Nyks
Bayan Üye
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye
AMİPLİ DİZANTERİ
Etyoloji:
E histolytica ortalama 25-40 mikron büyüklüğünde vejetatif (trofozoit) formu ile ortalama 12-15 mikron büyüklüğünde kist formu bulunan bir protozoerdir Trofozoit şeklinde araba tekerleği gibi kromatin içeren bir çekirdek ve bir santral nukleolus vardır Sitoplazması ektoplasma ve granüler endoplasmadan oluşur Sitoplazma içinde vakuoller ve fagosite edilmiş eritrositler bulunur Kist şeklinde 1-4 adet nukleus vardır Vejetatif formun mikroskop altında incelendiğinde
psödopatlar çıkararak yer değiştirdiği görülür Hareketi yavaştır Görebilmek için aynı hücreye 2-3 dakika bakmak gerekir Hücrenin bir tarafından parlak saydam zar şeklinde parmak gibi bir uzantı-psödopod-çıkar; sonra bütün sitoplazma bu psödopodun içine akar Tespit edilmiş ve trichrome boyası ile boyanmış preparatlarda E histolytica'nın çekirdek yapısını daha iyi görmek mümkündür Çekirdeğin tam ortasında karyosome denilen oluşumdan perifere doğru uzantılar şeklinde kromatin ağı görülür Çekirdek çevresinde bu ağ muntazam bir dağılım gösterir Kist çekirdekleri de aynı yapıdadır Kistlerde kromatoid cisimcikler vardır Dışkıda saprofit olarak bulunabilen Entamoeba coli'nin trofozoit şekillerinde fogosite edilmiş eritrosit bulunmaz Çekirdek yapısı düzgün değildir Karyosome eksantrik olup tam merkezde oturmaz Kist formlarında daha fazla sayıda çekirdek bulunur Entamoeba hartmanni'nin hem trofozoit ve hem de kistleri çok daha küçüktür (5-10 mikron) Entamoeba histolytica'nın ayrıca E dispar denilen non patojen suşları da vardır
Epidemiyoloji:
E histolytica ile infekte olanlar hem trofozoit
hem de kist şekillerini dışkıları ile dışarıya atarlar Trofozoit şekil 15-20 dk sonra dejenere olur
fakat kistler uzun süre dış ortama dayanıklıdır Özellikle sosyo-ekonomik yönden az gelişmiş ülkelerde kistlerin karıştığı suların içilmesi veya bu sularla sulanmış sebzelerin yenilmesi ile infeksiyon oral yoldan bulaşır Trofozoit şekil zaten mide asidine dayanıklı değildir Dünyanın her tarafında bulunan amipli dizanteri
ülkemizde de oldukça sık görülür İnfekte olanların %90'ından fazlasının asemptomatik olarak aylarca dışkıları ile kist çıkarmaları bu hastalığın bulaşmasında önemli rol oynar Çünkü sadece semptomatik olanlar teşhis edilip tedavi edilmektedir Homoseksüeller arasında infeksiyon oranı yüksektir
Patojenez:
Kistler mide barajını aştıktan sonra ince barsakların alkalen ortamında vejetatif şekle geçme olanağı bulur Amibin proteas
hyaluronidaz
mukopolisakkaridaz enzimleri kolon mukozasına invaze olmasını kolaylaştırır Penetrasyon çoğunlukla mukoza altında kalıp
musküler tabakayı aşmaz Lumene bakan yüzeyi dar
fakat tabanı daha geniş ülserler gelişir Nekroz nedeni ile kılcal damarlar açılır ve kanama başlar Ödeme rağmen fazla PMN migrasyonu olmaz Çok ender olarak nekroz muskularis tabakayı da aşar ve barsak perforasyonu gelişebilir Kolondaki bakteriyel flora trofozoitlerin çoğalma ve penetrasyonunu kolaylaştırır
sekonder infeksiyona neden olabilir Trofozoitler venöz dolaşımla karaciğere ulaşacak olursa ekseriya sağ lopta amip absesi meydana gelir Buradan direkt yolla sağ akciğere geçiş mümkündür Deri amibiazisi ekseriya perianal bölgede görülür Seyrek rastlanan bir invaziv şekildir Lezyonlar kondilomatöz veya ülseratif olup
kanamaya çok müsaittir Yüzeyleri kirli yeşilimtrak sarı renkli bir eksuda ile örtülüdür Kolondaki lezyonun abdomende cilt altına fistülize olması sonucu o bölgede nekroz ve gangren gelişir Amibiasis'in bu cilt şekli tanısı güç klinik bir formdur Çok nadir görülür
Klinik bulgular:
İntestinal amibiazis genellikle akut dizanteri formu ile tanınır Ancak asemptomatik formu olabileceği gibi remisyonlarla aktivasyonun birbirini takip ettiği kronikleşen klinik formu da vardır Amipli dizanterili hastada dışkılama sayısı günde 10-15 kadardır Karnın alt kadranında geçici ağrılar olur Dışkı
miktarı az
taze kan ve parlak mukus içerir
pü yok denecek kadar azdır Hastanın genellikle ateşi yoktur
ancak bir kısım hastada 375-378 0C yi bulan ateş yükselmesi olabilir Kolondaki ülserlerin derin olmadığı hastalarda sulu veya şekilsiz
kansız
parlak mukuslu dışkılama olabilir Derin lezyonların perfore olup fulminant seyredebileceğini de unutmamak gerekir Amipli karaciğer absesi dizanterinin aksine yüksek ateşe neden olur Sağ hipokondriumda künt bir ağrı ve lökositöz vardır Eritrosit sedimentasyon hızı artmıştır Çok kez akciğer grafisi çekildiğinde diyafragmanın yükselmesi ile fark edilir Karaciğer palpasyonla hafif ağrılıdır Skleralarda subikter görülebilir Trans-----slarda (AST
ALT) biraz yükselme saptanır Ama hiç bir zaman bir viral hepatitteki kadar yükselmez Alkalen fosfataz normalin üstünde bulunur Ultrasonografi ile kesin tanı konur Hastaların anamnezinde
3-4 hafta veya birkaç ay önce dizanteri bulunabileceği gibi
bir yıl öncesine kadar hiç bir dizanteri hikayesi bulunmayabilir Ameboma
E histolytica'nın yapabileceği kitle şeklinde lezyonlar olup
anal bölgede veya çekum bölgesinde palpasyonla farkedilir Çok kez kolon kanseri zannedilir Tedavi görmemiş kronik şekli intermitant diyare ile seyreder
Tanı:
Amipli dizanteri
basilli dizanteri
ülseratif kolit
psödomembranöz kolit
kolon kanseri
kolon tüberkülozu ile karışabilir Kesin ve en pratik tanı yöntemi dışkının lam lamel arasında mikroskop altında direkt incelenmesi ile konur Trofozoit şeklini daha önce görmemiş olanların yanılmaları çok kolaydır Kist şekilleri ise dışkıda bulunana artefaktlarla karıştırılabilir Preparatın dışkı verilir verilmez hazırlanması gerekir Amipe benzer hücreler 40 x objektif ile görüldükten sonra
aynı alana sürekli 3-4 dk bakarak psödopod çıkarmasını beklemek gerekir Ayrıca kanlı mukuslu dışkı kısmından öze ile alınan küçük bir parçanın ince bir sürüntüsü yapılıp tespit edilir ve boyandıktan sonra immersiyon objektifi ile hem trofozoit hem de kistlerinin ince yapısının incelenmesi uygun olur Boyama için en çok Wheatley'in trichrome boyası tercih edilir Ayrıca kanlı-mukuslu dışkı parçasından tuzlu su içerisinde bir tüpte süspansiyon yapılır
% 6'lık formalin ve ethyl acetate (%10 luk formalin 9 ml + 3 ml ethyl acetate) ilave edilip bir süre bekletildikten sonra santrifüj edilir Sedimentten bir damla alınıp üzerine %2'lik iyottan bir damla damlatılır mikroskop altında incelenir
Bu preparatta kistlerin yapısı iyi görülür
Ehistolytica için dışkı kültürü Robinson besiyerine yapılabilirse de pratikte pek yararı olmayan bir yöntemdir Pasif hemaglutinasyon testi ile antikor saptamak hastalığın endemik olmadığı ülkelerde tanı koydurabilir Sigmoidoskopi ile lezyonların görülmesi çok kez kesin tanı koymaya yetmez
fakat alınacak kazıntı materyalinde Ehistolytica kolayca görülebilir
Tedavi:
Tedavide seçilecek kemoterapötikler Ehistolytica'nın yerleşim yeri ve invazyon yapıp yapmadığına göre değişebilir Metronidazole her türlü klinik şeklinde kullanılabilir
fakat diloxanide furoate ve paromomycin yalnız barsak lumenindeki protozoere etki edip dokulara invaze olmuş şekline etki etmez
Asemptomatik olup sadece dışkılarında kist görülenlere
Diloxanide furoate erişkinde 500 mg x 3/gün veya Paromomycin 30 mg/kg/gün
10 gün süreyle verilebilir Ayrıca kistler için Diiodohydroxyquin 650 mg x 3/gün
20 gün süreyle önerilir
Dizanterisinde ve karaciğer absesinde genellikle metronidazole tercih edilir Günlük total doz 30 mg/kg olup
3'e bölünerek 8 saat aralıklarla po ve 10 gün süre ile kullanılır Karaciğer absesi cerrahi konsültasyonu gerektirir Ya açılarak veya perkütan transhepatik drenaj sağlanmadan büyükçe bir absenin metronidazole ile tedavisi yeterli olmaz Ancak cerrahi girişim ile birlikte mutlaka metronidazole tedavisi de yapılmalıdır Dizanteri veya karaciğer absesinin tedavisinde metronidazole ile birlikte veya ondan sonra diloxanide furoate
paromomycin veya diiodohydroxyquin kullanmayı önerenler vardır
Emetine ve chloroquine amipli dizanteride uzun süre kullanılmıştır Fakat halen tercih edilmeyen ilaçlardır Metronidazole dışında ornidazole
secnidazole ve tinidazole içeren preparatlar da tedavide kullanılmaktadır Etkinlik açısından aralarında pek fark yoktur Farmakokinetikleri farklıdır Metronidazole günde 3 kez
ornidazole günde 2 kez
secnidazole günde bir kez verilir
Metronidazole içerenler: NidazoleR tab
FlagylR tab
Ornidazole içerenler: BiteralR tab
OrnisidR tab
Secnidazole içerenler: FlagentylR tab
Kistler için en etkili ilaç diloxanide furoate'tır Fakat Ülkemizde preparatı yoktur Çocuklar için dozu 20 mg/Kg/ gündür
Asemptomatik kist taşıyıcılarında kullanılabilir Yoksa her amipli dizanterili hastada kullanma gereği yoktur Ornidazole ve tinidazol'un E histolytica infeksiyonlarının tedavisinde erişkin için günlük total doz 2 g dır Metronidazole alanlar aynı zamanda alkol alırlarsa
alkoliklere disulfiram verildiğinde görülen antabus reaksiyonuna benzer semptomlar görülür
baş ağrısı
bulantı
kusma gibi..
AMİPLİ DİZANTERİ
Etyoloji:
E histolytica ortalama 25-40 mikron büyüklüğünde vejetatif (trofozoit) formu ile ortalama 12-15 mikron büyüklüğünde kist formu bulunan bir protozoerdir Trofozoit şeklinde araba tekerleği gibi kromatin içeren bir çekirdek ve bir santral nukleolus vardır Sitoplazması ektoplasma ve granüler endoplasmadan oluşur Sitoplazma içinde vakuoller ve fagosite edilmiş eritrositler bulunur Kist şeklinde 1-4 adet nukleus vardır Vejetatif formun mikroskop altında incelendiğinde
Epidemiyoloji:
E histolytica ile infekte olanlar hem trofozoit
Patojenez:
Kistler mide barajını aştıktan sonra ince barsakların alkalen ortamında vejetatif şekle geçme olanağı bulur Amibin proteas
Klinik bulgular:
İntestinal amibiazis genellikle akut dizanteri formu ile tanınır Ancak asemptomatik formu olabileceği gibi remisyonlarla aktivasyonun birbirini takip ettiği kronikleşen klinik formu da vardır Amipli dizanterili hastada dışkılama sayısı günde 10-15 kadardır Karnın alt kadranında geçici ağrılar olur Dışkı
Tanı:
Amipli dizanteri
Bu preparatta kistlerin yapısı iyi görülür
Ehistolytica için dışkı kültürü Robinson besiyerine yapılabilirse de pratikte pek yararı olmayan bir yöntemdir Pasif hemaglutinasyon testi ile antikor saptamak hastalığın endemik olmadığı ülkelerde tanı koydurabilir Sigmoidoskopi ile lezyonların görülmesi çok kez kesin tanı koymaya yetmez
Tedavi:
Tedavide seçilecek kemoterapötikler Ehistolytica'nın yerleşim yeri ve invazyon yapıp yapmadığına göre değişebilir Metronidazole her türlü klinik şeklinde kullanılabilir
Asemptomatik olup sadece dışkılarında kist görülenlere
Dizanterisinde ve karaciğer absesinde genellikle metronidazole tercih edilir Günlük total doz 30 mg/kg olup
Emetine ve chloroquine amipli dizanteride uzun süre kullanılmıştır Fakat halen tercih edilmeyen ilaçlardır Metronidazole dışında ornidazole
Metronidazole içerenler: NidazoleR tab
Ornidazole içerenler: BiteralR tab
Secnidazole içerenler: FlagentylR tab
Kistler için en etkili ilaç diloxanide furoate'tır Fakat Ülkemizde preparatı yoktur Çocuklar için dozu 20 mg/Kg/ gündür
Asemptomatik kist taşıyıcılarında kullanılabilir Yoksa her amipli dizanterili hastada kullanma gereği yoktur Ornidazole ve tinidazol'un E histolytica infeksiyonlarının tedavisinde erişkin için günlük total doz 2 g dır Metronidazole alanlar aynı zamanda alkol alırlarsa