Aşk Şiirleri

Bir rüzgar eser sokakta
Bir aşk acısı sızlar içimde
Sen varsın gönlümde,gözümde
Sen varsın ahh sen varsın

Özlem seviyorum seni
Özlem seviyorum seni
Özlem duyuyorum sana

Ben sana aşığım
Ben sana tutkunum
Ben sana sevdalı
Ben sana mecburum
Özlem özlem özlemim
Canım canım tek aşkım
 
Gittin... Yüreğini verip ellerime, bir “hoşçakal”ı çok görerek gittin. Yağmurlar yağdı üzerime, sırtımdan soğuk terler boşandı. Birazdan gün ağaracak ve sen benim bilmediğim kim bilir nerde açacaksın gözlerini sabaha. Hiçbir şey gözümde değil. Bu ilk vedasız ayrılışım senden ve ilk cesareti yüreğimin. Doğru, kapıyı açmayan bendim sana ama açmadığım o çelikten duvar değil yüreğimin dört yıldır ardına kadar açık olupta görmediğin kapısıydı. Uğraşmadın bile, öylece gittin. Hala gelmedin. Biliyor musun evin kokusu bile değişti. Gelmedin, gelseydin ne değişecekti ki. Ben biraz daha senli olacaktım o kadar. Sabaha senli açacaktım gözlerimi. Yetmez miydi... Yetmedi... Irmak oldun, deniz oldun içimde bir anda, kocaman oldu yokluğun. Bugün bütün gecelere inat uyumayacağım, sensiz uyanmak istemiyorum çünkü. Dönersen bıraktığın yerdeyim ama aynı BEN olur muyum?. BİLMİYORUM !
 
Sabit dudak ruju epeyce telefon
Kirpikleri devirip gogus gecirmeler
Burnu rendelenmis memeleri silikon
Agizlikla cakmagin alevini icmeler
Yari omru meyhane yarisi berber
Ask faslini unuttuk
Hey Allah pardon
Yuvasi ask yuvasi gorkemli salon
Kapisi vizir vizir spor mercedes'ler
zar saydami bluz bluejean pantolon
Kadin erkek farketmez asil olan cekler
Lafi hic uzatmaz sevismeye gecer
Az buz kazanmiyor
Gecesi uc milyon
Kalk gidelim kadinlari bu ne ilk ne son
 
Hangi kurağa yağmur olsa sevda, hangi bedende yüreğe dokunsa ve hangi kuşun kanatlarında özlemler aşsa... Yangını bana düşer. Tortu tortu katmerlenir gece sancısı içimde. Lal olur, aksi düşer sulara, yanar yanar da; yinede bir umut sarılır yalnızlığına bahar.

Ne zaman siyaha çalsa hayal deryası, ne zaman bir çocuk çığlığında yırtılsa ay ve ne zaman bir beden toprağa gelin olsa... Yangını bana düşer. Sızı sızı delinir uykular kan revan gözlerimde. Çığlık olur, isyan olur, gözyaşı olur da boncuk boncuk; yine de bir umut can arar kimsesizliğine mehtap.

Gün gelir, gün geçer... Yol iz bilmez de ayrılık; pay olur en güzel sevdadan en çok sevene. Sürükler ölümün kenar mahallelerine, sürükler ya vakit ecel vakti değildir. Can ölür, mutluluk ölür, umut ölür... Bir beden soluk alır ruhundan uzakta. Yangını bana düşer...
__________________
 
Nasıl Özlemem SeNi.....

Sabah penceremi araladı rüzgar,
Yağmurun avuçlarında günü selamladı yüreğim,
Gözlerim seni aradı durmadan sevdiğim,
Geceyi unut,gülümse gül'e çalan dudaklarınla,
Çiçekler açsın bahara bırak,rengi içimizde kalsın,
Binlerce kelebek havalansın sevdaya umutlarımızla,
Bir aşk yaşatır bizi,akşamı karşılayan her suskunlukla,
Bir yüreği sevdalı geceler tutar ellerimizden,
Hasrete tutkun yanlarımızla,
Seni nasılda özlerim şimdi,
Sen ne hayaldesin bana,ne bu acı ile yokluğunu tüketen günlerimde,
Ve aşkı anlatmasın hayat,yaşatsın sınırsızca bize,
Bir kendimize kalan aşk ile tutuşan gözlerimizde,
Şiirler okunsun bizi bizde unutan gecelerimize,
Şimsi sen nerdesin sevdiğim,hangi sabaha bırakıpta beni,
Hangi düşte beklemektesin,
Düşsem yollarına mevsimi eskicilere verip,
Gelsem öpsem bir kez seni,uyandırsam uykularından,
Kaçırsam seni içimi yakan Eylül'ün sabırsız sokaklarından,
Yorulsamda bırakmasam sabahlarını,
Yağmurlarında ıslansam,utanmasam aşk'a dokunuşlarından,
Yine beni severmisin,seni seviyorum dermisin sevdiğim,
Söyle bana sen hangi düşte,hangi seferdesin bilmediğim,
Geceyi unut,bir sıcaklığın kalsın bana,bir aşk için atan yüreğin,
Tende savrulan güz gibi şimdi yalnızlık,sen neredesin özlediğim,
Gelsem yanına,koşabilsem düşmeden sonsuza dek kollarına,
Yaşayabilirim belki bir gün elbet,birgün seni görebilirim,
Gözlerine bakıpta sevdiğim,
Şu sensizliği içimden,
Belki de yalnız o vakit silebilirim....
__________________

Beddua Etmem Üzülme
 
Sen gittin gideli gülüm
Tozlandi biraktigin hatiralar
Bir rüzgâr bazen eser
Hafifce kapimi aralar.

Sonra birden baslar
Eski kanayan anilar
Ahh! Bir görsen halimi gülüm
Aglarsin hickira hickira.

Biraktigin gibi degilim
Icim kan agliyor gülüm
Calmiyor ki kapimi
Öylesine zevkli bir ölüm.

Ne ölüm, ne de sen
Sacimda aklar sira sira
Ahh! Bir görsen halimi gülüm
Aglarsin hickira hickira...
 
ÖZLEM

Özlemi indirdik falezlerden,
yüreğimize ellerimizle.

Gecenin karanlığı
6 yürekten gelen ışıkla aydınlandı.
ve her yer gündüz
ve özlemlerimiz
indirdiğimiz, sevgimizin tam ortasına.

Bin öykü yaşamış özlemimiz küsmüştü
ki tüm insanlığa
bir el verdik.
elimizi tuttu.
aşağı indi.

aşağı indi
çünkü çok yukarıdaydı.
çünkü biz çok aşağıdaydık.
uyuyabildik özlemimizi hissedemeden günlerce.
biz çok aşağıdaydık ve o çok yukardaydı.

özür diledik.
af istedik.
sorumsuzluğumuzdan utandık.
direnişini örnek aldık.
özlemimiz direndi biz direnemedik.

Sadece direnişini örnek aldık.
O her şeye rağmen dedi.
ve bizi affetti.
affedildik.
affetmeyi öğrendik.
Adı neden özlemdi.
neye özlemdi.
neden özlemler bitti
ve özlem rafa kaldırılır gibi falezlerde bırakıldı.
bilemedik.
şaşkındık.
şaşkınlığımız uzun sürdü.
konuşamadık.
karanlığa alışan gözlerimizle seslenmeye başladık.
seslendik.
söz verdik.
Hayallerimiz vardı.
özlemlerimiz kadar önemli.
sınırsız sanırdık.
Görülen gece hayallerimiz sınırlarını aştı
 
Sessizliğin içinde sessiz yaşıyorum yine bugece
Eylemler düzenliyor yüreğime pankart açmış karanlık
Nağmertlik kitabı yazarı galip gelmiş yalnızlık
İsmini bile anmak istemiyorum artık ayrılık.

Sevdiğim denizdir yürek denen yelkenlimin yüzdüğü
Esen yeldir nefesi yelkenlerimin dolduğu
Vurur dalgalarını bedenimin esir olduğu
İlmik ilmik deşer yüreğimi sensizliğin geceleri
Yukardaki sema dört yanım bir fiil her tarafım
Okuduğum şarkı, türkü ve şiirde nakaratım
Raks ediyorum hayaliyle sessiz gecede
Umuda yöneliyorum yazdığım her hecede
Memleketim Ankaradan biricik sevdiğime.


Gözleri gönlümü çaldıktan beri,
O nazlı prenses, ben kör serseri.
Dikenden ayırdım bütün gülleri,
Yükleyip gönderdim, gülüm yetmedi.

İpek saçlarına verdiği biçim,
Adını yazmakta, bendeki suçun.
Elimi uzattım, okşamak için,
Sevgiden kırılmış, kolum yetmedi.

Kendime söz vermiş, sevmem demiştim.
Kirpikleri battı, yaramı deştim.
Sevda sözlüğünü ezberlemiştim,
Ona anlatmaya dilim yetmedi.

Cennetin müjdesi, gelir sesinden,
Büyüler yayılır, hoş nefesinden,
Kahırla ayrıldım, gül bahçesinden,
Kaybolup gitmeye çölüm yetmedi.

Hancısı olmuşum, gittiği hanın.
Şaşkın hayranıyım, yapan ustanın.
İlahi bestedir, gönlümü onun,
Sazı yaptım ama telim yetmedi.

Ayrılık çilesi fazladır cana,
Bu ne haldir diye, sordum şeytana.
Dedi ki, az bile, müstehak sana,
Daha gönderirdim, zulüm yetmedi.
 
Bilir misin?

Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin?
Nöbetçiler ha gördü, ha görecek
Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek...
Ama... Bir adım daha atamazsın.
Uzanıp tutamazsın;
Göz pınarlarında donup kalır hayallerin
Planların, kaçışın, kurtuluşun
Ve deler sevgi dolu yüreğini
Sevgi bilmeyen bir kurşun.
Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin?
Batan bir gemiye el sallayamamak,
Oturup ağlayamamak,
Birkaç kulaç ötedeki
Bir tahta parçasını tutamamak,
Nedir bilir misin?
Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani ´sevmek´ işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
´Seviyorum´ diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
 
Gündüzler karanlığa dönüştüğünde
Karanlıkta yıldızlar uçuştuğunda
Yokluğun daha çok hissediliyorsa
Özlenmektesin birtanem bu karanlıkta.

Gün doğar aranırsın gün ışığında
Özlem devam eder akan zamanda
Aranmaktasın yanımda olmadığında
Özlem, sevgi, aşk bu duygularda
 
kimsesiz sevdalardan süzülüp geldim
aşkımın tek sahibi sensin sevgilim
ıslandım, üşüdüm senden uzakta
benimle ol, yüzyıllar çağlar boyunca
bırakma solmasın içimde gülüm
bırakma sensiz dağılırım büsbütün...

istersen hayır de, olmaz de ne çıkar
kim baksa gözlerime görür sevgini
içime işlemişsin, ta iliklerime kadar
ölümden bile güçlüyüm senin yanında
bir günah işlercesine sessiz ve sakin
benimle kal, zaman bitinceye kadar...

varsın ama, yanımda değilsin
hep böyle sensiz kalıyorum ben
nereye gitsem bir uçurumsun yüreğimde
kan ter içinde seviştiğimiz gecelerden sonra
kızıllığını avuç avuç içtiğimiz sabahlarda
masum bir bebek kadar tenhayım seninle...

iki kıyıyız birbirinden çok uzak
içimde bütün bekleyenlerin buruk ümidi
gecenin yalnızlığı büyürken tenimde
yine çıkıp gel! eskiden olduğu gibi
benimle ol,
benim ol tüm kaygılardan uzak
bırakma korkuyorum, bırakma ellerimi...
 
Disarda yagmur var...
Ben yine sensizlikle basbasayim.
Yagmur camlara vuruyor,
Sense benim düslerime...
Yagmurun camdan süzülüsü gibi;
Süzülüyor gözlerimden yaslar,
Yagmur camlari,
Bense yüregimi islatiyorum!
Gönlüme düsen her yagmur damlasi;
Hasretini büyütüyor.
Hickiriklarim yagmur sesini aratmiyor.
Gökgürültüsü icimde kopan firtinadan,
Simsekler vuruyor yüregime.
Agliyorum bulutcasina;
Ama...
Gözyaslarim;
Hasretini dindirmeye,
Özlem atesini söndürmeye dahi yetmiyor.
Hala yaniyor yüregim,
Hala sizliyor.
Yagmurdan sonraki toprak kokusu gibi;
Sariyor odami kokun.
Ve ben o sarhoslukla yaslaniyorum yari islak düslerime...
Sonra daliyorum resmine,
Baktikca islaniyor yüregim,
Baktikca Kaniyor,
Baktikca gözümden yas,
Yüregimden kan damliyor...!
 
NERDESİN

Sana hasret, sana hayran gönlümüz
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Bu gemi bu "Kara Deniz"
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin

Kurban olam yürüdüğün yollara
Kara peçe, yakışmıyor kullara
Uyan bak bizim hallara
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin

Bulutlar teriden, dağlar korkundan
Sarhoştur Mahzuni, senin kokudan
Bir daha gel gel Samsun'dan
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
 
hasret bir çizgidir
bir daha geçilmez bilirim

dökülen yaprakları kıskanmakta neymiş
ben eylülü herkesten çok severim

hüzün kurumuş bir daldır yüreklerde
ne kadar su verirsen ver
bir daha uç vermez bilirim

bir bahar yaşadım ben
bir bahar ki hiç yaşanmayacak
soğuk bir kış öncesiydi
yürek desen dondu donacaktı
bu eller benim ellerim kar altındaydı
son güzde gelen güneş olmuştu gülen gözlerin
bir kurabiye tadında erimişti yüreğim
ama şimdi eylül, şimdi mevsim hazan

şimdi eylül, şimdi mevsim hazan
dökülen yaprakları kıskanmakta neymiş
ben eylülü herkesten çok severim
şiir yazarım mesela, acı çekerim yalnızca
yüreğim hafifler
havadan hafif olurum bu aralar
neşeme diyecek olmaz
herkesi sevmeye başlarım
bir seni sevmem benden kalan
bir de senden kalan beni

şimdi eylül, şimdi mevsim hazan
diyecek bir çift sözüm var kendime
dayan yüreğim dayan
 
Özleme Dair

Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zaman içimi
nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadiyen
bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları akşamları her işi bir
kenara koyup seninle başbaşa konuşmaları
özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu
küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak, bir
çift kısık gözle kendini, ellerimin okşayışına bırakırken.
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları
söyleyemeden 'git artık' demek.
'Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa' demek
sana ne de zor..
Seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi
bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek
 
Hani sen gittin ya
Yalnizligin kol gezdi odalarda
Hic birseyden haz almadim
Gece gündüz gözüm yollarda
Hayalinle basbasa agladim...

Hani sen gittin ya
Caresizce kaldim orta yerde
Mesafesi mi olur, uzagin yakinin
Hasret hasrettir bi sekilde
Sensiz tadi bile yok, ictigim rakinin...

Hani sen gittin ya
Büyüdükce büyüdü icgüdüm
Gitmistin bu senenin Mayis'inda
Oysa iliklerime kadar üsüdüm
Sensiz Haziran'in ortasinda...

Hani sen gittin ya
Dertler icimde oldu katar katar
Kulaklarimda cinladi sesin
Özlemistim seni Allahina kadar
Ne firtinalar koptu icimde bilir misin?

Hani sen gittinya
Herseyim bir bütündü, yarim oldu
Yorganim kefen, yatagim mezarim oldu
Hani sen gittin ya, gitmez olaydin...
 
''NEREDESİN YAR''

Bu deli fırtına,
Bu deli yağmurlar bitiriyor beni
Nedense her fırtına akşamında
Eşkiya bir sevda biçiyor ömrümü
Yokluğun perçem perçem düşüyor şakaklarıma..

Bir bilsen! ..
Kaç ben yaktım bu amansız gecelerde
Kaç kez dağıttım küllerimi
Bu şehrin tenha sokaklarında.
Yandıkça büyüdü yaram
Kabardı hesabım
Sığmadı isyanlarım sensizliğin defterlerine...

Şimdi sana varamadığım yolların sonundayım
Yine yağmurlar doluyor geceme
Boğazımda ağıtların tortusu
Derinlerimde paslı bir ihtilal
Bu sağanak yağışlı ayrılık saatlerinde
Oluk oluk yağmur yürüyor damarlarıma...

Şimdi
Amansızca esen rüzgarlar
Yağan deli yağmurlar kadar
Sırılsıklam özlüyorum seni! ...
Tenimde sigarasını söndürürken hayat
Yarım kalmış bir şiir bırakıyorum sana
Neredesin ey yar! ..
Neredesin! ..
Deliriyorum sana kanaya kanaya...
 
Sensizlik

Sensizlik bir ölüm biliyormusun,
En büyük acilardan biri,
Seninle olup, seninle yasamak varken,
Sensiz olup sensiz ölüyorum.

Düsüncelerimden çikmiyorsun,
Beni bir türlü anlamiyorsun.
Seni nasil sevdigimi,
Sensiz yapamayacagimi,
Anlamiyorsun hemde hiç.

Sensiz gecen yillarim sessiz,
Kalbimde yanan bir ates,
Sirtimdan vurdu senin gibi bir kalles.

Ölümü düsündüm sensiz gecelerde,
Derdimi anlatamadim kimseye,
Kendimi verdim siirlerime,
Bagirarak sarki söyler,
Duygularimi bir kadiga yazarak,
Derdimi anlatmak istedim herkeze.

Beni dinleyen olmadi,
Artik dayanacak gücüm kalmadi,
Beni bütün acilar sardi,
Dört duvar arasi kalmis gibi,
Acilarimla yalniz kaldim.

Acimadan terk ettin beni,
Oysa çok sevmistim seni.
Simdi yoksun yanimda,
Ölüme biraktin beni sonunda.

Hani bana söylemistin ayrilmayacaktik,
Hani hep beraber olacaktik,
Simdi gözlerim sensiz agliyor,
Bir türlü gülmüyor.

Elimden tutup o gezdigimiz günler,
Basini göysüme yaslayip uyuyusun,
Hiç aklimdan çikmiyor.
O günleri unutmak kolay degil,
Yasadiklarimizi nasil unuturuz,
Simdi daha iyi anladimki,
Sensizlik bir ölüm gibiymis.
 
Nerdesin?

Nerdesin?
Bilinmezin içinde,
Yollarını bilmediğim
Kokusunu çekmediğim
Yabancı bir şehirde...

Nerdesin?
Bu kadar özlerken
Seviyorum diye
Mutluyum diye aldanırken
Söle mutluluğumun di’li geçmiş zamanı,
Sen nerelerdesin?

Nerdesin?
Yüzünün her kıvrımını
Yüreğinin her köşesini
Sesini sevdiğim
Şimdi nerdesin?

Ben burdayım..
Öylesine attım kendimi
Anlamı olmayan sokaklara
Öylesine daldım
Başı sonu olmayan boşluklara
Aldanırken ben burda
Söyle içimin sızlayan köşesi
Yüreğimin kanayan yarası
Sen nerdesin?
 
Hüzünlü Gecelerde

Senden uzak gözlerim ıslak
Dudaklarımda binlerce serenat
Sinemde yalvarış dillerimde yakarış
Ayaklarımda pranga ellerimde kelepçe

Nağmeye bürünmüş hasretinden
Bir mehtap gecesinin şevkinde dururken
Küllenen acılar savruldu yeniden

Tatlı bir yorgunluk
Tatlı bir hüzün sarardı
Acı gülümsemeler dudaklarda
Bir meltem bir esinti bir fısıltı

hüzzam bir ayrılık şarkısı mırıldanırken
Yalnızlık acı elem keder geriye kalan
Sadece bir elveda kısacık bir veda
Çaresiz umutsuz gözyaşları

Senden ayrı saatler gün günler yıl
Yıllar mevsim mevsimler asır
Hasretinden şiirler mısra mısra
Dokusu gözyaşı ilmeği hüzün
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst