»Siyah Düşlerin Mavi sevişmeleri« | birgül.

---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Karşılıklı kapıları olan bir odadayız sanki; ellerimiz kapı tokmaklarında, karşıkinin bir göz kırpışı berikini kaçırmaya yetiyor...
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül


Herşeyden biraz kalır” diyordu hayat.
Kavanozda biraz kahve,
Kutuda bir kaç sigara, insanda biraz acı.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Onsuz yorgun ve bezgin sürüklenip gidiyorum. Tattığım zevkler bile,
beni avutacak yerde ölümünün acısını daha fazla artırıyor. Biz her
şeyde birbirimizin yarısı idik; şimdi ben onun payını çalar gibi
oluyorum.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Ve gördük ki, mekan değildir zamandır önemli olan, lakin o da değildir eylemdir mühim olan ve o dahi değildir kalp olmadıkça.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Öyle güzel gülüyorsun ki ,
ALLAH cebime bayram harçlığı iliştiriyor sanki…
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Bir sırrı tutar gibi tut ellerimi; bir sırrı ağzından kaçırır gibi söyle beni sevdiğini..
Şiddetle ihtiyacım var beni öpmene, dudakların dudaklarımı hacize gelsin...
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül


Seviyoruz dedik işte
sorma ne kadar
baya çok, aşırı şiddetli,
kuvvetli, heybetli artı hiddetli.
Kısaca söylersem, su kadar
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Sen ki; yahu çok güzelsin.
Nasıl izah etmeli bunu anlaşılır bir dille.
Mesela gözlerinde bir şey var açıklayamıyorum onu.
..Sanki aynı kareye sığdırılmış topyekûn yeryüzü ve gökyüzü..

Özgür Gümüşsoy
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Bir yer olsa keşke;
Gerçek sanılan tüm yalanlardan uzak.
Ve ikimiz o yere gidecek yolu bulsak,
Orda birlikte sonsuza kadar kalsak ..
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol.Menzilin yokluk olsun.
İnsanın çömlekten farkı olmamalı.Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Bazen sarhoşken, karanlığın içinde yüksek sesle söylüyorum adını.
Ya da birinin kollarındayken, bazen pencereyi açıp, sokaktan geçiyormuşsun gibi ardından
sesleniyorum.Hep başkaları bakıyor yukarıya. Ben gülümseyerek "gitti" diyorum, yakalayamadım gitti..
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak...
evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
sokağa fırlayacaksın...
sokaklar da dar gelecek...
tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
"önemli olan sağlık."
"yaşamak güzel."
"boş ver, her şey unutulur."
sen hiçbirini duymayacaksın...
gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek
isteyecek kadar çok seveceksin...
hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını
kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksın...
yalnız kalmak isteyeceksin...
hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
ikisi de yetmeyecek...
geçmişi düşüneceksin...
neredeyse dakika dakika...
ama kötüleri atlayarak...
onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
gittiğin yerlere gitmek...
bu sana hiç iyi gelmeyecek...
ama bile bile yapacaksın...
biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın...
aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...
hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...
aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
herkesi ona benzetip...
kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
hiçbir şey oyalamayacak seni...
ilaçlara sığınacaksın...
birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...
uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
sabahı iple çekeceksin...
bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin...
ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak
isteyeceksin...
nafile...
düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...
her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin..
telefonun çalmasını bekleyeceksin...
aramayacağını bile bile...
her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
yüreğin burkulacak...
canın yanacak...
bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret
edeceksin...
yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
ama bir umut...
onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
gel gitler içinde yaşayacaksın...
buna yaşamak denirse...
razı mısın bütün bunlara...?
hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
o halde aşık olabilirsin ...
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Ne bana olan özlemini sokakta bağırarak dile getir dedim , ne de orada burada ilan edelim. İstediğim tek şey kelimelerindi. Mesela 'özledim'..
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Birisini sevmek hiçbir şey, birisi tarafından sevilmek bir şey, sevdiğin birisi tarafından sevilmekse herşey
 
---> Aşk gibi bir şey... l Birgül

Aşk, yalnızca onunla birlikte olmak değildi; onu her an özlemek,gülüşünü düşünmek kokusunu her an duymaktı ♥
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst