O'na de ki ;

---> O'na de ki ;

Düşlerimin Mehtabı Altında


Kadife hızıyla
kalp atışlarımın
okşarım yanaklarını
doyasıya öperim ıslak
kan kırmızı dudaklarını

Düşlerimin mehtabı altında
o sımsıcak karbeyaz yağan
pamuk parmaklarıyla lâpa lâpa
 
---> O'na de ki ;

Ruhumun Dalgaları

Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız.
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, nerdeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.

Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.

Ey eski günler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.

Sebahattin ALİ
 
---> O'na de ki ;

BİLİYORUM BİLMİYORUM

Bana bıraktığın aşk gibi yarım yaşıyorum her şeyi..
Başlayıp da bitiremediğim yazılarım, sonuna kadar gelip de okuyamadığım kitaplarım, son sözlerini duyamadığım şarkılarım var..
Her şeyi aşkımız gibi paramparça yaşıyorum..
Bütün dünyam dudağımdaki yarım bir öpücüğün tadında artık..

Adını koyamadığım yakınlıklarım, bütün sırlarımı dökemediğim ilişkilerim var..
Son kelimesini bir türlü söylemediğim cümleler kuruyorum..
Ayın hiç aydınlatmadığı bir gecede, bir güzelliği imkansız bir aşka dönüştürüyorum.
Seni söylediğimde herkesi her şeyi kaybetmekten korkuyorum.
Söylemediğim son kelimesi adın hep oluyor cümlelerimin..

Bir günahımı Allah'tan saklar gibi, bir sırra bütün ruhumla teslim olur gibi susuyorum, sıra sana gelince...

Saçmalıyorum, saçma sapan şeyler yaşıyorum.
Acı veren o gerçeği, seni, kimselerle paylaşmadıkça da sevdiklerim korkuyor benden.. Adın bir duvar oluyor hayatımda..
Aşamadığım, kimselerin aşmasına izin vermediğim bir duvar gibi duruyorsun önümde.
Elim bir başka elin sıcaklığını hissedeceği anda, araya giriyorsun çarpıyorum sana.
Kalbim ne zaman başka bir güzelliğe kapısını açmaya kalksa, huysuz bir bebek gibi paramparça ediyorsun her şeyi..

Yüzüme adın çarpıyor, yüzüme yazdıklarım, yüzüme yaşadıklarımız, şarkılarımız, şiirlerimiz çarpıyor, gelip kalbime bir zamanlar canımın ta içinde senindim şimdi ise sessizce ağlıyorum.
yüreğimde -artık tek kişilik bir sırra- dönüşen adın daha da kamburlaştırıyor beni.
Ne seni yaşabiliyorum, ne de severim sandıklarımla mutlu olabiliyorum.

Hiçbir çözümü olmayan matematik problemi gibi, cevabı olmayan bir soru gibi beynimi kemiriyorsun..
Yavaş yavaş, sessiz çığlıklarla bağıra bağıra eriyorum bitiyorum..

Biliyorum, bilmiyorum..
 
---> O'na de ki ;

Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin

Kadavradan ibaret bir gövde,
İmlası bozuk bir cümle..
Bir de aramızdaki büyüyen özlem..


Biliyorum gelmeyeceksin...
Ne sen olabileceğim gözlerinin dibinde..
Ne ben olabileceksin yüreğimin terinde..
Ama...
Bir cümle olduk biz..
Anlatım bozukluğuna meyal verdik ise de,
Sevgiye dair alıntılanmış,
En anlamlı söz olduk biz..
Bizden doğma mutluluğu var ettik
Sevda sağnağında...
Bizden olma bir fincan umudu tazeledik
Hayat çaydanlığında...


Ey Kirpiklerinden Sağdığım Gökkuşağının yedi rengi,

Hüzünbaz hüzünleri unut..Ayak diblerine kök salmış siyah’ı da ..Koş yeni demlenmiş yürek demime..Sokul ve mevzilen gözlerinde kuruttuğum kirpiklerime..Şarkılar sustu biliyorum..Söz sırası bizde..Mutluluğumuzdan alıntı birkaç çift umudumuz var dudaklarımıza ördüğümüz..Erişmese de ellerimiz ellerimize, bir yolumuz var özleminde yürüdüğümüz..Sana kaç gel demiyorum..Biliyorum hakkım değil bu..Bırak kanlı bir savaşın içinde geçsin ömrümüz..Çilekeş bir sonbahar yaprağına özensin gözlerimiz..Aynı tende, aynı gölgede yürümese de mavi düşlerimiz, aynı sevdanın ıslak cümlelerinde büyüsün adımız..İlintilensin kokun Cennnetle, bize aidatlansın ayrılık...Ne fark eder ki..Ben sendeyim...Sen bende...Bükülse de cümlelerimiz , sökülse de alfabemiz biz bir cümleyiz..Sen ve ben...İki harf bir cümleden ibaret mutluluk...

Mutluluğuma Umudumu Bağışlayan,

Biliyorum sevdeğim kör topal zamanlarında ilerliyoruz..Sen benden uzakta, ben senden ırakta yürümekteyiz..Dışı düşsüzlüğe gebe kalmış bir sabahın koynunda boyun bükmekteyiz..Bazen gözlerimiz nemlenmekte, bazen de özlem aramıza perdelenmekte..Ama bırakmak yok sevgili..Mutluluk umuda gark olmuşsa, artık dönüş yok bu yoldan..Ölüm ölümümüzü öldürmeden gitmek yok sevgili..Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..Koynumda sonbaharları kurban edemesen de bırak yanımda hep umut ol yarınlara...

Sığlığıma / içimdeki Yalnızlığa Bir Dirhem Hayatı Aşılayan,

Sus. Dikenli telleri dudaklarına getirip kanatma yaralarını..Kavuşmamanın ızdırabına kanıp içme hüznün şerbetini..Bak kör bir yüreğe sevgiyi öğretiyorsun..Büyüyor içimde ölen bir çocuk..Yarım değil cümlelerim..Mutluluk fiilinden umut deryası cümleler kuruyorum mavilere..Rüzgarı omuzlarıma alıp bulutlara yeni göç yolları buluyorum..Biliyorum her yol sana...Biliyorum her söz sana..Evet zor yaşadıklarımız..Zifiri bir karanlık ilerlediğimiz, bir ölüm kalım savaşı göğsümüzden sildiğimiz..

Bırak aramızdaki özleme bakıp durma..
Kefenle gözlerindeki ıslaklığı..
Gün vuslat zamanı..
Gün bizi bizde yaşatma anı..


Doldur gözlerine kız cocuğu hayallerini..
Yürü bana doğru harf harf..
Yürü bana doğru dua dua..
Bir de gelirken bana,
Bİr avuç maviyi çok görme sakın..


Unutma;
Özlediğim kadar Sen’sin..
Sevdiğim kadar Ben’sin..


“ Seni özlemin en güzel yanı;
Seninle her gün yeniden doğmak mavilere..
Hep nefes al emi..
Seninle hayatlansın bu hayatım....“
 
---> O'na de ki ;

O kadar kızgınım ki sana
Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi
Dudaklarımı büzüp
Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana
Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz
Ve pembe renkli pamuk helva şekerler
Mutlu etmiyo artık bizi ..

Ceyhun Yılmaz~
 
---> O'na de ki ;

NEDENİM

Aşk sözleşmesinde yine yırtıldı senedim
Borcu olan sensin boş kalan benim bedenim
Sensiz hayatın boşluğuna tutunmayı denedim
Olmadı düştüm işte sendin yaşama nedenim

Güneşim olmuştu ellerin ışığımdın benim
Yalnız senin elin değince yanardı tenim
Sevgimin mükafatı boş kalan bedenim
Demek ben senin için nankörlüğe nedenim

Semih DEMİRHAN
 
---> O'na de ki ;

Arta Kalan Yalnızlık


düş yağmurları

bize sunulu bir resimde dillenir

içimiz ünlem kaçakları

beklenen sorular getirmez cevapları



hangi beden kabında durdurulur

kanamış ellerinde yanarken gece

ve bir lâl şarkı söyler

çözülmeyen yalnızlığında bilmece



gecelerime düşer

gözlerini kaybettiğim sesi

uzar uzaklığı sabahlarıma

düşerim kaçamadığım aymazlığına



bitecekti

beraberinde bitirdiklerinle

gözlerimde yuvalanan

bir enkazın altında kalanlardır

götürdüklerinle...



Aytekin Orhan
 
---> O'na de ki ;

Beni aramaya çıkarsa düşlerin
Hüznün ruhuna çizdiği resimlerdeyim
Gamsız bir gecenin karanlığında değil
Yüreğinde kanayan kesimlerdeyim
Aklına düşerim hani olur da
Güzelliklerin görünmeyen yüzünde ara
Sevginin menfaate döndüğü yerde
Bir gönül yarasının izinde ara
Yıkılmış umutların enkazından geç
Öksüz bir çocuğun gözünde ara
Ağıtların tüttüğü evlere uğra
Bir ananın boş kalmış dizinde ara
Beni yıldızlarda arama boşa
Yüreğini yasa boğan sızılardayım
Dertlerinle bulursun beni başbaşa
Senin gibi karayazılardayım
Sahte sevgileri tanımaz kalbim
Beni seven gönüllerin ocağında ara
Menfaatle bakmasını bilmez gözlerim
Beni gerçek dostlukların kucağında ara
Mutluluğu anlatan şarkılarda değil
Yaralı yüreklerin ağıtlarında ara
Beni menfaat ve ihanetten uzakta
Yağacak sevgi bulutlarında ara
Öyle senden çok uzaklarda değilim
Görmesini bilen gözlerin bakışındayım
Belki sana senden daha yakın bir yerde
Çarpan kalbinin her atışındayım
Aklına düşerim hani olur da
Beni sığmadığın duyguların içinde ara
O kadar da kolay bulurum sanma
Beni benim seni görebileceğim biçimde ara..
 
---> O'na de ki ;

Aç kapıları, bende sahipsiz izlerin kaldı...


Unutmak "yazık" olur diye,
Boşluğunda hiç tutunmadan düşüyorum gönüllü...
Kendimi duymuyorum nicedir,
Bu suskunluk senden sonra en sevdiğim...
Sadece benim....


Gölgeler arasından izliyorum insanları, sadece suretlerden ibaret sanki herkes.
Öylesine bir boşvermişlik sarmış aslımı.
"Yüreğin sahipsizdi, emanet bende gözüm gibi bakıyorum ona" demiştin,
Gözlerini aradım, yüreğimi bulmak için,
Bulamadım...
Yüzüme çarptığın kapılarda, sessizliğine karışmış.
Dört kapı, bir çift göz, iki yürek.....
Bir sensizlik, bin sessizlik...
Hepsi bu....


"Aç kapıları, bende sahipsiz izlerin kaldı...."


En sancılı mavilerden geçtim, buz gibiydi dokunamadım
Siyaha gülümsedim, beni sevsin diye
Senin gibi...
Avuçlarımda bir parça sen kalmış,
Parmaklarıma küstüm bu "bir parça" için..
Masallarım, koşarken düşen bir çocuk gibi
Epeydir yaralı dizleri, yüzünde masum bir çamur...


Öyle derin bakma aynaya, saklanamıyorum içime
İçim dışım sen doluyor, yüreğimde çiçek açıyor, gözlerimde yaz yağmuru
Ruhumla yüzleşemiyorum..



"Kapat gözlerini, çözülüyorum......."


Gittin, herşey bitti...
Birşeye ağladım ben: Canıma...
Nehirlerce kanadım, kör oldum, sağır oldum,
Görmedim, duymadım belki ama dilini kesemedim aşkın
Şimdi sessizliğin hangi harfindesin?
Bilmediğim bu alfabede hangi heceden sormalıyım seni?



Ellerim siyah bir gece,
Yüzümün coğrafyasında binbir deprem,
Enkazda mı kaldı şefkatinin izi?


Söylesene,
En Sevmediğin Yalanın Kadar Bile Özlemedin Mi Beni?
 
---> O'na de ki ;

Aciz ve Çaresiz

Seni sevmenin kitabını yazabilirdim oysa
Gönlümdeki sözcükleri dökebilsem kağıda
İki ırmak gibi içime akan gözlerini
Ilık bir meltem gibi yüzüme vuran
Dalgalı saçlarını her okşayışımı
İçimi eriten ılık nefesini anlatabilsem
Dökebilsem kağıtlara
İsyan etmese kalem
Yokluk göstermese mürekkep
İçimdeki yansımasını kıskanmasa
Anlatabilse sözcükler
Oysa ben
Kalbimle sözcükler arasında
Anlatamadan derdimi
Ölüp ölüp diriliyorum
Seni sevmek özlemek
Özlemek ölmek mi, bilmiyorum
Ölümle hayat
Varlıkla yokluk arası bir şey
Kalbimde hep yeşeren
Ama bir türlü başaklarını yükseltemeyen
Çorak topraklar gibi
Bir kırabilse kabuğunu
Bir dökebilse içindekini
Nasıl dirildiğine sende şaşarsın
Şaşarsın valla.
Hayret ,seni sevmenin kitabını yazacaktım
Bir baktım
Seni özlemenin kitabını yazıyorum
Dokunamamanın
Acısını duyuyorum yüreğimde
Bedenimde
Kanım donuyor sensiz
Hiç bu kadar aciz olmadı
Hiç bu kadar çaresiz...
 
---> O'na de ki ;

Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun,
Daha bir dumanlı,
Daha bir derin!
Şu anda, omzumdan tanıdık bir el,
Tutup silkelese şöyle bir güzel,
Kurtulsam yükünden düşüncelerin!..


Bekir Sıtkı Erdoğan..
 
---> O'na de ki ;

Yedi Rekat Günah Kıldım Bedeninde

Dizlerinde Yedi Zikir Secdeye Vardım

İhmalin Uzak Meleğine Teninde Aldandım

Yapayalnızdım Kendi Kalabalığım İçinde

Tarih Kadar Yalnız,

Aşka Aşina, Acıya Unutkandım



Er Yüzlerde Tavaf Ettim Bunca Yıl Kalb Evini

Kırk Yemin Kurtulmuştur Sanırken İçimin Pınarlarını

İnanmadığım Allah’a

Senin Yüzünden İnandım

Adı Dua Olan Sevgilim

Yandım Yandım Yandım



Sessizliğe Borcum Var Birkaç Kelime,

Sessizliğe Borcum Var Birkaç Feryat,

Sessizliğe Borcum Var Birkaç Çığlık,

Sustum, Yıllarca Sustum Kan İçinde

Ödeyemedim Borcumu Onca Şiirle

Adı Dua Olan Sevgilim

Yandı Ruhumn Gömleği

Yedi Deryalar İçinde

Aştım Aştım Aştım



Aslında Sen Yoktun

Yalnızca Bir Duayı Sevdim Ben

Varlığın Yalanımdı

Aştım Aşktın Aşktı

Geçti Gitti Hepsi

Geçti Gitti İşte

Dudaklarım Kilitli

Yasin Yasin Yasin



Çok Şükür Ölmeden

Son Duamı Ettim Ben

Allah Beni Terk Etti

Kendi Dağımı Kazdım Defterime

Gün Geldi Buradanda Gittim

...

adı dua olan sevgilim..
 
---> O'na de ki ;

Sevmenin yeri,yaşı ve zamanı yoktur,
Yer mekan gözetmez,
Pusuya yatmış bir militan gibi,
Yüreğinden ansızın vurur geçer.
Söyle sen hangi pusudan hedef aldın yüreğimi?
Bak duygularım hala sıcak hala deli,
Oluk oluk tekmil akışlarım sen den yana.

Seni yaşıyorum doyasıya,
Sabahın sert esen rüzğarlarına,
Denizden kopan hırçın dalğalara inat.
Tebesümlerinin sıcaklıgı esti hüçrelerime,
Şebnemlerin serinliğinde.
Gergef gergef işlemişim adını sol yanıma.
Ne boran ne kar ne de fırtına,
Söküp atamaz sur üflenip,
Yer ile gök vuslata ermedikten sonra.


Çakır hayallerimin mehtap yolculuğu var bu gece.
Kaybetmedim daha ben mavilerimi,
Masum bir bulutun gölgesi altına gizlemiştim sevişmelerimi.
İyi ki değdi kirpiklerim o gamzeli gülüşüne,
Sakın uyandırma çakır keyif kalayım,
Bun dan böyle kollarında her gece.

Saçlarımda söksün artık şafaklar.
Yıldızlar bile bir başka ahenkle raks etsin semada
Su birikintilerinde dinlemek istemiyorum yağmurun sesini.
Dehlizler eskisi kadar korkutmuyor gözümü,
Hüzzam makamlarımın yerini aşk nağmelerin kaplasın.
Gökteki kırlanğıçlar şahitlik ediyor mavi umutlarıma.
Narin bir kelebeğin kadındaki renklerden,
süzülen ışıktan daha durudur sana olan sevdam.
Yetmiyor nefesim seni hüçrelerime hapsetmeye.

Şarabî bir akşamlarda sevdim seni,
Hanği siperden hedef aldın yüreimi şaşıyorum,
Kırdın kırk kilitli gönlümün zincirini,
Abı hayatla doldurdun aşk peymanelerimi
Gıdım gıdım sevdanı içiyorum.
Bırak,bırakta kollarında çakır keyif,
Sonsuz uykulara dalayım.
 
---> O'na de ki ;

BEN SEN OLSAM

Bembeyaz ellerinde kokan bir zambak olsam
Sensiz hiç yaşamasam,gülüşünde kaybolsam
Sözüm olsan dilimde, ekmeğim olsan senle doysam
Giydiğin kazak olsam,sımsıkı srılsam
Boynuna atkı olsam ,kokunu alsam ısıtsam
Yazdığın kalem olsam, içini okusam
Damarında kan olsam atsam atsam durmasam
Kulağında ses olsam,aşkım desem susmasam
Gözünde ümit olsam,beklenen haber olsam
Yanık bir türkü olsam,yüreğine dokunsam
Toprağında taş olsam,ayağına dolansam
Bitmeyen sözün olsam,dillerinde dolansam
Kollarımsa uyansan,başına yastık olsam
Geceni aydınlatan tatlı bir rüyan olsam

Ne söylesem yetmiyor, ah bir anlasan
Ben ben olmasam gülüm,
BEN SEN OLSAM
 
---> O'na de ki ;

Kaç gece uykusuz kaldım
Seni görememenin acısıyla yandım
Hayalini kurmaya çalıştım ama nafile
Hatırlanamayacak kadar uzaktın bana
Telefonum çalar diye bekledim
Oysa sen sesimi bile özlememiştin
Oylesine unutmuştun beni
ALDIRMADIM

Gezdigin yollarda aşkımı aradım
Takip ettim kumsaldaki ayak izlerini
Heryerde seni sordum
Ben sana seninle ihanet etmiştim
Anlatamadım eller güldüler bana
ALDIRMADIM

Benim icin tanriıa yalvardıgını duydum
Beni dilemişsin umutsuzca
Oysa yanındayken tutmamistın elimi
Saçımı okşamamıştın bir defa olsun
O kadar istemiştimki beni önemsemeni
Göz göze bile gelemedin benimle
Yanımdayken yoklugunu yaşadım
ALDIRMADIM

Kahırdan baska bisey vermedin bana
Her damla göz yaşımda
Acılar icinde kalmanı diledim
Ve duydumki mutsuzmuşsun
Vedalaşmadan gidisimden dolayı yıkılmışsın
ALDIRMADIM

Paylaştığımızı sandığım
Güzel gunler hatırına
Gelir af dilersin sandım
Ama gelmedin
Gururum engel oldu seni aramama
Yıkıldım ama belli etmedim
Başkasını sevdigimi düşünmeni istedim
Belki o zaman gelirsin sandım
Ama sen
ALDIRMADIN
 
---> O'na de ki ;

seni Özlüyorum

Kirpiklerimde bir kız çocuğu üşüyor.. Uzuyor bir türlü biçemediğim hasret sancıları.. Sana gelen her yola bir yaşımı bırakıyorum, büyüyorum sen miktarı…Sana geç kaldığım her zamana bir damarımı miras bırakıyorum, sana düşüyorum ben miktarı..
 
---> O'na de ki ;

Seni düşündükçe,
Sana giden her yola büküyorum kendimi..
Bir heybeye sığdırıyorum yüreğimi..
Dolduruyorum kendimi..
Bir yürek, koca bir yürek…
Dur vazgeçme rengarenk balonlu bekleyişlerden..
Özlemin ölmeden beni bekle…
 
---> O'na de ki ;

Ben ki, kendime aciz bir cümleydim senden önce..Yorgun, kırgın adamdım ben..Mavi bilyelerini kaybetmiş bir unutulmuş..Kuyularda bir karanlık, tarih sayfalarında unutulmuş…Ama sen geldin ölümden önce..Suratıma kapatılmış kapıların aydınlığına bıraktın yüzünü..Solmaya ramak kalmış damarlarıma “ can “, kurumaya yüz tutmuş yapraklarıma “ hayat “ oldun..
Esmâ ilinde keskin bıçağın dilinde ölüme koşmaya hazırlanan İsmail’e “ elif “ oldun..Sonra da sustum..Sana sustukça bir sevda gebe kaldım..Seni özledikçe 29 harf doğurdum, sonunda iki cümleyi kucağıma aldım...
"Seni özlüyorum…."

Şimdi bir yaşını doldurmaya az kalmış sevdanın koynunda,
Uzun bir yol oluyor cümlelerim..
Eskimiş şarkıları demliyorum yüreğimde..
Kucağımda Elif'in büyüme heyecanı,
Sana büyüyorum..
 
---> O'na de ki ;

Küçük bir köyün kaldırımı oluyorum sonra..
Hani kutu kutu çikolata dağıtacağımız çocukların koşuşturduğu
Sonra da küçük bir koy
Ellerimiz bellerimize kavuşup,
Rengini kaybetmiş gökkuşağına renklerini iade edeceğimiz
Balonların delice bırakılacağı..
Sonra da 29 harf ve bir cümle
Sen sustukça ben sana susuyorum..
Dudaklarım kurumadan,
Kirpiklerinin hayat dalından sağılmış,
Bir damla "umut" ikram et..
 
---> O'na de ki ;

Unutmadım sana gelen yolların yarı uykulu seslerini..
Unutmadım cam kenarları özlemlerimi...
Seni özlemin tuza dönen hallerini saklarken iç cebimde..
29 harf ve iki cümleyi kurban ediyorum..
Ve adına ithaf edilen her harf düştükçe göğsüme,
Babamın öldüğü ekin tarlasında,
Sana büyüyorum
Dudaklarımda kuruyan ölüm ölmedikçe,
İçimdeki sana yürüyorum...
Susadıkça toprağın terli dudağında,
Senin gözlerinden geçiyorum denizlere..
Kana kana içerken maviyi…
"7 harf ve iki kelime" bir hayata bağışlıyorum kendimi..
"Seni özlüyorum"...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst