyimiz kaldı

Gözlerini
Istırabımı
Hicranımı
Seven yanımı
Al git hayatımdan
Yüreğimdeki yarayı
Sar git
Sayki hiç yaşamadık bu aşkı

Git
Mim koyup efkarıma
Bir güvercin gibi
Kanadımda taşırım ateşimi
Bir mecnun gibi çölde de yaşarım
Leyla aşkına
Yeterki vurma sırtımdan


Ben zaten bu dünyanın
Ben zaten bu yeryüzünün kara sevdalısıyım
İflah olmam

Sen oklarını
Benden aldıklarını
Ve yüreğimden kopardıklarını
Bırak
Koy bir yana sancılarını
Kelepçeni vur git hayatıma

Bırak çözülsün dizlerimin bağı
Hasret dilimin ucunda
Susku gibi naçar kalsın

Beni aşkın oklarıyla vur vuracaksan
Kalbimden vur
Sevda bahçelerinde gül toplarken
Güvercinsem kanadımda taşırım acımı


Git
İndir yükünü yüreğimin
Bir avuç ateş değil midir aşk?
Bırak yaksın kanatlarımı

Aslı yolunda Kerem meyli değil midir aşk ?
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Katili olduğun bir Aşk için AĞLA...

Yokluğun bir gece ayazı..
Üşüyorum ödünç ver bedenini..
Gecenin karanlığı örtmeden yüreğimi..
Sen gel kapa gözlerimi..

Yokluğun bir anlam karmaşası..
Şimdi kelimeler kifayetsiz..
Sesli harfler eksiksessiz harfler ağlamaklı..
Cümleler kimsesiznoktasızvirgülsüz..
Pragraflar yetimkalemler kırık..

Yokluğun bir viran kent..
Koşsam yüreğinin caddelerin sokaklarında..
Ayağıma takılıyor taşlar..
Sendeliyorumdüşüyorum
Kente gözlerimden yağmur yağıyor..
Benden başka kimse ıslanmıyor..
Melekler hüzünbaz..

Yokluğun sensizliğimde uyuttuğum bir çocuk..
Masallara kanmayanelma şekeriyle aldanmayan..
Boynu eğik bir bebe yokluğun
Her gece kimseler görmeden
Göğsümün sol çekmesinde emzirdiğim..



Bittiğimi yazdı...
Okudun mu?
Duydun mu?
Giderken bıraktığın can paramparça ceset şimdi..
Bir çıkmaz sokakta bırakmıştın hani..
Hani yollarımı çıkmaza bağlamıştın..
Hani nefes borumu kesmiştin..
Niye bakıyorsun ardına..
Yooo sakın..
O gözlerindeki buğu neyin nesi..
Ellerime dokunma..
Yokluğun sözlerinin kesikleriydi avuçlarımda..
Şimdi ise kan..
Yoo sakın benim içinbizim için ağlama...
Ağlayacaksan;
Masalımın mızıkçı kahramanı
Katili olduğun bir Aşk için AĞLA...



Aşk neydi...yalnız adam...aşk sessizce dokunmak değil miydi?...aşk neydi gözleri gülmeyi beceremeyen adam..aşk çocuk yüreğimin senden gitmesine izin vermek miydi.?..aşkgülüşlerimi karanlıklarında susturmak mıydı?...

seni sevdim karanlık adam...kan kırmızı düşlerinde dahilherşeyini sevdim..kanayarak...isminin manasına önem vermeyerek..sadece seni sevdim..hayat bazen gizeminde savursada bizi hala geleceğin yollarda bekliyorum senigitmiş gibi görünsemde...aslında ben senden hiç gitmedim..

içimdeki çocuğu ağlattın..üzdün...üşüttün...yine de kırgın değilim sana..hayat beni çoktan aldatmıştı zaten yalanlığıylasanal bahaneleriyle..o yüzden adıma üzülme yüreği kocaman adam..

Haydi git benden şimdi..içimi acıtarak..altı üstü bir sevda masalı yaşamak isteğiydi benimkisi..ben senin için yanlış bir öyküydüm belkisense mızıkçı yalancı kahraman....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

GüLümsemeLerLe doLu bir hayaTa meRhaba...

..Bu hayat fazla geldi hem sana hem bana .. Acı çekmek uğruna bütün bu zaaflar.. Ne yaparsan yap sonuç hep aynı .. En kafa karıştıran konu da bu değilmidir zaten bu olmamış mıdır? Ne yapmamız gerekiyor hayat? İnsanlar olmuş bitap.. Sen ne kadar rahat.. ? İnanamıyorum artık hiçbir şeye.. Ne sana ne o'na ne bir başkasına.. Herkes yalan söylüyor sandığımca. . Hayat koca bir yalan! Sen gülmeye çalışıyorsun herşeye inat! Bir damla tebessümle bakıyorsun bana.. Bende yapmaya çalışıyorum inan. Ama içimden gelmiyor. Sanki mutluymuşum gibi rol yapmak.?! Kimi kandırıyorum ben? Mutlu muyum ki?! Kim inanır. . Hayatıma nokta koymanın zamanı belkide.. Geçmişe çizik atıp herşeye yeniden başlamanın zamanı da olabilir. Yeni sayfa kurmak lazım .. Ama emin ol bu sayfada yerin olmayacak! Bundan sonra hakedenlerledir işim.. Hani olur ya.. Belki başka zaman görüşmek umuduyla. . . Elveda geçmiş... İyikötügüzelçirkin .. Bana en doğruyu öğreten geçmiş.. Elveda zamanı şimdi.. Ayrılıyorsun benden bir daha göremeyeceksin iyi bak! Son sözün ne olurdu hayata karşı? Birşeyler dilemek ister miydin? Yok yok.. Hayatımdan çık yeter bana ! Elveda hüzünler... Bana acıdan başka bişey vermeyen varlıklar.. En güzel zamanımda insanı yasa boğan hüzünler.. Elveda zamanı şimdi..Özleyeceksin beni biliyorum. "Kimi üzücem ben şimdi?" diye yas tutucaksın. Ama ben sana uzaktan bir gülümsememle cevap vereceğim. İşte o zaman sen yıkılacaksın !
ELveda isimsiz... Beni üzmekten başka işe yaramayan şahıs.. Gözlerinde acı hissettiğim dakikalar.. Elveda zamanı şimdi..Git başkasına acı ver biraz.. Git başkası sana acı versin biraz.. Benim sana karşı son sözüm bu olabilirdi ancak.. Şimdi geriye bakmamak üzere gidiyorum. Mutlu olmaya gidiyorum. Sensiz bir hayata hükmetmeye gidiyorum. Arkanı dön deme sakın bana..Dönebilirim.. Ama şimdi elveda. . Gülümsemelerle dolu bir hayat'a "merhaba" .
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Son kez dokunuyor sözcüklerim kalbine..
.
.
Bilirim..
Dokundukça acıtır..
Acıttıkça kanatır..
Damarlarında kan yerine kelimelerin zehiri dolanır..
Vücuduna yayıldıkça pişmanlıkların..
Bir daha yaşamak için can attığın anıların altında ezilirsin...
Ölmek istersin...Ölemezsin...
..
Aniden pişmanlıkları bir çırpıda elinin tersiyle itmeye çalışırsın..
Keşke lerinin gölgesi iyiki lerini boğar..
Kararır düşlerin söner hayallerin yapayalnız kalırsın..
Dönmek istersin geri..Dönemezsin...
..
Hani gidişindeki sessiz çığlık var ya..
Hani hoşçakal derken gitme dememi bekleyen o gözlerin..
Hani uzanıp elini tutmamı beklediğin o çıldırtan dokunuşum..
Hani sen giderken benden heybene doldurduğun o yaşanmışlıklar var ya..
İşte bu kısır döngü..
Acıtır..
İnceden inceye sızlatır..
Akar gider gözyaşın gözlerinden hesap sormadan..
Aktığı yerde derin iz bırakır..
Benden sana kalan hatıralardır o izler..
..
Zamanın kollarında esirdir duyguların..
Geçsin istersin zaman bensiz..
Geçer..
Geçtikçe tenindeki derin izler artar..
İşte o An..
Dursun istersin zaman..Durduramazsın...
..
Acabalar kemirirken beynini..
Keşkeler uyutmazken seni geceleri..
Zaman söz kesmiştir artık seninle..
Ya sözcüklerimle yaşarsın damarlarında dolaşan..
Ya da celladın olur bensiz geçireceğin zaman..
Yaşamak istersin bensiz...Yaşayamazsın..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bugün öldügüm gün anne

Bugün öldüğüm gün anne..
Yeniden ölüşlerime döndüğüm gün...

Ağlama derdi annemgüçlü ol..
Kimseye gösterme gözyaşarını herkes seni kaskatısağlam bilsin..
Öyle değil anne..
Ben kırılmaya hazır cam gibiyim...

O gitti ya anne
Bugün öldüğüm gün...
Yeniden ölüşlerime döndüğüm gün...
Sen beni hep doğumumla hatırla anne...

Sana nasıl söylerim her şeyi?..
Canımın yarısısın bir yarısı da oydu anne..
"

Ben onusenin beni sevdiğin gibi sevmiştim anne..

Ağlasam..Odamı doldursam selimle..
Ancak ikimiz boğuluruz anne..
O boğulmaz..

Ben kendi içimde esirim..Sen bana bakıp kahrolan parçamsın..
Ağlama anne..Hani sen derdin ya bana ağlama diye
Sen de ağlama...

O gitti ya annebugün öldüğüm gün...
Diri diri mezara konduğum gün..

Kuşlar uçuşuyor..
Sahil yine masum..
Dalgalar bile uyuyor..
Taa uzaklardan ezan sesi duyuluyor..
Anne hadi kalk namazını kıl..Ve benim için dua et..
Benim dualarım kabul olmuyor
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Korkuyorum Sana Alışmaktan

Neden bu kadar hayatımın içindesin ki sanki? Beklenmeyen bir anda geldin ve hayatımın tamda merkezine oturdun kaldın... Oysa ki sen davetsiz bir misafirdin sence de haddini aşmamış mıydın uzun zamandır kimsenin girmediği(giremediği)kalbimin gizli kapısını tıklarken(!) ? Önce o kapıyı duymamazlıktan geldim kaçmaya çalıştım ; yok olmadı işte... Sen o masumluğunla o kapıyı tıklarken sana karşı kayıtsız kalamazdım duyuyordum seni..

Günden güne alıştım sana... Oysa ki ben çok korkuyordum sana alışmaktan; çünkü biliyordum adım gibi biliryordum bir gün gideceğini... Sen bambaşka bir mevsimin çiçeğisin ben hep sonbahar.Ben bir çiçeği yeşertecek kadar güçlü değilim anla bunugüneşim yalancı ısıtamaz ki yüreğini!


Kaçıp kurtulmaya çalıştıkça daha çok içine girdiğim bir girdap gibisin...Yok mu bir kurtuluşum?

Adı aşk mı bu alışkanlığın? Aşk olmamalı ben hep kaçtım aşktan aşk beni böyle ansızım ummadığım bir anda yakalamış olamaz..Yoo aşk değil bu aşk olamaz olmamalı peki öyleyse ne?


Biliyor musun kalbimin senden önceki davetsiz misafiri de böyle masumca ansızın gelmişti... Kendimce kalbimdeki misafire hürmette kusur etmemiştim ; ama neden bilmiyorum o giderken kalbimide yakıp yakıp öyle gitmişti ancak toparlandım derken şimdi de sen? Yoo hayır kalbim artık çok güçsüz bir kez daha yıkılırsa toparlayamam onu bir gidişi daha kaldıramaz ..


Ah bir bilsem ki hak edeceksin bu sevgiyi kabulümdür senle gelen her hüzün ; ama bilmiyorum.. Tek bildiğim er ya da geç gideceksin ben benle tek bırakıp gideceksin...


Evet korkuyordum sana alışmaktan korktuğum başıma geldi alıştım; ama daha vakit erken gideceksen şimdi git sana daha çok bağlanıp sevmeden... Hiç girme kalbime sessiz sedasız git...
Gitmeyeceksen de öğret bana sevgiyi taa en başından yalansız yanlışsız! ögret bana sevgiyi
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Yazdıkça... ellerim yanıyor...

Esrarı gül üstüne uzanmış hızla dünyaya yaklaşıyor... Dünyalık yalanlarım; yemen alacası bir yalnızlık kabuğuma iliştiriyor ...
Saklanıyor toprak altına ayıp ve lafı edilmiyor silinen bir düşün... Kendini gizlediğin o'nda yoksun... O ki her satıra zahir cümle tazeliği...


Ayıptır gidişinin üstüne hayıflanmak. Bana bensizlikten oluşan kırılası bir kalple gelirken farkındaydım "sen"leyken bile "bensiz"din. "Fark"lıydın "aynı" gelirken sen herkese... Hem aşk/tın sen geçer miydin rahmet değmeden yüzüme?


Ayrılık şimdi daha mübah aşkta!

Yokluğunun yarattığı aşk karşısında boyun büker varlığım. Gelseydin "aşk" olamazdım ben... Çoktu yokluğun bile hakkım çoktu ama yine de yoktum sende... Yaşadığım günlerin hatırına aslında sadece senin için; ölmüyorum bile... Yaşamayı göze alıyorum her gün ayrı bir acıyla dolduruyorken bavulumu sayıyorum; son "seferi yolculu(k)"ğuma çıkacağım günleri...

Ismarlama bir aşk değildin sen.. "Aşk"tın sarar/dın yorar/dın...

Tuza yatırılmış yaralar azabından geldim sana... Satır başlarındaki paragrafların sisli katarlarını silipte geldim sana...Gittim sonra yazıpta geçmişimi... Bugünüm olmadan ulaşmadan yarına; gittim ben... Senin olmadığın o yere gittim.

Yokken nefesim varlığımdan sıyrılıp sarı renkli matemlere özenip bulanıpta rengine gittim... Mutsuz sonlar kahramanına imrendim ben...

Gittim..

Uğurlar ola beyaz bayrakla süslenmiş "yarağaçları"na... En çok seni sevdim ben karışırken karanlığın sahipsiz sularına...

Bir gülüşünle doluyordun içime yıldız yıldız düşüyordun Mavi'm(e)... Ve yetiyordun sevgilimsin demelere...

Vuslata erer miydi yordamsız bir kurşunla "ateş kavukları"nda yer bulmaz mıydı kendine? "aşk"tı geçer/di...

Özlemek güzel/di özlenenin çirkinliğine rağmen... Acısı önceydi şimdi ise;kabuk sarmış bir yara... Acı geçer/di aşk geçer/di...

Bir tek geriye merhemsiz neşter değmemiş yara kalırdı. Geçmez/di... Tene yakışması için bilindik ağızlardan akla sığmaz dualar edilirdi. Saçma sapan bir türkü sivrilip dilinde tuhaf bir "dil"de benzer ağıtlar yakılırdı. Ve inanılırdı o zamanlar; "aşk"tı ve geçer/di...


Gerisi acı gerisi yalan gerisi ayrılık olur/du... Bir tek ödülü; yarası kalırdı geride... Yar/aydı.. geçmez/di. Yerini kalın tellerle örülmüş kabuğa bırakırdı ama yine de geçmez/di.

Gözde/ydi güzelliğin ibresi bakmasa bana eskirdi güzelliğim... Güzeldim ama geçer/di... Hırçın bir düşün içinden çıkarken biliyordum ki eskiyordu/m. Gölgesiz ve nesnesiz kalıyor duvarlara çarpan inilti çıngıraklarından kurtulamıyordum. Kanıyordum sarılmayı bekleyen bir yara gibi... Diliyordum ki; diner/di.


Yelkovan"la "akrep"e tek kelimelik sus payı verdim sen varsın artık diye... Hırçın bir "düş"ün içinden çıkmaya hazırlanırken dost oluyordun yar/ama... Dosttun bitmez/din...

Ah anlamıyordun... Yazdıkça; ellerim yanıyor/du yine
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst