Dün gece

---> Dün gece

Bir gece bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.

... Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsun,kanatlarımız
Dokunarak uçalım..

İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın
 
---> Dün gece

“Unutursun! ” deyişine

unutmak, yıldızların ciğerine saplanan
bir lâle yaprağına gömmektir sevgiliyi
... unutmak, bir kaktüsün küllerinde ansızın
alevli bir tapınak eylemektir sevgiyi
unutmak, semendere zehir sunmaktır, gülüm
taş dolu yüreklerin lügatinde bulursun
unutmak, sessizliğe yine kanmaktır, gülüm
unutulursa şair, sen de unutulursun

bir dağın bir kuyuya tıhum ektiği yerde
balığın yüzgecinden irin döktüğü yerde
kralın, kölelerin emrinde yürüdüğü
geminin bir köpükte okyanus aradığı
ay’ın arzı terkedip gökte durduğu ândaa
serseri bir kurşunun ay’ı vurduğu ânda
başını ellerinin arasına al ve dur
işte o lahza gülüm, bu can seni unutur

unutmak, bir saatin kırılan camlarında
zamanı çürüterek öldürmektir sevgiyi
unutmak, bayramlığı giydirilen çocuğun
aldatılan göğsünde vurmaktır sevgiliyi
unutmak, bir ülkenin tozlu kaldırımlarında
taşlara boğdurmaktır yağız atlı yiğidi
unutmak, susturmaktır yolların ayrımında
şairlere can veren muhteşem bir ağıdı
unutmak, koparmaktır çiçekleri dalından
sisli bir yalnızlığın ekseninde bulursun
unutmak, ayırmaktır arıları balından
unutulursa şair, sen de unutulursun
 
---> Dün gece

Anladım...
Ayaklarımın altındaki dünya değil.
Çocuk sevinçleri, ipinden koparılmış uçurtmalar.
Bulutu ve suyu izliyor soluk bir sonsuzluk.
Anladım...
Yüreğimdeki rüzgarla sürükleniyorum...
 
---> Dün gece

Ve yine ihtiraslar yankılanacak, gecenin en sessiz anında,
Düşlerin, kilden formların arasında hayat bulduğunu göreceksin,
Ve yine coşkuyu tadacaksın, var oluşun mahremiyetinde,
Şeytanın günahlarını paylaşacaksın isteyerek,
Ve gün doğarken, hiç bir suçluluk duygusu hissetmeden,
Sigaranda kalan son nefesi çekeceksin yine.
 
---> Dün gece

RUHUMU SENDE KAYBETDIM...
Cismim buradaysa ruhum nerelerdeydi?
Hangi hatiralarla giden senelerdeydi?
Ah yoksa ruhumdami o terketmelerdeydi?
Benimle degil belirli bi bawka ellerdeydi.
Ben aradikca onu daha hizli kaciyor.
Benden uzaklawtikca sorular zorlawiyor.
Cismimden gitti ruhum,terk etmiw olsa gerek.
Artik ne ben onlayim,ne o bende yawiyor...! Nice yillar oldu senden gitdim.ama ruhumu sende kaybetdim.
 
---> Dün gece

Bana sevmeyi öğrettin
Sana sevgimi anlatamadım
Anlamadan öğretebiliyorsun ya
İşte ona yanarım

Vitamini çekirdekte
Kerameti narındaymış
Bil ki ben o gerçeğe sevgilim
Sayende yakınlaştım

Ama uzun,ama kısa
Azı sefa,çoğu cefa
Bir kez yada defalarca
Her yüreğin tattığı, değişmez kıvamıyla
En müseccel markadır aşk
Her hakkı kendinde saklı...
 
---> Dün gece

Bir Ömür Yetmez

Bozdum sessizliğimi, içimde tüm haykırışlarım,
Rüzgara yenik düşen çürümüş bir dalın farkını gör şimdi bende.
Kanadı ıslanmış bir üveyk yavrusunun, uçma çabaları ve uçumamaları bende..
Ve bir yolcunun ardından el sallayan yine ben! Ben ki; Hiç kırmadım kırılmaktan öte!
Ben ki; Aşk'a dair ne varsa, hatıra diye yer verdim gönül defterimde, ve ben düetini yaptım
Yarım kalmış sevdaların hüzzam dolu bu eserinde... Bende giderim bir gün,neme lazım bu kocaman şehirde
bir başına yaşamak. Hani onca kalabalığın içinde bir benmiyim yoksa görünmezliği başaran!
Bir benmiyim anlamadım sensizliği hep ölümle karıştıran?
Klavuzunu kaybetmiş bir yolcunun farkını gör şimdi bende.. Beş dakika farkla kaçırılan bir vapurun
Unutulmuş yolcusuyum bu limanda, saatime bakarım sanki beş dakika geri gelecekmiş gibi...
Artık fondipliyorum yalnızlığımı çarçabuk kafa yapsın diye,
Sanırım tekrar tekrar ediyorum seni kusuruma bakma, sen sarhoşluğuma aldırma...
Hani sana son okuduğum o roman!
Hani sen hep gözlerini arnavut kaldırımlarına dikerdin, bir çocuğun yaptığı hatayı yere bakarak benimsediği gibi..
Kimseler bilmedi iç savaşımın hangi cephede olduğunu ve sancılarım dahada bir artçı depreme uğradı sanki..
Sanırım tekrar tekrar ediyorum seni kusuruma bakma,korkarım son vapuruda kaçırırım bu gidişle.
Az kalsın unutuyordum! İşte o roman... Galiba ön söz gerekmez?
Çünkü Seni sevmeye BİR ÖMÜR YETMEZ...
 
---> Dün gece

Yitirmek korkusunu göze almak,
Sevmeye eşit bir davranıştır.
Bir ev, küçülür, büy...ür öbür evlerle.
Oysa içinde ilk akla gelen yaşamaktır.
Yaşanılır diye düşünürken düşüncelerle
Ölünür, beraber sevgilerle.

Büyümek en güçlü düşmesidir insanın doğadan,

Kesin konuşmak için bir şeyi az bilmek yeter.

Denizlerden geçerim, dosttan geçmem
Değil onun iyiliğinden, fenalığından geçmem.
Onun yolundan değil, kendi yolumdan geçerim
Dost yok biliyorum ama, aramaktan geçmem.

Anı yazmak ya da anlatmak
Bir savaş sürerken.
Eski bir savaşı anlatmak gibi bir şeydir...
 
---> Dün gece

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım,
Boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
 
---> Dün gece

YINE YALNIZ KALDIK...
Ben,kalbim ve kalbimin sesi.
Yine doktuk ortaliga butun dertleri.
Unutuldugu sanilan tum anilar dondu birer bire geri.
Yine sapladi hanceri.
Yine girdi taa iceri.
Ama bu sefer farkliydi...
Bu sefer anladimki saplanan ayni hancer,
aciysa ayni aci degil artik.
Kalbim bi bawka kaniyor,
hele sesi bawbawka yankilaniyor.
Tabi benim gibi onlarda buyudu artik.
Biz zamanla olgunlawtik.
BEN ve KALBIM acilara,hancerlere aliwtik.
Yine yalniz kaldik,ama
Eskisi kadar koymadi yalnizlik...
 
---> Dün gece

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

...Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür dönedolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir


Cahit Sıtkı Tarancı ''üstad''
 
---> Dün gece

"Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için..
“Bazen hatırlamak gerekir, hatırlan...mak için..
“Bazen ağlamak gerekir, açılmak için..
“Bazen anmak gerekir, anılmak için..
“Bazen de susmak gerekir, duymak için.."
 
---> Dün gece

Az önce son kez öptüm seni
Son kez tuttum ellerini
Sanki içimden bir şeyler kopup gitti
Ayırırken gözlerimden gözlerini
Zaten olmayacak bir duaya amindi bizimki
...Mutlu edemezdik birbirimizi
Çok şey istememiştim halbuki
Yüreğinin en kuytu köşesinde ufacık bir yer yeterdi
Şimdi daha iyi anlıyorum o sebepsiz suskun terk edişini
Sen hiç benim olmamışsın ki
Ben hep kandırmışım kendi kendimi…

Olur da bir gün aklına gelirsem
Gülümseyerek hatırla beni
Tebessümle an geçirdiğimiz o günleri
Ve bir zamanlar seni deli gibi seven bu yüreği…
Belki de ağlıyordur şimdi
Hiç kimse almadı, alamazda yerini
Senden kalan küçük bir resim şimdi
Ve yalanda olsa söylediğin aşk sözleri
Yüreğimden asla silinmeyecek izleri
Hala saklıyorum verdiğin gülleri
Biraz kurudular ama solmadılar benim gibi
Bir gün mezarımda hayat bulurlar belki…

Sana verdiğim o resme iyi bak şimdi
O gülen gözler artık birer mazi
Yırt at gitsin artık ne anlamı var ki
Unuttum ben zaten içten gülümsemeyi
Sana her bakışında parlayan o gözler şimdi
Kim bilir belki de bulutlar kadar nemli
Sana hiç kızmadım, kızamam da inan ki
Aslında suç biraz da bende belki
Bile bile attım bu ateşe kendimi
Ve çok ağır ödedim seni sevmenin bedelini
Bu sözler belki de masal gibi gelecek sana şimdi
Ama bir gün sen de anlayacaksın beni
Ve tadacaksın aşkın çaresizliğini
Belki üzüleceksin ama böyle böyle öğreneceksin büyümeyi
Düşe kalka öğreneceksin yürümeyi
Ve ölümle dans etmeyi…

Şimdi başka biri alacak yerimi
Zamanla hatırlamayacaksın bile ismimi
Ama son kez, son kez düşün bi
Sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi
Ve aldırmadan acılara, koyar mı ortaya yüreğini
Sevmek sözle değil özdedir sevgili
Çocuk yüreğin anlamadı bunu ne yazık ki
Ve sen bitirdin gözümde kendi kendini
Umutlarımı kefil yapıp terk ediyorum bu şehri
Benden sana son hatıra olarak bırakıyorum bu şiiri…

İşte okudun sana olan son sözlerimi
Bunlar giderken sana söyleyemediklerimdi
Şimdilerde kalbimde yaşanıyor sonbahar mevsimi
Artık çok koymuyor her bulduğumda kaybetmek seni
Çünkü öğrendim ben yalnızlığımla dertleşmeyi
Ve gidenlerin arkasından üzülmemeyi
Yüreğimin en güzel yerinde saklayacağım seni
Ateş olup yaksan da yapamam, gösteremem o cesaret…

Kendine iyi bak sevgili
Ve sakın arama kaybettiklerini
Dönmezler artık geri
Ve eğer bilmiyorsan sevmeyi
Taşıma o yüreği
 
---> Dün gece

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
 
---> Dün gece

İşim nedir kiBulutlara yazılır geçer..
Yüzüm nedir ki, Akar suya çizilir geçer..
Ömür nedir ki, Kurulur bozulur geçer..
Sevda nedir ki, Dokunursun süzülür geçer.
Şiir nedir ki, Sezilir geçer..
İnsan nedir ki, Bir şeylere sevinir, üzülür geçer..
 
---> Dün gece

Hiç Bir Şey Bilmiyorsun

Kırıyorum istemeden ,
toplamaya çalışırken kırdıklarımı ,
ellerime değil kalbime batıyor sözler
kaybetmek aklımın ucuna gelmezken
azar azar kendimi kaybediyorum
bu ben miyim diyorum delimiyim neyim ben

ya hep ya hiç olmalıyım ,
sımsıkı sarmalı, her an aklında olmalıyım
attığın her adımı bilmeli ,gözlerin olmalıyım
atmasın dursun yüreğin yalnızlıktan boğulsada
bu benmiyim diyorum bencilmiyim neyim ben

istemiyorum biran ayrı kalmayı
boğuluyorum nefes alamıyorum
ağrılarıma yer bulamıyorum en çok da kalbim
duruyor orda
bu benmiyim diyorum ölümüyüm neyim ben

acıtırcasına özlüyorum
boş boş bakıyorum insanlara
kurduğum cümleleri hatırlamıyorum
çoğuna sahte gülümsüyorum
bu benmiyim diyorum aklım nerelerde

bazen dualara sığınıyorum
yaradanım bana reva gördüyse
vardır bir bildiği diyorum
bazende boğazıma düğümlenen kelimelere isyan ediyorum
bu benmiyim Allah ım isyankarmıyım neyim ben

ne olurdu diyorum biran yanımda olsaydı
çok değil biran gözlerime baksaydı
kaybedilen onca zaman sığmazdı birana biliyorum
ama yeterdi bana
başımı koysaydım omuzuna
günün ilk ışıkları doğsaydı üstümüze
bitmeseydi o an
bu benmiyim hayalperestmiyim neyim ben
 
---> Dün gece

Kimi Sevsem Sensin
Kimi sevsem sensin, hayret
Sevgin hepsini nasıl değiştiriyor
Gözleri maviyken ya...prak yeşili
Senin sesinle konuşuyor elbet
Yarım bakışları o kadar tehlikeli
Senin sigaranı senin gibi içiyor
Kimi sevsem sensin, hayret
Senden nedense vazgeçilemiyor
Her şeyi terk ettim, ne aşk ne şehvet
Sarışın başladığım esmer bitiyor
Anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
Dudakları keskin kırmızı jilet
Bir belaya çattık, nasıl bitirmeli
Gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
Kimi sevsem sensin, hayret
Kapıların kapalı girilemiyor
Kimi sevsem sensin, senden ibaret
Hepsini senin adınla çağırıyorum
Arkamdan şımarık gülüşüyorlar
Getirdikleri yağmur, sende unuttuğum
Hani o sımsıcak iri çekirdekli
Senin gibi vahşi öpüşüyorlar
Kimi sevsem sensin, hayret
İn misin cin misin anlamıyorum
 
---> Dün gece

Birden işitilmez olsun ayak seslerim;
Gölgem bir başka sokağa sapıversin;
Unutayım bir anda her şeyi,
Nerde oturduğumu,
Bir tuhaf adem olduğumu Can adında.
...Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi,
Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma;
Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah,
İlk defa görmüş gibi dünyayı,
Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi;
Hatırlamam artık değil mi, dostlar,
Hatırlamam artık garipliğimi?
 
---> Dün gece

ulunmaz bir madensin bendeki bu kalpte
çamayan bir kuşsun, tutuyorum ellerimde
en, sen varya bu dünyada soluduğum havasın
[E]sen rüzgarsın ve estikçe beni yaşatansın!
 
---> Dün gece

Akıp giden Zaman İçinde Ahesteyim..
Kabrim Beni Bekliyor,Bense Dünyalık Hevesteyim..
Uyandır Artık Ya RAB Belki
SON NEFESTEYİM..!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst