Şiir Arşivi SkyLord

---> Şiir Arşivi SkyLord

Haydi toplan aksam oldu
vakit doldu
toplan gidiyoruz ey kalbim
kirkikindi yagmurlarina kalamam
kaldiramam bunca agriyi, ihaneti
biliyorum kirlenmis hiç bir bakista, yer yok bana
bu yüzdendir ceylanlara küsmüslügüm
sevdalara küsmüslügüm bu yüzden
bir gül yapragi bulup sarmak için yarami
alip götür beni buralardan
içimdeki cesetleri çigneyerek
kalbimdeki mahsere

bak aksam
vakit tamam
dürüp ömrümün defterini
Toplan gidiyoruz ey kalbim

yorgunum
bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta
sevgisi igdis edilmis tarihlere koma beni ey kalbim
bak güz yagmurlari iniyor acilar ve ihanetler üstüne
çirilçiplak ve sevgisiz kalmis bir siirim
kimsesiz bir kis sokaginda

ne gülen gözleri menekselerin avutuyor beni
ne de munzur bakisli cerenler
al götür beni buralardan ey kalbim
geçtigim tüm kiyilara kirik gözyaslarimi
ince duygularimi birakarak
ve kirarak aynalarini hüzünlü bakislarimin
artik hiç bir sevince yakismiyor yüzüm

baharlara geç kalmis, yorgun ve yarali bir yolcuyum
heybemde türküleri unutulmus bir safagin yalnizligi
geçtigim bütün kiyilara gözyasi yagdiriyorum

bütün dinlerden kovsunlar beni
bütün ülkelerden
bütün yüreklerden kovsunlar
hangi tanriya siginsam yaramin merhemi yok

biliyorum kirlenmis hiç bir bakista, yer yok bana
bu yüzdendir ceylanlara küsmüslügüm
sevdalara küsmüslügüm bu yüzden
yeni bir gül yapragi bulup sarmak için yarami
sevdali bir kus yükleyip acilarimi kanatlaria
alip götürsün beni buralardan
içimdeki ölüleri çigneyerek
kalbimdeki mahsere

hamuru çürümüs dostlugun, vefanin, askin
vefasiz mevsimlere birakma beni ey kalbim
aglatma beni sevda kapilarinda
kahpe kapilarinda egme boynumu
kursunlar sıkılsada canevime
çignetme yoksullugumu ayaklar altinda
birak basim dik, içim ezik kalsin
onurlulara mahsus bir makamda agirla beni
satilmisligin, alçakligin, ihanetin ortasinda koma

biliyorum bu düs sigmaz kirlenmis sokaklara
bu sevda sigmaz
bakmayin gözlerime
nasil saklarim yüregimdeki incinmislikleri
kinali bir kelebek konunca saçlarima

ah! benimde hayallerim vardi
baharlarim vardi yazlarim vardi
kuslar uçup gitti yüregimden
gökyüzüm yarali kaldi
bir isyan giydirip gözlerime
dipsiz uçurumlara yuvarladim umutlarimi

ask diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm
tinisi kirik bir keman sizisiyim artik
yok gidecegim baska bir kapi
haydi toplan vakit tamam
toplan gidiyoruz ey kalbim
bosalsin ince duygularimin sirtindaki yük

paranin sevgiye ihanetini gördüm
insanin önünde diz çöküp ibadetini
dünler harabe, yarinlar umut degil
hüznün neresinden dönsem, kirginim
öpmeye uzandigim bütün dudaklar frengili
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Sen Nerdesin

Bak yine mahsun oldu ağladı bugün bu gözler
Ne verilen umut beni susturur ne verilen sözler
Sevginin karşılığını görmüyorsa bu yorgun gözler
Gönlümü ne sen hoşnut edebilirsin ne verdiğin sözler.

Bırak beni bana döneyim aşkından bir divaneye
Her sana koştuğumda döneyim geri olayım bir pervane
Sakla ellerini sakla gözlerini hayal edeyim seni her an
Görmesem tutmasam ellerini unuturum belki seni bir an.

Soğuyor bu gönül bak hergün biraz daha soğuyor
Ara mesafelere uzanan bu ellerim artık tutmuyor
Aradım köşe bucak ruhum bedenim seni bulmuyor
Duymuyor kulaklarım ellerim hissetmiyor sen nerdesin.

Yakınımda olsanda artık çok uzaklardasın uzalarda
Belki İstanbulda belki Bursada belki Vanda
Belki tutacak kadar yakınsın tutacak güç yok bende
Ruhun bedenin belki bana çok yakın ama sen nerdesin....
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ne Güzel...

İkimizde seni seviyoruz ne güzel
Olmuş yerlerine bakıyoruz
Bütün aynalarda

ikimizde seni beğeniyoruz ne güzel
mevsimler geçiyor üstümüzden
susuz bir yolculuk

tıka basa dolu mataralar arasında
ikimizde seni seviyoruz ne güzel
söylenmiş sözleri tekrarlamaktan

ve incinmekten yine
eski yaralarımızdan korkuyoruz
ikimizde saklanıyoruz ne güzel
gözlerimizdeki ölü çocukları besliyoruz
bütün gördüklerimizle
ikimizde körüz kendimize ne güzel

sakındığımız yerlerimizden korkular açıyor
iyi niyetli çiçekler kılığında
birbirimize hiç armağan vermiyoruz ne güzel
iz bırakmak istemiyoruz tenlerimizde
evlerimizde

çünkü kolay tespit ediliyor acılar
hemen ele veriyor bizi
uğruna ihanetler verdiğimiz şarkılar
silemiyoruz ne güzel

yüreğimizdeki parmak izlerini
ikimizde seni seviyoruz ne güzel

eski sevgililerimizi
okumaktan ve yazmaktan geçtik
ama dilimize çeviremedik aşk yazısını
okumaktan ve yazmaktan geçtik
cebimizde yaralı sözcükler
ne biriktirdiysek ona vurulduk
entelektüel ay ışıklı akşamlarda

hiç yanmadığı için bitmeyen mumlarımız
işe yaramaz şamdanlarda
okumaktan ve yazmaktan geçtik
ortam iyi koksun diye yaktığımız
aromalı mumların hijyenik ışığında

kendimize o kadar güveniyorduk ki
birbirimize ihtiyacımız yoktu
oysa aşk güvensizlerin işiydi
unuttuk

sakındığımız yerlerimizden ayrılıklar açıyor
zehir zemberek gece kılığında
ama korkmuyoruz
çünkü biz zeki
okumuş
yazmış
zeki
yazanı görmüş
yazmayı seçmiş
okumaktan usanmış

zeki
kendini beğenmiş
zeki
hiçbir şeyi beğenmemiş
deneyimli
bilgili
zeki

çok şey öğrenmiş
öğrendiğinden fazlasını öğretmiş
zeki
korkusuz

ve çocuktuk...

o kadar çok ağlamıştık ki
hiç ağlamayacakmış gibi yaşadık

ikimiz
birlikte
hiç ağlamadık ne güzel

şimdi tanıdık –ki bizim için tanıdık olmayan bir şey kalmadı hayatta-
bir yol çatalında
elele duruyoruz
ikimizde ağlamaklı değiliz ne güzel

ikimiz de
hala
seni seviyoruz ne güzel

Yılmaz Erdoğan
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Sana Bakmak

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin

ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım

olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor

çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak

sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah’a inanmaktır.

Yılmaz Erdoğan
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Boğdu yıllarımı aşkın ırmağı
Bir daha geçmek mi, tövbeler olsun!
Görünürde zemzem, gerçekte ağı
Bir daha içmek mi, tövbeler olsun!

Tarifsiz duygular sardı içimi
Kimi yerde gezdim, havada kimi
Düştüm tepetaklak, aldım dersimi
Bir daha uçmak mı, tövbeler olsun!

Aynalara baktım onu gösterdi
Sırtımda gram yük tonu gösterdi
Boyumun ölçüsü sonu gösterdi
Bir daha ölçmek mi, tövbeler olsun!

Bazen bir kasırga, bazen bir “hiç”tim
İflas etti aklım, ben benden geçtim
Kendime ateşten elbise biçtim
Bir daha biçmek mi, tövbeler olsun!

Bazen kuyulara indirdi beni
Bazen zirvelere kondurdu beni
Göçtüm yayla diye, dondurdu beni
Bir daha göçmek mi, tövbeler olsun!

Susuz bir çöl idim, suya muhtaçtım
Hoşgörüye hasret, ilgiye açtım
“Buldum-buldum! ” diye yanına kaçtım
Bir daha kaçmak mı, tövbeler olsun!

Aldırmadan kınamaya, yergiye
Tarla yaptım bir gramlık sevgiye
Saçtım tohumunu yeşersin diye
Bir daha saçmak mı, tövbeler olsun!

Terk eyledim “sevda” adlı yapıyı
Fırlattım ruhsatı, yırttım tapuyu
Kilitledim gönül denen kapıyı
Bir daha açmak mı, tövbeler olsun!
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

BANA SENİ HİİİİİÇ SORMA...
Bana beni sorma, ben beni sende kaybettim,
Bana seni sorma, ben seni bende tükettim,
Bana bizi sorma, ben bizi çoktan bitirdim,
Bana hayatı sorma, ben hayatı sende bulmuştum...
Sana ne sormam lazım bilmiyorum.?
Sevgimi anlamadın,
Beni senden mahrum ettin,
Seni kendine sakladın,
Beni sokağa attın...

Oysa ki, senle güzel bir ömür geçirmek vardı,
Oysa ki, senle sensiz günlerin acısını imha etmek vardı,
Oysa ki, senle bilmediğin daha neler, neler vardı,
Senle çay içmek dağ yamacında,
Senle bir tur yapmak, yeşillikler, sessizlikler içinde,
Senle gezmek dünyayı, senle tanımak yaşamı,
Senle satranç oynamak, sanat müziği icrası yapmak,
En önemliside bir tanem; senle seni ve beni paylaşmak,
Gitmek mutluluk şehrine, oradan asla bir daha dönmemek...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

YANLIZLIĞIN ESİNTİSİ
Yalnızlığın esintisi yine üzerimde, soğukluğun ürpertisi yüzümde,
Yine sensizliğimle baş başa, bir elim çayda, bir elim klavyede.
Sensizliği yaşıyorum doyasıya, kelimeler ağlıyor halime,
Sanki hep senliymişim gibi, sensizlik neden acı veriyor bana ?
Yalnızlığı, sensizlikle katıştırıyorum, üstüne bir iki acı biber atıyorum,
Soyut olan seni, somutlaştırmaya çalışırken, içimdeki acıyı tatlılığınla kapatıyorum.
Gözümün önünde şimdi sen canlandın, sanki hep karşımdaymışsın gibi,
Ve şimdi sen en muhteşem doğa üstü güzelliğini sunuyorsun.
Fakat şu var ki; sen kimsin, nesin bilmiyorum.
Belki bir teoremsin; Asal Sayıların sonsuzluğu gibi,
Belki de, düşlerdeki birisin; Kalbimi pır, pır ettirip, bir daha göremediğim,
Belki si yok aktizatinde, yazıyorum ne yazdığımı bilerek, kendimi kandırdığımı sanaraktan,
Ben burada sensizliği yaşıyor, senliliği anlatıyorum, dilim döndüğünce,
Güya seni bilmediğimi sanıyor, apaçık ortaya güzelliğini sunuyorum,
Sanki senden başka güzel varmış gibi dünyamda.
Sen teorem filan değil, sen somut güzellikte, soyut inceliktesin,
Sen düşlerde düşlediğim, düşümden dışarda,
Kalbimin en muhteşem yerinde, benden uzakta,
Sen O’sun, sonunu bilmediğim soru işaretim, kalbimin Acaba’sısın.
Sen beni biliyor ama duygularımı bilmiyorsun;
Duygularım istemeden sana muhtaç, ben sana endeksli istemeden,
Unutacağım diyorum, büyüyorsun durup, dururken içimde,
Üstelik senin yerine seveceğim kişileri bulduğumu sandığım halde.
Neden öyle oluyor, bulduğumu sandığım kişilerin en ufak olumsuz hareketinde,
Sen’i buluyorum içimdeki aynanın karşısında, olsun değip, senle avunuyorum,
Sanki, sanki seninde gönlün bana varmış gibi, boş değilsinmiş gibi bana.
Ama artık yeter, Saf Aşık olmak istemiyorum sana, bilmiyor, tam tanımıyorum seni,
Ne olur artık sende yardım et, gel benim ol yada unuttur kendini.
Kalbimin isteği, gönlümün dileğini sorarsan eğer,
Benim, benim ol derim sadece, çünkü, çünkü kalbimin bir tanesi,
Sana senden yakın, seni kendinden üstün tutan, unutma benden başkası olamaz,
Bana benden yakın, benim teslim olmak istediğim kişi, unutma senden başkası olamaz...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Usuldan Usuldan

Sabah oldu gün doğuyor usuldan,
Yine efkar bastı deli gönlümü...
Bıktım usanmadım ben bu fasıldan,
Boşa harcadım da bütün ömrümü...

Her seher her sabah böyle olurum,
Donar el ayağım öyle kalırım.
Ahdim kalmaz vallahi de alırım,
Koymam kapımada zalim ölümü...

Güneş doğdu amma geri batacak,
Hayal çarkı kimi ezip atacak..
Varı yoğu birbirine katacak,
Gene solduracak benim gülümü..

Yeni mi başladı nasıl bitecek,
Zaman suyu akıp nere gidecek.
Nasıl çevrilecek nere dönecek,
Başlayış mı sonu mu bu, önümü...

Zırvalama artık bırak kalemi,
Sen mi düşünürsün koca alemi.
Ayırt edemezsin çürük sağlamı,
İNCE gelir elbet günün dönümü...


Sabit İnce
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

İnsan sevince böyle oluyor işte
Keşke sevmeseydim keşke aşık olmasaydım diyor işte
Ama yapamıyor sonunu bile bile
Gidiyor bu sonuca körü körüne

Yapacağım güzelim yapacağım
En sonunda seni de unutacağım
Derin izler bıraksa da elbet bir gün
Seni de unutacağım senide unutacağım


Bir anda soğukluk girdi aramıza
Gülüm varsa bir şey ne olur söyle
Aramıza giren soğukluk neyse söyle
Vur beni de derinden derine

Elif Elif diye kafayı yesem de
Her an seninle olmak istesem de
Benden kaçsan bile
Bil ki bu durumda ben gidiyorum
Bil ki bu durumda ben ölüyorum…..
Çünkü SENİ ÇOK SEVİYORUM…….
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum

Senden tek dileğim var,özel imtiyaz değil,
Kulun başka bir kula ibadeti farz değil,
Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum​
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama
biz
o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile
zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri
sen
biri de
ben.
Ben
daha olumlu düşünüyorum
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

CİNAYET VAR GÖZLERİNDE

Pek hayra alamet değil
gelişlerin hep
zamansız
Büyük bir savaştı zaten
aşkımız
Belliki bitmeyecek
kansız

Küfürlerin biri bin para
akıl sır erdiremedim
anlattıklarına
bu senmisin
yada
sen o benim
deliler gibi sevdiğimmisin
O zaman neden ürküyor
Korkuyorum senden
Belli birşeylerin artık değiştiği
belli ki kurban olma vakti geldi sevdamızın
dur kendini yorma
boş yere
tuzaklar kurma
tuzaksız pususuz
düşer yüreğim
ellerine

inkar etsende
Bir anlam bulamadım ben
cehennem ateşi sözlerinde
Ne kadar gizlesende
Bu gün sanki
BİR CİNAYET VAR GÖZLERİNDE
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Daha dün neler diyordun bana
Neler vaat etmiştin sevgilim hatırlasana
Tek başıma bıraktın halime baksana
Durma hadi sevdiğim; canımı da al git

Ne olur acıma üzülme bana
Durma git mutlu olacaksan onunla
Beni bir daha arama, sorma
Bende giderim artık; durmam buralarda

Bu büyük sevdam böyle son bulsun
Umarım bende bulamadığını onda bulursun
Dileğim; Her zaman mutlu olursun
Hadi git artık sevgilim
Canımı da al git…

Fatih Demir
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Esareti esir eden
Dosdoğru bir hatadayım
Firariyim beş hasseden
Görünmez bir kıtadayım

Dert arayıp aralarda
Şifa buldum yaralarda
Okyanusum karalarda
Gizemli bir rotadayım

Rüzgar sustu, sevdam esti
Umutsuzluk umut kesti
Türkülerim türkü üstü
Sekizinci notadayım


Uğur Işılak
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

her gün ekmeğimi bölüşürsün
yalnızlığımın sofrasında,
yorganım altında üşürsün
her güz ve bahar arasında.

bağlayansın her göz yaramı,
gülmek görevin ben gülünce;
yağmur senin gibi ağlar mı
gözlerimden yaş dökülünce?


her düşüncemin ıstıraplı
serüveni,hayırlı rüyam.
sen ey ,güvenli ve sevaplı,
allahlı ve şeytanlı dünyam!

her günkü şarkısı dudağın,
havayı dolduran kokusu
yağmura kavuşmuş toprağın;
yediğim ekmek,içtiğim su.
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Umutlar hiç bitmesin güller yeşersin diye
Ellerimde baharla sevdaya koşuyorum
Sevenler ayrılmasın aşklar sönmesin diye
Yüreğimde sevgiyle sevdaya koşuyorum . . .

Sabah çıplak ayakla basa - basa toprağa
Dokunup filizlere yeşillenen yaprağa
Girerek ayrılığın ilk düştüğü sokağa
Aşklar yeşersin diye sevdaya koşuyorum . . .

Öğle vakti sıcakta Mecnun çölde gezerken
Zamansız saatlerde Ferhat dağı delerken
Kaybolan gölgelerde Kerem Aslı ararken
Visaller demetleyip sevdaya koşuyorum . . .

Alnından vurmak için ayrılığı gurbeti
Kalmamalı sevenin sevmeyene minneti
Yürekte olsun diye mutluluğun iffeti
Gözlerimde neşeyle sevdaya koşuyorum . . .

Eyvallah dememeli aşkı bilmez zalime
Uğratmamalı asla sevenleri zulüme
Gidilmesi gerekse hep beraber ölüme
Aşkla ölümler güzel sevdaya koşuyorum . . .

Ne ayrılıklar yıksın ne sıla uzak kalsın
Bahane bulunup ta mutluluk çalınmasın
Aşıklar dile gelip aşkı için haykırsın
Delikanlı aşk için sevdaya koşuyorum . . .

Nice güller ekmişim sevginin tarlasına
Bin bir heyhat (!) demişim sevenin sevdasına
Aşkına kurban ey yar gadası belasına
Sevenlerin aşkına sevdaya koşuyorum . . .

Ne deli zorluk gördüm yolumu çevirmedim
Ne naçar aşık gördüm yüzümü gizlemedim
Kimi sönmüş aşkları yeniden alevledim
Sönmeyecek aleve sevdaya koşuyorum . . .
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Olabileceğim kadar berbatım
ne bir lokma ekmek geçiyor boğazımdan
ne de bir gram uyku gözlerimde
defalarca seni çıkarmayı denedim aklımdan
aklım çıktı...
sen hala oradaydın...
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Gönül hep zora tutsak idi, hep uzaklara bağlı
Bir suret çizmiştim yüreğimin ortasına
Bir “sen” vardı içimde senden öte
Bir “sen” vardı içimde hep ulaşılmaz
Acı, keder, elemle beslenen bir “sen”
Sen geldin, öldürdün içimdeki “sen”i
Öldürdün benim öldüremediğim ölmeyeni
Artık ne nakış kaldı ne sevda
Seni gönlüme bağladığım ilmikler çözüldü
Bilmeceler cevabını buldu artık
Sen geldin çözüldü bu sevda.

Yirmi dokuz harfin anlatmaya yetmediği
Kelimelerin, şiirlerin, destanların bile
Anlatmada aciz kaldığı
O el değmemiş, o ulaşılmaz sevda
Dolaşıyor şimdi dillerde
Artık ne sır kaldı ne sevda
Sen geldin; eridi, yok oldu, öldü bu sevda
Dışarıdaki sen girmeye çalıştın içime
İçimdeki “sen”in mahremiyeti yok oldu,çıktı dışıma
Duydu artık herkes.Ne sır kaldı ne sevda
Baharlara güz, dillere söz oldu bu sevda

Sığmazdın türkülere.Oysa şimdi türkü misali dillerdesin
Şarkılarda hep sen varsın
Öyle basit anlatıyorlar ki artık seni…
Artık ne sır kaldı ne sevda
Bak her dilde sen her dilde biz
Her telde sen ve her telde biz
Ceylan gibi yoz oldu
Rüzgarlara toz oldu
Her ele bir saz oldu bu sevda

Bir kural vardı: mahremiyet, sır ve sevda
Ve bunların kanunu-yüreğimin kanunu-
Artık ne kural kaldı ne kanun
Ne sır ne de sevda
Yalnız ölü bir suret:içimde ölen “sen”
Dışarıdaki sen çiğnedin kuralı
İçimdeki mahrem “sen”
Öldürdüler de çıkardılar seni dışıma
Artık ne kural kaldı ne kanun
Ne sır ne de sevda
Sen geldin bozuldu bu sevda

Çatık kara kaş yok artık karşımda
Öfken yok,zorluk, ulaşılmazlık yok
Dağlar yok,karanlıklar,ıstıraplar
Kederler,acılar, elemler yok
Nerdeler şimdi aaah! Nerdeler?
Söyle.öldürdün de nereye attın
Yüreğimin “sen”ini besleyen çileleri
Artık hepsi yok oldu hiçbiri kalmadı
Artık ne kural kaldı ne kanun
Ne sır ne de sevda
İçimdeki “sen” öldü ve
Mezar taşıma yazıldı bu sevda.

Halil Kocaman
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Bazen yaz günü gibi yakici
Kis gibi yüzsüz ve soguksun
Karanlik geceler gibi SIKICI
Bahar günü gibi nese dolusun
Seni cözemedim yar


Bazen gurbet gibi acimasiz
Vatan gibi sadik dostsun
Bir cocuk gibi kaygisiz
Bir muallim gibi olgunsun
Seni cözemedim yar


Bazen okyanusta deli FIRTINA
Gökyüzü gibi sessiz ve sakinsin
Bazen meltem meltem esen rüzgar
Bazende bayragim milletim gibi asilsin
Seni cözemedim yar


Sevim Şahin
 
---> Şiir Arşivi SkyLord

Ya bir gün biterse bu ızdırabın sonu
Sevginin sonu gelir mi sence
Ya bir gün gelirse naparım o zaman
Ya sen naparsın hiç düşündün mü ?

Ya bir gün biterse bu ızdırabın sonu
Mahşer gününde mi konuşuruz ancak
Belkide o bile olmaz
Sen başkasının ben başkasının olmuşuzdur çoktan !

Ya bir gün biterse bu ızdırabın sonu
Sevgi seli bitermi sence bir gün
Coşkun dereler durulur mu ?
Ya hızla yağan yağmur diner mi sence

Ya bir gün biterse bu ızdırabın sonu
Sararan yaprak yeniden yeşerir mi ?
Kırılan dal yeniden biter mi dal olarak
Solan çiçek yeniden canlanır mı ?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst