"Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Aşktan yana hep bir bildiğin vardı,bendim.

Dakikada çok kez ölürüm.
...
Daha önce de öldüm.
Dokunma şimdi,
Ölüm sebebim olarak artık gözlerini ön görürüm.

Yorgan döşek sana hastalanmak...
Ölmek yine sonu...
Ölüye dönmek yokluğunun ana teması.

Aşk kurbanıyız,
Hiçbir uğra adak edilmemiş.
Katletmek ana fikri.
Gerisi cinayete az teşebbüs.
Yaşatmamaya çok yeltenmek.

Aşk yine yaşanır elbet,
Gittiğinde Bitti’sel hayata girerek.

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Yokluğunda,eş anlamlarını eşeledim tüm kelimelerin.
Aşkın tam anlamını ‘‘sen’’ doldurdu,sensiz de.

...
Adı belli gelişlerin nispetidir,ayrılık.
Ve mecbur gidişlerin sonu:
Acıya acelece,hükmü yıllara ödetilirmiş,sessizce.

‘‘Sen!’’ diye haykırdığınızda,
Yankılanıp geri döner mi sanıyorsunuz ses,sizce?

Öyle bir giderler ki,
‘‘Sen’’in yankısıyla bile dönmezler geriye.

Rüya biter...
Terleten uykulardan uyandırılırsın aniden.
Artık eskisi gibi rahat da yaşayamazsın.

Çünkü biliyorsun
‘‘Yâr’’dan az geçsen,
Vazgeçeceksin kendinden.


Emre GÖKCE / İçimdeki Yankın
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Geri dön, ardında bıraktığın İstanbul'da boğuluyor bir kadın.
Tut ellerinden, çek aşk'a doğru, bak ölmek üzere o kadın..


 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

"Dünya küçük" diyorlar sevgilim, hani, neredesin?
Hangi kadınla, hangi dünyada elelesin?

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Özlem, kalıcı bir hastalık gibi tıpkı.
Ağlayamamak ise en kötüsü,
Gözlerim doluyor...
, ama ağlayamıyorum.
İç kanama gibi tıpkı;
İçim ağlıyor, dışım gülerken...
Oysa acıyı hafifletecektim azıcıkta yaş gelseydi gözden!


 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Yağmurlar yağdırıyorum, İstanbul gibi.
Birlikte gezdiğimiz İstiklâl Caddesi'nde gözlerim seni arıyor..
Sanki sen hiç gitmemişsin gibi, gözlerim daima insanların yüzlerinde, seni arıyorum.
Bir köşeden kalabalığı, insanları izliyorum.
Önümden yüzlerce elele tutuşan, suratlarında mutluluğun okunduğu sevgililer geçiyor, ve "sen" geçiyorsun gözlerimin önünden.
"Keşke" diyorum! "Keşke bir kez daha şahit olsaydı İstiklâl aşkımıza."
O gün gibi...
Yağan yağmur altında tutsaydım ellerini o gün gibi,
Ve sen bir sigara yaksaydın yağmur altında, ben bıraksaydım ellerini istemeden.
Sigaranı söndürdüğünde tekrar tutsaydım ellerini, ve onca kalabalığın içinde dursaydık; öpseydin beni..

Keşke bir kez daha şahit olsaydı İstiklâl aşkımıza.
Ayak bassaydın şu İstanbul'a, tutsaydın bir kere daha ellerimden.
İnan! Sigara içmen için bile bırakmazdım ellerini..

Mutsuzum, İstanbul gibi.
Nefessizim, İstanbul gibi.
Ölmek üzereyim, tıpkı İstanbul gibi!

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Bakma öyle güçlü durduğuma; bir ümit geri dönersin diye dimdik ayaktayım hala.
Belki gidişin sadece o sevmediğim gecelerin laneti üzerine görülen bir kabustur ve uyanacağım bir gece ansızın.
Uyandığımda başucumda olup "geçti" diyeceksin bana, bir annenin şefkatiyle "geçti, ben yanındayım, korkma!"
Ellerini sıkıp, gözlerinin içine bakarke...
n gülümseyeceğim, güven duygusunu tattığım an uyanacağım..
Sen, yoksun...
Uyandığımda seni arayacağım boş bir o kadar da dolu gözlerle.
Boşuna uyuyorum, uyandığımda sen yoksan yanımda şayet.
Isıtmıyorsa nefesin beni gece saat aşk'ı aşk geçerken,
Tutmuyorsan ellerimden gecenin bir vakti, ısıtmıyorsa ellerin ellerimi,
Boşuna uyuyorum, uyandığımda sen yoksan yanımda şayet.

Sen, yoksun...
Yokluğunla bir olup boğuyor beni İstanbul.
Şu yediğim ekmeğin tadı, tuzu, hayatımda mutluluğun m'si yok!
Ah be adam, nasıl bir gidişti öyle?!
Gidişinden sonra benden kalan koca bir hiç'lik,
Dokunsalar öleceğim, etrafımda kimse yok dokunsalar öleyim.
Senden başka kimsem yok'muş benim meğersem; sen de yoksun.
Terkedilmiş bir piçten farksızım, gelip bir dokunsan da terketsem ya şu fahişe ruhumu?
Sahi burası biraz ölü mü koktu ne?
Mütemadiyen ölüyorum..

Sen, yoksun...
Gece saat aşk'ı ayrılık geçiyor.

Sen, yoksun..
Biz... Biz, hiç olmadık.
Biz, sadece rüya ile kabus arasında kalan o acı noktadaydık.

n.r.a.
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Söylesene be adam!!!
Ne yatıyordu bu gidişlerinin altında?
Beni unutmak için defalarca seviştiğin kadınlar mı?
Yoksa beni hayal edip seviştiğin kadınlar mı?


 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Bir fincan kahve gibiydi "seni seviyorum" deyişlerin.
Kırk yıl hatırı var.

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Saçlarınla oynayacağım, dudaklarımı çenene dayayacağım ve bana sarılacağın sessiz bir gece için "beklediğim tüm sabahlar sen ol" diye yalvaracağım.. Kendimi yok ederken bir yalanı yaşattığımı bilerek, sonuna kadar... Neye içimdeki kızgınlık... İnan kölesi olabilirim gözlerime saldığın derinliğin..

|Umay Umay

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Sahipsiz bulduğumuz her konuşmayı, her anıyı, her susuşu yalan yapıp içimize doldurduk. Aradığımız neydi bilmiyorum. Bu o kadar da önemli değildi. Sevimli, aşık, çekingen korkuluklar gibiydik. Gerçek denilen kötü kokulu kargaları kovuyorduk...

|Umay Umay

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Bazen dostluk ya da aşk yerin savaşla tanışırsınız. Onlar kalplerini, zekalarıyla donattıkları bir savaş alanına dönüştürürler. Birdenbire kendinizi gardınızı almış bulursunuz. İki kişilik savaşın nasıl ve hangi nedenlerle başladığı bilinmez. Güçlü kadın imajından kuşkulanırsınız. Böyle durumlarda saçma da olsa bir nedene ihtiyacınız ...vardır. En yakın dostunuz kahvesini yudumlarken bu nedeni söyleyiverir. Sinirden yeni silahlar, yeni ve ağır karşılıklar bulmak için harekete geçersiniz. Oyuna gelirsiniz. Kaybetmeye alışık olduğunuzu unutursunuz. Nefretten doğacak aşkı beklersiniz. Nefret büyür aşk onun gerisinde kalır.

|Umay Umay

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Sen kendini star olarak görüyor musun?
-Yazarken ve öpüşürken…

|Umay Umay

(Bir röportajından.)
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Bu insanlar kalbinize ulaşacakları her cereyanı ağır hasta olarak yanlarında taşırlar. Tapınılacak yalnızlıklarına ortak bulmuşlardır. Bir fotoğraf ya da bir şiirle yaşarlar.İşin en kötü tarafı acıyarak ya da acıtarak sevmeyi öğrendiklerinden dikkat ve zekaküpüdürler. Onlara dokunmayı, teselli verici birkaç sözcüğü bulana dek duygular aşk noktasına doğru atak yapar. Gördüklerine sahip olmayı arzulayan çırpınışları sessiz yanıtlar olarak karşılarsınız.

|Umay Umay

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Hiçbir karşılaşmanın nedensiz olmadığını yeniden anlarsınız. Hep yeniden anlamak, hep yeniden başa dönmek, hep yeniden cesaretle olup biten arasında kalmak. Ama olacak olan her neyse o oluyor. Maalesef, olacak olan her neyse o olacak.

|Umay Umay

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Sana göre su bile akışkan değil. Nehir olsam; utanacağım süzüldüğüm yataktan, vardığım okyanustan!

Ben miydim hacmine sığmayan, yıkılsın bendim!
Al beni, ummanlara vur!

...Al beni alnına sür, alınyazına değmişliğim olsun...

[Özgür Gümüşsoy // Çok Bilinmeyenli Bilinmeyen Numaralar Servisi]
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Ağlamak da bir kusma biçimidir.. Tek farkı, midene değil de hayatına dokunanları akıtıyorsun.

S.T

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Kendimi riske atacak daha iyi bir şey bulamadığımdan, ışıkları söndürüp sessizce gidiyorum buralardan.
Ki sen, şiirler okuyacaksın sevmediğin halde, beni özlediğin gecelerde, mavisine kan karışan gözlerinle...

Batuhan Dedde

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Yüzün, şimdi tenimde 16. derece yanık,
maskelerle dolaşıyorum insanların arasında.
Yüzün, şimdi cebimdeki 4.5 lira,
ucuz bir paket sigarayla yavaş yavaş ölüyorum.
Sen şimdi dövmeli pop kültürünün
...
herhangi bir esmer notasında kendi başına kal sevgilim,
çok öpüyorum...

Batuhan Dedde.

 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

61340811.png


"Hayatta kimseyi değiştiremezsin .
- ve kimse için değişmemelisin..
Ne sen b
aşk
ası için mecburi istikametsin;
Ne de b
aşk
ası senin için.

Yorma kendini;
" Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.. "


Bukowski...

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst