---> İçinizde birşey kaLmasın)
bır sabah öldüğümü duyacaksın
benim için ağlayacaksın
taze bir sabahta kapanacak gözlerim
köşe başından bir tabut çıkacak işte o benım
görenler allah rahmet eylesin diyecekler
ve arkadaş sen elinde bir çiçekle
gözlerinden yaşlar süzülecek
neden bunu yaptın diye dudakların mırıldanacak
yolda ikimizi düşüneceksin
ikimizi yaşadıklarımızı acıyı tatlıyı her zamanımızı
ve bunları düşünürken
mezarlığın beyaz taşları görünecek
derken ilk adımı atacaksın toprağıma
hoca dualar okuyacak
ağlamak gelecek içinden
zor tutacaksın kendini
düşüneceksin bir an yine o geçenleri
beraber olduğumuz zamanları, ikimizi
sonra her şeyi unutmak isteyeceksin
mezarıma bakacaksın
hayalim titreyecek karşında
sarılmak isteyeceksin fakat hocanın sesi
kaybedecek hayalimi
dönüp bakacaksın yaş toprağımı göreceksin
ve insanların yavaş yavaş kaybolduğunu
yalnız kalacaksın mezarımın başında
ağlayabiliriz artık arkadaşım yalnızız
birden çiçekler gelecek aklına
onlarla mezarımı süsleyeceksin
her zaman beni anacaksın
iki gül fidanı dikeceksin
biri beyaz biri kırmızı
her sabah iki bülbül ötecek başımda
birbirlerine ilanı aşk edecekler
aradan aylar geçecek
yavaş yavaş azalacak ziyaretlerin
buz gibi eriyecek bir gün o tüm hatıralar
bir pazar yanında arkadasınla geleceksin
ona birseyler söyleyeceksin mezarımın başında
sonra sen yavaş yavaş anlatacaksın beni
hayalim silinecek gözlerinden artık
bir sabah mezarcıya para vericeksin
bir kaç gün o sulayacak güllerimizi
zamanla açmayacak kuruyacak güllerim
boş bir yolda selvi golgelendirmeyecek mezarımı
artık bülbüller ötmeyecek
ve benim zavallı ruhum perişana uğrayacak
mezarımın perişanlığını görünce
son defa haykıracağım
elveda güllerim
elveda bülbüllerim
ve sevgilim sana ebediyen
elveda...