---> O'na de ki ;
Aç kapıları, bende sahipsiz izlerin kaldı...
Unutmak "yazık" olur diye,
Boşluğunda hiç tutunmadan düşüyorum gönüllü...
Kendimi duymuyorum nicedir,
Bu suskunluk senden sonra en sevdiğim...
Sadece benim....
Gölgeler arasından izliyorum insanları, sadece suretlerden ibaret sanki herkes.
Öylesine bir boşvermişlik sarmış aslımı.
"Yüreğin sahipsizdi, emanet bende gözüm gibi bakıyorum ona" demiştin,
Gözlerini aradım, yüreğimi bulmak için,
Bulamadım...
Yüzüme çarptığın kapılarda, sessizliğine karışmış.
Dört kapı, bir çift göz, iki yürek.....
Bir sensizlik, bin sessizlik...
Hepsi bu....
"Aç kapıları, bende sahipsiz izlerin kaldı...."
En sancılı mavilerden geçtim, buz gibiydi dokunamadım
Siyaha gülümsedim, beni sevsin diye
Senin gibi...
Avuçlarımda bir parça sen kalmış,
Parmaklarıma küstüm bu "bir parça" için..
Masallarım, koşarken düşen bir çocuk gibi
Epeydir yaralı dizleri, yüzünde masum bir çamur...
Öyle derin bakma aynaya, saklanamıyorum içime
İçim dışım sen doluyor, yüreğimde çiçek açıyor, gözlerimde yaz yağmuru
Ruhumla yüzleşemiyorum..
"Kapat gözlerini, çözülüyorum......."
Gittin, herşey bitti...
Birşeye ağladım ben: Canıma...
Nehirlerce kanadım, kör oldum, sağır oldum,
Görmedim, duymadım belki ama dilini kesemedim aşkın
Şimdi sessizliğin hangi harfindesin?
Bilmediğim bu alfabede hangi heceden sormalıyım seni?
Ellerim siyah bir gece,
Yüzümün coğrafyasında binbir deprem,
Enkazda mı kaldı şefkatinin izi?
Söylesene,
En Sevmediğin Yalanın Kadar Bile Özlemedin Mi Beni?