Fıkra Arşivi 2 ! . . .

Atlar Karışıyor
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı atlarını karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin ati belli değil. O yüzden Temel’in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun da ona inat o da diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş. Dursun ona inat diğer atın aynı yerine aynı boya ile işaret koymuş. Temel bakmış böyle olmuyor Dursun’a:
- Dursun bak bu böyle olmayacak. En iyisi beyaz at benimki siyah at da seninki olsun demiş
_
 
Alkış
Bir uçak düşmek üzereymiş. Bu yüzden uçağın tabanı da dahil olmak üzere her şeyi atmışlar. Yalnızca uçağın tavanına tutunan yolcular ve pilot kalmış. Pilot:
- Uçak hala düşüyor bir yolcunun atlaması gerekli demiş. Temel:
- Ben atlarım ama sizden bir isteğim var. Ben ömrüm boyunca alkışlanmak istedim fakat beni bir kişi bile alkışlamadı. Bu yüzden sevgili kaptan pilotumuz hariç şimdi hepinizden kuvvetli bir alkış bekliyorum deyince bütün yolcular Temel`i alkışlamış ve aşağı düşmüş. Sadece Temel ve pilot kurtulmuş.
___
 
Çift Bardak Temel
Temel her gece yatarken başucuna 2 tane bardak koyuyormuş. Biri su dolu diğeri boş... 1 gece 2 gece derken Temel’in oda arkadaşı Dursun dayanamayıp sormuş:
- Ula Temel ne edisin sen her gece her gece bu pardaklarla? Temel cevap vermiş:
- Akşamları uyandığımda bazen canım su içmek istii bazen de istemii...
_
 
Lacoste
Mısır'a gezmeye giden Temel ile Dursun'un kayığı Nil nehrinde batar. Tabii hünerlerini ortaya koymanın tam zamanı gelmiştir. Şampiyonlar gibi yüzmeye başlarlar. Bir ara Temel kocaman bir nesnenin kendilerine doğru geldiğini görür. Dev bir timsah iştahla onlara doğru yüzmektedir. Temel keyifle bağırır :
- Ula Dursun işe bak adamların kurtarma gemileri bile Lacoste
_
 
Sinema Bileti
Temel oğlu Hasan’ı ödüllendirmek için para vermiş ve sinemaya göndermiş. Hasan gişeden biletini almış ve salona girmiş ancak biraz sonra ağlayarak dışarı çıkmış. Gişedeki kız Hasan’ın yanına gidip ne olduğunu sorunca Hasan da :
- Kapıtaki amica piletumi yirttu...
_
 
Palavracı Komutan
Temel ve Dursun paraşüt eğitimlerini tamamladıktan sonra ilk atlayışları için havalanırlar. Makul seviyeye geldiklerinde komutanları son kontrolleri yapıp “atladıktan bir süre sonra paraşütün sağ tarafındaki ipi çekin paraşütleriniz açılacaktır. Şayet açılmazsa hiç telaşa kapılmayın sol tarafta yedek paraşütün ipi var onu çekin sorun kalmaz... İndiğinizde sizi bir jip bekliyor olacak sizi karargaha geri götürecek" der. Temel ve Dursun korkarak da olsa atlamışlar. Heyecanla sağ taraftaki iplerine asılmışlar. Tık yok... Taş gibi düşüyorlar. Hemen sol taraftaki iplere asılmışlar ama paraşütler yine açılmamış. Temel bunun üzerine bağırmaya başlamış :
- Ula bu komutanun hiçbir deduğu çıkmayi... Hele bir de aşağuda jip yoksa o zaman komutanun benden çekeceğu var daa
 
am Sorry
Temel bara gitmiş. Geçmiş bir kenara oturmuş biraz sonra bara bir adam girmiş ve sıska uzun boylu bir adamın kafasının üzerine şişe koymuş çekmiş silahı ateş etmiş. Şişe paramparça... Ateş eden adam elini kaldırmış; “I am Pekosbill” demiş ve çıkıp gitmiş. Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska adamın kafasının üzerine konserve kutusu koymuş çekmiş silahı ateş etmiş kutu paramparça... Ateş eden adam elini kaldırmış; “I am Redkit” demiş ve bardan çıkıp gitmiş. Temel bunları seyrettikten sonra dayanamamış eline bir elma almış ve o sıska adamın kafasının üzerine elmayı yerleştirmiş çekmiş silahı ateş etmiş ve adamı tam anlının ortasından vurmuş. Sonra elini kaldırıp; “I am sorry” demiş ve çıkıp gitmiş.
 
Boynuzlu Köpek
Temel bir gün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp “Ula Temel Napiysin?” diye sormuş.
Temel: - Ula cörmiy misun köpeğumu cezdirayrum.
Dursun: - Ula Temel bunun boynuzlari var da.
Temel: - Valla ben onin özel hayatina karişmayrum...
_
 
Yüz Hamsi
Dursun Temel’e sormuş :
- Usağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin...
Bu espri Temel’in acayip hoşuna gitmiş. Yolda Cemal’i görmüş ve hemen sormuş :
- Uşagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Cemal : 50 tane yerim ben...
Temel : Tüh be usağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum...
_
 
Tatbikat
Temel ile Dursun bir gün paraşüt tatbikatına katılmışlar. Diğer paraşütçüler gibi onlarında uçaktan atlama sıraları gelmiş ve kendilerini boşluğa salıvermişler. Temel’in paraşütü açılmış ancak Dursun’unki açılmamış. Dursun Temel’e :
- Ula Temel bu meret açilmayi da!..
Temel :
- Ula Tursin yardimci paraşüti aç usağum!..
Dursun yardımcı paraşütü açmaya çalışmış fakat o da açılmamış ve Dursun Temel’e bağırmış :
- Ula Temel bu merette açilmayi.
Temel : Boş ver uşağum nasul olsa tatbikattayuz daa...
Dursun : Haklusun...
_
 
Çift Katlı Otobüs
Bir gün Temel ile Dursun 2 katlı otobüsle yolculuk ediyorlarmış. Temel cep telefonunu çıkartıp alt kattaki Dursun ’u aramış. Başlamışlar konuşmaya :
- Orada havalar nasıl Dursun kardeşim?
- Bizim şoför uyumuş otobüs kendi kendine gidiyor valla Temelciğim...
- O da bir şey mi Dursun? Bizim katta şoför bile yok...
_
 
Benden Ne Dilersen
Temel gemiyle okyanusu geçiyormuş. Bir fırtına çıkmış gemi batmış. Temel bir İngiliz bir de Fransız bir tahta parçasına tutunmuşlar yüze yüze küçücük bir adaya çıkmışlar. Günler geçmiş. Ot yiyerek günlerini geçiriyorlarmış. Bir gün dalgalar kıyıya ağzı sıkı sıkıya kapalı bir şişe getirmiş. Hemen şişeyi açmışlar. Bir cin çıkmış şişeden :
- Sahipler ! Dileyin benden ne dilerseniz demiş.
İngiliz:
- Beni hemen evime götür demiş. Cin parmaklarını şaklatmış İngiliz bir anda evine gitmiş. Fransız:
- Ben de evime gitmek istiyorum demiş. Bir anda Fransız da evine gitmiş. Cin Temel ’e dönmüş :
- Sahip dile benden ne dilersen... Temel etrafına bakmış :
- Purda yalniz kaldum. Pen yalnuzluğu hiç sevmem. Ha o İnculuz ile Firansızı puraya ceri cetur demiş.
 
Çölde
Temel çölün ortasında susuz kalmış. Birden karşısına bir cin çıkmış:
- Dile benden ne dilersen demiş. Temel’in ağzından sadece “Su!...” sözü çıkmış. Cin hemen bir şişe buz gibi su vermiş Temel’e :
- Bu şişe sihirlidir suyu hiç bitmez. Bittikçe kendiliğinden dolar demiş.
Temel şişeden kana kana su içmiş. Cin sormuş :
- Öbür iki dileğin nedir? Temel ağzının kenarlarından akan suları silerek :
- Pen bu şişeyle doymam ha pu şişeden iki tane daha ver bağa demiş
 
Penguen
Temel bir penguen bulmuş kanadından tutmuş gezdiriyormuş Arkadaşları Temel’e “Bunu hayvanat bahçesine götür” demişler. Bir süre sonra Temel’in arkadaşları penguenin yine Temel’le yolda dolaştığını görünce :
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin ? diye sorarlar.
Temel bunun üzerine :
- Hayvanat pahçesine cötürdüm. Şimti sinemaya cideyruz. der
_
 
Ceza
Temel Almanya’da polis memuruymuş.Bir gün bisiklete binen bir papaz kırmızı ışıkta geçmiş Temel papaza "Kırmızı ışıkta geçtiniz size ceza keseceğim" demiş. Papaz "Sen ne diyorsun benim sağ kolumda İsa sol kolumda Meryem var" demiş. Temel "Hemd e bisiklete üç kişi binmişsiniz daha fazla ceza alacaksınız"demiş.
_
 
Yağmurluk
Amerikalı Rus ve Karadenizli aynı otelde kalırken gece yarısında yangın çıkar. Panik içinde yukarı katlara koşarlar. Çaresizlik içinde Amerikalı odada duran bir şemsiye bulur "Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar. Şemsiye sağlamdır Amerikalı paraşütle iner gibi sağ salim yere varır. Bunu gören Rus yandaki odadan başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak atlar; o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temeli beklerken yanlarına hızla düşen bir cisim çarpar. Gidip bakarlar: Temel. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafı kırık. Amerikalı merakla: "Ne oldu?" diye sorunca Temel; "Şemsiye bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş.
 
Bir akil hastanesinde bir deli öteki deliye:
- Ben bir roman yazdim al oku; bakalim begenecek misin demis.
Ve kendisine kalinca bir kitap vermis.
Öteki deli bir hafta boyunca okumus romani. Sonunda arkadasi deliye:
- Romanin çok ilginç demis; yalniz biraz kalabalik çok isim var içinde.
Kitabi veren deli:
- Al demis ikinci cildini de oku.
Ve kalinca bir kitap daha vermis.
Yine aradan bir zaman geçmis. Romanin ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum demis; gerçekten çok ilginç ama bu da çok kalabalik; çok isim var içinde...
O sirada akil hastanesinin doktoru gelmis üstlerine:
- Verin bakayim demis o telefon rehberlerini. Ne zaman aldiniz bunlari; ben de kaç gündür onlari ariyordum
 
Temel ve Dursun trenle yolculuk yaparkenbir sigir çiftliginin önünden hizla geçiyormus.Temel tahmin etmis
-Dursun burada tam 397 sigir var..
-Ula Temelnasil saydin?Vizz diye geçtuk daa..
-Kolaydur..Ayaklarini sayip dörde bölüyorum.
 
Adam hanimina dert yandi;
-Iflas ettikten sonra arkadaslarimin yarisi beni terketti.
-Peki öbür yarisi?.
-Onlarin daha haberi yok..
 
Adamin karisi hamileymis.Bir gece yarisi sancilanmis.Çagirilan ebe tam doguma baslarken elektrikler kesilmis.Adamcagiz mecburen fener tutarak doguma yardimci oluyormus.
Nihayet bebek saglikla dogmus.Ancak ebe bakmis bir bebek daha geliyor.Onu da dogurtmus.
Bitmemis ardindan bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüs.Ebe;
-Ne yaptinyak su feneri!..
-Olmaz ebe hanimbaksana isigi gören geliyor!..
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst