Fıkra Arşivi 2 ! . . .

İKİ VAKTE KADAR


Eski deyimle basur (yeni ve bilimsel söylenişiyle hemoroit) çekenler bilir çok ıstırap veren bir hastalıktır. Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki...Derken biri Kahve telvesi sür deyince bir yerlerden kahve bulmuş.Bol bol koyup pişirmiş.Sonra da avuçladığı gibi sürmüş.Sürmüş ama...Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş eğilmiş.Doktor da eğilmiş bakarken...Hasta sormuş :
-Ne var doktorcuğum? Ne gördün?
-Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.Birde uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.Haaa Bir de mektup var.
 
BAKAN


Bir ülkede bir bakan kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki gazeteciler mat olsun diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
 
BAKAN KARISI?


Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?
 
BEN AYİ DEĞİLİM
Arabasını park edip lokantaya giren adam çıktığında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur.Cam sileceğinin altında bir kağıt vardır.Kağıdı açtığında şu satırlarla karşılaşır :
-Ön vitesle geri vitesi şaşırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar.Ne halin varsa gör o kadar enayi değilim!
 
BEBEK


Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar :
-Pardon arkadaş demişler karı-koca. "Bizim odada mı yatarsın bebeğin odasında mı yoksa boş bir odada mı?
Adam düşünmüş :
-Karı-koca nın yanında yatılmaz bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben boş odada yatarım demiş.
Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor.
Adam:
-Kızım senin ismin ne? diye sormuş.
Kız :
-Bebek amcacığım ya sizin isminiz?...
Adam :
-Eşek kızım eşşşeeek...
 
HEP BOĞA MI?


İspanya'da tatilini geçiren turist restoranda tipik bir İspanyol yemeği yemek istemişti. Listeyi uzun uzun inceledi.Cojano adı dikkatini çekti.Ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.Parmağını basıp garsona işaret etti.Garson bir tabak içerisinde yemeğini getirdi.Nefis bir şeydi ama içindekinin ne olduğunu çıkaramadı.Bir çeşit etti ana ne?...Garsonu çağırdı ve sordu...Garson anlattı :
-Bugün boğa güreşlerine gittiniz mi bayım?
-Evet...
-İşte bu yediğiniz yemek bugün arenada öldürülen boğanın yumurtalıklarından yapıldı.
Adam ertesi gün gene aynı restorana gitti.Tadı damağında kalan yemeği Cojano'yu bir kez daha istedi.Lezzetle yedi.Artık ahbap oldukları garson hatır sormaya geldi :
-Nasıl memnun kaldınız mı bayım?
-Kaldım kalmasına ama bir şey dikkatimi çekti.Dün yediğim Cojano biraz daha büyüktü gibi geldi bana.
Garson başını iki yana salladı :
-Her zaman boğa kaybetmez bayım
 
RESİM


Leyla ağacın altına oturmuş resim yapıyordu.Babası kızın elindeki bomboş kagığıdı görünce sordu :
-Leyla ne resmi yapıyorsun bakayım?
-Çimenlikte bir keçi resmi.
-Çimenler nerede?
-Keçi hepsini yedi.
-Ya keçi?...
-Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.
 
ÖNEMLİ NEDEN


-Hayrola nereden?
-Be be ben mi?Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardı radyoda?
-Spi spi spi spiker sı sı sı sınavı vardı da...
-Eeee ne oldu?
-Bı bı bı bırak yahu?Kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadılar.
 
HOO!!!


Doğu köylerinden birinde kış kıyamette adamın birisi ölmüş.Köylüler cenazeyi kızakla mezarlığa götürüyorlarmış.Ama daha mezarlığa varmadan kızak da ****ler de çamura saplanmış.Köylüler uzaktan ****lere bağırmışlar çağırmışlarsa da kimse çamura girmeyi göze alamamış.
O sırada birisi bakmış ki; dirilerden hayır yok ölüye seslenmiş :
-Ulan öldün öldün de ****lere bir "Ho!" diyemeyecek kadar mı öldün mübarek?
 
ÇORAP


Ayakları çok fena kokardı. Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.
-Hay hay dedi arkadaşı.Ama eve git ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim dedi.
İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum.Nah!...
 
KIZAMIK

Bey telefonu açıp seslendi :
-Alo...Doktor Bey bizim oğlan kızamık.
-Biliyorum dedi doktor dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..
-Ama doktor bey oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.
-Doktor bey bir şey daha var sonra hizmetçiyi bende öptüm...
-O... İşler çatallaştı hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.
-Ya..sonra ben karımı öptüm...
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...
 
MİYAW


İki deli akılhastahanesinden kaçmaya karar vermişler. Gece vakti hızlı bir şekilde duvardan atlayarak boşluktaki tarlaya çıkmışlar. Tellerin arasından sürünerek ilerlerken bir bekçi bunların hışırtısını duymuş. Hemen bağırmış: "Kim var orada?" Delilerden biri hemen: "Miyaw miyaww" diye seslenmiş. Huşırtıyı kedinin çıkardığını zanneden bekçi tam geri dönecekken deliler yine sürünmeye başlamışlar ve yine bir hışırtılar başlamış. Bekçi hemen dönmiş ve bağırmış: "Kim var orada?" İyice sinirlenen deli: "Miyaw dedik ya len" demiş
 
SERT KOVBOY


Bir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden kötü bir rastlantı sonucu at kayar.
-Birder kovboy kısaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-İki der kovboy.
Biraz daha ileride at bir engel karşısında az kalsın dengesini kaybeder gibi olur bu kez kovboy ne bir ne iki der.Kadını attan indirir ve :
-Üç der!
Ve bir tabancayla atı öldürür.
Genç evli kadın dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.
-Herşeye karşın biraz sert yapmamalıydın!
Ve kovboy sayar :
-Bir!
 
EFENDİ MANİTU


Stresten bıkmış adamın biri uzun bir deniz seyahatine çıkmış. Fakat şanssızlıktan gemi batmış ve sadece bu adam kurtulabilmiş. Günlerce minik bir tahta parçasının üstünde denizde yol aldıktan sonra minik bir adaya gelmiş. Adam daha ne olduğunu anlamadan yerliler bunu almış götürmüşler. Adam yüzlerce yamyam yerlileri görünce: " Eyvah boku yedik." demiş. Tam ağlayacağı sırada gökten " Hayır evladım boku yemedin" diye acayip ve gür bir ses gelmiş. Şaşıran adam: "Sen kimsin ya?" demiş. Yine aynı gür ses "Ben ulular ulusu efendi manitu' yum." demiş. İyice şaşıran adam: "Peki Efendi Manitu ne yapmam lazım?" demiş. Hemen cevap gelmiş: "Şimdi sakin bir şekilde sağ tarafındaki yerlinin mızrağını kap en önde duran ve başında bir sürü tüy olan büyük yerliye sapla" demiş. Adam hemen can havliyle mızrağı kapıp şef yerliyi öldürmüş. Yine aynı ses son kez gürlemiş " İşte şimdi boku yedin evladım!"
 
ELTİMGİLE GİDİYOM


Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.
O sırada bakmış ki; bir kadın elinde tuttuğu çocuğuyla kırmızı yanarken karşıya geçiyor.Hemen seslenmiş :
-Hanım hanım! Nereye?
Kadın dönüp :
-Vıy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom.
 
KAZANAN KİM


Ağa ile ırgatı köyden kasabaya giderken...Bir ara ağanın aklına bir muziplik geldi :
-Bak dedi şu yol kenarında ineklerin bıraktığı ¤¤¤ekleri yersen...Bu arabamı da atları da koşumları da sana veririm.Senin olsun.
Irgat gıcır gıcır arabayı atları koşumları görünce düşünmedi bile...¤¤¤eğin hepsini yiyip bitirdi.
Kasabaya gittiler alışveriş yaptılar dönerken...Ağa birden düşünceye daldı."Muziplik derken araba da at da koşumlar da gitti"diye :
-Bana bak dedi arabayı atları koşumları geri istiyorum.Kaça verirsin?
-Para filan istemem.Aldığım fiyata veririmağa...
-Yani?
-Yanisi şu ; Bak karşı kenarda duran ¤¤¤ekleri gördün mü?Sen de onları ye!Al arabayı atları koşumları!...
Baktı başka çare yok ağa da eğildi zorlana zorlana yedi ¤¤¤ekleri...
Tam köye yaklaştıkları sırada ırgat gülmeye başladı kendi kendine...
-Ne gülüyorsun diye sordu ağa bir şey mi var?
-Nasıl gülmem ağam?Biz yola çıkarken bu araba da bu atlar da bu koşum da senindi.Şimdi yine senin...Peki öyleyse biz o ¤¤¤ekleri niye yedik?
 
ŞEREFSİZ

Hollywood'da güzel bir evde bir parti veriliyor.Partinin sahibi partiyeheyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor :
-Arkadaşlar akvaryumdaki iki Pirana'yı bu havuza atacağım.Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördügünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir.
Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayanı da hediye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu topu da veriyoruz.
-Slaaaaash!!!...
Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor.Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor :
-Nerede o ********!
-Beyefendi o havuzun karşısında!
Adam şaşkın şaşkın :
-O değil! Beni havuza iten ******** nerede......
 
DAHA ÇOK İSTİYOR...


Çocuk okuldan bir gözü şiş olarak dönünce annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim barışırız.
Ertesi gün çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı daha çok pasta çörek istiyor!
 
PATATES


FBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış. Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış.
Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: " Miyaw miyaw." İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: "Hav hav." diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: " Patateeeeesss
 
Temel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele... Asil yer sahibi gelmis;
- Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz?
- Temel: Hayir
- Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin
- Temel: Hayir
Yer sahibi gider Hostese basvurur.
- Hostes: Beyfendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen
- Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur.
- Kaptan: Temelin kulagina bisi fisildar ve Temel gecer Arka tarafa oturur.
Herkes hayret etmis biz bu kadar urastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.Dayanamiyorlar Kapatana Soruyorlar;
- Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzona Gitmez
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst