---> İçinizde Birşey Kalmasın..
İnsanları zor durumlarında ortada bırakmak, onlara bu durumlarda bir takım yaptırımlar uygulamak gibi bir niyet içerisinde olmadım hiçbir zaman. Aksine, kritik zamanların kritik adamı olmayı tercih ettim. Bundan memnuniyet duydum. Eksik veya yarım kalmasın diye; elimden geleni ardıma koymadım. Kötü niyetli olmadım. Emeklerimi son zerresine kadar harcadım. Niye? Üretime cam yetişmiyormuş. Banane demedim. Kırmızı Alarmlar verilirken arkamı dönüp gitmedim. Banane kardeşim benim sorunum mu? demedim ! Kimse ortada kalmasın, bu işi ben dahil iki üç insan biliyor onların üzerindeki yükü hafifleteyim dedim. Firmayı zor durumda bırakmayayım, prestij kaybı ve müşteri memnuniyetsizliği olmasın diye mücadele ettim. Sonra ne oldu ? Üç kuruşluk insanlardan bir araba dolusu laf işittik. Sanki keyfimizden kaldık bugün mesaiye. Bugüne kadar bir kere de, mesaiye kalayım diye bir diretme içerisinde olmadım. Dün de böyleydi bugün de böyle. Sırf ihtiyaç olduğundan mesaiye kaldığım halde, sen kalkıp da bana neden buradasın gibi saçma sapan sorular yöneltirsen; alırsın ağzının payını, söylenen her cümle kaçar bir tarafına. Kalmıyorum kardeşim. Kalmıyorum (!) Fabrika da yansa, Dünya'da dursa bugünden itibaren iş için kendini yıpratan namerttir. Özellikle de çalışan insan ile çalışmayan insan arasında bir fark gözetilemiyorsa; herkes aynı kefeye konuluyorsa, beni de kötülerin kefesine koyun bundan sonra.
Enerjimi, neşemi, keyfimi kaçıranlar; umuyorum bir gün sizinde o gülen yüzlerinizde ki asık surat olacağım. Gün olur devran döner..