Gönlüm Düştü Aşk'a

---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Git
Koyup her şeyi bir yana
Çek ellerini hayatımdan git
Hadi git
Artık ne kaybedecek
Ne de konuşacak bir şeyimiz kaldı

Gözlerini
Istırabımı
Hicranımı
Seven yanımı
Al git hayatımdan
Yüreğimdeki yarayı
Sar git
Sayki hiç yaşamadık bu aşkı

Git
Mim koyup efkarıma
Bir güvercin gibi
Kanadımda taşırım ateşimi
Bir mecnun gibi çölde de yaşarım
Leyla aşkına
Yeterki vurma sırtımdan


Ben zaten bu dünyanın
Ben zaten bu yeryüzünün kara sevdalısıyım
İflah olmam

Sen oklarını
Benden aldıklarını
Ve yüreğimden kopardıklarını
Bırak
Koy bir yana sancılarını
Kelepçeni vur git hayatıma

Bırak çözülsün dizlerimin bağı
Hasret dilimin ucunda
Susku gibi naçar kalsın

Beni aşkın oklarıyla vur vuracaksan
Kalbimden vur
Sevda bahçelerinde gül toplarken
Güvercinsem kanadımda taşırım acımı


Git
İndir yükünü yüreğimin
Bir avuç ateş değil midir aşk?
Bırak yaksın kanatlarımı

Aslı yolunda Kerem meyli değil midir aşk ?
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Katili olduğun bir Aşk için AĞLA...

Yokluğun bir gece ayazı..
Üşüyorum ödünç ver bedenini..
Gecenin karanlığı örtmeden yüreğimi..
Sen gel kapa gözlerimi..

Yokluğun bir anlam karmaşası..
Şimdi kelimeler kifayetsiz..
Sesli harfler eksiksessiz harfler ağlamaklı..
Cümleler kimsesiznoktasızvirgülsüz..
Pragraflar yetimkalemler kırık..

Yokluğun bir viran kent..
Koşsam yüreğinin caddelerin sokaklarında..
Ayağıma takılıyor taşlar..
Sendeliyorumdüşüyorum
Kente gözlerimden yağmur yağıyor..
Benden başka kimse ıslanmıyor..
Melekler hüzünbaz..

Yokluğun sensizliğimde uyuttuğum bir çocuk..
Masallara kanmayanelma şekeriyle aldanmayan..
Boynu eğik bir bebe yokluğun
Her gece kimseler görmeden
Göğsümün sol çekmesinde emzirdiğim..



Bittiğimi yazdı...
Okudun mu?
Duydun mu?
Giderken bıraktığın can paramparça ceset şimdi..
Bir çıkmaz sokakta bırakmıştın hani..
Hani yollarımı çıkmaza bağlamıştın..
Hani nefes borumu kesmiştin..
Niye bakıyorsun ardına..
Yooo sakın..
O gözlerindeki buğu neyin nesi..
Ellerime dokunma..
Yokluğun sözlerinin kesikleriydi avuçlarımda..
Şimdi ise kan..
Yoo sakın benim içinbizim için ağlama...
Ağlayacaksan;
Masalımın mızıkçı kahramanı
Katili olduğun bir Aşk için AĞLA...



Aşk neydi...yalnız adam...aşk sessizce dokunmak değil miydi?...aşk neydi gözleri gülmeyi beceremeyen adam..aşk çocuk yüreğimin senden gitmesine izin vermek miydi.?..aşkgülüşlerimi karanlıklarında susturmak mıydı?...

seni sevdim karanlık adam...kan kırmızı düşlerinde dahilherşeyini sevdim..kanayarak...isminin manasına önem vermeyerek..sadece seni sevdim..hayat bazen gizeminde savursada bizi hala geleceğin yollarda bekliyorum senigitmiş gibi görünsemde...aslında ben senden hiç gitmedim..

içimdeki çocuğu ağlattın..üzdün...üşüttün...yine de kırgın değilim sana..hayat beni çoktan aldatmıştı zaten yalanlığıylasanal bahaneleriyle..o yüzden adıma üzülme yüreği kocaman adam..

Haydi git benden şimdi..içimi acıtarak..altı üstü bir sevda masalı yaşamak isteğiydi benimkisi..ben senin için yanlış bir öyküydüm belkisense mızıkçı yalancı kahraman....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bendesin bende

Ağır ağır indi merdivenlerden yüreği yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyor elleri titriyorgözleri sevdiği kadını arıyordu sonunda gördü onu kalabalıkların arasındagülümseyerek geliyordu kendisine oda gülümsedi
her şey o gülümseyişte gizliydi.


Naber?
Merhaba!
Nasılsın?
İyiyim ya sen?
İyi işte..

Kanıyor şimdi avuç içlerim
Sarılıp öptüğün günü anımsadıkça
Gel diyorsun can yenilmeden yollara
Biliyorsun ki geleceğim yar
Ölüm bizi ayırmadıkca

*

Bir Rüyamız Var Seninle
Uzanıp Yemyeşil Çimenlere Yan Yana
Başın Göğsümün Üzerinde
Yoldaş Olmak Yıldızlara


Nerdesin şimdi yarim?
Uzandın mı yıldızlara
Tuttun mu güneşin yapraklarını

Susturdun mu hasret türkülerini
Yazıyor musun vuslata dair satırları
Ellerimi kavrayıp önce dolaştırıp yüzünde
Öpüyor musun avuç içlerimi


Açtın mı sonuna kadar sevda durağının kapılarını
Uykusuz geçirdiğin sabahın ardından
Selamlayıp erkenci işçileri
Şafak vakti düşüp yollara
Fırlamasın diye yerinden yüreğin
Ellerini bastırıp üzerine
Yaklaştıkça bana sayıyor musun adımlarını


Gözlerin saatinde
Kulağın her an çalacak telefonda
Farkında bile olmadan
Ne giyindiğini üzerine çıkarken odandan
Yürüyor musun yoksa uçuyor musun
Yüreğinin attığı yöne sevda başkentinin karlı sokaklarında


Vakit geldi belki de şu an sende
Karşılıyorsun beni sevda durağında
Gülümseyip hafiften elini koyuyorsun omzuma
Merhaba diyorsun
Kondururken ilk buseni yanağıma
Ne haber diyorum titreyen sesimle
Kulağında yankılanıyor Altın Hızma


Sus diyorsun belki de
Ellerini götürüp resmimin dudaklarına
Beni baş başa bırak senle dolu anılarımla
Yaslıyorsun başını hayalinden hiç eksilmeyen omuzlarıma
Titriyor için hasretin ateşiyle
Sarılıyorsun ısınmak için
Hiç çıkaramadığın hırkana
*
Kızarıyor belki de yüzün
Seni ilk öptüğüm anı anımsadıkça
Ayıp oluyor diyorsun üzülüyorsun hem de
Sevdayı tadamayan
Zavallı kardan adama
Dönerken başım öpüşünün hazzıyla
Sen gülüyorsun hafiften çocukça saflığıma


Aldırmadan yağan kara
Dondurucu soğuğa
Ellerin ellerimde
Dolaşıyorsun sevda yollarında
Yanımda olmanın coşkusuyla
Ürperiyor için gitme vakti yaklaştıkça
Diyorsun ki;
eyvah yine oluyor akşam
Döner mi gecem sabaha sen olmadan yanımda


Ağlıyorsun belki de
Dilinde türkülerimiz
Yüreğinde hasretinle
Yeminler ediyorsun vazgeçmem senden
Ölüm gelmeden canıma
Ellerin kalkıyor semaya
Kavuştur bizi diye yalvarıyorsun Mevlaya


Belki de geldin yanımdasın
Gideriyorsun çöl susuzluğunu
Sevdanla kavrulan dudaklarımda
Kolların sarılmış boynuma
Geceler kavuşurken günışığına
Islanıyorum bir damla gözyaşınla
Ama diyorsun ki yasak ağlamak
Sevda mabedinde
Bak vuruyor saatler vuslata
Ne olur gitme kal bir ömür yanımda


Neredesin şimdi yarim
Ellerin yanaklarında gözlerin uzaklarda
Beyninde canlanan anılarla
Sana doyamadığım
Hangi zamanda


*
Her Nerede Olursan Ol Biliyorum Ki
Yaşadığın Her Anda Aldığın Her Nefeste
Benimlesin Yar


Biliyorum Ki..
Bendesin..
Hiçbir Şeyin Bende Olmadığı Kadar..


(Şimdi anılarımızı yükleyip yıldızlara gidiyorum o güne seni gördüğüm ilk güne biliyorum ki...ordasın bekliyorsun beni o çok sevdiğim gülüşünle...)
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

GüLümsemeLerLe doLu bir hayaTa meRhaba...

..Bu hayat fazla geldi hem sana hem bana .. Acı çekmek uğruna bütün bu zaaflar.. Ne yaparsan yap sonuç hep aynı .. En kafa karıştıran konu da bu değilmidir zaten bu olmamış mıdır? Ne yapmamız gerekiyor hayat? İnsanlar olmuş bitap.. Sen ne kadar rahat.. ? İnanamıyorum artık hiçbir şeye.. Ne sana ne o'na ne bir başkasına.. Herkes yalan söylüyor sandığımca. . Hayat koca bir yalan! Sen gülmeye çalışıyorsun herşeye inat! Bir damla tebessümle bakıyorsun bana.. Bende yapmaya çalışıyorum inan. Ama içimden gelmiyor. Sanki mutluymuşum gibi rol yapmak.?! Kimi kandırıyorum ben? Mutlu muyum ki?! Kim inanır. . Hayatıma nokta koymanın zamanı belkide.. Geçmişe çizik atıp herşeye yeniden başlamanın zamanı da olabilir. Yeni sayfa kurmak lazım .. Ama emin ol bu sayfada yerin olmayacak! Bundan sonra hakedenlerledir işim.. Hani olur ya.. Belki başka zaman görüşmek umuduyla. . . Elveda geçmiş... İyikötügüzelçirkin .. Bana en doğruyu öğreten geçmiş.. Elveda zamanı şimdi.. Ayrılıyorsun benden bir daha göremeyeceksin iyi bak! Son sözün ne olurdu hayata karşı? Birşeyler dilemek ister miydin? Yok yok.. Hayatımdan çık yeter bana ! Elveda hüzünler... Bana acıdan başka bişey vermeyen varlıklar.. En güzel zamanımda insanı yasa boğan hüzünler.. Elveda zamanı şimdi..Özleyeceksin beni biliyorum. "Kimi üzücem ben şimdi?" diye yas tutucaksın. Ama ben sana uzaktan bir gülümsememle cevap vereceğim. İşte o zaman sen yıkılacaksın !
ELveda isimsiz... Beni üzmekten başka işe yaramayan şahıs.. Gözlerinde acı hissettiğim dakikalar.. Elveda zamanı şimdi..Git başkasına acı ver biraz.. Git başkası sana acı versin biraz.. Benim sana karşı son sözüm bu olabilirdi ancak.. Şimdi geriye bakmamak üzere gidiyorum. Mutlu olmaya gidiyorum. Sensiz bir hayata hükmetmeye gidiyorum. Arkanı dön deme sakın bana..Dönebilirim.. Ama şimdi elveda. . Gülümsemelerle dolu bir hayat'a "merhaba" .
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Son kez dokunuyor sözcüklerim kalbine..
.
.
Bilirim..
Dokundukça acıtır..
Acıttıkça kanatır..
Damarlarında kan yerine kelimelerin zehiri dolanır..
Vücuduna yayıldıkça pişmanlıkların..
Bir daha yaşamak için can attığın anıların altında ezilirsin...
Ölmek istersin...Ölemezsin...
..
Aniden pişmanlıkları bir çırpıda elinin tersiyle itmeye çalışırsın..
Keşke lerinin gölgesi iyiki lerini boğar..
Kararır düşlerin söner hayallerin yapayalnız kalırsın..
Dönmek istersin geri..Dönemezsin...
..
Hani gidişindeki sessiz çığlık var ya..
Hani hoşçakal derken gitme dememi bekleyen o gözlerin..
Hani uzanıp elini tutmamı beklediğin o çıldırtan dokunuşum..
Hani sen giderken benden heybene doldurduğun o yaşanmışlıklar var ya..
İşte bu kısır döngü..
Acıtır..
İnceden inceye sızlatır..
Akar gider gözyaşın gözlerinden hesap sormadan..
Aktığı yerde derin iz bırakır..
Benden sana kalan hatıralardır o izler..
..
Zamanın kollarında esirdir duyguların..
Geçsin istersin zaman bensiz..
Geçer..
Geçtikçe tenindeki derin izler artar..
İşte o An..
Dursun istersin zaman..Durduramazsın...
..
Acabalar kemirirken beynini..
Keşkeler uyutmazken seni geceleri..
Zaman söz kesmiştir artık seninle..
Ya sözcüklerimle yaşarsın damarlarında dolaşan..
Ya da celladın olur bensiz geçireceğin zaman..
Yaşamak istersin bensiz...Yaşayamazsın..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bugün öldügüm gün anne

Bugün öldüğüm gün anne..
Yeniden ölüşlerime döndüğüm gün...

Ağlama derdi annemgüçlü ol..
Kimseye gösterme gözyaşarını herkes seni kaskatısağlam bilsin..
Öyle değil anne..
Ben kırılmaya hazır cam gibiyim...

O gitti ya anne
Bugün öldüğüm gün...
Yeniden ölüşlerime döndüğüm gün...
Sen beni hep doğumumla hatırla anne...

Sana nasıl söylerim her şeyi?..
Canımın yarısısın bir yarısı da oydu anne..
"

Ben onusenin beni sevdiğin gibi sevmiştim anne..

Ağlasam..Odamı doldursam selimle..
Ancak ikimiz boğuluruz anne..
O boğulmaz..

Ben kendi içimde esirim..Sen bana bakıp kahrolan parçamsın..
Ağlama anne..Hani sen derdin ya bana ağlama diye
Sen de ağlama...

O gitti ya annebugün öldüğüm gün...
Diri diri mezara konduğum gün..

Kuşlar uçuşuyor..
Sahil yine masum..
Dalgalar bile uyuyor..
Taa uzaklardan ezan sesi duyuluyor..
Anne hadi kalk namazını kıl..Ve benim için dua et..
Benim dualarım kabul olmuyor
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Yazdıkça... ellerim yanıyor...

Esrarı gül üstüne uzanmış hızla dünyaya yaklaşıyor... Dünyalık yalanlarım; yemen alacası bir yalnızlık kabuğuma iliştiriyor ...
Saklanıyor toprak altına ayıp ve lafı edilmiyor silinen bir düşün... Kendini gizlediğin o'nda yoksun... O ki her satıra zahir cümle tazeliği...


Ayıptır gidişinin üstüne hayıflanmak. Bana bensizlikten oluşan kırılası bir kalple gelirken farkındaydım "sen"leyken bile "bensiz"din. "Fark"lıydın "aynı" gelirken sen herkese... Hem aşk/tın sen geçer miydin rahmet değmeden yüzüme?


Ayrılık şimdi daha mübah aşkta!

Yokluğunun yarattığı aşk karşısında boyun büker varlığım. Gelseydin "aşk" olamazdım ben... Çoktu yokluğun bile hakkım çoktu ama yine de yoktum sende... Yaşadığım günlerin hatırına aslında sadece senin için; ölmüyorum bile... Yaşamayı göze alıyorum her gün ayrı bir acıyla dolduruyorken bavulumu sayıyorum; son "seferi yolculu(k)"ğuma çıkacağım günleri...

Ismarlama bir aşk değildin sen.. "Aşk"tın sarar/dın yorar/dın...

Tuza yatırılmış yaralar azabından geldim sana... Satır başlarındaki paragrafların sisli katarlarını silipte geldim sana...Gittim sonra yazıpta geçmişimi... Bugünüm olmadan ulaşmadan yarına; gittim ben... Senin olmadığın o yere gittim.

Yokken nefesim varlığımdan sıyrılıp sarı renkli matemlere özenip bulanıpta rengine gittim... Mutsuz sonlar kahramanına imrendim ben...

Gittim..

Uğurlar ola beyaz bayrakla süslenmiş "yarağaçları"na... En çok seni sevdim ben karışırken karanlığın sahipsiz sularına...

Bir gülüşünle doluyordun içime yıldız yıldız düşüyordun Mavi'm(e)... Ve yetiyordun sevgilimsin demelere...

Vuslata erer miydi yordamsız bir kurşunla "ateş kavukları"nda yer bulmaz mıydı kendine? "aşk"tı geçer/di...

Özlemek güzel/di özlenenin çirkinliğine rağmen... Acısı önceydi şimdi ise;kabuk sarmış bir yara... Acı geçer/di aşk geçer/di...

Bir tek geriye merhemsiz neşter değmemiş yara kalırdı. Geçmez/di... Tene yakışması için bilindik ağızlardan akla sığmaz dualar edilirdi. Saçma sapan bir türkü sivrilip dilinde tuhaf bir "dil"de benzer ağıtlar yakılırdı. Ve inanılırdı o zamanlar; "aşk"tı ve geçer/di...


Gerisi acı gerisi yalan gerisi ayrılık olur/du... Bir tek ödülü; yarası kalırdı geride... Yar/aydı.. geçmez/di. Yerini kalın tellerle örülmüş kabuğa bırakırdı ama yine de geçmez/di.

Gözde/ydi güzelliğin ibresi bakmasa bana eskirdi güzelliğim... Güzeldim ama geçer/di... Hırçın bir düşün içinden çıkarken biliyordum ki eskiyordu/m. Gölgesiz ve nesnesiz kalıyor duvarlara çarpan inilti çıngıraklarından kurtulamıyordum. Kanıyordum sarılmayı bekleyen bir yara gibi... Diliyordum ki; diner/di.


Yelkovan"la "akrep"e tek kelimelik sus payı verdim sen varsın artık diye... Hırçın bir "düş"ün içinden çıkmaya hazırlanırken dost oluyordun yar/ama... Dosttun bitmez/din...

Ah anlamıyordun... Yazdıkça; ellerim yanıyor/du yine
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sözlerime Bir Cümle Yapışıp Kalmış

Gözlerin önce düşlerimi çaldı emanet diye... Sonra düşler yarattı bir aşk’ın niyetine..
Arsızdı; yetinmedi...
Gamsızdı ; avunmadı...
Peşindeydim; biliyordu...

Tesadüfbir yalandı...

Ortada bir ‘sır’ varsa gözlerine kaçmıştır. Kocaman bir denizdi senin gözlerin.
Yetişemedim ayrılığa... Nefesim öpüşüne yetmedi! Demedin ki her öpüş bir nefeslikti!..

Şikâyet gönüldendi. Senden benden çalma değil ki...

“Beni baktığın yerde asılı tut...Yoksa düşerim…” Bahaneydi gözlerin zaten gidecektim…

Dün yine gözlerindeydim içine dalgın dalgın akıyorken...Bir dalga bir dalga daha... Parçalandım sonunda!..

Bir şehri kuş bakışı seyretmekti gözlerin...
Bir anlık değil bir ömürlük!..

Kaçak bir hüznün içine boşalmış gibi utangaç... Bir suçu gizler gibigeceydi gözlerin.

Bana öyle bakma.. Zaten söyleyecektim.Ya da kapa gözlerini o bakışınla…
Bakmasan da sevecekti seni yüreğim...

Gözlerine birkaç diyar öteden geldim.Bir deli gülüş senin yüreğindeki...

Senin gözlerine asilik bulaşmış...

Benim sözlerime bir cümle yapışıp kalmış;

Nasıl istedim bilemezsin
Bir anlık bakışından
Hayatı en başından gözlerinden seyretmeyi…
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Dokunsalar ağlayacağım

‘İyi’ demek adettendir ya !
‘İyiyim’ dedim…
Değilim.

Anlatılması zor bir duygu içimde ki.
Her harf
Her kelime
Ve her cümle olduğundan ya çok basit ya da daha karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.

Birgün konuşmayı unutmak sadece susmak istiyorum.
Birgün susmayı unutmak olur olmaz konuşmak istiyorum.
‘Kime neye konuşursan konuş’ diyorum…
Yeter ki susma!

Hiçbir söz yetmiyor beni 'bana' anlatmama…
Dinleyemiyorum kendimi acımadan içim…

Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme döküleceğim parça parça…

Bir anlık değil boğulduğum bilinmezlik.
Acısı çıkıyor sustuklarımın.
Oysa ben iyiyim görünürde !

Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum...
Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı…
Şimdi iyi olan ne varsa üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını.
Ve ben
İyi olmanın eşiğinde korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde…
Sebebim yok.
Belki de çok…

Biliyorum;
Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek hayalden de öte .

Ben kendimi
Görmüyorum
Duymuyorum
Ve bilmiyorum…

Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme döküleceğim parça parça…

Alıntı...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Vazgeçtim

Her gece yatağımda uykusuz
Bir o yana bir bu yana dönüp durdum
Görmek için düşümde hayalimde
Duymak için sesini
Kaç kere uzandı ellerim telefona
Aşkı oyun bilişin aklıma geldi
VAZGEÇTİM..

Gezip durdum perişanlar gibi
Kâh sahillerde kâh tenha sokaklarda
Hayal kurup sen diye
Ağaçlara dağlara taşlara sarıldım
Elleri güldürecektim halime
İhanetin aklıma geldi
VAZGEÇTİM..

Açıp ellerimi yalvardım tanrıya
Bir defacık tutmak için ellerini
Koklamak için saçlarını
Adaklar adayacaktım evliyalara
Umursuzluğun aklıma geldi
VAZGEÇTİM..

Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin
Acılardan zevk alır hale getirmiştin
Yinede
Görmek için seni şeytana uyup
Bir daha bozacaktım yeminimi
Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi
VAZGEÇTİM..

Paylaştığımızı sandığım
Güzel günler hatırına
Suçlu benmişim gibi
Af dileyecektim gözlerine bakıp
Her türlü cezana razı olacaktım
Boynumu büküp
Bir daha gelecektim kapına
Başkasını
Başkasını sevdiğin aklıma geldi
VAZGEÇTİM....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Kimseye Anlatmadım ..!

Sev beni sar beni
Bir tek kötü sözün sarsar beni





Bilinmez denizlerin
Kuytu koylarında bul beni

Bil beni al beni
Bu saçmasapanlıktan kurtar beni
Uykusuz gecelerin
Gizli örtüsünden çıkar beni


Ben bunları kimseye anlatmadım
Kendimle bile konuşmadım

Ben bunları kimseye anlatmadım
Bir tek sen duy diye
Sen bil diye
Sen anla diye...

Sor beni bul beni
Sessiz şarkı sözlerilarda çal beni
Bulutlar ülkesinden
Kuru topraklara indir beni

Sez beni yaz beni
Karmakarışıklığımdan çöz beni

Birikmiş tortuların
Gizli sularından süz beni

Ben bunları kimseye anlatmadım
Kendimle bile konuşmadım
Bir tek sen duy diye
Sen bil diye
Sen anla diye...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

DİNLE BENİ YÜREĞİM.....
--------------------------------------------------------------------------------

Dinle beni yüreğim...
sadece ve sessizce dinle....
ve selam et yüreğim...
sevdaya aşka dair ne varsa hepsine selam et.

Bir yalvarışla çıkmıştık yola biz...
bir haykırışla....
umutlarımızı anlatmıştık susayan gönüllere..
biz sevdanın esiriydik yüreğim....
biz aşk askeriydik...

Şimdi bir köşede bükükse boynumuz...
ağlıyosak halaincilmişsek yine toparlanma zamanı yüreğim...
bu yolda acının adını GÜL koyduk biz... zehirin adını BAL koyduk biz....
itselerde herkesi DOST bildik biz....
bilelim yüreğim hep böyle bilelim biz...

Dertlere siper olma zamanıgönüllerde sevda olma zamanı..
yüreğim kışın bahar olma zamanı....
hadi bir umut yine...kalkalım ayağa..
hadi silelim gözyaşlarımızı...
kimse görmesin bilmesin ağladığımızı... dostumuz olan geceyi bekleyelim yüreğim....
vede bizi yalnız bırakmayan yıldızlarımızı...
onları dost seçtik biz kendimize...
çünkü hem çok uzaktırlar hemde çok yakındırlar...

vede

ışıklarıyla geceyi ne güzel aydınlatırlar... örtsün yüreğim gece bütün yaralarımızı.... saklasın bizim gözyaşlarımızı.....
elimizi kaldırdık ya semaya biz....
UNUTMA yüreğim biz istedik
AŞIK olmayı RABBİMİZDEN...
biz istedik dertleri can-ı gönülden...
gelsin dedik...sevginin fedakarlığı olacakdı elbet....

Yüreğim AŞIKLAR için burası sadece bir gölgelikti..yani okadar kısaydı..
O yüzden AŞIKLAR buraya hiç kıymet vermediler....
kimseyi incitmediler..
değmezdiki zaten bir gölgelikdi bura onlar için...
onların yurdu AŞIKLAR DİYARIYDI.....

ne kadar uzağız dimi yüreğim oraya.. gayret yüreğim...
gayret ve az sabret yüreğim....
kapı kapı dolaşma zamanı şimdi...
sevginin sahibini anlatmak için... kovulsakda anlatma zamanı yüreğim aşkın sahibini tanıtmak için...
anlatalım haykıralım ve yanalım yüreğim... nereye gidiyor bu insanlar diye....
ağlayalım yüreğim ağlayalım...
bize sevgiyi öğretmişti RABBİM....

sevgiyi tanımamız için bize anne baba eş dost göndermişti..... ama bunlar araçtı yüreğim... basamak basamak HAKKA ulaşmak için....sevmekti yüreğim sadece onun için....

Hüzün mevsiminde dökülen yaprak gibiyiz.... savrulduk heryere..
kaybettik benliğimizi..
unuttuk nerden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi....
ve şimdi yüreğim....
hatırlama ve hatırlatma zamanı...

gözler sahtelikleri gördü hep..
eller sahteye uzandı hep...
kaç el yetim başını okşuyor yüreğim...
kaç el bir gözyaşı siliyor....
oysaki bu eller bize yüreklere dokunmak için verilmişti...

ve kaçımız şimdi gerçekleri görüyor..
kaçımız işine geleni görüyor....
oysa yüreğim bu gözler hakkı görmek için verilmemişmiydi.....
ve kaçımızın kulağında
sevgi sözcükleri çınlıyor....
kaçımız iyi şeyler duyuyoruz..
oysa bunların hepsi bize bir duyguyu büsbütün yaşamak için verilmişti....
AŞK...
işte ozaman göz onu görürdü kulak onu duyardı ayak ona varırdı el ona uzanırdı......

Hasret yükünü sırtlayarak çok yollar aldık... gözyaşlarımızı gönlümüze akıttık...ve yüreğim senle beraber kanadak
acıtıldık incitildikitildik......
varsın yapsınlar yüreğim...
biz burda kalıcı değiliz...
varsın yapsınlar yüreğim biz lanet edici değiliz....
her şeyi gören her şeyi görüyo yüreğim... sen üzülme...mahzun olma....

Umut hayalimiz olsun..
sevdamız sermayemiz olsun...
gözlerimiz ışığımız olsun...
sözümüz özümüz olsun...
halimiz aşkımız olsun...
benliğimiz HAK ESİRİ olsun.....
güneşimiz rüyamız olsun....
ve bir gün öldüğümüzde
ADIMIZ AŞIK KONSUN.....

hep diyorum ve hep diyeceğim yüreğim sanma AŞK kolay değildir....
AŞIKLAR DİYARINA varmak kolay değildir... bedelde herşeyi ister....
AŞIKLAR kendilerini düşünmezlerdi kendileri yoktiki zaten onlar hiç buraya ait olmadılarki....
onların yaşadığı acıları yaşamadan bu yolda sana yol yok yüreğim..yol yok.....

ve yüreğim yine gitme zamanı
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Yokluğunda; keskin bıçak...
Yağlı urgan boynumda hasret!
Yokluğunda; gamlı rutubet her üstüme çöken...
Her solukher nefes!
Yokluğunda; her eşya puslu...
Gök yağmur öncesi kapalı ağlamaklı!
Yokluğunda; yıkık gönül kalem...
Umudum kırık hayatım yitik!
Yokluğunda;aşkın bahtı gölgeli...
Sızılı gönlüm sevda yanığı!
Yokluğunda; çakıl kum taş...
Geçtiğim yollarbaygın gölge dolu!
Yokluğunda; yeni yükselen ayın sönük ışığı...
Heryerde sereserpe renksiz mehtap!


Yokluğun... Kahroluş...!
Yokluğun... Zulüm...!
Yokluğun... Damarlarımı parçalamış kurşun!
Yokluğun... Ruhumu cebelleştiren ecel!
Yokluğun... Yokluğun yok oluş yar!
Yokluğun... Ölüm !!!
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Senin yokluğun var ya....

Ölenin adresi bellidir
toprağına dokunursun konuşursun
sesini duyurursun.
Ya giden nerdedir ne yapar bilemezsin
onu iki dünyada da bulamazsın
yokluğundan başka hava soluyamazsın...


Tuz tadını
şeker adını yitirmiş
su saflığını
geceler gündüze ilişmiş
bütün duvarlar aynı
soğuk yüzünü sakınmıyor
adı gibi duvar işte
ne dersem aldırmıyor
kaç çığlığıma direndi...


Toprak otlara can değil ki
çiçekleri hiç aramasın
o papatyanın göbeği gözlerin...


Yıllarca anlattıkların asırlara taşıyor
sözlerinin harfleri milyon sayıda
gökyüzünden üstüme dökülüyor
her biri kurşun tanesi
kalabalık kentte tek hedef benim
hiç kimse farkında değil
kan içinde yaralı gezdiğimin...


Yokluğun var ya...
senin akla ziyan bela yokluğun var ya...
her şeyi ters düz eden yokluğun var ya...



Güneş dünyayı terk etmiş
ay peşinden gitmiş
yıldızlar yere düşmüş
yağmur toprağa küsmüş
bebeklerin benzi solmuş
yeni gelinler dul olmuş
çığlığın bademcikleri alınmış
dağlar heybetini yitirmiş
tümseklerin şaklabanı olmuş koca dağlar
her ne oluyorsa
vallahi senin yokluğundan oluyor.

Yokluğun var ya...
senin akla ziyan bela yokluğun var ya...
her şeyi ters düz eden yokluğun var ya...



limiti dolmuş hastaneler
kifayetsiz cümleler
Mavihüzün’ün şiirleri iç karartıyor
iki metre boyunda cüceler
her şey saçma her şey anlamsız
akıllara ziyan geliyor
tıka basa tımarhaneler
Mazhar Osman’ı arıyor
ziftlenmiş zavallı zihinler.


Aşk a kilitli bütün kalpler
sevda virüsü saldırıda
salgın kenti aşmış
dünyaya yayılmakta...



Sevdalıları imha ediyor askerler
salgın bulaşıcı
aşıkların sayıları arttıkça
yok olacak evren
satılık aşklar sahibinden devren
ama alan yok.

´´ nasıl aşık olunmaz´´
dersleri veriliyor
kenar köşe her bir adım kalpte.


Her şey şer her şey saçma
anlamsız mantıksız.
her ne oluyorsa
vallahi senin yokluğundan oluyor.



Yokluğun var ya...
dermanı dermansız yapan yokluğun
yokluğun açlık
yokluğun soğuk
yalınayak yetimin gözyaşı yokluğun...


Yokluğun var ya...
öksüze atılan şamar
yetimden esirgenen sevgi
kelime-i şahadet için saklanmış
son nefesi çalan adi hırsız yokluğun...
bakire kalpleri dul eden virüs yokluğun
dünyamı metrekareye sığdıran
mercek yokluğun...


Yetmez! daha anlatayım mı?

Yokluğun var ya...
tat alma duyumu bozan
dünyayı gözümde kıyamet kılan

yokluğun var ya...
yaşarken ölümle metres kalmak
ölememek sürünmekziyan olmakharcanmak yokluğun.


Hiç bir zaman terk edişini
hazmedemez bu yürek
metresimle nikah kıyana dek
peşimi bırakmaz yokluğun.

Yokluğun yokluk yokluğun açlık
kanatsız kuş yokluğun
sinsice katlettiğin
aşkımın çığlığı yokluğun.


Yokluğun var ya...
sırat köprüsünden geçmeye bir adım kala
uçurumdan düşmek yokluğun.

yokluğun boşluk huzursuzluk
bir lokma ekmeği boğazıma dizen
zehir zıkkım
akla zeval yokluğun...


Senin yokluğun var ya....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Yorgunum..Artikyoruldum..
Ya$amaktan değil ama ya$atmaktan..
Didinmektengözümde canlansa bile yaptıklarım..
Zayıflığımın tepesinde $ovalye rengine bürünmekten..
Nerede olduğumu bilsem bile..
Yorgunum..
Artikyoruldum..

Yaptıklarımdan değil yapamadıklarımdan..
Ya$amadıklarımdan ya$atamadıklarımdan..
Yıprandım kırıldım eğildim..
Kestirip atamadıklarımdan ve attıklarımı unutamamaktan..
Yorgunum..
Artikyoruldum..

Hissettiklerinden değil hissetmediklerinden..
Kafesleri kırmak zorunda olduğundan
İstemesem de gerildim kızdım..
Sıkıldım sevgimi kanıtlamaktan..
Yorgunum..
Artikyoruldum..

Anlatmaktan seni onu diğerini..
Anlatamadım dinletemedim..
Kimim ? Neyim ben ?
Beklemekten sıkıldım...
Ne zaman sıra bana gelecek dinleneceğim diye..
Yorgunum..
Artikyoruldum..

Yürümekten karıncanın ağırlığıyla..
Mutsuzum..
Gösteremediğim için geçtiğimiz yerleri..
Ben her adımını ya$asam bile yolculuğun..
Farkında olamamandan..
Yoruldum..

Yorgunum sevmekten..
Sığmadığı için tek bir yüreğe..
Tutulamadığı için bir çift elle..
O yüzden iki ki$ilik yoruldum..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Biten bir aşkın ardından ne anlatılabilir?
Ne söylenebilir ki?
Yalvarmak
Yakarmak mı?
-Hayır.
Derler ki; "Aşk da unutulurmuş her şey gibi.
Hem de yaşanıp bittikten sonra değil
Tam da doludizgin devam ederken unutulurmuş aşk.."

Şimdi düşün (!)
Acısını ağrısını;
Sızısı yarası var mı ?
Kanayan bir yerin var mı bak gögsüne !
İyice bak içerine acıyan sızlayan inleyen isyan eden bir uzvun var mı!

Aşk yalan!
Aşk kandırmaca!
Aşk hiçlik!
Aşk kaybedilmişlik!
Bitip tükenmişlik!
Aşk unutulmuşluk!


Unuttum adını!
Unuttum yarasını!
Unuttum alıp götürdüklerini!
Ve tek aklımda kalan;
Bir zamanlar güzel bir masal yaşamış olduğumuz...
Sonu UNUTULMUŞ bir masal...

"Unutulmuş bir aşkın penceresinden bakıyorum hayata.
Kırık dökük anılar içinden seçebildiğim kadarıyla mutluyum artık..."
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bizler aşkı şimdi bulunduğu yere getirenler suçluyuz. Birisini sevmeyi unuttuğumuz için bencilliğimizi aşka karıştırdığımız için suçluyuz.

Kimler sildi aklımızdan saflığı? Biz bu kadar kirlenmiş çocuklar değildik? Zaten ne ara büyüdüğümüzü bile anlayamamıştık sevdayı siyaha boyamayı ne zaman öğrendik? Düşlerimiz yok muydu? Yan komşunun oğluna gönlümüz kaydığında saatler boyu yol gözlediğimizde taşıdığımız aynı kalp değil miydi? İlk öpüştüğünüz günü düşünün. Ellerinizin nasıl terlediğini yüzünüzün kızardığını koşarak eve kaçtığınızı hatırlamıyor musunuz?

Yan yana yürürken ellerin çarpışması için ettiğimiz duaları sinemada sarılmasını beklerken filmi kaçırmayı ilk randevuların pastanede olmasını unuttuk mu? Birlikte içilen gazozun şimdi içilen en pahalı şampanyadan bile lezzetli olduğu o yıllarda yaşayan da bizler değil miydik? Sevişmeyi öğrendiğimiz için mi bozuldu hepsi?

Eve geç kalıp babadan dayak yeme riskini göze almak sevgiliyle beş dakika daha fazla olabilmek için değil miydi? Cep telefonumuz olmadan saatler boyu sabırla buluşma yerinde bekleyebilmek için aşktan başka neyi olabilir ki insanın? Altımızda son model arabalarımızın olmadığı zamanlarda uzun yürüyüşler yaparak ulaştığımız çay bahçelerini şimdi gitmeye değer bulmamak bizim neye dönüştüğümüzü gösterir?

Bizler kendimizi kirletirken bize inanan aşkı da lekeledik. Onu parçalamak için uğraştık. Egolarımızı sevginin önüne koyduk. Yalan söyledik aldattık. Gözlerimiz döndü para diye aşkı üç otuza sattık.

Anılarımıza sahip çıkmadık. Kimseyi hatırlamadık. O kadar bulandı ki yaşadıklarımızdan aklımız emek verenlerin üstüne bastık. Her ilişkimizi çıkar üstüne kurduk. Karşılıksız yapılan ne varsa hepsine gülerek baktık. Alay ettik aramızda biraz temiz kalmış kim varsa ve daha acısı bunu yaparken hiç utanmadık.

Bizler önce kişiliklerimizi kaybettik. Sahte özgüvenlerle yollara çıkıp satın aldıklarımızla var olabildik. Sonra kalplerimiz bozuldu abdaldık aptal olduk. Sonunda kör olmayı becerdik. Baktıklarımızın gerçek olmadığını masalların birer yansıması olduğunu fark edemedik. Kendimizle o kadar ilgiliydik ki aynadaki yansımamızdan başka bir şey sevemedik. Sen bizi affet Allahım sanırım biz aşkı kaybettik….
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Gözlerinde Olmak İsterdim Nedenmi

Çünkü Her Gülüşünde Gözlerin Kadar Heyecan Verici Olmak Güzel Duygular Veren Hevesli Bakışlarda Kalmak Aynaya Her Baktığımda Seni Kendimde Aramak İçin.


Gözlerinde Olmak İsterdim Nedenmi

Çünkü Her Sana Baktığımda Seni Kendimde Görmek Üzüldüğüm Zaman Aynaya Bakıp O Güzel Gözlerini O Masum Bakışlarını Hatırlayarak Kendimi Mutlu Etmek İçin


Gözlerinde Olmak İsterdim Nedenmi

Çünkü Beni İlk Gördüğün Andaki O Heyecanın Sana Verdiğim O Güzel Anın Mutluluğunu Bende Yaşaya Bilmek İçin Gözlerin Kadar Sevimli Olabilmek İçin


Gözlerinde Olmak İsterdim Nedenmi

Sinirlendiğin Zaman Gözlerindeki Keskin Bakışların Sana Verdiği Duyguyu Tadabilmek Senin Gözlerindeki Hırçın Sezgileri Anlamak İçin.

İşte Bu Yüzden Gözlerinde Olmak İsterdim... Seninle Bir Ömür Boyu Olmak Her an Mutlu Kalmak İsterim



Yazar: Harun Çelik
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ne Sanmıştın

Beni Terk Ettiğinde Arkandan Koşacağımı mı
Yoksa Gitme Diye Yalvaracağımı mı
Söyle Bakalım Ne Sanmıştın Güzelim
Hiç Durmadan Hiç Usanmadan Ağlayacağımı mı
Seni Birdaha Görmek İçin Herşeyi Kabul Etmemi mi

Ben Hep Senin Hayalini Kurarken Sen Başkalarıyla Oldun
Ben Hep Seni Düşünürken Seninle Olmaya Çalışırken
Meğer Sen Hep Başka Kalplerin Peşine Koşmuşsun
Hiç mi Vicdanın Yoktu Hiç mi Sevgin Olmadı Bana Karşı
Neden Seni Seven Bu Yüreği Göremedin İncittin

Ne Zaman Sana Nankörlük Etti Bu Gönül
Ne Zaman Senden Esirgedi Sana Olan Sevgisini
Medem Böyleydi Niye Bu Eziyetler Bu Küstahlıklar
Neden Bu Kalbe Eziyet Ettin Neden Bırakıp Gittin
Seni Aşkların En Yücesi Gören Bu Gözleri Neden Kör Ettin

Sen Bana İhanet Ederken Görmedin Benim Çektiğim Acıları
Bilmedin Bilemedin Seni Seven Bu Yüreği Bu Canı
Sanmaki Artık Seni Tekrar Severim Tekrar Kabul Ederim
Sanmaki Sana Esksi Gibi Değer Veririm Şevkat Veririm
Sanma Geri Dönerim Seni Bir Daha Severim Sanma Sakın

Yazar: Harun Çelik
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kendimi
Kim ne derse desin!
Tahammülüm kalmadı artık
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Nasılsa döneceğin yok senin
Çıldıracağım bu gidişle
Allah kahretsin! ..

Dünya ateşler içinde
Savaşlar almış başını gidiyor
Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim
Umurun da mı senin?
Kimbilir hangi cehennemdesin?
Allah kahretsin! ..

Hangi masaya otursam
Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme
Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler
Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkı sözlerilar
Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz
Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
Ne yapsam ne etsem nereye gitsem
Ecel gibi peşimdesin
Allah kahretsin! ..

Dün birine rastladım aynı sokakta
Saçları sen gözleri sen
Koştum heyecanla peşinden
Ve hayatımda ilk defa bir tokat yedim
Senin yüzünden...

İşte böyle bir sevda benimkisi
Bu zamanda bu devirde
Haklısın adam olacağım yok benim
En güzeli artık son vermek bu hayata
En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
Ya da en yüksek tepelerden
En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
Ama içimde sen varsın
Ya sana bir şey olursa?
Allah kahretsin!

AHMET SELÇUK İLKAN
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst