Şiir Arşivi SkyLord

---> Şiir Arşivi SkyLord

sensizlikle flört etmeyi sen değil
sensizlik bilir
sesi ses/sensizliği sensizlik bilir

korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tuk!
çok ağrımış kendinin, siyah
ve ayaz kendinin
hep avuttuğum düşler için bana bir gül ver...
*
bak, palandöken dağlarında karlar erimiş
teknelerde kol kola bahar sulara inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
bir gül ver söküldüğüm günler için

-ve önce kendinin ellerinden tut!-
*
kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak, yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye içip salaş meyhanelerde
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor

tutunca kendimin ellerinden
pusulasız gemilerde yatmak
yaşlı ve şefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kıpırtısız susmak geliyor

sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden
ömrümün içinden akmak geliyor...
*
sessizlik sensizliği ezbere bilir
sensizlik her şeyi bilir...

korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tut!
sonra bana aşkı öğretmeyen kendimin
ellerinden;

bak, yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş
günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver
bir
gül
pusulasız gemiler, sökülmüş günler için...
*
ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım
sen kendinin ellerinden tut
ve kendine benim


Yılmaz Odabaşı
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim




Seni özlemenin
Ne demek olduğunu sor bana,
Yetmiş iki dilde anlatabilirim
Kitabını yazabilirim sayfalarca.
Yalnızlığın rezilliğini
Kokuşmuşluğunu
Ve çıplaklığını da.
Ama hiç kimse
Kavuşmanın güzelliğini
Sormasın bana / anlatamam.
Ben sana hiç kavuşmadım ki!

Bilmiyorum
Dudakların nasıldır.
Sıcak mı ateş topu kadar,
Yoksa soğuk mu
Buza kesmiş bir bardak su gibi?
Kıvrımlarına,
Kırmızı karanfiller mi tutunmuş,
Küle gizlenmiş kor mu var?
Tenime değdiğinde dudakların
Cemre mi düşer bedenime,
Mızrap değen bir saz teli gibi
Titrer mi yüreğim bilmiyorum.
Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!

Bir kadını sardığında kolların,
Ürkek ceylânlar
Nasıl kurtulur tuzağından?
Dolu yemiş yaprak gibi
Nasıl titrer bir yürek?
Ellerin nasıl okşar bir bedeni,
Goncalar
Nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum.
Hiç sana sarılıp yatmadım ki!

Kısacası:
Tatmadım kavuşmayı / anlatamam.
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim.
Anlatabilirim daldaki kuşa / topraktaki solucana.
Yokluğunda yıllardır
Özlemine dayanmayı öğrendim
Yokluğuna katlanmayı
Aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa
Ustası oldum beklemenin
Tükenmek pahasına.

Ama hiç kimse / kavuşmayı,
İki derenin birbirine karışıp
Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
Sormasın bana ,anlatamam.
Çünkü seninle ben,
Ayrı kaynaktan doğmuş
Sularında hasretleri taşıyan
Başka denizlere koşan iki ırmağız.
Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları
Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız.
İşte onun için
İki dere nasıl karışır birbirine
Nasıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum.
Seninle
Hiç aynı yatakta coşmadım ki!

Sen bana /yalnızca
Ve sadece
Kahpe sensizliği sor
Rezil beklemeyi , özlemeyi sor.
Tanrı şahidimdir
Kurda kuşa
Dağa taşa bile anlatabilirim.
Demem o ki uzaktaki yakınım:
Vuslatlara yabancıyım,
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim.


Kâmuran Esen
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Yiğit harmanları, yığınaklar,
Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
Dize getirilmiş haydutlar,
Hayınlar, amana gelmiş,
Yetim hakkı sorulmuş,
Hesap görülmüş.
Demdir bu...

Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası korugan'ların.
Ölünmüş, canım,ölünmüş
Murad alınmış...

Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.

İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
O Malta bıçağı,kınsız,uyanık,
Ve genç bir mısradır
Filinta endam...
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarındaki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...

Ahmet Arif
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü
aşk
Ucuz şarkılara düştü
Kötü şiirlere düştü
aşk

Bir gece yarısı
Bir kadının elinde gül oldu sokağa düştü
Bir damla gözyaşıyla yere düştü
Aşk
tezgahlara düştü gülüm

Hesaplara düştü
aşk
Kanayan bir kalbin içinden ortaya düştü
Aşk
haberlere düştü gülüm
Manşetlere düştü
aşk
Aşk
pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü
aşk

İbrahim SADRİ
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

göğe baktım gözü yaşlı
yer baktım yer yaşlı
sular bugun kan tanıdında
eski yani küçük büyük kara kızıl
tüm dertlerim burdalar
sen neredesin?

sen ve kuşlar
göz yaşının göz yaşına
benzediği kadar benziyorsunuz
vurulan bir ceylanın yavrusuna söylediği
şarkıyı söylüyor onlar
bu sabah yine tel örgüye kondular
beni acımla başbaşa bırakmadılar
sen neredesin?

hava soğuk dışarıda kar yağıyor
her zaman ellerim üşürdü
bugun içim üşüyor
hasretin geldi hayalin geldi
bak kokunda geliyor
bu gun yakup oldum bre hey
ey acıların kadını
sen neredesin?


Mustafa İslamoğlu
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ben senin mevsimlerinde yaşadım hep
Senin meltem esintilerindi
Okşayan saçlarımı..

Senin yağmurlarında ıslandım
İliklerime kadar işledi duruluğun
Sabah ayazlarında çiğ tanelerindi
Yanaklarıma düşen


Baharların dı çiçek çiçek tomurcuklandıran sevgimi...


Senin boranlarındı,
İçime sığamamalar.
Senin güneşindi
Yüzüme al basmalarım.

Ve senin kar tanelerindi aydınlatan tüm yollarımı...



Çok şey değildi ki senden istediğim!!!.

Bir yudum mutluluk.
Avuçlarımda tutmak istediğim ve
Hiç bilmediğim bir yudum mutluluk...

Yazık ki,
Öğrendim ...
Mutluluk senin çok uzaklarda yaktığın
Bir ateşmiş...

Herkesler yandı da,
Bir ben yanamadım…
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı
Ne varsa uçurumlar eşiğinde
Hüzünlerle yalpalayan ne varsa
Gözlerimin önünde

Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine
Bir şeyler anlatmak istiyor hayat
Ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına
Gün batıyor
gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım

Unutuyorum sevgilim suretini
Durgunluğun "niçin"di unutuyorum

Gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma
Umurumda değil ne yağmur ne ayaz
Ne de kerpıç kokusu havada
Unutuyorum/sabaha/kadar/ gün batıyor
Sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim
Geciken sabahlara koşuyor kuşlar
Gözlerimin önünde
Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine

Yılmaz Odabaşı
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Sen Bilmezsinnnn




Nerelerdeyim sen bilmezsin.
Beni rüzgarına doğru sürükler bırakır gidersin.
Gerçek mutluluk zor olandadır,
Biliyorum umrunda değil;
Çünkü sen kolay aşklar peşindesin.

Çöllerdeyim...
Dudaklarım kuru gözlerim seni arar.
Kum taneleri yüzümde çaresizliğimi anlatır.
Rüzgara doğru yürürüm umarsızca
ve hasretler ekerim çorak topraklara...

Yangınlardayım...
Kendimi kaybettim kendi içimde.
Ama gözümde hala bir umut var.
Sana rağmen,
Bedenimi yakan yangına rağmen...

Ben sendeyim senin içindeyim aslında.
Ama sen beni içinde öldürdün.
Neden yolların sonu benim başlangıcım oldu?
Sen bilmezsin,
Çünkü sen yalan aşklar peşindesin...​
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

galiba seni

sana kötü bir haberim var benim için iyi
hani hep derdin ya ben senin beynine kazınmışım
kalbine kurşun gibi saplanmışım beni unutamazsın
evet yaptım sonunda başardım galiba seni unuttum

nasıl yaptın dersen bana yaptıklarını kazıdım beynime
kalbime kızdım sana aşıkoldu diye hesap sordum
şimdi uğrunda harcadığım yıllarıma acıyorum yanıyorum
ve en sonunda nasıl yaptıysam galiba seni
unutuyorum
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

SÖZÜN OLMALI



O siyah saçlarda beyaz ararsan
Aynaya bakacak yüzün olmalı!
Azrail kapını çaldığı saat
Son defa diyecek sözün olmalı!
Anlarsın o zaman gerçek olanı
Gerçek unutturur yalan dolanı
Hayatın renginde renk bulacaksan
Kıbleye dönecek özün olmalı!
Gönlünde her zaman mutluluk varken
Yine de bir yanın hüzün olmalı
Mevkiyle makamın dara düşmeden
Gerçeği görecek gözün olmalı!
Aldıysan hayatın gerçek tadını
Yoksulun,garibin duy feryadını
Mahşer'de hesabı vermeye gelsen
Melekler yolunda izin olmalı!
Gönüller hakikat,gerisi yalan
Şöyle etrafına bak zaman zaman
Ahrete yolculuk başladığı an
Peşinden gelecek erin olmalı!
Umutlar yarının bu günler senin
Ne olur yarını kimbilir kimin
Tertemiz olsa da beyaz kefenin
Kıymetin bilecek yerin olmalı!
Cennete açılan yolun olmalı..!
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

ÖZLÜYORUM SENİ

Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayı sesini duymayı
Boynuna sarılıp omuzun da ağlamayı
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu sımsıcak düşlerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmıştım
Girmez sanmıştım hayalin beynime
Geceleri düşlerimde
Gündüz baktığım her yerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kırmızı kırmızılığını unuttu
Mavi maviliğinin farkında değil
Beyaz yanlız sen giydiğinde güzelliğini haykırıyormuş
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyiş hiç bitmeyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasan da sensiz sensizliği yaşatacağım
Sensiz seninle olmayı başaracağım
Sonun yaklaştığını hissettiğim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yaşamın kahrediciliğine veda ederek
Seninle sonsuzluğa kavuşacağım.
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ağladığında bilemedim
Dudaklarına yanardağ beslediğini
Gülümsediginde bilemedim
Güneşte yavaş yavaş eridiğini

Yetişemedim son nefesine
Avuçlarında kurumuş gülün
Sensiz tüm yollar yalnızlığa sürgün
Duyamadım küflü çığlıklarını
Silemedim bana akan gözyaşlarını

Simdi sensiz sorgulardayım
Artık hangi deniz temizler pişmanlığımı ?
Hangi ilaç dindirir sensiz acılarımı ?
Hangi güneş kurutur sana akan gözyaşlarımı ?
Hangi liman durultur içimdeki fırtınaları ?
Biliyorum bu soruların cevapları yok
Kırık tekneme baharları yükleyip
Geliyorum sana

Ağladıgında bilemedim
Ateşlere delice yürüdüğünü
Gülümsediginde bilemedim
Yavaş yavaş karakışlara büründüğünü
Bilemedim...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Yüreğimin Beyaz Güvercini



Soğuk odamın donuk duvarlarıyla baş başayım
Yine sabah oldu uykusuz gözlerimde
Paketimdeki son sigaramda az önce bitti
Birazdan yine güneş doğacak buz gibi yüreğime
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Sensizlik nicedir acıtır kanayan yüreğimi
Baktığım her yerde sen dokunduğum her şeyde sıcaklığın var
Unuttu yüreğim hayata dair ne varsa
Ve unutmadı seninle yaşanmış hiç birşeyi
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Sevmiyorum artık olmadığın sabahlara uyanmayı
Sevmiyorum artık sensiz doğacak güneşi
Sevmiyorum artık penceremden odama sızan ışıkları
Sevmiyorum artık günaydınları ve kendimi
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Bilmezdim özlemin bu kadar yürek acıttığını
Bilmezdim beklemenin bu kadar yürek kanattığını
Yüreğim acıyor yüreğim kanıyor çaresizim
Her nefes alışımda sen varsın attığım her adımda sana geliyorum
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Yine sensiz bir sabaha uyanıyorum
Ve her sabah olduğu gibi bu sensiz son sabah diyorum
Avutuyorum yüreğimi kandırıyorum kendimi
Biliyorum artık gelmeyeceksin dönmeyeceksin bana
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Gel ki bitsin bu yürek sancısı bu yürek kanaması
Gel ki bitsin bu soğuk gitsin bu donuk renkler
Gel ki güneş bizim için doğsun ısıtsın yüreğimizi
Gel ki yeniden can bulsun bu yürek
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Hiç vazgeçmedi seni sevmekten bu yürek
Gözlerindeki ışık yüzündeki gülümseme
Ve seni seviyorum sözlerin kulaklarımda
Ellerinin sıcaklığı ellerimde yüreğinin atışları yüreğimde
Nerdesin yüreğimin beyaz güvercini.

Nefesinle açmak istiyorum yine sabaha gözlerimi
Sesinle karşılamak istiyorum doğan güneşi
Öpüşlerine aydınlansın istiyorum odam
Gel artık yeniden başlasın bu hayat
Yeniden çarpsın bu yürek
Seni özlüyorum
Seni bekliyorum
Seni seviyorum
Yüreğimin beyaz güvercini....
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Çocuklar Gibi



Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi

Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi

Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi

Sabahattin Ali
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

kıyılarında geçirdiğim zamanlara bağlanan
sadece saf bir sevgiydi sana sunulan
sıradan olmayan özelimdin
hiçbir zaman bilemediğin

oysa şimdi
kaybetmiş yolunu küçük bir kız gibiyim
karanlık kuyulardan uzatıyorum ellerimi
kalıyor havada donuyor gülüşlerim

kirpiklerimden düştü bir gece vakti
yine de unutulmayan sevdam
her anıyı kelepçeledim düşlerine
kapattığında gözlerini hatırla diye

yüreğimde birikti sana özlemim
geçiyor günlerim derin bir suskuda
sapsarı bir hazan da düşlerdeyim
seni hiç unutmadım
u n u t a m a m
hep seninleyim s e n d e y i m
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

İste yine başbaşayız içimin acısı
yine birlikteyiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni

Ey kalbimin ağrısı
ver elini
çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce
bu karanlık ve uğultulu ormandan

İçimin acısı, kalbimin ağrısı, aşkım
işte yine başbaşayız
ver elini
sus ve ne olur incitme beni:1:
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Çizgi çektim üzerine yılların,

Yaşanmamış zaman gibi,say gitsin...

Hicranlarla yürünecek yolların,

Varsa eğer,hesabıma yaz gitsin...



Ben gam kervanıyım alışkın gönlüm,

Umutlar nerede yiterse,yitsin...

Adanmış bir candır,canana ömrüm,

Dilerse vuslatı,haşre koy gitsin...



Fırtına kopunca açar mı çiçek?

Mevsimi geçmeden,yare gül gitsin...

Titreyen tomurcuk elinde yürek,

İstiyorsan,rüzgarlara sal gitsin...



Kırdığın bu kalpti sevdanı çeken,

Anlamsız inatla daha yor,gitsin,

Geriye dönmeyen günlerdir geçen,

Harca kalanı da,biterse bitsin...



Ne dününde vefa,ne bugününde,

Yak vefasız,makberime kül gitsin...

Kanımdan desen seç,gönül bahçene,

Susuz toprağımdan,yare gül gitsin...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Seni sevmek diye buna derim ben
Sensiz sabahlara ermek
Gülmek;
Seninleyken gülmek
Sensiz ne ağlamak ne de ölmek
Seni sevmek diye buna derim ben
Sevdan kucağımda üç günlük bebek
Seni sevmek yaşamak demek

Seni sevmek;
Yanımdan geçerken kuru bi merhabeyla
Başımı öne eğmek.
Korkum;
Senden aşk dilenmek
Sevdamı bilmeyip yanımdan geçip giderken
Dönüp, rüzgarda uçuşan sarı saçlarını
Uzun uzun izlemek

...

Seni sevmek diye buna derim
Her yeni gün, yeni bi yangın
Her yeni gün yeni bi vurgun yerim
Seni sevmek diye buna derim ben
Güzel gözlerin ömre ömür katar
Bunu bir tek ben bilirim

Sen bu deli aşka kulak asma
Olsun,
Ben sensiz gecelerde ölür ölür dirilirim
Her sabah sevginle hayata sarılır
Ve her sensiz aşmın sonuna yıkılır giderim.

Uğur Arslan
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Dün gece şehre yağmur yağıyordu
Yüreğime ise yalnızlık..
Karanlık odamda
Sana yazdığım tüm siirleri okuyunca
Yağmura eşlik etti gözbebeklerim
Islanmıştı düşlerim ve üşüyordu ellerim
Ağladığımı bir bilsen
Gelirdin biliyorum
İşte ağlıyorum Ekim yağmurlarına karışıp
Hani nerdesin ?

Avuçlarımda sana açan tomurcuklarım yanıyor
Ciğerlerimde ise sevdan...
Küllere döndü içimdeki yangınlar
Düşüncelerimi esir aldı intizarınla yanılgılar
Yanıyor tüm umutlarım
Yandığımı bir bilsen,
Gelirdin biliyorum
İşte İbrahim gibi ateşlerde yanıyorum
Hani nerdesin ?

Yoksun işte
Meriç nehri durgun sanki akmıyor,
Deniz suskun sanki bana ağlıyor
Kalemim sustu, sensiz her gece sanki ölüme pusu
Hayatımın son deminde akbabalar üşüştü düşlerime
Ölüme koştuğumu bir bilsen,
Gelirdin biliyorum
İşte hücrelerimden kanım çekiliyor
Hani nerdesin ?
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ateşe değmiş rüyalarına çağırma beni
Sensizlikte yarı uykularımı bölüp
Mehtabın altında ellerini tutsam da
Bir sabah doğan güneşle gideceğim

Sürgün yemiş düşlerine çağırma beni
Yıldız misali avuçlarında sönüp
Hançerli sırtımla sana koşsam da
Bir Temmuz akşamında ayazlarıma döneceğim

Ağıtlarınla yıkanmış yollarına çağırma beni
Çileye adanmış umutlarımla gözlerine düşüp
Hüznün aynasına düşen gülüşlerinde asılı kalsam da
Hoyrat rüzgarın kanadında sensizliğe sürüleceğim

İntihar kokan ellerine çağırma beni
Gözlerinin alevinde avuçlarına gömülüp
Son nefesimde adını dudaklarıma bıraksam da
Sen yaşarken ben sensizlikte çürüyeceğim

Çağıracaksan
Senle ölümsüzlüğe
Bahar tadındaki gülüşlerine çağır beni
Alacaksan sensiz nefesimi
Gözlerinde pervaneyken al bedenimi
Kapatacaksan gözlerimi
Gözyaşımla yüreğine sığınmışken
Sonsuzluğa kapat yorgun güneşimi
Ve çağıracaksın beni
Mutluluğun bestesinde
Yüreğine çağır beni...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst