caqma_meleq
Bayan Üye
Seni kıskanıyorum.
İçimde gururdan eser yok artık. Kıskançlığımın başladığı yerde yüreğim tertemiz oldu, aydınlandı, pırıl pırıl şimdi. Gururum, zaman zaman benliğimi saran kendini beğenmişliğim, güvenim ve inançlarım; hep seninle yaptığım savaşta yenildiler. Bir kıskançlık hissi kaldı içimde dipdiri ve her zamankinden daha güçlü. Kazandığın savaş onu da yenebildiğin anda bir zafer olacak, ancak o zaman "Kazandım" diyebileceksin.
Fakat ben o duygunun, bende fethedemediği son kalenin o son kalenin asla düşmeyeceğine inanıyorum. Bütün çabaların boşa gidecek, seni sevdikçe kıskanacağım. Bir gün beni sevmemen bile bu savaşa tesir etmeyecek. O zaman asıl büyük yenilgiye doğru sen gideceksin. Sevgimi karşılıksız bırakman bana attığın son kurşun olacak. Açacağın büyük yaraya rağmen yıkılmayacağım, ölmeyeceğim anlıyor musun? Yine seni sevmeye, yine seni kıskanmaya devam edeceğim.
Beni tanımadan önce yaşadığın yıllar var ya; onları da kıskanıyorum. Düşün bensiz yaşayacağın bir dakikaya bile tahammülüm yok artık. Bir gün güzel bileğindeki küçük saati parçalayabilirim, bensiz bir zamanı sana bildirdiği için. Mümkün olsa bütün o dakikaları, o günleri sana yeniden yaşatmak isterdim.
Sana kıskanılmış zamanlar, mesafeler ötesinden seslenmek ne acı bilemezsin. Seni gören, güzelliğini arzulu bakışlarla seyreden insanların da bu dünyada yaşadığını düşünmek ne korkunç bir şey anlayamazsın. Hele seni başkalarının da sevdiğini ve seveceğini bilmek ne türlü bir ölümdür düşünemezsin.
Kıskançlığım bir hayvanın dişisini kıskanması değil. Mayamızda olan arzunun ötesinde bir şey bu. Ebediyyen sahip olmak hissinin çok üzerinde bir ölümsüzlük çabası, bir sonsuzluk duygusu...
Seni kıskanıyorum. Verdiğin huzursuzluğa rağmen bir kadını kıskanmanın büyük huzuru içindeyim. Oysa ben seni tanıyıncaya kadar kıskançlığı daima ilkel bir duygu olarak düşünür, reddederdim. Bu davranış belki de o güne kadar kıskanılmaya senin kadar değer bir insanı tanımamış olmanın verdiği eziklikten gelirdi.
Şimdi o ezikliğin yerine bir kabına sığamamak var içimde, taşmak var. Sevginle tamamlandımsa verdiğin kıskançlıkla bütünlendim.
Hep böyle kıskançlığımı besleyecek kadar güzel kal...
İçimde gururdan eser yok artık. Kıskançlığımın başladığı yerde yüreğim tertemiz oldu, aydınlandı, pırıl pırıl şimdi. Gururum, zaman zaman benliğimi saran kendini beğenmişliğim, güvenim ve inançlarım; hep seninle yaptığım savaşta yenildiler. Bir kıskançlık hissi kaldı içimde dipdiri ve her zamankinden daha güçlü. Kazandığın savaş onu da yenebildiğin anda bir zafer olacak, ancak o zaman "Kazandım" diyebileceksin.
Fakat ben o duygunun, bende fethedemediği son kalenin o son kalenin asla düşmeyeceğine inanıyorum. Bütün çabaların boşa gidecek, seni sevdikçe kıskanacağım. Bir gün beni sevmemen bile bu savaşa tesir etmeyecek. O zaman asıl büyük yenilgiye doğru sen gideceksin. Sevgimi karşılıksız bırakman bana attığın son kurşun olacak. Açacağın büyük yaraya rağmen yıkılmayacağım, ölmeyeceğim anlıyor musun? Yine seni sevmeye, yine seni kıskanmaya devam edeceğim.
Beni tanımadan önce yaşadığın yıllar var ya; onları da kıskanıyorum. Düşün bensiz yaşayacağın bir dakikaya bile tahammülüm yok artık. Bir gün güzel bileğindeki küçük saati parçalayabilirim, bensiz bir zamanı sana bildirdiği için. Mümkün olsa bütün o dakikaları, o günleri sana yeniden yaşatmak isterdim.
Sana kıskanılmış zamanlar, mesafeler ötesinden seslenmek ne acı bilemezsin. Seni gören, güzelliğini arzulu bakışlarla seyreden insanların da bu dünyada yaşadığını düşünmek ne korkunç bir şey anlayamazsın. Hele seni başkalarının da sevdiğini ve seveceğini bilmek ne türlü bir ölümdür düşünemezsin.
Kıskançlığım bir hayvanın dişisini kıskanması değil. Mayamızda olan arzunun ötesinde bir şey bu. Ebediyyen sahip olmak hissinin çok üzerinde bir ölümsüzlük çabası, bir sonsuzluk duygusu...
Seni kıskanıyorum. Verdiğin huzursuzluğa rağmen bir kadını kıskanmanın büyük huzuru içindeyim. Oysa ben seni tanıyıncaya kadar kıskançlığı daima ilkel bir duygu olarak düşünür, reddederdim. Bu davranış belki de o güne kadar kıskanılmaya senin kadar değer bir insanı tanımamış olmanın verdiği eziklikten gelirdi.
Şimdi o ezikliğin yerine bir kabına sığamamak var içimde, taşmak var. Sevginle tamamlandımsa verdiğin kıskançlıkla bütünlendim.
Hep böyle kıskançlığımı besleyecek kadar güzel kal...