Dev Fıkra Arşivi ! . . .

Yargic temele sormus : davaciya borcunu bir turlu odemiyorsun neden

Temel boynunu buker verecegum vermesinede bana uc ay muhlet ver diyorum vermiyor uc yildir beni oyaliyor
__________________
 
Parlak Fikir
Trabzonlu imamlar ile Rizeli imamlar her hafta hali saha maçi yaparlar. Nedense her defasinda Rizeli imamlar kazanir. Trabzonlu imam temel arkadaslarina
-Usaklar haçan bu maçlar boyle citmiyi... Dursun
-Haçan napalim da der
-Aklima parlak bir fiçir celdu da...
-eee
-Haçan bizim Tirabzonsiporlu hami'ye ciydurelim cüppeyi sarugu bu bizim merkez caminin imami diye yutturalum da
Temelin bu parlak fikri herkesce kabul edilir. Hami alinir ve deplasmana gidilir... Dönüste sorarlar...
-Haçan ne oldi maç da? Temel:
-Yenildük... içi-bir (2-1)
-Haçan cine mi? peçi golleri çim attu?
- Bizimçini Hami hoca attu onlarinçini Del piyero hoca ile Roberto karlos hoca
__________________
 
Furdik Oni.
- Babam öldü demis Temel.
Ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti nasil oldu?
- Yok karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.
Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok fabrika çelik yay fabrikasi bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor biz de vurduk oni.
 
Verimli
Bizim Temelin köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmis bütün köylünün tarlalarinda arastirma yapip tarlalarin verimini ölçüyorlarmis.Sira Temel'in tarlasina gelmis. Arastirmayi yapan mühendisler Temel'e:
-Temel senin tarlan çok verimli bu tarlaya 1 verirsin 5 alirsin' demisler. Temel baslamis üzülmeye mühendisler:
-Temel bunun nesi kötü? deyince: Temel:
Neresi iyidir? Ben gecen sene buraya kaynanami gömmüstüm der.ama geri ödeyecek döt yoktur
 
Dedigi dedik
Temel ile Cemal tuttuklari baligin disi mi erkek mi oldugu konusunda iddialasmis. Temel çözüm önermis.
- Yüzbasiya soralim.
- O ne pilir ki?
- Ama dedigu dediktur.
 
Temelin Sirri
Taka kaptani Temel Reis yillardir her sabah kasasini açar ve çikardigi bir kagit parçasina dalgin dalgin bakarmis. Sora onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmedigi anahtariyla dikkatle kilitlermis. Tayfa merak içindeymis define haritasi falan zannediyorlarmis. Bir gün Temel Reis ölmüs. Anahtari koynundan alip sararmis kagidi çikarmislar.
Söyle yaziyormus: 'Sancak sag iskele sol
 
Istikamet
Temel trene binmis Kontrol gelmis biletinin Istanbul'a oldugunu trenin Ankara'ya gittigini söylemis. Temel kendinden emin
- Peçi maçinist yanlis istikamete cittigini piliy mi demis.
 
Geber ula
Temel ile Dursun hararetli bir sekilde iddialasirlar.
Temel: - "Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa." Dursun: - "Nah dalarsun ula imkanu yoktur"
Vardir yoktur bir milyarina iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldirima koyar.
-"Iyi izle ula" der "Nasul dalacam hamsi cibi"
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta dalgasini geçmektedir. Temel catiya çikar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" ve kendini bosluga birakir. Tam yere üç bes metre kala Dursun yerdeki bardaga bir tekme sallar:
"Geber ula ..pne Temel"
 
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz ammaincecik kabak sapında kocaman kabak var koskocaman ağaçta küçücük ceviz var bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu
 
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş öncesonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .
 
Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eşdost bir hatuncağızı öve öve öve göklere çıkarırlar.
-Şöyle huylu!
-Böyle soylu!
-Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin. Gelin hanım kocasına sadakatim göstermek için:
-Hoca efendi akrabalarından kime görüneyim kime görünmeyeyim? diye sorar. Hoca şaşkın:
-Aman hatun bana görünme de kime görünürsen görün... der
 
Temel arakadaşlarının tavsiyesi ile bir kamyon alır. Ehliyeti olmadığı için şoför tutar ve onunla tüm nakliye işlerini beraber yürütürler. Birgün yine Ankara
-Elmadağ yokuşunu tırmanırken kamyonun vitesi şoförün elinde kalır. Şaşkınlıkla Temel'e dönüp vites kolunu gösterir. Temel de bilgiç bir edayla
- Haçan olacağu buydu alduğum cünden beri kurcalaysun
 
Temel ormanda ağaç kesiyormuş o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni halbuki ne Doğan'ı taniyruuum ne de yengesuni.
 
Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
-Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
- Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de."
 
Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş
- Rehber "Tabiî ki var buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akş***iler penguen miydi?????
 
emel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:
- "Sayın yolcular uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-"Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"
 
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır belgeler çıkartılır Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince kurtardığın hasta Jim intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye.
 
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde "İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler.
 
Akıl hastanesinde bir gün bir hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar."Bakıcı ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Şişeleri getirdim abi".
 
Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar360 dalanlarbalıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok beğendiklerinihavuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın da havuza su dolduracaaz.!!''demiş
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst