Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

zayıflık zafiyet kilo alamama

Öncelikle kilo durumunuzu doğru bir şekilde saptamanız gerekir
virgul.gif
bunun için ilgili sayfamızdaki hesaplama aracından yararlanabilirsiniz. Bu hesaba göre zayıf olduğunuz saptandı ise ve hekim tarafından başka bir rahatsızlığınız olmadığı size söylendi ise burada yazılanlar sizin içindir.

Şişmanlık özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir problemdir ve hemen tüm yazılı ve görsel maedya araçları zaman zaman insanların zayıflamasına yarsımcı olacağını iddia ettikleri yöntemlerden ve diyetlerden bahsederler.

Ancak ne yazık ki toplumun az bir kısmını ilgilendiren zayıflık problemi konusunda yeterli çaba harcanmamaktadır. Bununla birlikte zayıf insanların sağlıklı bir şekilde kilo almaları sanıldığı kadar kolay bir olay da değildir.

Bol miktarda kızartma
virgul.gif
hamurişi
virgul.gif
tatlı gibi bol kalorili şeyleri günboyu yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo alamazsınız
virgul.gif
tüm temel besin maddelerinden yeterli ve dengeli düzeyde almanız gerekir.

Sebze ve meyvelerden her gün 5 porsiyon yememiz gerekir. Bunlar doğal olmalıdır
virgul.gif
yani dondurulmuş veya konserve olmamalıdır. Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidanlar sizi hayat boyu bir çok rahatsızlıktan ve kanserden koruyacaktır.

Süt ve süt ürünleri
virgul.gif
özellikle kalsiyum
virgul.gif
protein ve vitamin açısından son derece zengin besinlerdir; bunun yanı sıra süt içerek aldığınız kalori miktarını en kolay şekilde arttırabilirsiniz. Eğer sütü sevmiyorum diyorsanız içerisine bir kaşık meyve püresi
virgul.gif
meyveli yoğurt gibi şeyler katın. Eğer bol miktarda süt içmeye karar verdi iseniz
virgul.gif
az yağlı sütü tercih edin aksi taktirde vücuttaki yağ dengeniz bozulabilir. Süt ürünlerinde de özellikle az yağlı peyniri bol miktarda tüketebilirsiniz.

Kanınızla ilgili her hangi bir problem yaşamamak için her gün iki porsiyon et (kırmızı
virgul.gif
balık
virgul.gif
tavuk) tüketin. Et demir içeriği açısından en zengin besindir. Ancak iki porsiyondan daha fazla et tüketmeyin. Et yerine yumurta
virgul.gif
kuru baklagiller yiyebilirsiniz. Ancak salam
virgul.gif
sosis
virgul.gif
sucuk
virgul.gif
hamburger gibi yağlı ve bol kalorili yiyecekleri en az düzeyde tüketin.

Ara öğünleriniz olsun
virgul.gif
bu kilo almanıza yardımcı olur. Ancak yine bu öğünlerde bol kalorili
virgul.gif
yağlı ve şekerli yiyecekleri az yüketin.

Belki de en önemlileri; öğün atlamayın
virgul.gif
iştahlı ve göz zevkinize hitap edecek şekilde yiyeceklerinizi hazırlayın
virgul.gif
yerken zevk almaya çalışın ve DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPIN.


TEMEL KONULARA DEĞİNDİKTEN SONR AKİLO ALMANIZA YARDIM EDECEK İPUÇLARI

1) yiyeceklerinizi seçerken bol kalorili olmalarına dikkat edin.

2) Günde 4-6 öğün yemek yiyin (hepsi de bol kalorili)

3) Bol karbonhidrat ve protein alın. Ancak unutmayın kalorinizin çoğunluğunu daima karbonhidratlar oluşturmalıdır
virgul.gif
proteinler değil.

4) Su için. Şişmanlara sorun
virgul.gif
su içsek yarıyor diyeceklerdir
virgul.gif
gerçekten de su esinlerin kullanılabilmesi için teml bir besin maddesidir ve kilo kazanmak istiyorsanız bol miktarda içmelisiniz.

5) Geceleri yatmadan 2-3 saat önce yemek yiyin. Böylece kaloriniz az harcanacaktır.

6) Yo-Yo diyeti uygulayın. Bu en iyi kilo alma yöntemlerinden birisidir. 4 gün boyunca yüksek kalorili bir diyet yapın
virgul.gif
sonra 3 gün süresince daha çok kalori içeren yiyecekler yiyin. Bu durum zayıflamak isteyen şişmanların başına sık sık gelen bir durumdur. Zayıflamak için diyet uygularlarken
virgul.gif
birden kendilerini kaybedip daha çok yemeye başlarlar
virgul.gif
ancak siz bunu bilinçli yapacaksınız.

7) Biraz daha fazla sodyum alın. Bu vücudunuzun suyu tutmasını sağlayacaktır. Bu durum da zamanla kas mikarınızın artmasına neden olacaktır.

8) Kırmızı et diğer etlere göre daha fazla kilo almanıza neden olur. Ancak bunu sürekli olarak tüketmeyin
virgul.gif
arada başka protein kaynakları da tüketin.

9) Protein ve aminoasit içeren içecekler için
virgul.gif
bunlar eczanelerden bulunulabilir. Ayrıca bu amaçla sütün içerisine blendırda parçalnmış hurma koyarak iebilirsiniz.

10) Yiyin ve istirahat edin.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

ZEHİRLENMELER

Vücuda alındığında ya da temas ettiğinde dokulann işlevlerini bozan maddelere zehir
virgul.gif
ortaya çıkan bozulduğa zehirlenme denir. Zehirler basit örseleyici maddeler
virgul.gif
doğrudan değdikleri dokulara zarar veren yakıcı maddeler
virgul.gif
çırpınmalara yol açan maddeler
virgul.gif
sayıklama ya da komaya neden olan maddeler
virgul.gif
kalbIn işlevini bozan maddeler ve alyuvarları etkileyen maddeler olarak sınıflandırılabilir. Zehirler ağız yoluyla sindirim sistemine
virgul.gif
solunum yoluyla akciğerlere alıntr. Aynca birçok zehirli madde deriden emilerek vücuda girer. Bazı hayvanların ısırığı ve sokması da zehirlenmelere yol açar. Çamaşır sulanndan boyalara
virgul.gif
böcek öldürücülerden ilaçlara kadar zehirleyici özelliği olan birçok madde günlük yaşantıda yaygın biçimde kullanıldığından
virgul.gif
özellikle çocuklar için büyük tehlike oluşturur. Bu maddeleri çocuklardan uzak tutmaya yönelik etkili önlemler alınmalıdır.

Yapılması Gerekenler

Akut zehirlenmede ilkyardım için öncelikle yaşamsal işlevleri değerlendirmek gerekir. Karaciğer ve böbrek gibi bazı yaşamsal organlann işlevlerini düzeltme işi sonraya bırakılabilir. Ama koma ve havale gibi merkez sinir sistemini; tansiyon düşmesi
virgul.gif
şok
virgul.gif
kalp ntmindeki düzensizlikler ve kalp durması gibi dolaşım sistemini; solunum yetmezliği ve solunum durması gibi solunum sistemini ilgilendiren belirtilere öncelik verilmelidir. Zehirli maddenin bilinmesi
virgul.gif
hastaya uygulanacak ilkyardım ve tedavide büyük önem taşır. Bu nedenle zehirlenen kişinin yanında bu-
lunanlann hastanın durumunu aynntılı biçimde öğrenmesi
virgul.gif
zehnin ne zaman
virgul.gif
ne miktarda ve hangi yolla alındığını belirlemesi
virgul.gif
bu bilgileri hekime iletmesi son derece yararlıdır.

Zehirli Maddenin Vücuttan Atılışı

Zehirli gazlann solunmasına bağlı zehirlenmelerde hastayı bulunduğu kapalı ortamdan uzaklaştırıp açık havaya çıkarmak gerekir. Bu yapılamıyorsa camlar açılarak içeriye temiz havanın girmesi sağlanmalıdır. Ortamda yanıcı gaz bulunması durumunda en küçük bir kıvılcım oluşumunu engellemek
virgul.gif
elektrik düğmelerini açmamak gerekir.
Ağız yoluyla zehirlenme durumunda kusturma ya da midenin yıkanmasıyla mide boşaltılır. Midenin boşaltılması genellikle zehirli maddenin alımından dört saat sonrasına kadar etkilidir. Bağırsak hareketlerini yavaşlatan
maddelerle ortaya çıkan zehirlenmelerde
virgul.gif
koma ve şok durumlarında 12 saat sonra bile midenin boşaltılması etkili olabilir. Kusturmanın tehlikeli olduğu durumlar da vardır. Tuzruhu (hidroklorlk asit) ve kezzap (nitrik asit) gibi asitler
virgul.gif
çamaşır suyu (sodyum hidroksit) ve amonyak gibi alkaliler yakıcı zehirlerdir. Kusmayla bu maddeler yemek borusuna
virgul.gif
boğaza ve ağza daha çok zarar verecektir. Bilinç bulanıklığı ve kaybı olduğunda ya da soluk boru suna kaçtığında boğulmaya yol açabilecek köpüren sıvılar alındığında hastayı kusturmamak gerekir.
Hastanın kusturulması olanaksızsa ya da tehlikeliyse mide yıkaması yapılır. Ama yakıcı zehirlerde bu yöntem gene uygulanmamalıdır. Emilimi yavaş olan zehirlerde ya da hastaya 10-12 saat sonra müdahale edilebildiğinde
virgul.gif
sodyum sülfat ya da magnezyum sülfat gibi güçlü bir müshil yararlı olabilir. Böcek ilacı
virgul.gif
naftalin
virgul.gif
fosfor ve yağda eriyen maddelerin alınması durumunda ise bağırsaklardan emilimi kolaylaştıracağı için müshil verilmez.

Ağız yoluyla zehirlenmede sorumlu maddenin niteliği bilinmese de
virgul.gif
aktif karbon gibi emici özelliği olan ilaçlar zehrin etkisini azaltabilir. Suda çözünen 50-100 mg aktif karbon
virgul.gif
midede önemli miktarda zehri emip bağırsağa geçmeden bağlayabilir. Sindirim kanalına giren maddelerin büyük bölümü bağırsaklarda emilir. Aktif karbon
virgul.gif
kusturucu bir maddeden önce ya da özgül bir panzehir ile birlikte verilmemelidir. Çünkü bu maddeleri de emebilir.

YAKICI MADDELERLE ZEHİRLENMELER

Evlerde en çok kullanılan yakıcı madde
virgul.gif
çamaşır süyu olarak bilinen yüzde 3-6lık hipoklorit çözeltisidir. Ayrıca tuzruhu (hidroklorik asit) gibi asitler ve çamaşır sodası gibi güçlü alkaliler de evlerde kullanılan yakıcı maddeler arasında yer alır. Çocuklarda hipokloritin öldürücü dozu 15-30 mldir.
Bu ürünlerin içilmesi
virgul.gif
ağız ve üst sindirim yollan mukozasında örselenmeye bağlı belirtilere yol açar. Ağrı
virgul.gif
kanlı olabilen kusma
virgul.gif
yutak ve gırtlak ödemi ortaya çıkar. Ağır olgularda yemek börusu ve mide delinebilir. Aynca aşırı tansiyon düşmesi
virgul.gif
bilinç bulanıklığı ve korna görülebilir. Güçlü asit ve baz buharlannın solunması
virgul.gif
örselenmeye bağlı boğulma
virgul.gif
öksürük ve akciğer ödemine yol açar. Deride örselenmeye bağlı bozukluklar ve değişik şiddette yanıklar oluşabilir.
Tedavi - Süt ya da mangnezyum sütü (rnagnezyum hidroksit)
virgul.gif
alüminyurn hidroksit ve nişastalı su gibi mukoza koruyucu maddeler verilerek örseleyici sıvının seyreltilmesi sağlanır. Mide yıkaması delinme olasılığı nedeniyle yapılmaz. Kusma yoksa ve yakıcı madde az miktarda alınmışsa çok dikkatli biçimde mide yıkanabilir. Kan
virgul.gif
plazma ve sıvı verilmesi
virgul.gif
ödemler için kortizon
virgul.gif

darlık oluşmasını önlemek için yemek borusuna tüp sokulması gibi tedavi girişimleri uygulanır. Deri ve mukoza lezyonları bol su ve sodyum tiyosülfat çözeltisiyle yıkanır. Solunuma bağlı bronş kasılması aerosol biçiminde bronş genişleticilerle ve kortizonla tedavi edilir. Antibiyotik ve bikarbonat verilmemelidir.

DETERJANLAR

Evlerde en çok kullanılan anyonik
virgul.gif
iyonik olmayan ve katyonik tipleri vardır. Anyonik deterjanların yol açtığı belirtiler bulantı
virgul.gif
kusma ve ishalle birlikte hafif mide-bağırsak örselenmesidir. İyonik olmayan deterjanların hiçbir zehirli etkisi yoktur. Katyonik deterjanlar sindirim yolları için son derece örseleyicidir. Yutulmalarından sonraki dört saat içinde bile ölümcül olabilen ağır belirti-lere yol açabilirler. Bu tür zehirlenme bulantı
virgul.gif
kusma
virgul.gif
tansiyon düşmesi
virgul.gif
şok
virgul.gif
çırpınma nöbetleri ve komaya neden olabilir. Aynca deride örselenmeye bağlı alerjik tepkiler ortaya çıkabilir.
Tedavi - Sıvı ve bağlayıcı maddeler (magnezyum sütü
virgul.gif
alüminyum hidroksit
virgul.gif
nişastalı su) verilmelidir. İyonik olmayan deterjanların alınması durumunda ağızdan sıvı verilmesi yararlı olabilir
virgul.gif
ama herhangi bir tedavi gerekmez.
Katyonik deterjanlarla zehirlenınede acil önlemler
virgul.gif
solunum yollarının açık tutulması
virgul.gif
süt ya da aktif karbon verilmesi
virgul.gif
ağır olmayan durumlarda kusturma ve midenin yıkanmasıdır. Yemek borusu ve midede yara varsa
virgul.gif
kusma ve mide yıkaması zararlıdır.
Panzehir: Sabun
virgul.gif
emilmeyen katyonik deterjanlan etkisizleştirmeye yarayan önemli bir panzehirdir.
Genel önlemler: Solunum yolları açık tutulmalı
virgul.gif
yatıştıncı ilaçlarla havale önlenmeli
virgul.gif
tansiyon düşmesine karşı sıvı verilmelidir.

KOZMETİKLER

Kozmetiklerin ağızdan alınması özellikle çocuklarda sık rastlanan bir durumdur. Parfümlerin yutulması ağızda yanma
virgul.gif
titreme ve genel durum bozukluğuna yol açar. Alınan miktar 30 cc'yi aşmışsa kusturma ve midenin yıkanması gerekir. Daha düşük dozlarda ise alınan parfümü seyreltmek amacıyla ağız yoluyla sıvı verilir.
Oje ve aseton gibi eriticilerde de belirtiler aynıdır ve benzer bir tedavi uygulanır.
Tıraş losyonları
virgul.gif
deodoranlar
virgul.gif
saç tonikleri
virgul.gif
güneş yağı ve kremleri
virgul.gif
kolonyalar belirli miktarda etil alkol içerir. Bu maddelerin almması ağızda yanma
virgul.gif
kusma
virgul.gif
bazen de sarhoşluğa yol açar.
Tedavi - Parfümler için belirtilen tedavi uygulanır. Çocuklarda bu ürünlerin alınmasmdan sonra
virgul.gif
havale ve korna ile seyreden alkole bağlı kan şekeri düşmesi ortaya çıkabilir. Tedavi için damar yoluyla şekerli çözeltiler verilir.
Tütün
Akut tütün zehirlenmesi
virgul.gif
genellikle aşırı sigara içilrnesinden sonra ortaya çıkar ve sigaralarda yüzde S'e
virgul.gif
purolarda yüzde 2'ye kadar çıkan değişik yoğunluktaki nikotinden kaynaklanır.
Erişkin için öldürücü doz
virgul.gif
ağız yoluyla yaklaşık 15-20 gr tütündür. Bir çocuğun 1-2 gr tütün alması ölümcül olabilir. Tek bir izmarit yutmak genellikle zehirlenmeye yol açmaz.
Genellikle sigaraya bağlı olan akut tütün zehirlenmesi
virgul.gif
baş ağrısı
virgul.gif
çarpıntı
virgul.gif
soğuk terleme
virgul.gif
solgunluk
virgul.gif
tükuru k salgısının artması
virgul.gif
bulantı
virgul.gif
kusma
virgul.gif
ishal ve halsizlikle kendini belli eder. Doz yüksekse bitkinlik
virgul.gif
çırpınma nöbetleri
virgul.gif
solunum yavaşlaması
virgul.gif
kalp ritminde düzensizlik ve korna görülür. Beş dakika ile dört saat arasında değişen bir sürede
o yüksek nikotin dozlanna bağlı ölüm ortaya çıkabilir.
Tedavi - Zehirlenme solunum yoluyla gerçekleşmişse
virgul.gif
hasta açık havaya çıkanlır. Kalp ve dolaşımda nikotine bağlı etkiler izlenir. Ağız yoluyla zehirlenme durumunda:
1) Mide yıkanır.
2) Damar yoluyla sıvı verilir.
3) Kalp-dolaşım bozuklukları kontrol edilir.

GAZ VE BUHARLAR

Solunum yoluyla gerçekleşen zehirlenme durumunda hasta hemen açık havaya çıkarılmalı
virgul.gif
soğuktan korunmalı ve hareket edip yorulması önlenmelidir. Zehirlenmeyi ağırlaştıracak bir akciğer hasanna yol açmamak için hastanın yürütülmemesi gerekir. Solunum ileri derece güçleşmişse
virgul.gif
hemen yapay solunum uygulanmalıdır.
Zehirlenme deriden emilim yoluyla gerçekleşmişse
virgul.gif
hastanın zehirli madde bulaşmış giysileri çıkarılmalı
virgul.gif
vücudu hemen su ve sabunla yıkanmalıdır.

Gıda Zehirlenmeleri

Günümüzde gıda maddelerinin büyük bölümü az ya da çok işlemden geçirilerek satışa sunulmaktadır. Ambalajlı gıda maddelerinin sağlık kurallarına uygun biçimde üretilme ve üzerleri-ne son tüketim tarihlerinin yazılma zorunluluğu sayesinde insan sağlığı için sakınca yaratma olasılıklan en aza indirilmiştir. Ama besinlerin saklanmasında ve hazırlanmasında yapılan hatalar bazen zehirlenmeye neden olabilir. Aynca bazı besinler doğal hallerinde çeşitli zehirli maddeler içerir. Bunların yanlışlıkla ya da aşın miktarda yenmesi de zehirlenmelere yol açabilir.

BALIK ZEHİRLENMESİ

Türkiye tatlı sularında bulunan
virgul.gif
karabalık ya da otsazanı gibi adlar da verilen
virgul.gif
yeşilsazan ile turnabalığı gibi bazı balıklann yumurtalan kıısma
virgul.gif
ishal ve kann ağnsına yolo açar. Tropik bölge balıkları ise çok daha tehlikeli zehirlenmelere neden olabilir.
Sinir zehiri etkisi yapan zehirlenmeler özellikle tehlikelidir. Bu tür zehirleyici maddeler temel olarak sinir sistemini etkile5erek çeşitli bozukluklara yol açar. Örneğin Türkiye'nin güney kıyılarında da rastlanan balonbalığı
virgul.gif
Japonya'da fugu adıyla tanınır ve lezzetiyle olduğu kadar zehriyle de ünlü bir balıktır. Fugunun çok güçlü zehri özellikle karaciğer ve sindirim sisteminde yoğunlaşmıştır. Japonya'da bu balığı temizleyip pişirecek aşçılar özel olarak eğitilir. Fugu zehirlenmesinde balığı yedikten sonra yarım saat geçmeden dilde bir karıncalanma başlar. Birkaç saat sonra bunu solunum güçlüğü ve çırpınma nöbetleriyle birlikte genel durum bozukluğu izler.
İstiridye ve midye de bazen bu tip zehirlenmelere yol açabilir. İstiridyede mitilotoksin denen bir zehir bulunabilir.Bu zehir ısıyla parçalandığından istiridyenin pişirilmesiyle etkisini yitirir. Ama istiridye çiğ yendiğinde zehirlenme görülebilir.

BOTULİZM

Clostridium botulinum
virgul.gif
oksijensiz ortamlarda çoğalan bir bakteri turu dür. Urettiği zehir çok güçlüdür. Botulinus zehri (botulinus toksini) ya da botulin denen bu madde
virgul.gif
çok az miktarda bile sinirsel iletinin kas liflerine geçişini engelleyerek felçlere yol açar ve solunum kaslannın felci sonucunda ölüme neden olur. C. botulinum genellikle toprakta yaşar ve ısıya dayanıklı sporlar oluşturur. Konservelenecek taze yiyeceklere bulaşabilen bu sporlar
virgul.gif
özellikle evde hazırlanan
virgul.gif
uygun sıcaldık derecesinde ve yeterince uzun süre pişirilmeden kapatılmış konservelerde gelişmesini tamamlayarak bakteriye dönüşür. Kapalı kap içindeki oksijensiz ortamda çoğalan bakteriler botulinus zehrini salgılar. Sporlann tersine bu zehir ısı karşısında kolayca parçalanıp etkisini yitirir. Ama ısıtılmadan yenen bulaşmış konserveleri yiyen kişilerde botulizm denen zehirlenme ortaya çıkar. Zehirlenmenin ilk belirtileri olan mide bulantısı ve kusma genellikle zehirli yiyeceğin alınmasını izleyen altı saat içinde görülür. Zehirlenen kişi yorgunluktan
virgul.gif
baş ağrısı ve baş döıımesinden yakınır. Görüşü bulanıklaşır ve çift görme başlayabilir. Kaslardaki genel güçsüzlük solunum kaslannı da etkilediğinden hastanın yaşamı tehlikeye girer.
Solunum kaslan felcini atlatan hastalar genellilde iyileşir. Hemen tanı konabilirse
virgul.gif
zehri etkisiz duruma getiren panzehir verilerek hastamn yaşama şansı artınlır.

Mantar Zehirlenmeleri

Yanlışlıkla yenen zehirli mantarlar bazen ölümcül olabilen zehirlenmelere yol açar. Mantarların tür içinde bile ortaya çıkan büyük biçim çeşitliliği yüzünden zehirli-zehirsiz aynmı yapmak çok zordur. Zehirli mantarları ayırmak için kullanılan gümüş kaşığın kararması
virgul.gif
ekmek içinin ve yumurta akının değişikliğe uğraması gibi deneysel yöntemler ise bilimsel temellerden yoksundur.
Mantar zehirlenmeleri 4 ayn belirti grubu (sendrom) altında toplanabilir. Bunlar aşağıda sıralanmıştır.
Reçine sendromu - Kötü koşullarda saklanmış ya da iyice olgunlaşıp çürümeye yüz tutmuş Boletus satanas ve Boletus luridus türü mantarlardan kaynaklanır. Belirtiler 2-6 saat gibi kısa bir sürede ortaya çıkar. Mantardan açığa çıkan reçineli maddeler sindirim siste>1 minde zehirli etki yaratarak kusma ve ishale yol açar. Hastada su ve tuz kaybının ardından kanda azot artışı
virgul.gif
bacaklarda kramplar ve şok görülebilir.
Tedavi belirtilere yöneliktir ve sıvı-tuz dengesini düzeltmeye dayanır.
Muskarin sendromu - Clitocybe candicans ve benzeri mantarların yenmesiyle ortaya çıkar. Bu mantarlar parasempatik sinirlerim uyanlmasıyla ortaya çıkan maddeye benzer bir etki yapan muskarin adlı alkaloiti içerir. Zehrin alınmasından 1-2 saat sonra terleme
virgul.gif
sıcak basması
virgul.gif
kalp atım hızında yavaşlama (bradikardi)
virgul.gif
tükürük salgısında artma
virgul.gif
gözbebeklerinde küçtilme
virgul.gif
görme bozuklukları ve huzursuzluk görülür. Ağır olgularda bilinç bulanıklığı ve kaybı
virgul.gif
kalp durması ortaya çıkar. Bazen bulantı
virgul.gif
karın ağrısı
virgul.gif
ishal gibi mide-bağırsak belirtileri vardır. Belirtiler oldukça hızlı geriler. Tedavi için atropin ve adrenalin verilir.
Pantherin sendromu - Amanita pantherina ve Amanita muscaria gibi mantarlarda bulunan atropin benzeri bir alkaloitin etkisine bağlıdır. Bu zehir
virgul.gif
asetilkolini baskılayarak merkez ve çevrel sinir sistemlerini etkiler. Mantann yenmesinden kısa süre sonra (1-4 saat) ortaya çıkan başlıca belirtiler
virgul.gif
atropin zehirlenmesindeki gibi aşın uyanlabilme
virgul.gif
gözbebeği genişlemesi
virgul.gif
boğaz kuruması
virgul.gif
deri kuruluğudur. Varsanılar ve bilinç bulanıklığıyla birlikte şiddetli huzursuzluğun ardından hızla derin uyku ve depresyon ortaya çıkar. Kusma ve ishal görülebilir. Tedavi belirtilere yöneliktir. Hasta ender olarak 24 saat içinde komaya girer ve ölür.
Falloides sendromu - Amanita phalloidesin yenmesine bağlı olan bu zehirlenme çok ağırdır. Falloides sendromu üç zehrin etkisine bağlıdır: Falloidin
virgul.gif
falloin ve fallosidin. Zehirlerin öldürücü dozu vücut ağırlığının her kilogramı için 2 mgnin altındadır. Yavaş emilimleri nedeniyle belirtiler zehrin alınmasından 8-10 saat sonra ortaya çıkar. Ayrıca mantarda bulunan amanitin adlı maddenin de zehirleyici etkisi vardır. Bu madde
virgul.gif
ısıya ve sindirim enzimlerine dayanıklı bir peptittir. Karaciğer ve böbrek hücrelerinde protein yapımını engelleyerek etki gösterir. Kusma ve ishalin ardından belirtiler daha da ağırlaşır. Karaciğer büyümesi
virgul.gif
sarılık
virgul.gif
idrarda azalma
virgul.gif
merkez sinir sisteminde hasar
virgul.gif
alyuvar yıkımına bağlı kanamalar ve akciğer ödemi ortaya çıkar. Zehirlenme olgularının yansı ölümle sonuçlanır. Olüm genellikle 3-5 gün sonra dolaşım sisteminin yıkıma uğramasına ve böbrek yetmezliğine bağlıdır. İyileşme uzun sürer ve böbrek komplikasyonlan ortaya çıkabilir. Ozgül bir panzehiri bulunmadığından hemen mide yıkanır ve ardından belirtilere yönelik tedavi uygulanır. Psilocybe ve Stropharia cinsi mantarlar ise LSD'ye benzer varsanılara yol açan psilosin ve psilosibin adlı maddeler içerir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Zollinger ellison sendromu

Alternatif isimler

Z-E sendromu
virgul.gif
gastrinoma

Tanım

Sindirim sistemi yolu üzerinde ülserasyona sebep olabilen gastrin salgılayan bir tümördür.

Nedenleri
virgul.gif
Görülme sıklığı
virgul.gif
Risk faktörleri

Birçok insan peptik ülser hastalığının belirtilerine sahiptir fakat olağan
virgul.gif
alışılmış tedaviye cevabı yetersizdir.

Tümör onikiparmak barsağı
virgul.gif
mide
virgul.gif
dalak
virgul.gif
bölgesel lenf bezlerinde ek olarak pankreasta bulunabilir.

Tümör habistir ve yavaş yavaş karaciğere veya lenf bezlerine yayılır.

Gastrinomalı insanların % 25 inde multipl endokrin neoplazi tip 1 ( MEN I ) olabilir.

Hastalık 20-25 yaş arası insanlarda yaygındır. Çocuklarda çok nadirdir.

İnsidens / prevalans : duodenal ülserli hastaların % l' i.

Risk faktörleri : MEN I ( multipl endokrin neoplazi ) ülser hastalığı ailevi öyküsü 60 yaş üzeri

Korunma

Peptik ülser belirtilerinin tedavisi etkili değildir. Tümörden korunmanın yolu bilinmemektedir.

Belirtiler peptik ülser ağrısı kanlı kusma ishal

Tanı/Teşhis artmış gastrin düzeyi sekretin stimulasyon (uyarı) testi : pankreas aktivitesi için pozitiftir. karın bilgisayarlı tomografisi : onikiparmak barsağındaki kitleyi veya pankreatik tümörü gösterir.

Tedavi

Ülser iyileşmesini sağlayan ve ağrıyı hafifleten simetidin gibi H2 reseptör agonistleri mide asidi salgılanmasını azaltırlar.

Total gastrektomi ( midenin tümünün cerrahi olarak çıkarılması ) ilaç tedavisine cevap vermeyen insanlara bazen tavsiye edilir.

Prognoz/Hastalığın gidişi

gastrinomanın cerrahi olarak tamamının çıkarılmasıyla sağlanan şifa oranı % 25 tir.

Komplikasyonlar/Riskler

tümörün metastaz yapması ( başka organ ve dokulara yayılması )

ülser hastalığının komplikasyonları ( örneğin ; kanama veya delinme )

Doktorunuza başvurun

kanlı kusma veya şiddetli karın ağrısı olursa
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

zona

Zoster kelimesi yıllar boyu vücudu saran döküntüleri tarif etmek için kullanılmıştır. Hastalığı tarif etmek için birçok
virgul.gif
renkli terim kullanılmıştır; Norveçliler 'cehennemden güller kemeri'
virgul.gif
Danimarkalılar 'cehennem ateşi' olarak isimlendirmişlerdir. Çok ağrılı bir hastalık olduğu için bu isimler son derece uygundur.


Başlıca Nedenleri

Zona ile suçiçeğinde etkenin aynı virüs (varicella zoster) olmasına karşın
virgul.gif
iki hastalık hastalık birbirinden farklıdır. Zona genellikle orta yaşın üstündeki insanlarda görülür. Suçiçeği geçirildikten sonra konak sinir hücrelerinde bekleyen virüsün yeniden aktive olması ile ortaya çıkmaktadır.


Belirtileri Nelerdir?

En çok hissedilen belirti ağrıdır. Ağrı genelde kuşak şeklinde belirli bir hat üzerinde kendini gösterir. İlk belirti genellikle deride bir ya da daha fazla dermatoma uyan bölgede çok şiddetli ağrı veya uyuşma hissinin duyulmasıdır. Bu ağrı yedi gün devam eder. Ağrı geçtikten sonra daha yoğun bir biçimde geri dönebilir; arka planda sürekli bir rahatsızlık vardır ve buna bıçak saplanması tarzında daha kısa süreli ama daha şiddetli ağrılar eşlik edebilir.
Nasıl Tedavi Edilir?

Zona viral bir hastalıktır ve tedavisi antiviral ilaçların sistemik uygulanması ile yapılmalıdır. Tedavi ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkili olacaktır. Bu nedenle teşhisin çabuk konulması şarttır. Valasiklovir eğer erken kullanılırsa (döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 72 saat içinde)
virgul.gif
ağrı süresini ve şiddetini
virgul.gif
döküntü süresini ve komplikasyon risklerini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Yüksek Riskli Gebeler

Başarılı ve mutlu bir gebelik seyri için gebeliğin önceden planlanması
virgul.gif
çiftin psikolojik ve ekonomik açıdan buna hazır olması
virgul.gif
yakın aile desteği
virgul.gif
anne ve baba adayının gebelik ve doğum ile ilgili gerekli bilgilere yeterli düzeyde sahip olması arzu edilir. Bu durum gebelikte oluşabilen bazı problemlerin ne zaman ve hangi düzeyde yaşanacağının önceden bilinmesini
virgul.gif
anne ile bebek arasında daha sağlıklı bir iletişim kurulmasını ve gebeliğin daha rahat geçirilmesini sağlayacaktır. Gebelik kararı verilmeden önce göz önüne alınması ve bilinmesi gereken önemli konular:

Gebelik için en uygun yaş

Bir kadının doğurganlığının en yüksek olduğu dönem yirmili yaşların başıdır. Genel olarak 20 - 30 yaş aralığı gebelik için en uygun dönem olarak bilinir. 35 yaşın üzerindeki gebelerde problemlerin çoğaldığı ve özellikle Down sendromlu (Mongol) bebek doğurma riskinin arttığı bilinmesine karşın titiz bir gebelik takibiyle bu gibi riskler en aza indirgenmeye çalışılır. Aynı şekilde 18 yaş öncesi kadınlarda fazla olan gebelik kayıpları ve düşük ağırlıklı bebek doğurma riski de annenin sağlığına göstereceği özen ve sıkı bir doktor takibi ile azalır.

Akraba evliliği ya da eşlerin herhangi birisinin ailesinde kalıtsal bir hastalığın varlığı

Yakın akraba evliliklerinde eğer ailede genetik bir problem varsa eşlerin her ikisinin de taşıyıcı olması ve bu nedenle de doğacak bebeğe sorunu taşıyarak bebekte hastalığın ortaya çıkma riskinin artması söz konusudur. Bu nedenle doktora başvuru ve genetik danışmanlık önerilir.

Anne adayında kronik bir hastalığın varlığı

Yüksek tansiyon
virgul.gif
şeker
virgul.gif
sara vb. hastalıkların pek çoğunda ilaç kullanımı söz konusudur. Bu ilaçlar gebe kalmayı etkileyebileceği gibi
virgul.gif
anne karnındaki bebeğe zarar verebilir ya da gebelik
virgul.gif
bu gibi hastalıkların varlığında anne adayının sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Kronik hastalığı olan bir anne adayının gebe kalmadan önce doktorla görüşmesi ve gerekli önlemlerin alınması şarttır.

Mikrobik hastalıklara karşı bağışıklık durumunuzun önemi

Annenin gebeliğin ilk üç ayı içerisinde geçirebileceği bazı enfeksiyonlar bebekte önemli bozukluklara neden olabilir. Kızamıkçık ve daha çok çiğ sebze ve etten geçen Toxoplasmosis bunların içinde en önemlileridir. Bu gibi hastalıklara karşı bağışıklık durumunuz gebelik öncesinde belirlendiğinde
virgul.gif
kızamıkçık’ta olduğu gibi aşı yapılarak gebeliğe daha emin olarak hazırlanabilirsiniz. Eğer önceden kızamıkçık ya da toxoplazmosis geçirmiş iseniz bunlara karşı bağışık olduğunuzdan endişe etmenize gerek kalmayacaktır.

Gebeliğinizi olumsuz etkileyebilecek çevre koşulları ya da kötü alışkanlıklar

Gebe kalmanızı engelleyebilecek ya da gebelik için zararlı olduğu bilinen radyasyon
virgul.gif
ağır metaller
virgul.gif
kimyasal maddeler vb. koşulların olduğu bir iş yerinde siz ya da eşiniz çalışıyorsa
virgul.gif
gebeliğin tasarlandığı andan itibaren bu gibi etkenlerden uzakta olacağınız bölümlere geçmeyi talep etmelisiniz. Alkol
virgul.gif
sigara ve uyuşturucu maddelerin gebeliği olumsuz yönde etkilediği bilindiğinden
virgul.gif
bunların da gebe kalınmadan önce bırakılması önerilir.

Beslenme ve kilo ile ilgili bir sorunun varlığı

Gebelik öncesi kilonuzun çok düşük ya da çok fazla olması sorun yaratabilir. Doğru ve dengeli bir beslenme ile hem gebe kalma hem de sorunsuz bir gebelik döneminin ardından sağlıklı bir bebek doğurma olasılığınız artar.

GEBELİKTE İZLEM

Gebelikleri sırasında doktor kontrolünde olan kadınların genellikle daha az gebelik ve doğum komplikasyonlarıyla karşılaştıkları ve daha sağlıklı bebekler doğurdukları kabul edilmektedir. Aynı şekilde
virgul.gif
bakıma ne kadar erken ve düzenli başlanırsa
virgul.gif
sonucun o kadar iyi olduğu da açıktır. Gebelik kontrollerine
virgul.gif
geciken adeti takip eden ayın içinde başlanması en uygunudur. Bunun amacı
virgul.gif
dış gebelik
virgul.gif
boş kese gebeliği (anembryonik gebelik)
virgul.gif
üzüm gebeliği (hidatidiform mole) vb. gibi erken gebelik patolojilerinin ve çoğul gebeliklerin saptanmasıdır. 28. haftaya kadar
virgul.gif
anormal bir durum olmadığı sürece ayda bir kez kontrole gelmeniz istenir. 28 - 36. haftalar arası ayda iki
virgul.gif
gebeliğin son ayı içinde de haftada bir kez kontrole gitmeniz uygundur. Yine gebeliğiniz sırasında sigara
virgul.gif
alkol ve çeşitli uyuşturucu maddelerden kaçınılması
virgul.gif
doktorunuz gerekli görmedikçe röntgen ışınlarına maruz kalınmaması bebeğinizin sağlığı açısından çok önemlidir.

Fizik muayene:
Anne adayının genel iyilik durumunun tespiti için yapılan ve kan basıncı
virgul.gif
boy
virgul.gif
ağırlık ölçümleri ile birlikte tüm sistemlerin genel olarak gözden geçirildiği muayenedir. Her kontrole gittiğinizde doktorunuz bunların içinden gerekli gördüklerini tekrarlayacaktır.

Vajinal muayene:
Genelde ilk kontrolde yapılabilecek bir muayenedir. Gebeliğin hangi aşamada olduğunu ya da üreme organlarında kuşku duyulan bir durumu tespit etmek amacıyla yapılır. Gebeliğin ileri evrelerinde de rahim ağzı açıklığını belirlemek
virgul.gif
akıntı vb. şikayetler ortaya çıktığında nedenlerini saptamak veya kontrol amaçlı rahim ağzı sürüntüsü (smear) almak için de bu muayeneye ihtiyaç duyulabilir. Vajinal muayenenin anneye ya da bebeğe zararı gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.

Kan tetkikleri:
İlk kontrole gittiğinizde kan grubu
virgul.gif
tam kan sayımı (özellikle olası bir kansızlık durumunu saptamak için) ve bebek için tehlikeli olabilecek kızamıkçık
virgul.gif
toksoplasmozis gibi virütik hastalıkları saptamak için bazı incelemeler yapılır. Bunların dışında kan şekeri ile böbrek ve karaciğer fonksiyon testlerinin de içinde bulunduğu bazı biyokimyasal testler ve sarılık testi de istenecek testlerin arasındadır.

İdrar tetkikleri:
İdrar analizi ve idrar kültürü doktorunuzun gerek duyduğu anlarda yaptıracağı tetkikler arasındadır.

Ultrasonografi:
Gebeliğin var olup olmadığının araştırılması dışında yerinin
virgul.gif
canlılığının
virgul.gif
sayısının ve iyilik durumunun belirlenmesinde de bilgi verir. Özellikle gebeliğin 16-20. haftaları arasında yapılan ultrasonografik inceleme bebekte bir anomalinin varlığını saptamak açısından çok önemlidir. Gebeliğin her döneminde bebeğin gelişiminin normal olup olmadığının belirlenmesi
virgul.gif
gebelik haftasının ve beklenen doğum tarihinin tespit edilmesi
virgul.gif
bebeğin ve plasentanın rahim içindeki pozisyonunun belirlenmesi ve bebeğin içinde yüzdüğü amnion sıvısının miktarının hesaplanması için de kullanılır. Günümüzde gösterilmiş herhangi bir zararı yoktur.

Üçlü tarama (Mongolizm - Down sendromu) ve omurilik anomalileri tarama testi:
Bu testin ideal yapılma zamanı 16 - 18.gebelik haftaları arasıdır. Tarama amacıyla uygulanan bu testte bebekten annenin kan dolaşımına geçen AFP (alfa fetoprotein) maddesi ile bebek ve plasenta tarafından üretilen E3 (estriol) ve beta hCG hormon düzeylerine anneden bir miktar kan alınarak bakılır. Annenin yaşı
virgul.gif
şeker hastalığı olup olmadığı
virgul.gif
ultrasonografik ölçüm sonuçlarının da yer aldığı bir bir bilgisayar programı vasıtası ile bir risk durumu saptanır. Eğer bu risk yüksek bulunursa doktorunuz amniyosentez gibi ileri tetkikler isteyebilir. Günümüzde bu sorunların daha erken dönemde saptanmasına yönelik olark 12. hafta civarında yapılan ikili test kullanılmaya başlanmıştır.

Elektronik Fetal Monitorizasyon (EFM):
Hem doğum öncesi kontrollerde hem de doğum esnasında uygulanabilir. Bebeğin kalp atış hızının
virgul.gif
rahim kasılmaları
virgul.gif
fetus hareketleri ya da dışarıdan ses vb. uyaranlara karşı değişiminin rahim içi basıncı ile eş zamanlı olarak kaydedilmesi esasına dayanır. Buradan elde edilen veriler
virgul.gif
bebeğin anne rahmindeki iyilik halinin belirlenmesinde kullanılır.

Bazı özel durumlarda ve gerekli olduğunda yapılan işlemler;

Amniyosentez:
16 - 19. haftalar arası yapılan bu işlem ultrason eşliğinde annenin karnından ince bir iğne ile girilerek bebeğin içinde yüzdüğü sıvıdan örnek alma işlemidir. Alınan sıvıdan genetik testler dışında biyokimyasal analizler de yapılabilir.

Kordosentez:
Gebeliğin nispeten daha geç döneminde bebeğin göbek kordonundaki damara girilerek kan örneği alınması esasına dayanır. Alınan örnekten genetik inceleme ya da gerekli durumlarda biyokimyasal testler yapılabilir.

Koryon Villus Örneklemesi (CVS):
Gebeliğin 9-11. haftaları arasında ultrason eşliğinde rahim ağzından ya da karından bir kateter ile girilerek bebeğin ilerde plasentasını oluşturacak dokudan (koryon) örnek alınarak incelenmesidir.

YÜKSEK RİSKLİ GEBELİKLER

Düşük: Gebeliğin 20. haftadan ya da bebek 500 grama erişmeden önce sonlanması düşük olarak adlandırılır. Gebeliklerin ortalama % 15'i düşükle sonlanır. Oysa gerçek sayı bunun üzerindedir. Pek çok gebelik
virgul.gif
kadın gebe kaldığını anlamadan kaybedilir ve bu durum genellikle adet gecikmesi olarak değerlendirilir. Düşüklerin büyük çoğunluğu gebeliğin ilk üç ayında gerçekleşir ve nedeni de genellikle bebeğin gelişimini etkileyen bir kromozom anomalisine bağlıdır. Vajenden gelen kan
virgul.gif
pıhtı
virgul.gif
su ve beyaz parçacıklar ile karnın alt bölgesinde kramp şeklinde kendini gösteren ağrılar düşüğün habercisi olabilir. Bu gibi durumlarda doktorunuzla en kısa zamanda temasa geçip
virgul.gif
önerilerine göre hareket etmek gerekir. Düşükler ard arda tekrarlayıcı olmadığı sürece endişelenecek bir durum yoktur. Tekrarlayan düşükler yüksek riskli gebelikler kategorisinde ele alınmalıdır.

Dış gebelik:
Normalde rahim içinde gelişmesi gereken gebeliğin
virgul.gif
Fallop tüpleri (en sık)
virgul.gif
yumurtalıklar ya da karnın herhangi bir bölgesinde gelişmesi olayıdır. Bu tür gebelikler özellikle kanama yoluyla anne yaşamını tehdit edebilir ve acil müdahaleyi gerektirir. Ancak günümüzde erken gebelik kontrolüne gidilmesi ile erken dönemde tanı ve tedavisi olası hale gelmiştir.

Kansızlık (Anemi):
Gebelikte hem kan hacmi ve hem de kan hücreleri sayısında artış olur. Ancak hacimdeki artış
virgul.gif
hücre sayısındaki artışa oranla daha fazla olduğundan fizyolojik anemi olarak da bilinen göreceli bir kansızlığın gebelikte ortaya çıkması kaçınılmazdır. Buna kadınlarda oldukça sık rastlanan demir eksikliği ve gelişmekte olan fetusun ihtiyaçları da eklendiğinde gebelikte demir elementi ve beraberinde kan yapımında kullanılan vitamin desteğinin sağlanması çok önemlidir. Ayrıca terchen gebelikten önce başlanarak 12. gebelik haftasına kadar 400 mikrogram/gün Folik asit desteğinin bebekte görülebilecek merkezi sinir sistemi anormalliklerinin önlenmesi bakımından çok yararlı olduğu bilinmektedir.

Trofoblastik hastalıklar:
Halk arasında “üzüm gebeliği” olarak da bilinen formla başlayıp
virgul.gif
bir tür kanser olan “koriokarsinom”a kadar ulaşan cinsleri olan hastalıklar bütünüdür. Bebeğin eşi olarak da bilinen plasentadaki trofoblast adı verilen hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle meydana gelir. Gebeliğe ait tüm bulgular kimi zaman abartılı da olarak mevcuttur. Nadiren düzenli gelişim gösteren bir fetus da olabilir. İlk üç ay içinde yapılacak olan bir ultrasonografi ile tanısı konur ve gerekli önlemler alınır. Genelde hastalığın iyi huylu olan türlerine rastlanır ve bu durum yaklaşık 1200 gebelikte bir görülür. Kötü huylu şekli olan koriokarsinom ise yaklaşık 40.000 gebelikte bir görülür.

Preeklampsi:
Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinir. Daha çok ilk gebeliklerde ve gebeliğin 20.haftasından sonra görülür. Çoğul gebeliklerde daha sıktır. Tansiyon yükselmesi
virgul.gif
vücutta su toplanması ve idrarda protein kaybı ile karakterizedir. Şiddetli formlarında nefes almada güçlük
virgul.gif
akciğerlerde su toplanması ve sara nöbetlerine benzer kasılmalara rastlanır. Tek ve kesin tedavisi doğumdur. Annenin hayatının tehlikeye gireceği düşünülen durumlarda gebeliğin sonlandırılması gerekebilir.

Şeker hastalığı:
Şeker hastalığı (diyabet) daha önce hiçbir şikayeti olmayan bir kadında gebelik sırasında belirebileceği gibi
virgul.gif
şeker hastası olduğu bilinen bir kişide de gebelik nedeniyle şiddetini arttırabilir. Gebelikte ilk kez ortaya çıkan tipi hemen daima gebeliğin sonlanması ile birlikte kaybolur. Kan şekerinin kontrol altına alınamadığı durumlarda annede şeker hastalığının bilinen etkilerine
virgul.gif
fetusta ise bazı metabolik bozukluklara ve makrozomi de denilen iri bebeklerin doğumuna neden olur.

Kan uyuşmazlığı:
Annenin Rh (-) negatif
virgul.gif
babanın da Rh (+) pozitif kan grubuna sahip olmaları durumunda eğer bebek kan grubu Rh (+) ise ortaya çıkar. Bu durum genellikle ilk gebelikten sonraki gebeliklerde bebeğin etkilenmesine neden olur. Bebekten anneye geçen Rh (+) hücrelere karşı annede oluşan antikorlar sonraki gebeliklerde bebeğe geçerek kan dolaşımındaki kırmızı kan hücrelerinin yıkılmasına ve bebekte ciddi kansızlık tablosuna yol açarak ölümüne neden olabilir. Bu nedenle kan uyuşmazlığı olan çiftlerde doğum ya da kürtaj vb. olaylardan sonra bir tür aşının yapılması zorunludur..

Çoğul gebelikler:
Yaklaşık her 90 gebelikten biri ikiz
virgul.gif
her 10.000 gebelikten biri üçüz ve her 750.000 gebelikten biri de dördüzdür. Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinin kullanıldığı durumlarda çoğul gebelikler oldukça sık karşımıza çıkar. Çoğul gebelikler her zaman riskli gebelik kategorisinde değerlendirilirler. Bu gebeliklerde erken doğum ihtimali artmış olup
virgul.gif
gebeliğin diğer komplikasyonları (preeklampsi gibi) daha sık görülür.

Rahim ağzı yetmezliği:
Normal bir gebelik esnasında rahim ağzı
virgul.gif
doğum eylemi başlayana kadar kapalıdır. Rahim ağzı yetmezliği olan kadınklarda ise özellikle gebeliğin ikinci üç aylık döneminde değişik derecelerde açıklık farkedilir. Bu durum özellikle belirtilen dönemde tekrarlayıcı gebelik kayıplarına yol açıyorsa
virgul.gif
gebeliğin ikinci üç aylık dönemine girilirken rahim ağzına dikiş atılmasına gerek vardır.

DOĞUM

Normal seyrinde giden bir gebelikte doğum eylemi
virgul.gif
37 - 42. haftalar arasında herhangi bir zamanda başlayabilir. Gebeliğin son döneminde yalancı sancıların olabileceği bilindiğinden
virgul.gif
doğum belirtilerinin neler olduğunu gözden geçirmekte yarar vardır:

Doğum belirtileri:

Nişan gelmesi:
Rahim ağzını bir tıkaç gibi tıkayan sümüksü maddenin kanla karışık olarak vajenden atılması genellikle doğumun ilk işaretidir.

Doğum ağrılarının başlaması:
Doğum ağrıları ya da sancılar
virgul.gif
ilk başta belde ve sırtta müphem
virgul.gif
künt ağrılar şeklinde başlayabilir. İki sancı arası geçen süre başlangıçta uzun olup bu süre giderek kısalır ve ağrıların şiddeti giderek artar.

Su gelmesi:
Bebeğin çevresini saran su kesesi
virgul.gif
sancılarla birlikte artan rahim içi basıncı sonucu yırtılır ve içindeki su genişlemiş olan rahim ağzından geçerek boşalır. Ancak kimi zamanlar
virgul.gif
doğum sancıları başlamadan da su kesesi yırtılabilir ve su boşalabilir. Su gelmesi durumunda vakit geçirmeden hastaneye gitmek gerekir.

Doğumun evreleri:

Birinci evre:
Ağrıların başlamasından rahim ağzının tam olarak açılmasına kadar geçen süredir. Bu evre ilk doğumlarda 10-12 saat kadar sürebilir. Başlangıçta ağrıya yol açan kasılmalar daha seyrek iken daha sonra ağrılar daha şiddetli ve etkin bir hal alır. Birinci evrenin sonunda rahim ağzı tam olarak açılmış ve bebeğin önde gelen kısmının geçebileceği çapa (10 cm) ulaşmıştır.

İkinci evre:
Rahim ağzının tam olarak açılmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süreyi kapsar. İlk doğumda yaklaşık olarak 1-2 saat sürer. Bu evrede sancılarla birlikte ıkınma hissi de gelir. Doğum eylemini takip eden doktor ıkınmaların zamanlaması konusunda hastayı yönlendirir ve böylece hastanın enerjisini gereksiz yere harcamasını engeller. Sancılar ve ıkınmaların yarattığı itici güçle bebek doğum kanalında ilerler ve bebeğin doğumu ile birlikte ikinci evre sona erer.

Üçüncü evre:
Bebeğin doğumunu takiben plasentanın çıkmasını içeren evredir. Bebek doğduktan sonraki ilk yarım saat içinde plasenta rahim duvarından ayrılarak
virgul.gif
aynen bir bebeğin doğumu gibi doğum kanalından geçer ve doktor tarafından alınır. Bu evrede anne çok hafif bir sancı ve ıkınma hissi duyar.

Sezaryen

Sezaryen doğum kanalı yerine
virgul.gif
karından yapılan bir kesiyle rahme ulaşılarak bebeğin çıkarılması işlemidir. Sezaryen için genel ya da epidural anestezi uygulanır. Anne ya da bebek açısından normal doğumun risk taşıyacağı düşünülen durumlarda ya da tercihen uygulanabilir.

Ağrısız Doğum Yöntemleri

Analjezi
virgul.gif
ağrının kesilmesi ya da giderilmesi
virgul.gif
anestezi ise uygulanış biçimine göre yerel ya da genel olarak vücudun ağrı ve diğer uyaranlara karşı duyarsızlaştırılması anlamına gelir. Ağrılı bir olay olan doğumda
virgul.gif
ağrının giderilmesi büyük önem taşır. Gelişmiş pek çok merkezde
virgul.gif
epidural anestezi denen yöntemle belden uyuşturucu bir ilaç verilmesi suretiyle doğum ağrısız olarak gerçekleştirilebilir. Epidural anestezi için bele konan kateterden ara ara ilaç verilmek suretiyle doğuma kadar ağrısız bir dönem geçirilmesi sağlanır. Bu tür anestezi ile rahim kasılmaları ve hastanın istemli ıkınması engellenmediğinden doğum doğal seyrinde gelişir. Bebeğe hiçbir zararı olmayan ve deneyimli ellerde uygulandığında anne için de oldukça rahat olan epidural anestezi doğumda ağrı giderilmesi için tercih edilecek yöntemlerin başında gelir. Sezaryen işlemi sırasında da genel anestezi uygulanabileceği gibi epidural anestezi tercihen kullanılabilir.

LOHUSALIK DÖNEMİ

Sağlıklı bir gebelik seyri ve başarılı bir doğum için gebelik sırasında kadın vücudunda oluşan değişikliklerin doğumdan sonra kaybolduğu ve vücudun gebelik öncesi haline döndüğü 6 haftalık dönemdir. Bu dönemde ilk birkaç gün devam eden kanama daha sonra renk ve kıvam değişikliği ile loğusalık akıntısına dönüşecektir. İlk bir kaç günde yine hafif ağrılarınız olabilir. Loğusalık döneminde rahminizde küçülme olarak 6. hafta sonunda normale yakın büyüklüğüne dönecektir. Gebelikte prolaktin hormonunun etkisi ile göğüslerinizde yapılan süt doğum sonrası bebeğin eşinin çıkarılması ile gebelik hormonlarının kandaki düzeyinin hızla azalması ve emme refleksi ile göğüslerinizden salgılanacaktır. Bu dönemde beslenmenize dikkat etmeniz
virgul.gif
yapacağınız egzersizler normale dönüş sürenizi kısaltacak ve daha sağlıklı bir loğusalık dönemi yaşamanızı sağlayacaktır.

GEBELİKTE VE LOĞUSALIKTA BESLENME

Gebelik ve sonrasındaki loğusalık ve süt verme dönemi bir kadının beslenmesine en çok dikkat etmesi gereken evredir. Bebeğin tek besin kaynağı annesidir. Bu nedenle annenin dengeli ve çeşitli beslenmesi gerekir. Gebelik tanısının konduğu andan itibaren özellikle aşağıda sıralanan besinlerin tüketilmesi uygun olur.

Protein
Vücudun yapı taşları olarak bilinen proteinler
virgul.gif
et
virgul.gif
süt
virgul.gif
süt ürünleri
virgul.gif
yumurta ve kuru baklagillerde bol miktarda bulunur. Balık
virgul.gif
tavuk gibi beyaz et ürünleri yağsız olmaları açısından tercih edilirken
virgul.gif
kırmızı etin de demir açısından zengin olduğu unutulmamalıdır.

Vitaminler
Yağda ve suda eriyen olarak iki sınıfa ayrılan vitaminlere gereksinim gebelik süresince artar. Pek çok metabolik olayda hızlandırıcı ve yardımcı faktör görevi olan vitaminlerin özellikle taze meyve sebzelerde bulunduğu bilinen bir gerçektir. Bu amaçla doktorunuz size uygun bir vitamin ilacı desteği verecektir.

Kalsiyum
Kemik ve iskelet sisteminin en temel gereksinimi olan kalsiyum
virgul.gif
en çok süt ve süt ürünlerinde mevcuttur. Yeşil sebzelerin de bu açıdan zengin olduğu unutulmamalıdır. Kalsiyum eksikliği kendisini ilk başta elde ve ayakta kramplar
virgul.gif
kasılmalar ve uyuşmalarla gösterir. Bu gibi şikayetlerin çoğalması durumunda kalsiyum desteği sağlayan suda eriyen tabletler verilebilir.

Demir
Gebelikle birlikte artan demir ihtiyacının tam olarak karşılanamadığı durumlarda kansızlık (anemi) meydana gelir. Kırmızı et
virgul.gif
ton balığı
virgul.gif
karaciğer ve ıspanak gibi yiyecekler demir açısından zengindir. İlaç şeklinde demir desteği gebelik sırasında sık olarak önerilir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Yüzücü kulağı kulakta mantar

YÜZÜCÜ KULAĞI

Kulak Kaşıntısı ve Mantar Enfeksiyonu

"Yüzücü Kulağı" Ne Demektir?

Dış kulak yolu iltihaplarından birine verilen isimdir. Kulağın mantar enfeksiyonu da denir. Bazen mantarlar tarafından oluşturulsa da
virgul.gif
özellikle ağrılı vak'alarda doğada sık rastlanan bir bakteri tarafından oluşturulur.

Nasıl Korunursunuz?

Su kulağınıza girdiğinde beraberinde mantar ve bakterileri de getirebilir. Çoğunlukla su geri gelir
virgul.gif
kulak kurur ve bakteri ile mantarlar problem oluşturmazlar. Fakat su bazen dış kulak yolunda hapsolur ve buradaki cildi yumuşatır. Nemli ortamda bakteri ve mantarlar ürer
virgul.gif
beslenir ve kulağı iltihaplandırabilirler.

Başlangıçta kulaklarda tıkanıklık hissedilir ve kaşıntı olabilir. Kısa zamanda dış kulak yolu şişer
virgul.gif
tıkanır ve bazen süt gibi bir akıntı olur. Çok ağrı yapmaya başlar. Kulak kepçesi ve önü çok hassaslaşır. İltihap bu duruma geldiğinde hekim tedavisi gerekir. Bu
virgul.gif
boyun bezleri şişerse de geçerlidir.

Kulağınızda su hapsolduğunu hissettiğinizde koruyucu antiseptik damlalardan kullanarak bütün bu olaylar zincirini önleyebilirsiniz.

Şayet kulak hekiminiz kulak zarınızın normal ve güvenli olduğunu söylerse
virgul.gif
yüzme sonrası kulak damlalarınızı kullanabilirsiniz. Basit alkol damla kullanmak önerilebilir. Alkol
virgul.gif
suyu emer
virgul.gif
dış kulak yolunun kurumasına yardımcı olur ve aynı zamanda yüzücü kulağında oluşabilecek bakteri ve mantarları öldürebilir. Asetik asit ihtiva eden beyaz sirke de kullanılabilir. Eczaneden alkol veya sirkeyi muhafaza edecek damlalık alabilir ve çantanızda taşıyabilirsiniz.

"Yüzücü Kulağı"ndan Korunmak

Şayet yüzme
virgul.gif
duş veya banyo sonrası kulağınızda suyun hapsolduğunu veyahut kulağınızın nemli kaldığını hissederseniz
virgul.gif
bu kulağınız yukarıda kalacak şekilde başınızı eğiniz ve kulak kepçenizi yukarı ve geriye doğru çekerek damlalarınızı damlatınız.

Damlaların heryere ulaşmasını sağlamak için kulağınızı ovalayınız
virgul.gif
daha sonra kulağın kuruması için kulağınızı aşağı yönde çeviriniz.

Şayet kulak probleminiz tekrarlayan bir eğilim gösteriyorsa
virgul.gif
kulak
virgul.gif
burun
virgul.gif
boğaz hekiminiz yüzmeden önce kulaklarınızı nasıl koruyacağınızı anlatacaktır.

Dikkat!

Şayet kulağınız hâlen iltihaplı
virgul.gif
kulak zarınız delinmiş veya önceden delik ise
virgul.gif
hasar görmüşse veyahut kulak operasyonu geçirmiş iseniz
virgul.gif
yüzmeden ve kulak damlası kullanmadan önce kulak
virgul.gif
burun
virgul.gif
boğaz hekimine danışmanız lazımdır.



Kulaklar Neden Kaşınır?

Kaşınan her türlü kulak
virgul.gif
kişiyi deli eder. Ani oluşan kaşıntılara sıklıkla mantar enfeksiyonu sebep olur
virgul.gif
daha uzun süreli durumlarda sıklıkla kronik dermatit denilen deri inflamasyonu kaşıntının sebebidir. Başta oluşan kepek gibi dış kulak yolunda da kuru
virgul.gif
ince ve bol miktarda kepek oluşabilir
virgul.gif
buna "seboreik dermatit" adı verilir. Bazı kişiler
virgul.gif
yiyeceklerinde değişiklik yaparak (yağlı yiyecekler
virgul.gif
karbonhidratlar
virgul.gif
çikolata gibi yiyeceklerden uzak durarak) bu durumun önüne geçebilirler. Hekimler kulaklar kaşındığında genellikle yağlı veya kortizonlu damlalar önerirler. Uzun süreli tedavisi olmasa da kontrol altında tutulabilirler. Nadir olarak kulak kaşıntısı alerjik de olabilir ve bu durumun tedavisi farklıdır.

Kaşıntılı
virgul.gif
kepekli kulaklar veya kulak akıntısının biriktiği kulaklar
virgul.gif
"yüzücü kulağı"nın gelişmesine yatkındırlar. Bu kişiler özellikle kulakları ıslak kaldığında koruyucu kulak damlaları kullanmaları konusunda bilinçli olmalıdırlar. Yüzme mevsimi başlamadan önce kulaklarını temizletmeleri de çok yardımcı olur.



Tatarcık
virgul.gif
Sinek ve Yabancı Cisimler?

Kulak içerisine giren birçok böcek vardır
virgul.gif
tatarcık
virgul.gif
güve
virgul.gif
hamamböceği bunların başında gelir. Tatarcıklar kulak akıntısı içerisinde hapsolur ve uçamazlar. Daha büyük böcekler kulak içerisinde dönemezler ve geri çıkamazlar. Bu yüzden sürekli hareket ederek kişide kulak ağrısına
virgul.gif
sese ve korkuya sebep olurlar.

Tatarcıklar ılık su ile yıkanarak kolayca çıkartılabilirler (Yıkadıktan sonra hem kulağın kuruması hem de antiseptik amaçla alkol damlatmayı unutmayınız). Büyük böcekler için ilk yapılacak şey kulağın mineral yağ ile doldurulmasıdır
virgul.gif
yağ böceğin nefes deliklerini tıkayarak ölmesine sebep olur. Bu durum 5 ilâ 10 dakikada gerçekleşir. Bundan sonra böceğin çıkartılması için hekime başvurmanız gerekir.

Boncuklar
virgul.gif
kalem uçları
virgul.gif
silgiler
virgul.gif
plastik oyuncak parçaları
virgul.gif
kuru fasulyeler çocukların kulaklarına soktukları sık yabancı cisimlerdendir. Bunların çıkartılması çok hassas bir iştir ve mutlaka bir kulak burun boğaz hekimince yapılmalıdır.

Kulaklar
virgul.gif
Yükseklik ve Uçak Yolculuğu

Uçak yolculuğu sırasında niçin kulaklarınızda "pop" diye bir basınç hissettiğinizi hiç merak ettiniz mi? Veya niçin basınç hissetmediğiniz zaman kulak ağrınız olduğunu düşündünüz mü? Uçaklar inişe geçtiğinde çocukların niçin yaygara çıkartıp ağladığını hiç merak ettiniz mi?

Uçak yolculuğu sırasında karşılaşılan en sık tıbbi problem kulak problemleridir. Çoğunlukla basit rahatsızlıklar olur
virgul.gif
nadiren geçici ağrı ve işitme kaybı oluşur. Bu broşür uçak yolculuğunuz esnasında karşılaştığınız hafif kulak problemlerinizi ve nasıl korunacağınızı anlamanız için hazırlanmıştır.

Yapı

Kulak genel olarak üç bölüme ayrılır:

a)Dış kulak: Başın yan tarafında görülen kulak kepçesi ile içeriye kulak zarına kadar devam eden dış kulak yolundan oluşur.

b)Orta kulak: Kulak zarı ile iç kulak arasında kalan ufak boşluktur. Burada üç adet kemikçik
virgul.gif
kulak kemiğinin hava boşlukları bulunur.

c)İç kulak: Kulak kemiğinin iç kısmında bulunan ve işitme ile denge sinir uçlarını ihtiva eden bölümdür.

Hava yolculuğu sırasında probleme yol açan
virgul.gif
orta kulak bölümüdür. Ufak bir hava boşluğu olduğu için
virgul.gif
basınç değişikliklerinden etkilenir.

Normal olarak her yutkunduğunuzda (veya ikinci üçüncü yutkunduğunuzda) kulaklarınızda ufak bir çıt sesi veya basınç oynaması hissedersiniz. Bu esnada geniz ile orta kulak arasındaki östaki borusu vasıtası ile orta kulağınıza hava kabarcığı geçmiştir. Orta kulaktaki hava burayı döşeyen doku tarafından sürekli emilir fakat "östaki borusu" her yutkunuşta sürekli hava sağlar. Bu sayede kulak zarının her iki tarafındaki hava basıncı eşitlenir. Şayet bir şekilde basınç farkı oluşursa
virgul.gif
kulaklar tıkalı imiş gibi hissedilir.

Östaki Borusu ve Kulakların Tıkanıklığına Neler Sebep Olur?

Östaki borusu
virgul.gif
birçok sebepten dolayı tıkanabilir veya ağzı kapanabilir. Bu durumda
virgul.gif
orta kulak basıncı eşitlenemez.

Orta kulaktaki hava sürekli emilir ve yenilenemediği için vakum oluşur
virgul.gif
kulak zarı içeri doğru çöker. Gergin kulak zarı normal olarak titreşemez ve sesler donuk
virgul.gif
az gelir. Kulak zarının gerginleşmesi de ağrı oluşturabilir. Şayet bu durum bir süre devam ederse
virgul.gif
ota kulaktaki basıncı eşitleyebilmek için
virgul.gif
orta kulağı döşeyen dokudan kan serumuna benzer bir sıvı sızarak burayı doldurur. Bu duruma "orta kulakta sıvı"
virgul.gif
"seröz otit" veya "aero-otit" ismi verilir.

Östaki borusunu tıkanmasına yol açan en sık sebep basit soğuk algınlığıdır. Sinüs iltihapları ve burun alerjileri de (saman nezlesi gibi) sık sebeplerdendir.

Östaki borusu ve onu döşeyen döşeyen doku
virgul.gif
burun ve genizin devamıdır. Bu devamlılıktan dolayı çoğunlukla burunun tıkalı olması
virgul.gif
kulakların da tıkalı olmasına ve böyle hissedilmesine sebep olur.

Östaki borusunun tıkanmasının bir diğer sebebi dokularda şişliğe yol açan orta kulak iltihaplarıdır.

Östaki borusu yetişkinlere göre daha dar olduğu için çocuklar tıkanıklığa daha yatkındırlar.

Hava Yolculuğu Nasıl Problem Yaratır?

Hava yolculuğu esnasında ani basınç değişiklikleri olur. Bu basınç değişikliklerinin eşitlenmesi için östaki borusunun o esnada hemen açılıp kapanabilmesi lazımdır. Bu olay özellikle uçak inişe geçtiğinde görülür.

İlk dönemde basınç eşitlenmesi sağlanamayan uçaklarda bu gerçek bir problem oluşturmaktaydı. Günümüzde bu olay en aza düşürülmüştür. Buna rağmen hâlâ bazı önlenemeyen basınç değişiklikleri olabilmektedir.

Gerçekte
virgul.gif
basınç değişikliğine yol açan her türlü durum problem yaratır. Aynı durumla
virgul.gif
yüksek binalarda hızla hareket eden asansörlerin içinde veya suya dalarken karşılaşırsınız. Derine dalan dalgıçlara ve pilotlara bu durumla nasıl başedecekleri öğretilir. Siz de kendi metodunuzu öğrenebilirsiniz.

Kulaklarınızın Tıkanmasını Nasıl Önlersiniz?

Yutma işlemi östaki borusunu açan kasları harekete geçirir. Sakız çiğnerken veya naneli şeker yerken daha sık yutkunursunuz. Bunlar inişe geçmeden önce yapılabilecek iyi egzersizlerdir. Esnemek daha bile iyidir. Esnerken bu kas daha iyi uyarılır. İniş sıasında uyumamaya dikkat etmeniz gerekir çünkü uyurken yutkunma işlemi çok yavaşlar (uçuş ekibi inişe geçildiğinde sizi uyandırmak ister).

Şayet yutkunmak ve esnemek etkili değilse şu metod en iyi sonucu verir: 1)Burun kanatlarınızı elinizle sıkıca kapatınız 2)Ağızdan kuvvetli bir soluk alınız 3)Ağzınız ve burnunuz kapalı olduğu halde bu nefesi yanak ve yutma kaslarınızı kullanarak dışarı üflemeye çalışınız
virgul.gif
böylece basınçlı hava östaki borusundan orta kulağa geçebilir. Kulağınızda basınç veya ses hissttiğinizde başardınız demektir. İniş sırasında bunu birçok kez yapmanız gerekebilir.

Bebekler bu işlemi yapamazlar fakat bir şey emerlerse rahatlarlar. İniş sırasında bebeğinizi emziriniz veya besleyiniz ve uyumalarına müsaade etmeyiniz.

Hangi Tedbirleri Almalısınız?

Kulaklarınuıza hava ile basınç yaparken karnınızı ve göğsünüzü kullanmayınız çünkü bu durumda çok fazla basınç oluşur. Uygun basınç sadece yanak ve yutma kaslarınızı kullanarak sağlanır.

Soğuk algınlığınız
virgul.gif
sinüs iltihabınız veya alerjiniz varsa en iyisi uçuşu ertelemektir.

Son günlerde bir kulak müdahalesi geçirmişseniz
virgul.gif
doktorunuzdan uçuş hakkında bilgi alınız.

Burun Açıcı İlaçlar ve Burun Spreyleri?

Deneyimli yolcular inişe geçmeden yaklaşık bir saat önce burun açıcı bir ilaç veya sprey kullanırlar. Bu ilaçlar kulağa giden dokuları büzerek orta kulak havalanmasına yardımcı olurlar. Aynı sebepten dolayı alerjisi olan kişiler de alerji ilaçlarını uçuş öncesi almalıdırlar.

Burun açıcı ilaçların yüksek tansiyonu
virgul.gif
kalp problemi
virgul.gif
kalp ritm bozukluğu
virgul.gif
tiroid hastalığı
virgul.gif
aşırı sinirliliği olan kişilerce kullanılmadan önce mutlaka bir hekime danışılması gerekmektedir. Aynı şekilde hamile bayanlar da hekimlerine danışmalıdırlar.

Kulaklarınız Açılmazsa Ne Yapılmalı?

İnişten sonra da basınç eşitleyici hareketler yapabilir ve burun açıcı ilaçlara devam edebilirsiniz (burun açıcı spreyleri kullanmayı alışkanlık haline getirmeyiniz ve uzun süre kullanmayınız aksi takdirde daha fazla tıkanıklığa yol açabilirler). Kulaklarınız hâlâ açılmıyor ve ağrıyorsa kulak hekimine başvurmanız gerekir. Hekiminiz
virgul.gif
kulak zarınızı çizerek orta kulağınızdaki basıncı veya sıvıyı boşaltmaya ihtiyaç duyabilir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

vakum ve forseps

Doğum eyleminin ikinci evresinde
virgul.gif
yani rahim ağzının tam açık olduğu andan doğumun gerçekleşmesine kadar geçen sürede anne adayı ve/veya bebeğe ait nedenlere bağlı olarak doğumun doktor tarafından vakum veya forseps ile gerçekleştirilmesi gerekebilir.

Bebeğin ikinci evredeki yolculuğu ve yoldaki engeller

Doğum eyleminin ikinci evresinde rahim ağzı tam açık olduğu andan itibaren bebeğin önde gelen kısmı vajina içindeki yoluna devam eder. Doğum kanalı adı verilen yaklaşık 10 santimetre uzunluğundaki bu vajinal "tünel"
virgul.gif
etrafı anne adayının çatı kemikleri ve bunların iç yüzünü döşeyen yumuşak doku ve kaslarla çevrili
virgul.gif
üst kısmında çatı kemikleri tarafından oluşturulan kanal girişinin
virgul.gif
alt kısmında da çatı kemiklerine tutunmuş kaslar ve yumuşak dokular tarafından oluşturulmuş
virgul.gif
dışarıdan vajina çıkışı şeklinde gösteren yapının yer aldığı bir kanaldır.

Bebek bu kanal içine rahim kasılmalarının ve anne adayının ıkınmalarının yarattığı itici etki ve kanal içinde yer alan çeşitli girinti ve çıkıntıların bebeğin başına ve vücuduna verdiği şekil neticesinde girer ve burada ilerler. Bu kanala giriş ve ilerleme o kadar olağanüstü bir mekanizmayla işler ki
virgul.gif
bebek kanalın giriminden çıkımına kadar bu kanalın "engebeli" yollarından başına ve vücuduna en mükemmel şekli vererek çıkıma kadar gelmeyi başarır.

Doğum kanalındaki mucizevi yolculuk çoğu durumda başarıyla sonuçlanır ve anne adayı yalnızca kanal çıkışını genişletmek için uygulanan bir doğum kesisi (epizyotomi) dışında dışarıdan yardıma ihtiyaç duymaz. Hatta pelvis çıkımının da uygun olduğu durumlarda epizyotomi kesisi bile gerekli olmadan bebek sağlıklı bir şekilde doğar.

Hangi durumlarda müdahale gerekir?

Anne adayıyla ilgili nedenler

Bebeğin doğum kanalı içindeki yolculuğunu başarılı bir şekilde tamamlayabilmesi ön planda anne adayının aktif yardımda bulunmasına
virgul.gif
yani etkili bir şekilde ıkınarak bebeğini "ittirmesine" bağlıdır.

Ikınma anne adayının tüm vücut boşluklarında (kafaiçi
virgul.gif
göğüs kafesi ve karın içi) basıncı artıran bir durumdur. Bazı kalp hastalıkları
virgul.gif
bazı nörolojik hastalıklar ve diğer bazı hastalıklarda bu basınç artışı risk teşkil edebileceğinden belli bir aşamadan sonra doğum vakum veya forsepsle tamamlanır.

Bazı durumlarda anne adayının ıkınması yetersiz olabilir. Bunun en belirgin örneği anne adayının uzun süren bir doğum eylemi süresinde yıpranmış olması ve ıkınmayı sürdürememesidir. Doğum eyleminde ağrıyı dindirmek amacıyla epidural uygulanması da bazı durumlarda anne adayının ıkınma gücünü olumsuz etkileyerek doğumun vakum veya forsepsle tamamlanmasına neden teşkil edebilir.

Doğum eyleminin ikinci evresinin herhangi bir nedenle (kasılmaların yetersiz olması
virgul.gif
anne adayının etkili olarak ıkınamaması) uzamış olması müdahaleli doğum nedeni olabilir. Genel olarak söylemek gerekirse doğum eyleminin ikinci evresinin ilk doğumunu yapacaklarda iki saatten
virgul.gif
daha önceden doğum yapmış olanlarda bir saatten daha uzun sürmesi durumunda çoğu doktor doğum eylemini vakum veya forspesle tamamlamayı tercih eder. Bu süre epidural uygulanmış anne adaylarında birer saat daha uzatılabilir. Bu süreler kesinlik teşkil etmezler ve bebeğin kalp atışları bebeğin sıkıntıda olduğuna işaret etmediği ve anne adayının durumu müsade ettiği sürece doğumun kendiliğinden gerçekleşmesi için belli bir süre daha beklenebilir.

Bebekle ilgili nedenler

Doğum eyleminin birinci evresinde olduğu gibi ikinci evresinde de bebeğin kalp atışları ve bunların kasılmalarla olan ilişkisi kardiyotokografi ya da ÇKS borusu ile sürekli takip altında tutulur. Bebeğin sıkıntıya girdiğine dair bulguların varlığında ve bu sıkıntıyı gidermek için alınan önlemler başarısız olduğunda bebeğin oksijensiz kalmasını engellemek için doğumun vakum veya forseps ile tamamlanması gerekebilir.

Müdahaleli doğumun uygulanması

Müdahaleli doğumun uygulanabilmesi ve bu şekilde vajinal yoldan doğumun gerçekleşmesi için en önemli şart doğum eyleminin ikinci evreye girmiş olmasıdır. Yani rahim ağzı tam açık olmalı ve tümüyle incelmiş olmalıdır.

Diğer bir şart bebeğin başının doğum kanalının kritik iki noktası olan kanal girişinden geçerek kanalın ortasındaki dikensi çıkıntıları aşmış olmasıdır. Tecrübeli bir doktor vajinal muayeneyle doğum eyleminin ikinci evreye girdiğini ve başın kritik noktaları aştığını rahatlıkla belirleyebilir.

İri bebek
virgul.gif
çatı darlığı şüphesi gibi durumlarda doğumun sezaryen ile gerçekleşmesi tercih edilir.

Prematüre bebeklerde (<34-36 hafta) müdahaleli vajinal doğum bebekte kafa içi kanama riskini artırdığından tercih edilmez.

Her müdahaleli doğum girişimi
virgul.gif
bebeğin doğumu bu girişimlerle gerçekleşemediğinde doğumu tamamlamak için sezaryene geçilmesini gerektirir. Bu nedenle bu girişimler ameliyathane şartlarının tümüyle hazır olduğu yeterli şartları taşıyan sağlık kuruluşlarında uygulanırlar.

Nasıl uygulanır?

Forseps şekli uzunca bir kaşığa benzeyen iki ayrı metal parçasından oluşur ve bu "kaşıklar" belli kurallara bağlı kalınarak bebeğin vajina içindeki başının etrafına yerleştirilir. Daha sonra kaşıkların sapları çapraz bir şekilde kilitlenerek adeta bir kıskaç haline getirilir. Bebeğin başını normal şartlarda zorlamayan bu "kıskaç" ile baş sabitlenir ve doktor kollarıyla forpsepsi çekerek bebeğin doğumunu gerçekleştirir.

Vakum ise negatif basınç yaratabilen bir alete bağlı bir boru ve bu borunun ucunda bebeğin başına uygulanacak çeşitli çaplarda çan adı verilen metal veya plastik aletlerden oluşan bir mekanizmadır. Çan bebeğin başının saçlı derisine dikkatlice yerleştirildikten sonra
virgul.gif
bebeğin kafa cildinin çanın altında kalan kısmının çan içindeki boşluğa dolması için negatif basınç yavaş yavaş artırılır. Burada amaç çanın bebeğin saçlı derisini iyice kavramasını sağlamaktır. Daha sonra doktor her ıkınma esnasında çanı boru kımından çekerek bebeğin doğmasını sağlar. Vakum uygulanan bebeklerde doğum sonrası bebeğin başında çanın içindeki boşluğu yansıtan etrafı düzenli silindir şeklinde bir şişme olması normaldir. Bu "şişme" tamamen saçlı derinin ciltaltı tabakasından ibaret olup belli bir süre sonunda iz bırakmadan iyileşir.

Ne zaman hangi yöntem?

Forseps ile vakum uygulamalarından hangisinin seçileceği doktorun eğitim aldığı ekole göre değişir. Amerika'da daha çok forseps tercih edilirken Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde daha çok vakum uygulanır. Vakumdan farklı olarak forsepsin bir avantajı makat gelişi ile doğumlarda bebeğin vücudu çıktıktan sonra bebeğin henüz içeride olan başına forseps kaşıkları takılmasıyla doğumun gerçekleştirilebilmesidir. Makat gelişi ile doğumda vakum kullanılmaz.

Müdahaleli doğuma bağlı oluşabilecek sorunlar

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi vakum ve forseps uygulamalarına bağlı olarak çeşitli sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Ancak yaklaşık 150 yıldır kullanılan bu yöntemlerden elde edilen tecrübeler sayesinde günümüzde vakum ve forseps uygulama nedenleri
virgul.gif
uygulanmasının sakıncalı olduğu durumlar ve uygulama protokolleri hemen hemen son şekillerini almış durumdadır ve bu da müdahaleli doğuma bağlı olarak anne adayı ve/veya bebeğin uygulamadan hemen her durumda yarar görmesini sağlamaktadır.

Müdahaleli doğum girişiminde bulunmak
virgul.gif
doğumun mutlaka bu yöntemle başarılı bir şekilde gerçekleşebileceği anlamına gelmez. Herhangi bir nedenle uygulama başarısız olduğunda uygulamadan vazgeçilip doğumun sezaryenle gerçekleşmesi gerekebilir. Sezaryen bahsinde de belirtildiği gibi doğum eyleminin sonuna kadar herhangi bir zamanda doktor sezaryen kararı verebilir. Bu
virgul.gif
vakum veya forseps uygulamaları için de geçerlidir.

Müdahaleli doğuma bağlı olarak anne adayında doğum kanalında yırtılma ve bunlara bağlı oluşabilecek sorunlar
virgul.gif
bebekte de kafa cildinde vakum veya forseps uygulanan bölgede kanamalar ve bunlara bağlı sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak günümüzde bu sorunların hem oluşması hem de oluştuğunda kalıcı sekeller bırakması ender görülür hale gelmiştir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

varikosel hidrosel spermatosel orşit epididimit testis tümörleri

Testis Hastalıkları



OP.DR.ERDAL KALCI
RANDEVU İÇİN TIKLAYIN

VARİKOSEL



Skrotum içinde pleksus pampiniformisi oluşturan venlerin genişlemesi ve kıvrımlarının artmasıdır. Genellikle ergenlikten sonra ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık %10 oranında görülür. Varikosel genellikle sol tarafta görülür. Bunun nedenleri;
1. Sol spermatik ven sağa oranla daha uzun yol katederek vena kava inferiora ulaşır.
2. 2. Sol spermatik ven dik açı ile sol renal vene açıldığı için drenaj daha zordur.
3. 3. Sol spermatik ven yetersiz valvüler yapıya sahiptir.
4. 4. Sol spermatik ven superior mezenterik arterin baskısına maruz kalarak drenajı güçleşmektedir.
Sağ tarafta görülürse böbrek tümörü veya retroperitoneal tümörler akla gelmelidir. İleri yaşdaki erkeklerde sol tarafta aniden varikosel gelişmesi de bu tip bir tümörün geç belirtisi olabilir. Varikoselin yatar pozisyonda kaybolmaması da bu sebepleri düşündürmelidir.

Varikosel bazen kasığa vuran künt ağrıya ve testisde çekilme hissine neden olabilir. Ayakta uzun süre kalındığında ağrı artar
virgul.gif
yatmakla azalır. Muayene tanı koymada genellikle yeterlidir. Muayenede dilate
virgul.gif
torsiyöz venler hissedilebilir. Varikosel I. dereceden IV. dereceye kadar derecelendirilmektedir. I. derecede ıkınmayla damarlar belirginleşir
virgul.gif
II. derecede damarlar orta kalınlıkta
virgul.gif
III. derecede damarlar ileri derecede kalınlaşmış
virgul.gif
IV. derecede ise damarlar çok genişlemiş
virgul.gif
kıvrımlar çok büyük yumaklar yapmıştır ve bozulmuş dolaşıma bağlı testislerde ufalma görülebilir. Hasta yatırıldığı zaman pleksus pampiniformis boşalmakta ve ven pakeleri kaybolmaktadır. Kaybolmadığı taktirde böbrek tümörü
virgul.gif
retroperitoneal veya intraperitoneal bir tümöre bağlı sekonder varikosel düşünülmeli ve İVP
virgul.gif
karın ultrasonografisi
virgul.gif
bigisayarlı tomografi gibi daha ileri tetkikler planlanmalıdır.

Varikoseli tespit edilen hastalarda spermogram spermlerin sayısı
virgul.gif
hareketliliği ve yapıları araştırılmalıdır. Varikosellilerin yaklaşık yarısından fazlasında sperm sayısı ve hareketliliği düşmüş
virgul.gif
sperm yapıları bozulmuştur. Bu vakalarda yüksek oranda infertilite (kısırlık) gelişir.

Ağrısız varikosellerde
virgul.gif
testislerde ufalma yapmayan ve infertiliteye (kısırlık) neden olmayan varikosellerde tedaviye gerek yoktur. Varikosel ağrı yapıyorsa
virgul.gif
testislerde ufalmaya ve infertiliteye neden olmaş ise cerrahi tedavi gereklidir. En etkili cerrahi girişim internal ve eksternal spermatik venlerin bağlanmasıdır.
Bir sperm hücresinin yapılmaya başlaması ile olgunlaşıp depo edilmesi arasında 75-90 gün gerektiğinden sol spermatik ven ligasyonundan ortalama 3 ay sonra sperm hücrelerine ait bozukluklar düzelmeye başlar.




.

HİDROSEL


Hidrosel
virgul.gif
testisi saran zarlar arasında normalden çok daha fazla sıvı toplanmasıyla torbanın ileri derecede şişmesi durumudur. Normal olarak bu aralıkta testisin kayganlığını sağlamak için 0.5-1.0 ml sıvı bulunur. Hidroselde ise bu sıvı miktari 200- 300 ml hatta bazen çok daha fazla olur. Hidroselin 4 şekli vardır;

Erişkin hidroselinin iki şekli vardır.

Basit hidrosel : Tek taraflı
virgul.gif
büyüyüp küçülmeyen
virgul.gif
ağrısız
virgul.gif
çok büyük boyutlara ulaşabilen
virgul.gif
nedeni kesin olarak bilinmeyen
virgul.gif
gergin
virgul.gif
oval şekilli hidrosellere basit hidrosel denir.

Semptomatik hidrosel genellikle erişkin yaşlarda skrotal bir patoloji sonucu meydana gelir. Akut epididimit ve akut orşit sonucu emilenden daha fazla miktarda sıvı salgılanması sonucu olur. Testis tümörlerinin % 10-15’inde kronik hidrosel gelişebilir. Hidroselin tek tedavisi cerrahidir.


SPERMATOSEL

Testisin üzerinde ve arkasında yer alan
virgul.gif
küçük
virgul.gif
ağrısız kitlelerdir. İçerisinde ölü spermler bulunan kistik bir oluşumdur. Spermlerin birikmesi sonucu kistik yapı meydana gelmektedir. Nedeni bilinmemektedir. Ağrı yapmaz. Hasta skrotumun içinde testisden ayrı
virgul.gif
testisin arka üst tarafında bir sertlik veya şişlik olduğunu fark eder. Muayene ve ultrason ile tanı koyulur. Büyük hacimlere ulaşmadığı taktirde tedaviye gerek yoktur. Çok büyürse ameliyatla çıkarılır.

ORŞİT



Değişik mikroorganizmaların kan yoluyla testise ulaşması sonucu gelişen testis enfeksiyonudur. E. Coli
virgul.gif
stafilokok
virgul.gif
streptokok
virgul.gif
klebsiella ve psödomonas en sık rastlanan mikroorganizmalardır.


Özellikle kabakulak orşiti sık görülmesi nedeniyle özel dikkat gerektirir. Puberteden önce oldukça nadirdir. Kabakulak orşitleri parotitislerin %20-35’inde görülür. Bazen parotit olmadan da orşit görülebilir. Genellikle parotitisden 3-4 gün sonra başlar
virgul.gif
skrotum eritemli ve ödemlidir. Ateş 40 dereceye ulaşabilir. Epididimitde görülen karakteristik üriner semptomlar yoktur. Kabakulak orşiti olan vakaların %30’unda spermatogenez geri dönüşümsüz olarak hasar görmüştür. Etkilenen testiste atrofi görülür.
Orşitlerde testis büyümüş
virgul.gif
hassaslaşmıştır. Skrotum cildi kızarık ve kalınlaşmıştır. Hastanın ateş 40 dereceye çıkabilir.
Tedavide antibiyotikler
virgul.gif
analjezik ve ateş düşürücüler
virgul.gif
spermatik kord çevresine anestezi
virgul.gif
yatak istirahati ve lokal soğuk-sıcak uygulanması yararlıdır. Testisin yukarı asılması hastayı rahatlatır.

EPİDİDİMİT



Değişik mikroorganizmaların epididime ulaşması sonucu gelişen epididim enfeksiyonudur. Psödomonas
virgul.gif
enterobakter
virgul.gif
N. Gonorhoea ve C. Trachomatis gibi mikroorganizmalar etkendir. Skrotumda aniden başlayan şiddetli ağrı vardır. Skrotum büyümüş ve derisi kızarıktır. Epididim hassastır. Önceleri epididim skrotumdan ayırd edilirken daha sonraki saatlerde skrotumda tek bir kitle halinde palpe edilir.
Tedavi; antibiyotik
virgul.gif
yatak istirahati
virgul.gif
soğuk kompresyon
virgul.gif
spermatik kord çevresine anestezi uygulanabilir. Seksüel ve fiziksel aktivite kısıtlanır.
Epididimitler iyi tedavi yapılırsa komplikasyonsuz iyileşir. İyi tedavi yapılmaz ise kronikleşir
virgul.gif
infertiliteye neden olabilir
virgul.gif
hatta skrotal fistül gelişebilir.



TESTİS TÜMÖRLERİ



Testis tümörlerii tedavisi mümkün olan ve yüksek oranda kür elde edilebilen genç ve orta yaşlı erkeklerde daha sık izlenen tümörlerdir. Seminom grubu testis tümörleri radyoterapiye çok duyarlı olup orşiektomi ve ışınlama ile tüm evreler için % 90’nın üstünde kür oranı elde edilir. Non-seminom testis kanserlerinin tedavisinde efektif kemoterapi kombinasyonlarının kullanılmaya başlanmasıyla kür oranı % 40’lardan % 80’lere yükselmiştir.

PATOLOJİ
Testiküler malignitelerin çoğunluğu (%95) germ hücreli tümörlerdir. Germinal hücreli tümnörler seminom ve non-seminom olmak üzre iki ana gruba ayrılırlar. Seminomların klasik
virgul.gif
anaplastik ve spermositik sub grupları vardır. Embryonel karsinom
virgul.gif
koryokarsinom
virgul.gif
yolk salk tümörü
virgul.gif
teratomlar ise non-seminomatöz germ hücreli tümörlerin sub gruplarıdır.

KLİNİK GİDİŞ
20-34 yaşları arasında görülme sıklıkları artar. Testiste ağrılı veya ağrısız şişlik en sık izlenen semptomdur. Human koryonik gonodotropin (HCG) salgılayan tümörlerde jinekomasti izlenebilir.Paraortik tutulumda ilk bulgu bel ağrısı olabilir.
İlk yayılımları spermatik ven boyunca renal pedikül ve paraortik bölge lenfatiklerine doğru olur. Paraortik ve vena cava çevresindeki lenfatiklere yayılım çoğu kez retrograttır. Daha sonraki yayılım duktus torasikus yoluyla sol supraklavikuler bölgeye veya transdiyafragmatik lenfatiklere olur. Hematojen metastazlar ise direk vasküler invazyonla en çok akciğer
virgul.gif
karaciğer
virgul.gif
beyin
virgul.gif
ve kemiğe olur. Seminomlar çoğunlukla erken evrede teşhis edilebilirken (% 65’i evre I ve % 25’i evre II) non-seminomlarda daha geç evrelerde tanı koymak mümkün olabilir (% 45’i evre I
virgul.gif
% 35’i evre II
virgul.gif
ve % 25’i evre III)

TANI ve EVRELEME ÇALIŞMALARI
Tanı histopatolojik olarak konulur. Testiste kitle varlığında değerlendirme için yüksek spermatik kord bağlanması yoluyla yapılan radikal inguinal orşiektomi ilk tercihtir. Transskrotal biyopsi tümörün skrotuma ve lokal lenfatiklere yayılma riski dolayısıyla kullanılmamalıdır. Transskrotal yaklaşımların retrospektif olarak incelenmesi sonucunda yüksek inguinal orşiektomi ile kıyaslandığında küçük ancak istatistiki olarak anlamlı fark bulunmuştur (transkrotal da nüks oranı % 2.9 iken yüksek orşiektomide % 0.4)
Evreleme çalışmasında fizik muayene
virgul.gif
akciğer röntgeni
virgul.gif
tam kan
virgul.gif
rutin biyokimya (özellilke LDH)
virgul.gif
sedim gibi tetkikler mutlaka istenmelidir. Bipedal lenf anjiografi ve IVP bilgisayarlı abdominopelvik tomografi tetkikinin yoğun şekilde kullanılmasından dolayı artık sık kullanılmamaktadır. AFP (alfa fetoprotein) ve BHCG gibi tümör belirteçleride mutlaka istenmelidir. Seminomlarda % 10 -15oranında BHCG yükselebilir (Sinsidyotrofoblastik hücrelerden salınır). Ancak AFP yüksekliği izlenmez
virgul.gif
eğer izleniyorsa bunlar non-seminom tümör gibi tedavi edilmelidir.. Nonseminom tümörlerin yaklaşık % 90’da BHCG ve AFP yükselir. BHCG’ nin yarı ömrü bir gün iken AFP ‘ de bu süre beş güne ulaşır.
Takipte akciğer filmi
virgul.gif
AFP
virgul.gif
BHCG
virgul.gif
LDH
virgul.gif
abdominopelvik bilgisayarlı tomogrofi istenmelidir. American Joint Comitee on Cancer (AJCC)’nin TNM evrelemesi sıklıkla kullanılır. Bunun yanı sıra Royal Marsden evrelemesi de kullanılan diğer bir sistemdir. Evre I kanser testise sınırlıdır.Skrotum invazyonu evreyi değiştirmez ancak inguinal lenf nodlarına sıçrama riskini yükseltir. Epididim
virgul.gif
tunika albuginea
virgul.gif
spermatik kord tutulumu da evreyi arttırmaz
virgul.gif
ancak retroperitoneal nod tutulumu ve nüks olasılığını arttırır. Evre II’de paraortik ve retroperitenoal lenf nodları tutulmuştur. Beş lenf nodundan fazla tutulum
virgul.gif
2 cm’den büyük lenf nodu varlığı
virgul.gif
ekstanodal yağ dokusu invazyonu nüks ihtimalini arttırır. 5 cm’den büyük lenf nodu (bulky hastalık) tutulumu kötü prognoza işaret eder. Evre III’de ise hastalık artık retroperitoneal nodları da aşmıştır.

TEDAVİ
SEMİNOMLAR:
Erken evre seminomlarda (Evre I ve II) yüksek orşiektomiyi takip eden radyoterapi ile % 90’nın üzerinde kür sağlanır. Mikroskobik yayılım riski altındaki lenf nodu bölgeleri (homolateral iliak ve retroperitoneal) “hokey sopası” şeklinde bir alandan 25 Gy dozda ışınlanır ve evre I’de %98 oranında kür sağlanır. Bu hastalarda aynı taraf iliak lenf nodlarının paraortik bölgeyle birlikte ışınlamasının sadece paraortik bölge ışınlaması ile karşılaştırılmasında üç yıllık nüks oranları sırasıyla % 96.0 ve %96.6 olarak bulunmuştur. Sağ kalımda benzer şekilde %100 ve %99.3 olarak bulunmuştur. Bu yüzden sadece paraortik bölge ışınlaması risk grubunda olmayan hastalarda alternatif bir tedavi yaklaşımıdır. Cerrahi sonrası ışınlama yapılmaksızın sadece takip yapılan hastalarda nüks oranı % 15 olarak bulunmuştur. Bu hastalarda nüks radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilebilmiş
virgul.gif
ve beş yıllık sebebe bağlı sağ kalım % 99.5 olarak bildirilmiştir. Bu yüzden düşük risk grubu hastalarda diğer bir alternatifde radyoterapisiz takip olabilir. Evre II’de gross hastalık bölgesine 10 Gy ek doz verilir. 5 yıllık sağ kalım % 90 civarındadır. Gerek duyularsa bu hastalarda mediasten ve sol supraklavikular bölgede ışınlanabilir. Evre IIB’de toplam doz gross hastalık bölgesinde 45 Gy’ e kadar çıkabilir. Cisplatin içeren kombinasyon kemoterapileride tedaviye eklenebilir. Bu grup hastalarda beş yıllık sağ kalım % 60 civarındadır. Evre III-IV hastalıkta ilk tedavi kemoterapi olmalı ve residüel hastalığa radyoterapi yapılmalıdır. En sık bleomysin
virgul.gif
etoposid ve sisplatin kombinasyonları kullanılır. EP
virgul.gif
PVB
virgul.gif
VIP rejimleri de diğer kullanılan şemalardır.Bu grup hastalarda ise beş yıllık sağ kalım % 60’ın altındadır.

NON-SEMİNOMLAR
Effektif kemoterapi rejimlerinin gelişmesiyle bu tümörlerin iyleşmesinde hayli başarı sağlanmıştır. Erken evrede erişkinlerde abdominal yoldan testisin çıkarılması ve retroperitoneal lenf diseksiyonu uygulanan bir metoddur. (Bu metodun uygulandığı klinik olarak evre I olan % 27 hasta evre II ye yükselmiştir) Ancak çocuklarda retroperitoneal lenf nodu diseksiyonunun morbidite (tam empotans veya retrograt ejekülasyon) dışında tedaviye bir katkısı yoktur. Kemoterapi nüks düşünüldüğünde hemen uygulanmalıdır. Diğer bir alternatif de lenf nodu diseksiyonu uygulamadan yüksek inguinal orşiektomi yapılmasıdır. Hastalar kısa aralıklarla dikkatli olarak takip edilmelidirler. % 90-95 civarında kür elde edilebilir. İleri hastalıkta ( bulky evre II
virgul.gif
evre III ve IV’de) kombinasyon kemoterapisi uygulanır (BEP
virgul.gif
PVB
virgul.gif
VIP). Kemoterapi orşiektomiyi takiben de uygulanabilir. Seçilmiş vakalarda kemoterapi sonrası residü hastalığı olanlarda residü kitlenin çıkarılması da bir alternatifdir (Ancak sağ kalım avantajı göstermez
virgul.gif
fakat rasidüde malign hücrelerin varlığı kemoterapiyi uzzattırabilir). Diğer bir alternatif te mikroskobik hastalığa veya büyük lezyona radyoterapi uygulanmasıdır (40-45 Gy). Klinik çalışama olarak otolog kemik iliği nakli ve yüksek doz kemoterapi uygulamaları devam etmekte olup
virgul.gif
sonuçları netleşmemiştir. İleri hastalık grubunda kür oranı % 60-80 arasında değişmektedir.

TEDAVİYE BAĞLI YAN ETKİLER

ERKEN DÖNEM
25 Gy dozunda uygulanan radyoterapide yoğun yan etkiler gözlenmesi nadirdir. Bulantı
virgul.gif
iştahsızlık
virgul.gif
diyare izlenebilir. Kemoterapiye bağlı olarak erken dönemde bulantı kusma
virgul.gif
halsizlik
virgul.gif
nötropeni ve allopesi gözlenir.
GEÇ DÖNEM
25-35 Gy dozlarında da geç etkiler sık izlenmez. Tedavi sırasında böbreğin aldığı doza dikkat edilmelidir. İkincil malignite oluşması oldukça nadir olup en erken tedaviden 10 yıl sonra gözlenebilir. Kemoterapiye bağlı oligospermi
virgul.gif
ikincil lösemi
virgul.gif
renal fonksyon bozukluğu
virgul.gif
işitme kaybı (sisplatin içeren rejimlerde)
virgul.gif
pulmoner toksik etkiler (bleomisin içeren rejimlerde) gözlenebilir.

RADYASYONUN SAĞLAM TESTİSE ETKİLERİ
Testis radyasyona çok hassastır. 1 Gy oligospermiye
virgul.gif
6 Gy mutlak steriliteye neden olur. Pek çok hastada tedavi öncesi sperm bozuklukları veya oligospermi mevcuttur. Seminom olgularında radyoterapi uygulandığında radyasyonun saçılma etkisine bağlı olarak karşı testiste problem doğabilir. Saçılan doza bağlı olmak üzere radyoterapiden sonra sperm sayısında azalma izlenebilir (interfaz ölümü). Yedinci haftadan sonra oligospermi
virgul.gif
onuncu haftadan sonra aspermiye rastlandığı rapor edilmiştir. Genellikle bir yıl içinde düzelme izlenir. Karşı testisi korumaya yönelik bloklama yapılırsa bu etkiler daha az oranda izlenir.


Op.Dr. Erdal KALCI
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Varis

TANIM:
Yüzeysel toplardamarların uzayıp büklümlü genişlemiş hale gelmesi varis olarak tanımlanmaktadır.

Kanı kalbe geri taşıyan damarlar toplardamar olarak adlandırılır. Bu damarlar kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerirler. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Sonuçta bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler
virgul.gif
uzar ve büklümlü bir görüntü ile varisler oluşur.

Gece oluşan kramplar
virgul.gif
kaşıntı
virgul.gif
şişkinlik
virgul.gif
ayakta kalma ile ağrı
virgul.gif
sıkça görülen şikayetlerdir.
Bu şikayetler varislerin büyüklüğü veya sayısı ile orantılı değildir.
Bayanlarda hamilelik ve menstruasyon sırasında varislerle ilgili şikayetler artar.

Hanımlarda varislere
virgul.gif
erkeklere oranla 4 kez daha fazla rastlanmaktadır.

Anatomik olarak 3 tip varis vardır:

1) Iri yeşilimtrak ana varisler.

2) Cilt altında ağ biçiminde yapılar oluşturan morumsu retiküler varisler

3) Kırmızı ipliksi varisler


Varis oluşumu:

Toplardamarlar (venler
virgul.gif
venalar) açıklığı kalbe doğru bakan kapakçıklar içerir. Bu kapakçıklar
virgul.gif
göğüs ve karın içinde
virgul.gif
öksürme
virgul.gif
hapşırma
virgul.gif
ıkınma
virgul.gif
yürüme
virgul.gif
koşma vb. sebeplerle basıncın arttığı durumlarda bu artışın uzuvlardaki toplardamarlara yansımasını engeller ve kan akımı daima kalbe doğru olur.

Kapakçıklarda herhangi bir nedenle ( Geçirilmiş flebit
virgul.gif
aşırı şişmanlık
virgul.gif
irsiyet
virgul.gif
doğumlar vb.) oluşan kaçaklar
virgul.gif
daha aşağıdaki damarlarda aşırı basınç artmasına sebep olur. Zaman içinde yüksek basınç ile normalden fazla gerilen bu damarlarda
virgul.gif
genişleme
virgul.gif
uzama ve büklümlenmeler oluşur. Bir yandan genişleyerek deforme olan bu damarlar
virgul.gif
kendi içlerindeki kapakçıklar da karşılıklı gelemediklerinden
virgul.gif
aşağıya doğru kaçaklara
virgul.gif
venöz dolaşımda iki yönlü akımlara yol açarlar. Böylece daha da aşağılara yansıyan yüksek basınç
virgul.gif
buralardaki venlerde de varislerin oluşmasına sebep olur.
TEDAVİ
1-SKLEROTERAPİ
1 mm veya daha ufak varislerin giderilmesinde kullanılan bir tekniktir. Bu yöntemde hastalıklı damarın içine çok ince bir iğne ile girilerek
virgul.gif
az miktarda
virgul.gif
damarı kurutan ilaçlar verilir. Kullanılan ilaçlar genellikle yüksek konsantrasyonlu tuzlardan oluşur (Örneğin % 25 NaCl). Bu konsantre çözeltiler hasta damarın iç cidarını bozarak damarın kapanmasına neden olurlar. Kapanan damar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir. Tedaviden sonra bazen morumsu lekeler oluşabilir ancak 3-6 hafta içinde kaybolurlar. Toplam tedavi
virgul.gif
orta derecedeki kapiller varislerde genelde herbiri 30 dk süren 3-6 seansdan oluşur. Seansları takiben istirahat etmek gerekmez
virgul.gif
kişi günlük işlerini sürdürebilir

2-FOTOTERAPİ
Photoderm
virgul.gif
Laser
Isın kullanılarak yapılan tedavilerde
virgul.gif
laser ve fotoderm uygulamasında temel prensip ışığın koyu renkli dokular tarafından emilip
virgul.gif
ısıya donüşmesi esasına dayanır. Çok güçlü foton partiküllerinden oluşan ışın huzmesi
virgul.gif
nispeten geçirgen olan cildi aşıp
virgul.gif
cilt altındaki kötü görünüşlü
virgul.gif
koyu renkli varis veya kapiller varisler tarafından tutulur. Güçlü ışık enejisi bu istenmeyen yapılarda 3/1000 saniye süre ile ısıya dönüşerek hasta damarsal yapılarda bozulmalara yol açar. Bozulan bu variköz damarlar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir.

Photoderm ve Laser tedavileri için cildin ışığa geçirgen olması gereklidir. Yaz aylarında güneşli bir havada uzunca bir yürüyüş yapmak
virgul.gif
cildinizi -- siz farkında olmasanız da -- hafifçe koyulaştırabilir. Bu
virgul.gif
tedavi edilmek istenen damarsal yapılara ulaşacak olan ışın yoğunluğunu azaltacaktır.

Solaryum veya kremle veya başka bir yoldan cildin koyulaşması
virgul.gif
ışınlı tedavileri olumsuz yönde etkiler.

Varisli damarların büyüklüğüne ve bünyenizin verdiği cevaba göre sıklıkla 1-3 seans tedavi ile sonuca varılır. Seanslardan sonra istirahat etmek gerekmez
virgul.gif
günlük işlerinize devam edebilirsiniz.

3-AMELİYAT
tip varislerin (çapı 2mm veya daha büyük) tedavisinde kanımca tek tedavi yöntemi
virgul.gif
bu varislerin cerrahi tekniklerle çıkartılmasıdır. Burada dikkat edilecek konular
virgul.gif
sağlam damarların korunması
virgul.gif
hasta damarların tamamının alınması ve ameliyat sırasında cilt ve ciltaltı dokularına azami ihtimam gösterilmesidir.

Böylelikle hasta en az travma ile ameliyattan çıkacak ve erken dönemde işinin başına dönebilecektir.

Ne yazık ki
virgul.gif
bu prensiplere dikkat edilmeyen durumlarda
virgul.gif
varis ameliyatı hasta için oldukça zahmetli
virgul.gif
nekahat dönemi uzun ve sonuçları açısından da umulanın elde edilemediği bir girişim olacaktır. Her merkezde ceşitli cerrahi branşlar tarafından kolaylıkla üstlenilen varis cerrahisi
virgul.gif
elde edilen kötü sonuçlar ve erken nükslerle haksız olarak "varis tekrarlar" kavramını oluşturmuştur.

Konuda uzmanlaşmış cerrahların dikkatli bir teknikle gerçekleştirdiği varis ameliyatlarından sonra 5 yıl içinde varisin tekrarlama olasılığı sadece %2-5 arasındadır. Diğer bir deyişle
virgul.gif
%95-98 oranında KESİN tedavi elde edilir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

vejeteryanlık vejeteryan diyeti

Vejeteryan diyetlerin çoğu dikkatli düzenlendiği takdirde besin ögeleri yönünden yeterlidir. Özellikle vejeteryan diyet az da olsa bazı hayvansal besinleri içeriyorsa tüm besin ögelerini bu diyetle karşılamak mümkündür. Süt
virgul.gif
peynir ve veya yumurta yiyen vejeteryanlarda hiç hayvansal besin yemeyenlere oranla besin ögesi yetersizliklerine çok az rastlanır. Ancak veganlar
virgul.gif
fruvitaryanlar ve Zen makrobiyotik diyet uygulayanlar protein
virgul.gif
riboflavin
virgul.gif
B12 vitamini
virgul.gif
demir
virgul.gif
kalsiyum ve çinkoyu yeterince alamayabilirler.

B12 vitamini yetersizliği yönünden riskli gruplardan biridir. Bu risk özellikle hayvansal besinleri hiç tüketmeyen veganlar için önem taşımaktadır. Laktovejeteryanlar süt ve türevlerinden
virgul.gif
laktoovovejeteryanlar da bunlara ek olarak yumurtadan yeterli B12 vitamini almaktadırlar. Veganlarda genellikle serum total B12 vitamini düzeyleri bir miktar düşük olmasına karşın beklenenin aksine klinik ve biyokimyasal yetersizlik belirtilerine sık rastlanmaz. Bunun nedenlerinden biri gelişmiş ülkelerdeki veganların düzenli olarak vitamin B12 içeren multivitamin ilaçlarının kullanmalarıdır. Az gelişmiş ülkelerde ise diyete kontamine olan bakteriler B12 vitamini sentezleyerek alıma katkıda bulunmaktadırlar. Ayrıca vejeteryanlarda B12 vitamininin enterohepatik dolaşımının daha etkin olduğu
virgul.gif
ince barsaklara safrayla ve besinlerden bakteri kontaminasyonu ile gelen vitaminin geri emiliminin % 100 e kadar ulaştığı bildirilmektedir. Böylelikle yetersizliğin başlaması 20-30 yıla kadar uzamaktadır.

Vejeteryanlarda yetersizliği kolaylaştırabilecek en önemli faktör mide veya pankreas bozukluklarıdır. Bu durumda yetersizlik 1-3 yıl gibi daha kısa sürede ortaya çıkabilir. Vejeteryan annelerin bebeklerinde B12 vitamini yetersizliği görülebilir. Annenin sütündeki vitamin miktarı da oldukça düşüktür. Bebekler ilk 4 ay normal iken daha sonra uyuşukluk
virgul.gif
hareketsizlik gibi yetersizlik belirtileri göstermeye başlarlar. Gelişme geriliği görülebilir. Anneye kobalamin verilmesi
virgul.gif
sütün vitamin içeriğini de arttırır. Bebeğe verilen kobalamin düzelme sağlar. Vejeteryan yetişkin ve çocuklarda dengeli bir diyet tüketildiği takdirde demir depoları bir miktar düşük olmasına karşın aşikar anemi omnivorlardan (hem hayvansal hem bitkisel yiyenlerden) farklılık göstermemektedir. Ancak Kanada'ya göç etmiş laktoovovejeteryanlarda demir yetersizliği anemisi rapor edilmiştir. Bunda mayalandırılmamış tam buğday unundan yapılmış çapati
virgul.gif
taninden zengin baharat ve çayların çok tüketilmesinin rolü olduğu belirtilmiştir. Vejeteryanlarda hem olmayan demirin emilimini arttıran C vitamini kaynaklarının her öğünde ve yeterince alınması
virgul.gif
emilimi azaltan çay kahve vb içeceklerin aralarda tüketilmesi ve çok fazla içilmemesi
virgul.gif
gebelikte ihtiyacın artması ve zayıflama diyetlerinde diyetle alınabilen miktarın düşük olması nedeniyle demir preparatlarının kullanılması
virgul.gif
demir emilimini bozan antiasit gibi ilaçların kullanımına dikkat edilmesi durumunda aynen omnivorlarda olduğu gibi demir yetersizliği anemisinden korunmak mümkün olmaktadır.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Ventriküler septal defekt VSD çocukta kalp deliği

KÜÇÜK VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKT (VSD)

Kalbin iki karıncığı arasındaki duvarda açıklık olmasıdır (Şekil 2). Bu açıklık vasıtasıyla sol taraftaki temiz kanın bir kısmı sağ tarafa geçer. Bu olay akciğer atardamarında hafif bir basınç yükselmesine sebep olabilir. Hastanın şikayetlerinin ciddiyeti ve tedavi şekli (ilaç veya ameliyat) büyük ölçüde açıklığın büyüklüğüne
virgul.gif
yani buradan geçen kanın miktarına bağlıdır. Küçük VSD’li hastalarda genellikkle hiçbir çikayet görülmez.

Tanı nasıl konulabilir ?

Tanı genellikle herhangi bir nedenle doktora gidildiğinde muayene sırasında üfürümün duyulması ile tesadüfen konur. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.

Tedavide ne yapılabilir ?

Küçük defektlerde genellikle tedavi gerekmez. Ancak sünnet
virgul.gif
diş çekimi
virgul.gif
diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler.

İleriye dönük yapılması gerekenler :

Defektin kendiliğinden kapanma ihtimali olduğu unutulmamalıdır. Hasta doktorun önereceği belli kontrol aralıkları ile takibe gelmelidir.

GENİŞ VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKT
(VSD)

Kalbin iki karıncığı arasındaki duvarda büyük bir açıklık olmasıdır (Şekil 3). Bu açıklık vasıtasıyla sol kalpteki temiz kan sağ kalbe
virgul.gif
buradan da akciğerlere gider. Bu olay bir taraftan akciğer atardamarlarında basınç yükselmesine sebep olur
virgul.gif
diğer taraftan artan kan akımı kalbin daha fazla çalışmasına ve daha fazla yorulmasına sebep olur.

Tanı nasıl konulur ?

Bu bebeklerde hızlı nefes alıp verme
virgul.gif
özellikle emerken aşırı terleme
virgul.gif
yeterli kilo alamama ve emme sırasında yorulma dikkati çeker. Tanı
virgul.gif
muayene sırasında üfürüm duyulması ile ve kalp yetersizliği bulgularını belirleme ile konur. Bu hastalarda sık sık zatürre
virgul.gif
bronşit gibi akciğer hastalıkları da sık görülür. Genellikle çocuk doktora hasta olduğunda götürüldüğünden
virgul.gif
böyle ağır hasta ve huzursuz bir bebekte diğer bulgular zor farkedilir. Bu hastaların bir kısmı akciğer enfeksiyonu tadavileri ile kısmen düzelmekle birlikte
virgul.gif
kesin tanı konulması bu nedenle çok gecikebilmektedir. Erken tanı için ülkemizde sağlıklı çocukların da doktor kontrolüne götürülmesi alışkanlığının kazanılması şarttır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.

Tedavide ne yapılabilir ?

Kalbin çalışma gücü ilaç tedavisi ile arttırılmaya çalışılır. Çocuk büyüdükçe açıklığın küçülüp küçülmediğine bakılır. Düzelme saptanmayan hastalarda bu açıklığın cerrahi olarak kapatılması gerekebilir. Bazı hastalarda cerrahi öncesinde kalp kateterizasyonu yapılması gerekebilir. Cerrahi için uygun zaman genellikle 6 ay civarıdır. Açıklık bir yama ile kapatılıp
virgul.gif
kan geçmesi engellenir. Ameliyatın az da olsa risk taşıdığı bilinmelidir.

İleriye dönük yapılması gerekenler :

Sünnet
virgul.gif
diş çekimi
virgul.gif
diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite ( kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 4-5 yıl süre geçerlidir. Hastaların belli aralıklarla doktor kontrolünde olmalı gerekir.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

verem aşısı BCG

Verem (tüberküloz) insanlığın en eski hastalıklarından birisidir. Tüberkülozla ilgili bilinen en eski tıbbi kayıt
virgul.gif
milattan bin yıl kadar öncesinde yaşamış Çinli bilim adamı Huang Ti Nei-Ching'e aittir. Arkeolojik araştırmalada bulunan
virgul.gif
binlerce yıl öncesine ait insan iskeletlerinde
virgul.gif
tüberküloza bağlı değişiklikler tespit edilmiştir. Bu saptamanın ilk örneği 1908 yılında Smith ve Ruffer tarafından Mısır'da ortaya çıkarılan 3000 yıllık mumyada tespit edilen omurga tüberkülozudur. Verem hastalığına neden olan mikrobu ilk kez tanımlayan araştırıcı Dr. Robert Koch'tur. Bin sekiz yüzlü senelerin ikinci yarısında yaşamış olan ünlü bilim adamının balgamdan elde ettiği ve tüberkülin adını verdiği süzüntü
virgul.gif
günümüzde halen verem hastalığının teşhisinde "PPD" deri testi olarak kullanılmaktadır. Aradan geçen yıllar içinde hastalığın tanı yöntemleri ve tedavisi konusunda çok büyük ilerlemeler olmasına rağmen tüberküloz
virgul.gif
bugün gelmiş olduğumuz noktada hala bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Hatta son yıllarda verem vakalarında belirgin bir artış meydana gelmiştir.

Tüberküloz
virgul.gif
özellikle akciğeri tutan
virgul.gif
ancak vücudun hemen her organına yerleşebilen
virgul.gif
sinsi seyirli bir infeksiyon hastalığıdır. Hastalığa neden olan etken Mikobakterium adlı mikroptur. Sıklıkla solunum yoluyla bulaşır. Çocuklarda %90 oranında akciğerlere yerleşir. Ayrıca ağız içi
virgul.gif
bademcikler
virgul.gif
barsaklar ve deriye yerleşmesi de söz konusu olabilir. Hastalık bulaştıktan 6 hafta kadar sonra ilk belirtiler görülmeye başlar. 38º C civarında ateş
virgul.gif
halsizlik
virgul.gif
iştahsızlık
virgul.gif
hafif öksürük
virgul.gif
bazan eklem ağrısı görülür. Kuşkusuz bu belirtiler sadece verem hastalığında görülmez. Çekilen akciğer röntgeninde şişmiş lenf bezelerinin tespiti öncelikle verem hastalığını düşündürür.

Tedavi edilmeyen akciğer veremi ilerler; akciğer zarını
virgul.gif
iç organları
virgul.gif
kemikleri ve nihayet beyin zarlarını tutarak menenjit sonucu ölüme yol açabilir. Tüberküloz hastalığının tanısı zor
virgul.gif
tedavisi uzun süreli
virgul.gif
pahalı ve zahmetlidir. Tüberküloz menejitte geç tanı konulan çocuklarda tedaviye rağmen ölüm ya da ağır sakatlıklar kaçınılmaz olabilmektedir. Yine her hastalıkta olduğu gibi verem hastalığından korunma da hastalığın tedavisinden çok daha kolaydır.

Verem aşısı (BCG)
virgul.gif
tüberküloz mikroplarına karşı yüksek derecede koruma gücüne sahip bir aşıdır. Bebek 1 veya 2 aylık olduğunda sol omuzdan deri içine yapılır. Uygulandıktan sonra oluşan beyazlık yarım saat içinde kaybolur. Birkaç hafta içinde yara oluşur
virgul.gif
sekizinci haftada kabuklanır.

Doğumdan sonraki 3 ay içinde herhangi bir araştırmaya gerek olmaksızın BCG aşısı yapılabilir. Ancak üç aydan büyük çocuklara PPD testi yapılıp negatif bulunduğu taktirde aşı uygulanır. Test pozitif bulunursa bebek
virgul.gif
ileri araştırma
virgul.gif
kesin tanı ve tedavi için takibe alınır. Sağlıklı bireylere uygulanan aşının koruma süresi yaklaşık 5 yıl olduğundan ilkokul 1. sınıfta verem aşısı tekrarlanmalıdır
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

ANGİNA PECTORİS

TANIM:

Koroner arter hastalığı (KAH) genel bir terimdir ve koroner arterlerin her türlü patolojisini kapsar KAH yapan çok çeşitli nedenler tablo 1'de gösterilmiştir Bunlar içerisinde en sık rastlanılan neden koroner aterosklerozdur(Kireçlenme) Koroner arterlerdeki kireçlenme kalp kasının kan perfüzyonunu anormal bulgu verecek şekilde azaltmışsa
virgul.gif
aterosklerotik kalp hastalığı (ASKH) veya koroner kalp hastalığı (KKH) diye ad verdiğimiz çeşitli klinik tablolar ortaya çıkar Bu anlamda bazen iskemik kalp hastalığı terimi de kullanılmaktadır Amerika Birleşik Devletler'inde KKH'na bağlı ölümler son 20 yılda eskiye göre bir azalma göstermiştir ama koroner ölümler halen birinci sıradaki ölüm nedenidir Yılda yaklaşık 500 binden fazla kişi bu nedenle ölmektedir Amerikalıların %31'inde (7 milyon) aktif koroner arter hastalığı vardır Kuzey Amerika
virgul.gif
Avustralya
virgul.gif
Belçika
virgul.gif
Finlandiya
virgul.gif
Japonya gibi endüstri ülkelerinde 1960'lı yılların sonlarında KKH mortalitesinde önemli yükselme olmuş
virgul.gif
sonradan azalmıştır Rusya
virgul.gif
İsveç ve Doğu Avrupa ülkelerindeki KKH'na bağlı ölüm oranı ise halen artmaktadır
Ülkemize gelince
virgul.gif
Türk Kardiyoloji Derneği öncülüğünde 1990 yılından beri yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre
virgul.gif
Türkiye genelinde erişkinlerdeki KKH sıklığı %38 (erkeklerde %41
virgul.gif
kadınlarda %35)'dir Ülkemizde yaklaşık 1200000 kalp hastası vardır ve yılda 130000 kişinin bu nedenle öldüğü tahmin edilmektedir



Koroner arter hastalığı nedenleri:

- Koroner ateroskleroz (koroner damarlarda kireçlenme)
- Koroner embolisi(koroner damarların pıhtıyla tıkanması)
- Koroner arterlerin ani sinirsel uyarılarla kasılarak kapanması
- Doğumsal koroner damar anormalikleri



KORONER ATEROSKLEROZDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ:


Ateroskleroz gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık bulunduğu epidemiyolojik çalışmalardan anlaşılmıştır Bu faktörlere risk faktörleri denilmiştir Son 20 yılda bu faktörlerin tanımında önemli gelişmeler olmuştur Risk faktörü kavramı
virgul.gif
en az bir risk faktörü olan bir kişide aterosklerotik bir olay gelişme şansının daha fazla veya daha erken olacağı görüşünü kapsar 65 yaşın altındaki insanların çoğunda bu risk faktörlerinden biri veya fazlası bulunur Birden çok risk faktörleri varsa aterosklerotik olay daha da hızlanmaktadır En önemlileri hiperkolesterolemi (kanda kollesterol yüksekliği)
virgul.gif
Hipertensiyon (HT) ve sigara içmedir


Koroner kalp hastalığı için risk faktörleri

Pozitif risk faktörleri:
- Yaş
Erkek > 45 yıl
Kadın > 55 yıl ve östrojen tedavisi almamış erken menopoz
virgul.gif

-Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanılması
- Aile hikayesi: Birinci derecede erkek akrabalarda 55
virgul.gif
birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce infarktüs veya ani ölüm bulunması
- Hiperlipidemi: Total Kolesterol > 200 mg/dl (LDL-Kolesterol >130 mg/dl)
- Hipertansiyon veya antihipertansif tedavi alıyor olmak
- Sigara içimi
- Diabetes mellitus( Şeker)
- HDL-Kolesterol < 35 mg/dl olması
-Obezite
virgul.gif
stress
virgul.gif
fizik aktivite azlığı


Bu faktörlerin bir kısmı önleyici veya koruyucu yöntemlerle değiştirilebilirler Yaşlanma
virgul.gif
cinsiyet ve genetik faktörler ise değiştirilemezler Yüksek kolesterol düzeyinin düşürülmesi
virgul.gif
HT'nun tedavisi
virgul.gif
sigaranın yasaklanması ile KKH riski ve ölümleri azaltılabilmektedir
Risk faktörlerinin bir kısmı yaşlanma ile birlikte olduğundan yaşlanma da kompleks faktörlerden biridir

CİNSİYET ve YAŞ:
Ateroskleroz uzun yıllar içinde gelişen bir olaydır ve yaş ilerledikçe ateroskleroz sıklığı artar Erkeklerde 40-45
virgul.gif
kadınlarda 50-55 yaştan sonra aterosklerotik olaylar çıkmaya başlar Kadınların ÖRT (östrojen tedavisi) almaması
virgul.gif
erken menapoz veya uzun süreli doğum kontrol hapı kullanılması da riski artırır Menapozdan önce KKH görülmesi açısından kadın/erkek oranı 1/7'dir Menapozdan sonra bu fark giderek azalır ve 70 yaştan sonra erkeklere eşitlenir


HİPERTANSİYON:
KKH ve serebrovasküler hastalıkta önemli bir risk faktörüdür Kan Basıncı (KB) artışına paralel olarak risk de artar Orta yaş grubunda KB 160/95 mmHg'yı aştığı zaman
virgul.gif
KB:140/90 mmHg'dan düşük olanlara göre KKH insidansı 5 misli artabilmektedir Bu durum her iki seks için de geçerlidir

SİGARA İÇME: Günde 1 paket sigara içilmesi ateroskleroz gelişmesini hızlandırdığı gibi
virgul.gif
KKH'dan ölüm oranını da %70 artırır Sigara içenlerde KKH riski içmeyenlere göre 3-5 misli artmıştır Mortalite artışı içilen sigara miktarı ile orantılıdır ve yaşlanma ile azalırMyokard infarktüsüne bağlı ölüm oranı kadın tiryakilerde de artmıştır ama erkeklere göre daha azdır Diabetik ve hipertansiflerde sigara içilmesi ateroskleroz mortalitesini çok daha fazla artırır Ani ölüm riski de artar Sigaranın kesilmesiyle risk oldukça azalır ve 1-2 yılın sonunda içmeyenlerin seviyesine ulaşır

DİABETES MELLİTUS (DM) (ŞEKER HASTALIĞI): Diyabetiklerde
virgul.gif
DM olmayanlara göre miyokard enfarktüsü sıklığı 2 misli fazladır Bu risk genç diyabetiklerde daha fazladır Yine diyabetik kadınlarda diyabetik erkeklere göre KKH eğilimi artmıştır

OBESİTE (ŞİŞMANLIK) ve FİZİKSEL AKTİVİTE AZLIĞI:
Vücud ağırlığı ideal değerlere göre %30'dan fazla olanlarda KKH görülme sıklığı daha yüksektir Obesite hiperlipidemi
virgul.gif
DM ve HT gelişmesini kolaylaştırabilirÖzellikle göbek kısmında yağlanma tipi obesite ile KKH arasındaki ilişki daha fazladır 50 yaşın altındaki aşırı obesite
virgul.gif
tek başına
virgul.gif
az da olsa KKH için risk oluşturur
Framingam çalışmaları
virgul.gif
sedanter (fiziksel aktivite azlığı ) yaşayan bireylerin ani ölüme daha fazla yatkın olduklarını göstermiştir Mekanizma tam gösterilemese de fiziksel aktivite azlığının lipid profilini
virgul.gif
yağlanmayı
virgul.gif
KB'nı
virgul.gif
glukoz toleransını
virgul.gif
kalp damarlarındaki kapasiteyi kötü yönde etkilediği bilinmektedir Sedanter kişiler fiziksel aktivitelerini artırırlarsa
virgul.gif
risk faktörlerini azaltma şansları vardır

DİYET: Serum Kolesterol ve LDL-Kolesterol düzeyleri yağ alımı ile yakından ilişkilidir Tuz yenmesi hassas kişilerde Kan basıncını artırır Tekli ve çoklu doymamış yağlar
virgul.gif
balık yağı
virgul.gif
lifli gıdalar gibi diyet komponentlerinin ateroskleroz gelişiminde iyi etkisi olduğu gösterilmiştir

STRESS ve PERSONALİTE: Fiziksel veya ruhsal streslerin ve sıkıntıların KKH veya ani ölümü arttırdığına dair klinik izlenimler vardır

HİPERLİPİDEMİ: Kolesterol (C) ve trigliserid (TG) düzeylerinin kanda tek tek veya birlikte yükselmesine hiperlipidemi (lipid yüksekliği) denir En önemli risk faktörlerinden biridir Plazma lipid düzeylerinin ölçülmesi hiperlipidemili(lipid yüksekliği olan )kimselerin belirlenmesini sağlar ve böylece erken aterosklerozu tesbitine ve önleyici tedbirlerin alınmasına yardımcı olur

Koroner Damar Hastalıkları(Kalp Krizi/Spazmı) Nasıl Oluşur?


Kalbde tıpkı diğer organlar gibi sürekli oksijenlenmeye ve beslenmeye yani kanlanmaya gerek duyarKalbin tüm yaşam boyu kesintisiz çalışmasının ilk güvencesi bu kanlanmayı sağlayan koroner damarlardırKoroner damarların damar sertliği dediğimiz tutulumu kalbin beslenmesini bozarak bir dizi önemli ve bazen hayat tehdit edici olabilen sorunlara neden yolaçmaktadır
Damar sertliği esas olarak
virgul.gif
yağ
virgul.gif
bazı bağ dokusu elemanları ve kimi dönüşmüş savunma hücrelerinden oluşmuş plak dediğimiz yapıların
virgul.gif
damar iç duvarını zaman içinde daraltarak kalbe giden kan akımını kısıtlaması ve bazende tamamen kesmesi sonucunu doğurmaktadır
Damar sertliği dışında daha az rastlanan ve benzer kan akımı kısıtlamasını ama bu kez farklı bir mekanizma ile yapabilen ve genellikle strele tetiklenen dmar spazmınada değinmeden geçmemeliyiz
Nedeni ne olursa olsun kalbe giden azzalmış veya kesilmiş kan akımının ortak sonucu koroner kalp hastalığı denen bir dizi hastalığın oluşumudurBunlar: Yalnızca efor srfetme ile göğüs ağrısı vb yakınmaların belirdiği kararlı göğüs ağrıları; kalp krizine evrilme olasılığı yüksek olan yeni başlangıçlı veya istirahatde beliren kararsız ağrılar;kalp krizi ve ani kalp kaynaklı ölümlerdir



Kalp krizi çoğu zaman
virgul.gif
kalbi besleyen koroner damarlardaki damar sertliği ile oluşmuş damarı içten daraltan plakların yırtılması ve bu yırtılmanın kan pıhtılaşma mekanizmasını tetikleyerek damarı tam tıkaması ile oluşur

Tıkanan damarın beslediği alan
virgul.gif
yani kalp kası ölmektedir

Pek çok kişide kalp-damar/koroner hastalıkların ilk belirtisi kalp krizi olabilmektedir

Sıklıkla gün içerisinde sabah erken saatlerde ortaya çıkmaktadır

Göğüs ağrısı çoğunlukla döş kemiğinin arkasında geniş bir alanda(örneğin nokta kadar değil) baskı
virgul.gif
basınç
virgul.gif
ezici tarzdadırAğrı heriki kola
virgul.gif
omuza boyun ve çeneye
virgul.gif
mideye yayılaabilmektedirAğrıya terleme
virgul.gif
bulantı
virgul.gif
halsizlik
virgul.gif
kusma eşlik edebilir



Daralmış olan koroner damarlar neden göğüs ağrısına neden olur?

Vücudun her yerinde o bölgeye kan
virgul.gif
dolayısı ile de dokunun kullanacağı gıda maddeleri ve oksijeni taşıyan damar sistemleri vardır Koroner damarlar da kalbin kendisini besler Kalbi besleyen atar damarlarda daralma veya tıkanıklık olduğunda kalp gerekli gıda ve oksijeni alamaz Kalp gereğinden daha az besin ve oksijenle çalışmak zorunda kalır Fizik yorgunluk
virgul.gif
stres ve ağır yemeklerden sonra kalbin daha fazla çalışması gerektiğinden oksijen ihtiyacı artar Daralmış olan damar yatağı oksijen ihtiyacını karşılayamaz ve bu göğüs ağrısına neden olur Şemaya baktığınızda
virgul.gif
koroner damarların kalbin dış yüzünü sardığını görürüz Bu damarların hepsi açıksa sorun yoktur Biri veya bir kaçının iç hacmi daralmış ise göğüs ağrısı (anjina) oluşur Eğer damar tamamen tıkanır ve kan akımı durursa
virgul.gif
kalp krizi gelişir
Günümüzde kalp krizinde tedavi yaklaşımı krizden sorumlu damarın pıhtı eriticiler veya acil koroner angiografi ile tıkanan damarın belirlenerek buraya balon angioplasti ve/veya stent uygulaması ile açılmasıdır.


KORONER ANJİOGRAFİ

Koroner anjiografi
virgul.gif
özel bir kamera ile kalbinizin atar damarlarının incelendiği bir röntgen film çekimidir İşlemi kateter laboratuarında gerçekleştirilir İşlemi gerçekleştiren doktorunuz kolunuzdaki veya bacağınızda büyük atar damarların birine ince küçük bükülebilir bir boruyu (katater) yerleştirir Daha sonra kalbinizi besleyen küçük atar damarların (koroner damarlar) çıktığı en büyük atar damara (aorta) kadar ilerletir Daha sonra katater koronerlerin aortaya giriş yerlerine yerleştirilerek
virgul.gif
koroner arterlerinize
virgul.gif
boyalı bir madde verilir Böylece çekilen filmlerde koroner damarlarınız görüntülenebilir ve hangi bölgelerinde ne kadar darlık olduğu tesbit edilebilir.



Anjiografi doktora hangi bilgileri verir?

Anjiografi koroner arter hastalığı bulunup bulunmadığını gösteren en doğru yöntemdir Damar sertliği nedeni ile koroner arterlerin hangi bölgesinin ne kadar daraldığını ve / veya tıkanığını tesbit edebilir Kalp kateterizasyonu ile kalp kapaklarının ve duvarlarının işlevlerindeki kusurlar da gösterilebilir Anevrizma (kalbin bir bölümünün
virgul.gif
kalp krizi sonrası
virgul.gif
dışarı doğru bombelenmesi) veya kalp delikleri gibi doğumsal kalp hastalıklaının teşhisi için de kullanılabilir



Koroner Kalp Hastalığı'ndan KORUNMA :

Yaş
virgul.gif
cinsiyet
virgul.gif
kalıtım gibi unsurlardan kaçamayız Kadınlarda menapozu geciktirici ilaç kullanmak ise (bu ilaçların dolaylı olarak KKH oluşumunda rol oynaması nedeniyle) sakıncalıdırİkinci grup unsurları değiştirmek ve koroner kalp hastalığından korunmak ise bizim elimizdedir Sigara bırakılabilir
virgul.gif
en azından azaltılırHipertansiyon tuz kullanımı kısıtlanarak ve ilaçlarla kontrol edilebilirDiabet (şeker hastalığı) diyet ve ilaçlarla kontrol altına alınabilirAlkol ve kahve kullanımı azaltılmalıdırDeğiştirilebili r faktörler içinde önlenmesi belki de en zor olanı strestir Kişinin kendi iradesi
virgul.gif
çevre ve ailesinin yardımı
virgul.gif
gerekirse psikiyatrist ve psikologların tedavisi ile stres yenilebilir Sürekli stres altında kalan kişiler öncelikle stresin nedenlerini düşünmeli
virgul.gif
bunları ortadan kaldırmaya çalışmalı veya bunlardan mümkün olduğunca uzak durmalıdırBir çeşit kan yağı olan kolesterol total (toplam) düzeyinin azaltılması ve kolesterolün bir alt ünitesi olan HDL-Kolesterol düzeyinin artırılması diyet ve (gerekirse) ilaçlarla sağlanabilirspor ve egzersiz
virgul.gif
akupunktur
virgul.gif
bitki çayları
virgul.gif
(hekim gerekli görürse) ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi (ameliyat) Bunlar yapılırken dikkat edilmesi gereken nokta kiloların yavaş yavaş ve uzun zamanda verilmesidir; unutulmamalıdır ki hızlı verilen kilolar yine hızlı bir şekilde yerine gelebilirHareketsiz (sedanter) yaşamdan mümkün olduğunca kaçınmalı; örneğin yakın mesafeler için araba kullanmamalı
virgul.gif
asansör yerine merdivenleri tercih etmeli
virgul.gif
hergün düzenli yürüyüşler ve egzersizler yapmalıdır Yalnız sporu yaşımıza ve bünyemize göre yapmalı
virgul.gif
vücuda aşırı yüklenmemelidir Gut hastalığı varsa hekimin vereceği ilacı düzenli kullamalı
virgul.gif
protein diyetine uyulmalıdır Hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olması) kan tahlillerinde saptanmışsa doktora başvurmalıdır
virgul.gif
kontrol altına alınmalıdırBayanların oral kontraseptif denen doğum kontrol haplarını uzun süreli kullanmaları KKH açısından sakıncalıdır
virgul.gif
mümkünse diğer doğum kontrol yöntemleri kullanılmalıdır Bu ilaçlar kullanılmadan önce hekime danışmada fayda vardır

Hastalığın Seyri

Koroner kalp hastalığında en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin kalp kasının kanlanmasını (dolayısıyla oksijenlenmesini) yeterince sağlayamaması
virgul.gif
böylece kalbin kasılamaması ve vücuda kan gönderememesidir Bu olay halk arasında kalp krizi olarak bilinen "myokard infarktüsü"dür

Koroner kalp hastalığı bu safhalara gelinmemesi için zamanında teşhis konulup tedavi edilmelidir; en güzeli ise şüphesiz
virgul.gif
daha hiç bu rahatsızlıklar yokken risk faktörlerinin belirlenip bunlardan mümkün olduğunca korunmaktır

Özellikle belli bir yaştan sonra düzenli aralıklarla kalp muayenesi
virgul.gif
tansiyon ölçümleri ve check-up yaptırmak hayati önem taşır .
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Antibiotik ishali

Günümüzde tanısal gelişmelere paralel olarak
virgul.gif
infeksiyon hastalıklarının spektrumu oldukça genişlemiştirEskiden beri bilinen tüberküloz
virgul.gif
kolera ve sifilis gibi bazı hastalıklar
virgul.gif
günümüzde de varlığını hala sürdürmektedirKlinik mikrobiyolojideki gelişmeler
virgul.gif
infeksiyon hastalıklarının daha iyi anlaşılmasına neden olmuşturDaha sonra antibiyotiklerin keşfi ile artık mikrobiyal hastalıkların sonunun geldiği sanılmış
virgul.gif
fakat bu yanılgı uzun sürmemiştir Antibiyotikler
virgul.gif
günümüzde bilinçsiz ve yaygın bir şekilde kullanılmaya devam edilmektedir Birçok viral üst solunum yolu infeksiyonunda
virgul.gif
ağrı kesici ya da ateş düşürücü olarak
virgul.gif
hiçbir bilimsel dayanağı olmadan profilaktik amaçla sıklıkla kullanılmaktadır Bu da beraberinde
virgul.gif
antibiyotiklere direnç
virgul.gif
yan etki insidansında artma ve mali sorunları getirmektedir Antibiyotikler hiç şüphesizki patojen mikroorganizmalara karşı en büyük silahımızdır Ama bunun yanında antibiyotiklerin
virgul.gif
insan için birçok zararlı
virgul.gif
istenmeyen etkileride bulunmaktadır Antibiyotikler veriliş yoluna bağlı olarak vücutta çeşitli dokulara dağılırDoğaldır ki verilen antibiyotik sadece patojen mikroorganizmaları değil
virgul.gif
vücudun normal mikroflorasını da etkileyecektirBir denge halinde bulunan floranın bozulması çeşitli hastalıklara yol açabilcektir İnsan vücudu infeksiyona karşı spesifik ve nonspesifik direnç mekanizmalarıyla karşı koymaya çalışırNormal mikrobiyal flora bu nonspesifik direnç mekanizmalarından biridir Sağlıklı insan vücudunda
virgul.gif
zarar vermeden denge içinde yaşayan mikroorganizma topluluklarına **** Normal Mikrobiyal Flora **** denir İnsan dışkısında normal florada 400'den fazla değişik mikroorganizma vardır İntestinal mikrofloranın bilinmesi
virgul.gif
gastrointestinal sistemden kaynaklanan veya bu sistemde gelişen
virgul.gif
doğal patojen olmayan bakterilere bağlı infeksiyonların ampirik tedavisinde antibiyotik seçimi için faydalı olurÖnceden patojenliği kabul edilen Salmonella
virgul.gif
Shigella gibi bakterilere bağlı infeksiyonlardan çok daha sık
virgul.gif
florayı oluşturan
virgul.gif
çnceden saprofit olduğu kabul edilen bakteriyel infeksiyonlara rastlanılmaktadır Normal flora doğumla birlikte oluşmaya başlarYenidoğan bir bebek normal koşullarda sterildirNormal flora mikroorganizmalarının en önemli kısmı bakterilerdirVirus
virgul.gif
mantar ve protozoalar kalıcı floranın çok az bir kısmını oluştururlarViral flora tanımı kullanılmamaktadır Konakçı mikrobiyal florası ikiye ayrılabilir: 1- Sürekli olarak bulunan ve bozulduğunda hemen yeniden oluşan kalıcı floraKalıcı floranın
virgul.gif
bozulan normal florayı yaniden oluştırma özelliği vardırNormal floranın kalıcı üyeleri bazı özel travma ve durumlarda infeksiyona neden olduklarından fırsatçı hastalık etkeni olarak değerlendirilmektedir2- Geçici flora; kalıcı floranın yanında çoğu hastalık oluşturmayan
virgul.gif
bazen patojen olabilen
virgul.gif
belirli vücut bölgelerinde
virgul.gif
birkaç saatten birkaç haftaya değişebilen sürelerde kalan mikroorganizma topluluğudurKalıcı flora üyeleri ortadan kalktığında
virgul.gif
geçici flora mikroorganizmaları kolonize olur
virgul.gif
çoğalır ve hastalık yapıcı özellik kazanabilirler Fekal floranın % 96- 99'unu anaeroplar
virgul.gif
% 1 - 4'ünü ise aerop ve fakültatif anaerop bakteriler oluşturur İnterferans
virgul.gif
tropizm ve bakteriyosin yapımı
virgul.gif
bir organizmanın hakim hale geçmesini engeller Örneğin geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi barsaklardaki mikroorganizma sayısını azaltır; bu da normalde nonpatojen olan mantarların ve dirençli bakterilerin oranını artırır Antibiyotik tedavisi kesildikten sonra barsaklara yeniden mikroorganizmalar yerleşir
virgul.gif
ama bu kez metabolizması daha yavaş olan anaeroplara göre
virgul.gif
daha hızlı çoğalan aerop Enterobactericea sayıca artar Normal mikrobiyal floranın bozulması çeşitli sorunları beraberinde getirebilirNormal floranın çeşitli nedenlerle baskılandığı durumlarda bazı mikroorganizmalar fırsatçı ve patojen olabilirler Eğer flora üyeleri bulundukları yerden vucudun bir başka yerine geçecek olursa patojen özellik kazanırlar Normal flora üyelerinin sağlıklı bir insandaki dengeli yerleşimi
virgul.gif
deneysel olarak antibiyotiklerle bozukduğunda
virgul.gif
patojen birçok mikroorganizma daha az infeksiyon dozunda organizmaya kolayca yerleştiği gösterilmiştir Altta yatan hastalığın etkileri ve genel düşkünlük halinin endojen mikroflorayı bozması doğaldır Ancak florayı değiştiren faktörlerin başında antibiyotik kullanımı gelmektedir Gastrointestinal sistemdeki anaeropların ortadan kaldırlması kolonizasyon direnci de denilen endojen floranın koruyucu etkisini azaltmaktadır Geçici flora üyeleri veya fırsatçı patojenler infeksiyon oluşturabilirler Antibiyotiğin kesilmesini takiben kalıcı flora üyeleri tekrar yerini alır Sonuç olarak antibiyotiğe bağlı ishalde majör etkinin
virgul.gif
normal mikrobiyal floranın bozulması ve geçici ya da kalıcı flora üyelerinin her hangi bir baskıya maruz kalmadan kolonize olup enfeksiyona yol açmalarıdır

PSEUDOMEMBRANÖZ ENTEROKOLİT ( PE ) C difficile antibiyotiğe bağlı ishallerin % 15-25'inden sorumludurPE'in ise %99'undan C Difficile sorumludur Etyoloji:C Difficile ( CD )
virgul.gif
gram pozitif
virgul.gif
sporlu
virgul.gif
zorunlu anaerop bir bakteridirToksin A ve Toksin B adlı iki toksini vardır% 25'i toksin yapmaz
virgul.gif
bu yüzden bakterinin hastalıktan sorumlu olduğunu söyleyebilmek için sadece izolasyon yetmez
virgul.gif
bakterinin toksijenik olduğunu göstermek gerekir

Epidemiyoloji:
CD sağlıklı kişilerin barsak florasında % 0-3 oranında bulunurYenidoğanda taşıyıcılık % 15-75'dirHospitalizasyon CD kolonizasyonu için bir risk faktörüdür Mikroorganizmanın hastanede kazanılma oranı %7-30 arasında değişirCD nazokomiyal ishal etkenleri arasında önemli bir yere sahiptirÖzellikle yoğun bakımlarda CD'ye bağlı salgınlar olduğu bildirilmiştirBu salgınlar sırasında yoğun bakım ünitesi personelinin el ve dışkısından
virgul.gif
yüseylerden CD toksini izole edildiği bildirilmiştirBarsak florasının antibiyotiklerle baskılandığı hallerde infeksiyon riski yüksektir

Patogenez-Patoloji: CD nadiren invazyon yapar
virgul.gif
bu da bebeklerde ve nötropenik hastalarda meydana gelebilirHastalık esas olarak toksin ile meydana gelirCDTA ve CDTB olmak üzere iki toksini bulunurCDTA enterotoksin olup
virgul.gif
majör patojenik komponenttirToksin B ise güçlü sitotok------Her iki toksinde hücre membranlarına bağlanıp hemoraji
virgul.gif
nekroz ve inflamasyona neden olurlar
virgul.gif
bunun sonucu olarak barsak lümenine sıvı ile birlikte protein sızması olur Toksinler kolon mukozasını tahrip ederek fibrin
virgul.gif
müsin
virgul.gif
lökositler dahil ölü konakçı hücrelerinin birikimiyle kolon yüzeyinde sarı renkli bir tabaka ( Pseudomembran ) oluşurPseudomembranlar tüm kolonu tutabilirse de daha çok rektosigmoid bölgeyi tutarOlguların %77sinde pseudomembranların anüsten itibaren ilk 25 cm'de bulunduğu gösterilmiştirPsedomembranlar
virgul.gif
altındaki mukozaya sıkıca yapışıktır
virgul.gif
bu nedenle kolayca kaldırılamazlarBunlar; Candida
virgul.gif
stafilokoklar
virgul.gif
Yersinia gibi mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilir ve PE benzeri tablolar gelişebilir Yenidoğan bebeklerde çoğu toksijenik olan C dificile kolonizasyonuna sık rastlanır Ancak yaşamın erken dönemlerinde enterosit membranında bulunan toksin reseptörlerinin henüz tam olarak gelişmediğinden
virgul.gif
hastalık meydana gelmez Toksijenik her suşlada hastalık gelişmemektedirBunun suşlar arasındaki farklardan
virgul.gif
konaktaki toksin reseptör farklılığından ve immün yanıt farklılığından kaynaklanabileceği düşünülmektedir Sağlıklı kişilerin normal kolon florası CD kolonizasyonunu etkili bir şekilde engeller Ancak kolon florasını değiştiren bir nedenle
virgul.gif
sıklıkla ekzojen kaynaklı bakteri sporları konağa yerleşirSporlar antibakteriyel ajanların etkisi altında iken vejetatif şekle dönüşmezAntimikrobiyalin seviyesi düştüğünde ve özellikle Bacteroides türlerinin sayısı azaldığında sporlar açılır ve bakteri çoğalarak toksin yapmaya başlar CD'ye bağlı ishallerde barsak florasının değişmesi çok önemli olup
virgul.gif
florayı etkileyen her türlü etken hastalığa neden olabilmektedirHastalığın oluşumunda antibiyotiklerin veriliş yolunun veya süresinin rolü yoktur CD'ye bağlı ishal genellikle antibiyotik kesilmesinden 5-10 gün sonra ortaya çıkarBazen 8-10 haftaya kadar uzayabilir
virgul.gif
bazen ajanın ilk dozuyla başlayabilirİnfeksiyonun gelişebilmesi için kolon mikroflorasının bozulması ve toksin üreten C difficile'in kolona yerleşerek üremesi şarttır

Klinik:

Asemptomatik taşıyıcılık: Sağlıklı yenidoğanların yarısı
virgul.gif
erişkinlerin % 1'den azı asemptomatik taşıyıcıdır ve çevreyi komtamine ederAncak yakın zamanda antibiyotik kullanımı kolonizasyonu % 25'e kadar çıkarmaktadırSuşların toksin ürettiği halde bazı kişilerde neden asemptomatik taşıyıcılık
virgul.gif
bazılarında da hastalık meydana geldiği açıklanamamıştır

Pseudomembransız kolit: CD'ye bağlı ishal olgularının çoğu bu tiptirHafiften orta dereceye kadar değişen ishal vardır Sistemik bulgu yoktur Sigmoidoskopi bulguları normaldir Antibakteriyelin kesilmesi ile ishal sıklıkla son bulur

Pseudomembranöz kolit: Antimikrobiyal kullanımdan sonraki 6 haftada
virgul.gif
çoğunlukla 5-10 günde; günde 10 veya daha fazla sayıda sulu
virgul.gif
yeşil
virgul.gif
kötü kokulu ve kanlı diyare ile kramp tarzındaki karın ağrısı PE'in tipik özelliğidirHastalarda yüksek ateş ( 39
virgul.gif
5 derece )
virgul.gif
karında belirgin hassasiyet vardırDışkıda lökosit olguların %30-50'sinde görülürTanı gecikirse bu hastalarda sıklıkla toksik megakolon
virgul.gif
perforasyon ya da şok gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir Protein kaybına bağlı gelişen hipoalbumineminin sonucu anazarkaya gidebilen ödem olabilir

Fulminan pseudomembranöz kolit: Nadir görülürHastada letarji
virgul.gif
ateş
virgul.gif
taşikardi
virgul.gif
akut karın tablosu vardırToksik megakolon gelişirse dışkılama sayısı azalır veya hasta hiç dışkı yapmaz Batın grafisinde hava-sıvı seviyeleri görülürKarın palpasyonunda distansiyon vardır ve aşırı duyarlıdırReboundun varlığı kolon perforasyonunun habercisidirSıvı elektrolit bozuklukları ve dehidratasyon vardırPerforasyona neden olabileceğinden sigmoidoskopi ve kolonoskopiden kaçınılmalıdır

Tanı: Laboratuar tanısında bakteri ile birlikte toksinlerin gösterilmesi gerekirDirekt boyalı preparatta PNL ile sporlu gram pozitif basillerin görülmesinin tanıya katkısı yokturBakterinin hastalıktan sorumlu olduğunu söyleyebilmek için tek başına izolasyon yeterli olmayıp
virgul.gif
izolatın toksin ürettiği saptanmalıdır En hızlı tanı yöntemi endoskopik incelemedir; inflamasyon ve pseudomembranların gösterimesi tanı koydurucudurDışkı filtratlarındaki CDTB'nin hücre kültürlerinde sitotoksik etkisinin gösterilmesi altın standart olarak kabul edilmekle birlikte
virgul.gif
toksin A ya da B'yi veya her ikisini saptayan enzim immün testler ( EIA ) kullanılabilirDışkıda toksin A ve B'yi saptamaya yönelik DNA probları ve PCR yöntemleri geliştirilmektedir

Tedavi: Başarılı bir tedavi erken tanıya bağlıdırC difficile infeksiyonunda başlangıç tedavisi
virgul.gif
hastalığa yol açan antibiyotik tedavisinin kesilmesi ya da antibiyotik tedavisinin yeniden düzenlenmesine ve sıvı elektrolit kayıplarının yerine konmasına dayanırHastaların yaklaşık %25'i bu tedaviye birkaç gün içinde yanıt verirYanıt alınmaz ise özgül antibiyotiklerle tedavi uygulanmalıdırAntiperistaltik ilaçların kullanımı kontrendikedir Destek tedavisine rağmen hastanın durumu düzelmiyorsa antibiyotik tedavisine hemen başlanmalıdırBu amaçla en sık kullanılan ilaçlar metronidazol ve vankomisindirMetronidazol genellikle CD'ye etkili olduğundan
virgul.gif
akut kolit tedavisinde ilk seçilecek ilaçtırGünde üç kez 500 mg dozda kullanılmalıdırYedi-on günlük tedavi çoğu kez yeterlidirAncak
virgul.gif
bazı CD suşlarının metronidazole dirençli olduğu unutulmamalıdırÖzetle hafif ve orta dereceli olgularda metronidazol
virgul.gif
ağır olgularda ise vankomisin tercih edilmelidirVankomisinin oral olarak günde dört kez 125 mg verilmesi yeterli tedavi etkinliği sağlamaktadırBu doz
virgul.gif
nefrotoksisite riskini de en az düzeye indirmektedirOral vankomisinin günlük total 500 mg ile 2 gr'lık iki farklı dozunun tedavi başarısı aynı bulunmuşturTedaviye başlandıktan sonra abdominal ağrının kesilme süresi 2
virgul.gif
5 gün
virgul.gif
ishalin kesilme süresi ise 4
virgul.gif
1 gündürVerilen tedaviye 7 gün içinde % 90 oranında yanıt alınırHastalığın nüks etme oranı % 20 kadardırToplam 10 günlük tedavi çoğu zaman yeterlidir Teikoplanin
virgul.gif
PE için vankomisin kadar etkilidirOn gün
virgul.gif
günde iki kez 100 mg'lık tabletlerinin oral yolda alınması yeterlidir Diğer bir tedavi yöntemi de kolestiramin kullanımıdırKolestiramin
virgul.gif
CD toksinlerini barsak lümeninde bağlayarak etki gösterirHafif orta şiddetteki olgularda kullanılabilir Tedavide antibiyotik dışında da bir takım maddeler denenmiştirBunlardan birisi olan laktobasil preparatları
virgul.gif
oral veya lavman yoluyla verilebilir Saccharomyces boulardii
virgul.gif
patojenik olmayan bir mayadırOral yoldan kapsül içinde çok sayıda alınarak güvenle kullanılması
virgul.gif
hem umut verici hem de yenilikçi bir yöntemdir Antibiyotiklerin dışkı florasındaki yok edici etkisinden kaçınılmasını sağlar
virgul.gif
yeniden normal floraya dönülmesini hızlandırırBarsak duvarına invaze olamaz ve antibiyotiklerce de inhibe edilemez
virgul.gif
ancak antifungal ilaçlardan etkilenirTedavi kesildikten 6 gün sonra dışkıda saptanamaz .
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

APANDİSİT

Yaygın bir hastalık olan "apandisit"
virgul.gif
karnın alt kısmında bulunan ve apandis ya da apendiks denilen kör barsağin iltihaplanmasıdır

"Apendiks vermiformis uzun ince bir boru veya solucan şeklinde ortalama 9 cm uzunluğunda kör bir barsaktır iki ila 25 cm arasında değişen uzunlukta olabilir Çocuklarda
virgul.gif
yetiş*kinlerden daha uzundur Normalde karnın sağ alt bölgesinde yer almakla birlikte farklı konumlarda bulunabilir"

Vücuttaki işlevi lam olarak bilinmeyen apendiks
virgul.gif
bademcik gibi lenfoid doku bakımından zengin bir organ olarak tanımlanıyor

APANDİSİT NASIL OLUŞUR?


"Apandisit yüzde 90 oranda
virgul.gif
apendiks lümeninin (yani apendiksin iç kısmının) dışkı ile tıkanmasından kaynaklanıyor Sık görülen nedenlerden biri de tenf dokularının şişmesidir

Çeşitli nedenlerle apendiksin içi tıkandığı zaman
virgul.gif
apen*diks lümeninde sıvı birikir
virgul.gif
mikroplar çoğalmaya başlar ve iç basınç artar Basıncın artması ile apendiks şişmeye başlar ve giderek apendiks dokusunun kanlanması ve beslenmesi bozulur Daha sonra nekroz (çürüme) ve patlama oluşur"

Türkiye Hastanesi uz*manları
virgul.gif
iltihaplanmayı durdurmanın mümkün olmadığını belirterek "apandisit önlenemez; önlemek için herhangi bir metod veya ilaç bulunmuyor" diyorlar



GÖRÜLME SIKLIĞI

Eldeki verllere göre
virgul.gif
apandisit her yasta görülmekte birlikte
virgul.gif
en sık olarak genç erişkinlerde
virgul.gif
20-30 yaş grubunda ortaya çıkıyor 60 yaşından büyüklerde yüzde 5-10 dolayında görülüyor
virgul.gif
Çocuklarda en sık 6-10 yas grubunda görülen apandisjtin
virgul.gif
2 yaşından küçüklerde görülme oranı yüzde 2 dolayında kalıyor

Görülme sıklığı bakrmından cinsîyete göre ilginç tablo gözleniyor
virgul.gif
Ergenlik çağından Önce
virgul.gif
kız ve erkeklerde apandisit oranı eşit olduğu görülüyor
virgul.gif
15-25 yas grubunda
virgul.gif
erkeklerde apandisite 2 kat fazla rastlanıyor 25 yaşından sonraki dönemde oran tekrar eşitleniyor



BELİRTİLER VE TANI

Prof Dr Hasan Taşçı ile Opr Dr Cavit Hamzaoğlu
virgul.gif
apandisitin belirtileri ve tanısıyla ilgili olarak şunları söylüyorlar "Karın ağrısı
virgul.gif
iştahsızlık ve kusma temel belirtilerdir Bunların bir araya gelmesi tanıyı kolaylaştırır

Karın ağrısı; apandisitin en önemli belirtisidir Genellikle göbek çevresinde veya mide üstünde başlar Künt bir ağrıdır
virgul.gif
azalma ve çoğalma gösterebilir
virgul.gif
ama
virgul.gif
hiçbir zaman tamamen yok olmaz Genellikle 4-6 saat sürer (1-12 saat arasında değişebilir) Daha sonra ağrı karın sağ alt bölgesine yerleşir Bazı hastalarda ağrı sağ alt kadranda başlar ve orada kalır Apendiksin değişik yerleşimlerine göre ağrı sırtta
virgul.gif
sağ veya sol kasıkta veya mesane üstü ve makatta hissedilebilir

iştahsızlık
virgul.gif
hastaların yüzde 90-95 inde ağrıdan daha önce görülen fakat önemsenmeyen bulgudur

Bulantı ve kusma; önemli bir göstergedir Hastaların yüzde 75'inde bulantı görülür Genellikle hasta bir şey yerse Kusar
virgul.gif
midesi boşsa kusmaz

Bu belirtilerin yanında
virgul.gif
hastanın
virgul.gif
kabızlık
virgul.gif
ishal ve gaz çıkaramama gibi şikayetleri de olabilir Ancak
virgul.gif
bunlar tanı değeri taşımazlar"

Mauyene bulguları
virgul.gif
apendiksin
virgul.gif
vücutta yerleştiği yere göre değişebiliyor Patlama olup olmaması da bulguları etkiliyor Vücut ısısı bazı kişilerde normal kalmakla birlikte bazılarında 375-38 dereceye çıkıyor Hastanın
virgul.gif
fazla hareket etmekten kaçınması ve öksürme zıplama gibi hallerde ağrılarının artması tanı bakımından önem taşıyor
Prof Taşçı ve Opr Hamzaoğlu
virgul.gif
apandisitle ilgili önemli bir noktaya işaret ederek; apandisit belirtilerinin
virgul.gif
birçok hastalığın belirtilerine benzediğini belirtiyorlar Bu nedenle bulguların değerlendirilmesi açısından hekimin deneyimi büyük önem taşıyor

Prof Taşçı ve Opr Hamzaoğlu'nun verdikleri bilgilere göre; karın içi lenf bezleri iltihabı
virgul.gif
mide ve bağırsak iltihabı
virgul.gif
kadın hastalıkları
virgul.gif
dış gebelik
virgul.gif
mide ve onikiparmak bağırsağının delinmesi
virgul.gif
idrar yolları iltihabı ve taşları
virgul.gif
safra kesesi iltihabı
virgul.gif
pankreas İltihabı ve bağırsak damarlarının tıkanması gibi rahatsızlıklarla apandisit aynı bulguları verebiliyorlar



KESİN TEDAVİ

Özellikle gençlik döneminde ortaya çıkan bu yaygın rahatsızlığın ilaçla tedavi imkanı bulunmuyor Ancak
virgul.gif
apandisit
virgul.gif
tedavisi kolay hastalıklar arasında yer alıyor Türkiye Hastanesi hekimleri kesin tedavinin ameliyat olduğunu belirterek
virgul.gif
"hasta
virgul.gif
laparoskopik (kapalı) veya açık appendektomi yöntemiyle ameliyat edilip
virgul.gif
apandisit alınmalıdır" diyorlar Prof Taşçı ve Opr Hamzaoğlu
virgul.gif
apandisit ameliyatlarıyla ilgili şu bilgileri veriyorlar:

"Apandisit tanısı konan veya apandisit olabileceği düşünülen hastaların ağızdan beslenmemeleri
virgul.gif
ağrı giderici almamaları gerekir Apandisit
virgul.gif
4 grupta toplanır Üç gruptaki vakalar;

akut apandisit
virgul.gif
perfore (patlamış) apandisit
virgul.gif
patlamış ve apse yapmış apandisit
virgul.gif
kesin olarak ameliyatla tedavi edilmelidir Dördüncü grup plastrone apandisittir Bazen karın içinde omentum adı verilen bir yağ perdesi
virgul.gif
apendiksi sarar ve iltihabın karın içine yayılmasını önler Buna plastrone apandisit denir Bu durumda hasta hastaneye yatırılır ve gözlem altına alınarak
virgul.gif
antibiyotik tedavisine başlanır Eğer şikayetler gerilerse hasta taburcu edilir ve 6-8 hafta sonra tekrar değerlendirip ve ameliyata alınır”



ÖLÜME NEDEN OLABİLİR

Günümüzde apandisit ameliyatları en basit ope*rasyonlardan biri sayılıyor Ancak tedavisi bu derece kolay olmasına rağmen
virgul.gif
ihmal edilmesi halinde apandisit
virgul.gif
tehlikeli bir hastalık oluveriyor Zamanında ameliyat edilmediği zaman İltihaplı apendiksin patlaması ölüme yol açabiliyor
Genç erişkinlerde yüzde 15-25
virgul.gif
çocuklarda yüzde 50-85
virgul.gif
yaşlılarda yüzde 60-90 arasında patlama ihtimali bulunuyor
Prof Taşçı ile Opr Hamzaoğlu
virgul.gif
özellikle yaşlılar ve çocuklar açsından apandisitin büyük risk oluşturduğuna dikkat çekiyorlar ve "Yaşlı ve çocuklarda bulgular az olduğundan teşhis konulduğunda patlama olayı gerçekleşmiştir Bu nedenle ölüm riski çok fazladır
Genç erişkinlerde apandisitte ölüm oranı yüzde 01 in altındayken yaşlılarda bu oran yüzde 50 civarındadır" diyorlar


Zamanında doktora başvurulduğunda basit; ama
virgul.gif
geç kalındığında ölümcül bir hastalık sorunu



DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR


· Karın ağrısı olduğu zaman kesinlikle kendi başınıza ağrı kesici almayın
virgul.gif
mutlaka bir doktara başvurun

· Bazen apandisitte doktorlarda yanılabilir ve yanlışlıkla mide tedavisine başlanır Eğer ağrınız geçmiyorsa tekrar doktora gitmelisiniz

· Normal bir apandisit ameliyatı eğer erken teşhis konulursa yaklaşık 15-30 dakika sürmekte ve hasta 1 gün hastanede yatıp çıkmaktadır

· Eğer apandisit patlamış ise
virgul.gif
ameliyatla apandisit alınır
virgul.gif
batın yıkanır ve karın içine 1 adet dren (hortum) konulur ve hasta yaklaşık 2-3 gün hastanede kalır

· Erken teşhis ve doğru tedavi hayat kurtarıcıdır

· Günümüzde yüzde 100 apandisit tanısını koyduracak tetkik
virgul.gif
laboratuvar ve görüntüleme yöntemi yoktur Bu nedenle hastanın şikayetleri
virgul.gif
muayene bulguları ve kan tetkikleri bir arada değerlendirilip teşhis konulur Şüpheli vakalar ağrı kesici verilmeden takip edilir .
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Aplastik anemi


TANIM

Kemik iliğinin yeteri kadar periferik kan elamanlarını yapamamasıyla oluşan genel gidişi yavaş olan bir anemi tipidir Pür eritrosit aplazisi
virgul.gif
eritroid elemanların yapımının selektif yetersizliğine bağlıdır Timoma ile birlikte olabilir Konstitüsyonel (Fanconi) anemi
virgul.gif
konjenital anomalilerle birliktedirAplastik anemi ilk olarak 1888 yılında Alman patolog Ehrlich tarafından kemik iliği yetmezliği sonucu ölen gebe bir kadın üzrinde çalışması
sonucunda tanımlanmıştır 1904'de de ilk kez aplastik anemi terimi kullanılmaya başlanmıştır

ETKİLENEN SİSTEM VE ORGANLAR


Hematolojik
virgul.gif
Lenfatik
virgul.gif
Bağışıklık Sistemleri

GENETİK

Konstitüsyonel Tip ; Otozomal Resesiftir

İNSİDANS/PREVALANS

ABD'de her yıl 500 yeni vaka olmaktadır Bir kaç kez de Asya'da oldukça sık rastlanmıştırFransa'da milyonda 15 olarak bildirilmektedir

YAŞ VE CİNSİYET


Edinsel Tip ;Her yaşta olabilir Konstitüsyonel Tip ; Çocukluk Çağı ve Gençlerde

Sıktır Erkek ve kadın oranı eşittir

BELİRTİLERİ

Nefes darlığı

Ekimoz

Peteşi

Yorgunluk

Yüksek Ateş

Kanama
virgul.gif
Menoraji
virgul.gif
Gaitada Gizli Kan
virgul.gif
Melena
virgul.gif
Epistaksis

Solukluk

Çarpıntı

Progresif halsizlik

Retinada alev biçimli kanamalar

Sistolik ejeksiyon üfürümü

Kilo kaybı

Hiperpigmentasyon ( Edinsel Tipte )

Konstitüsyonel

Kısa boy

Mikrosefali

Radius ve Elbaşparmak anomalileri

Renal anomaliler

Hipospadias

NEDENLERİ

İdiopatik ( % 50 )

Plöripotent Kök Hücrelerin zarar görmesi/tahribi

İmmunolojik zarar

Benzen
virgul.gif
İnorganik arsenik gibi toksik maddelere maruz kalma

Enfeksiyöz Hepatit

Radyasyon tedavisi

İlaçlar- özellikle antibiyotikler
virgul.gif
antikonvülsanlar
virgul.gif
altın

Gebelik

Kalıtsal ( Konstitüsyonel )

RİSK FAKTÖRLERİ

Viral Hastalıklar

Toksinlere maruz kalma

Timus tümörleri ( Kırmızı Hücre Aplazisi)

AYIRICI TANI

Diğer pansitopeni nedenleri

Miyelodisplastik Hastalıklar

Akut Lösemi

Hairy Cell Lösemi

Sistemik Lupus Eritematosus

Dissemine Enfeksiyon

Hipersplenizm

Çocukluk Çağı Geçici Eritroblastopenisi

LABORATUVAR

Pansitopeni

Anemi

Lökopeni

Nötropeni

Trombositopeni

Kanama Zamanının Uzaması

Retikülositlerin Azalması

Transfüzyona bağlı olarak Serum Demirinin Artması

Total Demir Bağlama Kapasitesinin normal olması

Ortalama Eritrosit Hacminin (MCV > 104) sınıra yükselmesi

Hematüri

Fetal hemoglobin artışı ( Fanconi )

Özel durumlarda kromozomal kırılmaların artması ( Konstitüsyonel )

PATOLOJİK BULGULAR

Normokromik Eritrositler

Kemik iliği

Demir depoları artmıştır

Selülarite azalmış (< % 10)

Megakaryositler azalmış

Miyelositler azalmış

Eritrosit prekürsörleri (öncülleri) azalmıştır

YAPILABİLECEK DİĞER TESTLER

Kromozom kırılmaları ( Konstitüsyonel ); Fetal hemoglobin

RADYOLOJİ / GÖRÜNTÜLEME


Bilgisayarlı tomografi ; Timoma ile beraber eritrosit aplazisinden kuşkulanılıyorsa timüs bölgesine yönelik

Radius ve el başparmağının Radyolojisi ( Konstitüsyonel )

Ultrasonografi ; Böbreğe yönelik ( Konstitüsyonel )

TANISAL İŞLEMLER


Kemik İliği Biyopsisi

BAKIM / ÖNLEMLER


Özelleşmiş Merkezlerde ve Hastanede tedavi edilir

Ciddi destekleyici önlemler

Oksijen tedavisi

İyi oral hijyen

Neden olan ajanlardan kaçınma

Tüm hastalara ve ailelerine İnsan Lökosit Antijen (HLA) Testi

Transfüzyon desteği

Ciddi aplastik anemili ve HLA- identik donorlü hastalara Kemik İliği Transplantasyonu

Transplantasyon kısıtlamasının üst yaş sınırı 30'dan 55 yaşa değişkendir

Uygun donör bulunmayan hastalara; İmmunosupressif tedavi: 5Siklosporin
virgul.gif
Kortikosteroidler
virgul.gif
Antitimosit Globulin (ATG)

Diğer tedaviler başarısız olduğunda İlgisiz Donör Transplantları

Timoma için Timektomi

Daha az ciddi ise; Androjen tedavisi

Nötropenik Hastalar izole edilmelidir

Dengeli beslenme enfeksiyonlara eğilimi azaltır

Olası toksik ajanlardan kaçınmalıdır

Radyasyon ile çalışıldığında güvenlik önlemleri kullanılmalıdır

TEDAVİ

Antitimosit Globulin (ATG)

Bu
virgul.gif
insan T hücrelerine karşı geliştirilmiş poliklonal antikor içeren at serumudurHerhangi bir aşırı duyarlılığı saptamak için deri testi
yapılmalıdırYaşlı hastalara ve donör bulunamayan hastalara verilir 500 ml İzotonik serum içinde dilüe ederek
virgul.gif
10-20 mg/kg dozunda
virgul.gif
4-6 saat süreyle
infüzyon şeklinde
virgul.gif
takiben 8-14 gün boyunca ardarda verilirTek başına verilebileceği gibi kortikosteroidlerle kombine edilerek verilebilir

Siklosporin

Başlangıçta 10 mg/kg
virgul.gif
sonra 5-10 mg/kg/gün şeklinde azaltılarak verilirKan düzeyleri takip edilir
virgul.gif
kullanılan ölçüm tekniğe göre normal değerler
değişir2-3 aylık uygulama yeterli olabilir

Diğer tedavi seçeneklerinin cevap vermediği ve daha az ciddi hastalığı olan hastalara yararlıdırOksimetalon- 1-2 mg/kg/gün
virgul.gif
oral verilir

Cevabın değerlendirilmesi için 2-3 aylık uygulama yeterlidir

Prednison (Saf Eritrosit Aplazisinde)

İmmunosupresif tedaviye alınan ilk cevaplardan sonra nüksler oluşabilir Büyüme
hormonu ve kemik iliği transplantasyonu da tedavi seçenekleri arasındadır
Supportif tedavide;
eritrosit ve trombosit içeren kan transfüzyonları
virgul.gif
enfeksiyon kontrolü için antibiyotikler ve demir birikimini önlemek üzere şelasyon tedavisi uygulanır

PEDİATRİK

Saf Eritrosit Anemisi ( Diamond-Blackfan Anemisi ) ve Konstitüsyonel Anemi
virgul.gif
çocuklukta sık görülür

İdiyopatik Aplastik Anemi
virgul.gif
adolesan çağda daha sıktır
Çocuklarda
virgul.gif
Sekonder Aplastik Anemi
virgul.gif
iyonize radyasyona maruz kalmış veya sitotoksik kemoterapötik ajanlarla tedavi edilmiş olanlarda görülür

YAŞLILARDA
Yaşlılar çok sayıda ilaca maruz kalmıştır ve dolayısıyla Sekonder Aplastik Anemiye daha açıktırlar

GEBELERDE
Gebelik
virgul.gif
Aplastik Anemi'ye neden olabilir

KOMPLİKASYONLAR

Kanama

Enfeksiyon

Transfüzyon Hemosiderozu

Transfüzyon hepatiti

Kalp yetmezliği

Akut Lösemi

Neoplazi
virgul.gif
konstitüsyonel anemiye neden olabilir

HASTALIĞIN SEYRİ

Tedavi ve hastanın durumuna bağlıdır

Aplastik Anemi yapabilen bazı ilaçlar ;

amfoterisin
virgul.gif
sülfonamidler
virgul.gif
fenasetin
virgul.gif
trimetadion
virgul.gif
klordiazepoksid
virgul.gif
tolbutamid
virgul.gif
tiourasil
virgul.gif
karbamazepin
virgul.gif
kloramfenikol
virgul.gif
tetrasiklin
virgul.gif
oksifenbutazon
virgul.gif
arsenik
virgul.gif
klorpromazin
virgul.gif

primetamin
virgul.gif
karbimazol
virgul.gif
asetazolamid
virgul.gif
kolşisin
virgul.gif
penisilin
virgul.gif
aspirin
virgul.gif
mefenitoin
virgul.gif
bizmut
virgul.gif
promazin
virgul.gif
quinacrin
virgul.gif
metimazol
virgul.gif
klorotiazid
virgul.gif
dinitrofenol
virgul.gif
ristosetin
virgul.gif
indometasin
virgul.gif
fenitoin
virgul.gif
altın
virgul.gif
trifluoperazin
virgul.gif
karbutamid
virgul.gif
perklorat
virgul.gif
klorfeniramin
virgul.gif
streptomisin
virgul.gif
fenilbutazon
virgul.gif
primidon
virgul.gif
meprobamat
virgul.gif
klorpropamid
virgul.gif

tiosiyanat
virgul.gif
tripelenamin
virgul.gif
benzen
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Aretioskleroz (damar sertliği)


Atardamar duvarının sertleşerek esnekliğini yitirmesiyle oluşan ve daha çok erkeklerde görülen bir hastalıktır Arteriyosklerozun sözdük anlamı atardamar sertleşmesidir Ateroskleroz ise atardamar duvarında belli bir alanın ezilerek esnekliğini yitirmesi ve sertleşmesidir


-Nasıl Bir Hastalıktır?

Arteriyoskleroz bütün kalp enfarktüsü
virgul.gif
beyin trombozu ve beyin kanaması olgularının başlıca nedenidir Ayrıca bacak kangrenlerinin büyük bir bölümü de arteriyoskleroz kaynaklıdır Arteriyoskleroz
virgul.gif
klinik tablo olarak ortaya çıktığı bu gibi durumlar dışında
virgul.gif
genellikle özgün belirti vermeyen bir hastalıktır Birçok varsayım ileri sürülmesine karşın hastalığın nedenleri tam olarak bilinmemektedir Bu nedenle hastalığın orta ve büyük atardamarlarda yaptığı lezyonlarla tanımlanması eğilimi güç kazanmaktadır Arteriyoskleroz en çok orta ve büyük atardamarlarda görülür
Olağan durumunda esnek olan atar-damar duvarları
virgul.gif
damardan geçen kan miktarına göre genişler ya da daralır Atardamarlar bu özellikleriyle dolaşımdaki kan miktarını düzenlerler Arteriyosklerozda
virgul.gif
atardamar duvarındaki esnek yapılar çok sert olan bağdokusu tarafından kaplanır ve esneklik yok olur Damar duvarının sertleşmesini
virgul.gif
duvardan damar içine doğru büyüyen oluşumlar ya da aterom plakları izler Ozellilde aterom plaklarının gelişimi sonucunda damar boşluğunun çapı daralır ve geçen kan miktarı azalır Aterom plakları üzerinde kan pıhtılarının daha kolay oluşması
virgul.gif
daralmayı artırarak damarın tıkanmasına neden olur.



-Hastalığın Nedenleri

Arteriyosklerozun oluşum süreci ile ilgili birçok varsayım ileri sürülmüştür Klinik ve deneysel yerlerle desteklenen ancak henüz geçerlilikleri kamtlanmamış iki varsayım önemlidir İlk varsayım
virgul.gif
arteriyosklerozun oluşumundan yağları sorumlu tutar Atardamar duvarı içten dışa doğru iç
virgul.gif
orta ve dış olmak üzere üç katmandan oluşur İç katman bir kat hücre
virgul.gif
yani endotel ile onun altında yer alan elastik bağdokusundan oluşur Orta katmanda daha çok kasdokusu egemendir Dış katman ise bağdokusu yapısındadır Yapı olarak bazı açılardan trigliserit
virgul.gif
fosfolipit ve lipoproteine benzeyen yağlar damardaki kanın basıncıyla atardamar duvarının iç katmanlanna doğru itilir Bu yağlar olağan koşullarda atardamar duvarını aşarak lenf dolaşımına katılırlar Ama kan dolaşımmdaki yağların çok fazla
virgul.gif
yağ moleküllerinin büyük olması ve atardamar duvarının esnekliğini yitirmesi durumunda yağlar atardamar duvarının iç ve orta katmanlarında sıkışıp kalırlar Atar-damar duvarındaki enzimler yağ moleküllerini parçalayarak arteriyoskleroz oluşumundan daha az önem taşıyan kolesterol
virgul.gif
yağ asitleri ve başka maddelerin açığa çıkmasını sağlar Serbest kalan bu maddeler atardamar duvarını tahriş eder Damar duvarı bu uyarıya iltihabi bir tepki ile yanıt verir İltihap sonucu gelişen sert bağdokusu damar duvarını sertleştirir Bu süreç sırasında yıkıma uğrayan atardamar duvarında
virgul.gif
kolayca parçalanabilen yeni kılcal damar-lar belirir Bu da
virgul.gif
iltihaplanmanın daha da artmasına yol açar
Yağların sürekli olarak birikmesi ve atardamar duvarının belirli noktalarda kalınlaşması
virgul.gif
damar duvarının içeriye doğru katlanarak aterom plaklarının oluşmasına neden olur Aterom plakları parçalanabilir
virgul.gif
ülserleşebilir ya da içeriğinin bir kısmını damara bırakabilir (ateromun ezilerek pelteleşmesi) Özellikle ülserleşme durumunda
virgul.gif
dolaşımdaki trombositlerin plak üzerinde birikmesiyle pıhtılaşma süreci başlar Bu
virgul.gif
daha ileride pıhtı oluşumuna ve damar tıkanmasına yol açacaktır Pıhtıdan kopan parçalar kan dolaşımıyla taşınarak daha küçük çaptaki atardamarları tıkarlar ve ciddi sonuçlara neden olabilirler
İkinci varsayıma göre
virgul.gif
buraya kadar sözü edilen olayları başlatan süreç farklıdır Arteriyoskleroz oluşumunda bozukluğu başlatan etmen
virgul.gif
atardamar duyanmn iç katmanmdaki bir lezyona bağlı pıhtılaşmadır Başka bir deyişle
virgul.gif
iç katmandaki küçük bir lezyon burada trombositlerin birikmesine ve hastalık zincirini başlatan olağandışı pıhtılaşmaya neden olur Bu durumda yağların damar duvarına girerek yerleşmesi nicel açıdan önemli görülse de ikincil bir etkendir


-Hastalığın Belirtileri

Arteriyosklerozun özgün belirtileri olmadığı vurgulanmıştı Belirtiler ancak damar lezyonlan belirginleştikten sonra ortaya çıkar Arteriyoskleroz lezyonlan olan hastalann yalnız yüzde 5- l0'unda klinik belirtiler gözlenir Hastalığa bu nedenle "aysberg hastalığı" da denir Daha çok büyük damarlann iki dala aynldığı noktalarda yerleşir
Japonlar'da
virgul.gif
Yemenliler'de ve Jamaikalılar'da arteriyoskleroz kalbe oranla beyinde daha çok görülmektedir Arteriyoskleroz belirti verdiğinde
virgul.gif
belirtiler lezyonun yeri ile ilişkilidir Bunun nedeni dokulara yeterli oksijen iletilememesi ve söz konusu bölgedeki kan dolaşımının engellenmesidir
Yerleşimin beyinde olduğu durumlarda görme ve konuşma bozukluklan
virgul.gif
ilerleyici bellek yitimi
virgul.gif
anlık bilinç yitimleri
virgul.gif
yer ve zaman kavramlannın bozulması
virgul.gif
kol ya da bacaklarda kas gücünün ani ve geçici olarak zayıflaması ve son olarak da beyin trombozu gelişir
Hastalık kalbi tutarsa kalp kasının kasılma gücü
virgul.gif
gelen oksijenin yetersizliği nedeniyle zayıflar Kalpte ek atımlar (ekstrasistol)
virgul.gif
kalp atışlarının nöbet halinde hızlanması (paroksismal taşikardi) ve kulakçığın hızlı kasılması (flater) gibi ritim bozuklukları görülür Koroner damar lezyonlanna
virgul.gif
spazma yol açan refleksler de eklenirse anjinaya benzer göğüs ağrıları belirir Son aşamada ise miyokart enfarktüsü gelişir
Arteriyoskleroz bacak damarlarını tutarsa yürüme sırasında kramp ağrıları
virgul.gif
deride kalınlaşma ve rengin koyulaşması
virgul.gif
bacaklarda ısı düşmesi ve zamanla kangren gelişir
Son olarak
virgul.gif
böbrek atardamarlarmnın tutulduğu olgularda kan basıncı yükselmesi ve böbrek işlevlerinde hafif bozukluklar görülür Böbreğin küçük damarlannın da tutulması ile durum daha tehlikeli olabilir



-Yaş ve cinsiyetin etkisi

Arteriyoskleroz erişkin erkeklerde daha yaygındır Orta yaş düzeyinde
virgul.gif
erkeklerde kadınlardan daha sık görüldüğü uzun süredir bilinmektedir Menopoz sonrasmda iki cins arasmdaki fark ortadan kalkar Kadınlarda
virgul.gif
östrojenin ve öteki eşey hormonlarının arteriyoskleroza karşı koruyucu rolü olduğu düşünülmektedir
Arteriyosklerozun orta yaşlı erişkinlerde daha yaygın olması gençlerde görülmeyeceği anlamına gelmez Kore Savaşı'nda ölen askerlerde yapılan otopsi incelemelerinin sonuçlanna göre
virgul.gif
arteriyoskleroz lezyonlan bu yaş grubunda da oldukça yaygmdır
Bazı kişilerde arteriyosklerozun doğumdan hemen sonra gelişmeye başladığı yolunda görüşler vardır ABD'de 35 yaşında arteriyoskleroz kaynaklı hastalıklardan ölenlerde yapılan araştırmalarda
virgul.gif
hiçbir belirti vermediği anlaşılan koroner lezyonlanna rastlanmıştır



Kolesterol ile ilişkisi

Kolesterolün arteriyoskleroz oluşumundaki etkisi önemli bir tartışma konusudur Birkaç yıl önce neredeyse kolesterol ile arteriyoskleroz özdeşleştinlmişti Daha sonra önemini belki de gereğinden çok yitiren kolesterol
virgul.gif
günümüzde yeniden ele alınarak ğerçek boyutlarda değerlendirilmeye çalışılıyor Bu konuda birçok deneysel veri vardır Deney hayvanlanna yağ bakımından zengin bir beslenme rejimi uygulanınca
virgul.gif
kan kolesterol düzeyi yükselir Bu da
virgul.gif
arteriyoskleroz lezyonlanna yol açar Gerçekten de
virgul.gif
arteriyoskleroz görülmeyen toplumlarda yağsız beslenme alışkanlıkları yaygındır Bol yağlı besinler tüketen toplumlarda ise bu hastalık oldukça sık görülür Amerika'ya yerleşmiş Yahudi ve Japonlar'da arteriyoskleroz sıklığı Amerikalılar'la eşdeğerdedir Bundan da anlaşılacağı gibi
virgul.gif
hastalıkta ırk etkeninden çok yaşam ve beslenme alışkanlıldarının önemi vardır.
Şeker hastalığı
virgul.gif
böbrek hastalığı ve ksantomatoz (nadir doğumsal bir hastalık) gibi kanda yağ düzeyinin yüksek olduğu hastalıklara yakalananlarda arteriyoskleroz yaygındır Ote yandan miyebm gibi kanm yağ düzeyinin düşük olduğu hastalıklarda arteriyosklerozun görülme oranı düşer Ozetle
virgul.gif
beslemne denetiminin arteriyosklerozdan korunma-da en iyi yöntem olduğu söylenebilir



Hipertansiyon ile ilişkisi

Yüksek tansiyon (kan basıncı yüksekliği) kuşkusuz arteriyosklerozu ilerleten bir etkendir Daha önce de belirtildiği gibi Japon ve Yemenliler'de arteriyoskleroz az görülür Ama bu kişilerin yüksek tansiyonu varsa arteriyoskleroz görülme sıklığı önemli ölçüde artmaktadır
Yüksek tansiyon atardamar duvannda daha çok kolesterol birikmesine neden olur Daha önce değinildiği gibi kolesterolün zedeleyici etkisi ile ortaya çıkan iltihabi tepki olası bir arteriyoskleroz nedenidir Süreç burada tamamlanmaz Atardamar duvarında da kolesterol üretimi olması aşın kolesterol birikimine yol açar Böylece
virgul.gif
yüksek tansiyonun yalnız arteriyosklerozu artırmadığı
virgul.gif
aynı zamanda arteriyosklerozun gelişimine neden olduğu söylenebilir
Araştırma sonuçlanna göre
virgul.gif
atardamar duvanndaki kolesterol miktan
virgul.gif
besinlerle alınan ya da kanda bulunan kolesterol miktarından çok
virgul.gif
yüksek tansi
yonla ilgilidir Gerçekten de yüksek tansiyonla arteriyosklerozun birlikte görülmesi
virgul.gif
damar hastalıklan tehlikesini çok yükseltir Aynca arteriyosklerozun büyük damarlann esneldiğini azaltarak
virgul.gif
kan basıncını yükselttiği de hatırlanmalıdır
Şişmanlık ve şeker hastalığında yağlarla ilgili bozukluklar önem kazanır ve atardamarlan etkiler Atardamar duvannda yağlar daha kolay birikir ve arteriyoskleroza giden yol açılmış olur Arteriyoskleroz oluşumunda önemli rol oynayan öteki etkenler sigara alışkanlığı ve hareketsiz yaşamdır



Hastalığın Tedavisi

Arteriyosklerozun nedenleri bilinmediğinden
virgul.gif
bu hastalığa özgü tedavi yöntemleri uygulamak olanaksızdır Hastalann belli bir beslenme programı izlemeleri gene de önemlidir
Arteriyoskleroz oluşumunu açıklayan kuramlar arasmda en geçerli olanı hastalıkla yağlar arasında ilişki kuran yaklaşımdır Bu yaklaşımı destekleyen birçok veri vardır: Aşın yağlı besinler verilen deney hayvanlannda mutlaka arteriyoskleroz gelişmektedir Değişik çevrelerde yaşayan aynı ırktan bireyler
virgul.gif
beslenme alışkanlıklarında yağ bakimmdan zengin besinler çoğunluktaysa genellikle arteriyoskleroza yakalanırlar Şeker hastalığı ve hipotiroidizm (tiroit salgısı yetersizliği) gibi kanda yağ düzeyini yükselten hastalıklar arteriyosklerozu hazırlayıcı etki yapar Incelenen bütün koşullar
virgul.gif
yağlarm arteriyoskleroz oluşumunda önemli bir etkisi olduğunu gösterir Ama bu etkinin bütün boyutlan gene de açıklıkla bilinmemektedirİlk iki veriden çıkarılabilecek sonuç
virgul.gif
besinlerle alman yağların arteriyoskleroz oluşumunda belirleyici olduğudur Araştırmacılar bu konuda dikkatlerini iki yağ bileşiğinde yoğunlaştınr: Yağ asitleri ve kolesterolArteriyoskleroz tedavisine
virgul.gif
hastalık klinik belirtiler vermeden önce başlamak gerekir Tedavide beslenme alışkanlıklan yeniden düzenlenir; pıhtılaşma önleyici ve pıhtı çözücü (fibrinolitik) ilaçlar
virgul.gif
aynca lipoprotein miktannı azaltarak kolesterol sentezini ve taşınmasmı önleyen ilaçlar kullanılır
Arteriyosklerozda cerrahi tedavi de uygulanabilir Koroner damar ya da büyük atardamarlann arteriyoskleroz sonucunda tıkandığı olgularda cerrahi girişime başvurulabilir Günümüzde koroner baypas ameliyatı ya da tıkanan damarın vücuttan alman bir başka damar parçasıyla değiştirilmesi gibi uygulamalar yapılmaktadır.
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

ASBETOSİS

Bir doğal silikat minerali olan asbestin ısıyı iletmemesi yüzünden insanlar ile birlikteliği eski çağlarda başlamıştır On dokuzuncu yüz yılın ikinci yarısından sonraki endüstri devriminde
virgul.gif
ısı
virgul.gif
elektrik
virgul.gif
sürtünme ve asitlere dayanıklı olması yüzünden bir çok işyerlerinde kullanıldığı için "sihirli mineral" olarak anılırken
virgul.gif
yirminci yüz yılın ikinci yarısından sonra karsinojenik olması ortaya çıkınca
virgul.gif
ismi "öldürücü toz" olmuştur

Asbest fizik yapı olarak düz (amphibol) ve eğri lifli (chrysotile) iki türü vardır Amphibol asbestin
virgul.gif
kimyasal yapısına göre
virgul.gif
crocidolite (mavi asbest)
virgul.gif
amosite (kahverengi asbest)
virgul.gif
tremolite
virgul.gif
anthophollite ve actinolite çeşitleri vardır Endüstride en çok kullanılan chrysotile
virgul.gif
crocidolite ve amosite cinsleriydi Bunlardan sağlık için en tehlikelileri olan crocidolite ve amosite'nin kullanılışı bir çok ülkelerde yasaklanmıştır Endüstride kullanılan asbestin % 90'inı kapsayan chrysotile de bir çok ülkelerde yasaklanmış olmasına karşın daha az karsinojenisitesi tartışmalı olduğu için bazı ülkelerde sıkı kontrol altında kullanılmaktadır

Asbest sadece solunum yoluyla vücuda girdiğinde hastalık yapabilmektedir Sebep olduğu hastalıklar
virgul.gif
beniğn veya maliğn olabilmektedir Birinci grubun içinde
virgul.gif
plevrada fibrosis
virgul.gif
kalsifikasyon
virgul.gif
effüzyon; akciğer parankimasında fibrosis (asbestosis) yer alır İkinci grupta ise
virgul.gif
plevra ve peritonun maliğn mezotelyomaları
virgul.gif
akciğer kanserleri ve az da olsa larenks ve sindirim organı kanserleri bulunur Hiç sigara içmeyen ve endüstriyel ilişkisi olmayan kişilerde akciğer kanser riski 1 kabul edilirse
virgul.gif
bu oran günde 20 sigara içenlerde 45'e
virgul.gif
hem sigara içen ve hem de asbest tozu soluyanlarda ise 92 katına çıkmaktadır Kanserojen olan sigara ve asbest birlikte olduğu zaman insan sağlığı için çok tehlikeli bir mineral olabilmektedir Türkiye'de kırsal bölge erkeklerinin sigara içme oranı %70'leri bulduğunu ve bununla birlikte asbest lifi soluduğunu var sayarsak halkımızın ne kadar yüksek kansere yakalanma şansı olduğunu anlarız

Asbestin beniğn veya maliğn hastalık yapabilmesi için
virgul.gif
solunduktan 20-40 yıl bir sürenin geçmesi gerekmektedir İnsanlar asbesti
virgul.gif
iş ortamında (mesleksel veya occupational) veya çevresel (environmental veya domestik) yolla soluyabilir Az da olsa
virgul.gif
asbest işçisinin giysisine takılmış olan tozu evdeki yakınları indirek olarak soluyabilmektedir ki buna in direk ya da paraoccupational yolla asbest solunması denilmektedir

Türkiye'de Orta Anadolu'da yaklaşık olarak 16 milyon kişinin kırsal bölgede yaşadığı kabul edilmektedir Bunların yirmi yaşın üstündekilerin yaklaşık % 25'inde asbeste bağlı beniğn plevral hastalıklar bulunmaktadır Bu oran yaş ilerledikçe lineer olarak artmakta ve % 80'lere ulaşabilmektedir Asbest denilince aklamMaliğn mezotelyoma gelmektedir Batı dünyasında maliğn mezotelyoma insidansı 1-22 / 1000000 / yıl iken Türkiye'de yılda en az 500 kişide bu hastalık görülmektedir Batı ülkelerinde emekli asbest işçisi hastalığı olan maliğn mezotelyoma
virgul.gif
ülkemizde orta yaş hastalığı durumundadır Bizim kırsal bölgemizin insanları asbesti çevresel- domestik yolla solumaktadır Yukarıda bildirilen yıllık sayının en fazla onu mesleksel asbest solunmasıyla meydana gelebilmiştir Yani
virgul.gif
batı dünyasının mesleksel hastalığı
virgul.gif
bizim çevresel hastalığımızdır Aslen Orta Anadolu kökenli olup ta Avrupada çalışırken mezotelyomaya yakalanmış işçilerimiz tazminat almak için baş vurduğunda bu kabul edilmemekte ve akciğerindeki asbestin Anadolu toprağında bulunan tremolit olduğu gösterilerek istekleri kabul edilmemektedir Avrupa'daki işçilerimizdeki asbestle ilgili hastalıklar
virgul.gif
"Imported asbestos" diye yayınlanması komik olduğu kadar yüz kızartıcı bir durumdur

Türkiye'de çalışan isçilerde de aynı karışıklık söz konusudur Asbest işlenen bir fabrikada çalışanda bununla ilgili bir hastalık ortaya çıktığında işveren- işçi arasında sorun ortaya çıkmaktadır İşçiyi hasta eden asbest onun köyünden mi gelmiştir
virgul.gif
yoksa iş yerinden mi ?

Türkiye'de asbest liflerinin solunması
virgul.gif
içinde asbest bulunan beyaz toprağın
virgul.gif
"Ak toprak"
virgul.gif
"Gök toprak"
virgul.gif
"Ceren toprağı" "Çelpek" gibi çeşitli isimlerle
virgul.gif
kireç
virgul.gif
sıva
virgul.gif
çatı ve zemin toprağı olarak kullanılmasından gelmektedir İç Anadolu köylerinde bu amaçla kullanılan toprağın çoğunun içinde hiçbir endüstriyel değeri olmayan tremolite asbest bulunmaktadır Bu tür asbestin lifleri tıpkı mavi ve kahverengi asbest gibi ince uzun veya kalın olabilmektedir

Ülkemizde çevresel yolla asbest solunmasına bağlı hastalıkların en yoğun olduğu bölgeler: Eskişehir'in Mihallıççik ilçe ve köyleri
virgul.gif
Konya Ereğli'sinin Halkapınar ve Ayrancı köyleri
virgul.gif
Çankırı'nın Ilgaz ve Şabanözü köyleri ve Yozgat'ın Sorgun ilçesi ve köyleri
virgul.gif
Sivas'ın Yıldızeli ve Şarkışla köyleri
virgul.gif
Güney Doğu Anadolu bölgesinde Diyarbakır'ın batısındaki Ergani ve köyleri
virgul.gif
Elazığ'ın Maden ve Polu köyleri
virgul.gif
Malatya
virgul.gif
Adıyaman ve Urfa'nın Siverek ilçesi yer almaktadır Karadeniz'in sahil bölgeleri ve Doğu Anadolu yerleşim yerlerinde asbestle ilgili hastalık bulunmamaktadır Trakya'nın birkaç köyünde asbest solunmasına bağlı beniğn plevral değişikliklere rastlanmıştır Ege bölgesinde sadece Denizli'in Tavas ilçesi köylerinde
virgul.gif
Burdur'un Yeşilova bölgesi
virgul.gif
Kütahya'nın Aslanapa ve Gediz ilçesi
virgul.gif
Afyon'un Elmadağ ilçesi köylerinde sporadik asbestle ilgi hastalıklar bulunmuştur Akdeniz bölgesinde
virgul.gif
Toros dağları yamaçlarındaki köyler ve Hatay'ın Kırıkhan ve Reyhanlı köylerinin bazılarında tremolit asbest içiren toprağın yukarıda bahsedilen yolla kullanılması sonunda iç ortam havanının solunmasıyla asbesle ilgili hastalıklar gelişmektedir

Bir kristalize aluminosilikat olan zeolit'lerin doğal 30 türünün içinde sadece erionite ve mordenite lifsel yapıdadır Bunlardan yalnız kristal yapısi lifsel olan erionite'in epidemiyolojik
virgul.gif
in vivo ve in vitro olarak karsinojenik ve fibrojenik olduğu gösterilmiştir Erionite'nin şimdiye kadar bilinen en potent kanser yapıcı bir mineral olduğu Dünya Sağlık Teşkilatına bağlı
virgul.gif
Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (International Agency Research on Cancer) tarafından kabul edilmiştir

Binlerce yıl önce Erciyes
virgul.gif
Hasandağ ve hemen yakınındaki Melendiz dağlarının volkanik lavlarının örttüğü
virgul.gif
yabancıların Cappadocia
virgul.gif
bizlerin Göreme dediği bölgede eşsiz doğa harikası olan jeolojik bir yapı ortaya çıkmıştır Bu yörenin sadece üç yerinde
virgul.gif
su ve tuz ile reaksiyona giren volkanik lavlar chabazite
virgul.gif
clinopitololite ve kristalize olarak lifsel yapıda erionite'nin oluştuğu yerlerde Karain
virgul.gif
Tuzköy ve Sarıhıdır köyleri yerleşmiştir Erionite'nin asbestin yaptığı hastalıkların tümüne sebep olduğu Göreme bölgesindeki çalışmalarla gün yüzüne çıkmıştır Bu bölgedeki üç köyden ayrı olarak diğer köylerde seyrek de olsa maliğn plevral ve peritoneal mezotelyoma endemisi olduğu tarafımızdan gösterilmiştir Bölgeden gelen mezotelyomalı hastaların ortalama yaşı 50 olup en genci 26
virgul.gif
en yaşlısı ise 75 bulunmuştur Hastalık hem kadınlarda ve hem de erkeklerde görülüyordu İşin ilginç yanı
virgul.gif
hastalığın bazı ailelerde daha yoğun bir şekilde görülmesiydi Bir aile içinde plevral ve peritoneal mezotelyoma ile birlikte lenfoma
virgul.gif
karaciğer kanseri
virgul.gif
kemik sarkomu gibi mezotelyoma dışı tümörler de görülmekteydi Bu gözlemler kanserin oluşmasında esas etken erionite olmakla beraber genetik yatkınlığın da ek faktör olarak etkili olabileceğini işaret etmektedir

Göremenin Karain
virgul.gif
Tuzköy ve Sarıhıdır köylerinde yapılan proportional mortalite çalışmalarında
virgul.gif
ilk iki köyde ölenlerin % 70'inin maliğn hastalıktan öldüğü gerçeğini ortaya çıkarmıştır Buna karşın Kızırmağın güneyindeki eski yerleşim yerini nehrin taşkınları ve arkadaki kayaların düşerek insan ve hayvan zayiatına sebep olması nedeniyle zamanın hükümeti 1958 yılında köyün nehrin kuzey yakasındaki tuğla
virgul.gif
briket gibi malzeme ile yapılmış yeni evlere taşınmasını sağlamıştır Sarıhıdır'daki mortalite oranının % 50'nin altında olması buna bağlı olsa gerek Bu köydeki hastaların birisi hariç tümü eski köyde doğmuş bireylerdi Bu olay Göreme'deki kanser sorununun ancak
virgul.gif
köy yerlerinin değiştirilmesiyle çözülebileceğini göstermektedir

Göreme'deki kanserli köylerdeki insanlar
virgul.gif
ev ve bahçe duvarlarının yapı taşları olan su kayasının içindeki erionit'ten solumaktadır Hasta ve sağlamların bronş sekresyonunda
virgul.gif
soludukları evin havasında ve akciğerlerinde hem erionite lifleri ve asbest cisimciğine benzeyen zeolite cisimcikleri gösterilmiştir Bugün sadece 35 haneli bir köy haline gelen Karainliler'ın büyük bir kısmı
virgul.gif
çeşitli nedenlerle
virgul.gif
yurt içi ve yurt dışı yerlerde yaşamlarını sürdürmektedirler Köyden ilkokulu bitirdikten sonra ayrılanların bile dünyanın neresine giderse gitsin mezotelyoma riskini taşımaktadır
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

Astım bronş astımı

Çok uzun süredir astımla yaşıyor olsanız bile
virgul.gif
astımın tam olarak ne olduğunu
virgul.gif
vücudunuz üzerindeki etkilerini ve bu sağlık durumunu nasıl kontrol altına alabileceğiniz konusunda yardıma ihtiyaç duyabilirsiniz Kendinizi daha iyi hissetmeye astım hakkındaki tüm gerçekleri öğrenerek başlayın

Astım akciğerlerinizde meydana gelen kronik bir rahatsızlık olup
virgul.gif
iki farklı boyutu vardır:




Daralma(Constriction)
Akciğerlerinizdeki hava yollarının etrafındaki kaslar beraberce kasılır veya daralır Bu daralmaya genel olarak "bronkokonstriksiyon" denir
virgul.gif
ve akciğerlerinizin nefes alıp vermesini zorlaştırabilir

İltihaplanma(Inflammation)
Astım hastasıysanız
virgul.gif
akciğerlerinizde bulunan hava yollarınız genelde şişik ve rahatsızdır Nöbet başladığı zaman daha da şişer ve rahatsızlanır Doktorunuz bu şişme ve rahatsızlıktan "iltihaplanma" olarak bahsedebilir İltihaplanma
virgul.gif
ciğerlerinizden alıp verebildiğiniz hava miktarında azalmaya sebep olabilir


Daralma ve iltihaplanma; hırıltılı solunum
virgul.gif
öksürük
virgul.gif
göğüs darlığı ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açabilir Ayrıca
virgul.gif
tedavi edilmediği takdirde
virgul.gif
astım uzun vadede akciğer işlevlerinin kaybına da sebep olabilmektedir

Astımınız varsa ve herhangi bir tetikleyiciye maruz kalırsanız
virgul.gif
akciğerlerinize giden hava yolları her zamankinden daha çok şişerek iltihaplanır ve nefes almanız zorlaşır Hava yollarını çevreleyen kasların daralması sonucu hava yolları da kasılır ve mukoza oluşması nedeniyle "tıkanırlar"

Astım semptomlarınızın alevlenmesine yol açan birtakım tetikleyiciler vardır Bunların arasında alerjiler
virgul.gif
enfeksiyonlar ve eviniz veya ofisinizde maruz kalabileceğiniz kuvvetli koku veya buharlar olabilir Herhangi bir tetikleyiciye maruz kalıp tepki verdiğiniz zaman
virgul.gif
hava yollarınız diğer tetikleyicilere karşı daha da hassaslaşır Bundan dolayı
virgul.gif
astımınızı sürekli olarak kontrol altında tutmanız önemlidir Semptomlarınızın kuvvetli olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız iltihaplı kalabilir



Belirtileri:

Astımınız kontrol altında olmadığı zamanlarda neler yaşıyorsunuz? Nefes alırken ötme sesi mi çıkarıyorsunuz? Göğsünüzde darlık mı hissediyorsunuz? Çoğu astımlı hasta aşağıdaki klasik semptomların bir veya daha çoğunu yaşar:
Ötme Sesi - Nefes verirken çıkan ıslığa benzer ses


Öksürük - Bir türlü kesilmeyen ve geceleri başlayan veya daha da kötüleşen bir öksürük


Göğüs Darlığı - Göğsünüzün çevresi halatla sıkılıyormuş gibi bir his


Nefes Darlığı - İncecik bir kamıştan nefes almaya çalışıyormuş
virgul.gif
hatta hiç nefes alamıyormuş gibi bir his Özellikle nefes vermekte zorluk
Yukarıda sayılan semptomlar doktorunuzun önerdiği tedavi planına uymadığınız (hatta bazen uyduğunuzda bile) durumlarda oluşabilir

Astımın temel gerçeği şudur: Astım hiç yakanızı bırakmayan sessiz ve sinsi bir rahatsızlık olabilir Semptomlarınız olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız daralmış ve iltihaplı olabilir Bu yüzden de kendinizi iyi hissediyor olsanız bile astımı sürekli olarak kontrol altında tutmak büyük önem taşır Tedavi edilmediği durumlarda
virgul.gif
astımın uzun vadede akciğer işlevi kaybına yol açtığını gösteren kanıtların sayısı artmaktadır



Astım tetikleyicileri:


Astım tetikleyicileri
virgul.gif
çevrenizde bulunan ve astım semptomları veya astım nöbeti yaşamanıza neden olabilecek şeylerdir Astım semptomlarınızı alevlendirebilecek çeşitli tetikleyiciler vardır ve bunlar insandan insana farklılık gösterir Siz tetikleyicilerinizi belirleyip bunlardan uzak kalarak
virgul.gif
rahatsızlık veren astım semptomlarını önleyebilirsiniz Tetikleyicilerinizi tanıyıp
virgul.gif
belirleyip bunlardan kaçınmak
virgul.gif
astımınızı başarıyla kontrol altına alabilecek detaylı bir eylem planının parçası olmalıdır

Astım tetikleyicilerinin tümünden kurtulmak mümkün olmayabilir Yine de
virgul.gif
onları ev ve iş ortamınızda olabildiğince kenidinizden uzak tutmalısınız Bu sayede
virgul.gif
çok daha az astım semptomu veya nöbeti geçirerek daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz

Sigara
Evinizde ve etrafınızda sigara içilmesine izin vermeyin
virgul.gif
bilhassa yatak odası ve arabanızda


Dumanaltı alanlardan uzak durun
Toz Böcekleri
Toz böcekleri
virgul.gif
kumaş ve halılarda yaşayan
virgul.gif
gözle görülmeyen hayvancıklardır


Yatak ve yastığınızı toz geçirmeyen özel bir kılıfla kaplayın


En az 5 yılda bir eski yastıklarınızı yenileri ile değiştirin


Yatağınızdaki çarşaf ve yorganları her hafta sıcak suda yıkayın Suyun ısısı 55 dereceden yüksek olmalıdır (ev tozları bu ısıda ölür)


Yatağınızın tozlanmaması için
virgul.gif
gündüzleri tüm yatağı kaplayan bir yatak örtüsü serin Gece örtüyü başka bir odaya koyun
Ev Hayvanları

Bazı insanlar tüylü hayvanların derilerinden dökülen maddeler veya kurumuş tükürüğe karşı alerjik olabilmektedir Eğer sizin için de durum böyle ise;
Hayvanınız varsa ona yeni bir ev bulun veya baştan evinize sokmayın Bunu yapmak çok zor olabilir Ama hayvanlara alerjiniz varsa
virgul.gif
astımınızı kontrol altına almanın en iyi yolu bu olacaktır


Evinizde hayvan bulunmasına engel olamıyorsanız hiç olmazsa yatak odanıza sokmayın ve yatak odasının kapısını sürekli kapalı tutun


Yatak odanızdaki klima mazgallarına filtre taktırmayı deneyin


Evinizdeki halıları ve varsa mobilyaların üzerine attığınız kumaşları kaldırın Bu mümkün değilse
virgul.gif
hayvanı evde bunların olduğu odalara sokmayın
Hamamböcekleri

Astımı olan birçok kişi hamam böceklerinin kuru döküntü ve dışkılarına alerjiktir
Yatak odanızda yiyecek bulundurmayın


Yiyecek ve çöpü kapalı kutularda bulundurun (gıda maddelerini asla dışarıda bırakmayın)


Tuzaklar ve ilaçlar ile hamamböceklerini yokedin


Hamam böceklerini öldürmek için sprey kullanıyorsanız
virgul.gif
koku geçene kadar o odaya girmeyin
Ev Küfü
Damlayan musluk
virgul.gif
boru ve diğer su kaynaklarını onarın


Küflü yüzeyleri çamaşır suyu içeren bir temizlik maddesi ile silin


Küflenmiş banyo perdelerini yıkayın veya yenileyin
Duman
virgul.gif
Kuvvetli Kokular ve Spreyler
Mümkünse odunlu soba
virgul.gif
kerosenli ısıtıcı kullanmayın ve şömine yakmayın


Parfüm
virgul.gif
talk pudrası
virgul.gif
saç spreyi ve boya gibi kuvvetli koku ve spreylerden uzak durmaya çalışın
Polen veya Açık Hava Küfleri

Alerji mevsimi süresince aşağıdakileri yapmaya çalışın:
Pencereleri kapalı tutun


Mümkünse
virgul.gif
öğlen ve öğleden sonra saatlerinde evde kalın ve pencereleri kapalı tutun Polen ve bazı küf tipleri bu saatlerde çok yoğundur


Alerji mevsimi başlamadan önce astım tedavinizde herhangi bir ayarlama gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışın


Spor

Astımınız olsa da aktif bir yaşam sürebilirsiniz Egzersiz
virgul.gif
spor
virgul.gif
oyun veya yoğun çalışma gibi aktivitelerde bulunurken astım semptomları yaşıyorsanız doktorunuzla görüşün
Egzersiz yapmaya başlamadan önce semptomları önlemek amacıyla herhangi bir ilaç alma konusunda doktorunuza danışın


Egzersize başlamadan önce 6 ila 10 dakika boyunca gerilerek veya yürüyerek ısının


Hava kirliliği ve polen düzeylerinin (polene alerjiniz varsa) yüksek olduğu zamanlarda açık havada çalışmayın veya başka bir aktivitede bulunmayın
Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar

Soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar astımınızı tetikliyorsa
virgul.gif
kendinizi hasta hissettiğiniz zamanlarda nasıl bir tedavi planı uygulamanız gerektiği konusunda doktorunuz ile görüşün Ayrıca aşağıdakileri deneyebilirisiniz:
Grip aşısı olun


Bol bol dinlenin
virgul.gif
dengeli beslenin
virgul.gif
düzenli olarak egzersiz yapın
virgul.gif
bol sıvı tüketin
virgul.gif
ve soğuk algınlığı olanlardan uzak durarak sağlıklı kalmaya çalışın
Hava
Soğuk ve rüzgarlı günlerde ağız ve burnunuzu bir atkıyla kapatın


Polen ve küf alerjiniz varsa
virgul.gif
polen ve küf düzeylerinin yüksek olduğu günlerde sokağa çıkmamaya çalışın (hava raporlarını takip edin)


Diğer Tetikleyiciler
Sülfitli gıdalardan uzak durun: Örneğin
virgul.gif
astım semptomlarına neden oluyorsa
virgul.gif
bira veya şarap içmeyin
virgul.gif
karides
virgul.gif
kuru meyve
virgul.gif
veya işlenmiş patates yemeyin


Diğer ilaçlar: Doktorunuza diğer bütün almayı düşündüğünüz tüm ilaçları söyleyin Bunlara aspirin
virgul.gif
nezle ilaçları
virgul.gif
nonsteroidler (ibuprofen
virgul.gif
naproksen) ve hatta göz damlası bile dahildir
Astım
virgul.gif
genelde astım semptomları veya nöbetlerine yol açan "tetikleyicileri" temel alan kategori veya gruplara ayrılır Bu kategoriler veya astım türleri aşağıdaki gibidir:

Alerjik Astım

Alerjik astım
virgul.gif
polenler veya hayvan dışkısı gibi alerjenlere karşı alerjik bir tepki olarak tetiklenir Bu tip astım hastalarının kendileri veya ailelerinde alerji (örneğin
virgul.gif
saman nezlesi) ve/veya egzema (kaşıntılı
virgul.gif
kızartılı ve su toplaması gibi sonuçlar doğuran bir cilt problemi) geçmişi vardır

Mevsimsel Astım

Alerjik astımın bir şekli olan mevsimsel astım
virgul.gif
havaya polen bırakan ağaçlar
virgul.gif
çimen ve çiçekler tarafından tetiklenebilir Örneğin
virgul.gif
bazı insanların astımı ilkbaharda bitkiler çiçek açarken daha kötü olur Bazı insanlar ise yazın son dönemleri ve sonbaharın başlarında yapraklar küf tuttuğunda daha çok sorun yaşar

Alerjik Olmayan Astım

Bazı astım hastalarının nöbetleri alerji kökenli olmaz Bu kişilerin semptomları ve hava yollarında oluşan değişiklikler alerjik astımı olanlarla aynı olsa da
virgul.gif
astımlarını tetikleyen şey alerji değildir Ancak
virgul.gif
astımı olan birçok kişi gibi
virgul.gif
tütün dumanı
virgul.gif
tahta dumanı
virgul.gif
oda deodorantları
virgul.gif
çam kokuları
virgul.gif
taze boya
virgul.gif
ev ve temizlik ürünleri
virgul.gif
mutfaktan gelen kokular
virgul.gif
iş yerinde bulunan kimyasallar
virgul.gif
parfümler ve hava kirliliği gibi havadan solunan bir veya daha fazla alerjik olmayan rahatsız edici madde yüzünden astım nöbeti geçirebilirler Nezle veya grip gibi sıradan solunum enfeksiyonları veya sinüs enfeksiyonu da semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir Egzersiz
virgul.gif
soğuk hava
virgul.gif
hava sıcaklığında ani değişimler
virgul.gif
ve hatta gastroözofageal reflü bile alerjik kökenli olmayan astım hastalarının semptomlarını tetikleyebilir

Spor/Egzersiz Kökenli Astım

Egzersiz kökenli astım
virgul.gif
egzersiz veya benzeri fiziksel aktivitelerden tetiklenen astım semptomları anlamına gelir Bu semptomlar genelde egzersiz esnasında veya hemen sonrasında fark edilir Bu tip astım hastalarının kışın açık havada spor yapmaları özellikle yanlıştır



Gece Astımı

Astımı olan her kişide olabilir Gecenin ortasında
virgul.gif
genellikle saat 2 ila 4 arasında kötüleşen astım semptomlarına bu ad verilir

Astım semptomlarının gece daha da kötüleşmesine neden olan şeyler arasında sinüs enfeksiyonları ve ev tozları
virgul.gif
veya hayvan döküntülerinin neden olduğu burun akıntıları da sayılabilir Vücut saatinizin de burada bir rolü olabilir Vücudunuzun astımla savaşmak için ürettiği adrenalin ve steroid gibi maddeler sabah saat 4 ve 8 arasında en düşük düzeydedirler Bunun sonucunda
virgul.gif
astım semptomlarının bu saatlerde nüksetmesi daha kolaydır.



Tedavi:

Günümüzde astım tedavisi
virgul.gif
enflamasyonu ve havayollarının çok fazla daralmasını önlemek üzerine odaklanmaktadır Yani
virgul.gif
ataklarınızı başlamadan durdurabilmeniz hedeflenmektedir

Sizin durumunuzu göz önüne alarak
virgul.gif
doktorunuz size gerekli tedaviyi önerecektir Düzenli izleme
virgul.gif
tetikleyici faktörlerin anlaşılması ve doktorunuzla iletişim kurma aracılığıyla astımınızın kontrol altına alınması
virgul.gif
hergün sağlıklı nefes almanıza yardımcı olacaktır Astım tedavisinde kullanılan ilaçların iki türü vardır:
Tüm hastalarda yakınmalar başladığı anda hemen alınacak şikayet giderici (rahatlatıcı) ilaçlar (kısa ve uzun etkili bronkodilatörler)


Hastaların çoğunda gerekli olan
virgul.gif
yeni krizlerin gelmesini önleyen havayolları çeperlerindeki iltihabı tedavi eden koruyucu ilaçlar (anti-enflamatuarlar)
Size uygun tedavi yöntemi için doktorunuza danışın .
 
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye

At nalı böbrek

Böbreklerde görülen bir füzyon (birleşme) anomalisidir Diğer füzyon anomalilerine göre daha sık görülür Böbrekteki bu doğuştan anormallikte
virgul.gif
böbrek orta çizgisiyle alt kutuplar arasında parankimal bir istmus (daralan bir bölge) vardır İki böbrek birleşmiş ve at nalı şeklinde tek böbrek halini almıştır
Bu anomalide; böbreklerle idrar torbası (mesane) arasında yer alan üreterler
virgul.gif
bu istmus'un önünden ve iç-yanından geçer Bu nedenle ikincil tıkanmalar meydana gelir Üreterden idrar geçişi zorlaşmıştır
At nalı böbreklilerin üçte birinde herhangi bir sorun çıkmaz Kişi hayatına hiçbir sorun yaşamadan devam eder Hatta bu durum
virgul.gif
başka bir nedenle ultrason vs yapılmadıkça öğrenilemez
Üçte bir olguda hidronefroz gelişebilir İdrar daralan üreterden geçemez ve böbrek büyür Sadece bu durumda böbrek fonksiyonları tam olarak bozulur.


Bu durum hayli tehlikelidir Acilen ameliyat yapılıp düzeltilmezse böbrek kaybedilebilir.
Diğer üçte bir olguda ise sadece kişinin arkaya doğru aşırı hareketinde (belin arkaya doğru hareketinde) şiddetlenen karın ağrısı olur Bu kişilerde de bazen ameliyat gerekebilir
At nalı böbreği olanların dikkat etmesi gereken en önemli husus travmadır Özellikle karına gelecek yumruk
virgul.gif
tekme ve diğer travmalar çok ciddi sonuçlara yol açabilir
Ameliyatla tedavide böbrekteki daralan bölge (istmus) çıkartılır ya da böbreğe yeniden pozisyon verilir Bu ameliyatların ortak amacı üreterden idrar geçişini rahatlatmaktır.

 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst