Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kapattım bu aşkın sayfalarını
Dilimden düşürdüm senin adını
Kalbime kitledim hatıraları
Ellerin kadınısın seni sevemem
Ellerin kadınısın sana dönemem
Bir utanç duvarıdır hayatta yerin
çekmekle ödenmez günahın senin
Gönlün bendeysede bedenin el'in
Ellerin kadınısın seni sevemem
Ellerin kadınısın sana dönemem
Görsen bile beni sakın tanıma
çevir yüzünü git kendi yoluna
Arkamdan ağlarsan acımam sana
Ellerin kadınısın seni sevemem
Ellerin kadınısın sana dönemem
Bir heves uğruna kendini yaktın
Dönüşü olmayan bir yola saptın
Sen beni allahsız bir kula sattın
Ellerin kadınısın seni sevemem
Ellerin kadınısın sana dönemem
Karanlık, Kuytu ve Sessiz Bir Köşede Oturuyorum Yapayalnız, Yine Tek Başıma Dertlerimle. Seni Düşünüyorum ve Bugünde Uykusuz Olacak Sabahım. Biliyorum Yine Karanlık, Güneşsiz, Sensiz Yarınım.
Özlüyorum, Ağlıyorum, Aşkından Yanıyorum. Tüm Bunları Gülücüklerimin Ardına Saklıyorum. Savuruyorum Başımdan Tüm Kötü Belaları Ve Bekliyorum Tekrar Aşk Zamanını.
Olamaz Kimse Senin Gibi, Güldüremez Ki Beni. Alamaz Kimse Yerini, Sevemem Ki Kimseyi Senin Gibi. Sensizken Hiç Birşey Umrumda Değil Pek gülmüyor Zaten Yüzüm. Her Kavuşmamızın ardından Yine Yalnız, Yine sensiz, Yine Çaresiz Kalıyor Gönlüm...
Seni ben
Ellerin olsun diye mi sevdim
Herşeyimi
Uğruna boş yere mi verdim
Yalan sözlerle aldatıp
Seninim derdin
Herşeyimi
Uğruna ben
Seni ben
Ellerin olsun diye mi sevdim
Herşeyimi
Uğruna boş yere mi verdim
Yalan sözlerle aldatıp
Seninim derdin
Herşeyimi
Uğruna ben boş yere mi verdim
Seni özlemenin
Ne demek olduğunu sor bana,
Yetmiş iki dilde anlatabilirim
Kitabını yazabilirim sayfalarca.
Yalnızlığın rezilliğini
Kokuşmuşluğunu
Ve çıplaklığını da.
Ama hiç kimse
Kavuşmanın güzelliğini
Sormasın bana / anlatamam.
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 641x600
Bilmiyorum
Dudakların nasıldır. Sıcak mı ateş topu kadar,
Yoksa soğuk mu
Buza kesmiş bir bardak su gibi?
Kıvrımlarına,
Kırmızı karanfiller mi tutunmuş,
Küle gizlenmiş kor mu var?
Tenime değdiğinde dudakların
Cemre mi düşer bedenime,
Mızrap değen bir saz teli gibi
Titrer mi yüreğim bilmiyorum.
Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 700x600
Bir erkeği sardığında kolların, Ürkek ceylânlar
Nasıl kurtulur tuzağından?
Dolu yemiş yaprak gibi
Nasıl titrer bir yürek?
Ellerin nasıl okşar bir bedeni,
Goncalar
Nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum.
Hiç sana sarılıp yatmadım ki!
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 700x600
Ama hiç kimse / kavuşmayı, İki derenin birbirine karışıp
Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
Sormasın bana ,anlatamam.
Çünkü seninle ben,
Ayrı kaynaktan doğmuş
Sularında hasretleri taşıyan
Başka denizlere koşan iki ırmağız.
Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları
Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız.
İşte onun için
İki dere nasıl karışır birbirine
Nasıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum.
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 700x525
Seninle
Hiç aynı yatakta coşmadım ki!
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 700x600
Sen bana /yalnızca
Ve sadece Kahpe sensizliği sor
Rezil beklemeyi , özlemeyi sor.
Tanrı şahidimdir
Kurda kuşa
Dağa taşa bile anlatabilirim.
Demem o ki uzaktaki yakınım:
Vuslatlara yabancıyım,
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim...