Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

AdıNı biLmedeN sevdim..
Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, "var"lığınla gülüşünü...
Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve, "yar"lığa süzülüşünü.

Ben seni, sesini duymadan sevdim...
Ve duymadan nefesini.
Ben seni adını bilmeden sevdim...
Ama; sevdim!..

Üşüyüşünü sevdim...
Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
"Gel, ısıt" deyişini!..
Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi...
Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim...
Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir de;
"Gel, ışıt" deyişini!..

Ben seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım... Cevabım...
İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam... Gökkuşağım, ışığım... Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem...
Seni, adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem...
...Sevdim işte!

Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim... Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı!
Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben seni, sesini duymadan sevdim.

Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni...
...seni sevdim.
Seni sevdim.

İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle...
Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
...Koklayamadım!
Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına...
Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?

Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden...
...seni bilmeden sevdim.
Seni, "bilmeden" sevdim!
Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler...
Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama sevda vardı!

Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Aşk, Uydurduğumuz En Güzel Yalan!

Bir gün içimden gittin,
anladım.
Nereye gittiğin değildi önemli olan...
Kiminle gittiğin,
hangi havayı soluduğun,
hangi şehrin,
hangi sokağında yürüdüğün önemli değildi.
Sen içimden gitmiştin...
İçimde ne varsa bana ait,
seninle gitmişti.....

Renklerim,
ruhumdaki yaz,
güneşim
gitmişti.....

ellerindesollaymei7wy8.jpg


sweetdreamsbyasheftgrafck7.jpg


Gecelerde saz çalma kokusu vardı
Sabahlar hasrete dumanlı.
Gelmeyi isterdim …ve kal dediğin sürece kalmayı.
Belki biraz… saza eğilmiş başını okşamak.
Belki biraz… sarmaş dolaş sabahlarda dudaklarına uzanmak.
Belki de… sadece kulağımı dayamak olurdu yüreğine...
Bütün saltanatım.


Sabahların hasrete dumanı bittiğinde… bir gün.
Vedalaşırdım sesiyle sazının... bir gölge gibi esmer ve üzgün.
Git dediğinde… çıkardım tuzundan öpüşlerin.
Düşerdi bıyıklarından... sevdalarım
Biterdi aşk ama… yaşanmış olurdu…
Kalmazdı böyle yarım.


ayrildikiste648uj4.jpg



asktio5fs.jpg
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

ruhumkacakgelin2zw3qq2.jpg


Sende biliyorsun hayat oyle kolay bi yolculuk değil...
Ciktigin yollarda hep bi engeller var ki , vardiginda hedefine tadina varabilesin diye.
Yoksa ne kiymeti kalir eline gecen , onun ugruna savas vermediysen? Ama sen yine , yine gitmeyi deniyosun.
Kararli sozcukler cikariyorsun dudaklarindan :
Bu bir bitistir diyorsun surekli , tekrarlarinda kendine de inandirmak istercesine.
Bu is bitmistir!
Keske dilinden cikarttigin sozcugun kolayligi kadar ciksa yurekten de , keske yine ugrasmasak paramparca kalbi toparlamaya…
keske…
keskelerle olsaydi eger benim bu iliskide soyleyecek o kadar cok keskem vardi ki…


spacer.gif

1163279027864fes6.jpg


Git! Inanki git , artik savasamiyorum seninle.
Sabaha kadar yapilmis sinir harbinin ardindan hala uyumamis gozlerim ve artik uyusuk hissettigim vucudum su anda git diyebilecek kadar cesaretli sana.
Bi uyusam , bi daha uyanmasam diyorum ( bi damla gozyasi dokuluyo) bi uyusam ,ve uyandigmda ohh kabusmus desem.
Sen desenki ne gordun ruyanda kanter icindeydin gece ,
sarilsam sana , gecse icimdeki huzursuzluk!

Git!
Inanki git.
Ben artik guclu de hissetmiyorum kendimi ,
agir geldi bu ask bana.
Toparlayamadim kendimi senin hep kuskucu sevdan karsisinda. Kendimden suphe eder oldum sayende ,
yaparmiyim acaba oyle die sorular sorar oldum kendime ,
beni kendime bile yabancilastirdin sen.
Sevdani yuregime koydum dedikce ben sana ,
sen hep baska seyler aradin dilimde ,
gozumde ,
aklimda ,
gecmiste hatta gelecekte.


spacer.gif



spacer.gif

1161853004861ftu9.jpg


Git!
Oyle kirici oluyosunki ofken sardiginda benligini.
Sonradan ozur dilemeyi iyi beceriyo olsan ne farkederki ,
su an 2 gundur suren mide krampina sebepse sozlerin ,
ozrun ilac olacakmi?
Ozrun affedilir ama silinecekmi sozlerin beynimden.
(bi an allahim olsem de , su an surda varolmasam diyebilecek kadar acitmisken sen benim canimi , ne kiymeti var paylasilan guzel anlarin , olumun adini andirdiktan sonra sen bana)










spacer.gif

1159861360753fdm1.jpg


Bu gidisin son sozlerini nerde sakliyosun simdi?
Suskunlugunun ardindan gelen deli firtinada vuruldum ben dun gece. Artik ne yapsan , ne desen daha fazla incinmez bu kalbim.Yazik bi veda kaldi bu sevdaya , sen yakistirdin , soylemek bana dustu! Icten gulusunun yerini gaddar , vurucu sozlerin aldi. Sicakliginin yerini bi soguk firtinada kaptirdim dun gece. Sabaha kadar iskenceye cekilmiscesine lime lime acittin her hucremi. Keske vursaydin da acisi gecseydi bi zaman sonra , simdi soylesene sozlerinin izlerini ne silerki yuregimden? Hep hatirasi kalsin die yaptin yaptin sen bence , oyle acimasizdin ki dun gece , artik ne dusunecegimi sasirdim ben!


spacer.gif

1162375825584fnm2.jpg


Hep sana isyan ettigime bakma , sozum sana diye , sozcuklerim sana diye hep sanaymis gibi gozukuyo. Inan kendime bi yazi yazsam , bu kadar ozenle secilmis kelimelerle suslemezdim onu. Sen cezayi kendine kestin hesapta , seviyorum ama git diyosun. Gidiyorum zaten , endiselenme. Kalmaya niyetim yok artik. Ama bana oyle bi ceza verdinki farkinda olmadan , kendimi nasi kendime getiririm diye dusunuyom kara kara .Kendimi nasil kendime getiririm yeniden...

hoşçakaL.... a$k....


spacer.gif







Git


Hadi çek git buralardan, kimseye zarar vermeden
Senin ardına bakmamış hayatın
Ardına bile bakmadan
Uzaklaş bir an önce, sessizce
Yokluğunu da al yanına varlığını hissettirmeyen
Sus sonra bağırarak sus, herkes duysun sesini, SUS..
Teşekkür et ızdıraba seni terk etmediği için
Sarıl boynuna dertlerinin, hep seninle olduğu için
Git hadi durma buralarda.. Ne değişir ki kalsan
Nasıl olsa var olduğun kadar yoksun hayatta...
Gittiğin yerde bir dilenci eli gibi uzatma sevdanı bir daha
Sökmemiş şafakların ardına saklan,
Görmesin kararmış gözler yarım kalan aydınlığını
Geçmesin yüreğindeki gökkuşağından hiçkimse,
değiştirmesinler sevda rengini
Dokunmasın merhametsizler merhametine
Göm türkülerini toprağa,
Anlamını yitirmesin hiçbir nakaratı
Ufkuna pusu kurmuşlar umudunun,
Çıkarma sakladığın yerden masumiyetini...
Git artık buralardan,
benden çok uzakta olsan da
çek git, bir yarın bende kalsa da
Git hadi bir an önce, ÖLÜMÜMDEN ÖNCE...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Ayrılık Ne Biliyormusun ?
krerbaseninkorkularnbencm5.jpg



Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrilik!

İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Güneşin bir ceza gibi doğmasi dünyaya.
İki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı,
hüznün armasi ayrılık.

O küçük ölüm!

Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.

Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından gidip ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
"bulmacanın beş harfli yemek sorusuna" yanıt aramanla halkalanmış,
"Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı"
türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotograflarını bir kenara itip,
"bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı? "
diye sorduğunda varacağı yere varmıştı çoktan.

Simdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
bir yapragın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını...
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdirmadığını yaz ortasında...

Ne mi yapacağım bundan sonra?

Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir yazmayacağım bir süre,
Fotoğraflarını günese koyacağım, bir an önce sararsınlar diye.
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdigim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Falcı kadınlara inanmayacağim artık.
Trafik polislerine adres sormayacağım,
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye....

Ne yapacagımı sanıyorsun ki?

Tenin tenime bu kadar sinmisken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın bosluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Yasak Seni Sevmek...!
Bir yasaktan ibaretsin kaç zamandır çiğneyemediğim ve adına suç demişim seni düşünmenin, işlemişim şehrin en derinlerine bir çığlık gibi...
Bir yasak özlemine,
bir yasak hayaline,
bir yasak da düşlerime düşen gözlerine...

İşte böyle sarmaş dolaş yasaklarla ulaşabilmek isterken sensizliğe mızmız bir oyunbozan olan yanım kabarır arasıra, engelleyemediğim kuralsızlığımdan sızar, köreltemediğim merhametimle çakışır, duygusal zaaflarımdan yararlanırsın.
Sen de bilirsin özlemlerin yasakları delik deşik ettiğini, bilirsin o oyunbozan yanımın en ayyuka çıktığı zamanları ve uygulayabildiğim en katı yasağın yasaklara koyduğum yasaklar olduğunu.


Akşamları tok karnına aldığım iki tablet "sen" yerine yeni bir aşkı antibiyotik niyetine yutmak gelirken içimden yasaklarımı anımsıyorum birden, öyle ya en öncelikli yasağımı sevdalara koymuştum ben.

Bir yasaktan ibaretsin kaç zamandır delemediğim ve adına suç demişim en kuytu köşelerde hayalinle sevişmelerin. Zaten sen bütünüyle yasaksın bana da, benim yasaklarım senin sınırını aşanlara.
Bir yasak sen kokan nefesime,
bir yasak seni anan dudaklarıma,
bir yasak da tüm tonlarında yansıdığın gözlerime.


Yasak seni sevmek,
yasak düşünmek,
yasak ismini anmak ve düşlerime düşmemen için uykuya dalmak.

Bu şehirde tek başına yürümek sensizliğe,
kaldırımlarına yasak, sokaklarına yasak, denizine yasak...
Kararlıyım hiç olmadığı kadar,

ya sen yasaksın bu şehir ile bana,
ya bu şehir ile bu can bana yasak!
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Belki Gelirsin diye çok bekledim Gece yarıları mum ışığında Pencere kenarında..



h1ps9.jpg


belki sende izliyorsundur aynı yıldızları diye çok düşündüm... sevgimi yolladım en parlak yıldızlarla belkide sevgimdi onlara ışık veren..



h5oz3.jpg



sabah olduğunda güneşi çok selamladım...Doğuşunu izledim...



h4fi2.jpg


Neredeysen Çabuk gel.. Sevgimle açan çiçeklerin rüzgara dayanacak gücü kalmadı.. Onlar hep İlkBahara Alışık...


digital2lk3.jpg


Ne Olur Sonbahar olmadan Gel.. Tüm vücudum solmadan gel..

www1celebiyizbiz179kvvq6.jpg


4 mevsimi yaşarım aynı anda bazen..
missingyoubyevol1314ut7.jpg


Rengarenk Hayaller kurarım Nehir kenarında.. sonrada çıkarım en yüksek dağın tepesine izlerim hepsini büyük bir hevesle...




hilljn5.jpg


bazende renkli olmaz Kurduğum Hayaller... Bir zaman küresinin içine sıkışmıştır..



sandcastlesbysilentbeforethestormvx4.jpg


Geceleri Binbir yaşamın olduğu Deniz Kenarında, Deniz Kabuğunun Üstüne Çıkıp Uzakları çook seyrettim... Giden Geldimi Acaba diye çok Düşündüm..



kingdombytheseabysilentbeforethestormbz4.jpg




Bazen yaşadığım şehir Berbat bir yer gibi görünür gözüme... Tozlu dumanlı duygusuz bir taş yığını...



ads305zsg3.jpg



Hiç Sevmem Aslında siyah beyaz yaşamı yapmam gereken tek şey sevgiyi ortaya çıkarmak olur... Ozaman bilirimki etrafım renklenir..


thevalleyofthefairiesbygraffoxg9.jpg



Canlanır hayatım..Neşeyle Uçarım İçimdeki Dünyamda..
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

yüreğine seçtiğin oyuncak benmiydim??
Yalanmış ne varsa yaşadığımız.
Ne varsa söylediğin, ne varsa hissedilen, her şey yalanmış. Bu kadar geç mi anlamalıydım? Bu kadar çok mu bağlanmış olmalıydım?
Neden en başında değil de şimdi? Ben miydim yüreğine seçtiğin oyuncak?
Kaybolan zamanlar, yitik umutlar gelir mi geri?
Issızdım.
Yapayalnızdım.
Çaresizdim.
Karanlık ve de tükenmiştim gittiğinde. Sustum, söyleyemedim.
İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim. "Seviyorum" diyemedim.
Toprağın kokusunu, havanın kokusunu, çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim.
Alâkadar olmadığım ne varsa bildim. Hepsini ezberledim. Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim.
Sesini bilmediğim, yüzünü görmediğim, sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin. Dolaşıyordun damarlarımda. Sen sadece kendini anlattığın kadardın.
Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar. Suskundum.
Tek başınaydım.
Âşıktım.
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğinde.Yaşamak bile istemedim.
Ölmeye de cesaret edemedim.
"Seviyorum" diyemedim.
Dur! deseydim, kal! deseydim kalır mıydın benimle?
Gitme! Desem, dinler miydin beni?
"Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar" deseydim inanır mıydın?
Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim.
Sen böyle gitmemeliydin. Hani ben vazgeçilmezindim.
Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?
Hani "Çık gel!" desem en uzak yollardan bana varırdın?
Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?
Yeminlerin, sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım.
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde.
Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin.
Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan.
"Seviyorum" diyemedim.
Yalanların, yanlışların, hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!
Gittiğin yer, hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!
Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına.
Vazgeçmiştim.
Rest Çekmiştim.
Savrulmuştum.
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde.
Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, yaşadıklarıma lanet olsun.
Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim.
Tekbir şey kaldı içimde; "Seviyorum" diyemedim.
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

[FONT=courier new,monospace]Sen benim için hem bir hiç hem de her şeysin…

Giderken bıraktığın yara sonsuz bir acı bıraktı yüreğimde…

''sevseydin gitmezdin…gitseydin sevmezsin..''

Giderken bıraktığın yarayı ne başkası kapatabilir..nede sen…

Hücrelerim paramparça kimi ölü kimi ölüm savaşında..

Aynı yasamaya çalışmak gibi…

Sensiz hayata alışmak gibi…

Varlığında yokluğunda bir savaş aslında…

Büyük bir savaş…

Hiçbir zaman kazanamayacağım bir savaş…

Vazgeçtim her şeyden..sevdan hariç…

Ne yasamamın bir önemi var su anda nede gıdısının…

Ne gelişini beklerim..nede beni sevmeni…

Biz bizi bir hiçe harcadık…

Geri dönmek kolay mı?bittik derken tekrar aşkım demek kolay mı ?

Her şeyden zor bebe(ğ)im..

Çok zor…

Şimdi arasan son kez sesini duymak için nelerimi vermezdim ki…

Bu can yoluna feda…

araya aylar girse de her seferinde dönmüştük birbirimize…

bu kez çok farklı olacak biliyorum…

geri dönüşümüz olsa silmezdik birbirimizi…

daha doğrusu sen beni…

ben seni silsem zaten uğruna bunca yas dökülmezdi…

bunca acı çekilmezdi …

ne var ki öğreniyorum artık
;
[/FONT]
[FONT=courier new,monospace]silemiyorsan karalayacaksın...[/FONT]
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Boşluklar ve Ben


Ne anlatmalıyım sana. Yüreğim acıyor. Ellerim sıyrık içinde... Yenildim. Yine bilmem kaçıncı kez yenildim.
Yeminlerim, asık yüzlü kararlarım, asla olmazlarım....... hiç biri kar etmedi. O, gelişi hep bilinen ama çaresiz
teslim olunan kasırga gibi. Direnmeyeceğim. Bir idam mahkumu gibi teslim olacağım.

Kimse yok, ellerimi bırakma, düşeceğim..."

Gece kanıyor sessiz ve derinden. Yüreğim iki parça, ay gibi. Ellerim kanıyor, sar onları.
Ellerim sana kanıyor, tut onları.......tutabilirsen. Sorularına cevap alamamayı sevmezsin ya,
aslında hep cevaplarını bilmediğim sorular var hayatta. Durmadan onları soruyorsun.
Oysa konuşacak ne çok şey var. Şu huzursuz insan kalbinin sukun bulduğu cennet bahçelerinden
söz etmek isterdim mesela. Kalbim sakinleşirdi belki.Sonra masallardaki peri kızlarından bahsetmedik.
Hani hep bir sırları vardır da ifşa ederlerse bir güvercin olup uçup giderler.
Gülüyorsun içinden, "Peri kızı mı sanıyor bu kendini?", diyorsun. Biliyorum. Ama sen bilmiyorsun...

Hayat; benim için boşlukları doldurabilme becerisi

Geceyi kanatıyor bakışların. Sessizce iniyor üstümüze rahmet. Taa derinlerde kimsesizlik. Ben mi?
Ben boşlukları dolduruyorum; boş sandalyeleri, boş saatleri, fill in the blanks'le belirtilen kelime arası boşlukları,
avare boş gönülleri... Eyvallah etmiyorum ne sana, ne neon ışıklı hayatlara ya, yine de bir parçam kalıyor orada.
Çekilmiyor hayat ya da çekemiyorlar bizi, bilmiyorum. Boş ver. Saçlarını okşayıp, dudağındaki tebessüm oluyorum,
usulca kalbine dokunuyorum sonra.

Ey aşk! Son hamleni yap şimdi. Hazırım...

Yoruldum. Dipsiz bir kuyuya düşüyor gibiyim. Çırpındıkça daha hızlı, daha hızlı düşüyorum.
Tutunmaya çalıştıkça parçalanıyor ellerim. Ey aşk, hadi gel! Buradayım. Yeter uykusuz gecelerim,
yürek çarpıntılarım, kor gibi yakan hasretlerle geçen günlerim.
Ne mümkün sevgili ve ne mümkün toprak.

Ey aşk! Hazırım. Son hamleni yap şimdi....
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

bolhinhasmacofloressw8.jpg

Birazdan gün doğacak..
Usulca kalkıp yanımdan, gideceksin..
B46.jpg

Belki son kez gözlerime bakacak,
Utangaç bir öpüş bırakacak
Ve sessizce "hoşça kal" diyeceksin..
kid068b1je.jpg

Gittiğin yerde başlayacak
Yalnızlık dediğin..
ikisalincak8fw12qg11pl.jpg

Nereye baksam, neye dokunsam
Sen kokacak seni anlatacak, biliyorum…

gecenin_matemi.jpg

Bu yüzden canım, bu yüzden..

Sakın ağlama o gün…
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

UZAKLARDAN BİR SES OLMANI İSTERDİM

Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... "Üşüme" diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... "Özledim" deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim. Kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma...

Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya ... Geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin, kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı biliyorum...

Seninle suları yeşil bir ırmağın kıyısında buluşmak, saçlarının kokusundan öpmek, içime çekmek ve serin soluğundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak, uçmak isterdim…

Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı... Bütün dallar kesik... Yokluğun buz gibi soğuk... Üşüyorum... Yüreğim de donmuş sanki. Gözlerimde...
Ateşler içinde bedenim... Öyle bir üşüme ki, hiç bir şey ısıtmıyor artık. Bütün uzuvlarım uyuşmuş. Ezip geçiyor ruhumu acılar...

Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi. Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, ağrılı şiirler topluyorum gecelere şimdi...
Bilirim, sevmek ve özlemek bir ateşe dokunmaktır; yakmaktır yüreğini yangınlarda. Ama ben üşüyorum. Yokluğun buz gibi soğuk. Yakacak bir şeyimde yok…
Ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım… Ağlıyorum, akıp gidiyor gözyaşlarım çağlayanlara… Bakakalıyorum ardından çaresiz…

Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, okşasan saçlarımı bir anne şefkatiyle.. Geçerdi ağrısı başımın, geçerdi biliyorum... Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin... Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü... Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüreğim, nasıl sevinirdi dudağımdaki gelincik, kapımdaki akasya...

Susuyorum artık derin derin... Ve sessizce soluyorum bir hazan yaprağı gibi... Oysa ne kadar çok hasretim konuşmaya, anlatmaya anlaşılmaya... Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlığımı, hicranımı bir tılsımla...
Yüreğim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık koşamıyorum artık doruklara, menzil uzak...

Gel. Yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. Elim ol, ayağım ol, canım ol... Gecem - gündüzüm ol... Ağlayan gözlerim ol her damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu. Her öldüğümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdiğimi ...

Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden... İslenmeden geceler ... Sonra ölüm gelsin...

Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi.
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Saatler geçmez oldu yine.. Meğerse çabuk geçer bildiğim zaman geçmez olurmuş bir beklenen varsa..
Bekliyorum... Bıkmadan usanmadan.. Arada bir ah çekiyorum.. Sonra yine bekliyorum.. Ve bu böyle sürüp gidiyor günlerdir..
Kimselerle konuşmuyorum uzun zamandır.. Bana O''''nu bırak artık berbat görünüyorsun diyorlar..Sen bu aşkı tek başına yaşıyorsun,
O seni sevmiyor diyorlar..Yıkılıyorum seni savunurken cümlelerimle.. Gelsen artık. Cümlelerime anlam katsan.. Savunmalarım güçlense..
Yine haksızlık ediyorum sana.. Anlamam gerekmez mi artık yaşadıklarını.. Çelişkilerini..
Hayatının ne kadar karmaşık ve ne kadar yalnızlıkla dolu olduğunu.. Aşk beni çok bencil yaptı sevgili..Ama sende beni anlarsın biliyorum..Hayatta tutunduğum bir küçük kuşum ,bir de kocaman adamım var.. Gerisi yalan..Gerisi boş..
O kadar sinmiş ki herşeyin üzerime ellerimdeki sigara kokusu senin kokun,gözlerimdeki bakışlar senin bakışların sanki..Saatlerce dalabiliyorum umarsızca uzaklara..Seni yaşatıyorum biliyor musun sen olmasan da yanımda..Çok sevdiğim bir şiir vardı tam aklımda değil sözleri.Ama bir yerinde '' karşımdaki boş sandalyeni şereflendiriyorum her gece, sen olmasan da hayalinle'' diyordu.. Benim yaptığım da bu işte..Seni sensiz yaşamaya o kadar alıştım ki şimdi tüm korkularım seninle yaşanacaklar üzerine oldu..
Eğer görebilseydin şimdi beni ''yine başladın mı abuk sabuk düşüncelerinle kavga etmeye'' derdin biliyorum..Elimde değil bu kavgalar..Beynim neden yaratıyor bunları bilmiyorum..Bir yanım sana gözü kapalı bağlanmak için çırpınırken diğer yanım olmamalı diye mücadele veriyor..Ah ne zormuş..AŞK bu muymuş? Yaşlanıyorum ve hala neler yaşadığımı bilemiyorum..
Keşke şu an yanımda olabilseydin diyorum inatla olamayacağını bilerek..İhtiyacım olan tek şey kokun.. Kokunla beraber götürüyorsun her defasında içimdeki huzuru …
Bir hayat bir insan üzerine kurulabilir mi bu kadar körü körüne.. Neden ve nasıl herşeyim olabildin..Ne yaptın bilmiyorum..Ve birşey de yapmadın aslında..Sen olduğun gibiydin her zaman..Tüm çelişkiler bende..
Yalvarırım gel ve kurtar beni artık..Ne olacaksa olsun..Ya varım de sonuna kadar ya da bitti artık de..Kurtar beni yaşadığım karmaşadan..Kendimden saklanır oldum sana açıldıkça..
Mutluluk yaramıyor bana sevgilim..İki gündür o kadar mutluydum ki şimdi neden kendimi kapana kıstırmak için uğraşıyorum bu kadar..Ve neden birden bire içim bulanmaya başladı yeniden..Seneler önce bir büyüğüm şunu demişti bana ''sen hiçbir zaman mutlu olamayacaksın'' Ve ben çok gülmüştüm o zaman..Şimdi anlıyorum ne demek istediğini..Gözlerini ve kulaklarını en önemlisi de beynini kapamadıktan sonra mutlu olunamıyormuş gerçekten..Ya umursamamayı öğrenmeli hayatı ya da mutluluk peşinde koşmaktan vazgeçmeliymiş insan…
İkisi bir arada olamıyormuş..
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Bazen aşk biter...
Ve hayat da gider onun peşinden... Terk edildiğin yerde öylece kala
kalırsın... Bir sabah uyanırsın ki gözünü açtığın ömür senin ömrün
değildir... Aynada tek parça görünen bedenin, aslında lime limedir..
Nefes diye içine çektiğin ciğerlerinde parçalanmış aşkının cam
kırıklarıdır... Her sabah ölmeyip neden uyandığına lanet edersin...
Kulağın hiç çalmayacak olan telefondadır... Zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin...
Bir gecede değişir ömrün... O bir türlü inanmak istemediğin kader
seninle alay eder gibidir... Ömrünü adadığın, yıllarını önüne
serdiğin aşkın bir gecede bir başka hayata karışmıştır işte...
Ama ölüm gelmez bir türlü... Ne yapsanız öfke duyamazsın, giderken
bir kibrit aleviyle ateşe verdiği ömrünün alevleri içinde eriyip
giden yüzünüze silinip giden kokunuza, kül olan yüreğinize dönüp bir
kez bile bakmayan o sevdanıza... Anlarsınız aşktır bu, öfkeyi bir
türlü yurduna kabul etmeyen... Vefasız bir unutuşa kurban olsa da
solup yitmeyen... Hayattan soğutup SANA ÖLÜMÜ ÖZLETEN...... Ölü bir
bedende canlı kalmakta direnen... ANLARSIN AŞKTIR BU...
Günler geçer ardından ve aylar... Bazen de yıllar...
Bebekler büyür,
insanlar yaşlanır,
insanlar ölür,
eşyalar eskir,
evler yıkılır,
kurur ağaçlar...
Sokakların adı değişir...
Acılar belleğin acımasızlığına teslim olur...
SEVİLEN UNUTUR,SEVEN YANAR...

Bazen aşk gider...
Ya da sen gittiğini sanırsın...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Sizi sizin kadar tanıyan biri.. Kendini ve hayatı çok iyi tanıyan biri...
Sizi hep düşünen, ama sizin onu düşünüp düşünmediğinizi önemsemeyen biri...
Size sizi anlatabilen, sizi başkalarına anlatmayı çok seven, bunu yaparken gözlerinin içi parlayan biri... Sizin için her şeyi yapmaya, her şeyi başarabilmeye hazır biri.. Ne söylediğini bilen, söylediğini her şeyin arkasında duran, verdiği sözü tutan, randevularına geçikmeyen biri... Nerede nasıl davranacağını kiminle nasıl konuşacağını ortama uymasını bilen biri... Çoçukla çoçuk gençle genç yaşlıyla yaşlı olabilen bunu yapmaktan keyif alan biri...

Gülünecek yerde çekinmeden gülebileni ağlanacak yerde gözyaşlarını saklaya bilen biri... Bazen kıskanç, bazen huysuz,bazen şımarık,bazen bencil, bazen kaprisli, bazen kavgacı, bazen inatçı, bazen geveze ama hep iyi niyetli biri... Sizi kırmaktan incitmekten korkan, size zarar vermeye kalkanlara bütün benliğiyle karşı koyan biri... Kimseye anlatmadığınız sırlarınızı çekinmeden anlatabileceğiniz, çekinemediğiniz, düşüncesine her zaman ihtiyac duyduğunuz ne söylediğini bildiğinden hep emin olduğunuz biri...
Sana ihtiyacım var dediğinizde nerede olursa olsun koşup gelen sıkıntılı anlarınızda yanı başınızda olan ve sizi dinlemekten hiç bıkmayan biri... Birlikte içki içmekten, yemek
yemekten, film izlemekten, tiyatroya gitmekten, parkta aylak aylak dolaşmaktan, şarkı söylemekten, müzik dinlemekten hoşlandığını biri... Romantikliğiyle sizi duygu denizinde ucurabilen, gerçekçiliğiyle ayaklarınızın yere basmasını sağlayabilen biri... Süprizleriyle sizi şaşırtan çılgınlığıyla şoka sokan biri... Her zaman güvendiğiniz, size asla ihanet etmeyeceğini bildiğiniz, sizi yarı yolda bırakmayacağından hep emin oldunuğunuz biri... Sizinle sonsuza kadar birlikte yaşayacakmış gibi hissettiğiniz, sevmeden edemediğiniz, onun da sizi sevmekten asla vazgeçmeyeceğini bildiğiniz biri...
HAYATINIZDA BÖYLE BİRİ VAR MI ?
VARSA KIYMETİNİ BİLİN...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst