»Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Selam sevgilim, ben o sevmediğin.
Nasılsın bugün, hiç özledin mi beni?
Bugünde mi geçmedim aklının kıyılarından?
......
Hiç mi aklına gelmedi gözlerim,sözlerim?
Sabah kalktığında aramadın mı “günaydın aşkım” mesajımı.
Hiç mi gözlerin dalmadı geçmişe, hatırlatmadı mı beni sana hiçbir köşe?
Doğru söyle, kokuma benzer koku da mı gelmedi burnuna?...
İç çekmedin mi hiç keşke diye.. Keşke olsaydı diye.
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Gözlerimde çocuksu bakışlarını bırakarak.
Gittin, nefsimde kokunu unutarak.
Nehirmiydin neydin?
Dalgalar gibi göğsüme çarparak..
Varlığımı önüne katıp, geride yokluğunu bırakarak gittin.
Düşlerimi gölgenin tel tel saçına takarak gittin ve ben bittim..
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.
Yandık yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık.

Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum yârimden de..
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

"Kokunu helâl et" dedi, giderken.
Kalsaydı, ömrümü helâl edecektim.
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Düşümde sana,

"Kalbin dille bir olduğunu nereden anlarız?" diye sordum.

"Doğrudur,insanın dili kalbiyle bir olmalıdır.
Sözün dağınıklığı, kalbin perişanlığındandır.

Gönül denizdir, dil kıyı;deniz dalgalanınca içindekileri sahile atar" dedin...
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni,
Önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak..
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Ben senin ellerinden hiç tutmadım
soğuk mu sıcak mı bilmem.
Gözlerine bakamamam ayrı
insan sevdiğinin gözlerine saatlerce bakamaz utanır kalbi dayanmaz buna.
Ben öyleyim en azından
diğerlerini bilmem.
Ben senin gözlerine hiç bakamadım
yeşil mi yüreğin gibi mavi mi bilmem.
Çay içerken izledim seni mesela bak bunu rahatlıkla ifade edebilirim.
Çay bardağını eline aldığında
aynı yerden içmek istedim biran içimden böyle bir şey geçti.
Ama bunu sana söylemedim söylemem de.
Ben senin ellerini hiç tutmadım
soğuk mu sıcak mı bilmem.
Ama bir defa gözlerine baktım
senden önce yaşamıyormuşum gibi bir his oluştu içime işte o an o anı yazmamam söylendi bana yazmadım.
Bir daha yaşasam
bir daha baksam
bu defa ellerini tutsam

İnan hiç bırakmam…

Ben senin ellerinden hiç tutmadım
içi soğuk mu sıcak mı bilmem.
Ama ellerimi sen tutarsan
seni hiç bırakmam…
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Kaç metre uzaktan koşarak boynuna atlamak istiyorum.
O an güçlü kollarınla beni sarsende kaybolayım istiyorum.
Ayaklarım yerden kesilsinhani derdinya “Göremem boynuma atladığında ama o an yüzünün aldığı şekli tahmin edebiliyorum.” diye.
İşteboynuna atlayım kokunu içime çektiğimde ki mutluluğu farket istiyorum.

Sende bana sarılırsıno kadar sıkı sarıl ki canım acısada sesimi çıkarmayayım istiyorum.
Kalp atışlarını hissetmek istiyorum.
Nefes alış verişlerin kulağımdan geçsin istiyorum.
Sıkıca sar istiyorum beni.
Saçlarım yüzüne gelecekhoşuna gitsin istiyorum.
Ben sadece boynuna atlayıp sarılmak istemiyorum
Sana sarılırken seni yaşamak istiyorum.
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

" Ben seni; İçinde ne oLduğunu biLmeden...
Kimden geLip kime gittiğini biLmeden...
Aynen; sadık bir yoL arkadaşı oLmak için zarfına sımsıkı yapışan puL gibi sevdim..."
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Bazen üzülüyorum kendime ..Yaslanıp yürüdüğüm doğrularımla, yanlış omuzlara baş koymuşluğuma. Ben verdikçe isteyen ve hep '' fedakarlık gerek '' diye sineye çektiğim insanlarla kesişen yollarıma. Hani yüreğimde taşıdıklarım ağır gelmedi de bana .!
Yorulduğumda umutlarımı tazeleyecek bir yüreği Bulamadığımda tükendim.
Ruhumdaki bu kanayan yaralar dinmiyor ve aynaya bakınca ;
yüzümdeki '' Değdi mi ? '' diyen o acı tebessümü bir türlü SİLEMİYORUM...
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Ve sana bir sır da ben vereyim mi?
Onu hiç unutamayacaksın…
O mu? O bazen pişman olacak, sende bıraktıklarına üzülecek, ağlayacak belki bazen.
Seni hatırlayacak ara sıra, imlasız depresyonlar yazacak kağıtlara ve eli telefona gidecek istemeden.
Sen ise; sabah uyanmak istemeyeceksin ilk günler, yemek bile yiyemeyeceksin. Boğazına ayrılık takıldı çünkü…
Günde milyon kez telefona bakacaksın, boş bir cümle bekleyeceksin hatta herhangi bir dilde bile olması gerekmeyen.
Yine de her şeye rağmen dönecek bir gün; kalmak için değil, seni nasıl yıktığını görmek için çünkü her insan izlemek ister uğruna bir ölümü.
Ama seni bir daha hiç sevmeyecek!
Daha önce sevmediği gibi....
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

insan yaşadıkça anlıyorki;
kendi kayığını kendin Çekmezsen,
Bir Yerlere Gidemiyorsun...
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Bazen sus diyorum şu dilime sus konuşma. Kapat yaralarının üstünü daha fazla acıtma... Öyle bir an geliyor ki tam unuttum derken

bir şarkı sözleri mırıldanıyor radyo sen düşüveriyorsun aklıma öyle şiddetli ve keskince.. Sonra kaseti başa alıyorum bir şey

olmamış gibi...ama ansızın gelen bir duygu hep başa sardırıyor acılarımı... Çözümü nedir bunun unutmak mı ya da hayata bile bile

lades demek mi?...O halde sen ölümsüz kelime. "Aklımda"...
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Sevmek bu kadar acımıydı?
Yoksa aşk şakamıydı?
Neden sen yokken kimsenin acısını göremiyordum?
Neden ben asık olunca herkesin asık olduğunu düşünüyorum?
Neden her çift gördüğümde seni hayal ediyorum?
Peki sen yokken neden hiç biri yok?
Dünya aşktanmı ibaret?
Yoksa aşk sendenmi ibaret?
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Büyük bir EVET'le başlayacaksa bu
sevda, küçük bir BEBEK ağlamasıyla
devam etsin...
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Bazen sadece özlersin. Eski günleri, kurdugun hayalleri, kayboldugun gözleri, eglenceli sohbetlerini, bekledigin günleri, sıcacık yüregini, kavga edip sonra barısmayı, ulasamayınca telaslanmayı, gördügündeki heyecanını, içine isleyen bakıslarını, durmayan kalp atıslarını...
Sonra "Sevmek Özlemektir" der, susarsın...
 
Son düzenleme:
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Dudaklarından tat almayı da bilirdim.
Ama ben gözlerini seçtim..”
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum

Ne tuhaf, vaktim olmazdı yalnızlığı bunca bilirken kendimi hiç yalnız sanmazdım çevremde hep birileri vardı, ben hep birilerinin yanındaydım
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

Oysa düşlemek ne güzeldi çocukken.
Nerden bilirdim yaşamın
Böyle parçalanarak süreceğini
Ve ömrümün,kendimi toplamakla geçeceğini...
Bir yap-bozum sanki,
Tek parçamı bile bulamadan,
Yeniden dağılıveriyorum.
 
---> »Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

--...Söyle hangi gün'ahın kefaretisin?!
Ki inşirah inşirah değdin (h)içime.. --


Elden düşme düşler şimdi revaçta..koş hadi, kılpayı kaçırma(!) Ardın sıra sürükleniyor ayarı düşük sevmeler...Ardın sıra gidiyor ilmeği kaçmış yeminler...Tazele(me) yeniden!

Yağmalanmış umutların tetikçisi miydi ellerin? Düşler(im)e pranga arıyorsun. Seni anışlarım, sana yanışlarım ve sen’siz haykırmalarım buna izin verir mi sanıyorsun? Hiçbir prangaya vurulmaz iç çekişmelerim.

Müsait bir çilingirci bul, yüreğine girebilmen için...ki senden sonra vize alabileyim, kapısını çalabileyim...


Kendine yabancısın. Söyle kimin ve neyin aşinasısın?


Ve söyle gözlerine, düşmesin kirpiğime. Şerha şerha daralıyor hudutlarım.

sağım sen...
solum sen...

Yakalanıyorum...yakıyorum.. “Ateş kendini yakar mı?” deme, yanıyorum..Devrik vaadlerine kanıyorum..Çok bilinmeyenli ve senli denklemlerden usandım artık. Üstelik soru işaretlerine meydan bırakacak cümlem de kalmadı..tükendi..tükendim..

önüm sen’sizlik..
sonum sen’sizlik..

Vuslata gün saymıyorum takvimlerin küstahlığına inat.. Yüreğime “sen’sizliği” kodluyorum en kalın puntolarla.. Zindanım olma, dayanma (s)aklıma.

Paramparça oldu yüreğim, aklım şirazesinden çıktı..

Ben’den vazgeçtiğim gibi sen’den de vazgeçemez miyim?


-Üst üste yığsam yokluklarını varlığına erişmez miyim?


Hiçliğim için hiç mi çıkar yol yok?

dünüm ölüm
günüm ölüm...

Ölümle yaşıyorum, yaşayan ölülere inat...”Sen ki ben de ölüm ölüm dirilmektin” demiştim biliyorsun sana en son.

Ölüme “sen” kala sen’sizlikte bulurum seni, miadı dolmuş (s)özün senedimdir...

Ölüme “sen” kala sen’sizlikte görürüm beni, değil mi ki kederim kaderimdir...


Eyvallah sensizliğin senliliğine..
Ölüyorum yine..dirilmek için...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst