Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Venedik Savaşı

İstanbul'un alınmasıyla ekonomik alanda en çok zarar gören devlet Venedik olmuştu. Fatih Sultan Mehmed zamanında kendilerine kapitülasyonlar verilmiş ve bu sayede Haçlı birliğinden ayrılmışlardı. Fakat Venedik her zaman için Osmanlı aleyhtarı bir politika izleyerek zaman zaman Mora halkını kışkırtıyordu. Sultan İkinci Bayezid bu sorunu kökünden çözmeye ve Venediklilerin ellerinde kalan yerleri de almaya karar verdi.

Karadan ve denizden yapılan kuşatmayla İnebahtı (1499) ardından Moron Koron ve Navarin kaleleri ele geçirildi. Yunan adalarının da fethedilmesi üzerine Osmanlılarla başa çıkamayacağını anlayan Venedikliler barış istediler. Yapılan barış antlaşmaları sonunda Osmanlı'nın fethettiği yerler tekrar Venediklilere verildi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Kronoloji

1299- 1300 Osmanli tarihinin baslamasi
1302 Osman Gazi'nin Koyunhisari Zaferi
1302 III. Alaeddin Keykubad'in ölümü
1320 Yunus Emre'nin ölümü
1324 Orhan Gazi'nin tahta geçisi
1326 Bursa'nin fethi
1331 Iznik'in fethi
1331 Ilk Osmanli medresesinin Iznik'te kurulmasi
1346 Orhan Gazi'nin evliligi ve Bizans ile ittifaki
1354 Gelibolu'nun fethi
1362 Orhan Gazi'nin vefati ve I. Murat'in tahta çikisi
1366 Gelibolu'nun elden çikis
1371 Çirmen Zaferi
1376 Bulgar Kralligi'nin Osmanli hakimiyetini kabulü
1377 Gelibolu'nun Osmanlilar'a iadesi
1385 - 1386 Nis ve Sofya'nin alinisi
1389 I. Kosova Zaferi
1389 I. Murat'in sehadeti Yildirim Bayezid'in tahta cikisi
1390 Karaman Seferi Konya'nin muhasarasi
1390 Gelibolu tersanesi'nin insasi
1396 Nigbolu Zaferi
1397 - 1398 Akçay Zaferi ve Karaman'in Osmanli hakimiyetini kabulü
1398 Karadeniz beyliklerinin ilhaki
1400 Bursa'da I. Bayezid tarafindan Ulu Cami'nin yaptirilmasi; Ilk Osmanli Darü's-sifa'sinin Yildirim Bayezid tarafindan insa edilmesi
1402 Ankara bozgunu ve Yildirim Bayezid'in esareti
1411 Çelebi Mehmed'in tahta çikisi
1413 I. Mehmed'in duruma hakim olup devleti yeniden kurusu
1416 Osmanli-Venedik Deniz Muharebesi ve Sulhü Seyh Bedreddin isyani
1416 Macar Seferi
1417 Avlonya'nin fethi
1418 - 1420 Samsun bölgesinin zapti
1421 Çelebi Mehmed'in ölümü ve II. Murad'in cülusu
1425 Molla Fenari'nin ilk Seyhülislam olarak tayini
1425 - 1426 Teke Beyligi'nin intikali
1427 - 1428 Germiyan Beyligi'nin intikali
1429 Seyh Hamdullah'in Amasya'da dogusu
1430 Selanik'in fethi
1432 Fatih Sultan Mehmed'in dogumu
1434 Edirne'de II. Murad tarafindan Muradiye Camii'nin yaptirilmasi
1439 Semendire'nin alinisi
1440 Basarisiz Belgrad kusatmasi
1444 Segedin Sulhü
1444 II. Murat'in tahttan çekilisi II. Mehmed'in cülusu ve Varna zaferi
1445 II. Mehmed'in tahttan çekilisi ve II. Murad'in ikinci defa cülusu
1447 Edirne'de II. Murad tarafindan Üç Serefeli Camii'nin yaptirilmasi
1448 II. Kosova Zaferi
1451 II. Murad'in ölümü ve II. Mehmed'in ikinci defa cülusu
1453 Istanbul'un fethi
1453 Ayasofya'nin camiye çevrilmesi
1458 - 1460 Mora'nin ele geçirilisi
1461 Trabzon Rum Imparatorlugu'nun sonu
1463 Osmanli-Venedik Savasi'nin baslamasi
1466 II. Mehmed'in Arnavut seferi
1468 Karamanogullari'nin sonu
1468 II. Mehmed tarafindan Istanbul'da Topkapi Sarayi'nin tesisi
1470 Egriboz'un alinisi
1472 Topkapi Sarayinin insasi
1473 Otlukbeli Zaferi : Osmanli Akkoyunlu mücadelesi
1475 Kirim'in Osmanli tabiiyetine girisi
1481 II. Mehmed'in vefati ve II. Bayezid'in tahta çikisi
1484 Kili ve Akkirman'in fethi
1484 - 1488 Edirne'de Hayreddin'in II. Bayezid'in Külliyesi'ni insasi
1485 Osmanli-Memlük mücadelesinin baslamasi
1488 Sultan II. Bayezid tarafindan Edirne'de Bayezid Darü's-sifasi'nin yapimi
1491 Osmanli-Memlük Barisi
1492 Ispanya'dan çikarilan Yahudiler'in de Osmanli Devleti'nin himayesine girmesi
1495 Macarlarla mütareke Cem Sultan'in ölümü Sehzade Süleyman'in dogumu
1499 Venedik Harbi
1499 Inebahti'nin alinisi
1499 Preveze baskini
1500 Modon Navarin ve Koron'un alinisi
1500 - 1505 Istanbul'da Yakub Sah B. Sultan Sah'in II. Bayezid'in Külliyesi'ni insasi
1502 Venedikle sulh
1509 Istanbul'da kiyamet-i sugra (küçük kiyamet) zelzelesi
1511 Sahkulu Baba Tekeli isyani Sehzade Selim Hareketi
1512 II. Bayezid'in tahttan çekilisi I. Selim'in cülusu
1512 Anadolu Türk edebiyatinda ilk Sehrengiz örnegini yazan Mesihi'nin ölümü; Selim döneminden I. Ahmed dönemine kadar olan dönemi ihtiva eden devre.
1514 Çaldiran Zaferi Tebriz'e giris
1516 Misir Seferi ve Mercidabik Zaferi
1517 Ridaniye Zaferi ve Kahire'ye giris
1517 Haliç'te tersane yapiminin tamamlanmasi
1517 Piri Reis'in Misir'da Sultan Selim'e ilk dünya haritasini sunmasi
1519 Cezayir'in iltihaki
1520 I. Selim'in vefati I. Süleyman'in cülusu
1521 Belgrad'in fethi
1522 Kanuni Sultan Süleyman'in validesi Yavuz Sultan Selim'in esi Ayse Hafsa Sultan tarafindan Manisa'da bimaristan insa edilmesi
1522 Rodos adasinin ilhaki
1525 Yeniçeri isyani
1525 Seyhülislam Zembili Ali Efendi'nin ölümü
1526 Mohaç Zaferi
1527 Bosna'nin fethi'nin tamamlanmasi
1528 Piri Reis'in Kanuni Sultan Süleyman'a ikinci dünya haritasini takdim etmesi
1529 Viyana kusatmasi Budin'in istirdadi Barbaros'un Marsilya'ya çikmasi
1530 - 1540 Divan-i Selimi'nin yazilmasi
1530 - 1588 Sinan'in imparatorlugun bas mimari olarak faaliyet göstermesi
1532 Alaman Seferi
1533 - 1534 Barbaros'un Osmanli hizmetine girisi ve Cezayir beylerbeyligine tayini
1536 Veziriazam Ibrahim Pasa'nin idami
1538 Preveze Zaferi
1543 Estergon'un ve Istolni Belgrad'in fethi
1547 San'a'nin fethi
1550 Süleymaniye Külliyesi'nin insaasi
1551 Trablusgarb'in fethi
1553 Piri Reis'in ölümü
1555 Ilk Osmanli-Iran antlasmasi : Amasya Müsalahasi
1557 Dokuzuncu Akdeniz seferi Fas'in fethi
1559 Sehzade Bayezid ile Selim'in Konya Savasi ve Bayezid'in yenilerek Iran'a siginmasi
1566 Kanuni Sultan Süleyman'in son seferi : Sigetvar ve Sultanin vefati II. Selim'in cülusu
1574 Bugday Zaferi
1574 Tunus'un fethi
1574 Selimiye'nin açilisi ve II. Selim'in vefati ve III. Murad'in cülusu
1575 Edirne'de Sinan eliyle II. Selim için Selimiye Camii'nin insasi
1578 Osmanli-Iran Savasi'nin baslamasi
1580 Istanbul Rasadhanesi'nin yiktirilmasi
1583 Mesale Zaferi
1585 Tebriz'in alinisi
1590 Osmanli-Iran Antlasmasi
1593 Osmanli-Habsburg Savaslari
1595 Estergon'un düsüsü
1595 III.Murad'in vefati III. Mehmed'in cülusu
1596 Egri Kalesi'nin alinisi ve Haçova Zaferi
1600 Sikke tashihi
1601 Kanije Zaferi
1603 Osmani-Iran Savasi'nin baslamasi
1603 III. Mehmed'in vefati I. Ahmed'in cülusu
1612 Osmanli-Iran Antlasmasi
1615 Iran Savasi'nin yeniden baslamasi
1617 I. Mustafa'nin cülusu
1617 Istanbul'da Mehmed Aga tarafindan Sultan Ahmed Camii'nin insasi
1618 I. Mustafa'nin hal'I ve II. Osman'in cülusu
1621 II. Osman'in Lehistan seferine çikisi (Hotin seferi)
1622 II. Osman'in katli ve I. Mustafa'nin yeniden tahta çikisi
1623 I. Mustafa'nin tahttan indirilip IV. Murad'in cülusu
1634 Ilk Seyhülislam katli (Ahizade Hüseyin Efendi)
1635 IV. Murad'in Revan seferine çikisi
1638 Bagdat Seferi ve Bagdat'in alinisi
1639 Osmanli-Iran sulhü : Kasrisirin Antlasmasi
1640 IV. Murad'in ölümü Ibrahim'in tahta çikisi sikke tashihi
1642 Hafiz Osman'in Istanbul'da dogusu
1645 Girit seferinin açilisi Hanya'nin alinisi
1648 Kandiye kusatmasi
1650 Osmanli musikisi eserlerinin ilk notali tesbiti (Ali Ufki'nin eseri)
1656 Çanakkale Bogazi'nin Venedik ablukasi altina alinmasi
1656 Köprülüler devrinin baslamasi
1660 Varad Kalesi'nin alinisi
1663 Uyvar seferi Uyvar'in fethi
1664 St. Gotthard bozgunu ve Vasvar Antlasmasi
1669 Kandiye'nin alinisi Girit'in tamamiyla Osmanli hakimiyetine girisi
1672 Lehistan seferi Kamaniçe'nin alinisi
1672 Bucas Antlasmasi
1676 Osmanli-Lehistan sulhü : Zorawna Antlasmasi
1682 Osmanli-Rus Antlasmasi
1682 Seyahatname'nin yazari Evliya Çelebi'nin ölümü
1683 II. Viyana kusatmasi ve büyük bozgun
1685 Saraydaki altin ve gümüsten sikke basimi
1687 IV. Mehmed'in tahttan indirilmesi II. Süleyman'in cülusu
1687 Egri kalesinin düsüsü
1688 Belgrad'in elden çikisi
1690 Kanije kalesinin düsüsü
1690 Belgrad'in geri alinisi
1691 II. Ahmed'in tahta çikisi
1695 II. Ahmed'in ölümü
1695 II. Mustafa'nin cülusu Malikane sisteminin uygulanmaya baslanmasi
1699 Karlofça Antlasmasinin imzalanmasi
1700 Ruslar'la Istanbul Antlasmasi'nin imzalanmasi
1702 Müneccimbasi Ahmed Dede b. Lütfullah'in ölümü
1703 III. Ahmed'in tahta çikisi
1703 "Tugrali" altin paranin piyasaya çikarilmasi
1711 Prut Zaferi ve Barisi
1711 Ridvan b. Abdullah el-Razzaz el-Feleke'nin ölümü
1715 Venedik'e savas açilmasi ve Mora Seferi
1716 Osmanli-Avusturya Savasi Varadin bozgunu Temasvar'in elden çikisi
1718 Pasarofça Antlasmasi
1720 Istanbul'da devlet tarafindan bir ipekli imalathanesinin kurulmasi
1720 III. Ahmed için tasvirleri Levni tarafindan yapilan Surname-i Vehbi
1721 Çelebi Mehmed Efendi'nin sefaret vazifesiyle Fransa'ya gidisi
1723 Iran seferinin üç cepheli olarak açilisi
1724 - 1725 Azerbaycan harekati Tebriz ve Cence'nin alinisi
1726 Ibrahim Müteferikka tarafindan ilk Türk matbaasinin kurulusu
1730 Yanyali Mehmed Esad b. Ali b. Osman'in ölümü
1732 Osmanli-Iran barisi
1736 Osmanli-Avusturya-Rus Savaslari
1736 Abdullah b. Ebi Bekr b. Süleyman el-Marasi'nin ölümü
1739 Belgrad Antlasmasi
1742 Ömer Sifai'nin ölümü
1743 Osmanli-Iran Savasi'nin yeniden hizlanmasi
1746 Osmanli-Iran barisi
1748 - 1755 Istanbul'da I. Mahmud ve III. Osman tarafindan Nuruosmaniye Camii'nin insa ettirilmesi
1754 I. Mahmud'un ölümü III. Osman'in cülusu
1757 III. Osman'in ölümü III. Mustafa'nin cülusu
1758 Mustafa Rakim'in Ünye'de dogusu
1768 Osmanli-Rus Savasi'nin baslamasi
1771 Kirim'in isgali
1774 Sür'at Topçulari Ocagi'nin kurulmasi
1783 Rusya'nin Kirim'i ilhaki
8 Ocak 1784 Osmanli Devleti'nin Rusya'nin Kirim'i ilhakini bir "sened" ile resmen tanimasi
17 Agustos 1787 Osmanli-Rus Savasi'nin ilani
1789 Özi Kalesi'nin Ruslar tarafindan zapti
1789 I. Abdülhamid'in ölümü ve III. Selim'in tahta çikmasi
11 Temmuz 1789 Osmanli-Isveç ittifaki
1790 Osmanli-Prusya ittifaki
1790 Yergögü Mütarekesi
1791 Avusturya ve Osmanli Devleti arasindaki son savasin bitirilmesi. Zistovi Antlasmasi
1791 Rus Savasi'nin sonu. Kalas Mütarekesi
1792 Nizam-i Cedid hareketinin baslamasi
10 Ocak 1792 Kirim'in Rusya'ya birakilmasi Yas Antlasmasi
1793 Nizam-i Cedid Ordusu'nun Kurulusu Zahire Nezareti'nin kurulmasi
1795 Lehistan'in Avrupa haritasindan silinmesi
1797 Paris Viyana ve Berlin'de daimi elçilikler ihdasi
1797 Venedik Devleti'nin ortadan kaldirilmasi
1798 Fransa'ya karsi Osmanli-Rus ittifaki ve Fransa'ya savas ilani
1799 Napolyon'un Akka'da Cezzar Ahmed Pasa tarafindan maglup edilmesi
1799 Napolyon'un Fransa'ya dönmesi Misir'in isgalinin devami
1800 Rus ve Osmanli kuvvetlerinin Yedi Ada Cumhuriyeti'ni kurmalari
1801 Misir'in tahliyesine dair mütareke
1802 Fransiz ve Ingiliz gemilerinin kendi bayraklari altinda Karadeniz'e çikmalarina müsaade edilmesi
1802 Paris Antlasmasi. Fransa ile baris
1804 Sirp isyanlarinin baslamasi
1805 Osmanli Devleti'nin Napolyon'un "Imparator" unvanini tanimasi
1805 Beykoz Çuka ve Kagit Fabrikasi'nin faaliyete geçmesi
1805 Mehmed Ali Pasa'nin Misir'a vali olarak tayini
1806 Nizam-i Cedid'in basarisizligi ve gerilemesi. Ikinci Edirne Vak'asi
1806 Osmanli-Rus Savasi
1806 Memleketeyn 'in Rusya tarafindan isgal edilmesi
1807 Ingiltere'nin Rusya'nin yaninda Osmanli savasina istiraki ve Ingiliz filosunun Istanbul önlerine gelmesi Ingiliz filosunun Iskenderiye'ye saldirmasi ve Mehmed Ali tarafindan maglup edilmesi
1807 Nizam-i Cedid'e karsi ayaklanma III. Selim'in tahttan indirilmesi ve Nizam-i Cedid'in ilgasi
1807 - 1808 IV. Mustafa devri. Siyasi istikrarsizliklar ve darbeler
1808 Alemdar Mustafa Pasa'nin müdahalesi IV. Mustafa'nin tahttan indirilmesi III. Selim'in katli II. Mahmud'un tahta çikmasi
1808 Yeniçeri Ayaklanmasi : Alemdarin Sonu
1809 Ingiltere ile süren savasin sonu : Kal'a-i Sultaniyye Antlasmasi
1812 Vehhabi ayaklanmasinin Mehmed Ali Pasa tarafindan bastirilmasi
1812 Rus Savasi'nin sonu : Bükres Antlasmasi Sirbistan'a özerklik verilmesi
1821 Eflak ve Mora'da Rum isyanlarinin baslamasi
1824 Rum ayaklanmasini bastirmak üzere Misir kuvvetlerinin çagrilmasi
1826 Yeniçeri Ocagi'nin ortadan kaldirilmasi Asakir-i Mansure-i Muhammediyye'nin kurulmasi
1826 Rusya ile Akkerman Antlasmasi'nin akdi
1827 Osmanlilar'in Ingiliz yapisi ilk buharli gemiye sahip olmalari
1827 Navarin saldirisi : Osmanli-Misir donanmasinin yakilmasi
1828 Rusya'nin savas ilan etmesi
1829 Edirne Barisi : Yunanistan'in bagimsizligi
1830 - 1831 Nüfus sayimlari
1830 Fransizlar'in Cezayir'e saldirmalari ve ele geçirmeleri
1832 Misir Valisi Mehmed Ali Pasa'nin isyani
1832 Misir kuvvetlerinin Konya'da Osmanli ordusunu yenmeleri
1833 Mehmed Ali Pasaya karsi Osmanli-Rus ittifaki : Hünkar Iskelesi Antlasmasi Bogazlar'in diger devletlere kapatilmasi
1837 Osmanli yapimi "Eser-i Hayr" adli buharli geminin denize indirilmesi
1839 Mehmed Ali ile savasin tekrar baslamasi Osmanli kuvvetlerinin Nizip maglubiyeti
1839 II. Mahmud'un vefati üzerine Abdülmecid'in tahta çikmasi Osmanli donanmasinin Mehmed Ali'ye teslimi
1839 Tanzimat Fermani'nin ilani
21 Aralik 1840 Namik Kemal'in dogumu
1841 Londra Bogazlar Mukavelenamesi
1845 Izmir'de su kuvvetiyle çalisan kagit fabrikasinin kurulmasi
1845 Sultan Abdülmecid'in Meclis-i Vala'yi ziyareti
1847 Telgrafin Beylerbeyi Sarayi'nda denenmesi
1848 Osmanli yapimi ilk demir vapurun denize indirilmesi
1851 Ceza Kanunname-i Hümayunu'nun kabulü
1853 Istanbul'da I. Abdülmecid tarafindan Dolmabahçe Sarayi'nin insa ettirilmesi
1855 Istanbul'da Sehremanetinin kurulmasi (modern belediye idarelerinin baslangici)
1855 Osmanli Imparatorlugu'nda telgrafin hizmete girmesi
1856 Bank-i Osmani'nin kurulmasi
1856 Paris Baris Antlasmasi Rusya'nin bozguna ugramasi
1858 Arazi Kanunnamesi'nin kabulü
1861 Abdülmecid'in vefati ve Abdülaziz'in tahta çikmasi
1862 Altinin degerinin 100 kurus olarak tesbiti
1863 Abdülaziz'in Misir'a seyahati
1864 Iyonya adalarinin (Yedi Ada Cumhuriyeti'ni olusturan adalar) Ingiltere tarafindan Yunanistan'a verilmesi
1865 Istanbul Birinci Sehir Postasi'nin kurulusu
1866 Ahmed Süreyya Emin Bey'in modelini hazirladigi seri atesli topla Osmanlilar'in topçulukta hamle yapmasi
1867 Sirbistan'daki son Osmanli askeri temsiliyetinin ortadan kaldirilmasi Sirp kalelerinin tahliyesi
1867 Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati
1869 Süveys Kanali'nin açilmasi
1870 Karadeniz'in tekrar silahlandirilmasi ve Rusya'nin Paris Antlasmasi'nin hükümlerini tanimamasi
1873 Mehmed Akif'in dogumu; Türkçe ilk modern tip lugati olan Lügat-i Tibbiye'nin nesredilmesi; Sava Pasa'nin yeni bir Darü'l-Fünun kurmakla görevlendirilmesi; Darü'l-Fünun-i Osmani'nin kapanmasi
1875 Bosna-Hersek isyanlari
1876 Karadag'in Osmanli Devleti'ne savas ilani
1876 Abdülaziz'in tahttan indirilmesi V. Murad'in tahta çikmasi hal'i ve Abdülhamid'in cülusu
1876 Mesrutiyet'in ilani
1876 Ziya Gökalp'in dogumu
1878 Ayastefanos ve Berlin Antlasmalari imzalanmasi
1878 Sirbistan Karadag ve Romanya'nin müstakil birer devlet olmalari
1878 Kibris'in Ingiltere tarafindan ele geçirilmesi
1880 Vergi reformu Ziya Pasa'nin ölümü
1881 Mustafa Kemal'in Dogumu
1884 Yahya Kemal'in dogumu
1888 Namik Kemal'in ölümü
1897 Yunan kuvvetlerinin Girit'e çikmasi Yunan çetelerinin Rumeli'deki Osmanli sinirlarina saldirmalari ve Osmanli-Yunan Savasi ve Osmanli zaferi
1905 Ermeniler'in II. Abdülhamid'e bombali saldiri tertiplemeleri
1908 II. Mesrutiyet'in ilani
1909 II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi V. Mehmed Resad'in tahta çikarilmasi
1911 - 1912 Osmanli Italyan Savasi
1912 - 1913 Balkan devletlerinin Osmanli-Italyan Savasi'ndan istifade etmek istemeleri : Balkan Savasi
1912 Italyanlar'in Rodos Oniki Ada ve Çanakkale Bogazi'na tecavüzleri
1912 I. Balkan Savasi
1913 I. Balkan Savasi'nin sona ermesi
1914 Osmanli Devleti ile Almanya arasinda ittifak antlasmasinin imzalanmasi Almanya'nin Fransa'ya Ingiltere'nin Almanya'ya savas ilani : I. Cihan Savasi'nin baslamasi Alman savas gemilerinin (Yavuz ve Midilli) Bogazlardan geçmelerine izin verilmesi
1914 Enver Pasa kumandasindaki Osmanli kuvvetlerinin Sarikamis felaketi
1919 Mustafa Kemal Pasa'nin Istanbul Hükümeti tarafindan Anadolu'ya gönderilmesi
1920 Istanbul Hükümeti'nin Sevr Antlasmasi'ni imzalanmasi
1922 Sultan Vahdeddin'in yurtdisina çikmasi Abdülmecid Efendi'nin halife olarak seçilmesi
1923 Lozan Baris Antlasmasi
1923 Ankara'nin bassehir olarak kabulü
29 Ekim 1923 Cumhuriyet'in ilani
3 Mart 1924 Hilafetin ilgasi ve Osmanli hanedan mensuplarinin yurtdisina çikartilmalari
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Ayastefanos Antlaşması

1878'de imzalanan Ayastefanos Antlaşmasına göre;

- Osmanlı Devleti'ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak Prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacaktı.

- Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek

- Sırbistan Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek

- Kars Ardahan Batum ve Doğu Beyazıt Rusya'ya verilecek

- Teselya Yunanistan'a bırakılacak

- Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak

- Osmanlı Devleti Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti.

Rusya'nın Osmanlı Devleti'ni Ayastefanos Antlaşmasıyla istediği gibi parçalamasını istemeyen Avrupalı Devletler bu antlaşmaya itiraz ettiler. Berlin'de toplanan konferanstan sonra yeni bir antlaşma imzalandı. Berlin Antlaşması ile:

- Ayastefanos Antlaşmasıyla kurulan Bulgaristan üç kısma ayrıldı.

- Bosna-Hersek Osmanlı Devleti'ne ait kabul edilecek fakat Avusturya tarafından yönetilecekti.

- Karadağ Sırbistan ve Romanya'nın bağımsızlığı devam edecek fakat sınırları değiştirilecek

- Kars Ardahan Batum Ruslarda kalacak fakat Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti'ne bırakılacak

- Teselya Bölgesi Yunanistan'a ait olacak

- Rumeli'de ve Anadolu'da Ermenilerin oturduğu bölgelerde ıslahatlar yapılacak

- Osmanlı Devleti Rusya'ya 60 milyon ruble savaş tazminatı ödeyecekti.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Balta Limanı Antlaşması

1838'de Ingiltere daha sonra diger Avrupa devletleri ile Balta limaninda yapilan ticâret andlasmalari.

Osmanli Devleti'nde ekonomik faaliyet genis ölçüde devletin kontrolü altinda cereyan etmekteydi. Yaygin bir iktisadî faaliyet olan tarim devlete ait topraklarin isletilmesi esâsina dayaniyordu. Buna bagli olarak kurulan timar sistemi Osmanli zirâat ekonomisinin temelini teskil etmekteydi. Sanayi üretimi ise devlet kontrolündeki ahilik müessesesi içinde yürütülüyordu. Kapali bir iktisat sistemi olan ahîlik üyelerine çalisma zevki meslek disiplini dürüstlük kanaatkârlik gibi saglam ahlâk kurallarini asiliyor meslek itibârini korudugu gibi standartlari ayakta tutarak haksiz rekabetleri önlüyordu. Hükümetin müdâhalesi ahiligin iç islerine kadar gitmez yalnizca ahilige bagli subelerin îmâl ettikleri mallarin kalite mikdâr ve fiyatlarinda olurdu. Böylece ahîlik sistemi ham maddelerin arz ve talebini tanzim eden bir mekanizma olarak islerdi. 17. ve 18. yüzyillarda pamuk ipek kereste ve demir gibi maddeler ulasim güçlükleri ve üretimdeki yetersizlikler dolayisiyla piyasaya her zaman yeterli mikdârda yâni bütün talebi karsilayacak ölçüde sevk edilemezdi. Bu bakimdan ham maddelerin ahilige mensûb ustalarin eline normal fiyatlar üzerinden ve onlardan hiç birini issiz birakmiyacak sekilde dagitilmasi büyük bir ehemmiyet arz ederdi. Bâzi maddelere sik sik konan ihraç yasaklari veya bu maddelerin stokçular tarafindan satin alinmasini önleyen tedbirler bu cümledendi.

Bu arada 1820'lerin basinda Ingiltere sanayi inkilâbini tamamlamis ve Napolyon savaslari sonunda da Fransa'yi yenerek rakipsiz duruma gelmisti. Dünyâ pazarlarinda ingiltere sanayii ile rekabet edebilecek bir ülke yoktu. Sanayi inkilâbini henüz tamamlamamis olan diger Avrupa ülkeleri korumaci tedbirlerle Ingiltere'nin kendi pazarlarina girmelerini önlüyorlardi. Bu durumda Ingiltere ticâret ve sanayi sermâyesi için yapilacak tek sey kaliyordu. O da Avrupa disindaki ülkelerin pazarlarini ve ham maddelerini ticârete açmak. Nitekim onlar bu gaye ile 1820' lerden 1840'lara kadar Latin Amerika'dan Çin'e kadar pek çok bölgede ya anlasmak suretiyle veyahut silâh zoruyla pek çok ticâret andlasmasi imzaladilar.

Avrupa'da sanayi inkilâbinin neticesi olarak daha fazla hammaddeye ihtiyâç duyulmaya baslanmasi üzerine Osmanli hükümeti de 1826'dan itibaren ham maddesini disariya çikararak esnafin issiz kalmasini önlemek maksâdiyle bir nevi himaye sistemi olan yed-i vâhid (tekel) usûlünü uygulamaya koydu. Sistemin ayrica yeni kurulmus olan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusuna kaynak bulmak ve üreticinin mahsûlünü ucuza satarak aldanmasini önlemek gibi gayeleri de bulunuyordu. Yed-i vâhid uygulamasi özellikle Ingiliz tüccarlarini son derece rahatsiz ediyordu. Nitekim Ingiliz sefiri Ponsenby yed-i vâhid usûlü ile ticâret serbestisine konmus engellere siddetle çatmakta; "Türkiye'de mahsûl yetistirenler bunlarin fiyatlarini tesbit etmekte yegâne hâkim olan imtiyazli kimselere satmak mecburiyetinde kaldikça Türk sanâyiinin gerilige mahkûm kalacagini iddia etmekte idi. Kisaca yed-i vâhid usûlü Ingiltere'nin Osmanli Devleti'ni gönlünce sömürmesini engellemekteydi.

Bu sebeple Ingilizler Osmanli ticâretinde kendilerine ters düsen hükümlerin kaldirilmasi için 1833' den itibaren ünlü hâriciye nazirlari Polmerston araciligiyla ugrasmaya basladilar. 1836'daki muzakerelerde Osmanli hey'etine baskanlik eden gümrük emini Tâhir Efendi eski düzenden mümkün oldugunca az tâviz vermeye çalismis ve Ingiliz isteklerine boyun egmemisti. Bu durumda Ingiliz diplomasisi Osmanli bürokrasisinin zayif ve bunalimli bir devresini kollamaya basladi. Nitekim bu firsat iki yönlü olarak Ingilizlerin karsisina çikti. 1837'de Londra büyük elçiliginden hâriciye nazirligina getirilen Mustafa Resîd Pasa Ingilizlere yakin bir müzakereci idi. Londra büyükelçiliginde iken mason locasina kayitli olan Resîd Pasa Osmanli Devleti'ni iktisâdi bakimdan çökertecek bir andlasmaya yanasmakta hiç tereddüt göstermedi. Bu sirada Mehmed Ali Pasa Misir'da Osmanli Devleti için büyük bir tehlike arz ediyordu. Resîd Pasa Misir mes'elesinde Ingilizlerin yardimlarini te'min bahanesiyle Balta Limani'ndaki yalisinda dört gün süren ve çok gizli tutulan pazarliklar sonucunda 16 Agustos 1838'de Osmanli-Ingiliz ticâret andlasmasini imzaladilar. Andlasma 8 Ekim 1838'de kraliçe Victoria bir ay sonra da Sultan Mahmûd tarafindan tasdîk olundu. Esas ve zeyl olmak üzere iki kisim hâlinde tanzim edilen andlasmanin birinci kismi (esas) iç ticârete ait maddeleri; zeyli meydana getiren ikinci kisim ise Ingiltere'den ithâl edilecek mallarla transit esyalarin gümrüklendirilme sekillerini ihtiva ediyordu.

Andlasmanin zeyl kisminin ikinci maddesine göre zirâi mahsûller ile sâir esya üzerine konan yed-i vâhid yâni tekel usûlü tamamen kaldiriliyordu. Bu madde ile emperyalizmin önündeki engeller kaldirilarak iktisadî sistemimiz felce ugramis oluyordu. Ayrica iç ticâretin Osmanli vatandaslarina münhasir kalmasi da kaldirilip istisnasiz bir sekilde Ingiliz tüccarlarina veriliyordu.

Andlasmanin diger önemli hükümlerine gelince; dördüncü madde ile Britanya tebeasi Osmanli memleketleri mahsûlü olan bütün maddeleri istisnasiz olarak ihraç etme müsâadesine sâhib olacaklardi. Altinci madde ile transit resmi kaldirilmaktaydi. Yedinci madde ile Ingiliz gemileriyle gelen Ingiliz emtiasi için bir defa gümrügü ödendikten sonra ithalâtçi veya alici tarafindan nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. Andlasmanin bu hükümleri ile Osmanli hazînesi önemli bir gelir kaynagindan mahrum kaldi önceden yabanci bir emtia bir eyâletten diger bir eyâlete geçerken ilâve gümrük ödemek zorunda bulundugundan fiyati artarak rekabet gücünü kaybediyordu. Simdi ise Osmanli tüccari bir yerden bir yere bir mali götürüp satarken y üzde 12 verg i verirken Ingiliz tüccarlari ortaklari ve adamlari yüzde bes vergi ödeyecekti. Böylece Ingiliz tüccarlari Osmanli tüccarina karsi korunmus oluyordu. Bilâhare transitresminin devam etmesine karar verilmis ise de buna karsilik ithalât resimlerine yüzde ikiye varan bir indirime daha gidildi.

Bu arada andlasma hükümlerinin Misir Afrika eyâletleri dâhil bütün Osmanli ülkelerinde ve her sinif halk tarafindan tatbik ve riâyet olunacagina dikkat çekildikten sonra isteyen bütün dost devletlerede istisnasiz olarak andlasmanin tesmîl edilecegi taahhüd olunuyordu. Nitekim 19. yüzyilin ilk çeyregine kadar Osmanli dis ticâretinde birinci sirayi alan Fransa menfâatlerine halel gelecegini bilerek bu andlasma hükümlerine siddetle karsi çiktigi hâlde çok geçmeden 25 Kasim 1838'de yukaridaki maddeye istinaden ayni hükümleri ihtiva eden bir andlasma imzaladi. Bunu Avrupa'nin diger devletleri tâkib etmekte gecikmediler. 31 Ocak 1840'da Isveç ve Norveç 2 Mart 1840'da Ispanya 14 Mart 1840'da Hollanda. 30 Nisan 1840'da Belçika 1 Mayis 1841'de Danimarka ve 20 Mart 1843'de Portekiz ile andlasmalar imzalandi.

Mustafa Resid Pasa'nin faaliyetleri sonucu 1838'de önce Ingiltere ve sonraki yillarda diger Avrupa devletleriyle imzalanan bu ticarî andlasmalar esnafi ve tüccarlarimizi usakliga devletimizi de borç batakligina düsürmekten öte bir ise yaramamistir. Nitekim andlasmanin imzalanmasindan sonra Avusturya basbakani; "iste Osmanli simdi bitti" derken Osmanli'ya büyük bir darbenin vuruldugunu daha isin basinda söylemekten kendini alamamistir. Aradan yirmi yil geçtikten sonra 1858'de andlasmanin te'sirlerini anlatan Ingiliz Edvvard Michelson ise; "Yabanci ülkelerde büyük ünü olan Türk sanayiinin bir çok kollari simdi tamamen yok olmustur. Bunlar arasinda pamuk sanayii basda gelir ki bunlar tamâmiyle Ingiliz sanayii tarafindan saglanmaktadir Sam'in çelik biçaklari; Kibris' in sekeri Iznik'in çini Teselya'nin iplik boya sanayii hep yok olmustur. Bütün bu sanayii kollarinin bugün Türk topraklarinda artik izi bile kalmamistir" derken Türk sanayiinin düstügü aci durumu dile getirmistir. Bu ticâret andlasmalari devlet hazînesini önemli masraflari karsilayamaz hâle getirdi ve Avrupa'dan borç alma yolu açildi. Böylece disa bagimlilik devri baslamis oldu.

Gerçekten de sultan Abdülazîz 1861'de tahta çikarken 1838 ticarî andlasmalarinin bir neticesi olarak dis ticâretin yaninda iç ticâret de yabancilarin eline geçmis büyük çapta mâlî ve iktisadî çöküntü içerisinde bulunan bir devletle karsilasmis idi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Berlin Antlaşması

Osmanli târihinde Doksanüç harbi diye bilinen Osmanli-Rus harbinden sonra 13Temmuz 1878'de Osmanli Devleti'yle; Rusya Almanya Avusturya Macaristan ingiltere ve Fransa arasinda Berlin'de imzalanan andlasma.

Sultan ikinci Abdülhamîd Han'in pâdisâh olmasindan sonra kabul edilen Kânûn-i esâsi'ye göre kurulan Meclis-i meb'ûsân; Rusya'nin 24 Nisan 1877'de Osmanli Devletl'ne karsi harb îlâniyla ilgili notasina Abdülhamîd Han'in karsi çikma gayretlerine bakmayarak harb ilaniyla karsilik verdi. Osmanli ordusunun çesitli cephelerde kahramanca çarpismasina ragmen harb maglûbiyetle bitti. Rus kuvvetleri Dogu Anadolu'da Erzurum; Rumeli'de ise Edirne'ye kadar ilerlediler. Edirne'nin teslimi ile istanbul yolu Ruslara tamamen açilmis olacakti. Bundan sonraki Rus ilerleyisi karsisinda istanbul'un bile tehlikeye düsecegini gören sultan ikinci Abdülhamîd Han 9 Ocak 1878'de mütâreke (ateskes) yapilmasi için Rus ordulari baskumandani Grandük Nikola'ya müracaat etti. Mütâreke istegini telgrafla bildirdikten sonra onunla bu hususda temaslarda bulunmak üzere murahhas olarak hariciye naziri Server Pasa'yi ve hazîne-i nassa nâziri müsir Nâmik Pasa'yi. yanlarinda da askeri müsavir olarak ferik Necib mîrliva Osman Pasa ve kaymakam Agâh Bey'i gönderdi. 19 Ocak 1878'de bu hey'et Kizanlik'a ulastigi hâlde Grandük Nlkola Edirne'nin tesliminden evvel görüsmeye yanasmadi. Bu müddet zarfinda sultan Abdülhamîd Han Rus carina ve arabuluculuk yapmasi için ingiltere kraliçesi Victoria'ya (Viktorya'ya) müracaat etti. Ruslarin bogazlara hâkim olmasini ingiltere'nin Akdeniz'deki nüfuzu için tehlikeli gören kraliçe Victoria sulh için arabuluculugu kabul ederek çara müracaat etti. Bunun üzerine Grandük Nikola sulh esaslarinin da imza edilmesi sartiyla mütârekeyi kabul etti.

Rusya'nin Osmanli Devleti üzerinde hâkim bir duruma gelmesi Avrupa devletlerini bilhassa ingiltere'yi harekete geçirdi. Ruslarin istanbul'u isgal etmek kararinda olduklari söylentisi yayildi. Evvelâ Avusturya harekete geçerek iki devlet arasinda yapilacak baris andlasmasinin yürürlükteki andlasmalara uygun olmasini saglamak için Viyana'da bir meclisin toplanmasini istedi ingiltere ise bogaz disinda durmakta olan donanmasini Çanakkale bogazindan geçirerek Marmara denizine girdi.

Bu sirada Rus ordulari baskumandani Grandük Nikola mütâreke için su agir sartlari ileri sürdü:

1-Bulgaristan'a muhtariyet verilecek.

2-Karadag'in istiklâli kabul edilecek ve son harplerde elde ettigi topraklar kendisine verilmek suretiyle hudut tesbit edilecek.

3-Romanya ve Sirbistan'in istiklâlleri tasdîk olunacak ve her iki devlete arazi verilip hudutlari tesbit edilecek.

4-Bosna-Hersek'e muhtariyet verilecek.

5-Rusya' ya nakit veya arazi terki suretiyle harb tazminati verilecek.

6-Bogazlarda Rus haklarinin korunmasi Pâdisâh ile Çar arasinda yapilacak müzâkere ile kararlastirilacakti.

Bu esaslarin kabulünden baska baris esaslarinin vasitasiz olarak Ruslarla müzâkere edilmesi için bir Osmanli murahhas hey'eti Odesa'ya veya Sivastopol'e gidecekti.

Mütâreke sartlari kabul edilince harb harekâti durdurulacak te'minât olarak; Vidin Rusçuk Silistre ve Erzurum kaleleri Türkler tarafindan bosaltilacak müzâkereler devam ettigi müddetçe bu kalelere Rus askerleri yerlestirilecekti.

Türk murahhas hey'eti bu agir sartlari ilk önce kabul etmeyerek hafifletmek ve degistirmek için çok ugrasti. Fakat Ruslar sarttan kabul edilmedigi takdirde istanbul üzerine yürüyeceklerini kesin bir dille bildirince 31 Ocak 1878'de mütâreke ve baris esaslari andlasmasi Edirne'de imzalandi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Bucas Antlaşması

Hotin antlaşmasından sonra Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında elli yıl süren bir barış süreci yaşanmıştı. Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldıran Lehliler barışı bozdular. Sultan Dördüncü Mehmed ve Köprülü Fazıl Ahmed Paşa Ukrayna kazaklarının yardım istemesi üzerine Lehistan seferine çıktılar. Osmanlı ordusunun ard arda kazandığı başarılardan sonra Lehistan barış istedi. İmzalanan Bucaş antlaşmasıyla (18 Ekim 1672) Podolya Osmanlılara geçti. Lehistan Kırım Hanına vergi ödemeye devam edecekti. Ayrıca Lehistan her yıl Osmanlı Devleti'ne 22.000 altın ödemeyi kabul ediyordu.

Lehistan meclisinin bu antlaşmadaki para maddesini kabul etmemesi üzerine 4 yıl süren İkinci Lehistan seferine çıkıldı. Bazı kalelerin fethedilmesi üzerine Lehistan elçisi Podolya ve Ukrayna'nın iadesi şartıyla antlaşma istediyse de bu kabul edilmedi. Bu arada Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın hastalanması üzerine 1675 yılında Lehistan serdarlığına İbrahim Paşa tayin edildi. Sultan Dördüncü Mehmed Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ile birlikte Edirne'ye döndü.

İbrahim Paşa kısa sürede 48 kale ve palangayı fethedince Lehistan tekrar antlaşma istedi. 27 Ekim 1676'da Zarawno'da imzalanan antlaşma ile 22.000 altından vazgeçilmek şartıyla daha önce Köprülü Fazıl Ahmed Paşa tarafından imzalan Buçaş antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi. Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa antlaşmanın imzalandığı haberini aldıktan bir süre sonra 3 Kasım 1676 tarihinde vefat etti.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Bükreş Antlaşması

Osmanli Devleti ile Rus Çarligi arasinda yapilan bir andlasma. 28Mayis 1812 senesinde Bükres'te imzalandi. On sekizinci asrin sonlarinda Fransa krali Napolyon Ponapart Misir'i isgal etmisti. Rusya Fransizlari Mora'nin batisindaki adalardan; ingiltere de Misir'dan çikarmak için Osmanli Devleti ile anlastilar. Bundan sonra Osmanli ve ingiliz donanmalari Misir kiyilarini kusatti. Osmanli-Rus kuvvetleri de Mora' nin batisindaki adalarda Fransizlara karsi çarpisti. Neticede bu bölgede Rusya'nin nezâreti altinda Osmanli Devleti'ne bagli yedi Ada Cumhuriyeti kuruldu Fransizlar Osmanli-Rus-lngiliz ittifaki karsisinda Misir'dan çekildi. 1802'de Osmanli-Fransiz sulhu gerçeklesti. Osmanli-Rus-ingiliz ittifaki Fransizlarin Misir' dan çekilmesinden sonra da devam etti. Ancak Rusya bastan beri devam ettigi üzere Osmanli Devleti aleyhindeki düsmanca siyasetini degistirmedi. Bu sirada Osmanli Devleti 1804'de ortaya çikan Sirp isyanini bastirmakla mesgul idi. Rusya ise Sirbistan'in Eflak-Bogdan gibi imtiyazli bir beylik haline gelmesini istiyordu.

Eflak ve Bogdan beyleri de Rusya ile isbirligi yapmislardi. Bu hareketleri üzerine Osmanli Devleti Eflak ve Bogdan beylerini azledip vazifeden uzaklastirdi. Yerlerine baska beyler tâyin edildi. Bogazlari da Rus donanmasina kapatti. Bu hâdiseler üzerine Rusya Osmanli Devleti'ne karsi 1806 senesinde savas açti. Osmanlilarin Rusya ile savasa girmesini istemeyen ingiltere azledilen Eflak-Bogdan beylerinin yerlerine iadesini ve bogazlarin Rus donanmasina açilmasini istedi. Bu teklif kabul edilmezse ingiliz donanmasinin Çanakkale'ye gönderilecegi tehdidinde bulundu. Osmanli Devleti Rus ve ingiliz tehdîdlerine aldirmadi. Rusya'ya karsi savas îlân etti ve Tuna boylarina ordu gönderdi. Neticede Ruslarla yapilan savasta Ruslar; Hotin Bender Kili ve Akkerman kalelerini aldilar fakat Bükres civarinda Osmanli kuvvetlerine yenildiler ismail kalesi önünde de bozguna ugradilar. Fakat bu sirada ingiliz donanmasi Çanakkale bogazini geçerek istanbul önlerine geldi ingilizler bir elçi ile tekliflerinin kabul edilmesini istediler ingilizlerin bu isteklerine red cevâbi verilip hemen savunma hazirliklarina baslandi istanbul sahillerine binden fazla top yerlestirildi. Diger taraftan da Çanakkale bogazinin tahkimatina baslandi ingiliz donanmasi kumandani hiç bir sey yapamayacagini anlayinca önce adalara çekildi sonra da büyük sikintilarla 1807'de Çanakkale bogazindan çikip gitti ingilizler bu basarisizligin acisini Misir'dan çikarmak istediler iskenderiye ve Rosetta'yi isgal ettiler. Ancak Kavalali Mehmed Ali Pasa'nin sert taarruzlari karsisinda tutunamayip Misir'i terketmek zorunda kaldilar. Bu hâdise üzerine Osmanli Devleti ingiltere' ye savas ilân etti. Diger taraftan Osmanli Devleti ile Rusya arasinda Tuna boylarinda siddetli bir savas sürüyordu.

Sadrâzam Aga ibrahim Pasa kumandasindaki Osmanli ordusu Silistre'de Rusçuk ayani Alemdar Mustafa Pasa da Rusçuk cephesinde savasiyordu. Bu sirada istanbul'da Kabakçi Mustafa isyani çikti. Sultan üçüncü Selîm Han tahttan indirilerek 1807'de dördüncü Mustafa Han pâdisâh îlân edildi. Hâdise Tuna boylarinda Ruslara karsi savasan yeniçeri askerleri tarafindan duyulunca orduda isyan basladi. Sadrâzam Aga ibrahim Pasa'yi da ordudan uzaklastirdilar. Neticede Osmanli ordusu dagildi. Rusya için istanbul yolu açilmis önünde bir engel kalmamisti. Bu sirada Napolyon 1806'da Yena'da Prusya'yi yendikten sonra Rusya tarafina girmis Eylau ve Friedland savaslarinda bu devleti yendikten sonra çar birinci Aleksandr ile Tilsit'te bir andlasma imzalamisti. Bu andlasmanin maddelerinden biri de Osmanli-Rus savasina derhâl son verilmesi ve mütâreke yapilmasi idi. Bu sebeble ateskes îlân edildi. Tilsit andlasmasi hükümlerine uyan Rusya yedi adadan askerlerini çekti ve Fransizlar bu adalari isgal etti. isgalden sonra da adalarin Fransa'ya Ragusa'nin da italya' ya baglandigi ilân edildi.. Bu hâdise Tilsit andlasmasinda gizli maddelerin bulundugu ve Fransa' nin dostça davranmadigini ortaya çikariyordu. Rusya da mütâreke sartlarina uymadi. Eflak ve Bogdan'dan askerlerini çekmedigi gibi yeni kuvvetler de gönderdi. Paris'teki Osmanli elçisi baris için Napolyon'a gönderildi ise de iyi netîce alinamadi. Fransa' nin Osmanli Devleti aleyhindeki emelleri Osmanli Devleti'nin ingiltere ile ittifak yapmasina sebeb oldu. Rusya ise Eflak-Bogdan'i israrla istiyordu. Bu. sebeble Osmanli-Rus savasi yeniden basladi. Yapilan Silistre savasinda Ruslar yenildi ve Tuna' nin karsi kiyisina çekildiler. Ertesi sene tekrar kanli savaslar basladi. Bu durum karsisinda Ruslar Fransizlarla aralarinin açik olmasi ve Napolyon'dan çekindikleri için bu savastan acele bir netîce almak veya Osmanli Devleti ile baris yapmak istiyorlardi. Çünkü Ruslarin Fransizlarla savasa girmesi kaçinilmaz bir hâl almisti. Bunun farkina varan Rus çari birinci Aleksandr Osmanliya önceden teklif etmis oldugu andlasmanin maddelerini hafifleterek andlasma istedi. Bu sirada Ruslara karsi savasan Osmanli sadrâzami ordusunun daha fazla dayanamayacagini görerek baris teklifini kabul etti. Neticede 28 Mayis 1812'de Bükres'te andlasma imzalandi. Andlasma Osmanli Devleti adina sadâret kethüdasi Seyyîd Mehmed Sa'îd Gâlib Efendi Ibrahim Selîm Efendi yeniçeri kâtibi Abdülhamîd Efendi ve Rusya adina da Andrey Italinsky Ivan Sabaniyev ve Osip Fanton imzaladilar.

Bükres andlasmasinin maddeleri sunlardir:

1-Prut irmagi ve Tuna'nin sol sahili Osmanli-Rus siniri olacaktir.

2-Tuna sularinda iki devletin ticâret gemileri dolasabilecek Rus savas gemileri Kili bogazindan Prut irmaginin Tuna ile birlestigi yere kadar gidebilecektir.

3-Rusya; Eflak Bogdan ve Tuna adalarini Osmanli Devleti' ne birakacaktir.

4-Osmanli Devleti iki sene müddetle Eflak-Bogdan halkindan vergi almayacaktir.

5-Rusya'ya birakilan topraklarin müslüman halki isterlerse Osmanli topraklarina göç edebileceklerdir. Ayni hak. Osmanli topraklarinda kalan hiristiyanlar için de kabul edilmistir.

6-Sirbistan'daki kaleler ve mühimmat Osmanli Devleti'nin elinde bulunacak; Sirplar içislerini ve vergilerini kendileri düzenleyeceklerdir.

7-Anadolu tarafindaki sinirlar eskisi gibi kalacak ve Rusya isgal ettigi yerleri bosaltip Osmanli Devleti'ne geri verecektir.

Bükres andlasmasi neticesinde 1806'dan beri devam eden Osmanli-Rus savasi sona erdi. Rusya'nin Fransa tehlikesine karsi tedbir almak durumunda olmasi Osmanli Devleti'nin daha fazla toprak kaybini önledi. Tuna'dan geçis hakki ve Baserabya'yi vermekle kurtulmus oldu. Rusya'nin Rumeli'deki Osmanli topraklari üzerinde nüfuzu artti. Sirplara içislerinde muhtariyet verilmesi Balkanlarda kavmiyetçilik akimlarinin baslama sebeblerinden biri oldu. Osmanlinin dis siyâsetinde Avrupa devletlerinin te'sirleri daha çok görülmeye baslandi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Edirne Antlaşması Rusya Sultan İkinci Mahmud'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine Osmanlı Devleti'ne karşı savaş açtı.

Sultan İkinci Mahmud bu arada Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmış yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu. Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi. Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar Tuna'ya kadar indiler. Balkanları aşan Rusya batıda Edirne doğuda ise Erzurum'a kadar ilerledi. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti barış istedi. Ruslarla yapılan Edirne Antlaşması sonunda Yunanistan'a bağımsızlık verildi. Eflak Boğdan ve Sırbistan'a imtiyazlar tanındı. Ruslar işgal ettikleri yerleri geri verdiler. Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Hünkar İskelesi Antlaşması

8 Temmuz 1833'de Rusya ile Osmanli Devleti arasinda imzalanan andlasma.

Gerek Yunanistan gerekse Arabistan yarimadasinda Osmanli Devletine büyük hizmetler yapmis olan Misir Valisi Mehmed Ali Pasa kendisine verilen yanlis bir haber üzerine Osmanlilara karsi oglu Ibrahim Pasa' nin kumandasinda Suriye tarafina asker sevk etmisti. Üç gün süreyle yapilan muharebede Misir askeri çoklugu ve intizamli olmasi sebebi ile galip gelmis hattâ Kütahya'ya kadar dayanmislardi. 14 Mayis 1833 de Osmanlilar ile Ibrahim Pasa arasinda Kütahya andlasmasi imzalandi. Fransizlar ve Ingilizler Müslümanlari birbirine düsürmek için Mehmed Ali Pasa'yi Osmanlilar'a karsi kiskirtiyorlardi. Bu sebepten Sultan Ikinci Mahmud Han Rusya ile Hünkar Iskelesi Andlasmasiyle ittifak akdine mecbur kaldi. Sultan Ikinci Mahmud Han'in mecburiyet sebebiyle yaptigi bu andlasmadan maksadi iyice bozulmus dejenere olmus olan Yeniçerileri intizamli hale getirmek ve kardes kani dökülmesine mani olmakti.

8 Temmuz 1833 de imzalanan andlasma 6 açik ve biri gizli 7 maddeden mütesekkil olup 8 sene için geçerli idi. Andlasmanin açik maddelerinde; iki devletin sadece savunma maksadiyla bu andlasmayi imzaladigi herhangi bir savas vukuunda birbirlerine yardim edecekleri yardimi istiyenin digerinin masraflarini karsilayacagi sürenin 8 yili asmayacagi ve iki ay içinde onaylanmasi gibi hususlar bulunuyordu. Gizli maddede ise; Rusya bati ile savasa girdigi anda Osmanlilarin bogazlari batililara kapatacagi hususu vardi. Avrupa devletleri andlasmaya büyük tepki gösterdiler. Zaten mecburiyetlerden dogan andlasma tatbik edilmedi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

İstanbul Antlaşması

I. Balkan Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanan antlaşma. Bu antlaşma ile bugünkü Türkiye - Yunanistan - Bulgaristan sınırı çizilmiştir.

Osmanlı Devleti'nin I. Balkan savaşından yenilgiyle çıkması sonucunda Osmanlı Devleti Trakya'yı ve Edirne'nin büyük bir bölümünü Bulgaristan'a bırakmak zorunda kalmıştır.

Osmanlı Devleti II. Balkan Savaşı'nda (30 Haziran 1913) büyük kayıplar veren Bulgaristan'ın bu durumundan yararlanarak Edirne'yi geri aldı. İki cephede birden savaşan Bulgaristan bu durum karşısında ateşkes istedi ve iki devlet arasında İstanbul'da bir antlaşma imzalandı. Bu antlaşma ile Londra Antlaşması'nın Bulgaristan ve Osmanlı Devleti ile ilgili maddesi iptal edilmiş oldu.

İstanbul Antlaşması'na göre :

- Batı Trakya Bulgaristan'a verildi.

- Edirne Osmanlılar'a bırakıldı.

- Bulgaristan'da yaşayan Türkler'in dört yıl içinde Türkiye'ye göç etmelerine izin verildi. Kalanlara da her türlü mezhep ve din özgürlüğü tanındı.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Karlofça Antlaşması

Sultan İkinci Mustafa döneminde Avusturya üzerine üç büyük sefer düzenlendi. Ancak 11 Eylül 1697'de uğranılan Sente mağlubiyeti ile Osmanlı Devleti bir anda savunmasız kaldı. Bu arada Venedikliler Mora ve Dalmaçya'ya Lehistan ise Boğdan'a saldırdı. Aynı dönemde Rusya'nın başına Deli Petro geçmişti. Deli Petro ordusunu modernize etmiş boğazlardan Akdeniz'e inme ve Karadeniz'e egemen olma çabalarına girişmişti. 1695'deki saldırıda başarısız olmuş fakat bir yıl sonra Azak Kalesini ele geçirmişti (6 Ağustos 1696).

Uzun süren savaşlar sonunda Osmanlı Devleti yorgun düşmüştü. Özellikle İngiliz hükümetinin araya girmesi sonucu Sultan İkinci Mustafa barışa razı oldu. İmzalanan Karlofça Antlaşmasıyla Banat ve Temeşvar hariç bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya Ukrayna ve Podolya Lehistan'a Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı (26 Ocak 1699). Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlar. Ayrıca bir yıl sonra Rusya ile de bir antlaşma yapıldı. 14 Temmuz 1700 tarihinde imzalanan İstanbul Antlaşması ile Azak kalesi Rusya'ya bırakıldı.

Tarih 1703 yılına gelmiş Osmanlı Devleti'nin kötü gidişine dur denilememişti. Padişah tahta çıktığında söylediklerini unutmuş gibiydi. "Zevk ve sefa bana haram olsun" dediği halde av partileri düzenliyor aylarca av peşinde dolaşıyordu. Devlet işlerini sadrazamlarına ve eski hocası olan sonradan şeyhülislam yaptığı Feyzullah Efendi'ye bırakmıştı. Bu durum ordu içinde hoşnutsuzluğa yol açtı.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Kasr-ı Şirin Antlaşması Bugünkü İran sınırımızın çizildiği Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanan antlaşmadır.

Osmanlı-İran Savaşları İran Şahı I. Abbas'ın ölmesi ve IV. Murad'ın tahta çıkarak yönetimi ele almasıyla Osmanlı Devleti'nin lehine gelişmiştir. Sultan IV. Murad 1635'de Revan (Erivan) ve Bağdat'ı geri aldı. İran'ın barış istemesi üzerine Hulvanrud Irmağı'nın kıyısında bulunan Kasr-ı Şirin'de bir antlaşma imzalandı.

Antlaşma gereğince;

- Bağdat Bedre Hassan Hanıkin Mendeli Derne Dertenk ile Sermenel'e kadar olan alanlar Osmanlılara'a bırakılacaktı.

- Derbe Azerbaycan ve Revan İran sınırları içinde kaldı.

İran'ın kuzey sınırı Kars Ahıska ve Van Osmanlı topraklarında kalacak biçimde belirlendi. Sınırın her iki taafında kalan kalelerin ve istihkamların yıkılması öngörüldü. Antlaşmanın sonuna eklenen bir madde ile İran'da ilk üç halife (Hz. Ebubekir Hz. Ömer ve Hz. Osman) ile Hz. Muhammed'in eşi Hz. Ayşe'ye hutbelerde "seb ve lanet" edilmemesi koşulu kondu. Bu antlaşma 1722 yılına kadar yürülükte kaldı ve 1723'te başlayan savaş sonrasında 1747'de yeniden yürülüğe konuldu
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Küçük Kaynarca Antlaşması


III. Mustafa'nin son günlerinde baslayan baris görüsmeleri I. Abdülhamid tahta çiktiktan tam alti ay sonra "Küçük Kaynarca Antlasmasi" ile sonuçlandi (21 Temmuz 1774)
Tuna Kiyisinda Küçük bir kasaba olan Küçük Kaynarca'da imzalanan antlasmanin baslica maddeleri sunlardi:

1- Kirim Hanligi Osmanli Devleti'nden ayriliyor sözde bagimsiz oluyordu.

2- Kilburun Kerç Yenikale Azak Kalesi Özi (Dnieper) Nehri ile Aksu (Bug) nehirleri arasindaki Büyük ve Küçük Kabartay ülkeleri de Rusya'ya birakiliyordu.

3- Rusya isgal ettigi Basarabya Akkirman Kili. ismail Bender ve diger bazi kalelerle Eflâk ve Bogdan'i Osmanli Devleti'ne geri verecek fakat Osmanli Devleti Eflâk ve Bugdan'da bir genel af ilân edecek voyvodalarin Babiâli nezdinde maslahatgüzar bulundurmalari ve Rus elçilerinin bu memleketleri korumak için görüsme yapabilmeleri imkânini saglayacakti.

4- Rus gemileri Bogazlar'dan serbestçe geçebilecek Karadeniz Akdeniz ve Bogazlar'da serbestçe ticaret yapabileceklerdi. Rusya Osmanli Devleti'nin gerekli gördügü yerlerinde konsolosluk açabilecekti.

5- Evvelce Ingiltere ve Fransa'ya verilmis "kapitülasyon" haklarindan Rusya da yararlanacakti.

6- Osmanlilar yazismalarda Rus çarlari için "Ruslar'in padisahi" deyimini kullanacak Istanbul'daki daimi Rus elçisi en büyük devletlerin elçileri gibi muamele görecekti.

7- Osmanli Devleti Ruslar'a 1775 yilindan baslamak üzere üç taksitte (üç yilda) toplam 15.000 kese (750 milyon akçe) harp tazminati ödeyecekti.

Bu sartlarin içinde en agiri 1500 senelik bir Türk yurdu olan Kirim'in elden çikmasi idi. Bu bütün Osmanli Devleti'ni mateme bogdu ikinci önemli husus Ruslar'in Ortodokslarin hamisi sifatiyle Eflâk ve Bogdan islerine burunlarini sokabilmelerine imkân verilmesiydi.

Simdi Osmanli Devleti Avrupa islerine karismiyor hâkim devlet niteligini tamamen kaybetmis bulunuyor sadece Balkanlar'i elinde tutuyordu. Romanya yari bagimsiz bir duruma gelmisti.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Mondros Antlaşması

Birinci Dünyâ harbinden sonra Osmanli Devleti'yle Itilâf devletleri arasinda 30 Ekim 1918' de Limni adasindaki Mondros limaninda demirli bulunan Agememnon ingiliz zirhlisinda imzalanan ateskes andlasmasi.

Sultan ikinci Abdülhamîd Han'in tahttan indirilmesinden sonra ittihâd ve Terakki iktidara geldi. Ittihâd ve Terakki ileri gelenleri maceraci isteklerini tatmin etmek ve Rusya ingiltere ve Fransa'dan meydana gelen îtilâf devletleri karsisinda Almanya'nin yükünü hafifletmek için Osmanli Devleti'ni Birinci Dünyâ harbine soktular. Osmanli Devleti AImanya Avusturya ve Macaristan üçlüsü ile ittifak kurmak suretiyle itilâf devletlerinin karsisinda harbe girdi. Kafkasya irak Sûriye-Misir ile Çanakkale cephelerinde harbe giren Osmanli Devleti yüz binlerce müslüman-Türk evlâdini sehîd verdi. Rusya 1917'de Bolsevik ihtilâlinin zuhur etmesiyle savastan çekildi. Bu durum îtilâf devletlerinin aleyhine oldu. Bu dönemde bütün devletlerde bir yorgunluk ve bikkinlik basgösterdi. Rusya ile Brestlitovsk andlasmasini imzalayan Osmanli Devleti dogudaki topraklarini istilâdan kurtardi. 1917 Hazîran'inda Yunanistan îtilâf devletleri safinda savasa girdi. Ayrica 1918 yazi sonlarina dogru îtilâf devletleri bütün cephelerde umûmî bir taarruza geçtiler ittifak devletleri yaninda savasa giren Bulgaristan Fransiz taarruzlari karsisinda yenilince mütâreke isteyerek savastan çekildi. Böylece Almanya'nin doguya açilan yolu kesildi Istanbul ise Trakya yönünden gelebilecek bir saldiriya açik duruma geldi. Sayisi dokuza çikan ve uzaklarda çarpisan Osmanli ordulari da cephane ve gida sikintisi yüzünden yorgun ve bitkin bir hâle geldi. Gerek bu durum. gerekse Suriye cephesindeki maglûbiyet yillardir zafer vadiyle aldatilan millete ittihâd ve Terakkî siyâsetinin basarisizligini gösterdi. Savasa devam etmekte hiç bir fayda ycktu. Mart 1918'de sadrâzam olan ittihâd ve Terakkî'nin ileri gelenlerinden Talat Pasa mütârekeyi imzalayacak bir hükümetin kurulmasina imkân vermek için 7 Ekim 1918' de sadrazamliktan istifa etti. Sadrâzam olan Ahmed izzet Pasa Bagdâd-Kerkük arasindaki Kütül-Amare'de Osmanlilarca esir alinan ve Büyükada'daki kampta bulundurulan ingiliz generali Tovvshend araciligiyla Londra'ya bas vurarak mütâreke istedi Ingiltere mütâreke teklifini kabul etti. Bunun üzerine Limni adasinin Mondros limaninda demirli bulunan Agememnon ismindeki Ingiliz zirhlisinda mütâreke (ateskes) görüsmelerine baslandi. Görüsmelerde Ingiltere.' yi Akdeniz donanmasi baskumandani visamiral Calthorpe Osmanli Devleti'ni ise bahriye nâziri Rauf Bey (Orbay) Hâriciye naziri müstesari Resat Hikmet Bey ile erkân-i harb kaymakami Sâdullah beyler temsil ettiler. Pâdisâh sultan altinci Mehmed Vahîdeddîn Han Dâmâd Ferîd Pasa'yi bu hey'etin basinda göndermek istediyse de sadrâzam ve vekillerin karsi çikmalari üzerine vazgeçti. Pâdisâh gidecek murahhaslara (delegelere); "Hilâfet saltanat ve hanedan hukukunun korunmasini bâzi eyâletlere verilecek muhtariyetin sâdece idarî olup siyâsî olmamasini; siyâsî muhtariyetin âlem-i. islâm'a ihanet sayilacagini tenbîh ediniz" diye söylemesini sadrâzamdan istedi. Pâdisâh'in bu arzusu üzerine sadrâzam; "Biz simdi mütâreke akdediyoruz muahede degil. Bunlari muahede müzâkerelerinde düsünürüz" diye cevap verdi.

24 Ekim 1918'de gece yarisindan sonra bir vapurla Mondros'a hareket eden hey'etin mütâreke görüsmeleri dört gün sürdü imzalanan bu andlasmayla dört seneden beri büyük bir mahrumiyetle devam eden ve milyonlarca müslüman-Türk evlâdinin sehîd olmasina sebeb olan harbe son verildi.

Ingiltere hükümeti müttefiki Fransa'ya bile haber vermeden Akdeniz baskumandani visamiral Arthur Calthorpe (Kaltrop)'a Londra'dan telsizle bildirdigi yirmi bes maddelik Mondros mütârekesini Osmanli temsilcilerine dikte ettirerek hiç bir îtirâza yer vermiyecek sekilde imzalatti. Osmanli târihinde görülmemis bir esaret ve teslim olus vesikasi olan bu mütârekenin imzalanmasini tâkib eden günlerde keyfî idareleri ikbâl ve makam hirslari sebebiyle Osmanli Devleti'nin yikilmasina sebeb olan ittihâd ve Terakki'nin üç pasasi Talât Enver ve Cemâl pasalar ile diger ileri gelenleri yurt disina kaçtilar.

Sâdece Birinci Dünyâ harbine degil batili devletlerin tabiriyle 618 senelik Büyük Türk Devleti' ne de son veren yirmi bes maddelik Mondros mütârekesinin maddeleri özetle sunlardir:

1- Karadeniz'e geçisi saglamak üzere bogazlar açilacak ve geçis güvenligi için Çanakkale ve istanbul bogazlarindaki istihkâmlar îtilâf devletleri tarafindan isgal edilecek.

2-3- Osmanli sularindaki bütün mayin tarlalari ve öteki engeller gösterilecek; bunlarin taranmasina ve kaldirilmasina yardim edilecek.

4- Itilâf devletleri tebeasindan olan esirlerle Ermeni esirleri istanbul'da toplanacak ve kayitsiz sartsiz Itilâf devletlerine teslim edilecek.

5- Sinirlarin korunmasi ve iç güvenligin saglanmasi için taraflarca kararlastirilacak gerekli sayida askerî kuvvetten fazlasi hemen terhis olunacak ve bunlarin silâh cephane ve teçhizati îtilâf kuvvetlerine teslim edilecek.

6- Emniyeti saglamakla vazifeli tekneler disindaki bütün Osmanli savas gemileri belirlenerek îtilâf kuvvetlerine teslim edilecek ve Osmanli limanlarindan disari çikmayacak.

7- Itilâf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik bölgeyi asker çikarmak suretiyle isgal edebilecek.

8-9- Osmanli Devleti' nin bütün liman ve tersaneleri îtilâf devletleri gemilerinin faydalanmasina açik bulundurulacak.

10- Toros tünelleri îtilâf devletlerince isgal edilecek; (böylece güneydeki Türk kuvvetlerinin geri çekilmesini önlemek ve Güney Anadolu'yu isgal öngörülüyordu).

11- Kafkasya ve Iran'in kuzey-batisinda Türk kuvvetleri savastan önceki yerlerine çekilecek (Bu bölgede bir Ermenistan devleti kurulmasini öngören madde).

12- Hükümet haberlesmeleri disindaki her türlü haberlesme îtilâf devletlerince denetlenecek.

13- Askerî ve ticarî kara ve deniz vâsitalari ve malzemesi tahrip edilmeyecek.

14-Ülkenin ihtiyâcindan fazla olan kömür akaryakit ve deniz levâzimâti îtilâf devletleri tarafindan satin alinacak.

15- Bütün demiryollari îtilâf devletleri me' murlarinca denetlenecek; Kafkas demiryollarini ise dogrudan dogruya îtilâf devletlerinin me'murlari idare edecek ve Batum'un isgaline karsi durulmayacak.

16-Sûriye Irak Hicaz Yemen Trablus ve Bingâzi'deki Türk kuvvetleri en yakin îtilâf kumandanina teslim olacak.

17-Trablus'da ve Bingâzi'de bulunan Osmanli zabitleri en yakin italyan muhafaza kit'asina teslim olacak. Osmanli hükümeti teslim emrine itaat etmedikleri takdirde muhâberât ve yardimlasma kesilecek.

18- Misir da dâhil olmak üzere Trablus ve Bingâzi'de isgal edilmis bütün limanlar Itilâf kuvvetlerine teslim edilecek.

19-Almanya ve Avusturya uyruklu sivil ve asker bütün vazifeliler bir ay içinde Osmanli ülkesinden ayrilacak.

20- Ordunun terhis edilmesi üzerine elde kalacak silâh ve cephane îtilâf devletlerinin talimatina göre muhafaza edilecek.

21- îtilâf devletleri vazifelilerin çikarlarini kollamak üzere iase nezâretinde kontrol memurlari bulunacak.

22- Itilâf devletlerince esir alinmis Türkler hemen iade edilmeyerek simdilik bulunduklari yerlerde muhafaza edilecek.

23- Osmanli Devleti merkezî hükümetlerle bütün münâsebetlerini kesecek.

24-Vilâyât-i Sitte'de (Erzurum Sivas Diyarbakir Elazig Van Bitlis) herhangi bir karisiklik çikacak olursa Itilâf devletleri bu bölgede önemli gördükleri yerleri isgal edebilecek.

25- Taraflar arasinda ateskes durumu 31 Ekim 1918 günü ögle vakti baslayacaktir.

Mütâreke (ateskes andlasmasi) olmaktan ziyâde muahede (baris andlasmasi) hüviyetinde olan ve Osmanli Devleti'ni îdâm sehpâsina çikaran Mondros mütârekesinden sonra kendi menfaatlerini düsünen harbin sonunda aslan payini ele geçirerek dünyâ siyâsetinde ön plânda rol oynamak isteyen ingiltere'nin tâkib ettigi siyâset diger îtilâf devletleri tarafindan hos karsilanmadi. Osmanli Devleti'ni paylasmak hususunda çikar çatismasina düsen müttefik devletlerin arasi açildi. Fransa Almanya'nin parçalanmasini ve Alsas Loren'in kendisine verilmesini istedi Ingiltere ise harb gücü ve donanmasini kaybeden Almanya'nin parçalanmasini istemiyordu. Çünkü Avrupa'nin dengesi Fransa lehine bozulmus olacakti. Böylece ingiltere'ye Avrupa'dan gelebilecek en büyük tehlike Fransa'dan gelebilirdi. Bu sebeble ingiltere parçalanmis bir Almanya degil birlesik bir Almanya olmasini müdâfaa etmeye basladi. Almanya'nin parçalanmasini istemeyen Amerika ile de karsilasan Fransa Ingiltere' ye karsi çikmaya basladi. Ingiltere'nin yakin sarkta tâkib ettigi islâm âlemini parçalayarak himayesine almak istegini de kendi menfaati açisindan hos görmeyen Fransa kendi hissesine Suriye ve Kilikya'nin ayrilmasina rizâ göstermedi. Aynca Osmanli Devleti'nin parçalanmasi veya yikilmasi durumunda kapitülasyonlar sebebiyle en çok zarar görecek olan Fransa ingiltere'nin Osmanli Devleti'ni yikma siyâsetine de karsi çikti Italya'nin ise gerek sömürgeler gerekse yakin sarkin taksimi hususunda Ingiltere'yle arasi açildi.

Harbden sonra Ingiltere'de iktisadî bir buhran ve issizlik bas gösterdi. Gizli emellerine Yunanistan'i âlet etmek isteyen ingiltere Yunan gelismesini te' min ederek menfaat mikdârini arttirmak ve kendi menfaatlerini tehlikeye sokan belki de mâni olacak olan Türk mukavemetini kirmak Türkleri de istegine boyun egdirmek için izmir'i Yunanistan'a birakarak onu Anadolu'ya saldirtmak istedi.

Harbden çekilmis olan Rusya' nin Dogu Anadolu'da terk ettigi arazî hususunda da görüs ayriliklari ortaya çikti Ingiltere burada bir Ermenistan ve Kürdistan devletinin kurulmasini menfaatlerine uygun buluyordu. Fransa ve italya ise ayni düsüncede degillerdi. Fransa kendisine mâl ettigi Kilikya'yi ermenilere terketmek Istemedigi gibi ermeniler de Ingiltere'nin kendilerine bahsetmek istedigi yerleri kâfi görmüyorlardi.

Menfaat için çarpisan harbi kazandiktan sonra en büyük menfaatleri ele geçirmek isteyen emperyalist îtilâf devletlerinin vaktiyle kendilerinden istifâde etmek için istiklâl ve hürriyet vâd ettikleri milletler de haklarini istediler.

Mondros mütârekesinin imzalanmasindan sonra 8 Kasim 1918 günü Ahmed Izzet Pasa sadrazamliktan istifa etti. Yerine Tevfik Pasa sadrâzam tayin edildi. Hiç bir sebeb yok iken mütârekenin yedinci maddesini tatbike koyup 13 Kasim 1918'de Ingiliz Fransiz Italyan ve Yunan gemilerinden meydana gelen itilâf donanmasi karaya asker çikararak Istanbul' un muhtelif yerlerini isgal ettiler. Sehirdeki rumlarin çilgin gösterileri ve Yunan bayraklari arasinda "Zito=Yasa" sesleriyle Itilâf askerleri sehre girip yerlestiler Itilâf kuvvetleri Istanbul'a girdikten sonra mütâreke muahedesi artik bir hiç oldu. Haydarpasa'dan Ankara'ya kadar olan tren yolu güzergâhindaki istasyonlar; Karadeniz bogazindan Batum'a kadar olan limanlarimiz Itilâf devletleri tarafindan isgal edildi. Zonguldak ve Eregli' yi Fransizlar; Samsun Merzifon Batum ve Baku'yu Ingilizler isgal ettiler.

Ingilizler 19 Nisan 1919'da Kars'i isgal ederek ermenilere verdiler. 20 Nisan'da Gürcüler Ardahan'i 29 Nisan'da Italyanlar Antalya'yi Yunanlilar 11 Mayis'da Fethiye'yi 15 Mayis'da da Izmir'i isgal ettiler. Yunan barbarlari karaya çikarçikmaz fes giyen yahut "Zito Venizelos" demiyen masum ve silâhsiz insanlarin hepsini hunharca katletmeye basladilar. O sirada otuz Türk zabiti sehîd edildikten sonra halktan bâzi kimseler denize atildi ve dükkanlar yagma edildi. Bütün gün katliâm ve yagma ile geçti. Irzlara tecâvüz edildi. Kendilerini medenî sayan Avrupa ve Amerika ise bu müdhis sahneyi zevkle seyrettiler Izmir'i isgal etmekle iktifa etmeyen Yunanlilar; Manisa Salihli Denizli ve çevresini de isgâl ettiler italyanlar ise Kusadasi'ndan baslayarak Mugla Antalya ve Konya civarini isgale basladilar ingiltere ve Fransa da taksim sonunda kendi hisselerine düsen yerleri isgal ettiler. Bu isgallerle beraber Millî Kurtulus hareketi basladi.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Paris Antlaşması

Kirim harbinden sonra 30 Mart 1856 târihinde Osmanli Devleti ile Avusturya Fransa Ingiltere Prusya Rusya ve italya arasinda Fransa'nin bassehri Paris'te imzalanan sulh andlasmasi. Bu andlasmayla Kirim harbi sona erdi.

Uzun müzâkerelerden sonra 34 madde olarak Paris andlasmasi imzalandi. Andlasma su hususlari ihtiva ediyordu:

1- Andlasmanin tasdikinden itibaren müttefik devletler ile Rusya arasindaki sulh devamli kalacak.

2- Taraflar aldiklari yerleri geri iade edecekler 234 30 ve 31. maddelere göre; Osmanlilar ve diger müttefik devletler Rusya'ya; Sivastopol Balaklava Kamis Gözleve Kerç Yenikale Kilburnu'nu Rusya ise; Anadolu cephesinde isgal ettigi Kars'i ve çevresindeki diger yerleri Osmanli Devleti'ne iade edecekler. Anadolu'daki hudud ihtilâfini sekiz ay içinde hâlletmek için iki Osmanli iki Rus bir ingiliz ve bir Fransiz komiserinden meydana gelen komisyon kurulacaktir.

3- Besinci maddeye göre; andlasmayi imzalayan devletler harb suçlularina umûmî af îlân edecekler. Altinci maddeye göre esirler karsilikli degistirilecektir.

4- Yedinci maddeyle; Osmanli Devleti Avrupa hukukundan faydalanacak Osmanli Devleti'nin istiklâli ve toprak bütünlügü korunacaktir.

5- Sekizinci maddeye göre; Osmanli Devleti ile Paris andlasmasini imzalayan diger devletlerden biri veya bir kaçi arasinda sulhu bozacak önemli bir ihtilâf vuku buldugu takdirde mes'ele taraflara bildirilip halledilecektir.

6- Dokuzuncu maddeye göre; Bâb-i âli'nin 18 Subat 1856 târihinde îlân ettigi Islâhat fermani devletlerce tescil edilecek ve bu devletler pâdisâh ile tebeasi arasina girmeyecekler Osmanli Devleti'nin iç islerine karismayacaklardir.

7- 1011121314. maddelere göre; Bogazlarin kapaliligina dâir 1841 Londra andlasmasi aynen yürütülecek Karadeniz tarafsiz duruma getirilecek bütün devletlerin ticâret gemilerine açik fakat savas gemilerine sürekli kapali olacak Osmanli Devleti ve Rusya Karadeniz'de donanma bulunduramayacagi gibi tersaneleri yikip yenilerini yapamiyacaklar sahil muhafazasi için en büyügü 300 tonluk altisar 200 tonluk dörder gemi bulundurabileceklerdir.

8- 15 16 1718 ve 19. maddelere göre; Tuna nehrinde ulasim serbest olacak bunu andlasmada imzasi bulunan devletlerin temsilcilerinden kurulacak bir komisyon yürütecek Rusya tarafindan terk edilecek olan Tuna nehri deltasinin bir bölümü Bogdan'a verilecek Tuna'daki gemi isletmeciligi ve muhafazasi Avrupa devletlerinin kefaletinde olacakti.

9- 20 ve 21. maddelere göre; Kirim Rusya'da kalmak sartiyla Besarabya'nin Câhu Ismail ve Belgrad kazalarindan meydana gelen kismi Osmanli hakimiyetindeki Bogdan beyligine verilecek Rusya Tuna nehri agzindan uzaklastirilacakti.

10- 22 23 24 2526 27. maddelere göre; Memleketeyn denilen Eflâk ve Bogdan beylikleri Osmanli himayesinde olacak ancak bunlarin sâhib olduklari imtiyaz ve haklar genisletilecek kânunlarini kendileri yapacaklar millî bir ordu bulundurabilecekler. Bâb-i âlî Memleketeyn'de çikan bir hâdiseyi devletlerle müsavere ettikten sonra düzeltmeye çalisacak. Bu verilen imtiyaz ve haklar andlasmada imzasi bulunan devletlerin ortak garantisi altinda olacak hiç bir devlet bu beyliklerin iç islerine karismiyacaktir.

11- 28 ve 29. maddelere göre; Sirbistan prensligi Osmanli hâkimiyetinde kalmak sartiyla taraflarin kefaletinde imtiyazli olacakti. Devletlerin onayi alinmadan Osmanli Devleti Sirbistan'a hiç bir sekilde asker sokamayacak ancak eskiden oldugu gibi bir kaç Sirbistan kalesinde Osmanli askeri bulunabilecekti.

12- 323334. maddeler ise Osmanli Devleti'yle ilgili degildi. Bu maddeler bâzi sinir tashihleri yaninda Baltik denizindeki Aland adalariyla ilgiliydi. Fin adalari için Fransa ingiltere ve Rusya aralarinda özel andlasmalar imzaladilar.

Bu andlasmaya bagli olarak andlasmaya katilan devletler arasinda 1841'de imzalanan Londra andlasmasini yenileyen Paris Bogazlar Sözlesmesi Osmanli Devleti ile Rusya arasinda Karadeniz'le ilgili Paris andlasmasi imzalandi. Daha sonra da yine Paris andlasmasina bagli olarak Osmanli Devleti ile Rusya arasinda 5 Aralik 1857'de Rusya ile sinir andlasmasi imzalandi.

Osmanli Devleti'nin toprak kaybina sebeb olmayan fakat siyâsî ve ekonomik zararina yol açan dis borçlanma sebebiyle Avrupa'ya bagimliligin kapisini aralayan Kirim harbi sonunda imzalanan Paris andlasmasi Avrupa devletlerinin Osmanli Devleti'nin iç islerine karismalarina sebeb oldu. Gayr-i müslimlerle ilgili maddeler konulmasi hattâ Osmanli Devleti'nde yapilacak islâhatlarin müsterek kefalet altina alinmasi bunun delili idi.

Paris baris andlasmasiyla Kirim harbine son verilmek suretiyle Osmanli Devleti'nin daha fazla yipranmasi önlendiyse de hâkimiyeti altindaki Memleketeyn ve Sirbistan'a muhtariyet verilmekle Osmanli Devleti'nin hükümranlik haklari zedelendi ve devletin bölgedeki nüfuzu azaldi
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Pasarofça Antlaşması


Avusturya'nın Karlofça Antlaşması gereğince Mora'nın Venediklilere geri verilmesini istemesi üzerine Avusturya'ya da savaş açıldı. Sadrazam Silahtar Ali Paşa Osmanlı ordusu ile birlikte Macaristan'a girdi. Peter Varadin'de Prens Ojen komutasındaki Avusturya ordusu Osmanlı kuvvetlerini bozguna uğrattı (5 Ağustos 1716) ve Sadrazam Silahtar Ali Paşa şehit düştü. Bu bozgundan sonra 18 Ağustos 1717 tarihinde Belgrad düşman eline geçti. Silahtar Ali Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirilen Damat İbrahim Paşa barış teklif etti. Yapılan Pasarofça Antlaşmasına göre; yukarı Sırbistan Belgrad ve Banat yaylası Avusturya'ya Dalmaçya Bosna ve Arnavutluk kıyıları Venedik'e verildi Mora Yarımadası Osmanlılarda kaldı (1 Temmuz 1718).

1724 yılında İran'da taht kavgaları başlamıştı. Bu durumdan yararlanarak İran'ı ele geçirmek isteyen Rusya harekete geçti. İran'ın Rusya'nın eline geçmesini istemeyen Osmanlı Devleti İran'a sefer düzenledi. Ruslarla yapılan İstanbul antlaşmasına göre Azerbaycan'da alınan yerler Osmanlılarda kalacak Derbent Bakü ve Dağıstan Ruslara bırakılacaktı.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Sevr Antlaşması Birinci Dünya Harbi sonrasindaki andlasmalar 'dan. Osmanli Devleti ile Ingiltere Fransa Italya ve Yunanistan arasinda 10 Agustos 1920 tarihinde Fransa'nin bassehri Paris'in Sevres kasabasinda imzalandi. Osmanli Sultani Vahideddin Hân (1918-1922) ile Ingiliz Fransiz ve Italyan parlamentolari tarafindan tastik edilmediginden hükümsüz kalmistir. Yunanistan tek tarafli kabul edip yürürlüge koymak istediyse de ordusu 9 Eyyül 1922'de Izmir'den Ege Denizine dökülünce arzusundan vaz geçmek zorunda kaldi.

Sevr Andlasmasi 10 Nisan 1915 târihinde Londra' da Rusya-Ingiltere-Fransa Gizli Andlasmasina göre Türkiye'nin paylasilmasi esasina dayaniyordu. Fakat Sevr'de Bolsevik Ihtilâli iç harp ve çarligi destekleyen Avrupali kuvvetlerle ugrasan Sovyet Rusya disarida birakildi. Sovyet Rusya disarida birakilinca önceki gizli andlasmalarda Rusya'nin payina düsen topraklar yeniden paylasildi. Londra Andlasmasi'nda Rusya'ya verilen Türk Bogazlarinin Sevr öncesi tertiplerle Ingiltere-Fransa Italya kontrolünde tutulmasi kararlastirildi. Itilâf devletlerinin hazirladiklari andlasma metnini Paris'de 11 Mayis 1920 tarihinde Osmanli Devleti temsilcisi eski sadrazam A. Tevfik Pasa okuyunca (Istiklâlimize aykiridir) diyerek imzalamadi. Tevfik Pasa andlasma metnine itiraz cevabi yazip Istanbul'a döndü. Osmanli mebuslari Istanbul'un isgalinden sonra bir kismi yakalanip Malta'ya sürülmesi bir kismi da Anadolu'da Millî Mücâdeleye katildigindan andlasma metni Mebuslar Meclisinden geçemiyordu. Sultan Vahideddin Hân andlasma metnini Türk Istiklâline aykiri buldugundan Mebuslar Meclisi'nden geçmedigini dünya kamuoyuna ilân edip bütün baskilara ragmen tastik etmedi. Yunanistan Meclisi Sevr Andlasmasi'ni tastik edip yürürlüge koymaga kalkisti. Bunun üzerine besinci defa sadrazamliga getirilen Damad Ferid Pasa; ayandan Hadi Pasa filozof Riza Tevfik ve Bern elçisi R. Halis Beyler ile Paris'e gidip Sevr Andlasmasi'ni imzaladi. Sevr Andlasmasi Osmanli Sultani Vahideddin Hân ile Ingiliz-Fransiz-ltalyan parlamentolarinca tastik edilmediginden dörtyüzotozüç madde ve oniki bölümün (ölü-dogan) hükümleri sunlardi:

l- Istanbul ile Bogazlari'ni ve Marmara'nin Anadolu kiyilarinin tahkim edilmemesi ve buralarin Karma Bogazlar Komisyonunca kontrolü;

2- Suriye ve Lübnan'in Fransizlar'a; Arabistan Yemen Irak Filistin'in Ingiltere'ye yine Misir Sudan ve Kibris'in Ingiliz idaresine; Fas ve Tunus'un Fransa'ya birakilmasi;

3- Izmir/Aydin vilâyeti ile Çatalca'dan batiya Dogu Trakya ve Imroz/Gökçeada ile Bozcaada dâhil Yunanlilara;

4- Rize Trabzon Gümüshane Artvin Kars Agri Van Bitlis Mus Bingöl Erzincan ve Erzurum'un Ermeniler'e;

5-Mugla ve Antalya'nin Italya'ya verilip Konya Göller Bölgesi Afyon ve Bursa'ya kadarki yerlerde de himaye hakki taninmasi;

6- Kapitülasyonlarin her devlete taninmasi;

7- Osmanli devlet borçlarinin ödenmesini ihtiva ediyordu.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Usi Antlaşması Trablusgarp Savaşı'nda İtalyanlara karşı başarılı direnişler başlamıştı. Aralarında Mustafa Kemal'in de bulunduğu genç subaylar yerli Arapları örgütleyerek başarılı bir savunma hattı kurmuşlardı. Balkan Savaşları'nın başlaması nedeniyle bu yetenekli ve genç subaylar İstanbul'a çağrıldı.

Bundan sonra direnme cephesi çöktü ve İtalyanlar Trablusgarp ve Bingazi'yi rahatça ele geçirdiler. Ege denizine de bir filo yollayan İtalya 12 adayı işgal etti. Libya tümden elimizden çıktı. Bunun üzerine Ouchy (Uşi) kentinde 15-18 Ekim 1912'de İtalya ile Osmanlı Devleti arasında barış antlaşması imzalandı. Uşi Antlaşmasına göre Libya İtalya'ya bırakıldı. 12 ada ise Balkan Savaşları sonunda Osmanlı Devleti'ne geri verilecekti. Ama İtalyanlar sözlerinde durmadılar ve böylece Ege'deki Türk egemenliği de sarsılmaya başladı.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Vasvar Antlaşması



Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemine girmeden önce Avusturyalılarla iyi koşullarda yapmış olduğu barış antlaşmasıdır.

Avusturya'nın Erdel üzerindeki baskılarının artması üzerine Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında görüşmeler yapılmış fakat bu görüşmelerden bir sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine Osmanlı ordusu Avsuturya'nın doğusunda bulunan kale ve kasabaları ele geçirmesi üzerine Avusuturya barış istemek zorunda kalmıştır.

Görüşmelerden sonra bir protokol hazırlandı ve padişahın ve Avusturya İmparatoru'nun karşılıklı imzalaması koşuluyla 10 Ağustos 1664 'de iki devlet arasında Vasvar Antlaşaması yapıldı.

Antlaşmaya göre :

1- Avusturyalılar Erdel'de işgal ettikleri alanları boşaltacaklar

2- Her iki ülkenin askerleri aynı anda Erdel'den çekilecek

3- Osmanlı himayesindeki Erdel Beyi yerinde kalacak ve Osmanlılara vergi verecek

4- Serinvar Kalesi ile diğer palangalar tekrar yapılmamak üzere Avusturya'ya bırakılacaktı.
 
---> Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Yas Antlaşması

Avusturya'nın bu savaştan çekilmesi sonucunda yalnız kalan Rusya bir yıl sonra barış istedi. İki devlet arasında imzalanan Yaş Antlaşması ile savaş sona erdi (1792). Bu antlaşma ile Kırım'ın Rus hakimiyetine geçişi onaylanmış oldu. Buğ ve Dinyester ırmakları arasında kalan bölge ve Özi kalesi Rusya'ya bırakıldı. Dinyester ırmağı iki devlet arasında sınır kabul edildi. Karlofça Antlaşması'ndan sonra başlayan gerileme süreci yerini dağılma ve parçalanma dönemine bıraktı.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst