Gönlüm Düştü Aşk'a

---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sen hayatta deger verdiğim
Değer verince sevdiğim
Bir ömür boyu seveceğim
Daima senin olacağım
Ama bir türlü sana koşamadıgım

Gülünce gözlerinin parladığı
Ağlayınca üzüldüğüm
Sensiz olunca
Yıprandığım..
Artık gel
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

geldi geçtikoskoca güz
ederek arkasındaki herşeyidümdüz
çiçeklerden kardelen kalmış kaçak
ağaçlar yine çırılçıplak

sen geldin geçtin benden
bi ben geçemedim senden
bi hayalin kaldı bende
kalbimkalbim o da sende

mevsim ayaz şimdi buralarda
örtüsü beyazyerdeki karda
saatim yaza üç var
takvimler mi? onlara sorarsan
bu kar daha çok yağar

senin mevsimin ne şimdi? yaz mı? ayaz mı?
sevdiğin renk hala mavi mi? beyaz mı?
herşey değişirmevsimler gibi
anılar kalır geriyegüz ve gül tabi
bazen gözyaşıbazen tebessüm sebebi.
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Aşk bir bakış açısıdır.
Terk ederken bindiğin otobüsün
Bagajına sıkıştırdım kalbimi
Sen gittin ya
Şimdi havale yalıyor dondurma aldığımız çocukları.

Aşk bir bakış acısıdır.
Ben soyunduğumda yaz adresimi soruyor
Üzerime kış niyetine aldığım suç
Fişliyor beni yüklü bulutlara
İlk çarpışmanın ertesinde düşen yağmur damlasının günahı ne!
Sen gittin ya
Bir hırsız bile yeltenebilir
Dudağımda nemlenen şarkı sözleriyı çalmaya.

Aşk bir bakış acısıdır.
Hayallerime dokunma!
Parmaklarının izi kalmış zaten
Gammazladım seni bu gece
En güzel anılarıma
Alacaklar seni bu gece
Senin haberin olmadan üstelik en sevdiğim elbisenle
Çakacaklar beynime
Sen gittin ya
Bir kez daha çıktı o peygamber kanlı kürsüye
Affedeyim kendimi diye.

Aşk bir bakış acısıdır.
Gözlerimizin ilk çarpışmasında
Kazandık birbirimize yenilişimizi
Aşk oldu sanmıştık
Mutluluğumuz çok reklâmlı dizi arası
Kurulurken kısa yazışmanlığımızın ilk kalem oynatışları
Kılıçmızrak ve kalkanlarımız var
Aşk olsun diye savaşıyoruz birbirimizle
İlk yazdığım mektupta yollamıştım sana tüm divit uçlarımı
Bilsen ne önemlilerdi benim için
Senin adına ve isteyerek astığım kelimelerbeyaz kâğıtlara
Aşk olsun diyeydi
Ama aşk olmadı
Sen gittin ya
İçimdeki o asil süvari
Hiç acımadan bir uçurumun başında atını kesti.



Aşk bir bakış acısıdır.
Sevişirsen izi kalır
Sevişmezsen sızı
İzi kalır çünkü babamın imzasıyım sadece bu dünyada fazlası değil
Sızı kalır çünkü elveda diyemiyorum sana
Her çocuk kanar
Her baba ağlar
Kanar çünkü her çocuk hayata babasının mührünü basarak başlar
Ağlar çünkü her baba biraz yüzünü çocuğuna çaldırmış/yaşlanmıştır.
Sen gittin ya
Sorma gitsin
Oğlum bana bir baktı ki
Küfür gibi.

Aşk bir bakış acısıdır.
Çünkü her aşk kendini tüketerek çoğalır..

Aşk bir bakış açısıdır
Hâkimin gözlüklerinden görünen
En iyisi bile sonlanır.
Sen gittin ya
O koridorda hala topuk seslerin yankılanır.
Ben kaldım ya
Bende bir gümbürtü koptu ki sorma
Adım artık hiç diye anılır.
Soyadım rafa kalkmıştır.



İnan Arslanboğan ~
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

sevmek; bakmak değil görmekse eğer
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer
SENİ SEVİYORUM....

* * * * *

sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer
SENİ SEVİYORUM

* * * * *

sevmek; yatağa uzandığında seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer
SENİ SEVİYORUM

* * * * *

sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer
SENİ SEVİYORUM
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

bir sefil rüzgar esince
güneş gidip ay gidince
yıldız körelip sönünce
beni hatırla muhur gözlüm......


bildigin yollarda kaybolunca
şişeleri kırıp aglayınca
başını egip usulca beni hatırla zeytin gözlüm...


haykırıp daga taşa kusunca
suyu aşa kalınca
yanlız başına kalınca
beni hatırla canımın içi.....


ısıklar sonunce birden bire çöküp bir köşeye
dizinin üstüne yaslı gözlerle
beni hatırla sevdiceğim....


sevdiklerin senden kacında
tek taşına yanlız kalınca
adın herkesce unutulunca
beni hatırla bitanemm.
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sen benimsin” demeseydin de
“Ben sana aidim” deseydin..
Başka ellerde olsan da varlığını hissedebilirdim belki…
Söylemedin ki…


“Senin için her zorlukla savaşırım” değil de;
“Senden gelen hiçbir şey zorluk değil” deseydin;
inanırdım yüreğinin sadece bana ait olduğuna…
Söylemedin ki…


“Sen olmadan yaşayamam” değil de
“Sensizlik diye bir şey yok;
sen var olmasan da benimlesin” deseydin;
inanırdım sevginin sonsuzluğuna…
Söylemedin ki…


“Sen benim rüyamsın” değil de
“Gerçekleşen rüyamsın” deseydin;
uzağında da olsam yaşatırdım bu gerçeği sende…
Söylemedin ki…


“Sen benim eş ruhumsun” değil de ;
“Sen aslında Bensin” deseydin;
yokluğunda da devam ettirirdim sen olmayı…
Söylemedin ki…


“Seni Seviyorum” değil de
“Seni hep seveceğim” deseydin
yalan da olsa sevgin inanırdım bana bir gün döneceğine…
Söylemedin ki…


“Seni çok özlüyorum” değil de
“Seni özlemek bile güzel” deseydin;
ayrı da olsak inanırdım beni her dem yüreğinde yaşattığına…
Söylemedin ki…


“Sen benim için çok özelsin” demeseydin de;
“Özel olan her şey sende saklı” deseydin;
kendimi şimdi böyle basit hissetmezdim…
Söylemedin ki…


“Bir gün bitecek” demeseydin de
“Aslında seni hiç sevmemişim.” deseydin ;
en azından delikanlı biri yaşatırdım yüreğimde…
Ama yapamadın ki…


Vedalaşabilecek kadar yürekli olsaydın
aklıma geldikçe gülümseyebileceğim hoş bir anı
güzel bir tat olarak kalırdın bende…
Yapamadın ki...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ne zaman yazılmış sana onca şiir !
Nasıl sevmiş seni gönüldaha dününü bugününden ayırt edemezken
Nasıl bir sevdaya müptelâ olmuş ¿!
Yok oluşa mı bunca sevda ! yok olmaya mı içimdeki nar ¿
Nasıl bir vurgun nasıl bir ihtilâl nasıl bir Terk-i diyardır bu ¿
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Söylesene kaç dem yaşatır bana dünden kalma aşklar[ın] ¿
Kaç gece sûkut ederim sessizliğinle ¿ kaç gecedir ki bu ömr-ü cihân ¿…
Nedendir o zaman bunca isyan bunca gözyaşı ¿!
Söylesene nâr-ı ateş; Cehennemimde de devam edecek mi ¿
Yakacak mı sevdâların koru beni cayır cayır !
Söylesene sevdân cehennem ateşin[m]e ; kaç damla aşk olup söndürür ¿
Bitmez ki cehennemin nâr-ı ateşi bitiremezsin ki dün’deki sevdalarınla!
Ben ki alev alev yanmaların müptelâsı
Alevim sevdândır Yârsevdândır !





Yanan nâr-ı ateşi’mi söndürsün ‘en büyük sevdân’ …
Kurtar[ma] beni Cehennem’imden !
Günahkârsın ! bir damla gözyaşın bile dindirmez alevi
Burada da yaşatmaz ki bana ‘cennet’i aşkın!
Neydi ki zaten sevdân
Yanmadı mı Mecnun LeyLa’nın ardın sıra …
Dağlar delinmedi mi ?






Senin sevdân neydi ki Sevdân’dı korumSevdân’dı Cehennem’im !
Haydi söndür nâr-ı ateşi haydi Mecnunum ol !.






Şirin’in Ferhat’ı Züleyha’nın Yusuf’u gibi
Haydi söndürsün artık inci tanesi olan gözlerinden damlayan gözyaşı[n] !
Bitmez ki dinmez ki alevim yitiremezsin Nâr-ı ateşimi …!
Yandığım sevdân’dır Yâr sevdân’dır …





Mahşer-i Cümbüş’ü yaşıyorum … kalabalıklar arasında çırılçıplağım !







Ruh[um] nasıl da ‘soysuz sevdaya’ tutkun !






Şimdi ruhuma‘soysuz sevdan’dan; bin bir günahlar giydiriliyor …
Çırılçıplak ! Yalınayak ‘ kimsesizim onca kalabalığın arasında …
Üşüyorum ! ‘soysuz sevda’m ısıtsana beni Tutsana ellerimden-
duymuyor görmüyorsun-
Nasıl bir sevdaydın nasıl bir aşktın
ki medet umuyorum senden !





Cehennemimde yanıyorum‘soysuz sevdan’la







Çekiyorum cezamı çekiyorum nefsime yenilmenin cezasını …





Haydi Ferhat olup
Bir düğme uğruna bir gecelik heves uğruna yan !
Haydi yansana !


Nasıl bir sevdasın ki nasıl bir nâr-ı ateşti ki bendeki sevdan ¿!
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Karanlık düşürmüş ayını masmavi denizin üstüne...
Her yakamoz...
İçimde her geçen büyüyen inançlı sevdamın sevinçli ezgilerinde
sana dökülüyor kelimelerim...



Kalbimin çıkmaz sokaklarına düşen bir ışıksın sen sevgili...
Gece tüm karanlığıyla gelirken üstüme üstüme
bir gülüşünle aydınlanıyor siyaha kesmiş odam...
Koynuma dolduruyorum seni yıldız yıldız...
Bir sözünle duruluyor hırçın dalgalı KARADENİZ'im...

SENİ SEVİYORUM...



Özgürlük rengi gülüşler afişliyorum kentimin duvarlarına...
Soysuz vakitlerin darağacına asıp
kanlı cam kırıklarıyla dolu geçmişimi
tek hamlede infaz ediyorum ihanete yenik acılarımı..

ŞAH diyorum işte kanayan yerlerime.
umudun direnciyle ördüğüm KALE'lerin aşılmaz yüksekliğinde
MAT ediyorum çirkinlik şahı sancılarımı..
başı dumanlı dağların sevdayla emzirdiği
cesur (b)akışlı coşkun bir nehir dökülüyor KARADENİZ'ime...
Tepeden-tırnağa AŞK kesiliyorum (b)akışının karşılığı...



Seni umudumlaseni direncimle
seni tüm kalbimle seviyorum sevgili...
Taşa değmesin diye yola çıkmış düşlerin
her gün mıntıka temizliği yapıyorum yollarına...
Düştüğün Uzlet_i sancılara koşturuyorum tüm varlığımı...
Seferberlik ilan ediyorum içimde...
Gece yarılarındakulağıma fısıldadığın AŞK kokan sözlerle
huzur dolu uykulara uyuyor ruhum...

SENİ SEVİYORUM düşlerimin perisi..



Sabahları besmelelerle açtığım gözlerime
günaydın oluyor gülümseyen yüzün...
Sularımda dürülen dalgalarım tarıyor kumral saçlarını...
AŞK (b)elâ'sıgözlerini bir dem unutmuyorum
yalnızlığımın en ağır zamanlarında bile...



Seni yüreğimleseni düşlerimle
seni dilimdeki türkülerle seviyorum sevgili...
İçtiğin sigaranın dumanındaki halkalara asıyorum özlemlerimi...
Bir uzun hava gibi soluksuz çekişini izliyorum kendimi...
ve altıgen kül tabağında sönüşümü...

Seni canımlaseni kanımla
seni tüm varlığımla seviyorum sevgili...
İhanet düşmüş düşlerimizin karanlığında;
tedirgin zamanlardan çekip çıkardık bu sevdayı...
Sen acılarına ağlıyordun
ben tenimde unutulan yangınlarda yanıyordum...
buluştuğumuz kavşakta bakınca gözlerine
yok saydım tüm acılarımı(zı)...



Şimdi bir koluma özgürlüğümü
diğerine seni takıp yürüyoruz sokaklarda...
Tanı(ya)madığımız hain yüzleri ardımızda bırakarak...

Seni bedenimleseni ruhumla
seni (c)esaretimle seviyorum sevgili...




Dilim(iz)de ıslıkla söylenen sevda türküleri :

"DEMİR KAPLARI YAKIP GELDİM...
ALEVLERİM İSYANDIR...
UMUDU KUŞANIP GELDİM...
SICAKLIĞIM SEVDAMDIR..."
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Sen Gibi Seviyordu..Yokluğun yalnızlık..Yokluğun yüreğimdeki en derin çığlık… .Neresinden dalsam hayata… Hep bir yer açmak istedim sana.. Orada olmalıydın.. Hep yanıbaşımda… Ne zaman yokluğunu hissetsem….İnadına çağırdım seni.. Kokuna ihtiyacım vardı…Nefesine…



sen gitmemi istedin benden… ben senden gidemedim… senden gitmek kolaydı belki ama zor olan birşey vardı….zor olandı beni sende tutan.. yani ne senin bedenindeki ince nezaket ne de bedenimdeki seni arzulama hissi… bunlar değildi bırakması zor olan… bırakması zor olan birşey vardı sende ya da birşeyim ama ben bırakamadım o bırakması zor olan şeyi…



Ben senden gitmedim diye sen benden gittin… oysa anlamalıydın gitmenin imkansız olduğunu… gitmenin tek adının olduğunu… Gitmenin Ölüm olduğunu… soğuk bir ölüm… anlamadın ya da anlayamadın.. yoksa anlamamak işine mi geldi?

… anlamamak işine gelmiş olamaz.. çünkü sen benim yanımda iken sanki mutluluktan uçuyor gibiydin.. yani bu güzel his bir anda hemde sebepsiz yere kin ve nefrete dönüşemez.. dönüştü mü yoksa? Çünkü sen akıllı bir kızdın anlardın gitmenin ölüm[üm] olduğunu ve bunu bile bile gidemezdin benden.. oysa çok ağlayarak çok ağlatarak savaşmadan kaybetmekten korkmadan öylece çekip gittin..





Şimdi ne istiyorum biliyor musun?



sen gittikten sonra yaşadıklarımı hissettiklerimi ucu bucağı olmayan hayallerimi ve senin için ve o zor olan şey için ve o soğuk ölüm için kurduğum düşlerin süslediği yazılarımı… hepsinin ama hepsinin farkına varman hepsinden haberdar olmandı tek istediğim şey. yada benim cesedimin üzerinde bıraktığım o şahane sözleri okumanı ve sonra "gitmedim gidemedim" diyebilmeni isterdim…



belki bu yazı yazıldıktan aylar sonra okunacak senin tarafından ama aylar değil yıllarda geçse bu yazıyı okudugunda benim cesedimi bul çünkü cesedimin üzerinde sana asla söyleyemediğim bir çift sözü işiteceksin… unutma cesedimin üzerinde yaka cebimde olacaklar..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Mavi olmalı senin rengin

Bir ilk bahar gününün gökyüzündeki rengi.

Mavi bulutlar üzerindeki beyaz melek.

Evet sen mavi olmalısın.

Bir yanın hüzün bir yanın gizli aşk.

Geceleri sessizce ağlayan

Geçmişiyle hesabı hiç bitmeyen.

Haksızlıkların arasından

Bir melek gibi karşıma çıkan.

Sen bana maviyle geldin.

Yıllardır içimde hasretini çektiğim mavi.

Asla durulmayacak.

Kırmızı kalbimin sığındığı mavi liman.

Evet sen mavi olmalısın.

Önüne ördüğün siyah duvarların arkasındaki masum kız mavi elbisesiyle.

Gözleri hüzünlü ama büyük yüreği sevgi dolu.

O masum kızın yanındayım şimdi...

Belki de önündeki duvarı aştım.

Önemli olan duvarın bu tarafına elele geçebilmek.

Eğer gelirsen mavi bir aşk

Mavi bir gökyüzü

Maviyi çok seven bir kırmızı var.

Sen mavi olmalısın.

Birlikte gökkuşağına katılacağımız mavi.

Asla kimsenin ulaşamayacağı

Sadece uzaktan izlenen renk cümbüşü.

İkimiz de hep orada olacağız.

Sen mavi ben kırmızı.....
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı
yürüyüşlerimizi
sevimli haşarılığını
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Ey gönül! Yaşadın mı acıyı






Yaşadın mı acıyı
en derinine nakış nakış işleyenini.
Yaşadın mı vuslatı yârsız.
Kavuşmak ümidini erteledin mi hiç sonsuza.
Hiç kabullenmeye çalıştın mı onsuzluğu.
Onu ararken kendini kaybettin mi.
Ağladın mı gecelerce gizli saklı yüreğinle.
Hiç dost oldun mu acıylasırf onun için.
Uykusuz kaldın mı bir maşuk uğruna.
Peki ya karşılıksız kaldı mı bütün bunlar hiç.
Dünya gözüyle umduğunu göremediğin oldu mu.
Hiç ölümü düşündün mü vuslat uğruna.
Hayatını bir kenara itmeyi bildin mi gerektiğinde.
Hiç secdeden böylesine keyif aldın mı.
Alnın hiç bu kadar sıcak oldu mu.
Yalnız kalmak için en yakınının kalbini kırdın mı.
Onu düşlemek için kalabalıktan çekildin mi.
Hiç yaşadın mı onu onsuzluğunda.
Fark ettin mi varlığının dipsiz kuyularından sana baktığını.



Eyy gönül!!





Sen hiç aşık oldun mu?...





Bırakma beni diye yalvardın mı semaya nazır.
Onun nazarıyla kendine bakmayı arzuladın mı.
Yandın mı tüm varlığınla.
İstedin mi yok olmayı.
Sevildiğini merak ettin mi.
Hiç gökyüzünü bu kadar berrak gördün mü.
Denizi böylesine sakin.






Ya düşündün mü nefreti bile hayır getirebileceğini
Söylee???





Söyle gönülsöyle..
Hiç tattın mı aşkın en tatlısını.
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para tarifeler beklentiler randevular taksitler iş
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil
içeri yüreklere derinlere doğru işlemeye başlar bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın hem de ortasında.

Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır yitirdikleri de...
Newyork'ta bir sokakta o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır ona emanettir
sanki ama o çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili
kanımıza karışan ilkel acı o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır inan...
Kim demişti hatırlamıyorum aşk varlığın değil yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde o yoğun aşık olduğum yıllarda
gözüme uyku girmez dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri
o karanlık o hüzünlü sokakları dolaşır insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler eksik babalar parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır daha da eskilere gider
hep o ilkel acıya o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini kimselere kendini anlatamaz evlere kapanır...
Bazen denizler kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp soluğu evlerde alacağız ya da denizler
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak yenilgimizi umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak...
Para tarifeler beklentiler randevular taksitler iş
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü sırlarını
cesaretini bilgeliğini ve o ilkel o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek sonra geçecek...

Hadi oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Eşkıya Bir Kahır Biçti Ömrümü
Sonrasında Canhıraş Kavgalar..Küskün Ölümler...
Aynı Yollardan Geçtim..Farklı Sehpalarda İdam Edildim
Ve Unutmanın En Deli Yükünü Taşıdım Ben Sözlerinin Kahpe Yüzünde!!!
Yalanın Ve İhanetin İnsafsızlığı Bendeydi...
Benden Soruldu Uykusuzluğun Yük Olduğu Gecelerin Hesabı!

Aşkı Geçemedim Vuramadım Sökemedim Kıramadım!!!
Kendime Kaldım... Kendimi Topladım. Tuttum Elimden. Bağladım Gözlerimi
“Aşk!” Dedim Attım İçime Seni...
Sonrası Kimsenin Kalbini Meşgul Etmeyecek Kadar Basit:
İçimde Bir Sen Aşk İçinde...
İçimde Bir Ben Bir Sen İçinde
İçimde Bir Biz Bin Hiç İçinde...

Sırrın Kalemine Perde İndirdim
Ve Ben Bir Kez Daha Ye-Nil-Dim!!!

Kahraman Tazeoğlu
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Karanlığa basa basa yürüyorum….
Yol bomboş….
Etrafta ürpertici bi sessizlik…
Tüm yalnızlar kuytu köşelerinde…
Tüm kalabalıklar bibaşına kalmış….
Gözlerim kamaşmakta…
Gelen ışıksa bile….
Görmek istemiyorum…




Karanlığa basa basa yürüyorum….
Ve nedensizliğe bata çıka….
Nefes olsam varmıştım hedefe….
El olsam sıkılmıştım….
Sevmek sahipsiz bi sevginin kendisini….
Tüm samimiyetle…..
Bir ezgi duyarım her adımda….
İçten….
Bir mızıka çalmakta sanki….
Dinlemekteyim ruhuma sarılmış.…
Baktığım bastığım karanlık….
Gördüğüm gözler asılı olduğum…
Duyduğum beklediğim çelme sehpama…
Son dakikada güldüğüm hayal….
Duygular….
Zincirli….
Aşkın ellerinde kelepçe…..
Ayakları gömülü toprağa…
Lakin…
Sevmiş bulundum….
Karanlığa basa basa yürüyorum…
Ağzımda aynı şarkı sözleri sözleri….
Gene aklımdasın…
Seni seviyorum..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bir gece yarısı
Yine uyku tutmadı gözlerimi
Açtım penceremi
Öylece bakıyorum yıldızlara
İçimde küçük bir heyecan
Gözlerimde iki damla Gözyaşı
Aklımda sen
Fikrimde sen
Sen sadece sen
Öylece bir sabah
Yine kahvaltı yapıyorum
Bir ısı kapladı içimi
Yine sen geldin aklıma
Yutkunduğum her lokmada
Çayımın her yudumunda
Yine sen sadece sen
Ne yapsam ne etsem nerelere gitsem
Seni unutsam seni sevmesem
Ama yapamam asla yapamam
Çünkü her şeyim SENSİN SADECE
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Hangi karanlıkta saklanıyorsan söyle
Aydınlıklarımla geleyim sana
İçinde özlemlerimi son buldurucak
Şarkılarımı getireyim berabimde.
Hazır değilsen söyle yıldızlara...
Göz kırpsınlar bana
Onlarda bilirler aşıkların yüreklerini
Yoksa kayarmıydı sevdalılara.
Yada istersen sen gel
Bahar görmeden güldür yüzümü ki
Kuşları kısk...anmasın baharın
Rüzgarı ellerinden devşirmesin sevdamızı.
Eğer benden kaçıyorsan yorulursun
Söyle?
Daha ne kadar uzaklaşabilirsin ki benden
Gittiğin yerde değilmiyim zaten..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

aranlığa basa basa yürüyorum….
Yol bomboş….
Etrafta ürpertici bi sessizlik…
Tüm yalnızlar kuytu köşelerinde…
Tüm kalabalıklar bibaşına kalmış….
Gözlerim kamaşmakta…
Gelen ışıksa bile….
Görmek istemiyorum…




Karanlığa basa basa yürüyorum….
Ve nedensizliğe bata çıka….
Nefes olsam varmıştım hedefe….
El olsam sıkılmıştım….
Sevmek sahipsiz bi sevginin kendisini….
Tüm samimiyetle…..
Bir ezgi duyarım her adımda….
İçten….
Bir mızıka çalmakta sanki….
Dinlemekteyim ruhuma sarılmış.…
Baktığım bastığım karanlık….
Gördüğüm gözler asılı olduğum…
Duyduğum beklediğim çelme sehpama…
Son dakikada güldüğüm hayal….
Duygular….
Zincirli….
Aşkın ellerinde kelepçe…..
Ayakları gömülü toprağa…
Lakin…
Sevmiş bulundum….
Karanlığa basa basa yürüyorum…
Ağzımda aynı şarkı sözleri sözleri….
Gene aklımdasın…
Seni seviyorum..
 
---> Gönlüm Düştü Aşk'a

Bir gece yarısı
Yine uyku tutmadı gözlerimi
Açtım penceremi
Öylece bakıyorum yıldızlara
İçimde küçük bir heyecan
Gözlerimde iki damla Gözyaşı
Aklımda sen
Fikrimde sen
Sen sadece sen
Öylece bir sabah
Yine kahvaltı yapıyorum
Bir ısı kapladı içimi
Yine sen geldin aklıma
Yutkunduğum her lokmada
Çayımın her yudumunda
Yine sen sadece sen
Ne yapsam ne etsem nerelere gitsem
Seni unutsam seni sevmesem
Ama yapamam asla yapamam
Çünkü her şeyim SENSİN SADECE
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst