YokLuğuna Doyamadım `` VarLığında ÖLdür Beni ..

---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Üzerine bastığında kolaylıkla kırabileceğin bir sonbahar yaprağıyım şimdi...
Bir dokunsalar bin çıtırtı işitecekler yüreğimden... Kurudum rüzgarında
aşkın...
Yıprandım...
Ezildim...
Unutuldum bir köşede...
Tutunamadım bir ağacın gövdesine...
Yüreğime tutunup
aşkı yaşayanlar her seferinde acı bıraktılar payıma...
Sevgiye
virgul.gif
mutluluğa dair ne varsa götürdüler... Damarlarımdaki yaşama sevincimi...
Rüzgara boyun eğmeyecek yanlarımı götürdüler bir bir...

Çırılçıplak hissediyorum kendimi...
Korunmasız...
Yapayalnız...
Tek başına...
Bi'çare...
Zavallı kuru bir sonbahar yaprağıyım şimdi...
Bıraksan rüzgar savuracak göklere sonra yine yerlerdeyim... Acımasız bir yürek ezecek belkide...
Belkide umutsuzluğa hükümlü bir sevgili yüreğin ellerinde hayat bulacağım yeniden bir kitap arasında...
Saklı kalmış bir anıyı gün yüzüne çıkaracağım...
Kimbilir...

Sensizliğe alıştırdın bak...
Rüzgar bir o yana bir bu yana sürüklüyor zavallı bedenimi...
Dayanılır gibi değil inan ki...
Ya ellerin arasına al kurtar beni senin olayım...
Ya rüzgara teslim et bedenimi son bulayım...

Bittim gelmeyeceğini bile bile bir umutla beklemek körükörüne sevmekmi yoksa budalalık mı bilmiyorum ama hep gelmesini istiyorum geri dönmesini istiyorum çünkü ne yapsada hala seviyorum ve seveceğim ne olursa olsun umutla inatla sabırla bekleyeceğim...
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Eski bir resim gibi sarardı duygularım
Sarılacak neyim vardı ki
Tüm yaşanmışlar tüm anılar silinmişti
Öylece bakakaldım gidişine ardından
Ben yabancın mıyım söyle
Neden sırtını dönersin sevgime
İçerim cız etti inan sultan
Bir bakışın yeterdi oysa candan
Gözlerime kara bulutları indirdin
Farkında mısın gönlümü katlettin
Yaradılışımdan olsa gerek
Bu kadar kalpten olmaya
Bu kadar duygusal olmaya hakkım bile yok
Seni sensiz yaşayıp
Yine seni uzaktan seviyorum
Bu beni deli etmez de
Yabancı gibi gidişin yok mu yanımdan
Bu çok koyuyor be sultan
Farkında mısın bilmiyorum ama
Hislerin belki de böyleydi
Yalnızlık kuşlarına mahkum ettin beni
İçinden tren geçen istasyonda bekleyen
Hüzünlü bir yabancı gibi.
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Ne zaman konussam
Ne zaman yüregimden geceni dile getirsem
Aglamak düsüyor payima
Bombalar yagiyor gecelerime
Kan ve gözyasi karisiyor avuclarimda
Bakislarimdaki yangini söndüremiyor yagmur
Ölümler düsüyor uykuma
Kiyametler kopuyor icimde
Hücrelere ayriliyor bedenim

Anlatilmiyor be gülüm
"Susma..." diyorsun
" Bu kez izin verme gitmesine!
Yasamin yarini yok.
Ne yapacaksan bugün yap!
Ne diyeceksen simdi de! "


Ben bunlari yasamayi istemedim be gülüm
Sevdadan hep kactim
Hep kilitledim yüregimi
Peki niye?
Niye atesler dolasiyor damarlarimda?
Neden gerekenler sunuluyor hakkin diye?
Neden hep yanlis zamanlarda
virgul.gif

Yanlis sevdalarla yaniyor yürek?
Bir ben miyim bunun sorumlusu?
Bir ben miyim aglamasi gereken?
Ahh be gülüm
Birde sen gelme üstüme
Birde sen zorlama
Belkide benim sabrim bu
Benim sinavim yüregimdeki mezarlikta sakli!

Bir sen bil yeter
Ne olur kimseler duymasin acilarimi
Agladigimi bilmesinler
Daha da ötesi kimse acimasin be gülüm
Bu ikimizin SIRrı olsun.
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Tarifi yok
Çıkmazı yok sevdamızın
Bendesin
Öylesi içimdesin ki…

Yüreğimi aldım
Geldim
Bekliyorum

‘al beni ne yaparsan yap’

Yamalı sevdalar çağındayız şimdi
Ne önü var ne arkası
Tutsaklığım bu yüzden belki de
Bırak(ma) beni..

Bir bahar günü
Aldıgın papatyaları (hatırLadın mı?)
Sen diye boynuma takıyorum
Hep yanımda olasın diye

Yaşa ve unut
Her gün sevdamıza sil baştan
Olsun ben böyle de mutluyum
Yarın ne olacak diye düşünmektense
Bugünün senliğini yaşamak
Her şeye değer

Artık sonu geldi
Düğüm attım hayatımızın şu anına
Öncesi geçemesin
Yeniden tüketemesin diye
Şimdi yeni zamanlarımız
Yarınlarımız umutlarımız
Yinelerimiz var
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Geçen yıllar unutturdu mu sanırsın sevdanı yar
virgul.gif

Ben hala aynı yerdeyim
virgul.gif
hala yüreğimde sevdanla sendeyim
Yedi tepeli şehrimin her yanı sen…
Her gece sana seslenişte bu sensiz yürek
Ah bir duysan yar!
Ertelemesen bu sevdayı
virgul.gif

Ertelenen sevdaların yaşanacağı bir yer yok yar!
Zaman senden bende yana değil
Her geçen an yaşanası sevdamızdan çalınıyor bir anlasan …

Bazı geceler resmini alıyorum karşıma;
Eskiden olduğu gibi saatlerce anlatıyorum
virgul.gif
anlatıyorum
Ama sen eskisi gibi değilsin
virgul.gif

Tek bir kelime bile etmiyorsun
Sonra sanki sesini duyuyorum “hadi gel” diyorsun bana
Bir solukta iniyorum sahile
Yoksun!
Hava soğuk üşüyorum…
Dalgalar alıp götürüyor beni eskiye
Bir çayın sıcaklığında
virgul.gif
kış akşamlarında sahile vuran dalgaları selamlardık
Ama üşümezdim…
Anlıyorum ki şimdi; çay değilmiş içimi ısıtan senmişsin ey yar..!
Saat geç oldu eve dönmem lazım
virgul.gif

Ama ayaklarım gitmiyor bana isyanda
Ya gelirsen ?
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Kırmızı şarap değil; narkoz gibi bir sevda damlıyor, şeffaf bir şarap kadehi olmuş dudaklarından! Ve narkoz gibi bir ihanet sunuyorsun bu gece bana… “10’a kadar say sevgilim” diyorsun; derin derin nefes al…”


bir:




Yeni bir metresle, eski bir aşka başlar gibi uyanıyorum artık her sabah ve duman duman gözlerimin önünden acı dolu bir karmaşa akıp gidiyor… Gözlerimden fışkıran hiddet ve öfke sanki bir katile saplanan pis bakışlar gibi saplanıyor içime!


iki:


Tek sıra dizilmiş de Eros’un pegasuslara binmiş süvarileri, uçlarına gözyaşından barutlar sürülmüş kan okları atar aşıkların gözbebeklerine…


Sokaklarda cirit atan huzursuzluk aşıkların avuçlarını kör bir jilet gibi kesmekte… İlikleri inim inim titreten gecenin matemi kim bilir daha kaç intihara gebe?


Haykırıyorum gece gece kudurmuş varlığına! Bırak bari İstanbul tanık olsun damarlarıma zerk ettiğin ızdıraba!


üç:


Bak, şu acının her açısını derece derece tavaf etmiş avuçlarıma bak! Şu hasretten tenime silinmez mürekkeplerle kazınan kedere bak! Şimdi hangi âlim yapar suskunluğumun tabirini?!


Gözbebeklerimden tebdil-i kıyafet dolaşan bir kıyamet olup süzülen şu mısralar, hangi kavmin günahıdır? Hangi cesur peygamber üstlenir uyarmayı artık, sesimde cirit atan kâfir zümreyi?!


dört:


Avuçlarımdaki acıya bak! Şimdi ben, nereye dökeyim bu acıyı? Hangi okyanusa boşaltsam, taşıyabilir bu sancıyı? Hangi yıldız şaşırmaz yörüngesini? Hangi kara delik çekebilir avuçlarımdaki kahrı?! Şimdi ben bu acıyı nereye dökeyim, nereye saçayım, gözbebeklerimin hazine arazilerine durmadan gecekondu mahalleleri kuran bu mafyavari kederi?


beş:


Gözlerimden fışkıran renkli dumanların önünde acılar sanki resmi geçit yapıyor… Öyle bir bakıyorsun ki; sanki gökyüzünde yeni bir yıldız doğuyor…


Kime baksam, sana benziyor! Öyle kötü bakıyorum ki insanlara kimin yüzüne baksam, beni deli sanıyor!


altı:


Yitirdim yüzünü ilmek ilmek… Önce anılar yitti birer birer sonra da kırık dökük sözcükler… Üç noktalar yitti sonra, yitti gitti,yitirilen uygarlıklar gibi şiirler…


yedi:


Gözbebeklerine çöreklenen yalan, sana Havva’dan, Havva’ya Âzâzil’den miras! Bakışlarında gün geçtikçe, gayri meşru bir çocuk gibi büyüyor ihanet!


sekiz:


Peri perdeleri ile örtüp yarım bırakılmış şiirlerin üstünü, içimde çıkarttığın tüm yangınları gözbebeklerimde söndürüyorum!


dokuz:


Kiramen Katibin meleklerim bile ilk kez şahit oluyorlar böyle bir çıldırışa! Parçalanıyor her an biraz daha sızlaya sızlaya Cahiliye Devri putları gibi, içime zamansız çöreklenen yalancı tanrıça!


on:


Ve şimdi bir küfür olup sızıveriyor adın dudaklarımdan sokaklara! Sabah erken uyanan insanlar, ilk kez tanık oluyorlar bir şairin intiharına!


Durma! Biraz daha ölüm ver bana, biraz daha intihar koy meze tabağıma! Yetmiyor kanıma karıştırdığın narkoz bu ihanete katlanmaya…

 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

lü+bebek.jpg



Tüm perdelerini kapattım hayatın.
Sandığın kokusu vurmuş kalbime. Soğuk bakraçtaki kanla yıkadım eşkalimi. Yatağımın başucuna astığım çocukluğumun ayakları sallanıyor hala. Ah çocukluğum! Yüzüne kim düşürdü bu kırışıklıkları?

Ceplerimdeki kurtlarımla besliyorum O’nu. Çürümeye yüz tutmuş ellerim neden hala titriyor? Gün yüzü görmemiş yüzüme bir ışık huzmesi değmesin artık. Bir şarkı dolanıyor dilime, “çekilin karanlıklar rahat bırakın beni, ölüme yaklaşmışken döndürmeyin yolumdan bedenimi”...

Kıtlama hayatıma son vuruş tekniklerini deniyorum kimse görmeden. Bir çocuk ağlaması kulağımda. Kolları ve bacakları kesik gövdemle bir başımayım. Hayretten ve gayret etmekten açık kalan ağzımdan bir örümcek giriyor içime. Ağlarıyla bir yol yapıyor iki kirpiğimin arasına. Hadım edilen duygularımın ağlayışları bile bitmiş. Bir karga ölmemi bekliyor beynimin ücra köşesinde. Yine didikleyecek etlerimi. Canı çekiliyor vücudumun. Gözlerimden gelen son damlada kanımı yitirdim. Son vuruşu yapsın artık bir cani. Fani acılarımın ölümsüzlüğü gergeflemiş ciğerimi. Hangi eğik matbaa harfi anlatır acıdan kıvrılmış hikayemi?... Sus, bak uykum geliyor…

Halbuki çok da uzak değildi çıtkırıldım mutluluklarım. Televizyonun gece yarısından sonra yayının bittiği, siyah beyaz günlerdi. Şimdi gözlerimde çocukluğumdan kalma yaşlarım, kapı önünde gazoz kapaklarım, ceplerimde çekirdeklerimle karışmış bilyelerim var. Çocukluğumu uğur/ladım intihar halatına yine. Bir ölüm bu kadar mı eğreti dururdu bir yüzde? Kesif bir ceset kokusu burnumda. Tehir edilen ölümüm müydü, yaşamım mıydı? Sus çocuk! Göğsümdeki kanla emziriyorum seni. Bir deri bir kemik kalmış ruhum, seni kendimle beslemekten. Ölü ruhların tecimerliğinde bir adım öne çıkıyor ayaklarım. Şimdi hangi tabut vücuduma tam oturur?

Ellerimle bileylediğim saç tellerimin üzerinde yürüdükçe bileklerim zonkluyor. Yürüdüğüm ve varacağım her yol kan gölü artık. Omuzlarımın üzerinde duran cisme sıkma anını gösteriyor zaman. Tırnak diplerimdeki dikenleri dişlerimle ayıklamaya vakit kalmadı artık.

Uykum geldi…

Şimdi cesetleri bile kıskandıracak bir ölüme dalacağım.

Ört üstüme ölü toprağını, sıcak tutuyor.

Bir psikiyatristin kıytırık raporuna, haleti ruhiyem, “anksiyete bozukluğu” olarak geçiyor.
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

967508354c78b36e5de.jpg


' Gülüşüne aşık olmuşum ben senin,
O yüzdendir hüznümü peşkeş çekmeyip,
Kırmızı halılarla,
Gözyaşı sermeyişim yollarına...

Fay hattı değildir gözlerin,
Bilirim!
Ama her gülüşünde,
Önce yeşillerin enkazı altında kalıp,
Sonra en acı ölümlerden dönerim... '
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

nevklpp.jpg




Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana

Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm..
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

n585865324_2408986_6353.jpg


' kimsesiz makamların efendisiyken bile
sevmedim ayrılık sözlerini
yerlere tükürdüğüm "git"leri
sahipsiz bırakıp kaçtım hep..

sevmedim hiç aşkın "iç" çeken halini
neden niçinlerin yelken açtığı bakışlarımı sererken ayaklar altına
sevmedim sorgulanmasını erken baharların aslında
bitmeyen şiirlerin trajedilerini okurken anladım;


/ben hiçbir zaman sevmemiştim sevmeyi/ '
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Bir yaşamışlığın tehlikeli virajlarına çağırma beni.

Arsız hayallerimden yeni soyunmuşken,

Gelemem.
gelirsem;
kan tutar,o kadar kırmızı çok bana,
terkedilişin bir çocuk oyununun en terli yerinde; yemeğe çağrılış kadar buruk ve
küskün olur,dayanamam küskünlüğe; onarılması güç yaralar bırakır,rüyaların o tek kişilik melodramlarına.

Bir yasamisligin davetkar kızıllığına çağırma beni.
Felç olmuş yalnızlığımı giyinmişken,
gelemem.
gelirsem;
kan tutar,o kadar kırmızı çok bana,
gelirsem,göremem gözlerini; gözleri olmayan bir çığlık olur trafik lambaları,ve mavi yanar rastlantısal birlikteliklere.

Alamadım,verdim ben sana yenildim

Hangi jilet markası daha kırmızı yapar kanı?
Denemeliyim.
..ve hangi kesiş,hangi kesişme acıtır yüreğimi?
..ve hangi kestirmeler; kestirebilir bu kalbimin septik sancılarını?

Sana fulyalarla bezenmiş bir intihar sunacağım.
yabancisi oldugum bi ulkenin havaalanindaki dis hatlar yolculuklarinda;
unutulmuş,baharlarla tütsülenmiş.

Sana dilsel intiharlar bırakacağım; unutulmuş ilkel kavimlerden emanet ve kadim bir uygarlıktan miras
Servi serinliğinde,mavi karanlıklara adanmak için.


Gözlerinin neresinden dönülse kârdır.? ? ? ?


Yavaşça çekileceğim rüyalarından,suyu çekilen bir ırmak gibi kalakalacaksın
Ki;
Gölgem bile kalmayacak,evinin duvarlarında
Ne dudaklarında adım,ne de; teninde parmak izlerim; kalmayacak bana ait hiç bir kanıt
Düşsel yaşamının eşiğindeki ayak izlerim silinecek,
Bakalım o zamanda;
Böyle arsızca gülüp kaçabilecek misin...?


usulca damla içime,

bozmadan bulandırmadan rengimi.
becerebilirsen; sevişirken bak gözlerime
Yoksa durma; vur sana uzanan ellerimi
ağlarken mi sevişilir? sevişirken mi ağlanır?
bir cümle,bir beyit talana,yağmaya dair.
tutuşurken kelimelerin; dudağıma değdir.

ya da

g

i

t

talan vaktidir, dolunay da yok,kimse görmez...
vur beni...

!!! Bir yaşamışlığın tehlikeli virajlarına çağırma beni.

Arsız hayallerimden yeni soyunmuşken,

Gelemem.
gelirsem;
kan tutar,o kadar kırmızı çok bana,
terkedilişin bir çocuk oyununun en terli yerinde; yemeğe çağrılış kadar buruk ve
küskün olur,dayanamam küskünlüğe; onarılması güç yaralar bırakır,rüyaların o tek kişilik melodramlarına.

Bir yasamisligin davetkar kızıllığına çağırma beni.
Felç olmuş yalnızlığımı giyinmişken,
gelemem.
gelirsem;
kan tutar,o kadar kırmızı çok bana,
gelirsem,göremem gözlerini; gözleri olmayan bir çığlık olur trafik lambaları,ve mavi yanar rastlantısal birlikteliklere.

Alamadım,verdim ben sana yenildim

Hangi jilet markası daha kırmızı yapar kanı?
Denemeliyim.
..ve hangi kesiş,hangi kesişme acıtır yüreğimi?
..ve hangi kestirmeler; kestirebilir bu kalbimin septik sancılarını?

Sana fulyalarla bezenmiş bir intihar sunacağım.
yabancisi oldugum bi ulkenin havaalanindaki dis hatlar yolculuklarinda;
unutulmuş,baharlarla tütsülenmiş.

Sana dilsel intiharlar bırakacağım; unutulmuş ilkel kavimlerden emanet ve kadim bir uygarlıktan miras
Servi serinliğinde,mavi karanlıklara adanmak için.


Gözlerinin neresinden dönülse kârdır.? ? ? ?


Yavaşça çekileceğim rüyalarından,suyu çekilen bir ırmak gibi kalakalacaksın
Ki;
Gölgem bile kalmayacak,evinin duvarlarında
Ne dudaklarında adım,ne de; teninde parmak izlerim; kalmayacak bana ait hiç bir kanıt
Düşsel yaşamının eşiğindeki ayak izlerim silinecek,
Bakalım o zamanda;
Böyle arsızca gülüp kaçabilecek misin...?


usulca damla içime,

bozmadan bulandırmadan rengimi.
becerebilirsen; sevişirken bak gözlerime
Yoksa durma; vur sana uzanan ellerimi
ağlarken mi sevişilir? sevişirken mi ağlanır?
bir cümle,bir beyit talana,yağmaya dair.
tutuşurken kelimelerin; dudağıma değdir.

ya da

g

i

t

talan vaktidir, dolunay da yok,kimse görmez...
vur beni...

!!!
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

480copymp4.jpg


O sevda bitti
Biliyorsun..
Artık geceleyin
Geceliğinle salınırken düşlerimde
Hiçbir dua kabul olmayacak
Aşk ile yıllarımı dokuduğum
Esmer teninde..

Bundan sonra yazılacak şiirlere sebep olsa da
Ayna önünde
Ziyadesiyle uzun
Kıvırcık saçlarını tarayışın,
Nafile..
Çünkü sensiz gecelerin kaydını tutmayacak
Kenarında gülüşünü biriktiren yastığın!

Hiç olmadığı kadar
Yumacağım gözlerimi
Gayri ihtiyari sola döndüğümde...
Koca bir boşlukta insanın kendini görmesi
Zor olur bilirsin..
Ve gecenin o saatinde yaşanan yalnızlık
Kopyasıdır,
Çoğaltılması yasak bir geçmişin...

 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

İtinayla "Ayrılmalıyız" Dedim Sadece

eliflendimihanetlh2qk9.jpg


Sana karşı uzattığım avuçlarıma ihaneti koydun

Elimin titremesi düşürmedi o kötü kelimeyi avuçlarımdan
Damarlarıma sızdı,
Canımı yaktı
Sesimi çıkaramadım aşkım
Hatrın vardı !!
İtinayla "Ayrılmalıyız" dedim sadece
Sefil aldanışları,
Fütursuz sevişleri çıkardım az önce;
Hay aksi !!
Böyle bir havaya denk geldi ayrılık;
iklimler benden önce almış haberi
Kurşunlanmış bir - iki umut çıkmıyor saçlarımdan
Beni öperken takılmışlardı

eliflendimsancivs0sf5.jpg

Dilimde anlatamadıklarımın yaptığı sancı
Kahretsin; öyle bakma bana !!
Evde çalışmıştım;
Yalnızca bitti !!

eliflendimayaksesleriuwtp4.jpg

Durduğum yerden ayak seslerim yükseliyor

eliflendimgururaz6.jpg


Şerefli bir son hazırlamıştım kendime
İçimdeki kantarda gururum tartılıyor
Soluk soluğa bir hesaplaşma olacakken;
Bir bakıyorum ki elim kesenin aşk tarafına yükleniyor

Şerefim iki paralık
Bu son olsun be;
Bu son olsun !!
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

3062wo1.jpg


Zehir zıkkım bir kahve içeceğim

İçeceğim ya
Korkuyorum!
Ayılır da,
Seni bulamazsam yanımda!
Sarhoşsam deli divane
Hasretinden
Sebebimsin
Yangınlardayım

Senden sonra bu haldeyım.Bitti dediğin gunu hıc unutma eylül;dü yaz kenara..Ayyaşa vurdum yüreğimi.esrarlı gecelerde Karanlıkları örttüm üzerime..Paslı kırık dokuk bır hayat yasadım.Gunlerce aylarca..Dokundurtmadım kalbime yeni sevdaları..Anlayanlar anladı.Anlamayanlara ben anlattım..Dokundurtmadım anason kokulu sevdama .Hepsı gittiler..

Sevdayı sevdaya sattım kaç kere
Olmadı
Yangını yangınla söndürdüm kaç gece
Olmadı
Hep senden yana bir tarafım eksik
Hep senden yana bir tarafım öksüz kaldı

Hadi sor bana .Sor anlatayım bugulu camlara kac kere adını yazdıgımı.Kackere yalnızlıgımı denız kenarlarda dalgalara sattıgımı.Kac kalbı senden sonra paramparca yaptıgımı.kırıklarımı cıkıklarımı sor bana..Zamanları nasıl durdurgumu..senleri cıkarıp.yenıden nasıl yasadıgımı hadi sor bana ve anlat bana


Hadi anlat bana
Zamanın durduğu o takvimleri anlat
Hadi anlat bana gidişini
Hiç mi sevmedin di
Hiç mi
Hiç mi beni

Cevapladım kendı kendıme Sana sorduklarımı..Her cevapta hırslandım .Öfkelendım küfrettim Senle ılgılı meteryallerı senden kalanları yırttım kestım attım dagıttım yaktım..ama bir seni evet seni atamadım.Birde ayrılıgı satamadım. Bulamadım panzehirini

O yuzdendır ele ele dolaşanları gördüğümde gozlerımın nemı…

Zehir zıkkım bir kahve içeceğim
İçeceğim ya
Korkuyorum!
Ayılır da,
Seni bulamazsam yüreğimde!
Ya ayılır da
Yüreğimi bulamazsam yüreğimde
Seni bulamazsam yanımda
Hani, gidenler unutulurdu ya
Hani, yıllar yaraları kapatırdı ya
Bu kanayan ne mısralarda?
Beni, kan tuttu yine
Susuz içtiğim anılarda dize dize
Dize geldi şiir
Dile geliyor ayyaş kalemimde
Kıyamıyorum!
Kahveler sizin olsun
En tatlısından panzehir aşklar da
Zehir zıkkım sevdalar bana


Zehir bana
Zıkkım bana
Sevdalar bana...
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

..bir şiirin içine sığındım, ayrılıklar dinince haber verin..


Sarı sayfalarda adresi yok hüznümün
çobanların kavalından süzüldüm ve geçtim
tenime değmeden utandı yanık ezgiler
ah dilim..! ..Ben sana “seviyorum” deme demiştim


yüksek sesli konuşmalar geceyi uyandırdığından beri uykusuzum
çelişkiler aşk’ın yolunu kesmiş
Sen bana bakma ey sâki..! . Demindeyim vedaların ve huysuzum


seni, diline biber süremediğim yalancı anıların yanına koydum süt düşüm
kurallara uy, konuşma
seslensen de dönüp arkama bakmayacağım


..hoyrat olma sevda, dokun ama hırpalama..kadınlığımdan utanmadım, midesiz yalanlardan utandığım kadar..tutkunun kalbine kim sapladıysa bıçağı çeksin hemen, intikamım acı olur sonra, tat alamazsınız..


rüzgar..! ..Okşarken acıtıyorsun özlemleri
dilimde anlamını bilmediğim kelimeler var
öpüşlerimden akan sızı efsunlu


kanım kaynıyor, ateşimin altını kısın


dibi delinince aldanışların,
küçük bir çocuk gibi inandığım sözler kıyıya vurdu,
gidip bakmadım
gömdüm ihanetleri../..kimse başlarında ağlamasın
dünde bıraktım saflığımı, acı(ya) madım


..seviştikten sonra bile aynı bakabiliyorsa sevdalının gözleri, ruhuyla sevişmiş demektir..


aldanmak..her sevdanın dayandığı ibre
ki hiçbir zaman sevişmedik aslında
sadece bedenlerimize ninni söylettik gözlerimizi kapamadan önce
temizledik akıttığımız ağdalı coşkuları
sonrası uyanış. Gözler aynı bakmıyor sabahları


ey kıvrımlarının debisi çağlayan acuze..!
Kan(a) ma bu sefil tapınmalara
bedenimde uyu, gözlerimde uyan
içindeyim. Dışında olamayacak kadar


..çığlık atan kavuşmaların dili tutuldu..her şey bir anda değişebiliyor, saç telinin rengi bile..koynundayım dalgaların..göğsümü gıdıklıyor sarnıçlarımdaki serseri çocukluğum..göz yaşlarımı çekinmeden içti la minör haylazlıklar..açıldı göz kapaklarım..! .Görüyorum..


tahrik oldu hırsım
soyunuyorum kalpazan bakışlardan


deli yanımı tuttun ey hayat! ..Lades ..
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Yanımdayken uzaklardasın..
Yaklaşmak istiyorum izin vermiyorsun.
Yüreğimi yüreğine sakladım oysa bilmiyor musun?


Yanındayken yakın olamadım şimdi gidiyorum. artık yanında da olamayacağım.
Fark edecek misin yokluğumu, hissedecek misin yüreğindeki yüreğimin atışlarını..


Bir umuttu belki sana olan duygularım; belki seversin umudu..
Aslında her geçen günün sonunda bu umudum biraz daha tükeniyordu, tüketiyordun.
Biraz daha eziliyordum söylediklerinle yada söylemediklerinle...


Ne çok isterdim o yüreğin benim için çarpmasını, kalbindeki sevginin benim için olmasını, o sevgiyi karşılıklı yaşamayı...


Ama hani söz vardır ya "Ben Seni Sevdim, Sen Beni Sevmesende Olur. Zaten Aşk Budur.."


Daha ilk günden umutsuzdu belki benim sevgim. Ama tek suçlu ben miyim?. Senin hiç mi katkın olmadı bu yüreğe…


Sen hiç bir zaman sonu olmayacağını bildiğim halde sevdiğim,yüreğimi vermekten korkmadığımsın..


Suç olduğunu bildiğim halde işlediğim Günahımsın..


Ama sen benim için hala Canım, Canımdan öte Hayatım, Canımın İçi, Nazar Boncuğumsun....



Seviyorum Bu Sevginin Seninle Bitmeyeceğine İnanacak Kadar


Gel diye değil,

Sev diye değil...

Sadece Bil Diye !!!
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

drwno5.jpg

Güneşi tutardım parmak uçlarımda, yanmadan
Gölgeleri aydınlatırdım, karanlıklarımda
O kadar güçlüydüm ki, yenilmez ordular gibi
Söylenmezdi hiç bir nasihat, bir musibete düştüm
Hiç ölmezdim gibi gelmişti ama ben de vuruldum
Ve öldüm.

Dağları taşırdım omuzlarımda, titremezdi ayaklarım
Ne deprem olurdu bende, ne de hiç bir felaket
Öyle fikirlere dolanırsın ki, sarsılmaz sanırsın kendini
Köklü bir ağaç gibi sapasağlam ayakta ölürüm derdim
Hiç düşmez sanırdım kendimi, bir yüreğin salıncağındaydım
Ve düştüm.

Vuruldum bir anda, kanlar içinde kaldı ruhum
Binlerce orduyla savaştığım bu mahşerde
Dünyalara karşı alamadılar inandığım değerleri
Can pazarında değerime satmadılar beni
Binlerce darbeyle ölmem gerekirdi, olmadı
Ve sadece sevgilinin sözleri öldürebildi beni
Uyurken başucunda, bir masalımız vardı bitmeyecek gibi
Ve bitti.

Ne zaman değer vermediysem birine dost oldu ardımdan
Ve ne zaman sevdiysem birini, hep öldürdü beni
Vuruldum yine işte, akıllanmadım geçmiş ölümlerimden
Akıllandım sanmıştım oysa, düşmanın darbesi öldürmedi beni
Duyun dostlar, sevdiğim vurdu beni ve kanlar içinde bıraktı
Ölümümü beklemeden, hiç tanışmadığımız günlere döndü
Ve öldüm.

Ölümümün ardından ağıdımı kendim yaktım
Kendim ağladım arş-ı alâya figanımı yolladım
Dirilmez dediğim ruhumun ardından, dua okurken
Küllerimden doğdum yeniden, sevgiliye inatla
Ölümü görmeden gitmişti oysa, bil bunu sevgili
Ben doğdum.

Üç gün sürdü ölümüm, üç gün cesettim sadece
Üç gün ağladım kendime, üç gün, gün boyu öldüm
Hasret kaldığım yüzü de, gözü de, teni de sildim
Ne senden bana sen kaldı sevgili, ne de ben
Bitmişliğim vardı, kabirsiz cesettim sadece
Bugün güneşin doğuşunu seyre daldım
Güneş gibi doğdum sevgili
Ve sen öldün.​
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

$erefsizLiğin adiL oLdugu bir oyunda ba$ roL oyuncusuyum $imdi..

Zamansızdı kanayı$Larım ..
sana susamaLarım ..
bir yabancıya değiLde sana sarıLmak isteyi$Lerim ..

yanLı$ ki$ideydi a$ka uyanı$Larım ..

''sus yüreğim dön uykuna .. ''

Soguk mu bensiz oraLar .. biLirim ü$ürsün sen .. sıkı giyinmezsin .. Sıcak bir $eyLer içiyormusun ? çayıda sevmezsin sen ..
zehir gibi kahveyi içiyormusun haLa ..


Sahi ayrıLıgın tadı uLa$madımı daha damagına ..



Ba$ka koLLarda sabah demLenmeLerin rahat mı ?
bir anLıkda oLsa geLmiyor mu akLına güLü$Lerim ..


yokLar artık ..

KeLimeLerin tükendiği an geLdi sanırım ..
i$e gitme saatin ..
ba$ka koLLarda ba$ka bir sabahdan günaydın ..


Dudagımda kaLan yarım kaLınmı$Lıgın , haz aLını$Ların , kırıLganLıgın , $erefsizLiğin dudak izLeri var ..

Senden mi kaLdı dersin bunLar ?
 
---> ` Ey Aşk Yor Beni !.

Yüreklerimiz mahzunken, acıları evlat edinmişken, hayata tedirgin gözlerle bakarken bulmuştuk birbirimizi. Yaralarımızı sardık, umutlandık. Bir daha hiç bulamacağız dediğimiz aşkı yakaladık. Çocuklar gibi sevindik ve deliler gibi sevdik. Yollar sana gelirken hep kısa, senden ayrılırken hep uzundu. Seninleyken yaşardım, sadece seni yaşardım. Böyle yakındık ya birbirimize, bu aşk hiç bitmez sanırdım.

Bir sevdayı büyütmek hiç kolay değildir yar, daha baştan “Benim sevdam büyük olmalı...” demiştim de “Korkutamazsın beni...” diye cevap vermiştin. Ben sevdamı adım adım büyütürken, sen kaçış planları yapıyormuşsun. Ayın karanlık yüzüne doğru kalkmışsında, ben fark edememişim. Gerçekten korktun, bu büyük sevdanın altında ezilmekten korktun. Beni, benim seni sevdiğim gibi sevmekten korktun. Suçlamıyorum seni, kimi sevsem, kime açsam yüreğimi aynı şeyi yaşıyorum, şaşırmıyorum.

Sözlerin çınlıyor kulağımda, “Seni sevmediğim gün ölüyüm ben...” deyişin geliyor aklıma. Yağmurlu bir gündü ve tepeden tırnağa sırılsıklamdık ikimizde. Boğaz’ın kıyısında sarılıp bana, sağa sola sallanırken söylemiştin bu sözü. Sonra da eklemiştin; “ Ben yağmurda dans etmek için seni beklemişim meğerse...”

Şimdi bulunduğun yerde yağmur var mı yar? Yine yağmurda dans etmek geliyor mu içinden? Gittiğinde beri bir defa bile yağmurda yürümedim yar. Zaten sevmezdim yağmuru ya, şimdi sen yoksun hiç içimden gelmiyor. Sonunda bu şehri terke edeceğim. Yağmurun hiç yağmadığı neresi varsa oraya gideceğim. Gelme benimle olur mu, kal gittiğin yerde. Bir kez kaybettim seni, gelirsen yine gideceksin ve ben bu kez dayanamam gitmene. Bu kadar güçlü olamam. Şimdi dayanmaya çalıştığım o yürek sancılarına bir daha katlamam. Ölürüm anlıyor musun? Gelme o yüzden, yarım yamalak da olsa yaşamamı istiyorsan gelme... Orada kal yar, yağmurlarda seninle kalsın. Yağmursuz iklimlerdir şimdi menzilim, sensizliğe doğru yola çıkmalıyım... Dönüş yok bizim için aşk bitti. Orada kal, gittiğin yerde. Seni benden ayıran her neyse, onunla kal. Kal ki; değsin gittigine.....

"Sebepsiz yere giden birine.."
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol puff
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst