Dev Fıkra Arşivi, Fıkralar Komık Fıkralar Geyık Fıkralar Arşiv

Askerde komutan emir eri Özcan’a seslenmiş :
- Çabuk bana bir lazer yazıcı getirin... Emir eri Özcan gitmiş ve bir askerle geri dönmüş. Komutan :
- Bu ne oğlum? Ben senden ne istedim, sen ne getirdin?
Özcan kendinden emin :
- Lazer yazıcı istediniz ben de getirdim komutanım...
- Nasıl yani oğlum? Hiçbir şey anlamadım?
- Şöyle oluyor komutanım, Bu arkadaş Temel. Hem Laz hem de er. Ve askerde görevi yazıcılık komutanım... Anlaşılmayacak bir şey yok yani...
 
Bizim Temel uyuyormuş. Birden yataktan düşmüş, kalkmış yeniden yatmış. Biraz sonra bir daha düşmüş ve sevinerek mırıldanmış."İyiki kalkmışım yoksa üstüme düşecektim..."
 
85 yaşından bir adam doğum hanenin kapısında
beklemektedir doğum haneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

DOKTOR--"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"

DEDE--"Evet, eşim."

DOKTOR--"Ama bayan 25 yaşlarında..."

DEDE--"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz. mıyım yani?"

DOKTOR--"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."

DEDE--"Nesi varmış dedenizin?"

DOKTOR--"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı.Ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye.Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık,çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.
Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol
yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu,doğrulttu ve
geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."

DEDE-"Olur mu, başkası vurmuştur onu.

"DOKTOR-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte
 
Temel ile Dursun bir gün parasüt tatbikatina katilmislar. Diger paraşütçüler
gibi onlarinda uçaktan atlama siralari gelmis ve kendilerini bosluga
salıvermisler. Temel in paraşütü açilmis ancak Dursun un ki açilmamis.
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu meret açılmayi da!..
Temel :
- Ula Tursin yardimci parasüti aç usagum!..
Dursun yardimci parasütü açmaya çalismis fakat o da açılmamis ve
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu merette açilmayi.
Temel :
- Bos ver usagum nasul olsa tatbikattayiz...
 
Temel otobüse binerken ödeki kadın temele:
-Yardım etsene
-Hasyır
-Tabi ben incecik bi kadın olsam 90-60-90 olsam yardım ederdin.
-Öyle olsan yardıma ihtiyacın olmazdı gerizekalı kadın.
 
Bölük komutani **** Ali okulu **** nu denetliyordu. Hasan'a sordu:
- Oglum, dünya kac parcadir?
- Bes parcadir komutanim.
- Say bakalim.
- Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya.
- Sen nerelisin?
- Kayseriliyim, komutanim.
- Su haritada Kayseri'yi göster bakalim.
Hasan Kastamonu'yu isaret edince:
- Oglum, orasi Kastamonu.
- Kayseri'nin bir mahallesi sayilir, komutanim.
 
Iki tane çiftçi, biri Adanali, digeri Kayserili, sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övunecekler... Adanali baslamis :
-Bizim orda sabah günes dogmadan biniyoruz arabaya, aksam oluyo biz hala çiftligin öteki ucuna yetisemiyoz, demis... Kayserili de demis ki :
-Yav bizim de vardi öyle bir arabamiz ama geçenlerde satip yeni modelini aldik....
 
Taksinin yokusta frenleri patlamis, muthis bir hizla asagi iniyor. Kayseri'li musteri bagirmis..
"Durdur su arabayi.."
Sofor panik icinde haykirmis..
"Durduramiyorum!.."
"O zaman taksimetreyi durdur hic degilse" demis, Kayserili.
 
98 dünyakupasini FRANSA milli takiminin kanzandigini gören Fatih Terim hemen ilk uçakla fransaya fransanin hocasindan taktik almaya gider.Fatih hoca,fransanin hocasina
"ya hocam siz nasil sampiyon oldunuz özel bir yöntem mi kullaniyosunuz" der. Bunun üzerine fransa milli takimini hocasi
"Yo hayir.Ben sadece futbolcularima zeka testi uyguluyorum.Bakin" der ve Fransa milli takiminda forma giyen Zidane i yanina çagirir ve söyle der "Zidane senin ananin babanin çocugu ama kardesin degil, kim bu?" der.
Zidane da "Benim, hocam"der.
Fatih Terim de ayni seyi kendi futbolcularinda uygalaya karar verir ve Istanbula geri dönüp Hakan Sükürü yanina çagirir ve
"Hakan senin ananin babanin oglu ama kardesin degil,kim bu?" der, Hakan da
"Hihi bi dakka hocam gidip bi Hagi ye sorayim hihi" der. Hagi ye gidip
"Hagi senin ananin babanin oglu ama kardesin deil,Kim bu?" der Hagi de
"benim tabiki" der. Bunun üzerine Hakan sükür Fatih hocaya döner ve "Hagiymis hocam" der..
Fatih terimde"Saçmalama oglum ne hagi si.. Zidane" der..
 
Bir devrin tüm as ve klas futbolculari cennette bulusmus. Cennetin bas melegi de futbol meraklisiymis. Seytani çagirtmis :
-Cennetle cehennem arasinda bir maç düzenleyelim ne dersin?
-Bosuna oynamayalim, biz kazaniriz, demis seytan.
-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde.
Seytan seytanca gülümsemis :
-Ama bütün hakemler de bizde.
 
Adamın biri sabah evden ise giderken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder. En önde yürüyen köpekli bir adam. Arkasında bir tabut ve onun 10 metre arkasında bir başka tabut. Bunları takip eden, tek sıra olmuş 200'den fazla adam. Meraklanır. Kafilenin başındaki köpekli adam hiç kuşku yok ki cenazenin sahibidir. Yanına yaklaşır ve sorar:
-Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?
Adam yanıtlar:
-Öndeki karım, arkadaki de kayınvalidem.
-Vah vah, başınız sağ olsun. Nasıl oldu?
-Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş. Köpek onu da öldürmüş.
Adam biraz düşündükten sonra sorar:
-Beyefendi, köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
-Sıraya geç!
 
Adamın biri bekçilik yaptığı fabrikaya gitmiş, fabrikanın müdürü gelmiş ve hayretle sormuş:
- İşe niye geldin kaynanan ölmemişmiydi.
Bekçi istifini bozmadan cevap verir:
- İş saatlerine eğlenceyi katmam.
 
Adamın biri aşırı hızlı gider. Adam trafikte alçaktan uçarak giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:
- Buyurun Memur Bey
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular memur bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim değil memur bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız öyle mi?
- Evet memur bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı. Silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba...
Polis iyice şaşırır :
- Torpido gözünde silah mı var?
- Evet memur bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum...
- Ne bagajda ceset mi var?
- Evet memur bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister. Adam ehliyetini çıkarır, ehliyet geçerli temiz, hiçbir anormallik yok. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister. Adam çıkartır ruhsatı da verir. Ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister. Adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister. Adam bagajı açar. Bagajda ceset falanda yoktur. Bunun üzerine ekipler amiri :
- Çok garip. Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz. Kadını öldürüp, cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...
Adam güler :
- İnanamıyorum... O şimdi benim için "aşırı hızlı gidiyordu" da demiştir.
 
Adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.bakmış ki bütün hayvanlar kahkahalarla gülüyor eşek yan gelmiş yatıyor. Adam bir anlam verememiş. Merakından ertesi gün tekrar gitmiş, bu seferde bütün hayvanlar yatıyor eşek kahkahalarla gülüyor. Hayvanat bahçesi müdürüne sormuş :
- Dün bütün hayvanlar gülerken eşek yatıyordu, bugün ise bütün hayvanlar yatarken eşek gülüyor bu ne biçim iştir ne oluyor... Müdür :
- Sormayın beyefendi dün zürafa bir espri yaptı eşek ancak bugün anladı...
 
Adamın biri çok delikanlı geçinirmiş. Adam birgün kabız olmuş. Kabız ilacı almayı delkanlılığına yedirememiş. Geçer ümidiyle 2 gün beklemiş, geçmemiş, 4 gün beklemiş, geçmemiş. 1 hafta beklemiş kabızlığı geçmemiş. Artık dayanamamış ve eczaneye gitmeye karar vermiş. Eczane kapısından utana sıkıla girmiş.
- Şey beyfendi, ben hastayım. Tuvalete gidiyorum fakat yapamıyorum, demiş. Eczaneci
- Bunda utanacak ne var. Size hemen bir ilaç vereyim geçirir. Ama dikkat edin çok kuvvetli bir ilaçtır birden fazla içmeyin demiş.
Adam eczaneden koşar adım çıkar. Yolda dayanamaz ve 1 haftanın verdiği sıkıntıyla iki üç tane ilacı mideye indirir. Adam yolda giderken bir hastaya rastlar. Hasta, adama
- Buralarda eczane var mı? diye sorar. Adamın cevabı oldukca ilginçtir.
- Sarı çizgiyi takip et...
 
Adamın biri bir sabah kalkar ve evinin çatısında bir goril görür. Ne yapacağını bilmez ve eve girip telefonun başına geçer. Rehberi karıştırınca bir ilan görür. "Gorilleriniz itina ile yakalanır!!! Adam telefon eder ve goril avcısı yarım saatte gelir. Araç panelvan tipinde bir kamyonettir. İçinden orta yaşlı bir adam ve aptal bakışlı bir bulldog iner. Adam elinde bir beyzbol sopası, bir ip merdiveni ve bir de çifte taşımaktadır. Ev sahibi sorar :
-Nasıl yakalayacaksın onu? Adam cevaplar :
-Çok basit, önce merdivenle çatıya çıkacağım, beyzbol sopasıyla gorile vurup onu çatıdan düşüreceğim. Köpek özel eğitilmiştir, hemen gorilin bacağını ısırır ve ben inip onu araca kapatana kadar gitmesine izin vermez. Derken adam çifteyi ev sahibine bırakarak yukarı çıkmaya başlar. Ev sahibi :
-Peki ben bu silahla ne yapacağım? diye sorar. Adam :
-Eğer işler ters gider de goril beni çatıdan atarsa, köpeği hemen vur.
 
Adamın biri Kadıköy'de gezerken birinin papağan sattığını görmüş.
-Evladım bunlar konuşur mu?, demiş.
-Tabi amcacığım, demiş. -Bir tane bana ver, demiş. Ne kadar? Satıcı :
-Üç milyon, demiş. Adam almış eve getirmiş masanın üzerine koymuş. Bakıyım demiş papağandan ses yok. Defalarca tekrarlamış ses yok kızmış ve tüylerini çekerek :
-Amca de bakıyım! Papağandan yine ses yok. Masa tüy dolmuş papağan konuşmamış. Sinirlenip bunu tuttuğu gibi kümese atmış. Ertesi gün yumurta için kümese gittiğinde ne görsün her yer tüy. Tilki diye yavaş yavaş ilerlemiş bide bakmış ki papağan tavukların tüylerini gagasıyla çekerek tavuklara :
-Amca de bakıyım, diyor.
 
Adam işten eve gelir tam yatacak boşluktan bir ses :
-İşinden ayrıl, evini arabanı sat ve Lasvegasa git. Adam umursamaz tabi.Fakat bir ay boyunca hep aynı hikaye adam eve gelir tam yatacak : -İsinden ayrıl evini arabani sat Lasvegasa git. Adam sonunda bunda birşey var deyip ertesi gun işinden ayrılır en kısa yoldan evi ve arabayı satıp Lasvegasa gider bir otele yerleşir. Gece olur gene o ses :
-Paraları al ve kumar salonuna in! Adam apar topar giyinir salona iner aynı ses :
-Rulet masasına git! Adam gider, bir yandan da sesi beklemektedir ses gelir :
-Tüm parayı kırmızı 17 ye yatır. Adam heyecanla yatırır tüm parayı rulet döner döner durur, bilye dönmeye devam eder ve 21 de durur ve ses devam eder :
-Tüh allah cezanı versin!...
 
Bie ağa memleketinden istanbula gezmeye gelmiş gezerken eski bir marabasını görür marabayla konuşurlar maraba derki ağam ben buraları eyi örgendim gel seni gezdirem der.Neyse ağayla hizmetci gezerken işde bu caminin adı filan işde burası saray filan istanbulun tarihi yerlerini gezerken bir hamam görürler ağa sorar peki bura nedir maraba derki ağam burası hamam burda yıhanıylar.Ağada epey olmuş geleli kirlenmiş derki eyi bizde gidah bir yıkanak der ve içeri gireler başlarlar yıkanmaya ağa birden bakarki karşı bölmede bir tellak adamın birinin sırtını yıkıyor ağa hemen marabaya derki ula kıro hele get sor bahım o neydiyi maraba gider sorar adam derki ben bunun sırtını yıkıyorum neyse ağaya deyince ağa derki ula hele get çağır gelsin benimde sırtımı yıkasın neyse maraba gelmiş ağanın sırtını keselerken ağanın gözüne diğer odadaki sahne gözüne takılmış tellak adamın birini domaltmış güzelce sikiyormuş ağa demişki hele get sor bakım o ne yapiyi maraba sorunca tellak demişki ben bunun içini temizliyorum demiş.Maraba ağaya deyince ağa demişki ula hele çağır birde benim içimi temizlesin ve tellak gelmiş ağayı doaltmış sikerken ağanın aklına birden köylüler gelmiş demiş ula kıra şimdi bizim cahal köylüler görse derki ağaya bak götünü siktiriyi demezlerki ağa içini temizletiyi...
 
Temel, birgün trende makinistlik yaparken tren devrilir ve trende bulunan 400
yolcu ölür.Temel sans eseri kurtulur, amirleri Temel i bulup sorarlar:
- Temel, anlat bakalim kazayi nasil yaptin?
- Tam olarak söyle efendim; yolumuzda güzel güzel giderken, raylarin üstünde
olan birini fark ettim, o kadar siren çalmama ragmen çekilmedi ve kaza oldu…
- Eh be oglum, 400 kisiyi öldürecegine o adami ezip kurtulsaydin ya…
- Evet amirim, ben de aynen öyle yaptim, 400 kisiyi öldürücegime o adami
eziyordum ki son anda kaçti… Bende mecburen treni yoldan çikartip pesine
düstüm. Sonra olanlar oldu iste..
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst