bir arşivde benden inanılmaz fıkralar

İki deli yüz duvarı olan hastahaneden kaçmaya karar vermişler 99 duvarı aşmışlar biri sormuş :
-Yoruldun mu? Öteki :
-Evet, demiş. 99 duvarı aşıp geri hastahaneye dönmüşler.
 
Delinin birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir. Deliye sorar :
-Elin nerede? Deli gösterir.
-Bacağın nerede? Deli yine gösterir. -Burnun nerde? Deli yine gösterir. Baş hekim doktorlara :
-Bırakın emrini verir ve çıkar. Hekim çıktıktan sonra deli poposunu gösterir ve :
-Bende bu kafa varken tabi salıverirsiniz, der.
 
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu :
-Kim o? İçlerinden biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı. Bekçi geri dönüp yine seslendi :
-Kim var orada? İkinci deli cevap verdi :
-Bir kedi daha.
 
Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek :
-Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.
-Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz... Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek :
-Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek :
-Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz :
-Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz
 
Kuyuya Taş
Delinin biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış. Sonunda delinin diğeri ilk deliye bu akıllıların ne yaptığını sormuş. Birinci deli de :
-Elimdeki taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar, demiş
 
Tımarhanede iki deli makarna haşılıyorlardı. Delinin teki ötekine :
-Süzgeci ver, demiş. Öteki de :
-Valla, delik deşikti çöpe attım, demiş
 
Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış. Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
-Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba, demiş.
 
Adamın biri bir gün İngiltere'ye gezmeğe gitmek istemiş. Tabii İngilizce bilmediğinden arkadaşına sormuş :
-Yav ben İngiltere'ye gidince onlarla nasıl anlaşacağım?, demiş. Arkadaşıda :
-Bak konuştuğun her cümlenin sonuna 'ing' koy. Onlar senin ne demek istediğini anlarlar, demiş. Ve adam İngiltere'ye gitmiş ve solugu bir cafede almış. Arkadaşının taktiğini uygulamaya başlamış ve garsonu çağırmış :
-Sen bana bir çay getirebiling? demiş ve garson şaşkın şaşkın çay getirmeye gitmiş. Garson çayı hemen getirmiş. Adam demişki :
-Bak, ben ne güzel İngilizce konuşuyoring değiling? demiş. Garson lafı yapıştırmış :
-Ben Türk olmaying , b.. içerdin çaying!
 
Garanti
Adamın biri bir gün mağazadan bir televizyon çalmış ve tam kapıdan çıkarken yakalanmış.Ertesi gün adamı mahkemeye çıkarmışlar.Hakim karar vermiş
-"Bir yıl hapis."
Hırsız:
-"Ben biliyordum zaten bir yıl olacağını."
Hakim:
-"Nereden biliyordun."demiş
Hırsız:
-"Televizyonun üstünde bir yıl garanti yazıyordu demiş."
 
Hizmetçi
Hizmetçinin biri işe yeni girmiş.evin sahibi olan kadın:
-Biz 8'de kalkarız,9'da kahvaltı yaparız.demiş.
Hizmetçi:
-Ben kalkamassam siz başlayın,demiş
 
Adamın biri bekçilik yaptığı fabrikaya gitmiş, fabrikanın müdürü gelmiş ve hayretle sormuş:
- İşe niye geldin kaynanan ölmemişmiydi.
Bekçi istifini bozmadan cevap verir:
- İş saatlerine eğlenceyi katmam.
 
Adamın biri aşırı hızlı gider. Adam trafikte alçaktan uçarak giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı gidiyordu" da demiştir.
 
Adamın biri bayağı günah işlemiş. Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. Papazla konuşmaya başlamışlar :
- Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Allah affeder oğlum...
- Önceki gün de komşunun büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Allah affeder oğlum...
- Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.
- Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.
 
Adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.bakmış ki bütün hayvanlar kahkahalarla gülüyor eşek yan gelmiş yatıyor. Adam bir anlam verememiş. Merakından ertesi gün tekrar gitmiş, bu seferde bütün hayvanlar yatıyor eşek kahkahalarla gülüyor. Hayvanat bahçesi müdürüne sormuş :
- Dün bütün hayvanlar gülerken eşek yatıyordu, bugün ise bütün hayvanlar yatarken eşek gülüyor bu ne biçim iştir ne oluyor... Müdür :
- Sormayın beyefendi dün zürafa bir espri yaptı eşek ancak bugün anladı
 
Adamın birinin iki kulağı da yanmış! Doktorlar, neden yandığını sorunca :
- Ütüyü telefon zannettim, demiş. Doktorlar :
- Eee peki diğer kulağın nasıl yandı? deyince, adamda :
- Telefonla ambulans çağırmak istedim demiş...
 
Adamın biri, Ramazan günü bir mezarlık kenarında mezesini yere yaymış, kafayı çekip keyfediyormuş. O sırada yanından geçen şaşı, topal ve çopur bir adam, durmuş, bir süre hayretle adamı süzmüş, sonra kızarak :
- Be adam utanmıyor musun? Allah seni çarpar.
Başını kaldıran hafif sarhoş adam kendisine akıl öğretenin halini görünce dayanamamış;
- Sen ne yaptın ki seni böyle çarptı?
 
Adamın biri çok delikanlı geçinirmiş. Adam birgün kabız olmuş. Kabız ilacı almayı delkanlılığına yedirememiş. Geçer ümidiyle 2 gün beklemiş, geçmemiş, 4 gün beklemiş, geçmemiş. 1 hafta beklemiş kabızlığı geçmemiş. Artık dayanamamış ve eczaneye gitmeye karar vermiş. Eczane kapısından utana sıkıla girmiş.
- Şey beyfendi, ben hastayım. Tuvalete gidiyorum fakat yapamıyorum, demiş. Eczaneci
- Bunda utanacak ne var. Size hemen bir ilaç vereyim geçirir. Ama dikkat edin çok kuvvetli bir ilaçtır birden fazla içmeyin demiş.
Adam eczaneden koşar adım çıkar. Yolda dayanamaz ve 1 haftanın verdiği sıkıntıyla iki üç tane ilacı mideye indirir. Adam yolda giderken bir hastaya rastlar. Hasta, adama
- Buralarda eczane var mı? diye sorar. Adamın cevabı oldukca ilginçtir.
- Sarı çizgiyi takip et...
 
Adamın biri bir sabah kalkar ve evinin çatısında bir goril görür. Ne yapacağını bilmez ve eve girip telefonun başına geçer. Rehberi karıştırınca bir ilan görür. "Gorilleriniz itina ile yakalanır!!! Adam telefon eder ve goril avcısı yarım saatte gelir. Araç panelvan tipinde bir kamyonettir. İçinden orta yaşlı bir adam ve aptal bakışlı bir bulldog iner. Adam elinde bir beyzbol sopası, bir ip merdiveni ve bir de çifte taşımaktadır. Ev sahibi sorar :
-Nasıl yakalayacaksın onu? Adam cevaplar :
-Çok basit, önce merdivenle çatıya çıkacağım, beyzbol sopasıyla gorile vurup onu çatıdan düşüreceğim. Köpek özel eğitilmiştir, hemen gorilin bacağını ısırır ve ben inip onu araca kapatana kadar gitmesine izin vermez. Derken adam çifteyi ev sahibine bırakarak yukarı çıkmaya başlar. Ev sahibi :
-Peki ben bu silahla ne yapacağım? diye sorar. Adam :
-Eğer işler ters gider de goril beni çatıdan atarsa, köpeği hemen vur.
 
Adamın biri Kadıköy'de gezerken birinin papağan sattığını görmüş.
-Evladım bunlar konuşur mu?, demiş.
-Tabi amcacığım, demiş. -Bir tane bana ver, demiş. Ne kadar? Satıcı :
-Üç milyon, demiş. Adam almış eve getirmiş masanın üzerine koymuş. Bakıyım demiş papağandan ses yok. Defalarca tekrarlamış ses yok kızmış ve tüylerini çekerek :
-Amca de bakıyım! Papağandan yine ses yok. Masa tüy dolmuş papağan konuşmamış. Sinirlenip bunu tuttuğu gibi kümese atmış. Ertesi gün yumurta için kümese gittiğinde ne görsün her yer tüy. Tilki diye yavaş yavaş ilerlemiş bide bakmış ki papağan tavukların tüylerini gagasıyla çekerek tavuklara :
-Amca de bakıyım, diyor.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst