Aşk Şiirleri

Geceleri yatağıma yattığımda artık,
Varlığındaki gibi sıcak değil çarşafım..
Aksine o kadar soğuk ki ,
Batıyor tenime çivi gibi..
Üzerime çeksem de yorganımı,
Isıtmıyor eskisi kadar..
Bir ürpertiyle uyanıyorum rüyalarımdan,
Açılan sırtımı
Örtmüyor kimse geceleri..

Geceler bir kabus gibi çöküyor üzerime,
Varlığındaki rüyaları
Artık göremez oldum,
Öyle acıtıyor ki kalbimi yokluğun ,
Sen bilemezsin gerçeği,
Ne olur ısıt beni yine,
Geceleri çok üşüyorum.............
 
SENSİZİM
Üşüyorum,
Sensizim,
Yalanlarla dolu dünyada
Yinede sensizim,kimsesizim...

Üşüyorum,yüreğim buz tutmuş gecemde.
Seni düşünürken
Dilimde tek bir hece,
Sensizim yine bu gece..

Kalbimde aşk,yüreğimde bitmeyen sevdan.
İçimi kaplayan ateş,
Isıtmıyor sensizken beni,
Isıtmıyor buz tutmuş bedenimi...
 
RÜYAMIYDI

Uyuyor muyum
Yoksa
uyandım mı derin uykumdan

Rüya mıydı gördüklerim
Yoksa
yaşarken aldandım mı?

Kırdım
aynada yansıyan aksimi
Bana benzemiyor gördüğüm
Boğazımda bir kördüğüm
Boğuluyorum

Ellerimde
kan izleri
Gözlerime dokundum
Gördüklerimle vuruldum
Kanıyorum

Umuda attığım her adım
Hayal kırıklığı çukurunda takıldı
Yoruldum
yıkıntıların altında
Yoruldum
 
Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim
 
ardından tutulup kalan kötürüm
daha hiçbir kabza tutunup ayaklanmayı umut etmedi
umut zaten
gecenin koynundan çıkmayan yosma...
yüreğinin nasırını bile bile
beni sana iten
sana çarpıp sana bölünen yüreğime, geçer
bu soysuz, sonsuz ayrılığa kader diyen muamma.
ardından tutulup kalan yüreğim
daha hiçbir kapının ardındaki aşkı merak etmedi
etse bile
gönlüm yoktu sana verdiğimden başka, gitmedi
 
ve yine vurdum kendimi dizelere ,paylaşmadan da edemem ya ..hadi o zaman sende başla okurken yaşamaya..

Belki de bir hayalin peşinden yıllarca koşabilmektir, ya da koşmayı
düşünebilmektir aşk.



Üstelik yitip giden, hızla geçen zamanın sonunda o hayali hiç gerçekleştirememe olasılığına rağmen...

Günleri, geceleri bir odaya kapanarak geçirirken, bir telefon çığlığına,
bir kapı ziline ömrün yarısını verebilmeyi düşünmektir... Ya da duyulacak
bir sesle, sevgilinin yüzündeki bir gülüşle, gözlerindeki bir ışıltıyla,
ömrün üzerine bir ömür daha ekleneceğini hissetmektir aşk...

Her şey çok iyi giderken, mutluluk ormanına her gün yeni fidanlar ekerken,
insanların sana ve ona gıpta ile baktığını düşünürken bir anda onsuz,
diğer yarınsız, kalabileceğin fikrinin seni deli etmesidir... Tam da ona
hayatını bağlamışken, onsuz yapamayacağını, onsuz nefes bile
alamayacağını düşünürken, bir gün yapayalnız kalma korkusunun bütün
vücudunu titretmesidir aşk...

Terk edildiğinde hayata küseceğini, suçlayacak yüzlerce insan ya da neden
bulacağını, kin tutacağını, intikam yeminleri edeceğini bilmektir... Bir
özlem şarkısının içini eriten ezgilerinin veya



seni bambaşka mekanlara
sürükleyen mısraların kulağından girip, yüreğine doğru akmasına sonra
gözlerinden damla damla dışarı taşmasına engel olamamak ve zaten engel
olmaya güç bulamamaktır aşk...

Aylarca görmediğin, tenine dokunmadığın, kokusunu doyasıya ciğerlerine
çekemediğin ve hatta sesini bile duymadığın birisine hala tüm hücrelerinle
bağlı kalabilmektir, delicesine özlemektir aşk... Tutkun yüzünden
aptallıkla suçlanmayı göze almaktır... Sana aptal diyenlere söylenecek
söz bulamazken, başın öne eğilip gözlerinden akan gözyaşlarına rağmen,
yüreğinin onu seviyorum diye haykırmasıdır aşk...

Plansız, hesapsız, ölçmeden, biçmeden kaygısızca ama her olumsuzluğu da
göz önüne alarak kendini bırakmaktır... Güçtür aşk ve zordur aşkı
yaşamak. Her pisliğe, vurdumduymazlığa, kalleşliğe, iki yüzlülüğe karşı
kazanılmış bir zaferdir. Yarını hiç düşünmeden sadece içinde bulunduğun
anın hazzını bütün benliğinde hissedebilmektir. Sayılarla harflerle
belirlenmiş her şeye meydan okuyan bir belirsizliktir.. . O belirsizliğin
içinde savrulurken bir sonraki günü dakikası dakikasına planlamanın ne
kadar saçma olduğunu görebilmektir aşk.

Ve aslında hiçbir benzetmenin, hiçbir tarifin aşkı tanımlayamayacağını
bile bile, aşk üzerinde yazma, söz söyleme cesareti gösterebilmek, o
yazılanları, söylenenleri okuyabilmek, dinleyebilmektir aşk
 
GİDİYORSUN

Ben gözlerinde
Mutluluğu ve güzelliği görüyorum
Ondandır
Gözlerine dalıp dalıp gidiyorum
Ben huzuru bir evimde
Bir senin yanında buluyorum...

Gidiyorsun huzurum gidiyor
Gidiyorsun korkular başlıyor
Gidiyorsun sol yanım acıyor
Gidiyorsun...

Gidişin kapının eşiğinde duruyor,
Gurbet başlıyor aramızda
Senin sevincin
Benim hüznümü kapatıyor.
Bir yanım hüzün bir yanım mutluluk
Mutluluğum mutluluğuna ortak
Hüznüm sensizliğe....
 
Elimde sana yazdığım son şiir..İki kıtası tamam üçüncüsü yarım. Sense kararlısın. Hazırladığın bavuldan belli, gitme laflarından.. Son zamanlarda çok kullanır oldun bu kelimeyi cümle içlerinde.. Bense cümle bile kuramıyorum artık. Yarım yamalak iki kelime:
KAL ya da GİTME...

Gideceksin yani..Kararlısın..Hani derdin ya sen: “gitmek zordur” diye..Peki hiç zor gelmiyor mu? Anlamsız sorular çalkalanıyor beynimde şimdi: Bu veda bakışları niye, bu bavul nerden çıktı, bu yarım bıraktığın cümleler, bu yatım bıraktığın sevdamız, bu yarımlarımız neden? Sana derdim ya ben hep:Ç “kalana git; gidene de kal demem” diye..Bu sefer değişti her şey:
KAL ya da GİTME...

Bir otobüs bileti olmasın ayrılığımızın avukatı, sırtladığın montun şahitlik yapmasın, bütün ayrılık şairlerini, bütün komplo teorisyenlerini haklı çıkarmayalım..Yine ben sana şiir gözlüm diyeyim. Korsan sevdam ol benim yine, başımı omzuna koyayım, uyuyup kalalım eskisi gibi..Bu isim sana yakışmadı; ben sana “yarınsız sevdam” diyemem..
Şimdi başım eğik, gözüm nemli, elimde sana yazdığım son şiir. Son kıtası yarım:
KAL ya da GİTME...
 
ÇOKTAN UNUTULDUN

Hatirladigim ne varsa senden kalan
Kendini avutma, hepsi yalan
Bir tutam aci ve gözyasi
Ihanetindi sabrimi tasiran
Benimle mutluyken ellerin oldun
Baska gönül dalina kondun
Belki uslandin artik, belki duruldun
Simdi mi benim hasretimle kavruldun
Geç kaldin bebegim, çok geç
Sen bende degilsin artik, unutuldun
Ask bahçemde yerin yok, çoktan kurutuldun
 
düşe vururum önce
sonra sana..
karşıma her çıktığında,
utanır
tenimdeki mavi
gözünün aynasında..
siyah bir bulut
geçer önümden ansızın..
sonra, sarılır isyanlar
yitip giden zamana..
bükülür gövdem..
ellerimde,
yine sen..
ah bir bilsen
ne ümitler bıraktım ben
sayfana..
bir bilsen..
bilsen de dönsen
sana saklı zamana..
 
sen gittin
bir yarım elvedayı çaldı saatler
pusulamda yön korkusu
duruşun zamansız seferi
acemi bir imgeydi aktı kanım
sen gittin
bir daha konmadı dalımıza
ne bir kuş ne bir vefa
efkarıma mim koydum
ve ifadem ağzımda sahih
yorgun bir anı teneffüs eder gibi
buradayım
bekledim yakarış kuyularında sabrı
bekledim adet üzere
kırkım geldi de sen gelmedin
bir sisin arkasına sığındı endamın
gülmedi düşlerimden başkasına
gülmedi güle bile
ey sonbahar güneşini kaza eden çiçekler
ey boynuma muska diye geçirdiğim yalnızlık
bana deyin
kusura açık olan mahalim neresidir
neresi bağ bayındır
kelebeksem kanadımda taşırım ateşimi
aşksa
göklerin mülküne bakar eririm
sen kapısında durmuşum bir kere
arzıma mecalim yok
gün vurur sırtından ufku
bekleyiş ikliminde gölgeler uzar
boş kalır ocağım
yazamam
bu naat beni aşar
metruk bir harfe zeyl düşerim ancak
topraktan bir bakiye sinmişse üstümüze
söz yanmaz mı efendim
adına nispet edilirse
dil dönmez bilirim
bilirim
kağıdın beyaz tenine tamah etmiştir kalem
bilirim
sahile vuran her şişede
denizin bilgeliğinden bir esrar kalmıştır
çökertilen bir damardır yüreğimdeki ısrar
terler hep akşamın kirli menzilinde hayalim
akşam ki karşılıksız bir bedele açılır
seni andıran bir işaret belirirken zihnimde
tökezler beyanım
bu naat beni aşar
söyleyemem
sevdam ki
kalakalır kelimenin ucunda
sukut gibi naçar
söyleyemem
çözülür dizlerimin bağı
hüznüm ile hatıran arasında
kendime gelişlerimde başlar
yazgıma itirazsız boyun eğişim
bir ikindi çağıdır başlar biteviye
ömrüm üşür
kendimden geçişlerime savrulur ağlamaklarım
geçtin vakti
bir ırmak bir geceyi nasıl geçtiyse öyle
bir tebessüm enendi asırların yüzünde
muhacir tedirginliği yaşadık tarzı kadim
geçtin vakti
nutkumuzda ay tutulması
münzevi bir çığlıkla kapandık
hayatın üzerine
sen gittin
nafile bir ibadetti gidişin
kavlayan dudaklarımızda hasretin mührü
gittin
ümit bakaya kaldı gözlerimizde
 
HASRET

Gönlümde hasret var, yanar için için
Elimde senden kaldı bu solgun lale

Gözyaşım sel olmuş akıyor sevgilim
Kalbime dökülen bir büyük şelale

Senin naz ve işven beni yıktı sanki
beni getiriyor bu perişan hale

Yıktın beni mecnun eyledin ey canan
Benim aklım kaçtı gelmez ki kemale

Benden sana artık hayır yok sevgilim
Yüreğimde yangın var sanki meşale
 
HASRETLİK DE BİTER BEKLE SEVGİLİM

Gözümde tütüyor canım memleket
Sığmıyor içime sığmıyor hasret
Gözümden yaşları akıtır gurbet
Hasretlik de biter bekle sevgilim

“Ayrılık ölümden beter “ diyorlar
“Dayanamıyorum yeter “ diyorlar
“Geçmeyen günler de biter” diyorlar
Hasretlik de biter bekle sevgilim

Gurbet elde sevda olmaz olsaydı
Teskere almaya bir gün kalsaydı
Teskere gelir de mektup gelseydi
Hasretlik de biter bekle sevgilim

Yari özlemek hem güzel hem acı
Ana baba kardeş başımın tacı
Tek oğlum Veysel’im içimde sancı
Hasretlik de biter bekle sevgilim

Neden yol vermiyor burada dağlar
Annem telefonda “oğlum” der ağlar
Yarim mektubunda yüreğim dağlar
Hasretlik de biter bekle sevgilim

Çiçeği koparıp da “ gül “ denmez ki
“İnleyişin güzel bülbül “ denmez ki
Askerde aşığa da “gül” denmez ki
Hasretlik de biter bekle sevgilim

Teskere gününde çıksam sabaha
Seni üzmek mi, hiç iç üzmem vallaha
Ayrılmam senden,ayrılmam bir daha
Hasretlik de biter bekle sevgilim.
 
SEVDİM BİR KERE

Bir halim bilmezden derdi veremi
Aldım amma neydem sevdim bir kere
Boşuna yakmamış sevda keremi
Bildim amma neydem sevdim bir kere

Geçiyor uzaktan bakıp el gibi
Göz pınarım çağlar akar sel gibi
Dalından koparılmış bir gül gibi
Soldum amma neydem sevdim bir kere

Ölüye benzerim sağlar içinde
Har oldu güllerim bağlar içinde
Bir balık misali ağlar içinde
Kaldım amma neydem sevdim bir kere
 
GEL KALBİME DOKUN YAR
Yastığımda kokun var
Senin bana sözün var
Yıllar oldu gelmedin
Gel kalbime dokun yar

Sensizlikten bunaldım
Çaylar gibi bulandım
Dört bir yanı dolandım
Gel kalbime dokun yar

Mevsimler bende hep kış
Kalbimde son bir bakış
Hasret içimde nakış
Gel kalbime dokun yar
 
Sustum!
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız...
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
kimse duymuyor...


sustum!
sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir
yaraları yalayan rüzgar
sokaklarında kahrolduğum şehir
gözlerim konuşuyor yalnız
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst