Dün gece

---> Dün gece

"Bir kızı sevdim İstanbul...Yap bi büyüklük, düğümle şunun yollarını kapıma..."

Galiba bu böyle olmayacak.

Her düğümü çözen aklım, herşeye yeten mantığım o noktada takılıp kalıyor. Bir adım ileride gidemiyorum bir adım geri de...Kördüğüm gibi...

Sanırım gitmem gerekecek, bu yol yokuşta olsa çıkmam lazım.
 
---> Dün gece

"Hayatını tekrar tekrar aynı hayatı yaşayacakmışsın gibi yaşa

İstemediğin bi durumla karşı karşıya ka...lmışsan ve buna boyun eğiyorsan, diğer hayatlarında da aynı şeye boyun eğeceğini düşünerek,sen en güzeli boyun eğme.

Bu böyle gitmez; bi şeyi çokmu istiyosun, ama buna cesaret edemiyor musun, diğer hayatlarında da bu şeyi çok isteyip hiç bi zaman cesaret etmediğin için ulaşamayacaksın.

Bu yüzden sen en güzeli aş kendini, yap yapmak istediğini ki sonunda en mutlu şekilde yaşayabileceğin bi kısır döngü oluşturabilmiş ol."
 
---> Dün gece

"Kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin,

kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan ?..

Kaç olunca çok ; Kaçta kalınca azdı rakamlar...? "
 
---> Dün gece

Uyanmaya geç kaldın demektir
Kurumuş çiçekleri bulduğunda, başlar boyun bükmüş.
Uyanmaya geç kaldın demektir
Aşk ardında soluk bir iz bırakıp gitmişse.
Uyanmaya geç kaldın demektir
Ölüm, kağıtlarına uzun imzasını atmışsa.

Ama uyanmalısın, yolu yok.
 
---> Dün gece

Andım bu gece seni
Yad ettim yüreğimden
Sevgi yokuşundan şimdi geçtim
Yalnızlar rıhtımındayım ben

Güz yaprakları mevsimsiz döker mi böyle
Bu aşk hiç baharında biter mi söyle

Gök kubbe senin için
Denizler senin gözyaşın
Bastığın toprak yüreğim
Sensiz bu dünyayı n’eyleyim

Güz yaprakları mevsimsiz döker mi böyle
Bu aşk hiç baharında biter mi söyle
 
---> Dün gece

Yorgun yüreğim
Dibe vurmuş,
Gözlerimi yumsam hiç açmasam
Dalından kopmuş yaprak misali
Akıp gitsem göçsem
Sessiz sakin su misali
Ben yelkovan hayat akrep
Aynı yerde buluşsak ecel misali
Zaman şimdi dursa
Ne ben yaşamış olsam nede yaşıyor olsam
Azrail kılıncını vursa kınım kıpırdamaz
Nefesim dursa misali..
 
---> Dün gece

Bazı şeyler vardır
Hissedersin
Görürsün ama
Dokunamazsın
Ateş gibi
Bazı şeyler vardır
Seversin
Gerekirse uğrunda ölürsün
Ama kavuşamazsın
Sen gibi
Bazı şeyler vardır, yakar
Ateş gibi sen gibi
Varlığını, sıcaklığını hissedersin
Yanacağını bile bile
Yine de ışığına giden
Döne döne, seve seve
Ölümü kabul eden
Pervanesi olursun
Vazgeçemezsin
Ateş gibi sen gibi
Yüreğimi yakarsın ya
Sana da yazıktır
Çünkü bu yüreğin içindeki sensin
Ateş, senin gibi, sen ateş gibisin…
 
---> Dün gece

kimseye soramıyorum seni!
kirlenme diye hiç öpmedim ya...
belki başkasını seversin diye,
hiç söylemedim sana sevdiğimi.
bilmiyorsun,
boğazımda düğümsün!
yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam. ..
ölürüm...!
 
---> Dün gece

Fuzuli’nin dediği gibi;

“Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib,

Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır!”
 
---> Dün gece

Aşk, Züleyha olacağını bile bile...
Yusuf'a vurulmaktır.
Yusuf olduğunu bile bile...
Kuyuya atılmaktır.
Kuyu olduğunu bile bile...
Yusuf'u saklamaktır.

Aşk; hem Züleyha hem Yusuf hem de kuyu...
Aşk; olduğunu olabilmektir belki de...
 
---> Dün gece

Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen.


Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir.


Ben bir şarkıyı arıyorum.


Ben bir şarkıyı arıyorum.


Ben bir şarkıyı arıyorum.


Ben seni arıyorum.



 
---> Dün gece

Eskimeyen düşler
İpin ucuna bağlağanan hayaller
Kopmamamak için sımsıkı tutulan yaşamlar
Beynin ücra köşelerinde gizlenmiş Umutlar
Bir daha gelmeyecek Kaybolan yıllar
Ruh sıkıntısı Kasvetli günler
Geri gelmeyecek zamanlar
Gözü kara tutuklu aşklar
Sebepli -sebepsiz gözyaşları
Toplanan eşyalar
Çarpılan kapılar
Bölünen hayatlar
Yok sayılan insanlar
Yokluk içinde boğulanlar
Varlık içinde sapıtanlar
İsteyipde söylenemeyen sözler
Yürek sıkıntısı mutsuzluklar
Genç Ölümler
Erken doğumlar
Gelenler gidenler
Ve sonunda elde kalanlar....
 
---> Dün gece

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Hz. Mevlana
 
---> Dün gece

Bir tek senin görebileceğin bir yerden
sana gülümsüyorum...
onların duydukları kahkahalarım değil
aşkı tarif gerekirse
sana anlatayım
aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın...
 
---> Dün gece

" Aşk " diye bir şey yokmuş sevgi varmış
hani sevgi emektir derler ya yalanmış

Fazla emek Fazla değer zararmış..

Her şey yalanmış aşkta yaşananlar yaşanmamış sayılırmış..

Zaman gelir silermişiz bütün hatıraları..
geriye bir gözleri kalırmış..

Hani görmedikçe özlersin derler ya o da yalanmış..

Seni günlerce beklediğimde anladım..

Hani ağladıkça unutursun derler ya o da yalanmış..
Her gece başımı yastığa koyup ağladığımda anladım..

AŞIK olunca insanın gözü bir şey görmezmiş.ayakları yerden kesilirmiş..derler ya oda yalanmış aşk acı çekmek ağlamakmış.
bana sırtını dönüp gittiğinde anladım.

Hani ‘’Aşkımın bittiği yerde nefretim başlar derler ya o doğruymuş..Şimdi senden nefret ettiğim için anladım.

Hani çok özlersin değer verirsin.Onsuz nefes alamazsın derler ya bir anlıkmış gelip geçiyormuş her şey.Şimdiki mutluluğumda anladım.

Hani her şey toz pembe dünya güzel aşk güzel onsuz dünya karanlık derler ya hepsi bir anlıkmış.Sonraki gülmelerimde anlıyorum.

Hani herkes derdi de ben kızardım.’’.Bunları hatırlayacaksın ‘’diye.
Bir tek bu doğruymuş seni hatırlıyorum hatırladıkça gülüp geçiyorum…
 
---> Dün gece

''Neresinden bakılırsa bakılsın,
her cümlede bir çift göz vardır
ve her noktada bir insan.
O insan ki, bakar bize ve ötemize;
hep ...
kaygılanır, duraksar ve sessizdir;
ve geldim demenin bir sessizliği varsa, sevelim
demenin, sen hala gitmiyor musun demenin ya da
ölmek istemenin bir sessizliği varsa,
kelimeleri de vardır sessizliğin
duruşun kelimeleri vardır;
bakışın, uzanışın,
gülüşün...

Ama, yalnızlığın kelimeleri yoktur.
O, bütün kelimelerden oluşmuş bir kelimedir''
 
---> Dün gece

" Büyüdüm...
Yaşamlarına figüran oldum insanların,
kendi yaşamımdan rol çalarak.
Yalan söyledim,
söylediğim yalana inanmadım.
Yolları bildim,
yol bulamadım.
İncidim...
İncirken,
incittim.
Güldüm,
gülerken ağlayan nar oldum,
saçıldım gündüze,
toplanamadım... "
 
---> Dün gece

Korkular titretir ruhumu
Karanlıklar ürkütücü, ölümlere eş
Ölümler ansızın ve arkadan vurur
Ciğerlerin sökülür
Her sabah kan tükürür gönlün
Ağlarsın da ne giden duyar
Ne yanındakiler teselli verir serinletecek seni,
Ortancaların sabah güneşiyle suyu özlediği gibi
Gülüşlerini yollarsın,
Aklına gelir de dönmeyeceği kahredersin
Alıp başını gidersin yoksul ülkelere
Orada oyun oynayan çocukları bulup
Hadi dersin sizin kardan adamınız olayım
Hazır gönlüm buza kesmiş ya her yanı
Onların yeşil gözlü kardan adamı olursun
Hep gülen, hep oyun oynayan onlarla.
 
---> Dün gece

"Kalem eğri dilli,

Mürekkep siyah yüzlü,

Kağıt iki yüzlü!

Şimdi kaLkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım?"
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst