Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Biraz dikkatli baksaydın gülen gözlerimdeki ,
ağlayan ben'i görebilirdin..
Yada gerçekten sevseydin beni...!!!
kalbimin çığlıklarını susturabilirdin..
Ben senken sen ben olamadın.
Izdırabımın sebebi oldu sevgim...

Tükendim..
Tükettim...

Hncımı almak için tekmeler attım sevgiye...

Kendime...
Yüreğime...

Birçok kez hazırladım kalbimi seni unutmak için
Ne yaptıysam olmadı..
Boyun eğdim varlığınla yaşamaya..


Artık özlemiyorum..
Dilim söylüyor ama hissetmiyorum..
Sevgiyi kandırarak ve gizlenerek yaşıyorum..
Daha fazlasını kaldıramayacak kadar yorgunum yada bahaneler buluyorum...


İçim acıyor...
Gücüm yetene kadar dayanıyorum...


Daha dayanabilirmiyim bilmiyorum..

Zamana sığındım kurtuluşum için..
Yaralanan kalbimi sarmak..
Biraz olsun hayata bağlanmak..
Kaybetitiğim kendimi bulmak için..

Sen benden gittin..
Ardında bıraktığın 'Ben'i düşünmeden gittin..

Belki yıkıldım..
Sevgiye güvenimi kaybettim..
Ama..
Yürekten sevdim..

Sen yüregimi hiç haketmedin..!
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Gözyaşlarım...


Pencerede buğusu kalmış soğuk bir gecedeydi son sözlerin.Rüzgârın uğultusundan mı,kendi korkaklığımdan mı bilmem...duymadım seni
Eskiden şakırdı seslerin kulaklarımda.Kulaklarım sesine aşina,sen bana...Ne yazık,eskide kaldı tüm aşinalıklar
Tıpkı alışkanlıklar gibi...sen gibi

Ben bir tek harfine ne düşler adamıştım,oysa şimdi cümleler boyudur uzaklığım sana...

Seni kaybetiiğimi anladığımda yıkılıyordu şehirlerim,içim ölüyordu...Acılar kıskıvrak sarmış bedenimi,şehirlerimse sessiz sedasız viraneye dönüyordu.Gözlerimi kapattığımda kayboluyordum karanlıklarımda...Bu karanlıklar senin mi yoksa?

Balçıkta debelenmek,her çabada tekrar çamura yuvarlanmak gibi bi'şeydir bu.Ya ayaklanır dolanır birbirine,ya da yüreğin düğümlenir içinde.
Boşuna bunca çaba,ille de düşeceksin işte...!

Sen giderken gözlerine yüklediğim anlamlar boyudur yalnızlığım...

Boynumun büküklüğü sana değil,yitirdiğim ve asla geri alamayacağım heveslerimedir.Payıma düşürdüğün sadece hıçkırıklar dolusu gecelerdir.


Ama yine de asıl yanmışlığım;
seni çok geç tanıyan kalbimedir...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Özledim… Bazen sevdiğiniz insandan en güzel anlarda duyarsınız bu sözü, bazen bir arkadaş sohbetinde geçer eski günleri yâd ederken. Ama en çok yalnız kaldığınızda söylenir, sevdiklerinizi ya da geçmişi düşünürken. En zor özlem de odur hani; kalabalıkta olsanız da yalnız hissettiğinizde, gecenin bir vakti ay ışığıyla aydınlanmış odanızda, pencereden dışarıyı seyrederken, ya da yatağınıza uzanmış yağmuru izlerken söylenenlerdir. Günün yorgunluğu çökmüş, yoğunluğu geçmiştir artık; düşünecek çok şey vardır. Sevdikleriniz akla gelir önce, bir de geçen günler. Ne güzel günler geçmiştir, zaman su gibi akıp gitmektedir… Fark edersiniz ki aslında çok zamanınız olmuştur ve siz nasıl da kıymetini bilemeden harcamışsınızdır. En güzel sözlerin söylenmesi, en güzel sohbetlerin edilmesi, en güzel kahkahaların atılıp, en güzel düşüncelerin paylaşılması gereken o anlarda nedense onlar olmamıştır. Özlersiniz… Kızarsınız kendinize ama keşke demek değiştirmez gerçeği, bilirsiniz.
Zaman geçmiştir, ne sizi beklemiştir ne de bir şeyleri anlamanızı, geçmeye de devam etmektedir, beklemez sizi. Herşeye derman olan zaman, dertlerin de anası oluverir o kısacık zaman diliminde sizin için. Oflayıp puflar kendinize değil de dünyaya kızmaya başlarsınız; ama bilirsiniz.
Sonra aynaya bakar, ama görmezsiniz. O an gördükleriniz geçmişinizden karelerdir. Sevdiklerinizle beraber olduğunuz, gülüp eğlendiğiniz, sohbetlerin bol olduğu anlar; her neyse, hepsi de güzeldir ya önemli olan odur. Sonra birden yüzünüzü görürsünüz aynada, siliniverir o görüntüler, perde kapanıverir. Siz yine kızarsınız, bu sefer aynalara; ama bilirsiniz.

Bilirsiniz de acaba bildiğiniz nedir? Ya da bildiğiniz neye yarayacaktır? Bilirsiniz ki zaman geçmiştir, artık ne o sevdiklerinizle geçen o zamanlar geri gelecektir, ne de yaşayamadıklarınız. Yaşadıklarınızdan pişman olmazsınız da yaşayamadıklarınız acıtır içiniz çoğu zaman. Söyleyemediğiniz sevgileriniz, sarılamadığınız sevdikleriniz, dileyemediğiniz özürler, göremediğiniz yerler, koşamadığınız yollar, oturamadığınız yeşillikler, ya da edemediğiniz sohbetler, yağmurda bekleyemediğiniz sevgililer, seyredemediğiniz yağmurlar. Geçer gider önünüzden, acıtır içinizi. Neye yarar şimdi bunlar? Bakın dışarı; sevdiğiniz insanları göreceksiniz, ya da ıslanamadığınız yağmuru, ya da yakamozların kaynağı dolunayı, ne bileyim…

Ben de özlüyorum. Daha yeniye kadar geceleri gezdiğim yolları, oturduğum parkı, sessizliğini dinlediğim gölü, beraber oturup sohbetleriyle sabahladığım, yeri geldiğinde beraber hüzünlendiğim yeri geldiğinde beraber şarkılar söylediğim dostlarımı, bazen yağmuru bazen sokaktaki ışıkla aydınlanan yola düşen kar tanelerini izlediğim küçük penceremi, sevinçlerimi ve üzüntülerimi paylaşmayı, güneşin doğuşunu izleyerek bitirdiğim geceleri ve başladığım yeni günleri, beklediklerimi, eskimeyen o gözleri…

Ve… Özledim......
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği
acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

[FONT=Times New Roman, Times, serif]Artık sevmiyorsun ?
- Olabilir…

Kelimelerin etkisini kaybettiği,
Yüreğin, susmayı hak edindiği an…

Bir seviyorum, bir sevmiyorum !

Sevgiden korkuyorum…
Kendimden kaçıyorum..

Duygularım sevgiye mühürlü…

Bitişlere çare bulmuyorum..
Bahane hic aramıyorum…

Seviyordu, artık sevmiyor…
Geldi ve gitti…

Sevmemek varsa..
Sevmek niye var ?

Unutmusum..
Her varoluşun bir yokoluşu,
Her baslangıcın bir sonu var..
Hayatın en alıcı noktası…
Son..

Sen,
Sonum olacaksan gel[me]…
Beni kaybettiklerinde ara…
Aklımın oyunu olma…
Ne gel ne de git..

Bir sevip, bir sevmeyeceksen..
Beni, bende unutacaksan..
Gerçeğim değil, hayalim olacaksan…

Ne var- ol ne de yok- ol…

Hiç gelme...!
[/FONT]
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

[FONT=Times New Roman, Times, serif]"Sus"
dedin sustum ...

Oysa
Dilimin ucunda öyle çok kelime vardı ki ....

Yuttum ....

Kendi cümlelerimde boğdun ,
Ne yapsanda bendeki "sen" 'i kirletemezsin
"Sen" 'i öyle bir derine sakladım ki
Sen bile ulaşamassın ......

Bırak !

Dokunma !

İçimdeki mabedin öylece kalsın...

"Bırak"

Diyorum!

Daha fazla uğraşma
"Sen" 'i benden alamassın
Canımı yaksın,
ruhumu kanatsın,
bırak "sen" 'i, bende kalsın
İçimdeki "sen"'i sen bile yıkamassın...

Bırak !

Dokunma !

Dokundukça derine batarsın,
Hançerlerini sapla en derine,
Ne farkeder,

GİTTİN

Bundan fazla acıtamazsın
[/FONT]
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Biraz Uzak Dur Benden Bugün
Hiç Bir Söz Söyleme, Duymasın Kulaklarım Dediklerini
Bakma Gözlerime Öyle,
Götürme Beni Uzaklara, Hayaller Uçuşmasın, Umutlar Doğmasın Yeniden..

Gülmek Istemiyorum Bugün, Içimden Gelmiyor Işte Öylesine Gülümsemek…
Sadece Biraz Sessizlik,
Sadece Biraz Sensizlik Aslında..

Açma Gönlümün Penceresini, Yine Gelip Oturma Kalbimin Baş Köşesine..
Sadece Sus Biraz Öyle
Ve Bakma..
Yine Gideceksin Çünkü O Yüzdendir "Gelme" Deyişim.

Zor Oluyor Artık
Imkansız Gibi
Acı Veriyor..

Gidişinin Ardından Kendimi Avutamamak Zoruma Gidiyor…
Sana Bağlanmak; Benim Olmadığını Bile Bile Benimsemem Gücüme Gidiyor
Farkındayım, Acı Olan Bu: Herşeyin Farkındayım
Ben Sana Aidim Ama Biliyorum ki Sen Bana Ait Değilsin
Gitmek Istediğinde "Dur" Deme Lüksüne Sahip Değilim Ben
Ama Geldigin de Gideceğini Bildiğim Halde, Kendimi Biraz Daha Bitireceğimi Bildiğim Halde, Sana "Git" ' de Diyememek Ağır..

Gelme Diyemem, Biliyorsun
Ama Anla!
Gelme ki Yine Gitmeyesin…
Bakma ki Gözlerini Yine Benden Çekmeyesin..
Gülümseme ki Bir Daha Beni Gülüşünle Kandırmayasın
Git Demiyorum
Sadece Gelme!
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Söylemek istediğim sözler var...Anlatılacak hikayeler, anılar...
Gücüm olsaydı da eski suçsuzluğumu anlatabilseydim.. Tek haykırış nefesim kalmadı şimdi. Anlatamasam da, yüreğime kazmışım onları, soğuk gecelere sarılmışım. Anılarımda esen meltem rüzgarlarıyla savrulmuşum, yorgun kaldırımları aklıma getirip, yine uzak yollar düşlemişim...

Anlatsam da, acı verse de kopamamışım senli günlerden.
Pişman mıyım? Asla...

Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmamayı öğrendim yıllar önce...

Her ne olursa olsun, kararlarımın arkasında durmayı. Ama içimde karşı
koyamadığım, yüreğime yayılmasını engelleyemediğim bir duygu; özlem...
Bana ne oluyor ! Bilmiyorum...


Eski günlerin akışlarıyla rüzgarları dize getiren, hırçın karşı
koyulmaz, sözünden dönmez çaresizlik içinde. Korkuyor, çünkü kendisine
itiraf edemediği bu hain duygu iliklerime işliyor, bu benim...
Ve yüreğim, parçalanırcasına özlüyorum...

Nerelerde şimdi o giderken içimi dağlayan gurur?

Lanet olsun ki sen beni mahvederken karşı koyamayacak kadar güçsüzdüm...
Oysa kendimi senin yerine içimden fışkıran sevgiye kaptırsaydım, ne
şimdi böyle çaresiz, ne de bu satırları yazmak için nedenim olurdu...
Artık geri dönüşü yok bunun ! Mucizeleri ise haketmiyorum...

Artık eski halim kalmadı hiç...
Gözlerimde yanan o ışık çoktan söndü. Eski coşkusu yok yüreğimin...
Bedenim, bu kendinden nefret eden ruhu taşımak istemiyor!
Sen ne yapıyorsun hiç bilmiyorum...

Biliyor olsam bile karşına çıkacak cesaretim yok.
Biliyorum şimdi çektiğim ne varsa hepsini hakettim!

Ve Bir İtiraf :
Asla Göründüğüm Kadar Güçlü Olmadım...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Kapat perdeleri !
Kapat ki, yalnızlığın başlasın...
Ürkme !
İyidir insanın kendi kendine kalması.
Alışmalısın...
Mevsime pek gitmiyor
Şimdi o şarkıyı sustur !
Dinleme artık.
Sanma ki aylardan ağustostur...
Duvarlarına yüzümün gölgesi düşerse,
Şaşırma !
Bazı geceler ruhum, göç edecektir evine.
Bu akşam tek kişilik yap kahveyi.
Masaya bir tabak eksik koy...
Şimdi rahatça seyret istediğin filmi...
Vaktinde yatıp,
Vaktinde günaydın diyeceksin.
Kurtuldun dırdırımdan.
Bundan sonra akşamları tek başına içeceksin...
Kitaplarım sana emanet,
Canın sıkıldığında okursun.
Baktın ki işe yaramıyor,
Sen de yırtıp atarsın.
Unutuyordum az daha...
Silme camdan o dörtlüğü, olur mu?
Nasıl olsa kaybolur kendiliğinden...
Bırak, ne olacak?
Hüznüm bir süre asılı kalsın.
Sen şimdi kapat perdeleri !
Kapat ki, yalnızlığın başlasın...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Bilmezdim böylesine uzun olduğunu gecelerin
Umutsuz günlerin hüznünü duymamıştım hiç
Uykumu böleceğini bu mutsuz düşüncelerin
Bilmezdim sevda nedir tatmamıştım hiç
Kederlerin en insafsızı benimle şimdi
Suskunluğum öylesine ölümden zor ki...
Çağırsan en uzak iklimlerden koşup geleceğim
Bir gülüşün dünyamı aydınlatacak en azından
Ve kucak açacağım en güzeline mutlulukların
Bir duysam aşkımı gözlerinden, dudaklarından...
Oysa sen de ben gibi mahzunsun biliyorum
Biliyorum yasak aşkımız bizi böyle susturan
Ne olur artık yeter bu idamlık hasretimiz
Bin yıl seveceğim bir umut versen inan...
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Yürüyorum...
Nerelerden geçiyorum inan hiç bilmiyorum. Yanlış bir kaldırım taşına basıyorum, sendeliyorum. İçimde bir yer, beni sana doğru çekiyor; ya da bana öyle geliyor...

Bir yağmur damlası daha düşüyor kirpiğimin ucuna, seni damlıyorum. Yüreğimin derinine bir ezgi düşüyor, darmadağın oluyorum ; bütün harflerim sende çoğalıyor... "sevgilim," diyorsun, "bedenimin ruhu,"Sızıma sızın değiyor; o ezgi "ayrılamam," diye ağlıyor. Ya da yağmura öyle geliyor...

Mevsimin sert soğuğunda karışıyor, avuçlarının masum sıcaklığı. Sen bana yağmur olup karışıyorsun, ben seni damlıyorum...

Ayrı yollar da dağılmayı bekleyen kalabalıkta içimde bir fısıltı duyuyorum, " seni seviyorum." Ya da aşka öyle geliyor...
Her yağmur da , seni damlıyorum. gözlerinde bulunuyorum... ya da öyle işte!..
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

GİTMELER!


Gitmeler hep insanda derin yaralar bırakır. Adeta paramparça olmuş şarapnel parçaları gibi olur insan. Gidişler öylesine derin olur ki insanın içinden bir parçası organını koparır gibi. İnsanın bir organından yoksun olarak yaşaması mümkün müdür. Ama bu organ öylesine bir tek el.bir tek bacak ve göz değil. Kalbi olmadan yaşar mı insan. Kalbi olmadan artık nefes alır mı o beden. Artık atar mı aşka ,sevgiye nabız atışları.

Yakınken uzak olmak, yan yana iken öte düşmek en kötü şey olsa gerek. Gitmelerde her zaman paramparça olan sadece kalp değildir. Düşüncelerde parçalanır, her bir tarafa dağılır bir parçası. Özlemler, hayaller, umutlar ve yarınlarda paramparça olur. Topla toplayabilirsen parçaları. Birleştir birleştirebilirsen.

Paramparça olan insanın ta kendisidir. Paramparça olan aslında yarınlardı . Parçalara bölünen umutlarla büyüyen ,büyük bir aşkla yürülen bir yoldur.Gel gör ki o yolda yanlız kalırsın. Ve gitmeler adama öyle bir koyar ki hayatta iken ölümü yaşar insan.


BARIŞ DURAK
 
---> Bendeki Varlığının Sebebi Ben,Yokluğunun Sebebi Sensin...

Senin İçin Sevmek böyle özdeşleşmemeliydi isminle. Ve sen bunca yoğunluklar içinde sıyrılıp sonsuzlaşmamalıydın içimde. Kaçsam bu duygudan, kurtulabilir miyim(?) bilmiyorum. Kurtulmaya çalışsam pesimden gelir mi bu sevgi? Bilmiyorum. Sen bir bilinmez olarak devam edip gidecek... Ne yazık , çok yazık! Ben seni insanlarla paylaşmak istiyorum. Oysa insanlar seni kendilerine ait kılmak istiyorlar. İnsanlar seni benimle paylaşmak istemiyorlar. Korkuyorlar benden. Evet, içimdeki yüceliğini, içimdeki sonsuzluğunu biliyorlar da korkuyorlar benden. Seni benimle paylaştıkları zaman seni çekip alacağımı ve hatta senin kendiliğinden bana geleceğinden korkuyorlar. Ve susmadığım zaman biliyorlar ki sen büyüyeceksin içimde. Benim sözcüklerimle yüz yüze gelmek istemiyorlar onlar. Biliyorlar ki sözcüklerle gelsem sığdıramayacağım seni hiçbir şeye. Ve onlar bütün bütün bunlara rağmen seni küçük sevgileriyle anlatmakla yetiniyorlar. Seni büyülten ve yücelten bir duyguya bir sevgiye karşı durup, onu sindirme cesareti bulamıyorlar kendilerinde ... Ve sen, tüm bu insanlar içinde evet sen bile o küçük hisciklerle yetinmek istiyorsun., istiyorsun çünkü o hisçikleri görüyor, kabulleniyor ama beni farketmiyorsun bile. Düşüncelere sürüklüyor bu beni. İnsanlar evet korkuyorlar ama ya sen? Sende öyle olacaktın? Sende mi onlar gibi olacaksın? Anlamıyorum ya senin korkun nedir! O küçük göllerde yüzmekle yetinip bu koca deryadan neden kaçarsın bilmem? Enginliği ve sonsuzluğu mu seni korkutan, limansızlığı, geriye dönüsü olmamasından mi? Evet, bu yola girersen geriye dönemeyeceğinin korkusunu yaşıyorsun. Oysa ben seni yüreğimin bir yerlerine hapsedecek değilim. Sevgi tutsaklık değildir hiçbir zaman. Sevgi hapsetmez seni yaşatır. Sevgi salar, sevgi özgür kılar sevgi özgür kılar. Aslında sen o küçük hisçik göllerinin içine hapsolmuşsun da, haberin yok be sevgili! Bana gelsen, tutsaklıktan çıkacaksın oysa. Oysa! Biliyorsun iste! Bilsen! Bilsen! Bilsen benimle yeni bir doğuşa varabilirdin. Sevmeden de sevilebileceğini görürdün. Ben seni insanların yasadığı bir yerde bekliyordum... Belki de biliyorsun. Nedir sendeki olup bittiler bilmiyorum ki, bir kerecik olsun bile onlardan sıyrılıp da "SEN DE BENİMSİN" demedin ki bana. Nerden bileyim. Sen benimdin ama ben senin değildim. Sen sana ait olmayanlara sahiplendin, bense yaşadıklarıma. Sen, ah sen! öyle uzaksın ki... Öyle uzaksın ki ey sevgili, SENİN İÇİN ÖLEMİYORUM AMA, SENİN İÇİN YAŞIYORUM
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst