Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
O şehit olan ve onlar gibi olan ülkücüleri biz de mumla arıyoruz zaten şimdi. Kalanları da halkoylamasında evet dediler diye zaten ülkücülükten çıkardılar
" Biz, kendine eski ülkücü veya eski MHP'li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olamayıp, itibarını bile hala bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşemeyiz."
, kendine eski ülkücü veya eski MHP'li diyerek,, itibarını bile hala bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşemeyiz."
Polatlı yakın sana gel kardeşte sana ülkücülük sistemini gösteriyim mi Ankaranın her yerinde ? Ankara'dan bahsediyoruz Mhp'nin genel başkanlığının olduğu şehir
Polatlı yakın sana gel kardeşte sana ülkücülük sistemini gösteriyim mi Ankaranın her yerinde ? Ankara'dan bahsediyoruz Mhp'nin genel başkanlığının olduğu şehir
Bro yanlış anlama Seni Alper abi ile tanıştıracam onunla konuşursun kimseye zararım dokunmaz hele ki bu tarz bi konu için asla projelerimizi vs göstersem dersin ki vay be ülkücülük sessizce sürüyor.. Ülkücülük bitmedi anlayacağın sadece parti olarak bitti 2 saattir bunu bağırıyorum . Söylediğin sözde yeniler gibi değiliz falan demişsin ya işte o yüzden.
Bro yanlış anlama Seni Alper abi ile tanıştıracam onunla konuşursun kimseye zararım dokunmaz hele ki bu tarz bi konu için asla projelerimizi vs göstersem dersin ki vay be ülkücülük sessizce sürüyor.. Ülkücülük bitmedi anlayacağın sadece parti olarak bitti 2 saattir bunu bağırıyorum . Söylediğin sözde yeniler gibi değiliz falan demişsin ya işte o yüzden.
Zarardan değil veya yanlış anlamaktan alakasını çözemediğim için sordum.O yeniler sözünü iyice oku.Akepeye oy verip ülkücülük olmaz.Ülkücülerin adresi 40 senedir MHP'dir.
Buna karar verdim. Çünkü akıllı biri olsam: AKP' nin yanında olduğumu, Recep Tayyip Erdoğan'dan başka büyük olmadığını ülkemde onikimilyondan fazla açlık sınırında insan bulunmadığını, üç milyon işsiz olmadığını, emekli ve işçilerin refah içinde olduğunu, yakında Avrupa Birliği'ne gireceğimizi, AKP hükümetinin muhteşem bir hükümet olduğunu söyleyip, istediğim kanalda en iyi parayla istediğim işi bulup, reklam filmlerinde boy göstererek, acayip para kazanır gül gibi geçinirdim. Oysa ben bankadan kredi alabilmek için oturduğum evi ipotek ettirip, bu parayla okul yaptırıyorum ve AKP karşıtı olduğum için de tehditler alıyorum...
"BANA BAKIN SATILMIŞLAR AKP UŞAKLARI"
Bana bakın satılmışlar... Bana bakın AKP uşakları ve popo yalayıcıları... Benim korumalarım yok, zırhlı arabalarım yok, silahım yok... Daha doğrusu ben böyle zannediyordum... Ama varmış. Bu ülkede gerçek Atatürkçü gençler varmış. Gerçek onurlu insanlar varmış. Öğrencilerim dışında yürekli pek çok öğrenci varmış... Elli yıldır kimseyi kandırmadığımı, düşüncelerim uğruna hapis yattığımı ve tek çıkarımın onların çıkarı olduğunu bilen kitleler varmış. "Mış" demem haksızlık olur. Biliyordum. Ama bu denli atik davranacaklarını bilmiyordum... Aldığım riyasız telefonlar, fakslar, mailler satılmışları çok azınlıkta bıraktı...
"SÖYLEDİKLERİMDEN MUTLU OLMAYANLAR DÖNÜP KENDİLERİNE BAKACAKLAR"
Size başbakan sofrasında yemek yiyip "haklısınız efendim" diyen sanatçılar mı lazım?... Ben onlardan değilim. Size popo yalayıcı, suya sabuna dokunmayan "siz bilirsiniz efendim" diyen sanatçılar mı lazım? Ben onlardan değilim. Size korkak ürkek "aman parama dokunmayın" diyen sanatçılar mı lazım? Ben o değilim. Size muhalefet etmeyen, el etek öpen, "padişahım çok yaşa" diyen sanatçılar mı lazım? O ben değilim. Ben, kendini bildi bileli fikirlerini açıkça söylemekten korkmayan, dümdüz biriyim. Yaptıklarımı, söylediklerimi herkesin beğenmesini istemem. Neden bir hırsız, bir üçkağıtçı, bir yağcı, bir sahtekar benim yaptıklarımı beğenecekmiş?... Herkesi mutlu etmek gibi bir niyetim hiç olmadı. Söylediklerimden mutlu olmayanlar dönüp kendilerine bakacaklar. "Bu adam ne dedi de biz kızdık?" diyecekler...
Ben yetmiş yıla yaklaşan ömrümü toplumuma verdim. Bundan mutlu olmayanlar kendilerine dönüp bakacaklar. "Bu adam neler yapmış, ben ne yapmışım?" diye kendilerini bir gözden geçirecekler. Her türlü eleştiriye açık bir meslek yapıyorum. Beğenen de olacak beğenmeyen de. Ama, tehdit, küfür, hakaret oldumuydu, orada aynen sizin anladığınız dilden giderim.
Tuna Kiremitçi'nin 3 hafta önce Hürriyet köşe yazısı
Türkiye Normalleri
* Cumhurbaşkanıyla görüşmeye Jaguarla gitmek.
* İktidarı protesto eden öğrenciyi faşistlikle suçlamak.
* Umarım yerine inşallah demek.
* Mustafa Kemal olmasaydı da Kurtuluş Savaşı bir şekilde kazanılırdı makamında takılmak.
* Fethullah Gülenden Hocaefendi diye bahsetmek.
* Başörtülü fotoğraf çektirip basına dağıtmak.
* Mevlana kitabı yazmak.
* Heykele ucube demek, menzil dahilindeyse tükürmek. Tuna Kiremitçi
tayyip babadan inciler : )
Belediye Başkanlığı Döneminde
Elhamdülillah şeriatçıyız (21.11.1994 Milliyet)
Yılbaşına karşıyım (19.12.1994 Sabah)
Ben tekkeye değil dergaha gittim (22.1.1997 Gözcü)
Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok (12.5.1994 Hürriyet)
Bütün okullar İmam Hatip yapılacak (17.9.1994 Cumhuriyet)
Sarık operasyonu çok komik (15.5.1995 Sabah)
Yeşil (kaldırım rengi) medeniyettir (25.6.1994)
Sadece imamlar resmi nikah kıysın (9.5.1995 Milliyet)
Ben Millet Meclisinin de dua ile açılmasından yanayım (8.1.1996 Milliyet) (Belediye Başkanlığı döneminde Belediye meclisinin her açılışı İstiklal Marşı yerine Kuran okunarak yapılmıştır. Yine böyle bir dualı açılıştan sonra bunu söylüyor.)
Türkiye kendine din olarak Kemalizmi almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir...
Türkiyenin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslamın etkileridir. Her şey ona göre belirlenir.
Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.
Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.
Dinci bir miting sırasında halka sesleniyor: Yolumuzun ortasında inek oturmuş, yolumuzu kapatıyor, menzile ulaşmamızı engelliyor. İneği yolumuzdan önce lafla, usul usul, sonra evvelallah sizlerin yardımıyla, artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız. (İnek olarak Laik Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini kastediyor.)
O dönem yanında olduğu Erbakan hocasının kanlı mı olacak, kansız mı söylemini bir başka şekilde
seslendiriyor. Türkiyeyi eyaletlere bölmek lazım. Merkezi yönetimin bir takım yetkileri bunlara verilmelidir.
Belediye Başkanları da bu konuda en yetkili olmalıdırlar. O bölgelerdeki her türlü eğitimde bunlara bırakılmalıdır. (PKK gibi bölücülerle aynı söylem)
Hem laik, hem müslüman olunmaz. Ya müslüman olacaksın, ya laik. İkisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz.
Referansımız islamdır. Tek hedefimiz islam devletidir.
Sen Ne mutlu Türküm diyene dersen, onun da Ne mutlu Kürdüm deme hakkı vardır.
Oğlunun nikah davetiyesindeki tarih:
29 Zilkade 1421 (Nikah tarihi olarak Arap takvimindeki tarihi kullanıyor)
1.5 milyarlık islam alemi, müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak.
Kadın nereye isterse oturur, Sana ne yaa! Ayıp yaa! (Karsta AKP toplantısında kadınlarla erkeklerin ayrı yerlerde oturtulmasını eleştiren gazeteciye)
Bana verilen maaş çok düşük, yetmiyor. Sen ne kadar maaş alıyorsun? (Almanya Başbakanına)
Türkiyede kürt sorunu vardır. Bunu Türkiyelilik kavramıyla çözmeliyiz. Türkiyeli kimliği her vatandaşın üst kimliği olmalı, Türk kavramı da alt kimlik olarak değerlendirilmelidir. İsteyen isterse yine ben Türküm derse desin. (Diyarbakırda halka yaptığı konuşmada alt üst kimlik tartışmasıyla Türk kimliğini de Ermeni, Rum, Kürt gibi alt kimlik olarak gösteriyor.) PKK ile aynı söyleme giriyor.
PKKnın cenaze töreninde bayrağını açması da, F-16ların alçaktan uçuş yapması da yanlış. İki tarafında yaptığı yanlış (PKK terör örgütü ile Türk Silahlı Kuvvetlerini aynı kefeye koyuyor, kendince her iki tarafa da eşit yaklaşıyor.)
Suriyeyi Lübnandan çıkardıkları gibi, bizi de Kıbrıstan çıkartırlar. Birileri bize çık der, kuzu kuzu çıkarız.
Ben müslümanım diyenin aynı zamanda laikim demesi mümkün değil
Fazla içmedin değil mi? Ağzın içki kokuyor. (Avusturyanın Ankara Büyükelçisine)
Dur dinle be!.. Dur dinle!.. 9 ay 10 gün be!.. (Seçim konuşmaları sırasında vatandaşa)
Yahu, bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak. (Erzurumda çiftçilere sesleniyor)
Sana mı kaldı türban konusunda karar vermek, bu ulemanın işidir. Ulema ne diyorsa o olur. (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine)
(Danıştayın türban kararı konusunda) Efendi sen kim oluyorsun, buna mecelle (şeriat hukuku) karar verir (Bir kaç hafta sonra işareti alan şeriatçı bir terörist Danıştayı bastı ve türban kararı veren Danıştay üyelerini silahla taradı, Danıştay üyesi bir hakimi öldürdü.)
Sallamaa.., elini kolunu sallamaa.., her yerin oynuyor be! (Muhalefet milletvekiline)
ABDde özgürlük anlayışı var ama benim ülkemde yok (Benim ülkem özgür değil diye, ABD gezisinde ülkesini Amerikalılara şikayet ediyor.)
Ulan terbiyesizlik yapma! Artistlik yapma ulan! Hadi ananı da al git burdan (Mersinde bir vatandaşa hitabediyor)
Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayan yüzlerce atamanın vekaletlerle yürütülmesi konusunda: Biz hukuka aykırı bir şey yapmıyoruz. Mecellede (şeriat hukuku) böyle bir kaide var.
Askerlik yan gelip yatma yeri değil ( Şehit yakınlarına)
Ne konuşacam ben o kadınla yahu! (Şehit annesine)
Söyleyin şu sahtekâra ne istiyormuş (Almanyada bir gurbetçi için söylüyor)
Bu lafı söylediği toplantıda salondaki vatandaşlara Türkiye Cumhuriyetinin Büyükelçisini yuhalatıyor.
Burası (kafasını göstererek) basmıyor. Hayatında iki koyun gütmediği için bunu kavrayamıyor. (YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziçe)
Kendisine kefilim, babam gibi güvenirim, Ona kendime inandığım gibi inanıyorum. (Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada terörist ilan edilen ve aranan El Kadı hakkında)
Onları hoplatacağım. (Terörist El Kadıyı eleştiren muhalefet üyeleri ve gazetecilere)
PKK ateşkes kararı verince: Biz de durduk yerde onlara operasyon yapmayız (PKKyı muhatap alıyor ve ateşkes kararlarına jest yaparak karşılık veriyor.)
Neyseki, yaşına başına saygı duyuyorum. Ağzı olan konuşuyor be! (Kıbrıs davasının 50 yıllık lideri Rauf Denktaşa)
Ulusalmış, milliyetçiymiş, Ne milliyetçisi yahu, Bunlardan olsa olsa saman milliyetçisi olur.
Sanki maçta gibi bağırıp çağırıyorlar, (Türkiye laiktir, laik kalacak) diye, bunlar hoş şeyler değil. (AKP Genel Kongresinde)
Tatlı Tesadüfler
Hırsız olduğu iddia edilen ve hakkında onca soruşturma başlatılan Cem Uzan tesadüfen hiç bir şekilde ceza almadı. Ki Genç Partinin %6 oy potansiyeli var. Yani MHP'nin ,DYP'nin oylarını bölsün diye faal değil bu parti. Cem Uzan'ın sicili tertemiz ya ondan hala siyasette...
Erdoğan, hiçbir sıfatı olmamasına rağmen, seçimden önce Tesadüfen ABDye gitti. Tesadüfen Yahudi Lobisinin liderleriyle, Bushla ve Bushun yakın çalışma arkadaşlarıyla görüştü.
ABD ile farklı ilişkiler içerisinde olan; Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik, Egemen Bağış, Mücahit Arslan, Mir Dengir Fırat Tesadüfen Erdoğanın yanına (?) yerleştirildiler. Bunlardan Cüneyt Zapsunun ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Wolfowitz'e Tayyip Erdoğanı harcamayın, kullanın demesi de, bir tesadüftü.
3 Kasım 2002 seçimleri öncesi Deutsche Bank, Chase Manhattan, Moore Kapital, American Expres gibi siyonist sermayenin güdümündeki finans kurumlarına:AKP'nin tek başına iktidara taşınacağını, ve bunun endişe duyulacak bir sonuç doğurmayacağını söylemek üzere bilgilendirmeye çıkan Ekipte Verso'nun başkanı Erhan Göksel ve Mesut Yılmaz'ın kuzeni meşhur borsacı Mehmet Kutman'la birlikte 28 Şubatın mimarı Çevik Birin yer alması tamamen bir tesadüftü.
Erdoğanın mahkûm olmasına neden olan şiiri okuduğu il olan Siirtte seçimler tesadüfen iptal edildi. Ve Erdoğan tesadüfen O ilden milletvekili oldu.
Recep Tayyip Erdoğanın Büyük Oğlu Burak Erdoğanın 11.Mayıs.1998 tarihinde arabasıyla bir zamanların ünlü sanatçısı Sevim Tanüreki çiğneyerek öldürmesini magazini seven medyamızın hiç gündeme getirmemesi tamamen tesadüftür.
Burak Erdoğanı Trafik 3/8 kusurlu buldu, Mahkeme Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden kazayla ilgili rapor istedi. Bu dairenin başında makine mühendisi Eyüp Çakmak bulunuyordu. Erdoğan için "tamamen kusursuz" raporu düzenlendi ve "sekizde sekiz (8/8) kusur ölen yaya Sevim Tanürek'tedir" dendi. Tayyip Erdoğan Başbakan oldu, "kusursuzdur raporu" veren dairenin başkanı Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Bunların tamamı tesadüftü.
Haklarında yolsuzluk davaları devam eden, bazıları hakkında da soruşturmalar süren İstanbul Belediyesi çalışanlarından dokuzu Tesadüfen milletvekili, bazıları da bakan yapılarak dokunulmazlık zırhına büründürüldüler. Vetesadüfen yargılanmadan kurtuldular. Ve yine tesadüfen bunların suçları çeşitli kanunlarda yapılan değişiklerle af kapsamına alındı.
AKPnin iktidara gelmesiyle, 57. hükümet döneminde her gün ülkenin farklı bir yerinde yapılan türban eylemleri tesadüfen durdu.
Türbanlılar lehine bir gelişme olmamasına rağmen AKP iktidarları döneminde neredeyse hiç türban eylemi yapılmaması tamamen bir tesadüftü.
Resmi Gazete'nin 18 Mayıs 2004 tarihli sayısında yayımlanan kararla 20 Mayıs31 Ağustos 2004 tarihleri arasında geçerli olmak üzere mısır için 900 bin ton tarife kontenjanı açıldı. 3 ay 11 günlük süre içerisinde kontenjan belgesi olanlar için gümrük vergisi oranı yüzde 80 yerine yüzde 25 olarak uygulandı.
Bu dönem içerisinde Kemal Unakıtanın oğlunun şirketi tesadüfen 582.285 Kg mısır ithal etti ve yalnızca vergi oranındaki değişiklik sonucu %55 havadan para kazandı.
Fosforik asit üretecek şirketi için Abdullah Unakıtanın 79802 no.lu teşvik belgesiyle 2 milyon 544 bin YTL tutarında teşvik kredisi alması da tamamen bir tesadüf
Ne ilginç bir tesadüf ki, kuş gribi yüzünden insanların pastörize yumurtaya ilgi duyacakları sırada- Kemal Unakıtanın oğlunun kurduğu tesis, piyasaya "pastörize yumurta" satmaya başlar.
Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan, 14.Kasım 2005 günü 11.45 ile 12.10 arası Tesadüfen Telsim binasındadırlar.
Vodafone ihale Öncesi Cüneyt Zapsuya ihalede yardımcı olması için tesadüfen faks çeker.
Ne ilginç tesadüftür ki, birkaç ay sonra Telsim ihalesini, Vodafone kazanır.
Ülker Grubuna bağlı Data Teknik, son üç yılda yapılan kamu bilgisayar iletişim altyapı ihalelerinin (Milli eğitim, Adalet Bakanlığı, Türk Telekom, PTT vs) tamamına yakınını tesadüfen kazanır.
Başbakanın Ülkerin bayisi olması ile bu dönemde Ülkerin büyümesi arasında hiçbir ilişki kurulamaz. Gerek Albayrakların gerek Ülker grubunun en büyükler arasına girmesi tamamen tesadüftür. Ayrıca devlet açıklama yapar ve der ki "Artık kolestrol ilaçlarını devlet ödemeyecek." Ve ne tesadüftür ki o dönemde tayyibinde sahibi olduğu ÜLKER grubu kolestrolü düşürücü ürünler piyasaya sürer.
Başbakan Erdoğan Lübnanda Harriri Ailesine başsağlığı ziyaretine gider. Uzun süre aile fertleriyle başbaşa görüşür ve Türk Telekom özelleştirme ihalesini Harriri ailesinin şirketi olan Oger Telekom tesadüfen kazanır.
Tayyip Erdoğanın oğlunun nikah şahitliğini Berlosconi yapar. Bu şahitlikten kısa bir süre sonra zor durumda olan ARİA tesadüfen Türk Telekomun GSM kuruluşu Aycell ile birleşir
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım'ın 1.5 trilyon lira harcayarak gemi sahibi olması, tamamen tesadüf eseri. Erkan Yıldırım'ın "Borç aldım" dediği Santour şirketine Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Türkiye Denizcilik işletmelerinin Ankara Feribotunu ihalesiz kiralaması da tesadüf.
AKPde, yolsuzluklara adı karışan Ali Diboların el üstünde tutulması; buna karşılık, yolsuzlukları gündeme getiren milletvekillerinin (Örneğin Turan Çömez,Hamza Albayrak, Ersönmez Yarbay) dışlanması, daha ileri gidenlerin istifaya zorlanması (Emin Şirin) veya ihraç edilmesi (Fuat Geçen, Mahmut Koçak) tamamen tesadüftür.
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında açılan idari soruşturmaların önemli bir bölümünü yürüten Mülkiye Başmüfettişi Hüseyin Avni Coşun, AKEPE iktidarı döneminde önce Bingöl, sonra Aksaray ve şimdi de Kırklareli Valisi olarak görev yapması;Üsküdar Adliyesi'ndeki zimmet, sahtecilik davasının hakimi İsmail Rüştü Ciritin, AKEPE döneminde Yargıtay üyesi seçilmesi; Tayyip Erdoğan'ın malvarlığını haksız kazançla artırması ile ilgili davanın Hakimi Mustafa Kozanın AKEPE iktidarı döneminde Ankara Adliyesi'nde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olması gibi onlarca atama tamamen tesadüften ibarettir. Yoksa bu tür atamalar "Sayın" Başbakanın minnet borcuyla alakalı değildir.
özelleştirmeler
2003 seka balıkesir işletmesi satıldı.
2003 taksan takım tezgahlarısanayi satıldı.
2003 tzdk sakarya traktör işletmesi satıldı.
2003 petkim standart kimya şirketi satıldı.
2003 tekel çankırı kaya tuzlası satıldı.
2003 seka aksu işletmesi satıldı.
2003 sümerbank nazilli basma fabrikasısatıldı.
2003 ormanların satışını öngeren yasa kabul edildi.
2003 kuşadası limanı satıldı.
2003 seka kastamonu işletmesi satıldı.
2003 gerkonsan gerede çelik konstrüksiyon ve teçhizat fabrikaları satıldı.
2003 trabzon dikili limanı satıldı.
2003 seka taşucu tersane alanı satıldı.
2003 seka çaycuma işletmesi satıldı.
2003 tcdd izmir limanı satıldı.
2004 seka karacasu işletmesi satıldı
2004 ebk manisa et ve tavuk kombinası satıldı.
2004 eti bakır işletmeleri satıldı.
2004 tekel sekili tuzlasısatıldı.
2004 bursa gaz satıldı.
2004 eti elektrometalurji satıldı.
2004 sümer holding bakırköy işletmesi satıldı.
2004 kütahya şeker fabrikası satıldı.
2004 thy'deki kamu hisselerinin %23'ü satıldı.
2004 eti gümüş satıldı.
2004 seka ardanuç işletmesi satıldı.
2004 sümerbank diyarbakır işletmesi satıldı.
2004 çayeli bakır işletmeleri satıldı.
2004 tügsaşa ait gemlik gübre sanayi satıldı.
2004 tekel alkollü içkiler sanayi satıldı. (iki yılı ödemesiz 292 milyon dolara alan şirket 2 yıl sonra 920 milyon dolara amerikalılara sattı. devlet yaklaşık 600 milyon dolar zarar ettirildi.)
2004 tekel içki bölümünün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı.
2004 esgaz satıldı.
2004 etikrom satıldı.
2004 tümosan türk motor sanayi satıldı.
2004 igsaş(istanbul gübre sanayi) satıldı.
2005 sümerbank manisa pamuklu mensucat satıldı.
2005 seka'ya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.
2005 şeker kurumu ve idari birimleri bakanlar kurulu kararıyla kaldırıldı.
2005 sümerbank beykoz deri ve kundura satıldı.
2005 seka izmit işletmeleri satıldı.
2005 eti seydişehir alüminyum satıldı.
2005 tügsaşa ait tekirdağ depoları satıldı.
2005 türk telekom (iki yıllık karına) yabancılara satıldı.
2005 adapazarı şeker fabrikası satıldı.
2006 tüpraş satıldı.
2006 thy'daki kamu hisselerinin %28i daha satıldı.
2006 erdemir satıldı.
2006 büyük ankara oteli satıldı.
2006 tekel kaldırım yavşan ve kayacık tuzlaları satıldı.
2007 tcdd derince limanı satıldı.
2007 deveci maden sahası işletme hakkı satıldı.
2007 araç muayene istasyonu i ve ii. bölgeleri satıldı.
2007 tcdd mersin limanı satıldı.
2008 petkim satıldı.
2008 tcdd bandırma ve samsun limanları satıldı.
2008 ankara doğalgaz üretim'e ait 9 santral satıldı.
2008 tekel sigara sanayi işletmeleri satıldı.
2008 tekel'in adana malatya tokat bitlis ve samsun sigara fabrikaları geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı.
2008 tekel'in sigara bölümünün satışının ardından istanbul adana bitlis malatya ve tokat sigara fabrikaları kapatıldı.
2008 türkiye genelinde 60 yaprak tütün işleme tesisi kapatıldı.
2009 başkent elektrik dağıtım satıldı.
2009 meram elektrik dağıtım satıldı.
2009 kastamonu kırşehir turhal yozgat çorum ve çarşamba şeker fabrikaları satıldı. (bu fabrikalarda sadece iki yıllık karına yabancılara satılmıştır.)
2009 iller bankasının tasfiyesi için yasa hazırlandı.
2009 güneydoğu sınırındaki arazilerin yabancılara satılması için yasa çıkartılmış olup bu toprakların yabancılara devri için hazırlıklar devam etmektedir.
Herşeyin bir ilki vardır
1- İlk defa bir başbakan zam isteyen memur sendikalarına IMFyi ikna edin dedi.
2- İlk defa bir bakan tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz dedi.
3- İlk defa ekonomi büyürken, istihdam yerinde saydı, keza ilk defa cari açık verilirken döviz kuru sürekli düştü.
4- İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı.
5- İlk kez Yunan Kilise Bankası Türkiyede banka aldı.
6- İlk defa domuz kesimlik hayvanlar sınıfına alındı ve teşvik kredisi verildi.
7- İlk defa kamunun kamuya olan borcu piyasadan borçlanılarak ödendi. İlk defa düşük faizli dış borç yüksek faizli iç borç ile ödendi.
8- İlk defa döviz sürekli düşerken, döviz cinsi borçlar TL cinsi borca çevrildi.
9- İlk kez İsrailli işadamına gizli bir şekilde 800 milyon dolar kaynak aktarıldı.
10- İlk defa bir başbakan işsizliğin dünya gerçeği olduğunu söyledi.
11- İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı.
12- İlk defa bir kanun daha uygulanmadan değiştirildi. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Türk Ceza Kanunu daha yürürlüğe girmeden değiştirildiler.
13- İlk defa bir kanun bir haftada iki kere değiştirildi. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu bir haftada iki kere değiştirildi.
14- İlk defa Petrol Kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi.
15- İlk defa kapkaç diye bir sektör ortaya çıktı.
16- İlk defa bir başbakan çiftçilere gözünüzü toprak doyursun dedi.
17- İlk defa bir başbakan Müslüman topraklarını işgal eden Hristiyan ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ettiğini açıkladı.
18- İlk defa borç gayrısafi milli hasılayı aştı. İlk defa şirketlerin yatırım istisnası kaldırıldı.
19- İlk defa bir başbakan bir dönem dini kullandık dedi.
20- İlk defa dar gelirlilerin alım gücü bu kadar düştü.
21- İlk defa bir başbakan yapılan bir ihaleden önce uçak istedi, sonra mercedese razı oldu.
22- İlk defa enflasyon % 10 artarken, pancar fiyatları 99 kuruştan, 88 kuruşa indi.
23- İlk defa fındık üreticileri taban fiyat sebebiyle perişan oldu ve en büyük mitingini yaptı.
24- İlk defa bir başbakan ve dışişleri bakanı, İslamiyeti yok etmeye yemin eden bir papanın heykeli önünde fotoğraf çektirdi ve AB Anayasasını imzaladı.
25- İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların kontrolüne geçti.
26- İlk defa bir başbakan Türkiyeyi pazarladığını açıkça itiraf etti ve toprak satılıyorsa alıp götürmüyorlar ya dedi.
27- İlk defa bir başbakan borç yiğidin kamçısıdır demekle borçlanmayı başarı olarak gösterdi.
28- İlk defa bir cami kiliseye çevrildi.
29- İlk defa kilise ve havralar imar planlarında yer aldı.
30- İlk defa bir başbakan Yahudi think tank kuruluşundan üstün cesaret ödülü aldı.
31- İlk defa Türk askerlerinin başına ABD güçlerince Irak'ta çuval geçirildi.
32- İlk defa TBMM tarafından tezkere reddedilmesine rağmen, Dışişleri Bakanlığı genelgesi ile Amerikan savaş araç ve gereçleri Türkiye üzerinden Iraka aktarıldı.
33- İlk defa bir başbakan baş danışmanı Amerikalılara başbakan için, bu adamı kullanın, dini inancı size yardımcı olacaktır, onu süpürge deliğinden aşağıya atmayın dedi.
34- İlk defa bir Türkiye Başbakanı, 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirecek olan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı oldu.
35- İlk defa bir başbakan açız diyen işçiye kızarak, ananı al da git dedi.
36-En Yüksek İç Borç: 251 Katrilyon (180 Milyar Dolar)
AKP iktidara geldiği 2002 yılı sonunda Hazinenin iç borç stoku 150 katrilyon liraydı.
2006 Aralık sonu itibari ile hazine iç borç stoku 251 katrilyon liraya ulaşmıştır.
AKP son 4 yılda hazinenin iç borç stokunu 101 katrilyon lira arttırmıştır.
Dolar cinsinden iç borç stokuna bakıldığında; 2002 yılı sonunda 92 milyar dolar olan iç borç 2006 yılı sonunda 180 milyar dolara yükselmiştir.
AKP iç borcu dolar cinsinden 88 milyar dolar artırmıştır.
37-En Yüksek Dış Borç: 302 Milyar Dolar
AKP iktidara geldiğinde Türkiyenin toplam dış borcu toplam 171 milyar dolardı.
2006 yılı sonu itibari ile toplam dış borç 302 milyar dolardır.
AKPnin 4 yıllık iktidarı döneminde ülkenin toplam dış borcu %77 oranında 131 milyar dolar artmıştır.
38-En Yüksek Toplam Borç: 381 Milyar Dolar
AKP iktidara geldiği 2002 yılı sonunda ülkenin toplam dış borcu ile hazinenin toplam iç borcu toplamı olan toplam borç 212 milyar dolardı.
2006 yılı sonunda ise hazinenin toplam iç borcu ile ülkenin toplam dış borcunun toplamı olan toplam borç 381 dolar olmuştur.
39-En Yüksek Kişi Başına Borç: 6.600 Dolar
AKP iktidara geldiğinde kişi başına düşen toplam borç tutarı 3.845 Dolardı.
2006 yılında ise kişi başına borç 6.660 dolar olmuştur.
40-En Yüksek Dolar Bazında Hazine Borçlanma Faizi: %27.6
AKP döneminde Hazine Dolar cinsinde 2003 yılında %46.3, 2004 yılında %30.8, 2005 yılında %23.1 ve 2006 yılında %10.2 olmak üzere son 4 yılda ortalama %27.6 oranında borçlanmıştır.
Halbuki Ecevit döneminde bile yani 19992002 yılları arasında dolar cinsi hazine borçlanma maliyeti %13.9 idi.
AKP dolar cinsinde en yüksek faizle borçlanan Cumhuriyet Hükümetidir. Bu da yabancı yatırımcılara en fazla kaynak aktardığı anlamına gelmektedir.
41-En Yüksek İthalat: 137 Milyar Dolar
2002 yılı sonunda ithalat 52.5 milyar dolardı.
2006 yılı sonunda ithalat 137 milyar dolar olmuştur.
Söz konusu tutar Cumhuriyet Tarihinin en yüksek rakamıdır.
AKP en yüksek ihracat yaptım derken en yüksek ithalatı gizlemektedir.
42-En Yüksek İthalata Bağlı İhracat: %68
1997 yılında 100 birim ihracat için 56 birim ithalat yapmak gerekiyordu. Bu oran yani ithalatın ihracata bağlılık oranı sürekli yükselmiş ve 2002 yılında %62 ye çıkmıştır.
AKP nin 4 yıllık iktidarı döneminde düşük döviz kuru nedeni ile ihracatın ithalata bağımlılığı daha da artarak %68e yükselmiştir. Bunun manası 100 birimlik ihracat için 67 birimlik ithalat yapılması zorunlu olmuştur.
Bu da ihracat artışının ithalat artışını zorunlu kıldığını ve artan ihracatın ülkeye döviz kazandırmak bir yana döviz kaybettirdiğini açıkça ortaya koymaktadır.
43-En Yüksek Dış Ticaret Açığı: 52 Milyar Dolar
AKPnin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda dış ticaret açığı yani ithalat ihracat farkı 15.6 milyar dolardı.
2006 yılı sonu itibari ile dış ticaret açığı 52 milyar dolardır.
AKPnin 4 yıllık iktidarı döneminde Türkiye ekonomisi toplam 152 milyar dolar dış ticaret açığı vermiştir. 1950-2002 yılları arasındaki 52 yılda oluşan toplam dış ticaret açığı ise 194 Milyar Dolardır.
44-En Yüksek Cari Açık: 35 Milyar Dolar
2002 yılı sonunda cari açık yani ülkeye mal ve hizmet karşılığı giren ve çıkan döviz farkı 1.5 milyar dolardı.
2006 yılı sonunda cari açık 35 milyar doları aşmıştır.
AKP iktidara geldiğinde GSMHnin binde 9u oranında olan cari açık 2006 yılı sonunda GSMHnin %9una ulaşmıştır.
20032006 yılları arasında toplam 77 milyar dolar cari açık oluşmuştur. Hâlbuki 19502002 yılları arasındaki 52 yılda toplam 45 Milyar Dolar cari açık meydana gelmiştir.
45-En Fazla Sıcak Para: 80 Milyar Dolar
AKP iktidara geldiğinde Türkiyedeki sıcak para miktarı 24 Milyar Dolardı.
2006 yılına gelindiğinde ülkedeki sıcak para miktarı 80 Milyar Dolara yaklaşmıştır. Sıcak para miktarındaki 56 milyar dolar tutarındaki artış; ülkeye 56 milyar dolarlık sermaye girişi olduğu anlamına gelmemektedir. Nitekim 2003-2006 yılları arasında ülkeye giriş yapan toplam sıcak para 32 Milyar dolardır.
32 Milyar dolar olarak ülkeye giriş yapan sıcak para doların değer kaybetmesi ve borsa endeksinin yükselmesi sayesinde 80 milyar dolarlık bir varlık haline gelmiştir.
Yabancı yatırımcılar borsaya 13 milyar dolar sıcak para girişi yapmış daha sonra düşen döviz kuru ve yükselen borsa endeksi nedeniyle 32.5 milyar dolarlık bir varlığa sahip olmuşlardır.
46-En Yüksek Dışarıya Kaynak Transferi: 35 Milyar Dolar
2003-2006 yılları arasında cari açığı finanse etmek için yurda giren ve dış borçlanma için 35 milyar dolar faiz ödenmiştir.
47-En Yüksek Kredi Kartı Borçları: 20 Katrilyon
2002 yılı sonunda kredi kartı borçları 4 katrilyon idi.
2006 yılında ise kredi kartı borçları 20 katrilyon liraya ulaşmıştır.
48-En Yüksek Bankacılıkta Yabancı payı: %37
AKP döneminde yabancı bankalar Türk bankalarının %37 sini ele geçirmişlerdir. Yabancı bankalar Türkiyede şube açmak yerine daha çok var olan bankaları satın almışlardır.
Özelleştirme ve TMSF satışları ile mali sektör yabancıların kontrolüne geçmiştir.
Bankaların yabancıların eline geçmesi demek Türkiye ekonomisinin yabancıların kontrolüne girmesi demektir.
49-En Yüksek Tarımsal Üretimden Kopuş: 1.280.000 kişi
AKP döneminde istihdam edilen nüfus 1.280.000 kişi azalarak 6.809.000 kişiye düşmüştür.
Aynı dönemde sanayi sektörü ise sadece 757.000 kişiye iş sağladığı için 523.000 kişi işsiz kalmıştır.
50-En Yüksek İşsiz Sayısı: 4.321.000
2002 yılı sonunda işsiz sayısı 3.484.000 kişi idi.
2006 yılı sonunda resmi işsiz sayısı 2.344.000,iş bulma umudunu kaybettiği için iş aramaktan vazgeçenlerin sayısı 1.977.000 kişiye yükselmiştir. Böylece resmi rakamlardaki işsiz sayısı 4.321.000 kişiye ulaşmıştır.
51-En Yüksek TL Cinsinden Rantiye Geliri: %26
AKP döneminde parasını bonoya yatıranlar yıllık %26, borsaya yatıranlar %25.4 oranında reel gelir elde etmişlerdir.
Dolar kurunun sürekli düşmesi nedeni ile yurt dışından dolar cinsinden ülkeye gelip TL ye çevrilerek borsa ve bonoya yatırım yapan yerli ve yabancı rantiyeciler; hem borsa ve bonodan hem de doların değer kaybetmesinden kazanmışlardır.
52-En Yüksek Dolar Cinsinden Rantiye Geliri: %85.5
100 doları 2002 yılı sonunda 1.650.000 TLye çevirip 165.000.000 TLye sahip olan rantiyeci bunu hazineye borç vererek değerlendirdiğinde 2006 yılı sonu itibari ile; 409.000.000 TLye sahip olacaktır. Bunu 2006 yılı sonu itibari ile 1.430.000 TLden dolara çevirdiğinde 286 Dolar edecektir. Yani 4 yılda 100 Dolarını 286 Dolara çıkartmış olacaktır. Bu da dolar bazında yıllık %46.5 oranında gelir elde etmek anlamına gelmektedir.
53-En Yüksek Dolaylı Vergi Oranı: %72
Zengin ve fakirden eşit tutarda alındığı için adaletsiz olan dolaylı vergiler AKP döneminde temel vergi kaynağı haline gelmiştir.
AKP iktidarından önce vergi gelirlerinin %66.3 ünü dolaylı vergiler oluştururdu.
AKP iktidarında vergi gelirlerinin %72si dolaylı vergilerden oluşmaktadır.
54-En Yüksek Kapanan Şirket Sayısı: 8.996
2002 yılında 3.495 adet şirket kapanmıştır.
2006 yılında kapanan şirket sayısı 8.996ya yükselmiştir.
Kapanan şirket sayısındaki artış %157dir.
55-En Uzun IMF Denetim ve Yönetimindeki Dönem
Türkiyenin 1946 da başlayan 60 yıllık sürede IMF gözetim ve denetimi altındaki en uzun dönemi 19982008 yılları arasındaki 10 yıllık dönemdir. 19801988 yılları arasında en uzun IMF gözetim ve denetimindeki süre, AKP iktidarında 10 yıla çıkarılmıştır. ANAP iktidarından sonra tüm iktidar süresini IMF gözetim ve denetiminde geçiren tek parti AKP iktidarı olmuştur.
AKP hükümeti kendinden önceki Ecevit Hükümetinin IMF ile yaptığı Stand-by anlaşmasını aynen uygulamış ve bu anlaşmanın süresi bittiğinde Mayıs 2005 de IMF ile yeni bir Stand-by anlaşması yaparak 2008 yılına kadar ekonominin yönetim ve denetimini IMF ye devretmiştir.
56-En Fazla Açlık Sınırı Altındaki Kişi Sayısı: 1.870.000 kişi
Resmi rakamlara göre 1.870.000 kişi açlık sınırının altındadır. Yani aylık 143 milyon liralık gelire sahip değildir.
57-En Yüksek Yoksulluk Sınırı Altındaki Kişi Sayısı: 58.724.000 kişi
Nüfusun %82 si aylık 363 milyon liralık gelirin altında olduğu için yoksulluk sınırı altındaki kişi sayısı 58.724.000 kişidir.
58-İlk defa bir başbakan askerlik yan gelip yatma yeri değildir, dedi.
59-İlk defa petrol yasası ile yabancıların önünde ki millî menfaatlerimiz kaldırılarak kar oranları arttırıldı
59-İlk defa bir başbakan vatandaşa, Ananı da al git dedi.
60-İlk defa bir başbakan PKK yı, Kürt Sorunu olarak kabul ettiğini açıkladı.
61-İlk defa bir başbakan Türkiyede 36 etnik grup olduğunu söyledi.
62-İlk defa AKP hükümeti ile KKTC millî dava olmaktan çıkarıldı.
63-İlk defa bir başkan, Irakı işgal eden Amerikalı askerler için kahraman tabirini kullandı.
64-İlk defa bir başbakan Türkmen kenti Kerkük için, Kerkük Iraklılarındır, dedi.
65-İlk defa bir Dış İşleri Bakanı, ABD nin Irakta ki başarısı, başarımızdır, dedi.
66-İlk defa bir başbakan CHP 'yi halkı terslemek, küfür etmekle suçladı.
67-İlk defa bir başbakanın oğlu korumalarıyla birlikte askerlik yaptı.
68-Kaçıcncı defa ağladığını bilemem ama tarihte makamında ağlayan ilk başbakanımız.
69-İlk defa bir başbakan 2007 Yılında yanlışlıkla Evet Oyu isteyeceğine hayır oyu istedi. Konuşmayı bilmiyor ****ler.
70-İlk defa bir ülkede öğrencilerin başarısı SBS OKS PYBS de bu kadar çok düştü.
71-İlk defa KPSS'ye giren ve kazananların büyük çoğunluğu atanmadı.
72-İlk defa bir başbakan ve hükümeti internete koyduğu takipçiler tarafından mualif siteleri kapatıp mualif insanların sosyal paylaşım sitelerindeki profillerini engelledi.
73-İlk defa bir başbakan tezkere veren Genelkurmay başkanına zırhlı araç hediye etti.
74-İlk defa bir başbakanın oturgaçı yusuf yusuf attığı için anayasa mahkemesine el atmaya kalktı.
75-İlk defa hapisten çıkan bir mahküm bu ülkede başbakan oldu
76-İlk defa bir başkanı protesto etmek suç oldu.
77-İlk defa bir başbakan bi grup taraftarların kendisini ıslıklaması halinde soruşturma başlattı.
sizler hala uydurma diyosunuz ya. %47 dışında kalanlar, yani %53lük kısım anlaştı mı?
Siteden bir arkadaş demiş ki;
Ve Ve Ve Maaşları Gelen Zamı açıklıyalım Bu kadar zama Karşılık Sadece 22 Tl Zam yapıldı !
3 Çocuklu Bir İnsan Nasıl Bunla İdare Eder ? Siz Açıklayın Mantık Varmı İş yok Herşey Pahalı Hadi Bunlarıda Geçelim Peki Bunlar Nedir ?
Avrupada Doğan Her Çocuk İçin 600 Dolar Üstü Para veriliyor Telefonlar Dinletilmiyor Hangi Partinin Üyesine Biber Gazı Sıkılyor ? Öyle bir hakmı var ( Bu Emri Kim Veriyor Sizce ) Hangi Askere Küfür ediyor, Komutan Öğretmendir Hangi Öğretmen Döver Ve Küfür Ediyor ?
Ülkemizde ;
Doğan Her Çocuk için alınan parayı bırakın Doğan bebeği Muane İçin para alıyorlar !
Telefonlar Hangi Kanun Yolu İle Dinletiliyor
Hukuk Ve Kanun İlkel Yaşamdan Uzak Bir adalet Sistemidir Nerde Bu Sistem ?
Chpnin Üyesine Hangi Emir ile Hiç bir suçu yokken Orda siz verin cevabı
Askerler anaları ailesi kardeşlerini için askere Gidiyorlar
Komutan Kalkıp Senin oranı buranı ne yapim diyor Hangi hakla
Şahsen Onu Öldürürm !!!
Ve Son
RECEP TAYİP Denen Başkan !
Biz askere Vatanımızı Teröristlerden Korumak İçin Gdidiyorz
Sen O Erlerimizi Öldüren adamları vatanımıza alıyor Yetmez gibi
Onlara Kürt Kanalı Verişyorsun Ampulmusun Parlarmısın !
Bunlar gözlerimizin önünde olan olaylar. Siz AKP liler neden görmek istemiyosunuz ya ??_???
Bursa nutku
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerekOnu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Sen Buna Protestomu Diyosun
Tutup Tv Karşısında Ülkenin Yarısından Fazla Vatandaşına Adeta Küfreden Hakaret Eden Bir Kişinin Zırvalarını Foruma Koyarak Protesto mu Yapıyosun