Şiir Arşivi SkyLord

---> Şiir Arşivi SkyLord

özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Her Güleni Dost Mu Sandın

Her güleni dost mu sandın
Şimdi gülme kursları var
İnanırsan bil ki yandın
İnsanların tersleri var

Denerler her türlü yolu
Etrafımız tilki dolu
Herkesin var özel rolü
Kandırmanın dersleri var

Rektörleri hocaları
Açmış özel locaları
Sıvamışlar paçaları
Bu sektörün bursları var

Bir sektör olmuş yalan da
Yalancı var her alanda
Gözleri az saf olan da
Kandırmaya hırsları var

Sanarsın hacının teki
Yazar karşılıksız çeki
Hayali ihracat ne ki
Satmak için Marsları var

Kanma değil beş paralık
Yaptığı iş maskaralık
Giydiği takım kiralık
Şişirilmiş forsları var

Bal der dostluk estirirler
Uyanık ol kıstırırlar!
Sana çekiç gösterirler
Arka planda örsleri var
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

AYRILIK NİKAHI.....

Seni bilmem ama ben kararliyim
Su garip sevdadan cayalim gitsin
Bu askta senden cok ben zararliyim
Bir kumar oynadik diyelim gitsin

Icimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtimiz böyle istiyor
Kaderin emrine uyalim gitsin

Seninle burcumuz tutsaydi keske
Aslanlar bir baska yengec bir baska
Yarini olmayan hayirsiz aska
Ayrilik nikahi kiyalim gitsin


Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gercekte bu hissi tanimadik biz
Böyle bir masali yasamadik biz
Bir varmis bir yokmus sayalim gitsin

Marifet felegin elinden cikmis
Dünyada baska bir terzisi yokmus
Keremi Asliyi narina yakmis
Atesten gömlegi giyelim gitsin

Tiryaki gönlümde olmasin kuskun
Tek sana müptela tek sana düskün
Ardindan bir agit yakalim askin
Adini elveda koyalim gitsin
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Yalanmış
Hiç bitmez sanırdım kara sevdalar
Yalanmış anladım ama ne fayda
Kurulan hayaller tatlı rüyalar
Yalanmış anladım ama ne fayda...

Gözümü açardım seher vaktinde
Görürdüm kendimi gönül tahtında
Alın yazındım ya senin bahtında(!)
Yalanmış anladım ama ne fayda...

Sevdamıza dünya dar gelir derdin,
Bir saat ayrılık zor gelir derdin
Ahtinden dönene ar gelir derdin
Yalanmış anladım ama ne fayda

Verdiğin ümitler, ettiğin sözler
Hep birer oyunmuş yaptığın nazlar
O yalan söylemez sandığım gözler
Yalanmış anladım ama ne fayda...

Yapmacık tutuşan eller de varmış
Tuzağa düşüren diller de varmış
Serdarî, dönülmez yollar da varmış
Yalanmış anladım ama ne fayda...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Sessizce konusurum seninle
Sessizce konusurum seninle
Simdi oldugu gibi
Beni ne duyar nede duymazsin
Bense konusur gibi
Sessizce Sessizce
Beklerim istemeden mahkum gibi
Birikir sözler ,siirler , kuslar ,bulutlar icimde taki
Taki sessizce söyleyene kadar
Hep böyle konusmadan dur
Kendi hayallerin kendi boslugunda yankilansin
Düslerin iki kat büyüsün
Hislerim cevabini sessizlikte bulsun
Benin ne duy nede duyma sadece dinle
Sessizce
Önce bulutlari anlatayim sonra bir salincak kurayim
Kuslar aliskın bize onlari birakayim
Sonra sira söze gelsin
Seninle paylasayim sessizce
Aman uyanma ne olursun
Benide uyandirma aman
Gözlerim sessizce gözlerinle bulusur
Dizlerim dizlerinle
Birde konusmusken seninle sessizce
Salincak durmasin bulut dagilmasin
Kuslar terketmesin
Herkes dursun ve dinlesin Sessizce
Kavusmaktan dem vurma!
Özlemis gibi yapma !
Gidermis gibi davranma !
Bulusuruz deme !
Beni terk etme ! Sessizce
Ben beklerim istemeden mahkum gibi
Birikir sözler ,siirler ,kuslar, bulutlar icimde
Yeterki yeterki sen bekle hep böyle sessizce
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

TUT ELİMİ ANNEM

Tut elimi annem
Ah annem, canım annem.
Gül bahçesi istemem,
Yüreğini açtın ya
Yeter bana.Güllük gülistanlık benim için hayat...
Ama annem düşündün mü hiç
Ya yorgun düşerse bu yürek.
Bakmaya bile kıyamadığım
Kokusuna dayamadığım güller
Solarsa bir hazan sabahı ansızın.
Nasıl bakarım anne gökyüzüne
Dökülürken gözyaşların gökten.
Ve nasıl dayanırım bu acıya
Dökülen her yaprak yüreğimi yaralarken.
Nasıl bakarım o viran bahçeye
Bir kıvılcımda, yanar yüreğim.
Ama hiç bir yangın
Senin kadar sıcak değil be annem...
Nasıl da üşürüm sensiz,
Gözümden akan her damlada ne fırtınalar eser,
Ne firari hayallere dalar bu yaşlı gözler,
Ve akan her damla
Haykırır başıboş yalnızlığıma.
Hazan yelleri eserken annem
Bu körpe yüreğimde
Güneş açar mı hiç
Mis gibi kokan bu menekşe,
Bülbüller şakır mı kahkaha ata ata
Bahçedeki gülümüz,
Sümbül gibi büker mi boynunu yoksa
Duyabilir miyim kanat çırpışını Turnaların,
Unutur musun beni annem
Tembihler misin büyüklerin gittiği her yere gidilmez diye
Bilirim korkarsın gelirim peşinden diye.


Kaf dağına gider miyiz
Güler miyiz çatlayana kadar
Ve ağlar mıyız usul usul
Gözlerimiz kan çanağı olana kadar.
Annem, canım annem,
Nasıl da kandırdın beni,
Hani gitmeyecektin,
Nasıl bıraktın beni buralarda,
Bu yaban ellerde...
Ne yaparım şimdi ben
Kan çiçekleri bıraktın Annem ardında.
Ve her gün sulama yarışı yaptığımız Fesleğeni...
Neredesin be annem
Bak kar yağdı avuçlarıma.
Coşkun seller gibi atıyorsun damarlarımda.
Yüreğimin vazgeçilmez Deltasında
vazgeçilmez bir nehir gibi yani.
Gitme bırakma beni dedim
Gözyaşlarımda uyutur
Göz bebeğimde avuturum dedim.
Ama ne fayda dinletemedim be annem...
Annem canım bi tanem,
Var oluş sebebim, tek gerçeğim,
Gören gözüm, duyan kulağım,
Ne zor şeymiş sensiz olmak,
Ve ne zor şeymiş,
Sensiz coğrafyaların sert iklimlerini tatmak.
Burası bana göre değil
Ben seninle olmak,
Dizinde uyumak,
Sana seni sevdiğimi haykırmak istiyorum.
Ne olur!
Tut elimi annem...
Bir kez daha öp ıslak ıslak...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Duracaksın



"Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın"


Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan
alaycı kargaların sesini
dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk
alacaksın.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman, "dinlenin biraz" diyeceksin.

Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün
istiridyeleri açarak,
bir sevinç arayacaksın.
Hayaller kuracaksın.
Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan
tenleri.
Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına
gülenleri.
Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını,
sevdalarını, sevişmelerini,
özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine,
hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları
sıkıca kucaklayacaksın.

Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında,
tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.

Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah.
Belki bir mektup alacaksın.
Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana.
Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde
kaybolduğunda,
tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin.
Gözcünün ?kara göründü? diye bağırdığını hayal
edeceksin.
Kara, hiç görünmese bile,
hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini
bileceksin,
çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu
hedefle mana kazandığını anlayacaksın.

Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
o kadar kavrayacaksın.
Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
çok düşünürsen
öfken o kadar keskinleşecek.
Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın.
Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
bir uçurum koyduklarında,
nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.

Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin.
Bir çiçek iliştireceksin yakana.
Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini...
En çılgın hayallerini...
En çağıltılı kahkahalarını...

Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı
kargaların sesini dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman,
"dinlenin biraz" diyeceksin.
+
Onları, şefkatle dinlendireceksin.
Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak.

Ahmet Altan
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Beni, gözlerin götürür
Gözlerin
Aşkla, acıyla...
Kuşatmışlar
Sesimi, soluğumu
Kesilmiş
Tuz-ekmek payım
Vurgunum
Ve darda,
Gözaltındayım.
Dal, kor keser
Penceremde açarsa
Kuş, vurulur
Üzerimden uçarsa.
Ve hal böyle böyle,
Yol bu yöndeyken
Gelir,
Ki her gelişinde
Daha da içten
Gelir,
Soluk soluğa
Benim olursun.
Amansız sarmasında
Kollarımın
Esrik,
Çığlık çığlığa
Erir, kar gibi vücudun...
Nicedir,
Kahpe ağzında
Bir salgın,
Bir deprem gibi künyemiz.
Nicedir,
Başımıza zindan dünyamız.
Biz ki
Yarınıyız halkın,
Umudu, yüzakıyız,
Hıncı, namusu...
Şafakları,
Taa şafakları
Hey canım,
Kalbim
Dinamit kuyusu...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

sen giderken bakmamıştın arkandan
ama ben hep baktığını hayalettim.
dönerim dememiştin ya bi tanem
ben hep döneceğini hayalettim.

sonuncusuydu o gözlerindeki bakışlar
gözlerime değmesin istedim
gülümsemeni hatırlatırken anılar
giderken ağladığımı görmemeni istedim

geçen bunca zamandan sonra sen dedim
asla dedim birdaha geriye dönme dedim
dönmnedinya ey sevgilim ölme dedim
acı çek dedim benim gibi sende bekle dedim

karşımda değilsin şimdi eskisi gibi
uzak diyarlarda tenin yanık sesin yanık
içtiğim aşk şarabının acıymış dibi
umutlarım sönük kalbim kırık hayallerim yıkık

yaşayamıyorum artık dolmuyor bu yanlızlık
nice savaşlar vermiş kalbim şimdi yorgun
saçım sakalıma karışık sesim biraz kısık
SANA SÖYLÜYORUM SONUNCU NEFESİNİ VERDİ BU AŞIK
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

BEN SENİ UNUTURUM

Unutmak mı diyorsun sakın diline alma
Dünya yanar kül olur ben seni unuturum
Yüreğimin harından kutuplarda bir anda
Buzlar erir sel olur ben seni unuturum

Göklerin ağlayarak azap çektiği yerde
Gecenin yıldızları bir bir döktüğü yerde
Okyanusun damlaya boyun büktüğü yerde
Kelebekler sal olur ben seni unuturum

Bir daha kovulursa cennetten Âdem Baba
Şeytan yaptıklarından çekilirse hesaba
Madem doğduysan Gülüm boşuna bütün çaba
Har ateşler gül olur ben seni unuturum

Kayalar dile gelir unut diye bağırır
Dağlar aşk meclisine muhabbete çağırır
Hayat kendi rahminden bin kopyanı doğurur
Bana da bir hal olur ben seni unuturum

Uğraşma ey sevgili ateşten su olur mu
Kabul etmesen bile var olan kaybolur mu
Aşkın sonsuzluk bende başkasını bulur mu
Mecnun kalbim çöl olur ben seni unuturum

Kim bilir çok istersen zaman tersine döner
Ay sıkılır halinden bakarsın yere iner
Ne zaman bütün dünya bir tek serçeye biner
Her yer kalbe yol olur ben seni unuturum

Benim aşka feryadım yüreğimden yükselir
Kader ne istiyorsa elbet başa o gelir
Dilim ne söylese de gerçeğini Hak bilir
Ruhum hiçe kul olur ben seni unuturum
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Bir kadın "ben üşüyorum" dediğinde, bunun cevabının;
"üstüne bir şey al..."
"istersen bir taksiye binelim..."
"eve geldik zaten..."
türünden bir söz olmadığını,"üşüyorum" dediğinde kadının "bana
sarılsana"demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek
epey zamanımı aldı.
Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin
verilmediği için "gizli bir dil" geliştirmek zorunda kalan kadınlar,
bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını hiç
anlayamazlar.
Erkeklerin, bakkal dükkanının arka tarafındaki ***** küçük oğlana
benzediğini düşünürler: "Anlayışsız ve beceriksiz *****lar."
Kadınların bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek
istemiş olabileceklerini kendim mi farkettim, yoksa bunu bana bazen
usulca,
bazen sabırsızca, sözleriyle kadınlar mı öğretti şimdi tam
çıkartamıyorum.
Sevgi ve şefkat eksikliğine hiç tahammül edemeyen,
bunların "açıkça" söylenerek elde edilmesinin ise elde edilenin
değerini düşüreceğine inanan kadınların niye isteklerini düpedüz
söylemedikleri ise erkekler için hep bir sırdır.
Duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan
erkekler, açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep
utanırlar.
Farkında olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek yerin yatak
odası
olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi ve şefkat
gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine
kapılıp tedirgin olurlar.
Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken "mahrem
şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatın her anında yaşanması gereken bir
şey
olduğunu düşünürler.
Hemen hemen hepsi gizli bir "derebeyi" olan erkekler, kadınların her
isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir hakaret
görürler.
Erkeklerin bekledikleri, kadınların "üşümeleri" ya da "acıkmaları"
değil,erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar kendinden
geçmiş
bir aşka kapılmaları ve bu aşkı taleplerini dile getirmeyerek
göstermeleridir.
Galiba o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını
alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve erkek
yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar "üşümeye" başlarlar.
"Benim uykum geldi" dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize
başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona
sevdiği
yemekleri almasını "düşmanca" bulmaya koyulurlar.
Artık erkeğin her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun
Sözlerinde ve davranışlarında "sevgisizlik" işaretleri tek tek
saptanır. Ve
o gizli dil daha sık ortaya çıkar.
Kendilerinden yakınırlar önce, "çok şişmanladım," "çok yaşlandım," "çok
çirkinleştim,"bunları söyledikten sonra erkeklerin ne söyleyeceklerine,
ne
yapacaklarına bakarlar.
Kendilerine büyük bir ilgi eksikliği olarak gözüken o
anlayışsızlıkların, artık eskisi kadar beğenilmemelerinden ya da
sevilmemelerinden mi kaynaklandığını anlamaya uğraşırlar.
Baştan savma verilecek her cevap, kadının öfkeli tepkisini hakeder.
- Yoo, hiç de şişmanlamadın, iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli
değil.
Bu yakınmalar onlara manasız ve çocukça gelir çünkü...
Kadınlar ise sinirlenmeye başlarlar.
- Sen beni eskisi kadar sevmiyorsun.
Bunun cevabı elbette, "nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum"
değil, sıkı bir sarılış ve iyi bir öpüşmedir.
Bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını gören erkek ise, güzel bir
hediye almanın ya da daha kestirmesi "biraz para vermenin" zamanı
geldiğini
düşünür.
Onun için sorunun tedavisi öpüşmede değil paradadır.
Kabul etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen
parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak "fedakârlığın" miktarı
bir zaman işe yarar, kadın, "salağın" duygularını böyle ifade etmeye
çalıştığını anlar.
Erkek ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile"ağlıyorsa biraz para
ver," çözümlemesini benimser. Ama hediyelere ve paralara çabuk
alışılır,
sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden başlar.
Kadın "üşür." Son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve
cinselliğiyle, bazen sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe "üşüdüğünde ona
sarılınması gerektiğini" bir daha öğretmeye uğraşır.
Kadın ya kadere rıza gösterip teselliyi hediyelerde, parada,
çocuklarında,kendisine sağlanan güvende aramaya razı olur ve arada
sırada
tutan "ben çok yalnızım" yakınmaları ve ağlama nöbetleriyle hayatını
sürdürür ya da "üşümeye" fazla dayanamayıp, "sarılmasını bilen" biri
var mı
diye
etrafa bakınmaya koyulur.
"Sarılmasını bilenler" bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş
radarlarıyla hemen bulurlar. Bir vakit işler iyi gider. Ama sarılmasını
bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen
kadına, üstüne bir hırka almasını söylerler.

Ahmet ALTAN..
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Yollara bakardın hep korka korka,
Dalardı gözlerin hatırlar mısın ?
En kısa zamanı otuza,kırka,
Bölerdi gözlerin hatırlar mısın ?

Kavgalıydın bir kadersiz baş ile,
Gücün yetse kovalardın taş ile.
Kederlenir mercan mercan yaş ile,
Dolardı gözlerin hatırlar mısın ?

Çıkar seyrederdin tepeyi,dağı,
Sessizce inerdin dağdan aşağı
Her adım attıkça kara toprağı,
Sulardı gözlerin hatırlar mısın ?

Zama hızlı,kaçamadın önünden
İkrar et,geriye ne kaldı dünden
Ne kadar kötülük varsa kökünden,
Yolardı gözlerin hatırlar mısın ?

Yürekten verirdin verdiğin vakit
Sular ürperirdi girdiğin vakit
Bir çocuk,bir çiçek gördüğün vakit,
Gülerdi gözlerin hatırlar mısın ?

Mezar taşlarında kitabeleri,
Okumak huyundu öteden beri.
Giderdin ezele dönmezdin geri,
Solardı gözlerin hatırlar mısın ?

Abdurrahim Karakoç
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Bir tek senin aşkın mı aşk?
Sen misin sevda yanığı kaçak
Ben seni sevdim seveli yandım
Yandım,yandım sende söndüm

Hayat bana bir dargın bir barışık
Her günüm senle karma karışık
Çakmak, çakmak gözlerinde ışık
Senin sevdan bende, barut fişek

Ulaşılmayı beklerken ayrılık
İkimizin kaderi olsa gerek
Bana ayrılık yazan felek
Sensizliğini bana giydirecek

Yapma be sevdam ağlama artık
Bu kader senin değil benimdir
Sana gelen bu ayrılık, firak
Bende oluyor acı bir hayat

Alaaddin Uygun
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Bir kalabalık gördüm şehirde,
Merakla koştum olay mahalline.
Ne olmuş dedim usulca birine,
Sevdayı vurmuşlar dedi, az önce.

Dogruydu, sevdayı gündüz gözüne,
Uluorta vurmuşlardı kanatlarından.
İbreti alem olsun diye sevenlere,
Teşhir etmişler bütün mahalleye.

Bilmezler ki caniler sevda bakidir,
Ömür dediğin bir nefes sevgidir,
Dünya köşkünde bu beden fanidir,
Aşıklar mekanı havz-ı kevserdir.

İsa Öztürk
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ben Ve Gecelerim Hep Seveceğiz Seni

Daha kaç geceler böyle sessiz, böyle sensiz yaşayacağım? Bilmiyor musun ki
ey yar, beni ne çok mahvediyor uzaklığın, ne çok bölüyor kalbimi kalbin...

Bir gece daha başlıyor... Önümde upuzun yaşayacağım bir gecem, bir
karanlığım daha var. Saatlere, saniyelere gireceğin; damarımdaki kanıma
kadar işleyeceğin bir gecem daha başlıyor... Bir gecem, bir sevdam daha
başlıyor ama yazık ki gözyaşları ma giren olmayacaksın yinede.

Beni artık acılarımla baş başa bıraktı ağlamalarım. Gözyaşlarım bile beni
terketti.Sen geldiğinden, sen olduğundan beri tüm herşey beni terketti. Ben
de tükettim onları zaten. Evet artık geceleri uyuyamıyorum. Karanlıklar
başlar başlamaz başlıyor kalbimin aglamaları.Önceleri onları dinlemeye,
onlara ses vermeye çalışıyordum. Farketmiyormuşum gibi davranıyordum. Sırf o
karanlık geceyle yüz yüze gelmemek için.

Biliyordum o yalnızlığı yaşamam gerekiyordu. Bir insan arıyordum yanımda,
geceyi bana unutturacak.

Onun iyi, güzel ve çirkin olması da önem taşımıyordu. Yeter ki olsun
yanımda. Olsun ki gece üzerime üzerime gelmesin. Yanımda birini görüp
vazgeçsin benden.Veya yanımda birileri olsun da unutayım istiyordum SENİ.
Biliyordum ki geceyle yüz yüze kaldığım zaman Sevda dışında bir şey
olmayacaktım. Sonra, sonra bu dönem de kayboldu. Yalnızlığı arayan,
yalnızlığa özlem duyan oldum.O karanlık gecelerin ıssızlığına gömülmekten
kaçamaz oldum. Çünkü onlar da seni buluyordum. Çünkü bana gündüzlerin
veremediğini veriyordu geceler SENİ...

Gündüzlerde yoktun, aydınlarda yanımda yürüyen değildin. Ama geceleri öyle
miydi? Geceleri yüreğimde yürüyordun ve ben adımlarında yaşayandım. Artık
uyuyamıyorum. Hem de hiç mi hiç Ne kadar çabalasam da olmuyor. Bir garip
ağırlıkla kah seni bekleyerek kah gelmeyeceğinden emin olarak geçiriyordum
saatleri.

Seni yaşıyordum. Gecelerde yüz yüze kalıyorduk seninle.Gece vefalı, fedakar
bir anne gibi kucağına alıyor beni sabaha kadar götürüyordu. Zaman
akıyormuydu, geçiyor muydu bilen değilim. Hiçbir zaman da bilen olmadım. Bu
yaralarla, bu kanıma işleyen aşk yangınlarıyla sabaha nasıl kül olmadan
varabiliyordum? Bilmiyorum gerçekten. Yanmaktan ateş olduğum bu gecelerde
beni tüketmeyen neydi?Sevgin mi? Beni evirip çevirip kora getiren
söndürmeyen neydi?Bağrımdaki yangından neden yok olmuyordum? Beni sabaha
vardıran geceler miydi yoksa?

Geceler Benim gecelerim.... Senin gecelerin... Seni yaşadığım Geceler.
Gönlümde bir derin yarasın sen! Bu gecelerde de çok şey istedim bir şeyler
yapabilmeyi. Elime çoğu kez kalem kağıt alıp seni yazmayı istedim. Olmadı
ama.Kalbim seninle öylesine doluydu ki her hareketim sönük kalıyordu. Ben
çaresizliği kapılıp gidiyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Saatlerce,
saatlerce oturup seni düşünüyordum. Kalbimde bastırmaya çalıştığım
duygularıma ilk olarak geceleri yaşama hakkı veriyordum. Herkesten gizlemeye
çalıştığım o korları gecelere çıkartıyordum sanki. Gecelerden saklamıyordum
hiçbirşeyi. Gecelerle paylaşıyordum, ve geceler sarıyordu beni. Beni alıp
sensizliğin okyanusunda boğmuyordu. Beni sensizliğin zirvesinde, en uç
noktasında aşkın sonsuzluğuna götürüyordu.

Artık bu geceleri sevmeye başlıyorum. Bana seni getiren geceler...Benim
gecelerim onlar...Benim senlerim benim yalnızlıklarım, benim aşklarım
diyebildiğim gecelerim.Evet artık uyuyamayan, ağlayamayan gözlerime
ağlamıyorum. Gecelerimi de feda ediyorum sana. Gündüzlerde
söyleyemediklerimi gecelerde haykırıyorum. Ve uçsuz bucaksız seviyorum
seviyorum SEVİYORUM.

Artık uyuyamıyorum, evet. Uykular haram oldu bana senden sonra. Hem nasıl
uyuyabilirim ki? Gözlerin var artık gecelerimde, senin gözlerin senin
karanlık gözlerin.. Hiç görmediğim gözlerin.... Sanıyorum ki artık sana
yalnız ben değil, geceler de vurgun! Beni böylesine koynuna alışı,
karanlığında bunca aydınlatması neden? Evet sen öyle güzel, öyle güzelsin
ki, geceler de seni sevdi.Öyle ki sana ihanet edip de seni
yaşamıyormuşçasına uyumaya, gözlerimi yummaya çalıştığım zaman hemen
giriveriyorlar içime ve seni getiriyorlar bana. Gözlerimi öyle bir açıyorlar
ki bir dahasına kapayamıyorum bile...

Ve ağlayabilmeyi diliyorum bazı geceler. Bunu gecelerden sonsuza diliyorum.
Ağlasam, doyasıya hıçkırırcasına ağlasam belki seni bir parçacık olsa unutur
ve kendi içime gömülür birazcık gözlerimi yumabilirim diye düşünüyorum.
Sabahları uykuda yakalayan olmaktan çıkıp, sabahları uykuda bulunan olmak
istiyorum. Bunun için istiyorum ağlayabilmeyi. Sana olan özlemimi, içimde
bir dağ kadar ululaşmış hasretini belki bir parça dindirebilirim diye
düşünüyorum. Belki seni birazcık gömebilirim de yüreğime, rahatlarım diye
umuyorum olmuyor.

Ağlamaya çalışıyorum, ağlamalarım bana isyanlar ediyor. Geceler bana bu
isteğimi vermiyor. Ne zaman ağlasam yalnızca ve yalnızca bir iki gözyaşı
olup kalıyorsun gözlerimlde. Gözlerimde donan birkaç damla yaş oluyorsun, o
yaşları da sarıyor geceler. O yaşlarla birlikte alıyor yanına geceler
beni... Geceler unutmamı istemiyor seni, geceler bana ihanet ediyor. Geceler
senden yana sevdiğim, geceler seni yaşamamı istiyor. Sözümü dinlemiyor....

Güneşi özlediğim oluyor arada bir. Yeter diyorum bunca yıldızla arkadaş
olduğum. Seni unutup da yıldızları gördüğüm anlar olursa tabii. Beni böyle
gördükleri zaman anlamıyor insanlar. Nasıl böyle saatlerce kalabildiğimi
sorup duruyorlar. Böyle tüm dünya uyku içindeyken benim nasıl karanlığın
içinde bakışlarımı dayattığımın sırrını anlamıyorlar. Ve onlar bilmiyorlar
ki içim bir kordur...Tüm dünya, tüm tabiat susmalarda ve uykulardadır belki
ama benim yüreğimde gizlenmektedir tüm dünya... Ben içime tüm insanları,,,
tüm milyarları almışım. Farkında değiller. Herkesi ve herşeyleri sığdırmışım
içime. Bir sen sığmıyorsun, bir seni sığdıramıyorum kalbime,
bilmiyorlar...Ve senin uzaklığın, ve senin gece kadar olan uzaklığın... Bana
öyle uzak öyle yabancısın ki sevdiğim, seni senden istemeye korkuyorum.
Geceleri bu yüzden seviyorum. Seni sevmeme engel olmuyor, seni bana
getiriyor... ve seni gecenin karanlığında buluşumdandır seni gündüzleri
istemeyişim. Evet sevdiğim bana her şeyden ve herkesten uzaksın. Herkesin
yaşamına giriyor, her şeyi paylaşıyorsun insanlarla... Ama bana gelmiyorsun.
Ama ama sitem bile etmiyorum... Sana söyleyecek söz bulamıyorum. Söyleyecek
bir şeyler arasam ve bulsam biliyorum geceler alır onu elimden, dilimden de.
Sana söyleyeceklerimin hesabını yapsam sabahlar buna izin vermez. Ve ben
seni yaşıyorum. Olsa olsa sana BU SEVGİYİ YAŞA diyebilirim.Gel birlikte
yaşayalım demeye dilim varmaz. Geceler bunu bırakmaz yanına. Kaybettiğim
değilsin. Ben seni hiç yitirmedim. Çünkü içimde taşıdığımdın hep. Benden bir
parça oldun sen. Ben kendimi yitirmediğim sürece sen de kaybolmayacaksın.

Evet, seni anlamakla, seni yaşamakla, seni sevmekle geçirdiğim bu gecelerde,
sabahladığım bu gecelerde, benden çok uzaklarda bulunan sana uykularında bir
rahatlık veriyorsa sevdam, ne mutlu bana. Gecelerim...Sarın yaralarımı
geceler demiş bir şair.. Beni bu geceler mahvetti desem haksızlık mı ederim
onlara. Beni sen mahvettim desem yalan olur bu. Ama beni bu geceler,
geceleri de bana musallat eden sensin. Senin sevdanla başladı gecelere sevda
yazmam. Sevda masalı okumam bundandı. Ben bu gecelerde tüm karanlıkları
dağıtabilirim. Bana hüzünlerini, bana acılarını ver sevdiğim. Ver ki senin
acılarını da ortak edeyim gecelerime. Ver ki gecelerle kavgalı olayım. Şimdi
seni getirdikleri için onlara ses bile çıkarmıyorum. Sen yaşadığımsın,
yaşatanımsın. Sevdamsın sen... Belki ben anlatamıyorum ama geceler bu
sevdaya şahittir. Çünkü artık onlarda bu aşka ortak oldular. Belki benden
bile çok seviyorlar seni. Ben seni hiç mi hiç gözlerimle bitirmek istemedim.
Ve gecelerin içinde, gecelerle birlikte hep sevdim seni...VE HEP
SEVECEĞİM...

Ne kadar birlikte olamayacağımızı bilsem de Ben ve Gecelerim Hep seveceğiz
seni...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın

Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki
bayramın
Fır dönersin eteklerinde saçların uçuşur
Bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü

Sebebi ne
Seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
Sen böyle uzakken senin sesini duyup
Yerimden fırlamamın sebebi ne ?

Diz çöküp bakarım ellerine
Ellerine dokunmak isterim
Dokunamam
Arkasında camın.
Ben şaşkın seyircisiyim gülüm
Alacakaranlığımda oynadığım dramın

Nazım Hikmet
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Farkeder mi?


Yüreğim aşkınla yana dursun,
Sadece sevgi sözlerin söndürmeye yeter mi?
Susuzluktan çatlayan toprağın hasretiyim,
Ha yalnızlığımla yanıp kül olmuşum,
Ha cehennem ateşine girip kavrulmuşum, farkeder mi?

Mesafeler ne kadar olursa olsun,
Önemli olan insanlık değil mi?
Sevgisizliğin ne demek olduğunu bilirim,
Ha kötülüğün kol gezdiği dünyada,
Ha hiç kimsesiz, ıssız bir adada olmuşum, farkeder mi?

Bu yürek ne yazarsa yazsın,
Bir gülün güzelliğine kanıp, senden vazgeçer mi?
Sevgiden yana kalplerin önünde dilenciyim,
Ha sensizliğin pençesinde kıvranmışım,
Ha hasretinden vurgun yiyip tükenmişim, farkeder mi?

Boğazımda söze düşmeyen dileğim,
Hep baharı özleyen ömrüm son baharı görse biter mi?
Vuslatına ermek için esen hazan yeliyim,
Ha Anadolu dağlarında kır çiçeğimi aramışım,
Ha aşk denizinde sensizlikle boğuşmuşum, farkeder mi?

Sebebi her ne olursa olsun,
Seni bulsam da, kavuşamamak kader mi?
Sensizliğin acı şarabını biçare bedenimle,
Ha bu toprağın üstünde içmişim,
Ha toprağın altında çekmişim, farkeder mi?
Cafer Tayyar ÖZKAN
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Bana dikenini,
Ona gülünü öptürdün
Benim dudağım parçalandı
Onun dudağında güller açtı

Bana ölüm, ona hayat
İşte verdiğin tat
Acıyla karışık
Gözyaşı şarabı…

Benim gözyaşı denizimde
Güvertesi kırık gemiler
Onun denizinde yakamozlar,
Var şimdi.

Bana hasretin cehennem ateşi
Ona vuslatın serinliği
Bana yıldız gibi uzak
Ona su kadar yakınsın

Günahkarım, suçluyum
Sende savcım
Ceza verirken
Adaletsiz hâkim gibisin
Beni ayrılığa mahkûm ettin
Müebbettim ömür boyu yalnızlık
Ömür boyu senden ayrı kalmak
Ellerin koynunda açan çiçeksin
Güzel kokunu ona
Zehrini bana akıttın

Ben hayatın üvey evladı
Aşkın mağlup yolcusu
Sende vurduğuna göre
Mutluluğun yetim çocuğu

Yanan yüreğime su istedim
Sen ise benzin döktün
İşte eserin
Küle dönen bir gül

Ona ellerini verdin
Bana yüzünü bile esirgedin
Elveda sevgilim
Ben, kalbinden çok kanadını kırdığın
Artık uçamayan kelebeğin
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ben seni böyle sevdim…

Bir serseri misali,
Ve nerde akşam,
Orda sabah hesabı;
Ve her nevi umumiyetle
İç içe,
Bacasından siyah dumanlar çıkan,
İçinde
Bacadan daha siyah
Nazarlar altında,
Elde kadeh;
Kendi efkarımı dağıtmak için değil…!
Bir ayna karşısında
Elimde tarak,
Gül kokan saçlarını
Bir öyle örmek;
Yok, olmadı deyip,
Bir böyle
Dağıtmak için sevdim!

Ben seni böyle sevdim!

Ben seni böyle sevdim!

Sıcacık yüreğinin üzerine
Her gece buz kalıpları koyup,
Seni
Tebessümden soğutmak
Ve bin bir ıstırapla
Uyutmak için değil;
Grip olduğun akşamlar,
Başının altındaki yastığı yükseltmek,
Nefesin rahatlasın diye
Sana
Ihlamur kaynatmak,
Ve de bir aspirin içirip
Ninnilerle
Masallarla
Seni uyutmak için sevdim!

Ben seni böyle sevdim!

Ben seni böyle sevdim!

Zamanın,
Günübirlik insanının
Sevdayı belden aşağıda yaşayan
Sığ kafasına
Aşkı ram etmek,
Hatta
Piyasa malı
Pembe dizi imitasyonları gibi,
Uluorta saçını okşamak
Beline dolanmak
Ve hatta
Elini tutmak için değil;
Yıldızlı bir gecede
Kucağımda oğlumla
Semada bir yıldızın kayışını görüp,
Komşuya kadar giden annesi
Kendini özletmeden
Çabucak gelsin diye
Bir dilek niyetine
Seni tutmak için sevdim!

Ben seni…
Öyle sevdim…!
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Sen olmasan da, hayalin vardı, Sen olmasan da, şarkılar vardı,
Seni hatırlatan... Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...


Ben seni severken
Sen yanımda yoktun ki!
Ben seni özlerken
Sen bilmiyordun ki!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen yokken bakışların vardı
Beynime kazınmış
Nereye baksam oradaydılar,
Ben seni sensiz sevdim..
Göremesem de, rüyamdaydın,
Sevmesen de, kalbimin derinliklerindeydin
Ve kimse seni oradan çıkaramayacak.
Sen bile!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da, hayalin vardı,
Sen olmasan da, şarkılar vardı;
Seni hatırlatan...
Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da,yıldızlar vardı,
Sen olmasan da,bulutlar vardı,
Sen olmasan da,günbatımları vardı,
Sen olmasan da,denizler vardı...
Ben seni sensiz sevdim...
Aslında sen hep vardın,
Aynı şehirde,aynı sokakta,
“Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama;
Ben seni sensiz sevdim...
Ne olurdu sende beni sevseydin?
Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim?
Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni,
Hani kıyamet koptuğunda...
Ben seni sensiz sevdim...
Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst